Asmin

By semraimamoglu-dusom

276K 3.6K 700

Aşkı psikopat olan bir adam ve Aşka inanmayan bir kadın... Mavi gözlü bir devdi ve küçücük bir kadın sevdi... More

1.Part
3.Part
4.Part
önemli

2.Part

16K 899 183
By semraimamoglu-dusom

Sabahın erken saatlerinde güneş ışınlarının perdesiz camdan içeri girmesiyle uyanan Asmin biraz şekerleme yapıp ardından banyoya doğru geçti. Güzel bir bakımın ardından mutfağa geçip sade bir kahve yaptı. Sabahları kahve içmeden kendine gelemezdi ve kahvaltıdan önce kahve vazgeçilmez öğünüydü. Güne önce kahvaltıyla başlar, sağlığına her zaman dikkat ederdi.

Gideceği serginin kuşkusuz mükemmel olacağından adı gibi emindi. Kendisi  için çizilmiş bir resmin olduğunu biliyordu, artık buna alışmıştı. Bu yüzden aylar önceden çalıştığı besteyi stüdyoya girerek seslendirmişti ve bir kopyasını belleğe kaydettirmişti. Serginin sahibi Gölge lakaplı ünlü bir ressamdı fakat kimliğini menajeri de dahil kimsenin bilmediği kendini saklı tutan bir adamdı.

Yaptığı besteyi mırıldanarak hazırlanırken Gölgenin ona kattıklarını düşünüyordu...

"Saklı yangınların içindeyim her yanım puslu vadi,

Çaresizlik çanları ve kurtarıcımın hisli kalbi,

Hey sen fırtınadan sonra gelen

Hayatıma armağan gibi giren

Bu yalan dünyanın pisli pisli uşağı

Ve sen yağmur sonrası temizlenen yer yüzünün gök kuşağı

Hey sen fırtınadan sonra gelen

Hayatıma armağan gibi giren "

Son kez mırıldandığı şarkının güzelliğinden emin olduktan sonra belleği çantasına koydu ve üzerini giyinip evden çıkmaya hazırlandı.

Sergi salonuna geldiğinde bekleme salonunda birçok koleksiyoncu, sosyeteden kadınlar ve basın vardı.

İçeri girer girmez bir basın ordusu etrafını kapattı ve onu soru yağmuruna tutmaya başladı.

"Asmin Hanım sizce Gölge bu sergisinde de size jest yapmış olabilir mi?"

"Asmin Hanım Gölgeyi tanıdığınız söyleniyor doğru mu?"

"Aranız da bir aşk varmış bu gerçek mi?"

"Arkadaşlar lütfen tek tek sorun böyle sizi yanıtlayamam ki, ayrıca Gölgeyi tanımıyorum tanımadığım için aramızda bir aşk ilişkisi olmasına imkân yok, benim için bir resim olup olmadığına gelecek olursak olduğunu tahmin ediyorum," dedi ve koşar adımlarla arka taraflara geçti. Sema gelip onu bulduğundaysa derin bir soluk aldı. Üzerine gelinmesi onu fazlaca bunaltıyordu.

"Lütfen şu basını benden uzak tut bu gün yanıma gelmesinler gerçekten boğuluyorum."

"Tamam hallederim, kötü görünüyorsun."

"Kötüyüm çünkü!"

"Sakin ol, ne oldu neden kötüsün?"

"Berk aradı dün, çok canı sıkkındı."

"Yine ne olmuş."

"Uzun hikâye Sema sonra konuşuruz ama şimdilik sabrediyorum sadece şimdilik sonra onunla birlikte arkama bile bakmayacağım."

"Tamam üzme kendini basının dikkatini çekmesin."

"Evet tam da bu yüzden onları benden uzak tut," dedi ve gelen garsondan bir bardak frozen aldı.

Kısa bir süre sonra salonun kapıları açıldı ve herkes resimleri görmek için içeri girdi, tablolar harikaydı ilk dikkatini çekense ağlayan küçük bir kızın resmi oldu. Bakışları insanın içine işliyordu.

(Arksdaşlar resimler şahsıma aittir kendim çizdim- sevgiler saygılar)

Bu resimle sergiyi gezmeye başlayan Asmin yavaş yavaş bakarak ilerledi. En çok dikkatini çekenlerden biri doğanın içindeki kız olmuştu ve resimde tamamlanmamış bir şeyler vardı ne anlatmak istediğini düşünmeden edemedi.

Ardından asılmış olan tablo bir kemandı ve onun da telleri yoktu, bu sergide kesinlikle bir şeyler anlatmak istiyordu Gölge ama ne?

Ondan sonra ki tabloda bir kadın resmi vardı onun da kafası yoktu, bu resimlerin bir çoğunda eksik taraflar vardı.

  Güzel bir manzara resmine geldiğinde içi rahatladı ve dinlediğini hissetti. Mavi ve yeşilin karışmasıyla insana huzur veren bir resimdi.

Ve sepet tutan bir kız vardı resimde işte o Asmindi ama daha önce bir sepet tutmamıştı. Fakat öyle düşünülmüştü, çok güzel olduğunu düşünürken çantasından belleği çıkarttı ve resmin arkasına koydu.

(Bu resmi baş karakterimiz olarak canlandıralım arkadaşlar)

Tüm resimler güzeldi fakat sona konulmuş olan resim bambaşkaydı. Kenarında yazan yazıya bakan Asmin bu tabloda da ruhunu bulmuştu. Tablonun adı kısmında özgür tutsak yazıyordu. Ve bu tabloya verilebilecek en güzel isim bu olmalıydı.

Asmin sergiyi gezdikten sonra basına görünmeden oradan kaçmayı zor bela başarmıştı.

Gölgenin yeri Asmin'in hayatında bambaşkaydı, onu hiç görmemişti ama görmeden sevmişti. Çünkü o en zor günlerinde görünmez elini üzerinden hiç çekmemişti ve bazen baba bazen kardeş olmuştu ona.

Ve Asmin hayatının büyük bir kusmını ona borçluydu, onu görüp yaptıkları için teşekkür etmeyi dilerdi ama o ölene kadar bir gölge olmaya kararlıydı ve Asmin'in de onu olduğu yerden çıkartma gibi bir çabası olamazdı ona ölesiye saygı duyuyordu. Sadece borcunu ödemek istiyordu ama bunun imkânı yok denilebilecek kadar azdı.

Hâlâ aklında tablolar varken eve doğru adımladı. Eve döndüğünde saat beşe geliyordu, içeri girer girmez koltuğa ruhu içinden çıkmış gibi cansız bir şekilde bedenini bıraktı ardından derin derin nefesler alıp verdi. Yolda gelirken kardeşi ile konuşmuştu ve telefonu kapattığından beri ağlıyordu. Üstelik içinden durmak gelmiyordu. Arka arkaya gelen iki mesaj sesi gözlerini silip telefona bakmasına sebep olunca biraz sakinleşme fırsatı bulabilmişti.

"Senin gözünden akacak bir damla yaşı silebilmek için ömrümü verebileceğimi biliyor muydun?"

"Seni üzen şey ne söyle bileyim ve önüne geçeyim..."

Bu mesajları okuduktan sonra artık iyice sinirleri bozulmuştu, kimdi bu Allah'ın cezası ve ondan ne istiyordu? Her anını bilmesi ise Asmin'i ölesiye tedirgin ediyordu.

Sonunda dayanamayarak, "Benim derdim, benim hayatım ve kimseyi ilgilendirmez!" yazıp gönderdi.

"Senin olan her şey beni ilgilendiriyor sevgilim, yakında sen de benim olacaksın."

"Şu canımın sıkkın hâlinde bile beni güldürdün ya harikasın, güzel espriler yapıyorsun(!)"

"Kendi gerçeğini yaşarken bulacaksın kendini, seni alacak kadar gerçeğim ve sen de o gerçeğin içindesin."

"Senden korkmuyorum..."

"Benden korkmanı istemiyorum, beni sevmeni istiyorum."

"Ben de neler istiyorum ama olmuyor."

En son yazdığı mesaj karşı taraftan görüldüğü hâlde başka cevap gelmedi. Bunun üzerine Asmin de bir yanıt beklemediğine kanaat ederek odasına geçti.
***

Üç gündür yoğun bir şekilde akşam ki konser için çalışan Asmin son hazırlıklarını da yaptıktan sonra otele gidecekti ama önce Selim Bey'i araması lazımdı. Numarayı tuşlayıp karşı taraftan açılmasını bekleyemeye başladı üç sıkıcı çalmadan sonra telefon açıldı ve karşı taraftan, "Alo..." sesi geldi.

"Bir haber var mı Selim Bey?"

"Ben de sizi arayacaktım Asmin Hanım sizi rahatsız eden numara bir şirkete ait fakat şirket taşeron, bu yüzden kime ait olduğunu bulamıyoruz.?

"Hiç mi bulamayacağız yani?"

"Belli ki göstermelik kurulmuş, eğer telefonla arayıp konuşmayı başarabilirseniz yerini tespit etme şansımız olabilir."

"Tamam deneyeceğim..." dedi ve telefonu kapattı.

Kuliste son son makyajı düzeltiliyordu, ardından sahneye çıkacaktı. Makyajının tamamlanmasının ardından kulisten bir sürü kadın eşliğinde konserin yapılacağı yere doğru yürümeye başlayan Asmin de en ufak heyecan yoktu. Sahneye çıktığında kendini buluyor ve dünyayı unutuyordu. Kadınların her biri, bir yerlerini düzeltmeye çalışırken sahneye çıkacağı kapının arkasında beklemeye başladı. Sonunda kapı açıldığında kadınların hepsi geride kaldı ve tek başına sahnede şarkı söylemeye başladı.

Bu konser Türkiye"deki sayılı zenginlerin katıldığı özel bir konserdi, çoğu ünlü iş adamları ve eşlerinden oluşuyordu.

Şarkı aralarında istek parçalar geliyordu ve Asmin severek okuyordu, konserin bitmesine yakın son bir istek geldi ve onu sona sakladı çünkü Asimin'in de en çok sevdiği şarkılarından biriydi.

Saat artık dolmaya başladığında son şarkıyı söylemeye başladı. Gece bu parça ile son bulmuş olacaktı.

"Adamım...

  Nefesime can katanım...

  Adamım kalbine yandığım...

  Issız gecelerimin sahibi

  Yoluma bsş koyanım...

  Adamım.... Adamım...

Gel bitsin içimdeki özlem

  Ben sana yangınım adamım.."

  Alkışlar eşliğinde son şarkısını söyledikten sonra konuşmasını yapmaya başladı.

"Sevgili dostlar hepinize bu güzel geceye katıldığınız için teşekkür ediyorum, hepinize güzel geceler," dedi ve arkasını izleyenlere dönmeden geldiği kapıdan çıktı.

Üzerini değiştirip otelden çıkarken telefonuna gelen mesajla gayri ihtiyari elini cebine sokup telefonu aldı ardından mesajı açtı.

"Adamın parçasını benim için söylemen çok güzeldi sevgilim..." yazısını görünce ister istemez etrafına bakındı buralarda bir yerlerde olabilirdi bu yüzden deli gibi tedirgin olmuştu.

Continue Reading

You'll Also Like

286K 12.3K 51
[TAMMAMLANDI] Biraz fazla içki içtikten sonra birinin yanında uyanmak bu çağda yeni ve sürükleyici bir hikaye değildi. Ama Korkut Mirzan'nın çarşafla...
18.4K 1.4K 41
"Çok güzel kokuyorsun." dedim merdivenleri bitirip odama girdiğimizde. Naneye alışmaya başlamıştım, hatta sanırım o evreyi biraz geçmiştim ve artık o...
3.4K 527 10
Yıldız Kolejinde bizi kaoslu,eğlenceli ve güzel zamanlar bekliyor.🥰🫀
2.1K 74 4
Eski hesabım da yazdığım ama wattpad de bir dönem hesaplarda sıkıntı çıktığı için hesabıma bir daha giriş yapamıyorum. Eski hesabım da hikaye hala du...