En Güzel İmtihanimsin .

By sessizligin_sesi123

311K 20.6K 3.9K

Yayınlanma tarihi = 02/21/2016 Saat 2:22 de dokundum hayatınıza bize hayatınızda kocaman yer verdiğiniz için... More

Tanıtım
Karakter Tanıtımi...
1.Bölüm
2.Bölüm
★ Duyuru Duymayan kalmasın★
3.Bölüm
4.bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.bölüm
Terörü Lanetliyoruz...
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
Yazardan Not
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
Duyuru Duymayan kalmasın
duyru
27.Bölüm
çok üzgünüm
28.Bölüm (Süpriz)
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.bölüm
Röportaj yaptım;
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48.Bölüm
49.Bölüm(FINAL)
Teşekkür Edrim.
Halep Ölüyor!!!
Özel Bölüm.
Duyuru...
Özel Bölüm 2
Özel Bölüm 3

26.Bölüm

3.6K 273 50
By sessizligin_sesi123

Mina'dan

Dün gece düşüncelerle savaş vermiş ve kendimi uykunun en musamhane güzelliğine teslim etmiştım,şu anda ise Hafize annemin bir yanda;

"Ah ! Deli kız ah ! öğlen oldu daha yatarsin."

Demesi ve perdemin güneşliğini açması ile göz kapaklarımi gelen ışıkla güzelim yorganımi kafama çekmiştim ki,Hafıze annem başucuma gelip yorganı kaldırıp;

"Mina kalk öğlen ezanı okundu sen hala yatarsin."

Elinde ki suyu gösterip;

"Çabuk kalk yoksa dökerim.Öğle vakti geçmek üzere."

Hafize anneme gözlerimi büyütüp ciddi olmasın dercesine baktım Hafıze annemse bana öyle bir yaparım ki sen bile inanamasın dercesine bakınca
Tekrardan bir şey olmamış gibi yorganımi üzerime çektim elimi dışarı çıkarıp;

"Yanlızca 5 dakika Tamamı hafıze sultan."

"Tamam deli kız yanlız Beş dakika 5dakika sonunda geliyorum ve eğer geldiğimde seni hala bu yatakta isen 'olacaklara karışmam."

Diyip odamdan çıktı tam daldım 5 dakika daha uyuyacaktım ki.
Bu kezde minik kuşum gelip üzerime doğru zıplayıp;

"Aaaa ! Mina abla kalk ama hadi bugün benim günümdu hanı sen daha uyuyorsim aşk olsun sana."

Allahım ben onu unutum bugün saat 5'te Neşe kafede hazırladığım parti vardı ve Hafize annem öğlen vaktinin olduğunu söylemiştı.Tüh ya çok geç kalmıştım
Karnımin üzerinde duran minik kuşumu dikkatlice koluma yatırıp diğer kolumdaki saate baktığımda şok ve kalp kirizi geçiriyorum sanmıştım çünkü daha saat 09:00'dı.
Neden uyanmadigimi anlamıştım çünkü dün gece geç yatıp erken kalktığım için beyin halen uyuyordu,o yüzden di de Hafıze annem niye bana böyle bir şey yapıp uyandırmiştı ya.
Elimi kafama koyup dün olanları düşünmeye başladım.
Gecenin geç saatlerin de düşüncelerle boğulmak üzere iken hafıze annem.yanıma gelip hiçbir şey sormadan durmuş tam gideceği zaman da ben yarın beni erken uyandırmasını söylemiştım.

Kolum da yatan minik kuşuma bakıp;

"Hadi kalkıp hazırlanalim minik kuşum benim"

Yüzünü ekşitip,dudağıni bükerek;

"Mina abla keşke Rüzgar abimde burda olsa."

"Keşke yok kuzum.Keşke şeytanın biz insanlara Allahın verdiği dertlere dayanamayıp isyan etmemize yardımcı olan bize oynadığı küçük bir kelime oyunu.Bir daha keşke yok tamamı minik kuşum benim."

"Anladım Mina ablam."

"Aferin benim kuşuma.Biz müminler yanlızca Allaha dua ve sabırla imtihanlardan geçeriz."

Burakca gülünce büzülen küçük burnuna küçük bir öpücük kondurup;

"Hadi kalk bakalım minik kuşum bugün sana bir sürprizim var onun için alışverişe çıkmamız gerek."

Göz bebeklerini yerinden fırlarcasına bana bakıp göz bebeklerinde ki pırıltı ile ;

"Ne ! Ne sürprizi."

Böyle şeylerde hiç ciddi olamayıp yaptığım sürprizi söyleyen ben kendimi tutmam gerekti çünkü şu an bu ciddi ve harika bir süprizi batırmak istemiyordum;

"Süpriz dedim kuşum süpriz git hazırlan çabuk daha kıyafet almaya çıkacağız."

Evet kıyafet alacaktık çünkü minik kuşumun parti için giyeceği hiç güzel kıyafetleri yoktu.
O arada belki kendime bir kaç parça eşya alabilirdim çünkü normalleri zamanlarda nadir alışverişe giderdim.(ay nefret ederim mağaza mağaza gezmekten)O yüzden bende bir kaç parça bir şeyi almayı hak etmiştim bence,

Minik kuşum çoktan odasına gitmiş,bende yatağımin üzerini örtmüştüm sonra sıra en zor şeye gelmiştı dolabın karşısına geçip salak salak bakınmak,bakınip giyeceğim şeyleri alıp dolabı kapatım.

Bu kez çabuk kıyafet bulmanın sevinci ile seçtiğim giysileri giyinmeye başladım.
Tam üzerimi giyindim
E

şarpimi yaptım çıkıyordum ki Hafıze annem içeri girip;

"Daha kalkmadın mi? Aferin benim kuzama kahvaltı hazır seni bekliyoruz benim küçük kuzum bile hazırlandı."

Gidip onun kocaman yürekli ve sevecen kucağına sarılıp;

"Tamam hafize annem benim hadi sen geç ben geliyorum."

Oda bana sıkıca sarılıp;

"Tamam kuzum."

Biraz daha böyle kalıp Hafıze annem içeri odaya geçmiş bende odamda son işleri halledip çıkmıştım.

Içeriye geçip sofraya oturmadan mutafaktan çayları getirip doldurulmuştum.Allah Allah Ahmet babam yoktu.

"Hafıze anne Ahmet babam nerde."

"Işi varmış kuzum benim erken çıktı."

"Tamam sultanim benim.minik kuşum yediysen çıkalımi."

"Hayır ! Efendim kahvaltı yapamadan hiçbir yere gidemezsınız Mina hanım."

"Ah Hafıze sultan sakin bugün pazartesi ya hanı ve pazartesi ve perşembeleri oruç tutmak sevaptır ya ben de orucum çıkabilir miyim ? Şimdi."

"Aferin benim kuzum.Tabii buyrun."

Beni ve minik kuşumu öpüp bizi kudrete emanet eden Hafıze annem.pencereden bakıp bize el salıyordu.
Biz de ona sağlayarak ilerlemeye başladık.

Parti yeriyle Deniz bey ilgilendigi için serbest ve rahat bir şekilde gezebilirdik.

Minigime bakınca heyecanla ve yüzünde ki tebessüm ile ilerliyordu.
Tesadüfen yolumuzun üstünde bir adet çocuk mağazası vardı ve kuşumu ylönlendirmem ile mağazaya girdik.
Birbirinden şık ve güzel elbiseler bizi karşıliyor ev sahipligi yapıyordu.
Eslem tam karşımuzda duran pembe hata toz pembe renginde bir elbisenın yanına gidip;

"Mina abla bu harika acaba bir yere gezmeden bunu alsak olurmu."

Fiyatına baktığım da biraz uçuktu ama bugün doğrusu iki gün sonra kuzumun doğum günü bugün ise Minik kuşumun günüydü.

"Tamam kuzum alıyoruz hadi deneyelım."

Elbisenin bedenini alıp kabine doğru ilerleyerek,giyinmesine yardımcı olduktan sonra dışarı çıktım oda son dokunuşları yapıp dışarı gelecektı.
Kabinden dışarı çıkıp kuşumu beklemeye başladım.

Çıktığın da ise ağzım bir karış açık kalmış şekilde kuşuma baktım benim kızım harika olmuştu kesinlikle büyünce harika bir güzelliği olacakti kuşumun.

Sarıya yakın saçları ile kıyafetın uyumu bir harika idi.
Görevlı yanımiza gelip;

"Hoşgeldiniz efendim.Nasıl yardımcı olabilirim acaba."

gözlerimi kuşumun üzerinden çekip;

"hoş bulduk bu elbiseyi alıyoruz"

"tamam efendi siz çıkarıp gelin fiyatı kasada konuşalım."

"Olur"

Eslemim kabinin içine girmiştı bile kuşumun yüzünde hep bir sırıttış vardı ve o böyle oldukça benim yüzümde ki tebessüm artıyordu.
Allahıma şükürler olsun ki bu masum kalpli miniğimi karşıma çıkarmiş bir nebze olsun yüreğimiz de ki yangına su dökmüştü.

"Mina abla beni duyuyor musun? Acaba."

"Duyuyorum kuşum dalmışım."

Üzerini çıkarmış kabinden çıkmış kasaya gelmiştık bile.
Sonra kız fiyatların yarı yarıya indirim olduğunu söylediği için indirimli almıştım indirimli olmasa bile bu masum kalpli minik kuşuma bu elbiseyi alacaktım.

Parayı ödedikten sonra yine yolumuzun üzerinde olan kuaföre uğramak üzere mağazadan ayrıldık.

"Mina ablaciğim."

"Efendim minik kuşum."

"Şimdi nereye gidiyoruz."

"Kuaföre gidiyoruz."

Sonra elimi bırakıp tam karşıma geçer geçmez,küçük kalbinin atığını burdan görüyordun neye bu kadar heycan yapmıştı benim küçük miniğim ya sonra göz bebeklerinın içinde ki pırıltıyı yükseltip;

"Yoksa ! Yoksa! "

Küçük kuşum takılı kalmış aynı şeyi tekrar edip duruyordu.

"Yoksa ne ? Kuşum."

"Yoksa Rüzgar abim o kaldığı yerden çıktı sizin de düğününüz mü ? Var.Bana süprizin dediğin bu olabilir mi?"

Soluksuz konuşan kuşum soluk alıp verirken bende burkulan içim ve sızlayan yüreğim ile;

"Hayır kuşum bu öyle bir süpriz değil gidince göreceksin birtanem benim."

Yüzündeki büyükce bir gülüş kaybulmuş hüzne dönmüştü.

"Ama miniğim."

Dedim.küçük burnuna dokunup konuşmaya devam ettim.

"Sen böyle üzülürsen ben bir daha gülümem."

Gülümseyip;

"Tamam Mina ablam benim hadi gidelim."

Deyip karşımdan duran kuaföre girip;

"ESselamın Aleykum."

"Ve Aleykum selam rahmetullahi ve berekatu.Naptin Minam bu tatlı küçük kim."

Ay aklıma Rüzgar geldi içim cız etti anlam veremedim.

"Bu benim kızım Eslem, abla saçını yaptırmaya geldik."

"Tamam kızım hemen. otur bakalım küçük burunlu güzel seni."

Bu seher ablanin kalbi o kadar güzel o kadar güzel ki meraktan çatlasa da benim kırılacağimi bildiği için hiçbir şey demeden sadece tamam deyip miniğimin gönülünü yapmaya koyulmuştu.
Miniğim ise topuz istediği için Seher ablam da işe koyulmuştu.
Bir yandan miniğimim saçını yaparken bir yandan da benimle konuşuyordu.

"Hafıze Teyzem nasıl Minam."

Evet Hafıze anne ne alaka diyorsunuz demi Sohbet arkadaşıları, sohbete en çok sevdiğim abla.

"Iyi elhamdülillah Seher abla.
Seçil ne yapıyor."

"Iyi kuzum aman iyi olsun Allah iyilik versin.Seçilim ne yapsın okuyor oda senin gibi psikolok olmak istiyor ışte."

Gülümseyip.

"Iyi yapar abla ben şurada oturuyorum."

Elimle gösterdiğim yere oturup,
Ne kadar hevesle okuduğum ve atama yapamadığım mesleğimi düşünmeye başladım.Ama iyi ki de çok şükür bu mesleği seçmiştım çünkü Mehir ile bu meslek sayesinde karşılaşmiştım.

Bunları düşünürken kafamin üzerinde duran saate kaydı 3 olmuştu yanlızca iki saat kalmıştı kendimi ödül vereceğim zaman sonra 'olacaktı inşAllah.

Sonra telefonum çalınca düşüncelerden hop diye koptum ekranada ki ismi görünce tekar dalacak iken ayıp olmasın diye kulağima götürdüm;

......

"Sizde Deniz bey."

......

"Evet yaklaşık 13,14 kişi falan gelecek."

.....

"Evet kendim bizzat görüştüm velilerle."

.....

"Tamam sizede.Kolay gelsin."

....

"Bizimi."

Saate bakıp;

" 4:30 gibi çıkarız inşAllah."

"Siz de. "

Deyip telefonu kapatım.
Seher abla arkasında miniğim ile gelip.

"Hazır misin ? "

Doğum günüde pastayı üfleyen çocuk kadar heyecan dolu bir şekil de

"Evet."

Der demez seher abla kenara çekilip miniğimi görmemi sağladı.
Allahımin emaneti bu ne güzellikti böyle,kim bilir bu güzelliği yaratan ne kadar güzel di.

"Allahımın Emaneti bu ne güzellik kuzum benim harika olmuşsun birtanem benim."

Kendi etrafında bir tur atarak;

"Teşekkür ederim Mina ablam benim."

Seher ablaya parayı ödeyip çıktık sağolsun elemanlarından birine taksi çağırmiştı.
Direk kapının önünden taksi ye binip adresi söyledim.

"Mina abla.herşey için teşekkür ederim iyi ki varsın."

"Sende kuşum hiç önemli değil canım benim."

Elma şekeri yanaklarını öpüp,gül kokusunu içime çektim.
Taksici;

"Geldik abla."

Parayı ödeyip aşağıya indim.
Ve kapının önünde bir adet siyah bir megan görmem bir oldu kime geldiyse.

Sonra ilerleyerek apartmana girdik.
Zile basıp Hafıze annemi beklerken gözüm yabancı olan ayakkabıya takılı kaldı.
Hafıze annem kapıyı açar açmaz;

"Kuzum bu ne güzellik maşAllah tebareke Allah seni verene kurban."

"Teşekkür ederim Hafıze teyzem benim."

"Hadi geçin içer de.misafirimiz var,Kuzularım."

"Kim var Hafıze anne."

Bende içeri önce giren Eslemin bağırmasi ile içerde ki kişinin Deniz bey olduğunu anladım.
bende içeriye girip;

"Hoşgeldiniz Deniz bey."

"Hoşbulduk Mina hanım."

Bir yandan da Esleme sarılıyordu gözüm saate kayınca 3 olduğunu gördüm herkesten müsade işteyip odama geçtim üzerimi giyinmeye başladım.
Eşarbimi yapınca ışte hazırdı.
Aynadan son kez kendime bakıp Allahın emrettiği gibi giyindimi diye kontrol ettim evet ışte hazırdim.

Içeriye geçip koyu sohbette dalmış bizimkelere bakıp ;

"hadi çıkalım ısterseniz dedim.
Çünkü daha Mehiri alacagiz."

"Haklısınız Mina hanım.Hadi çıkalım güzellim benim."

Deyip Eslemin elinden tutup dış kapının oraya doğru ilerledi.
Bende hafıze annemi ve Ahmet babamı öpüp bizim ekipi takibe koyuldum bizim süper ikili yaşlı oldukları için gelmeyecekmis bana öyle dedik'leri için hafif birazcık bir adet kırılmıştım.
Arabanın kapısı açılmıştı ben düşünceler içinde iken
Esleme Arka kapıyı açan Deniz bey;

"Siz nasıl rahat ederseniz öyle oturun Mina hanım."

"Biz miniğimle arkaya oturalım Deniz bey.Mehir de öne oturu."

"Tamam Mina hanım."

Arkaya oturup.Arabanın çalışma ve yolda yağ gibi kaymasında adapte olmuştum ki ne ara geldiğimizi anlayamadığim
Yetimhanenin önende durmuştuk.
Mehir kapıda hazır bir şekilde beklediği için içeriye girmemiştık, anlasildigi üzerine Mehirle önceden konuşmuş olmalıydılar.

"Mehirım Naptin canım benim."

"Iyim canım benjm siz nasılsiniz"

"Bizde iyiz elhamdülillah."

Ben uyukuya dalacak olan Eslemle konuşmaya dalmışken onlar ise hafif bir tartışma için de olduklarını anlamıştım.
Ben onları duymamazlıktan geliyordum çünkü birini dinlemek cidden kötü bir şey ve ayıptı.
Gideceğimiz kafe birazcik uzaktı,o yüzden misafirlerin çocuklarını
Palyaçolar karşılayacakti.
Bir saatin sonunda ulaşmışliğin verdiği mutluluk ile hep birlikte arabadan indik ve içeriye doğru yol alacakken kapıda bizi bekleyen palyaçolar miniğimi alıp arkadaşlarını yanina götürdü bende onları takıp edip bizim ikiliyi baş başa bıraktım.
Sabahtan beri tartışıp duruyorlardi.
Arkadaşlarını gören miniğim,koşarak onlara teker teker sarıldı özlemiş benim miniğim ya, ben de manzaralı yere oturup,kalbimi ellerinin arasına almış sol yanımı düşünmeye başladım istemsizce bir tane göz yaşı firar etmiş diğerlerini de yanına çağıracakken miniğim yanıma gelerek boynuma sarıldı;

"Herşey ama herşey için sonsuz teşekkür ederim Mina ablam.iyi ki karşıma çıkardı Allahim seni.biliyormusun bu benim ilk doğum günü ve annemsız."

"Teşekkür değil kuzum şükür.hiç önemli değil Allahımın emaneti.
Kuzum hadi git eğlenip bu günün tadını çıkar bir daha gelmeyecek böyle güzel günler."

Tamam deyip tekrardan sarılıp gitti.Keşke değil ama Rüzgar da burda olsaydı.
Sonra kafamı boğaza çevirip iki yakayı ayırmış boğaz gibiydik zaman ve yıllar ayırmıştı bizi tekrardan bibirleşirmi yoksa bu iki yaka gibi ayrımi kalırdık bilmiyorum....
Gözümden düşen bir damla sevdiğimin yüreğine düşüp gönlünü külemi çevir yoksa sevgi için akan bu damla yanan yüreği sündürürmü bilinmez dı...

¤¤¤¤¤¤¤

Esselamin Aleykum dostlarım...
Bu bölüm iki partan oluşacak o yüzden yetişirse bu akşam yetişmese yarın akşam yayinliyacagim inşAllah ve bundan sonra bölümler hafta sonu gelecek ya bir bölüm yada iki bölüm Allahımın izniyle Allaha emanet olun.yüreğine cennet bahçesini sığdırmiş iyi yürekli insanlar...
Huzur,sağlık ve dua ile...

Continue Reading

You'll Also Like

1.7K 157 14
İslâmî bir kurgudur... "Oruç yemek yememek, su içmemek gibi görünebilir fakat bundan ibaret değildir. Dilin yalandan, gözün haramdan, elin yanlıştan...
189K 11K 51
O ne güzel tehdit öyle, namazını kılmazsan evlenmem seninle!
186K 12K 76
Esselamu aleyküm ve rahmatullahi ve berekatuhu akhiler uhtiler ve diğer okuyucular! . Bu hikaye bir genç kızın hikayesidir, kendisi bu modern yüzyıld...
417K 23.4K 93
Hayatta bazı anlar vardır ki , hayatınızın dönüm noktası o anlardır. Daha ne olduğunu anlayamadan yaşanır tüm o hayatınızı değiştirecek, iyileştirece...