"Şilan..." dedi ve durdu.
"Efendim" dedim bende.
"Sana bişey söylemem lazım..."
"Söyle Kuzey" dedim. Ama kalbim nasıl atıyor! Normalmiydi kalbimin bu kadar hızlı atması?
"Sana bişey itiraf etmem gerekiyor." dedi. Allah'ım çatlıycam birazdan.
"Kuzey çarpcam şimdi ağzının ortasına soylesene ya çatlatma insani!" dedim. O da bu dediğime gülümsedi ve devam etti.
"Ben..."
"Evet sen?"
"Ben daha önce kimsenin yanındayken aglamadim ve kimseye soylemezsen iyi olur" ne yani bu kadar miydi? Mal niye bu kadar uzattiysa?
"Bu muydu yani itiraf edeceğin şey"
"Başka ne olabilirdi ki?"
"Daha farklı birşeydir diye düşünmüştüm"
"Aşk itirafı felan mı?"
"Olabilir. Ne yalan söyliyim aklıma ilk gelen şey oydu."
"Şilancım ben aşkımı itiraf etsem bu şekilde olmazdı." dedi gülümseyerek.
"Nasıl olurdu Kuzeycim?" dedim.
"Bir daha farklı olurdu. İki Kuzeycim demek senin ağzına ne kadar yakisiyor öyle" dedi. Şu an kulaklarım alev alev yanıyordu ve kizardigimi hissediyordum. Hicbirseyden utanmayan ben Kuzey'ın bu sozuyle mi utanip kızarmıştım?
"Benim artık eve gitmem gerekiyor." dedim.
"Tamam git üstünü degistir ben seni bırakayım"
"Hayır olmaz"
"Ne hayır olmaz?"
"Üstümü degistirmeyecegim e sana üstlerini geri vermeyecegim" dedim. Bunu neden istediğimi bilmiyorum ama bende kalmasini istiyorum onun ustlerinin.
"Çok sevdin herhalde" dedi gülerek. Evet çok sevdim diyemeyecegime göre hemen başka bişey dedim.
"Yok canım üşengeçim ben hiç uğraşamam şimdi vermekle"dedim ve koltuktan kalktım. Çantamı aldım ve evden ciktik. Evimin önüne geldigimizde tam inecekken Kuzey kolumu tuttu.
"İnsan bi görüşürüz der" dedi imayla.
"Görüşürüz" dedim soğuk bir şekilde.
"Tamam şimdilik bununla yetinelim prenses" dedi. Oha o bana prenses mi dedi. Hep erkekler kizlara prenses dediginde Iyy ne kadar iğrenç felan derdim. Ama Kuzey deyince hiç öyle gelmemişti aksine çok güzel gelmisti kulağa.
Arabadan indim ve eve girdim. Kuzey ben eve girene kadar beklemişti ve ben eve girince o da gitmişti. Hemen odama ciktim . Acelya da orda yatağının üstünde telefonla ugrasiyordu.
"Hemen anlat bakalım Derin noldu dün gece?"
"Anlaticam ama sana bi soru sormam lazım"
"Sor"
"Sen beni aradığında eve geldim ama yoktun dedin. Sen zaten evde değil miydin?" dedim. O da hemen gözlerini kaçırdı ışte bu evde olmadiginin kanitiydi
"Dün ben Cenk'in yanindaydim."
"
Ne ariyodun sen onun yanında?"
"Ya ben aradı ve birşeyler yapalım mı dedi bende kabul ettim. Sonra saat geç oldu bizde Cenk'in evine gittik."
" Bide evde yanlızydık de de surda bayılıyım"
" Yok ya annesi felan da vardı işte bi görsen çok tatlı insanlar. Bende misafir odasında yattım. Evet sıra sende anlat bakalım"
" Ya işte ben yanına gittim. Barıştık sonra uyuyakalmışım o da evine götürmüş sonra film izledik felan o da beni evime bıraktı."
" Üstündekiler de onun mu kıyafetleri?"
"Evet" dedim gülerek.
"Yakışmış" diyerek cevap verdi.
Telefonuma mesaj gelmişti. Mesaj Kuzeydendi. Ben onun numarasını kaydetmemiştim ki?
"Uyudun mu prenses?"
"Yok daha değil."
"Peki ne zaman uyuyacaksın?"
"Naapcan"
"Yanına gelicem"
"Sebep?"
"Dün geceden sonra kokun olmadan uyuamıyorum"
" :) "
"Neyse ben seni daha fazla meşgul etmiyim iyi geceler"
"Saol sanada ;)"
Bu konuşmamızdan sonra mutlu olmuştum. Bu çocuk her seferinde beni mutlu etmeyi nasıl başarıyordu? Tam o sırada telefonum çaldı arayan Kuzeydi.
"Efendim Kuzey?"
"İyi geceler demek için aradım"
"Ee bunu mesajda da demistin"
"Olsun ben yine de sesini duymak istedim"
"Sesimi duyduğuna göre kapatabilir misin artık?"
"Peki madem konuşmak istemiyorsun iyi geceler"
"Benim bildiğim tripleri kızlar atıyordu?" Dedim gülerek.
"Napiyim kızım sen yapmayınca böyle şeyleri ben yapmak zorunda kalıyorum"
"Benim yapmadigim herşeyi sen mı yapcan" diye saçma bir soru sordum.
" Yaniii evlenince yemekleri felan yapmazsan bende yapmam baştan soylıyım"
"Ne dedin sen? Evlenince mi?"
"Evet"
"Tamam" dedim hâlâ olayın şokunu atlatamamışken.
"Evlencemizi kabul ediyorsun yani"
"Yok canım öyle bisey olmayacak konunun daha fazla uzamamasi icin oyle dedim"
"Tabikii kesin öyledir zaten"
"Neyse Kuzey uyuyacağım iyi geceler"
"Sana da prenses"
Artık cidden uykum gelmişti. Biz Kuzeyle sevgili gibiydik ama öyle bisey asla olmayacak!
-
Sabah uyandığımda alarmın çalmasına yarım saat vardı. Instegramda gezinmeye başladım.
"Prenses kelimesi her kıza söylenmez" yazıyordu altındaki yorumlara baktım. Yuh kuzey de yorum yapmıştı. "Seviyorsan dersin abi :)" yazıyordu. Tesadüfün de böylesi! Ne demişler Aşk Tesadüfleri Sever. Ayy ne sacmalıyorum ben yaaa!
Aşk felan. Ortada bi aşk yok, olmayacak da!
Alarmım çaldığında hemen yataktan kalktım ve formamı giydim. Okula geldiğimde sınıfta birkaç kişi vardı. Sırama oturdum. Uykum geliyordu. Erken kalkmistim ve Birdaha da uyuyamamistim. Kafamı sıraya koydum.
Omuzuma bir elin dokunmasiyla kafamı kaldırdım. Esmer bir çocuk bana bakiyordu. "Şilan sensin demi" dedi. Bende onaylarcasina başımı salladim.
"Bahçeye çık seni bekleyen var" dedi ve önüme bir kutu birakti. Siyah bir kutuydu. Kutunun içini açtım. Bir not vardı. Notta
"Aşağı gel prenses'im seni bekliyorum" yaziyordu. Kuzeyin yazdığı belliydi çünkü bana ondan başka prenses diyen yoktu. Merak ettiğim için aşağıya inmeye başladım. Okulun koridorları bombostu. Merdivenlerde küçük kalpli kırmızı kağıtlar vardı. Kagitlari takip etmeye başlamıştım. Kâğıtlar bahçeye doğru gidiyordu. Bahçeye ciktigimda yere siyah ve kırmızı güllerle kalp çizilmişti. Tam ortasında da kuzey duruyordu. Tüm okul buraya toplanmıştı. Hepsi gülümseyen yuzlerle bize bakiyorlardi. Kuzey de gülümsüyordu ve konuşmaya başladı.
"Şilan sen benim hayalimdeki kizsin. Ben seninle birlikteyken hayalimi yaşıyorum. Şimdiye kaari kimseye karşı böyle hissetmemistim ama sana karşi çok değişik şeyler hissediyorum. Ben sana deli gibi aşığım Şilan. Ben artık seninle sadece ruyalarimda birlikte olmak istemiyorum ben seninle her zaman her yerde birlikte olmak istiyorum. Artık zamanı geldi bence. Biliyorum, anlayabiliyorum sende beni seviyorsun. Sen Şilan Gulsoy tüm inadını bir kenara bırakıp benim senin ilkin olmama izin verir misin?"