Mucize Bebek.

By odorviolas

4.3M 136K 5K

Hayat ne garip,lanet ..ve boktan bir dönemeçten ibaret!' diye düşündü genç kız..Onun için hiçbir şey normal d... More

Mucize Bebek.
✌1✌
✌2✌
✌3✌
✌4✌
✌5✌
✌6 ve 7✌
✌8✌
✌9 ve 10✌
✌11✌
✌12✌
✌13✌
✌15✌
✌16✌
✌17 Part1 ✌
✌17 Part2 ✌
✌18✌
✌19✌
✌20 ve 21✌
✌22✌
✌23✌
✌24✌
✌25✌
✌26✌
✌27✌
✌28✌
✌29✌
Final - Part 1
Final - Part 2
EPİLOG
Aylar öncesinden gelmesi gereken açıklama
3.Bölüm Tekrar

✌14✌

106K 4.1K 168
By odorviolas

Janessa aynadan kendine son kez baktı. Hala biraz solgun görünüyordu ama en azından idare ederdi.

Kress az önce banyodan çıkmış,işi bitince de Janessa’nın aşağı,kahvaltıya inmesini söylemişti.

Janessa banyodan ıkıp odasının kapısına yürürken neşeliydi.Kress farkında olsun yada olmasın ona garanti vermişti bebeğiyle ilgili.

Yüzüne hediye gibi hoş bir gülümseme yerleştirirken geniş kahvaltı salonunun girişinde duraksadı.

İçeri de hizmetçiye benzemeyen br kaç kişi vardı. Janessa kaşlarını çatarken incelemeye başladı.

Yaşlı, gri saçı ama bakımlı, ve çarpıcı masmavi gözleri olan bir kadınla, hiç te yaşlı olmayan kahverengi gözlü ve saçlı hoş güzel ve genç bir kadın vardı odada.

Kress’e döndü Janessa’nın bakışları.

Kress gergin ve soğuk görünüyordu. Olabildiğince soğuk ve mesafeli. Gözlerine daha iyi baktı Janessa.

Kayıp bir şeyler vardı sanki bu bakışlarda.

Ne, şey gibi..

Cesaret.

Kress çaresizdi.

Yaşlı kadın ince kaşlarından birni dikkatle çatarken oda olabildiğince soğuk bakıyordu Kress’e.

“Tatil için buraya gelmek istedik,bizi kovacak mısın yoksa.?” Sonuna doğru alaylı bir ton olan sesine sinir oldu Janessa.

Kimdi ki bu kadın?

Kress gergin yumruğunu saklamak istercesine ellerlini cebine soktu.

“Beni ilgilendirmez, istediğin kadar kal. Ama bu kadının burada kalmasına gerek yok.”

Yaşlı kadın istediği açığı bulmuş gibi gözleri parlarken inatla atıldı.

“O benim misafirim.”

Janessa Kress’in itiraz etmesini bekledi.

Ama Kress sadece sustu. Janessa bu gergin ortama girmek istemese de bunu yapmalı,kendini tanıtmalydı. En azından içten içe bunu hissediyordu.

Hafifçe bir adım atarak Kress’e yaklaştı.

Kress onu fark etmişçesine Janessa’ya doğru döndü ve gergin bakışları değişti. Ama sevgiyle değil,sanki acelesi var gibi. Endişeli.

“Kress, misafirin mi var?” dedi doğal bir tatlılıkla Janessa.

Kress ona elini uzattı. Janessa tereddütlüydü. Tamam, birbirine dokunmadan duramıyorlardı belki, ama yine de ortaıkta böyle bir grkesinim olmazdı hiç.

Janessa’nın aklına sonradan geldi.

Tabi ya,formalite…

Janessa’da gülerek Kress’e elini uzattı. Sıcaklığıyla kendini güvende hissederken istemeden de olsa aklı başka düşüncelere kaymaya başladı.

Kress söze girdi.

“Evet, seni tanıştırayım. An-“ Kress dili sürşmüş gibi durdu. “Natalia hanım,ve onun misafiri aynı zamanda eski bir arkadşaım Elena.. “

Janessa dikkatle karşılarında ki kadını süzdü Kress konuşurken. Natalia ne kadar düşmanmış gibi görünse de Janessa gözlerinde bir parıltı yakalar gibi olmuştu.

Kress Natalia hanım derken bir acı parıltısı görür gibi oldu…

Janessaanladım der gibi başını salladı.

Kress Janessa’yı daha çok kendine çekerken sesini tüm bu gerginliğin içinde neşeli çıkarabildiğine şaşırdı Janessa.

“Buda benim karım Janessa.” Dedi kısaca.

Janessa ilk kez onun ‘karım’ dediğine şahit oluyordu ve bunu onun ağzından duymak çok… gerip bir şekilde hoştu.

Elena’nınsa bir şeyden haberi yoktu. Gözleri bir tilkinin ki gibi avına doru kısılırken burnundan soluyordu.

“Evlendin mi?” dedi kendine engel olamadan.

Kress kendini tutma gereği duymadan aşağılayan kaş çatmasını ön plana çıkardı ve sordu.

“Sana ne?”

Elena ilk kez ezginliğini ortaya koyarak afalladı ve yutkundu. Neyseki oturuyordu. Ayakta olsa düşebilirdi çünkü.

Natalia da fark etmişti bir şeyleri. Kress değşmişti.

Yine de o hep Natalia’ya karşı ezik olurdu. Natalia Kress’in Elena’yı aşağılamasına sessiz bir tehditle karşılık verdi.

“Kress..”

İşte Kress için o ağızdan çıkan tek sözcük yetiyordu. Elena’dan aşağılayıcı bakışlarını çekerken Natalia Janessa’ya döndü.

“Memnun oldum Janessa,ben de Kress’in… Annesiyim.”

İşte Janessa için asıl bomba buydu!

Kadınla Kress’in alakaları bile yoktu ve Janessa iksinin arasında ki kopukluğu çoktan beri algılayabilmişti.

Ve Kress ona sadece Natalia Hanım demişti.

Yine de kendini hızla toparlama çalıştı ve gülümsedi. “Çok memnun oldum tanıştığımıza..” dedi gerçekten içinden gelerek.

Sonuçta kadınla arasında bir düşmanlık yoktu.Memnun olmasına larşın bir engelde yoktu doğal olarak.

Natalia tek kaşını çattı yine. Janessa onun hiç gülmsemediğini fark ederken kadın samimi olmadığını açıkça belli eden bir tonda konuştu.

“Ben de..”

İşte.. Janessa anlamıştı o an. Başının eninde sonunda bu kaıdnla belaya gireceğini..

****

Aradan bir hafta geçmişti!

Lanet olası bir hafa ve bu kadın dur demek nedir bilmiyordu.

Janessa sabırlı olmaya çalışıyordu. Gerçekten çalışıyordu. Ama bu kadın Kress yokken onu ev kadınlığındaki becerilerinde zorluyor, Kress varken de iğneleyip duruyordu.

Onu bırakmıştı Janessa, bir de kaltak Elena vardı.

Natalia onu işlerle oyalarken Elena denen kaltak ya uzaktan ona alayla bakıyor, yada ortalıkta olmuyordu ve bunun anlamı da Kress’e kıç sallamasıydı.

Janessa annesinin Kress’te bir zaaf olduğunun farkına varmıştı,ve Elena’nın farkında değildi.

Hatta Elena’yı aşağılıyordu sanki içten içe.

Ama Janessa ne kadar dayanabilirdi bilmiyordu. Annesinin ona çektirdiklerine dayanıyordu çünkü aralarını daha çok bozan kötü kız pozunu asla alamazdı.

İşte iki arada bir derede kalmakta tam anlamıyla buydu.

Janessa günün yorgunluğuyla odasına çıkacakken karnının biraz daha belirgin olduğunu fark edip gülmsedi.

O cadalozlar kimin umurundaydı ki.

Yine de tekrar evlenecekse annesiz bir adam seçmesi gerektiğini listesine ekledi.Tam odasına ,Kress’le odalarına girecekken duyduğu sesle duraksadı.

“Janessa bakar mısın?”

Arkasına dönerken Natalia’nın ne isteyeceğini merak ediyordu bu kez.

Kendini zorlayarak gülümsedi. Natalia’ysa en azından bu nezakete gerek duymadı.

“Birine hediye bir gömlek almıştım, onu ütülemem gerekiyor.. Ama burada ki hizmetçilere güven olmaz. Bana bu konuda yardım eder misin?” dedi olabilecek en nezaketli ses tonuyla.

Janessa bu ses tonunda ki alayı sezebiliyordu.

Ama pes etmeyecekti. Kısasa kısas!

Janessa geniş bir şekilde gülümseyip genç kadının odasına doğru yürümeye başladı. Bir yandan da konuşuyordu.

“Ah tabii, yardım ederim.”

Kadının odasına girdiğinde ütü masasının hazırlandığını görmüştü. Ütü masasına yaklaşıp durdu. Her şey tamdı.

Yaşlı kadına dönerken kollarını sıvadı.

“Nerde gömleğiniz.?”

Natalia yatağının kenarında ki komodinden bir paketi özenle çıkardı. Sonra paketi açtı ve gül kurusu renginde bir gömlek çıkardı.

Janessa ilgiyle gömleği eline alınca içinden sessiz bir siktir çekti.

Gömlek özel bir markaydı,çok pileli ütüsü zor bir gömlekti. Şeklini incelerken tekrar dşündü.

Gerçekten zordu.

Natalia’ya ilgiyle samimice bir tavsiye vermek için döndü.

“Bence bunu ütü dolabına asmalıyız Natalia anne,eğer bunu ütülemeye kalkarsam şekli bozulabilir.”

Natalia kaşlarını çatıp gülümsedi.

“Kress bu konularda çok yetenekli olduğunu söyledi tatlım,sana güveniyorum..”

Janessa belli etmek istemese de sinirle önünü döndü.

İyi bok yedi.

Burnundan derin bir soluk alıp sakinleşmeye çalıştı.Sonra başka bir çarsi omadığınnı anlayınca yine bir salaklık yaptı ve bunu kabul etti.

“Tamam o zaman. “ dedi kararlılıkla.

Ütüyü ayarlayıp narin bir şekilde tek tek pileleri ütülemeye başladı. Çok dikkatlice ütülemeye başlarken zaman su gibi geçiyordu.

Arada Janessa yanlışlıkla kollarını yakmıştı. Ama umurunda değildi. Sadece bunu başarmak istiyordu.

Yaşlı kadın içeri girdi.

“Hala bitmedi mi?”

Janessa kaşlarını çatıp ona baktı. Ne ara çıkmıştı ki odadan?

“Bitmek üzere. Saat kaç?”

“Saat 10.”

Tanrım… diye geçrdi içinden. 1,5 saattir burada tek bir gömlek ütülemeye çalışıyorum…

Bu lanet düşünceyi kafasından atmaya çalışıp son ayarlarını da yaptı ve mutlulukla geri çekildi.

Askısına gömleği dikkatlice yerlştirdi ve baktı. “Böyle daha iyi.” Dedi ütülü halini saklayamadığı bir gururla izlerken.

Natalia konuşacakken içeri Elenna girdi.

Natalia bir şey yapamadan Elena gömleği görmüştü.

“Ah, ne kadar güzel bir gömlek . Kimin bu Natalia.”

Natalia oldu mu şimdi gibisinden bir yüzz ifadesi takınırken Janessa kaşlarını çattı.

“Kapıyı çalsaydın keke Elena..” dedi sesinde bir kınamayla.

Elena utanırmış gibi yapıp dudaklarını büzdü. “Üzgünüm,kapıyı açık görünce gireyim dedim..”

Natalia gülümsedi. Sanki Elena’nın bu tatlı tavırlarına dayanamıyormuş gibi.

Janessa içten içe fısıldıyordu .sabır…

“Sorun değil Elena..Sadece sana vereceğim hediyeyi erken gördün..” dedi süprizlik ses tonuyla.

Janessa donakaldı.

Midesinde hamilelikten değil,iğrenmeden kaynaklanan iğrenç bir bulanma hisserken yüzü bembeyaz kesilmişti.

Elena mutluluktan el çırparken Janessa sessizce fısıldadı.

“Bu hediye onun mu?”

Natalia kısaca “evet” deyip Elena’ya döndü.

“Beğendin mi Elena?”

Elena Janessa’nın elinde ki askıyı hızla ve sormadan öylece alıp Natalia’ya döndü.

Janessa artık bir şey demiyordu. Onları umursamadan odadan çıktı ve odasına yöneldi.

Buraya kadardı.!

Sinirden dolayı kaynaklanan buz gibi bir göz yaşı sağ yanağından akarken sakinleşmeye çalıştı.

Akşam Kress eve gelir gelmez onunla konuşacaktı. Hiçbir şey yapmadığı halde bu kadar aşağılamaya hakları yoktu onların.

Bu son ezikliğiydi işte.

******

Natalia hoşnutsuzlukla yüzünü buruşturup tekli koltuğuna oturdu ve bacak bacak üstüne attı.

Elena gömleği hala incelemeye devam ediyordu.

“Gömleği yatağıma dikkatle bırak ve odana defol Elena.” Dedi kısaca.

Elena sinirle yaşlı kadını süzdü.

“Maaşımdan kes,çok beğendim.” Deyip gömleği daha çok sahipleneek tuttu. Tam odadan çıkacakken duyduğu soğuk sesle yerinde çivilendi Elena.

“Onu hemen yerine bırak! “

Elena yutkunurken bundan ne kadar nefret etse de kabullendi ve gömleği yerine nazikçe bırakmaya çalıştı.

“Dikkatli ol,ütüsü bozulmasın.”

Elena gözlerini devirirken Natalia ona bakmıyordu bile.

Elena çıkınca Natalia gömleğe baktı.

Janessa gerçkten iyi dayanıyordu. Kress’i gerçekten sevdiği belliydi. Sevmeyen bir kadın bu kadar dayanamazdı.

Kress’e hiçbir söylememişti bile.

Bu saçma gömlek için yaptığı özenli ütüyle kızcağız kollarını da yakmıştı yer yer.

Natalia onun bu sabrını ne kadar içten içe takdir etse de planlarını bozmayacaktı..

Bozamazdı.

******

Kress eve yeni gelmişti.

Odasından birkaç evrak alıp acilen bakması gerektiği için Janessa’ya bakmadan önce çalışma odasına girdi ilk önce.

Dosya dolabının kilidini açıp birkaç dosya karıştırırken kapı çalınmadan açılıvermişti.

Kress başını çevirip kim olduğuna baktı.

Annesiydi…

Natalia kapıyı açtığı gibi kapatıp odanın ortasına ilerledi.Boğazını kısa bir öksürükle temizlr gibi yapıp konuya gireceğini belli ederek konuşma başladı.

Janessa dış kapının sesini anca duymuştu. Odasından hızla çıkarken gördüğü ilk hizmetçiyi çağırdı.

Hizmetçi kız yanına gelirken Janessa adını sordu kıza.

“Judy efendim.” Dedi kız nezaketle.

“Kress miydi gelen Judy?” diye sordu hızla ve nazikçe.

“Evet efendim, çalışma odasına girdi az önce..”

Janessa gülümsedi. “Teşekkür ederim .”

Genç kız bekledi bu değilmiş gbi hafif bir şaşkınlıkla gülümserken Janessa çalışma odasına hızla yürümeye başlamıştı bile.

Kapıyı hızla açacakken Natalia’nın sesiyle olduğu yerde çakılı kaldı.

Bir bu eksikti.

Derin bir nefes alıp geri çakilcekken konuşma onu tekrar olduğu yerde tutmaya yetmişti.

“Elena seni hala seviyor!”

Kress’in sabırlı sesini duydu Janessa sonra.

“Ne yapayım yani..?”

Natalia sesini dha çok yükseltti.

“Benimle sakın laubali olma! Aşık olduğun kadının sana geri döndüğünü söylüyorum!”

Janessa keskin bir nefes alırken bu zamana kadar hiçbir sözün onu bu kadar şaşırtmadığını fark etti.

Ve bu kadar canını acıtmadığını…

Boğazından bir hıçkırık koparken elini ağzına götürdü ve hızla kapıdan uzaklaştı.

Aşık olduğu kadın…

Eski sevgilisiymiş…

Janessa o kaltağın ona neden bu kadar alayla baktığını şimdi anlıyordu.Neden bu kadar aşağılarcasına…

Benimle içten içe alay ediyordu.

Janessa titreyen elini duvara yaslarken merdivenlerden inme çalışıyordu. Kararını vermişti artık.

Bu evden kesinlikle gidecekti.

Bilinçsizce tekrar inlerken gözlerinden soğuk yaşlar akıyordu. Janessa bunu umursamadı. Çünkü bu artık sondu.

Bir daha ağlamayacaktı.

Bu sondu. Kress sondu.

Her şey bitmişti artk.

“Tanrım..” diye inledi Janessa hıçkırıkları omuzlarını sarsarken.

Tek elini de ağzına götürdü. Ama sonu yoktu gözyaşlarının.

Kolunda sımsıkı bir el hissederken umutla arkasını döndü Janessa. İçinden sadece Kress geçiyordu.

Bu Kress.

Ama hayır,yanılmıştı.

Elena’ydı bu.

Elena ve yine onun küçümseyen alaylı bakışı.

“Seni hiçbir zaman sevmeyecek.” Dedi Elena ilk kez sahtelikten uzak,inandığı şeyi söylerken.

“Kapa çeneni.” Eziğin tekiyim…

Boğazında ki hıçkırığı tutmaya çalışırken Elena acımasızca güldü ve Janessa’nın kolunu biraz daha kıstı.

“Hiçbir zaman mutlu olamayacaksın ,o kimseyi mutlu edemez Janessa..Lanetli bir adam o..”

Janessa ilk kez alayla gülümsedi. İlk kez. Elena bu kadının boş biri olmadığının farkındaydı.

Kaşlarını çatarken bu duruma sinir oldu. “Neden gülüyorsun?” diye sordu sinirle.

“O kadar salaksın ki..” dedi Janessa ona ezmesi gereken bir böcekmiş gibi bakarken.

Elena ilk kez ondan böyle bir karşılık alamasına karşın yine de keyifle gülümsedi.

“Asıl salak olan sensin,ama hala farkında değilsin..” dedi başını sallarken.

Janessa başını gururl kaldırdı.

“Onu hiç bırakmasaydın ben mutsuz olabilirdim, ama sen yapabileceğin en büyük salaklığı yapıp Kress’i bıraktın değil mi?”

Elena kaşlarını çattı. Aynen böyle olmuştu aslında. Ama yine de bir şey söylemedi.

Janessa devam etti.

“Eğer ondan ayrılmış olmasaydın,o hiç benim olamazdı. Ama artık Kress yalnız benim. Sense Elena..” parmağını alnına vurdu sinirle. “Benim gölgem bile olamazsın.”

Janessa kolunu çekecekken Elena sinirle ağzına gelen ilk şeyi söyledi.

“Ama iki gün önce benim yatağımdaydı Janessa!”

Janessa bu duyduğuyla bir an dengesini kaybetti.

Şaşkınlıkla nefesi hızlanırken ihanete uğramışlığın en dibini yaşıyordu kalbi.

Kress ona ihanet etmişti.

Evllikleri formalite de olsa ona hiç ihanet etmeyeceğini söylemişti. Ama etmişti.

Ayağı merdivende kayarken Janessa tkrar dengesini kaybetti. Ama bu kez kurtuluşu olmayacaktı.

Janessa çığlık atarken merdivenlerde yuvarlanmaya başlamıştı bile.1 Dakika bile olmadan kendini yerde buldu Janessa.

Karnına bir ağrı saplanırken bilincini yitirmeye başlamıştı bile.

Yine de birkaç ses duyabildi. Ama ayırt edebildiği tek ses Kress’in sesiydi.

Continue Reading

You'll Also Like

47.5M 2.2M 89
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm...
1.5M 93.1K 39
2021 Watty Ödülleri Romance Kategorisi Kazananı Not: Saygısız İnsanlar Kitaba Giremez!⛔ Her ayrılık insandan bir şey mi götürür? Bazı ayrılıklar ins...
MÂHÎ By AB

General Fiction

11.8M 447K 50
Beni sevebilir miydi gerçekten? Böylesi kötü bir adam, sevgi nedir bilir miydi? ▪▪▪