Güneşin ilk ışıkları evin camlarından içeri giriyordu.
Pheny gözüne giren güneşle uyandı. Kafasını yastığından kaldırıp gözlerini odasında gezdirdi.
Ejderhası Asika , taşının üstünde uyuyordu. Pheny 'de uyumaya devam etmek istiyordu. O ve kız kardeşleri son 1 haftadır neredeyse hiç uyumuyorlardı adam gibi. Çünkü karnı burnunda bir yengeleri vardı. Doğru tahmin ettiniz. Astrid hamileydi.
Olayı öğrendikleri gün ufak çaplı bir şok yaşamışlardı. Özelliklede Lidya ve Pheny. Çünkü o gün sevgilileri ile adada gezinirlerken bir anda abileri gelmişti. O kadar mutluydu ki neredeyse Dişsiz'in üzerinden düşüyordu.
Olayların üzerinden 8 ay geçmişti. Doğuma daha bir ay olmasına rağmen hazırlıklar tamdı.
Lidya yeni doğacak olan ufaklık için beşik yapmıştı. Aslında 4 adet beşik yapmıştı. İki farklı modeldeydi beşikler. Biri Hıçkıdık'ın beşiği gibiydi. Bunu Astrid 'in ve Hıçkıdık'ın yatak odasına koymuştu. Ancak tedeğinide yapmıştı. Öbür model ise bebek biraz daga büyüdüğü zaman bile kullanılabilecek bir beşikti. Elbette bunu bebeğin odasına koymuştu. Yedeğini yapmayıda unutmamıştı.
Sierra ise bebeğin odasının duvarlarına harika çizimler yapmıştı. Zemine ise çok güzel ve gerçekçi bir gökyüzü çizmişti. Karşılıklı iki duvara ise bütün ejderha sınıflarını çizmişti.
Pheny ise bebeğin elbiselerini yapmıştı. Aşırı sevimli hırkalardan minik patiklere kadar herşeyi düşünmüştü. Bebeğin cinsiyetini bilmemedikleri için hem erkek hemde kız bebek için elbiseler yapmıştı.
Kristen yeni yapılan kitaplığa birçok kitap getirmişti. Bazı masalları kendisi yazmıştı. Yeni doğmuş bir bebek için uygun olan kitaplardan bir ergen için güzel olan kitaplara kadar herşeyi yapmıştı.
Alexsis'te boş durmamıştı elbette. Mobilyaların yapımından ve dekorasyonundan o sorumluydu. Odanın temizliğinede ettiği yardımlar gözden kaçıralımayacak kadar fazlaydı.
Yavaş adımlarla kız kardeşlerini tek tek uyandırdı Pheny. Lidya biraz huysuzluk etsede onu da kaldırmayı başarmıştı.
Ardından aşağı kata inip güzel bir kahvaltı yapmaya karar vermişlerdi.
Sierra masaya kahvesini koyarken konuştu.
"Havalar ısınmaya başladı."
"Evet ve bu da daha fazla çalışmamız gerektiğini söylüyor bize." dedi Alexsis kapalı gözleriyle.
Pheny haşlanmış yumurtasının dilimlerinden birini ağzına tıkarken kapı çalmaya başlamıştı.
Lidya hemen kapıyı açtı. Karşısında Eret'i görmeyi beklemiyordu tabii.
Eret nefes nefese konuşmaya başladı.
"Günaydın bayanlar. Bugünkü yapılacaklar listenizi getirdim. "
Lidya listeyi Eret'in elinden koparırcasına aldı ve gözüne takılan şeyle bağırdı .
" Peki Astrid'in başımda kim duracak?!"
Sesle birlikte bütün kızların ilgisi o yöne dönmüştü. Kristen hızlıca Lidya'nın yanına ulaştı .
Lidya ise burnundam soluyordu. Liste şöyleydi.
Pheny balık tutmak için balıkçıları kuzeye götürecekti.
Sierra akademide ders verecekti.
Lidya Geğirik'e demir ocagında yardım edecekti.
Kristen arşivdekş gereksiz dosyaları ve antlaşmaları temizleyecekti.
Alexsis tarlalara dadanan yaban domuzlarını halledecekti.
Kristen listeyi eline aldığı gibi dışarı çıktı. Kardeşleride peşindeydi.
Demir ocağına vardıklarında listeyi abilerinin yüzüne fırlattılar.
İlk konuşan Pheny olmuştu.
"Hıçkıdık bu ne?! Bu liste bizim nöbet listemize hiç uymuyor. Nöbet listesine göre bugün Astrid'in başında ben Lidya olacaktık."
"Evet. Ev işlerini ve bebeğin odasını temizleyecektik. Ayrıca Astrid'in herhangi bir ihtiyacını biz halledecektik. Bu ne demek şimdi?" dedi Lidya öfkeyle.
Hepsi burnundam soluyordu. Hıçkıdık tırsak bir ifade ile listeyi aldı. Bazı şeyleri düzeltip kızlara verdi.
Yeni listeye göre Pheny yerine Valka balıkçıları kuzeye götürecekti.
Lidya'nın işini ise Südüklü'ye vermişti.
Kızlar memnun bir ifade ile evlerine geri döndüler.
"Bir saat içinde Astrid ve Hıçkıdık'ın evine gitmeliyiz." dedi Pheny kahvesinden bir yudum alırken.
Diğer kızlarda onaylayan sesler çıkarttılar.
Alexsis elindeki tabağını lavaboya bırakıp konuştu.
" Hadi kalkın bakalım. Uzun bir gün olacak. "
***
"Astrid nerdesin? "
"Hu hu biz geldiiik."
Lidya ve Pheny eve varmışlardı. Ev daha dün temizlenmiş olmasına rağmem dağanıktı. En azından mutfak öyleydi.
Lidya derin bşr nefes aldı.
"Sen mutfağı temizle Phen. Ben bi Astrid'i kontrol edip geliyorum."
"Tamamdır Lidy."
Lidya sessiz adımlarla üst kata çıktı. Yatak odasının kapısını tık tık lattı.
"İçeri gel."komutu ile kapıyı araladı ve içeri girdi.
Ancak gördüğü manzarayla şok geçirmişti. Astrid yatakta oturur pozisyonda kucağındaki kovaya kusuyordu.
Lidya telaşla bağırdı.
"Pheny acilen su ve bez getir!"
"Tamamdır!"
Astrid kafasını kovadan çekip endişeyle ona bakan Lidya'ya baktı.
"İyi misin?"
"Evet sadece kustum ve kendimi iğrenç hissediyorum. "
O sırada odaya Pheny daldı. Elinde sürahi ve bardak vardı. Omzunda ise bez vardı.
Bardağa su doldurup Astrid'e uzattı.
"Daha iyi misin ? İstersen küveti dolduralım banyo yap."
"Aslında bu iyi olur." dedi Astrid Pheny'i onaylarcasına.
"Tamamdır ben küveti hazırlayayım sonra mutfağı temizleyip yemek yapalım. "
"Size bel bağlamış gibiyim."
"Olur mu hiç öyle Astrid? Sen yengemizsin. Tabikide sana yardım edicez."
Astrid dolu gözlerle kızlara baktı ve ağlayarak konuştu.
"Ahh çok tatlısınız kızlar. B-ben ah hamilelik yüzündem ota boka ağlıyorum.."
Pheny yavaşça Astrid'i kaldırdı ve yatakta yatar pozisyona geçmesini sağladı. Ardından Lidya atladı.
"Dinlenmen gerek. Ben küveti hazırlayacağım. Pheny ise mutfağı temizlesin. "
***
Aradan 3 saat geçmişti ve Astrid uyuyordu. Lidya ve Pheny çoktan temizlik işini bitirmişlerdi. Yemek yapıyorlardı.
Pheny biberleri doğruyordu. Lidya ise balıkları ayıklamıştı.
O sırada kapı çaldı. İçeriye Alexsis girmişti.
"İşim erken bitti ve yardıma geldim. "dedi neşeyle Alexsis.
Lidya elindeki balıkları tencereye koyup su ekledi. Ardından ateşe koydu. Öğlen yemeği için balık çorbası yapıyorlardı. Yanındada meyve salatası.
Pheny doğradığı biberleri tencereye koyup karıştırmaya başladı.
"Alexsis sen karıştırsana ben Fırtınuç'a yemek veriyim."
Alexsis kafasıyla onaylayıp tencerenin başına geçti. Pheny ise dışarı çıkıp Fırtınuç'a yemeğini verdi.
Öğlen oluyordu ve Astrid kalkmıştı. Kızlar biraz zorlayarakta olsa yemeği yedirmişlerdi.
Sonrasında ise bulaşıkları yıkamaya başlamışlardı. Alexsis köpüklü ellerini temizlerken konuştu.
"Giderek halsizleşiyor. Doğum yakın herhalde."
Lidya elindeki tabağı kurularken kafasıyla onayladı.
Pheny ise yukarıdan gelen çığlık sesi ile irkildi.
Kızlsr koşarak odaya girdiklerinde Astrid yatakta bağırıyordu. Lidya o anda Astrid'in kıyafetlerinin ve çarşafının ıslanmış olduğunu fark etti. Astrid'in suyu gelmişti.
"Lidya hemen Gothi'yi getir! Acilen! " dedi Pheny .
Lidya gittikten sonra kızlar hemen Astrid'in yanına koştular. Pheny aceleyle konuşmaya başladı.
"Alexsis sıcak su , bez ve makas getir. Gothi ile birlikte daha önce bir doğum yaptırmıştım. "
Alexsis 'hı hı' diyip odadan fırladı.
Astrid ise sıkı sıkı Pheny'nin elini tutuyordu.
"Astrid elimi bırakmalısın bebeğin gelip gelmediğine bakıcam. "
****
"Gothi ıkınman gerektiğini söylüyor! "
"Kolaysa o yapsın! Acı çekiyorum burda! "dedi Astrid ve son bir kuvvet daha ıkındı.
Kristen gelen bebeği aldı ve içeride ağlama sesi yankılandı. Dışarıdan sevinç sesleri gelirken Astrid'in yeni bir çığlığı ile herkes irkildi.
Gothi o sırada yere birşeyler karaladı. Sierra yazana bakıp ufak çaplı bir şok yaşadı. Ardından titrek bir sesle konuştu.
"Bir bebek daha geliyor!"
***
İkinci bebek zorda olsa çıkmıştı. Kızdı ve kahverengi kısacık saçları vardı. Alexsis kucağımdayken fark ettiği şeyle gözlerü doldu. Bebek nefes almıyordu.
"Nefes almıyor.."
Pheny bebeği bir çırpıda alıp ağzını açtı ve bebeği ters çevirip sırtına vurmaya başladı.
"Hadi ama tükür ufaklık!"
Saniyeler sonra bebek boğazına takılan parçayı tükürdü ve delicesine ağlamaya başladı.
Astrid ağlayarak ilk doğan çocuğunu , oğlunu , kucağına aldı.
Kızlarda dakikalar içerisinde kız olan bebeği yıkamışlardı.
Artık akşam olmuştu ve Hıçkıdık içeri yeni girebilmişti.
Astrid yatağında bebeklerle otururken kızlarda onun yanındaydı.
"Sanırım kız olanın adını Ashilder koyacağım." dedi Hıçkıdık.
"Erkek olanın adınıda Thorben koyalım." diyerek Hıçkıdık'a biraz daha yanaştı Astrid.
Kızlarda tebriklerini iletip odadan çıktılar. Evden çıktıkları saniyeden itibaren soru yağmuruna tutulmuşlardı ancak onşar mutluluktan ağladıkları için cevap verememişlerdi.
Son!!
Geç geldiği için üzgünüz ama şunun kıymetini bilin. Süper bir bölüm oldu.
Vote vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın. Bir daha ki bolumde gorusuruz. Sizleri seviyoruz...