Karanlık Kız 1 (İntikam Ateşi)

HazalCuhadar1

1M 41.6K 9.6K

İntikam hırsıyla yanan bir kız. Karanlığın içine batan bir kız. O sonradan kötü olmadı. O hep kötüydü. Her za... Еще

TANITIM
KAHVE
YENİ OKULUM
MüdürCÜK
YANLIŞ
KAMP
OYUN
ÖPÜCÜK
FUTBOL
PARTİ
MALMI DEDİ O BANA
GERÇEKLER
BASKIN
SENİ SEVİYORUM
TAHRİK
EVCİL HAYVAN
KORKU
NENE VAKASI
BENİMSİN
ZEHİR
MUTLU BİR GÜN
KAÇIRILMA
SADECE BİR GÜN
KAZA
UMUT IŞIĞI
DUYURU
MUTLUYUM
AMCA
SUİKAST
OYUN İÇİNDE OYUN
KARANLIK TANRIÇA
ÖLÜM MELEĞİ
FİŞİNİ ÇEKMEK..
ARKADAŞLARIM..
ÇATLAK
PİKNİK..
ÇETE
KARANLIK YAĞMUR
SIR
HAYAT
ÖLÜM
MORG
PLAN
BELALI OKUL
SİYAH CENNET
BÜYÜK PATRON
MAÇ
SARHOŞ
HAYALET
İŞKENCE
YALNIZLIK
GÖZYAŞI
GİZLİ KİŞİ
BEDEN DERSİ
KÜÇÜK ŞAKA
MAFYALAR
İYİ KIZ
GÜVEN
KARANLIK
İHTİYAR
SİNİR
CEHENNEM
AİLEM
AĞAÇ
PEMBE SAÇLI KIZ
İLAÇ
BÜYÜK BULUŞMA (FİNAL)
2. KİTAP GELİYOR

KÖTÜ KUZENLER

10.7K 506 257
HazalCuhadar1

  

    Sabah erkenden uyandım. Bugün önemli bir gün.. Artık sıkıldım bu Deniz ve Engin denen adamdan. Onları bugün öldürüceğim.

  Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim.

   Güzel bir duşta aldıktan sonra dolabımın başına geçtim. Bugün daha güzel olmam gerekiyor. Çünkü bugün sadece Engin ve Deniz ölmeyecek. Büyük mafyadanda kurtulmalıyım. Bu şehrin hakimiyetini elime almalıyım. Bugün nefret ettiğim üç kişi ölecek. Deniz, Engin bey ve büyük mafya. Aklıma yapacaklarım gelince dudağım yukarı doğru kıvrıldı.

  Dolaptan kıyafetlerimi alıp giyindim.

( Dolunayın giydikleri )

   Hazırlandıktan sonra aşağı indim. Engin bey ve Deniz kahvaltı yapıyordu.

- Günaydın..dedim sahte neşeli bir sesle

  Onlarda bana günaydın dedi. Ama sırıtmama engel olamıyordum. Artık maalesef onlar için gün aymayacaktı. Son saatleri. Kendimi tutamayarak kıkırdadım.

- Bugün fazla neşelisin bakıyorum..dedi Deniz

- Evet..dedim gülümseyerek

 

     Kahvaltım bitince ayağa kalktım. Çağatayın yanına uğramam lazım.

- Benim gitmem gerekiyor. Görüşürüz..dedim onlara ve birşey demeden çıktım evden. Bahçedeki motoruma bindim. Motoru çalıştırmadan sitah gözlüklerimi taktım.

   Hızla Çağatayın yanına sürmeye başladım. Ama o sanırım şu anda okulda. Yani benim eski okulumda. Aslında oradaki herkes benden tırsıyor. O asalaklarla biraz eğlenebilirim.

    Eski okuluma gelince biraz daha hızlanarak motorumu drift çekerek parkettim.

  Bahçedeki bütün bakışlar bana dönmüştü. Hepsi korku dolu bakışlarla bana bakıyordu. Buraya gelmemden korkuyor gibiydiler. Bahçede yürümeye başladım.

  Dikkatimi çeken ise köşedeki bankta bana bakan Pamirlerdi .

  Onları görünce sahte bir sırıtmayla yanlarına gidip banka oturdum.

- Gerimi geldin..dedi Uras

  Dudaklarımı büzüp gözlerimi kocaman açtım.

- Gelsem sevinmezmisin..dedim sırıtarak

  Yüzlerinden beni istemedikleri belliydi. Ama bu benim umrumdamı ? Tabiki HAYIR.

- Ne istiyorsun..dedi Pamir

  Gözlerimi ona çevirdim. Cidden yakışıklı çocuktu ama benim ilgimi çekecek kadar değil.

- Unuttun mu Pamir. Ben bana yapılanı asla affettmem. Sadece sizi uyarmaya geldim.. Yakında bana yalvarıyor olacaksınız..dediğimde biraz tırstıkları belli olsada bana alayla bakıyordu .

- Hadi ya o nasıl olacakmış..dedi Batu

  Gözlerimi etrafta gezdirdim. Bütün okul bize bakıyordu.. Gözümü onlardan ayırıp ayağa kalktım.

- Bekleyin ve görün..Sizi yalvartana kadar durmayacağım. Ben asla kaybetmedim kaybetmemde. Bana yapılanların bedeli vardır. Sıra size yaklaşıyor. Ve işte o zaman benden korkun..dedim ve okulun içine yürümeye başladım.

  Arkamdan baktıklarını hissediyordum. Bu benim dahada hoşuma gidiyordu.

  Önümdeki herkes çekiliyordu. Çekilmeyenleride iterek geçiyordum. Umrumda değiller..

  Çağatayın sınıfına doğru yürümeye başladım. Koridordakiler bana bakıp fısıldaşıyorlardı.

   Çağatayın sınıfı hangisiydiki. Off.

  O sırada ders başlamış ve öğretmenler içeri girmişti.

  Çağatayın sınıfını bulduğumda direk içeri daldım. Hoca tam birşey diyecektiki sert bakışlarımdan korkup susmuştu.

  Çağataya döndüm. Tüm kızlar ona bakıyordu. Ee kimin kuzeni. Okulda dahada popi olmuş.

- Çağatay..dediğimde hızla yerinden kalkıp yanıma geldi.

  Kolunu omzuma attığında bende kolumu onun beline doladım.

  Biz sınıftan çıkacakken hocaya alayla sırıttım.

  Sonra Çağatayla sınıftan çıktık. Hemen bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Parmak uçlarımda yükselip başımı boyun girintisine gömdüm. Özlemişim onu.

- Seni özledim kuzen ama en çok o dersten kurtulduğuma sevindim..dedi

  Elimle saçlarını karıştırdım.

- Bende seni özledim kuzen. Bakıyorum okulda daha da popi olmuşsun..dediğimde çarpık bir şekilde sırıttı.

- Tabi ki. Okuldaki en popüler kişiyim.. Kızlar bana hasta..dedi büyük bir egoyla

- Bu normal birşey kuzen. Kızlar hep peşindeydi. Ama ben yanındayken senin yanına gelemezlerdi..dedim sırıtarak

  Sonra somurttu.

- Senin yüzüne hayatımın bir kısmı kızsız geçmişti Gece. Yanıma yaklaşan her kızı dövüyordun..dedi dudaklarını büzerek

   Elimi uzatarak büzük dudaklarını sıktım.

- Ben seni yerim Çağatay..dediğimde ufak bir kahkaha attı.

- Hadi kuzen. Gel bahçeye çıkalım..dedi

  Beraber bahçeye çıkıp bir banka oturduk.

- Çağatay sana anlatmam gerekenler var ..dedim

- Anlat kuzi..dedi

  Ciddiyetimi bozmamaya çalışıyordum. Ama bu Çağatayın yanında çok zor oluyordu.  O belkide canımı hiç düşünmeden verebileceğim tek insan..

- Sana anlatmıştım ya bu Engin , Deniz falan..dediğimde eee dermiş gibi baktı bana.

- Ben bugün Denizi , Engini  ve büyük mafyayı öldürüceğim. Bu iş çok uzadı..dediğimde bakışları beni onaylar gibiydi.

- Haklısın. Onların yüzüne senden uzak kalıyorum kuzenciğim. Öldür gitsin. Ama sen birini öldürecekken bana sormazsınki ....dedi merakla Çağatay

- Bugün Pamirleride öldüreceğim..dediğimde sırıtmaya başladı.

İnsanın kuzenininde kendi gibi psikopat olması bir harika.

- Bak ne diyeceğim. Harika bir fikrim var. Şimdi sen bu akşam Engini , Denizi ve büyük mafyayı bizim depoya getirteceksin. Bende Pamirleri o depoya getircem. Hazır öleceklerken onlara gerçek kimliğimizi anlatır eğleniriz. Ardından acılı bir şekilde öldürürüz..dedi Çağatay gülerek

- Haklısın kuzen. Tamam akşam onlarla orada olucağım..dedim

- Bize düşman olan herkes ortadan kalkacak kuzen. Kimse bize engel olamayacak..dedi Çağatay

- Evet. Türkiyeyi kontrolümiz altına aldık. Şimdi sıra burada. İnsanlar öğrenecekler kuzen. Bize karşı gelmemeyi öğrenecekler..dediğimde ikimizin de gözleri hırsla parlıyordu.

  Bizim ailemizde hükmetmek vardır  . Kanımız kötülük diye akıyor.Her zaman böyleydi ve böylede olacak.

- Tamam o zaman . Ben büyük mafya ve Enginleri getircem. Sende Pamirleri getirceksin...dediğimde başını onaylar anlamda salladı.

  Ayağa kalkıp ona sarıldım. Oda sarılmama karşılık verdi.

- Akşama görüşürüz kuzi..dediğimde sırıttı

- Görüşürüz kuzi..dedi

   Sonra motoruma binip Enginlerin evine sürmeye başladım. Yolda giderken Kemali aradım.

- Efendim Gece Hanım.

- Kemal  bugün adamlarla büyük mafyayı kaçırın ve bizim depoya getirin..dedim ve birşey demesine izin vermeden kapadım.

 

  Enginlerin evine geldiğimde motoru parkedip indim.

  Evin kapısına gelince kapıyı çaldım. Bu sefer de farklı bir hizmetçi açtı. Bu evde kaç tane hizmetçi var  yahu.

  Eve girip salona geçtim. Enginler buradaydı. Bunlar hiç evden çıkmıyormu yoksa benimi bekliyorlar.

- Hah işte Dolunay da geldi..dedi Deniz

  Sonra kolumdan çekiştirerek beni kendi odasına çıkarttı.

   Sonra kapıyı kapattı. Nolmuş buna be .

- Sen neredeydin..diye bağırdı.

- Sanane..dedim bende sinirle

- Cevap ver..diye bağırdı tekrar

- Ya noluyor san Sevgilimsin sanki..diye bağırdığımda

   Beni kolumdan tutarak yatağına fırlattı. Sırt üstü yatağa düştüm. O üstüme gelmeye başladı. Ne oldu lan. Azdımı bu çocuk

   Yanıma gelip üstüme çıktı.

- Sevgilin varmı..dedi çatık kaşlarla

  Kafamı hayır anlamında salladığımda sırıttı.

- O zaman bunu yapmamda sakınca yok...dedi

   Ben tam neyi diyecekken dudaklarıma yapıştı. Gözlerimi kocaman açtım. Şimdi düşünüyorumda süt çocuğu halinde daha iyiymiş. Azdı çocuk.

  Ben onu itmeye çalışıyordum. Ama elleriyle bileklerimi tuttu. Bunu akşam bedelini ödeyeceksin Deniz. Ağırlığınıda üstüme verdiği için kımıldayamıyorum. Nefes almak için geri çekildi. Öpüşüne karşılık vermemiştim. Kısılmış gözlerle bana bakıyordu.

  Ağırlığını daha çok verdi.

- Kes şunu. Ne yaptığını sanıyor-derken yine dudaklarıma yapıştı. Konuşurken aralanmış dudaklarımdan faydalanarak daha derin öpmeye başladı. Çok sert öpüyordu. Ben karşılık vermesemde dudaklarıyla benim dudaklarımıda hareket ettiriyordu.

   Bacağımı zar zor harket ettirerek dizimi bacak arasına geçirmemle iki büklüm olup üstümden çekildi.

  Birşey demeden odadan çıkıp hızla  aşağıya indim.

  Engin bey merakla bana bakarken yanına gittim.

- Engin bey ben bize depo buldum. Oldukça iyi bir yer . Akşam gidip oraya bakabiliriz..dedim hiçbir şey olmamış gibi

  O sırada merdivenlerden Deniz indi.

- Harika. Akşama ilk biz gidip o depoya bakalım..dedi Engin bey

  Bende biraz duygu sömürüsünün iyi olacağını düşündüm.

- Bu akşamdan sonra ben yokum. İstifa ediceğim..dediğimde ikiside bir hışım bana döndü.

- Ne oldu durup dururken..dedi Engin bey

  Denize baktım.

- Oğlunuz beni zorla öptü..dediğimde Engin bey sinirle Denize dönüp baktı ve bana geri döndü.

- Bir daha olacağını sanmıyorum..dedi Engin bey

  Ben yinede omuz silktim.

- İstemiyorum. Size depoyu göstericeğim. Sonra da gidicem..dediğimde Deniz sinirle kolumu tutup sıktı.

- Hiçbir yere gitmeyeceksin..dedi tıslayarak

- Bundan sonra bizimsin Dolunay. İstesende istemesende. Akşamada bize depoyu göstereceksin. Şimdi Deniz Dolunayı yukarı çıkar..dedi Engin bey

  Sanki istesem ben kaçamam buradan. Siz akşamı bekleyin gerizekalılar. Gideceğimiz depo benim depom ve sizin mezarınız olacak

  Deniz kolumdan çeke çeke sürükleyerek beni kendi odasına getirdi ve içeri fırlattı. Sonrada kapıyı çarpıp çıktı. Tabi kilitledi de. Hemen Çağatayı aradım.

- Kuzen biz seninle daha yeni görüşmemişmiydik..dedi alayla

- Çağatay şuan çok sinirliyim. Bu Enginide piç oğlunu da akşam acı bir şekilde geberticeğim.dediğimde Çağatayla alaycı tavrını bıraktı.

- Ne olduki..dedi merakla

- Ben buraya geldiğimde bu mal Deniz beni çekiştire çekiştire odasına çıkardı ve ben yatağa fırlattı üstüme çıkıp zorla öptü. Tekme atıp kurtulmuştum ama bu sefer ben evden gitmek isteyince beni odaya kapattılar..dediğimde Çağatay resmen kükremişti.

- NE DEMEK KAPATTILAR. ŞİMDİ BİR SÜRÜ ADAMLA GELİP SENİ KURTARICAM..diye bağırdı.

- Sakin ol. Ben hallediceğim. Akşama onları depoya götürüceğim. Orada işlerini bitireceğiz..dedim

- Tamam. Ama içim hiç rahat değil. Dikkat et kendine. Akşam o piçin seni öpen dudaklarını dikicem..dedi tıslayarak

- Tamam . Akşama görüşürüz..dedim ve telefonu kapattım.

****

   Akşam olduğunda odanın kapısı açıldı. İçeri Deniz girdi.

- Yürü. Dediğin depoya götüreceksin bizi. Ve unutma Dolunay. Bundan sonra benimsin..dedi ve yine kolumdan çekiştirerek beni aşağıya indirdi.

  Engin bey aşağıda bekliyordu. Deniz kolumu fırlatır gibi bıraktı.

   Engin bey göz ucuyla bize bakıp dışarı çıkmıştı. Denizle dışarı çıktık.

- Arabayı sen kullanacaksın..dedi Engin bey bana

  Kafamı tamam anlamında sallayıp sürücü koltuğun oturdum. Siz şimdi görürsünüz. Bakın size nasıl işkenceler yapıcağım..

 
   Onlarda bindiğinde bir anda gaza basmamla öne savruldular. İşte şimdi biraz eğleniyorum. Nihaha.

   Gaza dahada bastım. Onlarsa emniyet kemerlerini takmışlar , tutunacak yer arıyorlardı.  Sırıtarak ibreyi dahada zorladım. Arabalara makas atarak gidiyordum

   Depoya gelince arabadan indik. Çağatay içeride olmalı.

- Eee şimdi ne yapacağız..dedi Deniz

- İçeri gireceğiz Deniz..dediğimde beni onayladılar.

  Yavaş adımlarla içeri girdik. İçeri girmemizle arkamızda ki kapıyı kapattım.

- Ne yapıyorsun sen..dedi Engin

   Ona cevap vermedim. Sonra içeriye benim adamlarım daldı. İşaretimle hemen Engin beyi ve Denizi yakaladılar.

- Bizi kandırdın..dedi Deniz öfkeyle

- Bunu bize nasıl yaparsın..diye bağırdı Engin bey

  Onları takmadım ve karşıdan bana  doğru gelen kuzenimin yanına hızla gidip sarıldım. Oda bana sarılıp alnımdan öptü.

  Sonra adamlar içeri Pamirleri getirdi. Çağataya bakıp sırıttım. Herkes teker teker geliyordu.

  Daha sonra içeri Kemal vardı. Oda büyük mafyayı getirmişti. Sırıtışım dahada büyüdü.

   Adamlarım yan yana 8 sandalye dizdiler. Her birine birini oturtup bağladılar.

  Hepsi bana nefretle bakarken ben sırıtıyordum.

  Kemale döndüm.

- Kemal adamlarıda al çık dışarı..dediğimde Kemal bütün adamlarla dışarı çıktı.

   Depoda sadece onlar , Çağatay ve ben vardık.

- Bizi neden kaçırdın..dedi Meriç bağırarak

- Birazdan anlarsınız..dedi Çağatay

- Hiç biriniz beni tanımıyor değilmi..dedim sırıtarak

- Dolunaysın sen..dedi Engin bey

  Cıkladım.

- Hayır o benim sahte ismim..dediğimde Pamirler dışında diğerleri şaşırdı.

- Sen kimsin..dedi Büyük mafya

  Pamirler bana merakla bakıyordu.

- Kim olabilirsinki..dedi Pars

- Kimmi olabilirim.. Ben Türkiyenin bütün mafyalara emir verip yöneten kişi , en büyük mafyayım..dediğimde yüzlerindeki şaşkınlık belli oluyordu.

- Bu kadar da değil.  En büyük suç örgütünün başıyım. Her türlü şeye bulaşmışımdır. Fuhuş, kadın tüccarlama, uyuşturucu, silah, kaçak tekneler , alkol , cinayet , organ mafyalarına kadar herşey var bende...dediğimde gözleri yuvalarından çıkacakmış gibiydi.

  Sonra Pamirlere döndüm.

- İşte merak ettiğiniz ben. Ama bu kadar da değil..dedim sırıtarak

- Gerçek adım Gece BLACK..dediğimde büyük mafyanın ağzı aralandı.

- Sen - sen o musun..dedi

- Evet oyum. Gelmiş geçmiş en kötü kız olarak anılan kızım. Namıyla tüm dünyada ün salmış bir psikopatım. Çocukken kedi ve köpekler yerine jaguarla büyümüş birisiyim. Ben KARANLIK KIZIM..dediğimde kaşları şaşkınlıkla havaya kalkmıştı.

- Karanlıkla beslenen, siyahı seven birisiyim. Spor niyetine adam öldüren herkesle kukla gibi oynayan bir tilkiyim...dedim

   Sonra Çağatayı yanıma çağırdım.

- Çağatay..dedi şaşkınlıkla Pamir

- Evet ya Çağatay. Kendisi Çağatay BLACK olur..dediğimde şaşkın ve ürkmüş bize bakıyorlardı.

- Kendisi benim kuzenim olur. Oda buralarda ün salmış birisi. Sessiz Fırtına..dediğimde ağızları açıkta kalmıştı

- O barların sahipleri sizmiydiniz..dedi Batu şaşkınlıkla

- Hangi bardan bahsediyorsun. Her ülkede onlarca barımız var. Bu kadar da değil. Gece kulüpleri , dövüş mekanları , onlarca depo , kısacası sizin yer altı dediğiniz yerler bize ait..dedi Çağatay

  Çağatayla alayla sırıttık. Kimse karşımızda duramazdı.

- Yani sizin şirketiniz yokmu..dedi Engin bey

  Adam birazdan ölecek ne düşünüyor gerizekalı.

- Bunu mu düşünüyorsun. Tabiki var. Şirketlerimiz, otellerimiz, mağazalarımız ve birçok şeyimiz var..dedim

   Gerçekten çok zengindik. Ailemizde bizim gibi olduğu için onlarında bir sürü yerleri vardı. Onlardan bize miras kaldı. Sadece miras değil.
Çağatayla bizim onlarca yerimiz var. Gittiğimiz çoğu yeri satın alırız. Ne diyebilirimki güce doymayan kuzenleriz.

- Amacınız ne..dedi Büyük mafya

  Çağatayla birbirimize bakıp sırıttık ve yumruk tokuşturduk.

- En kötü , en güçlü olmak..dedik aynanda

   Sonra onlara döndüğümde ürkmüş gözlerle bana bakıyorlardı.

- Bize ne yapacaksın..dedi Uras korkuyla

  Sırıtarak omuz silktim..

- Öldüreceğim..dedim

  O sırada Batu bağırmaya başladı.

- Sen insan değilsin. Canavarsın. Milyonlara kişiyi öldüren , onlarca kişiyi annesiz babasız bırakan bir canisin. Senin duyguların yok..diye bağırınca Çağatay suratına bir yumruk çaktı.

- Onunla doğru konuş..diye bağırdı Çağatay

- Ne diyebilirim ki Batucuğum. Biz böyle büyüdük. Ailemizde bizim gibilerdi. Hepsi mafya. Karanlık. Fazla zengin . Duygusuz. Bizler böyleyiz. BLACK Ailesi böyle..dediğimde dahada korkmuş gibiydi.

- Şimdi işimize dönelim..dedi Çağatay

- Ne işi..dedi Pamir

- İşkence tabiki..dedim sırıtarak

- Bizi öldürünce elinize ne geçicek.. dedi Büyük mafya

- Daha fazla güç . Artık Engin ve senin mafyalarıda ben yöneticeğim..dedim büyük mafyaya

- Peki bizi neden öldüreceksin..dedi Pars

- Siz bana ihanet ettiniz..dedim umursamazlıkla

- Beni neden öldüreceksin..

  Bunu da Deniz söylemişti.

- Aslınsa seni öylesine öldürecektim ama sen bugün beni öpünce elime sebep geçti..dedim sert bakışlarla

- Herneyse yeter artık. Sizin ölüm vaktiniz geldi..dedi Çağatay

   Deponun bir duvarı sadece işkence aletlerinden oluşuyordu. Yavaşça oraya doğru yürüdüm. Birkaç işkence aleti alıp geri döndüm.

  Pamirlere baktım..

- Hatırlıyormusunuz Pamir. Sizi yalvartıcağımı söylemiştim..dediğimde gözleri korkuyla açıldı.

- Şimdi yalvartma zamanı..dedi Çağatay gülerek

  İlk Parsın başına geçtim. Elimdeki bıçağı bacağına sapladım. Acıyla inlediğinde Pamirler bana nefretle bakıyordu. Ama yalvarmaları lazım.

   Çağatay Parsın her yerine iğneler batırmaya başladı. Pars acıyla kıvranırken Çağatay yumruklarını çoktan Parsın suratına geçirmeye başlamıştı. Bense sırıtarak bu güzel manzarayı izliyordum.

  Çağatay biraz daha onu dövdükten sonra geri çekildi. Pamirlere baktım Meriç gözlerini kapatmıştı.

- Aaa Meriç arkadaşını son kez görme fırsatını veriyorum. Neden gözlerini kapattın..dediğimde gözlerini açmıştı. İlk Parsın kanlar içindeki vücuduna bakıp ardından nefretle bana baktı.

  Bakışlarımı Parsa çevirdim. Yavaş yavaş sıkılmaya başladığımda silahımı çıkarıp Parsın ağzına soktum. Pamirler dile getiremese de gözleriyle yalvarıyorlardı. Ama sözlü olarak dile getirmemeliler.

- Lütfen öldürme onu lütfen..dedi Meriç yalvarır gibi

  İşte bu. Yalvarmaları hoşuma gidiyor. Sırıtmaya başladım.

  Ama cidden sıkılıyordum. Suratıma sıkılmış bir ifade yerleştirip tetiği çekmemle Pars artık ölmüştü.

  Beyni parçalandı. Yazık diyemeyeceğim. Çokta iyi oldu.

  Pamirler ise şok içinde sadece Parsa bakıyorlardı.

- Ne yaptın sen..diye bağırdı Pamir

- Oruspu..diye bağırdı Uras

- Neden yaptın..gibi şeyler diyorlardı.

  Benim umrumda bile değil. Bu sefer Denize döndüm.

- Biraz daha gerçeklerden bahsedelim..Mesela sana çarpan arabayı ben ayarlamıştım.Ama o kadar salaksınızki. Bu arada Engin depoların benim sayemde patladı. Çalışma odanda adresleri buldum..dediğimde saf nefret ile bana baktılar.

   Sonra ortaya Urası çektim. Çakımı yavaşça karnında gezdirmeye başladım. Sonra birden karnına saplamamla acıyla haykırdı.

- Bunlar daha bir hiç..dedim alayla

   Sonra Çağatay bıçakla her yerine derin çizikler atmaya başladı.

- Yapmayın artık noluur.dedi Meriç

  Sonra elime bir kerpeten aldım. Urasın parmağını kerpetenle tutup çekmemle parmağı kopmuştu.

  Uras acıyla haykırdı. Pamire çevirdim gözlerimi. Acı dolu gözlerle bakıyordu Urasa. Kardeş dediği insanların acı çekmesi onunda canını acıtıyor olmalı.

  Sonra Çağatay silahını aldı. Ve kalbine bir tane kurlun sıkmasıyla artık Uras da bir ölüydü.

****

   Tam iki saat içinde hepsini işkencelerle öldürmüştük. Şuan keyfim yerinde. Artık ne Pamirler vardı , ne büyük mafya nede Engin , Deniz. Hepsini öldürmüştüm.

   Yorgunlukla Çağatayın koluna girdim.

- Eve gidip uyuyalım..dedim yorgun bir sesle

  Başını olumlu bir şekilde salladı.

   Depodan çıkıp arabamıza bindik. Çağatay araba sürmeye başlayınca kafamı cama yasladım. Gerçekten yorgundum.

ÇAĞATAYIN AĞZINDAN

  Eve geldiğimizde arabayı parkettim. Geceye baktığımda uyumuştu. Hafifçe gülümsedim. Çok tatlı gözüküyordu.

  Arabadan indim.  Ve onun olduğu tarafa gidip kapıyı açtım. Yavaşça kucağıma aldım. Hemen kucağımda rahat bir pozisyon aldı.

   Eve girince yukarı kendi odama çıktım ve yatağıma yatırdım onu. Ama önce üstünü değiştirmem lazım.

   Dolabımdan uzun bir tişört aldım. Sonra Gecenin yanına gittim. Kıyafetlerini teker teker çıkardım. Sonra tişörtü yavaşça başından geçirdim. Genelde o hep uyur üstünüde ben değiştirirdim o yüzden alışığım.

  Onu giydirdikten sonra kendi üstümü değiştirdim ve Gece 'nin yanına yattım . Elimi onun beline koydum ve yavaşça kendime çektim. Oda hemen başını göğsüme gömdü. Gülümsedim. Şu hayatta belkide tek değer verdiğim insan oydu. Onun için herşeyi yaparım. Herşeyi.

  Alnından yavaşça öptüm ve kendimi uykuya bıraktım..

Продолжить чтение

Вам также понравится

844 170 17
Sonsuz olduğu düşünülen bir okyanusa şeytanın son parçası düşmüş derler, bunun sonucunda o parçanın suya değdiği an yok olduğunu anlatırlar. Bundan ç...
396K 26.5K 48
Hades öfkeden deliye dönmüş bir şekilde yer altındaki şatosunda volta atıyordu. ''Sen Zeus...Beni karşına almakla büyük hata ettin.Bunun bedelini öde...
CEVAP 1979 Hacer Kübra Gümüş

Научная фантастика

1.8M 164K 89
2019'da yazılan mektuplara 1979 yılından gelen cevaplar. İki tarih arasında köprü olan kırmızı bir posta kutusu. İki insanın manevi değişimi ve en...
10.7K 1.8K 22
...ᘛ... Yeryüzüne ilk ateş düşmüştü ve insanlığa ateşi veren kişi zincire vurulup kargalara yem edilmişti. Böylece savaş başlamıştı. ** Ela gözlerin...