Astral seyahat, ruhun vücudu terk ederek farklı bir boyuta geçme olayıdır. Astral seyahat yöntemiyle vücuttan ayrılan ruh, düşünce gücüyle istediği yere yolculuk edebilir. Gümüş kordon sayesinde ruh ve vücut arasında bir bağ oluşur. Bu bağ sayesinde ruh bedenden kopmayarak diğer boyutta yolculuğuna devam edebilir. Astral seyahat tamamen rahatlamaya ve odaklanmaya dayalı bir yöntemdir. Çoğu insan rüyasında kendini bir yerlerden düşerken görür. Aslında bu olay astral seyahate örnek olabilir. Çünkü rüyada bedenin bilinci açık olur ve ruh gezintiye çıkar. Farkında olmadan astral seyahate çıkan kişiler, daha önce hiç görmediği varlıklarla karşılaştıklarında veya korktuklarında bir yerden düşerek uyanır.
Astral seyahat sırasında ruh vücuttan ayrılır. Kişi kendisini bir şeyin yukarıya doğru çektiğini hisseder. Bir süre sonra yükselir ve ardından uçabildiğini fark eder. Çoğu kişi bu olay sırasında kendisini yatağında uyurken görünce tedirgin olur. Ayrıca astral seyahatin ilk anlarında etraftan garip sesler gelir. Vücut hareketsiz kalır. Ayaklardan başlayan karıncalanma ve üşüme hissi vücudun üst kısımlarına doğru devam eder. Kalp atışları hızlanır. Böyle durumlarda insanlar paniğe kapılarak uyanır. Korku anında gereken odaklanma sağlanamaz ve astral seyahat denemesi yarıda kalır.
Astral Seyahat yönteminin en iyi anlatıldığı ve uygulandığı film Insidious (2010) filmidir. Filmde, astral seyahat yapan bir çocuğun diğer boyutta hapsolması ve babasının da astral seyahat yöntemini kullanarak oğlunun ruhunu kurtarması anlatılmaktadır.