Eveet beklenen ikinci kitap ile karşınızdayım bayanlar baylar merdivenden kayanlar dmdk. Lütfen okumaya başlamadan önce şu tatliş kapağın güzelliğine bakın Allah aşkına ❤️. Çok tatlı değiiil miiğ? Bu nedenle bu bölümü @SeLenalr5 'e ve tabikide benden ithaf isteyen ponçik bir okuyucum olan @Selins23'e ithaf ediyorum.
Nys gidiyim ben iyi okumalaar!!
Notçuk: Ufacık mini minnacık bir aksilik sonucu sefqili okuyucularımın ithafını gerçekleştiremiyorum çünkü telefonum sarhoş gibi zavallıcık %19 şarj ve az bir internetle yetinmeye çalışıyor ama yarın (20.06.16) ithafları yapacağım. Eğer yarında yapamazsam ayın 22sinde kesin yaparım.
"Cemre ayakta uyuyorsun." Burnuma bir fiske atan ve beceremeyip burnuma artezyen kaynakmışçasına üçüncü bir delik açan İreme kaşlarımı çattım.
"İrem fiske atmayı bilmiyorsan denememelisinde eğer karşındaki sfenks olmak istiyorsa o ayrı tabii." Acıyan burnumu ovuşturup ona ters bir bakış attım.
Sabahları ekstra gıçık olan İrem Açinin kafasına vurarak onun repertuarından bir adet küfür kazandı.
"İrem sabah sabah o elini-"
"Öhöm öhöm!"
Bestesini bölmem üzere bana zikredici bakışlarını yollayan Açin daha uygun bir dille İreme sövdü.
"Elini kendi müsait gördüğüm bir yere sokar ve sana bu konuda hiç söz hakkı vermem."
İrem zikredici bakışlara aldırmadı. "Dün alemlere aktınızda beni mi cağırmadınız la burda gelmiş masaya koala gibi yapışmışsınız. Hayır yapışmayında demiyorum ama salyanız akıyo valla ordan Fikret abinin kötü bakışlarına mazur kalıyorum."
Kantin masasından kafasını kaldıran Açin Fikret abiye seslendi. "Abi masalar on numara vallaha çok rahat denendi onaylandı."
Fikret abi gözlerini kısıp tezgahı silmeye geri dönünce Açin tekrar kafayı gömdü.
"Annem bizi 5 te uyandırdı. Daha fazla bekleyememiş bizim okula gitmemiz için hanımefendi kına partisi yapacakta."
Evet annem kına partisini yapıyordu.
"Kadın saat üçten beri ayaktaymış la."
Açinin boğuk çıkan sesi beni onayladı.
"Bir taraflarına kına yakıyordu muhtemelen." Göz devirdim.
O sırada gözüm kantine doğru yaklaşmakta olan Mustafa hocaya kaydı.
Gözlerimi belertip Açinin kafasına patlattım.
"Ama ben sizin bir tarafınıza beni mi sınıyosunuz olum sabah sabah bir gelen vuruyo bir giden zaten efkarlıyım bulaşma banaa!"
Zavallı Açin Tuna ondan bir üst sınıfta ve maalesef farklı vir okulda olduğundan çk ylnzdı yrvck.s.
"Bırak şimdi efkarını gerizekalı Mustafa hoca saat üç yönünde buraya doğru süzülüyor bıyığına kurban olduğum."
Açin bir küfür savurup kafasını kapüşonuyla kapadı ve masanın altına girdi.
Maalesef Musti de Açin'in saçına takmış olan hocalarımızdan biriydi. Geçen sene sadece saçlarının uçları mor olan Açin'i milka ineği gibi gördüklerinde tüm hocaların tepkisini merakla bekliyorduk elbette.
Adam ihtişamlı bıyıklarıyla kantinin havasını aydınlatırken tezgahı kazımakta olan Fikret abiye seslendi.
"Günaydın Fikret ne o bütün yılın acısını tezgahtan mı çıkarıyorsun?"
"Ooo Mustafa hocam günaydın. Sizi görmeyeli uzun zaman oldu. Ne alırdınız?"
Bir kilo matematik sorusu ve üç adet kazık, öğrencilerime verirken 'Bunlar hem ygs de hem lys de hem öss hem kpss hem ogs hem hgs hem de ahiret sınavında çıkacak ama siz uyumaya devam edin nasıl olsa ben maaşımı alıyorum o sınavlarada çoktan girdim beni bağlamaz.' diyebileceğim her seferinde de üç adet az çektirip zavallı Cemreyi fotokopi için sekiz kat aşağı gönderebileceğim o testlerde alırım bir dal.
Cemre ne yaşıyon olum az daha süt içseydin 7 cücelerin 8. fedaisi gibi kalmasaydın o da seni her ders öne oturtmazdı kanka biraz mantıklı düşün.
Sanane ya sanane kardeşim sananee.
"Ben bir çay alayım varsa Fikret şöyle açığından." Parayı tezgaha koyup, yerdeki Açin'e bön bön bakıp gülmemeye çalışan İrem'e, yerde kıçını ve saçını saklamaya çalışan Açin'e ve elbette iç sesimle manyakça dalaşan bana baktı.
"Ooo kızlar günaydın. Nasılsınız bakalım görüşmeyeli?"
"Günaydın hocam sizi gördük daha iyi olduk siz nasılsınız?" İrem sözlü notu kasarken bende ayağımı Açin'in altından kurtardım.
"İyiyim bende İremcim. Cemre yaz tatilinde kaç kaynaktan çözdün bakalım inşallah geliştirmişsindir kendini. Bir daha 49 aldığını görmek istemiyorum."
8 yüzyıl öncesinden kalan ve kaydırma yaptığım sınav notumu yüzüme vurmak beni forokopiye göndermek dışındaki hobileri arasında yer alan Mustiye bön bön baktım.
Allahtan İrem bu seferde performans notu kasmak için oradaydı. "Tabiiki hocam bizzat ben çalıştırdım onu ama elbette olmayınca olmuyor maalesef."
İreme zikredici bakışlar gönderdiğim sırada Musti laf yediğim için sırıtmaya başladı. İrem muhtemelen ilk dönem sözlülerini garanti altına aldığından bana sadece 'umarım ikinci döneme geçmez' diyerek dua etmek kalıyordu.
"Haklısın İremcim. O altınızdaki nedir kızlar?"
Fikret abinin getirdiği çayı alırken Açin'in etekten gözüken kıçına bir bakış attı.
Eğer İrem benim kaynak kitaplarım derse ağzına sandalyeyle vuracağımdan ilk ben konuştum.
"Çanta hocam içinde İrem'in kaynak kitapları var artık kendisi 12. sınıf konularından çözüp geleceğe yatırım yapıyor. Ama içinde çok anlamadığı soru varmış bana sordu ama zekam yetmedi. " Hafiften kızarmaya başlayan İreme bir bakış atıp devam ettim. "O da iki hafta boyunca akşamları okulda kalıp size soru sormaya ve ek ders istemeye gelecekti. Siz gelmeden bunu konuşuyorduk. Artık duaların kabul oldu İrem."
Ben İrem'e yeşil kurbağa emojisi gibi sırıtırken Mustafa hoca gülümsedi. "Tabii ki de akşamları kalıp soru sorabilirsin böyle gayretli bir öğrenciye ders vermekten mutluluk duyarım. Hatta sana bir kaç kaynak kitabı daha önereyim bunlar hep ygs lys de çıkacak."
"E-Evet hocam."
Hoca gülümseyip çayını yudumladı. "Tenefüste uğrarsın o zaman derste görüşürüz kızlar."
Bıyıklarını asaletiyle aramızdan ayrılınca ayağa fırladım. "Merak etme İrem tüm yılın sözlüleri ve performansların 100 artık. Rica ederiiim." Omzuna vurup Açin'in kıöını tekmeledim. "Hadi Açin onu bu acıyı sindirmesi için yalnız bırakalım."
İrem kendine gelemeden Açin'le kantinden kaçtık.
"Musti bütün kıçımı kesti." dedi Açin yolda eteğini silkelerken.
"Saçına söylenmesinden iyidir."
Gülümsedi. "Hepsini dumura uğratam saçlarımla. Kimse bana karışamaz baş benim saç benim." Saçını savurdu.
Sırıttım.
"Ayaz'dan haber var mı?"
Ayaz aklıma gelince aptalca sırıttım. Sümüklü böceğim. İltftlrm mthştr.
"Sabahın köründe mesaj attım ama daha cevap vermemiş." Telefonuma bir bakış attım. "Telefonlar toplanmadan da vereceğini sanmam. Tuna'dan n'aber?"
Yüzü asıldı. "O çoktan okulda üstelik akşamlarıda kalacak."
"Olum olsun çalışsında kazansın. Ay içim daraldı daha şimdiden sınav falan konuşmayalım farklı konu aç Açin."
Açin bir iki dakika düşünürken geri geri yürümeye başladım.
"Sence Balina burda mıdır ve en önemlisi hala Balina mıdır?"
Balina bizim balina resimli kıravatlar takan biyoloji hocamızdır. Bu nedenle adı da balinadır.
"Bu gün ilk gün umarım pembe balinaları olan kırvatını takar la biyoloji dersinde hep onları kesiyorum çok hoşuma gidiyor."
"Yılbaşında umarım o çıkar yemin ederim gidip üstünde küpek balığı olan bi kıravat alacağım. Küpek balığı balinanın ezeli düşmanı."
İkimizde kahkaha atarken ben kıçımda gözlerim olmadığından üstün yeteneklerimle birine çarptım.
Düzeltiyorum. Çarptığım masumu kıçımla devirim üstüne oturdum.
"Allah benim belamı vermesin çok pardo-"
Maşallah.
Zaten ben ancak gider mabaadımı yakışıklı bir insanın yüzüne koyarım çümküm ben Cemreyim.
Altımda uçan dodo kuşu görmüşçesine bana bakan bir daş ve onunda yanında bana öfkeli gözlerle bakan Vehbi hoca. Kimyacımız.
"Kızım sen ne halt ediyorsun daha ilk günden. Kalksana adamın üzerinden adamı başladığına başlayacağına pişman ettin resmen. Kızım kalk füzyon patlaması görmüş elektron gibi bakma suratıma."
Sen ne diyon lan?
Füzyon patlaması görmüş elektron ne aq ağzımı bozdurtma benim. Niye normal hocalarımız yok Allahım??
"Çok çok çok özür dilerim Vehbi hocam gerçekten çok affedersiniz. Sizden de çok özür dilerim kesinlikle üstünüze oturmak gibi bir niyetim yoktu. "
Kesinlikle kıçımla kaburganızı kırmak gibi bir niyetim de yoktu.
Ben adamın üzerinden kalkınca o da Vehbi hocanın yardımıyla yerden kalktı. Üstünü silkelerken kıravt ve önlüğünü farkettim.
Lan. Başka bir kimya hocasının üzerine mi oturdum lan. Hemde genç ve yakışıklı olanından. Why god why??
Açin'e zikredici bakışlar atmak için dönmüştüm ama onun çoktan kaçmış olsuğunu gördüm.
"Hiç önemli değil hocam gerçekten olur böyle şeyler." Kıçımla tanışan yakışıklı bana gülümsedi.
Kaşlarını çatan Vehbi hoca beni azarlamaya başladı. "Ne demek Sarp önemli değil kız resmen üstüne oturdu."
Abi sorun değil diyo sen niye ateşe benzin döküyon anlatsana biraz.
Kızarmaya başladım.
"Çünkü önemli değil hocam gerçekten lisedeyken bir keresinde kendi hocamı kahveyle haşlamıştım ve o gerçek bir öğretmendi." Güldü.
Gerçek öğretmen ne aq sen yalan mısın?
Stajer demek ki mal.
Haaaa o şekil.
Vehbi hoca gözlerini kıstı. "Yinede bir daha olmasın." Söylenerek uzaklaşırken Sarp bana sırıttı. "Ciddiyim sorun değil." Ardından o da Vehbi hocanın yanından gitti.
Yeterince yzaklaştıklarına kanaat getirince etrafta Açin'i aradım. Ve elbetteki bir ağacın arkasına saklanır vaziyette buldum.
"O ağaç bir tarafına monte edilsin Açin! Niye beni orda bırakıyon mal!"
"Sen baya adamın kucağına çift kişil koltukmuşçasına oturunca Vehbi hocanın gazabını hiç üstüme çekme riskine giremeyecektim Cemre. Üstelik saçlarıma laf edecekti." Kollarını birleştirip kaç çattı.
"Adamın kucağına oturmadım ben!" Bende ona kaş çattım ama devam edemeden başka biri sözümü böldü.
"Kimin kucağına oturmadın?"
Doğa ana pls sınırlarımı rahat bırak.
Ayaz'ın zikredici bakışlarıyla karşılaşmak için arkamı dönmeme gerek yoktu zira onlar bir bıçakmışçasına bana batıyorlardı zaten.
Açin yaktın yine beni.
Selamlar
Yaaa off biliyorum kısa olmuş ama çok bekletmiştim zaten dahada bekletmiyim dedim. Okulun son günü yazmayı planlamıştım ironi olsun diye ama olmadı işte napalım. Neyse karneleriniz nasıl?
Benimki her zamanki gibi de yaz ödevleri diye ansiklopedi vermişler maalesef.
Neysee bölüm ne zamana gelir bilmiyorum yarın kadar erken gelmez gelecek aya kadarda geç gelmez. Havalar çok sıcak la hiç bir şey yapası gelmiyor insanın. Ama çok bekletmem yani öyle düşünüyorum kdkdkd.
Öpüldünüz.