En Güzel İmtihanimsin .

Galing kay sessizligin_sesi123

311K 20.6K 3.9K

Yayınlanma tarihi = 02/21/2016 Saat 2:22 de dokundum hayatınıza bize hayatınızda kocaman yer verdiğiniz için... Higit pa

Tanıtım
Karakter Tanıtımi...
1.Bölüm
2.Bölüm
★ Duyuru Duymayan kalmasın★
3.Bölüm
4.bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.bölüm
Terörü Lanetliyoruz...
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
Yazardan Not
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
Duyuru Duymayan kalmasın
duyru
26.Bölüm
27.Bölüm
çok üzgünüm
28.Bölüm (Süpriz)
29.Bölüm
30.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.bölüm
Röportaj yaptım;
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48.Bölüm
49.Bölüm(FINAL)
Teşekkür Edrim.
Halep Ölüyor!!!
Özel Bölüm.
Duyuru...
Özel Bölüm 2
Özel Bölüm 3

31.Bölüm

3.7K 277 71
Galing kay sessizligin_sesi123

Rüzgar'dan:

Uyanalali baya bir zaman oluyordu bugün sevdamin ailesinin yanına gidip düğün tarihini erken bir zaman da yapmak adına konuşacaktim.

Şu an ergen aşıklar gibi bir yandan ıslık çalıyor bir yandan saçımi düzeltiyordum anlayacağınız keyfim hayli yerindeydi çok şükür, aşk tiriplerinde olduğum içinde aynanın karşısın da bide şarkı söylüyordum.

'Ilani aşk ediyorum benimle evlerimisin beraber yaşlanmaya bir kalemde söz verir misim ?
Ilani aşk ediyorum bende seni seviyorum bir ömür de yaşlanmaya söz veriyorum iyi günde kötü günde kadınım diyorum.'

Galiba böyle bir şeylerdi ben.şarkıya kendimi kaptırmış bağıra bağıra söylerekken küçüğümün sesini duymamışim ve on ton azar yedim sabah sabah ve bir an için sanki karşım da annem var sandım.

"Rüzgarrrrrr abiii ! Sağır ve mecnun falan mısın ? Ya sabah sabah bu ne ses ve iyyy iğrenç derecede parfüm kokuyor ya niyetin bizi öldürmek herhalde."

Dedi bir adet ekşimiş surat ile.
Küçüğüme baktığımda hala gecelik ile durduğunu fark ettim doğru ya ya benim küçüğüm daha uyuyordu.Aşk bana yaramadı. o yüzden Eslem bana kırmızı boğa görmüş misali bakıyordu çünkü onu sabahın 09:00'da tatlı uykusundan uyandırmiştım.

"Küçüğüm bana sınırlenir miymiş ? "

Biraz ona yaklaşıktım ben ona yaklaşıktıkca geri geri gidiyordu ama sabah sabah yaptığı atarı ödeyecektı küçük hanım.

"Eslem hanım bana küçükluyle atar mi ? Yaparmış işte şimdi yakladim seni küçük hanım."

Derdimiz bir güzel kucağıma alıp omzuma çıkardım ve Kolarini açıp evin içinde uçak gibi döndürmeye başladım benjm yüzümdeki gülüşü artıran kahkahalar atıyordu.
Onun gülüşü bana huzur veriyordu zaten Eslemim'in kendisi bir huzurdu.

Daha fazla döndürmeyip onu yere indirdim size küçük bir sır vereyimi benim de başım döndü.
Tabii bunu küçük hanıma söyleyipte kılasımı sarsamazdim.
Ne de olsa iki buçuk gram bir egomuz vardı yani.

Eslem'in karşısına geçip kocaman sarılıp o gül kokusunu içime çektim oh mis huzur buydu işte kardeşim.

"Küçük hanım hadi hazırlan da Mina ablanın yanına gidelim."

Yüzündeki sırıttışı iyice artırıp;

"Süper olur hemen hazırlaniyorum."

Diyerek odasına doğru koştu bende arkasından bağırıp cevabımida mis gibi almıştım işte öyle kapak olursun oğlum Rüzgar.

"Küçüğüm sakın ! Açık giyinme."

"Niye ki Rüzgar abicim motorda yok üşümem artık."(ve rüzgar bir güzel kapak olur,hahhahay)

Abi ya küçük bir çocukta bu kadar zeka fazla ama olsun aynı Rüzgar abisi gibi üstün zekalı çocuk MaaşAllah.

Elime telefonu alıp imtihanimsin yazısının üstüne tıklayıp mesaj yerine girdim.

"Günaydın gözümün nuru sevdam.
Gülüşüne , o gözlerime demeyen gözlerine , hasret duyduğum sevdam,."

Yazıyor...
Yazıyor...
Yazıyor...

Ne uzun yazdın sevdam be.

"Sesini bakışina bakmayıp temizliği ile sevdiğim sevdam hayırlı sabahlar .Ahirete hazırlanırken yol arkadaşligi yapacak helal sevdam benim."

Hiç koklamadigimon yanlızca küçüklükten hatırladığım çilek kokulu sevdam.
Tabii bunu yazmayacaktim.

"Naptini bakalım gülüşü güzel kadın."

"Iyim duruşu güzel adam."

"Müsait misin ? Sevdam bugün küçüğüm ile size geleceğiz."

"Süper olur hem bende bugün olanları anlatırım sana."

Ne olmuştu ki inşAllah önemli bir şey yoktu Allahımın izniyle.

"Ne oldu güzellim."

Bana sınır olmuş emoji yolladı demektir ki o kelime bizin aşkı'mizin , sevdamızın yasak kelimesi idi.

"Tamam sevdam sakın demeyeceğim o kelimeyi bir daha."

Bende ona ağzı fermuar çekilmiş emoji yolladım.

"O zaman görüşürüz inşAllah."

"InşAllah."

"Rüzgar"

Ne kadar güzel rüzgar diyordu ya tabii siz de haklısınız nerden duydum demi dün gece ki Rüzgar deyişi hala kulaklarımda da ondan.

"Buyur Minam."

"Kahvaltıya gelseniz olmazmi şöyle ailecek kahvaltı yapsak Seyfi acmayi falan da gelse nedersın."

Güzel olurda ben babamla hala küsum ama.

"Sen çağrı Seyfi amcani ! Ben küsüm ona."

"Neden ki ? Ve kaç günden beri küsün Dinimizce üç günden fazlası Haram da bilmiyorsan söyleyim Ahiretliğim , Ahiretini batırmayasın istersen,"

Bem onunla barışırdim ama bugün değil biraz daha duralım hatasını anlayıp bir daha iğrenç kadını almasın eve.

"Bakarız inşAllah."

"Bakma Rüzgar uygula."

"Tamam sevdam hadi sen git ve o marifetli ellerinle bana kahvaltı hazırla biz küçüğümle çıkarız birazdan."

Kapı çalındığı için telefonu masanın üstünde bırakmak zorunda kaldım gidip tam açacaktım ki duyduğum sesle vurulmuşa döndüm yine naptin ya.

"Açın kapıyı polis ! "

Bir o kadar ürkek bir o kadar sükunet dolu kapıyı açıp;

"Buyrun memur bey hayırdır."

Cebinden poyrazın anahtarıni çıkartınca bi oh çektim.

"Buyurun. Bu olayların bir daha yaşanmamasi dileği ile."

Deyip gidince kapıyı kapatıp arkasına yaslanıp nasıl derin bir oh çektiğimi hatırlamiyorum.
Ilerleyerek elinde ki anahtarı atıp bir kez atıp tutum bunu yaparken Eslem görüp ;

"Aaa ! Poyraz geldimi."

"Evet geldi."

"Oh iyi ki de böyle giyindim."

O öyle deyince bir güzel onu süzmeye başladım.
Üstü tamam
Alt tamam
Aferin küçük hanım bugün benden tam puan aldın bizimlesin.

"Süper olmuşsun ufaklık."

"Ih ! Küçüğü , küçük hanım bitti şimdi de ufaklıkmi başladı."

Güldüm ve yanağına kocaman bir buse kondurdum.Gül kokulu kızım benim.
O değilde yav böyle deyince içim bir hoş oldu.
O bizim kızımızdı demi bizim kızımız Minam ile bizim...

Küçüğüme ayakkabısını verip bende içeriye geçip sehpanın üstüne koyduğum telefonu alınca 8 mesaj geldiğini gördüm.
Tabii hepsi benim sevdamdan.

Imtihanimsin:

"Tamam iman yarım."

"Allaha emanet ol."

"Kendizi dikkat edin."

"Sanki hava esiyor gibi miniğime sıkı giydir."

"Ha unutmadan söyleyim artık bundan sonra bu kadar rahat konuşmak yok."

"Neden diye soracaksın sen sormadan ben söyleyim hala birbirimizi HARAMIZ."

"Ahiretimizi batırmamak için yine sevdamizdan uzak yaşayacağız."

"Neyse ben çok konuştum ben kahvaltı hazırlamaya gider En güzele emanet."

Mesaj atma geriyi bile duymadım . Gidince yüzüne söylerdim sevdamin telefonuda cebime attıktan sonra Eslemin yanına gidip bende ayakkabılarımı giyinip evden çıktık.
Poyrazın yanına gidip tam biniyordum ki aklıma o gece de olanlar gelince bir an da içim ürperdi.
Ve Eslemi bindirdigim poyrazdan indirip , taksiyi aradım.

Ve bana soru saron küçüğüme bakıp ;

"Rüzgar abicim neden poyraza bilinmedik."

Korkumu belli etmemek için titreyen sesimi yok sayarak,
Cevap verdim ilk göz ağrıma;

"Daha tamir edilmemiş kuzum hadi gidelim."

Elimi tutan Eslem bırakıp bende dalgın olduğum için Eslemin durduğunu fark ettmedim arkamı dönüp baktığım da hala orda durduğunu görünce:

"Noldu küçüğüm gelsene."

O sırada taksi gelmiştı.

"Taksi geldi."

Göz bebeklerini yerinden çıkaracak şekilde bana bakarak ;

"Valla Rüzgar abi bugün sende garip bir haller var da çözemedim bana 'kuzum' ! Dediğin ya.Poyraza binmedin sen bozuk olsa bile onu tamire götür yine de ona binerdin."

Yanına gidip kucağıma alıp pamuk şekeri yanaklarından öpüp;

"Çok bilmiş."

Taksiye doğru ilerlerken Eslemin dediği şey ile kahkahayala güldüm.

"Hi ! Bizimki yeni kelime buldu."

Anlamamis gibi yaparak ;

"Bir şey mi ? Dedin küçük."

"Yok hadi binelim taksici amca ağaç oldu."

Iyi ki vardı ya ilk göz ağrım benim Allahımın emaneti.
Binmiştık taksici bize çok sınırlenmis ama sırf ekmek parası için seslenmisti,Allah yardımcısı olsun.

Eslem döşüme yatmış ve sadece ;

"Uykum var."

Deyip esneyerek uykuya dalmıştı.

Taksicide geldik abi deyince parayı ödeyip helallik istedim.
Etmişti de.O anda ki sıkıntı duyduğu için Allah bana hesap soracaktı.
Bunu biliyorudum.

Sen nerden biliyorsun dediğinizi duyar gibiyim bu aralar Dini kitapları fazlaca okuyordum çünkü Sevdama layik bir eş olmak istiyordum.

Beya zorlanarak çıkarsamda küçüğümü benim için sorun değildi o bana En büyük kudretten gönderilmiş bir emanetti.

Zile basıp beklemeye başladım.
Kapıyı açan kişi ile şok geçirsemde belli etmedim Denizin burda işi neydi ki yoksa dün gece buradaydı burada mi ? Kalmıştı inanmam.
Neden diyeceksiniz çünkü Deniz kendine haram olan bir hanım efendi ile aynı ortamda bulunmaz ki.

"Hoşgeldin Rüzgar bey."

Bu niye bana soğuktu ya sanki istemediği bir şeyi yapmışim sanki ;

"Hoşbuldum kardeşim hayırdır bir şey mi ? Oldu."

"Hayır Rüzgar bey hayır geç bakalım içeriye."

Yav Tobe tobe ne oldu bu çocuğa yanmış gene devreleri.
Mina içerden eleri bulaşıklı bir şekilde gelip ;

"Hoş-

Sesini biraz daha kisip konuşmaya devam etti

"Geldiniz.Ay kuzum uyumus ya.
Benim yatığıma yatıralimda daha rahat etsin miniğim."

Tam Sevdamı takıp ediyordum ki ;

"Ver güzelimi bana ben
götürüm."

Verme mi bile beklemeden alıp Minayi takıp etti Mina ona haramken onla nasıl aynı odaya , aynı ortamda nefes alabilirdi Aklım almıyor bu kadar rahat davranışları beni öldürmeye getirmiş sınır küpü yapıyordu.

Bir anda kalbime sızı girip beni iki büklüm yaptı bu sancı öbürlerinde daha farklı bir sancı idi. Sanki tüm damarlarım da dolanıyor gibiydi aklıma cebim de varlığını unuttuğum hapım gelince direk açıp içtim hala neden içtiğimi bilmiyordum bir ara aklımın köşesın de tahlil yaptırmak vardı da ışte bu olaylar olunca unutum gitti hapın üzerindeki yazıyı bile yırtmişlardi ve zeki ben bunu yeni fark ediyordum.

Deniz ve Mina odadan gülüşüp çıkarken tüm kan beynime sıçramışti elimde ki hapı görmesinler diye cebime atarken Deniz fark etmiş ve kaş göz işareti yapıp beni mutfağa çağırdı.
Adamın gözünden bir şeyde kaçmıyordu ya.

Mutfağa geçince bizim kirpiden eser kalmamış yerine pamuk gibi bir kişi gelmiş, Artık Mina ile ne konuştularsa.

"Kardeşim iyimis ilacini koyuyordun cebine."

O kadar sınırlenmiştim ki evet saçmaydi hem de çok saçma demk sevdami kardeşimden kıskamam saçmaydı.

Oturduğum sandalyeden kalkıp sınırlı bir şekil de;

"Gayet iyim kötü olmam senin ilgilendirmiyor nasıl olsa salla o yüzden."

"Kardeşim !"

Deyip bileğimden tutup gözleri ile otur deyip kelimeler ile tastik etti ;

"Otur hadi kıskanç otur bilmediğin çok şey var hemen sınırlenme."

Sınırli bir şekilde oturdum çünkü kalbim yine ağrımiştı.

"Anlatta bileğim o zaman abi ! "

Uyuz uyuz gülüyor ya bide hep bu böyleydi beni sınır etmekten zevk alırdı hele ki lise yılların da.

"Sakın dostum."

Deyip başladı anlatmaya duyduklarım ile yaşadığım şokla ağzım açık kalmış ki ;

"Ağzını kapa Rüzgar az sonra sineklerin saldırısına uğruyacaksın"

Evet ağzım açık kalmıştı çünkü sevdami bulmadan kaybetmiş gibi hissediyorum.
O abi - kardeş olduğunu duyduğum zaman aklıma lisede bir arkadaşı grubu ile konuşmamiz geldi.

Geçmiş yılardan bir kesit ;

Deniz ;

-ya abi siz çok rahatsınız benim kız kardeşim olacak onun sevgilisi olacak ben onun sevdiği oğlanın burnundan getirmeyecegim.Benden kız almak kolay değil Dostlarım anlayacağınız.

-Olmayan damadıniza acıdım kardeşim.Allah yardımcısı olsun

Şimdi ki zaman artık ;

Allahım yandım ben adam şimdiden başladı ya.

Mina mutfağa gelince Denizle bizim aramız da ki farklı atmosferi fark etmiş 'olacak ki farklı bir ses tonuyla

"Içerden çağrıyorlar üçümüzle bir şeyler konuşacaklarmis."

Deyince bizimle ilgisi olmadığını anladım.
Sonra üçümüz de içeriye gidereken Deniz Minayi öbür kolunun altına alıp kulağına bir şeyler söyleyip gülüştüler beni beklemeden önden içeriye girdiler bende arkadan ellerimi yukarı kaldırıp' sabır' diledim.

Içeriye girince içerde ki garip bir atmosfer benide sardı bende sessizce Sofranin başında Ahmet amacı'nin gelmesini bekledim.
O gelince sesini ayarlayıp sözlerine başladı bakalım daha bilmediğimiz nerel varmış.

"Evlatlar hepimizin çocukluktan beri birbirinizi tanıyorsunuz çünkü üçünüzün ailesi birer aile dostuydu.
Nazlı ölümü ile Deniz başka aileye verilince Deniz ve Rüzgarın yolari ayrıldı ama Mina biraz büyünce araları gayet iyi oldu Sonra Melekin vefati ile aralarımız açıldı ve Seyfi buralardan taşındı.
Biz yıllardır bu evde yaşıyoruz."

Ellerini açıp iki yana doğru evi gösterdı.

"Yanda Nazlı ve Mehmet yaşardı diğer yandan ise Melek ve Seyfi her gün birlikteydik ama ışte ölüm ayrılık derler ya hepimiz ayrıldık gördüğüm gibi yine birlikteyiz Allaha şükür Melekin de son isteyini yerine getirirsek ne hoş bize."

Annemin dileğimi vardı oğlu olarak onu yerine getirmek bana düşerdi hemen söze atladım;

"Soyle Ahmet amca ne meleğimin son dileği."

Derin bir nefes alıp verdikten sonra kelimelerine devam etti.

"Sen ve Mina'yi evlendirmek."

Ne yanı ilk Minayla tanıştigimiz günde onu o yüzden mi ? Istemeye gelmiştı kadere bak temiz yürekli meleğimin son vasiyetini yerine getirecektim şükür elhamdülillah.
Kadere bak Deniz benim hep hayatımın Dostuymuş biliyordum yıllardır süren dostluğumuzun geriye dayandığını.
Liseye gittim de zaten direk Denize alışmiştım o zamanlar hayat hikayemizin benzediği için arkadaşılık kurduğumu sanıyordum ama ondan değilmiş yüreğim Denizimi de tanımıştı ve Mina söze karıştı.

"Niçin başata bunu bana söylemediğiniz kabul ederdim direk hemde sorgusuz sualsiz.
Bir vasiyeti yerine getirmenin ne kadar günah olduğunu benden daha çok iyi biliyorsunuz.
Ben evlenmek istiyorum."

Ah sevdam güzel yürekli sevdam benim ahiretlik sevdam.

"Bende."

Diye bilmiştım sadece.

"Tamam çocuklar en kısa zamanda düğün yaparız."

"InşAllah ."

diyebilmiştim sadece onunla sevdamla da aynı anda, ben gider evlatlar deyip evden gitmişti Ahmet amca , Hafıze teyze de siz gençlerin konuşacak şeyleri vardır deyip gitmişti.

Deniz de hemen lafa girip ;

"Demek benim yokluğum da sevgili oldunuz ha.Alacağın olsun rüzgar arkadaşın satılıyor sende onun kardeşi ile sevgili oluyorsun ha.Sizi gidi çocukluk aşıkları sizi."

"Ya abi ya."

Utanmisti sevdam benim.Al al olmuştu yanakları bende daha fazla kızarmasin diye konuyu değiştirdim.

"Dostum çocukluk arkadaşı çıktık ya görüyor musun? Ben senle lisede o yüzden iyi anlaştım.üniversite de zaten tek sen vardın yanımda."

Mina söze atladı.

"Siz ikiniz aynı üniversite de iseniz eğer senin bir mesleğin olmalı hel-."

Helalim diyordu ki son anda Rüzgar dedi unuttu sevdam benim Abisi yanımızda olduğunu.
Hemen cevap verdim sevdama.

"Evet Mina bir mesleğim vardı bundan 3 yıl önce ama elimi kırdım ve ameliyat oldum tam iyileşmem için 4 yıl verdiler."

"Ay çok geçmiş olsun peki dalın ne."

"Kalp cerrahi."

Çok şaşırmişti sevdam benim.Onun bir mesleği varmıydiki.

"Süper ya Allahım kadere bak ya Ben psikiyatrist , sen kalp cerrahi ve abicim sen Genel cerrah.Bi bakmışiz aynı yerde çalışıyoruz harika olur ha."

Vuuu zeki hatunum benim ya.
Seviyorum seni.

"Aynen guzellim benim niye çalışmiyorsun pekala."

"Sorma abi ya tayinim çıkmadı Bende yetimhanede çalışıyorum ışte."

Ben geriden onları izliyordum o değil de abi kendimi dışlanmış çocuklar gibi hissettim valla.

"Abicim ya önceden söyleseydin boş yer vardı bizim orda."

"Abicim iyimisin önceden tanıyordum sanki seni."

"Haklısın sende neyse ben sana ayarlarım bir şeyler."

Yav valla dışladılar bunlar beni.

"Abi Mehirle bir şey mi ? Oldu bugün konuştuk sesi hiç hoş gelmiyordu olanları anlatım abine sor dedi."

"Boşver Mina sen bu işe karışma."

Deyip gidiyorduki geri döndü ve ;

"Siz ikinize güven olmaz sakın bu işe burnunuzu sokmayın."

Dedi parmağını tehtit eder şeklinde.

Bizde gülmeye başladık bizim hikaye yeni başlıyor hadi hayırlısı olsun...

¤¤¤¤¤

Ben gidiyorum dostlarım yine ayrılık vakti hafta sonu görüşüruz...

Yorumlarınızi bekliyorum ...

Allaha emanet olun wattsap grubu açsak güzel olmaz mi sizce böyle kesitler atarım ordan size nasıl fıkır isteyenler özelden msj atsınlar.

Bu bölüm pek işime sinmedi kardeşlerim ama giderken veda bölümü olsun diye...

Iman dolu kalın...

Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

34.4K 2.3K 46
Artık Olya Ateş ve Azad Ateş'in hikayesi sona erdi. Şimdi sırada Aymira Ateş ve Olaz Ateş'in hikayesi başlıyor.
35.4K 2.9K 48
Yüreğine kazıdığı bir sızıydı o adam. Her geçen gün canı bir öncekinden daha çok yansa da, her gece başını yastığa koyduğunda gece karası gözlerinden...
258K 12.7K 64
Zeynep : Hiç düşünmemişti atandığı şehire giderken yolculukta kaderini göreceğini rüyasında gördüğü adamın kimliğini sorması ile hayatının değişeceği...
495K 32.6K 48
"Bizim evin turisti geldi!" "Hayırdır siz insan dili bilmiyor musunuz?" "Ahh bende siz yabansınız sanmıştım. İyi dilimizi anlıyorsanız buyurun inekle...