SONDAKI NOTU KESIN OKUYUN!!!!
Mehir'den
Deniz beyin odasından ayrılarak çıkışa geldik ve gelene kadar aramızda bir çıt bile çıkmadı.
Çünkü ne zaman bu doktorla konuşsam sesimi ve kendimi kaybediyordum.Ama şu an konuşmam gerektigini düşünerek sesime can verdim.
"Ee Mina şimdi ne yapıyoruz telefonla konuştugumuzda süprizin olduğunu söylemistin. "
Buluşmadan iki saat önce Mina ile konuşmuştuk ve beni bir yere götüreceğini söylemiştı.
Kapı'nin önünden geçen taksiye dur işareti yaparak durdurmuş ve kapıyı açıp sadece.
"Süpriz."
Diye bilmişti anlamadıgim bır şekilde çarptığı kişiden sonra morali bozulmuş ama bana belli etmemiştı.
Taksiye gideceğimuz yerin adresini söylemiştı bu yer bana çok tanıdık geliyordu ama bakalım gidince öğrenecektik.
Sessizce koluma girerek omuzuma başını koydu.
10 dakikalık bir süreden sonra büyük bır alış veriş merkezine gelmiştık adı da çok tanıdıktı ama nerden hatırladığım bir türlü aklıma gelmiyordu.Mehirın seslenmesiyle.Uzaylı görmüş türk misali baktığım alış veriş merkezinden gözlerimi çekip Minaya döndüm.
"Efendim."
"Artık girsekmi diyorum."
"Ah pardon dalmışım tabii."
"Önemli değil.hadi girelim."
Kolkola girip içeriye doğru ilerledik turnikelerden geçip asansöre binerek en üst kata çıktık ve bu kat sınama katıydı.
Ben hayatta en çok sevdiğim şey sınamaya gitmektır.Ama en son ailem vefat etmeden önce gelmiştım.
"Ay Mina sana nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum.Benim en çok yapmaktan hoşlandığım şeyi ayarlamışın."
"Teşekkür etmene gerek yok hayattan kendini soyutlanmış bir haldeydin ben seni hayatta döndüren makine gibi görev yaptım."
"Iyki varsın iyki seni tanımışım kardeşim."
Ilk defa kardeşimden sonra birine kardeşim diyordum haliyle içim bır şekil oldu.
"Sende kardeşim sende.Allaha binlerce şükürler olsun ki seninle kaderimizi birleştirdi."
Burukca gülümsemistim.
Çünkü bu sözleri benim dilinden hiç bir zaman dökülmemişti Mina üzüldüğumu fark etmiş gibi.
"Hadi neyi bekliyoruz filim seçelim dedi."
Bende onun gibi heyecanlı bir şekilde.
"Hadi"
Dedim ve kasaya doğru ilerledik.
Ben hiç vakit kaybetmeden"
" aksiyon filmine iki bilet lütfen dedim."
Mina'dan
Ney aksiyon filmimi tabiki hayır romantik olacak.
"Arkadaşın dili sürüştü.Romantik olanına iki bilet lütfen"
"Ama Mina aksiyon daha güzel olur romantikte alıyorsun falan valla bak güzel olmaz.Bak şu filim süper mesala."
Mehirin dediği yere baktım ki ne göreyim tam bi aksiyon filmi.Adında bile memelet yok ki
Içeriği nolsun Ada bak ya
'Gece Takip',bu nasıl bir filmdır ya bunları düşünürken gözlerim romantik olan trafa kaydı.ordad da 'Delibal' yazıyordu bu filim şu andan itibaren ilgili alanima girmiş ve ben bu filime girmesem çok küçük çaplı kirizi geçire bilirdim.
"Huuu komşu oradamısın,
daldın."
"Buradayımda ben Delibala girmek istiyorum lütfen bugün buna girelim,başka zaman geldiğimizde bende söz aksiyon filmine gireceğim."
Şu an Mehir'e atabildiği kadar yavru köpek bakışı atıyordum.
Ama hiç yumuşamış gibi durmuyordu.
"Tamam hadi bir seferlik senin istediğine girelim."
Iki tane bilet alıp,salona girdik ve koltuklara oturduk.Işte ikna gücüm gene kazanmıştı.
---------
Sınama bitmiştı ama bende bitmiştım elimde mendil hala ağlıyordum dönüp Mehire baktığım da bana bıyık altından gülüyordu.
Bende ona tam dönerek.
"Ne var ya niye gülüyorsun."
"Aaa ben mi?üstüme iyilik sağlık.
Hiç filim için ağlayan birine gülünürmü?"
Ya şu na bak ya kahkahayala gülüyor bide.
"Ya oğlan öldü ama yazık değil mi? O kıza.Mehir gulme ya.."
"Tamam sustum."
Bak ya Tammam derken bile gülüyor ya.
"Mina"
Bi an ciddileşti o ciddileşince bende ağlamami dizginleyip,
Kendimi sakinleştirdim.
Mehir önemli konuşma yapacak gibi boğazını temizedi ve sesine can geldiğini düşündugu sırada konuşmaya başladı.
"Mina iyki seni cidden tanıdım iyki intihar ettim ve Allah karşıma seni çıkardı.Allaha karşı iyi davranışım olmadığın halde karşıma seni çıkardı.
Biliyormusunu?
Kaç senedir gulmeyi unutmuştum sen güldürdun,ağlamaktaki göz yaşlarima kahkahamda ki yaşlara çevirdin peki beni kötüden iyi çevire bilecek Allaha dayanan gerçek bir müslüman genci yapabilecekmısın.?
Vuuu Mehir ikinci kez bu karar uzun cümleler kuruyordu.
"Bak kuzum sen değişmek istediğin için değiştin ben sadece vesile oldum.o yüzden dininde sen istediğin için doyasıya ve özgürce yasayabilineceksın.
Bak kuzum sen küçükken daha dogmadan Allah sevgisi ve ınanci fıtratı üzerine doğar o yüzden kalbinin içinde saklı kutunun anahtarı bendeydi ben sadece açtım onu almak sana kalmış bırşey."
Tamam diyerek kafa salladı ve yanıma gelerek bana sarıldı bende ona.
Mehir yanlış dan doğruya doğru yol almaktaydi.
Ve içim huzur dolmuş olarak eve dönecektım ama içimde bır sıkıntı daha vardı.
Oda hafiz annemin ve Ahmet babamın konuşacak şeyleri dı.
"Gidelım senin de yurda dönmen gerek bir de azar yeme."
"Hadi"
Diyerek çantasını aldı ve beraber tekrardan kolkola yürüdük.
Taksi durdurup bindik ve önce Mehiri bırakacak daha sonra beni bekleyen ailemin yanına gidecektım. Yetimhanenin önüne gelmek üzeryek sarılıp opustuk ve o taksiden inip acı duvarlara döndü bende evime.
-----------
Çantamdan evin anahtarını bulmaya çalışırken bir anda kapı açıldı.
"Mina kızım.hoşgeldin hadi çabuk geç içeriye."
Hafize annemde çözemediğim bir heyecan vardı ayakkabıları mi çıkartarak,içeri girdim.
Pardesümü askıya asıp,
Oturma odasına geçtim arkamdan Hafize anne de geliyordu.Baş koltuğa Ahmet babam oturmuştu Hafize annemde yanına giderek oturdu anlamadığım şekilde şu an burda farklı bir atmosfer vardı.
Bende sandalye alıp tam karşılarına oturdum ve Ahmet babama hiç vakit kaybetmeden söze girdi içimden bir ses birazdan duyacaklarım beni hiç hoşnut etmeyecek şeyler olacagini söylüyordu.
"Mina bak kızım birazdan duyacakların seni mutlu etmeye yada kabul etmeye bilirsin bu senin kararın ama biz bu işin senin için hayırlı olacağını düşündük Hafize annenle."
Ay içi sesim doğru çıktı Allahım sen birazdan olacakları hayırlı kıl.
Şu an birazdan duyacaklarım dönüm noktam olup hayatımı değiştirecekmiş gibi geliyor ama
Şu düşüncelerin Şeytan oyunu olduğunu biliyordum biraz rahatlamak için içimden
Ayet-el kürsi'yı okudum.
Okurken dahi içim huzur dolmuştu.
Ahmet babam tekrardan konuşmaya başladı.
"Hani geçen gelen misafirlerimiz vardı ya hanı sen bunlar kim diye sormuş sonra uyuya kalmıştin da biz sana anlatamamistik."
Benden onay bekler gibi sessizleştı.Bende sesimi bularak dalgın dalgın cevap verdim
"Evet Ahmet baba."
"Işte o misafirler hayırlı bir iş için burdalardi.
Seni istemeye gelmişlerdi ama o zaman kısmet değilmiş eğer sen kabul edersen bu akşam gelecekler senden ricamız bizi düşünmeden kendi iradenle cevap vermen ıstersen şimdi odana geçip biraz düşün ve kararını bize bildirdir."
Nasıl ya Rüzgar Bey ve kalbimde ki yaralara tuz basan o kadın o gün beni istemeyemi gelmişlerdı
Sandalyeden kalkarak odama gittim ve yatağıma girerek annemin fotoğrafını alıp konuşmaya başladım ne zaman önemli bir karar alacak olsam annem karşımdayamış gibi konuşurdum.
'Anne sence ne yapmalıyım Hafize annem ve Ahmet babamın üzerinde hakları vardı ve bu işin benim için hayırlı olacağını söylüyorlar.şimdi hayatta olsaydın bana bi karar vermemde yardımcı olurdun.
Keşke demiyorum çünkü Hafize anne keşkeler ve belkiler şeytani mutlu eden kelimeler derdi.
Bu beni istemeye gelen kişiyle daha önceden yolumuz kesismisti.Bunlar tesadüf olamaz çünkü. Hayatta tesadüf yoktur kader vardır dimi anne.ama anne bu adam çok bilgisiz ve dinden uzak nasıl olcak bir dakika,her zaman olduğu gibi annemle konuşmak iyi geldi aklıma şu gelmiştı,eğer o dini bilmiyorsa ve ben ona dini öğreteceksem birde ordan sevap kazanacak hemde sünneti yerine getirecektım.kabul etmelimıydım.
Ey kurban olduğum bana bir çakar yol göster.karar vermiştım kabul etmeyecektım çünkü biz onla ayrı dünyaların insanlarydik denizle gökyüzü kadar farklar vardı aramızda.
Yatağımdan kalıp içeriye doğru yol aldım ve kaltigim sandalyeye tekraren oturdum.
"Ne çabuk düşündün öyle kuzucugum."
"Bakın sız benim için hayatımı renklendiren en kıymetlı ailemsiniz sizi kiramak yada mahcup etmek istemiyorum ama kendimi daha evliliğe hazır hissedimiyorum.o yüzden cevabım olumsuz.bana darılmayı tamamı."
Derdemez gidip sevgi yüklü kalpli insanları bana gönderilmis hediye'lerin ellerini öptüm.
"O nasıl söz Mina bir daha duymayalim.Senin hayatın biz karışmayız."
"Ahmet baba ben biraz uyumak ıstiyorum size ayıp olmassa yatabilimiyim."
"Tabiki kızım."
Ikisinide öperek,odama gidip yatağıma attım kendimi çok halsiz ve bitkin hissediyordum.
Gözlerimi kapatıp annemi hayal ederek uykuya daldım.
......
Yazardan. Not. ..
Annenizin kıymetin bilin gün geli sarsıldığınız yer toprağı olur...
Onlar bizim için dünyaya gönderilmiş kanatsız meleklerdır...
Vote ve yorumu unutmayın...
Sağlıklı huzurlu bereketli kalın....
(Msj cevap veremiyorum.)
(Kapak yapabilecek okuyucum varmı bana yorumda yazsın şimdiden teşekkür ederim.)
Ve Arkadaşımda Kitap yazıyor onada bakarsanız sevinirim.
Adı:
HAYAT ARKADAŞILARIM...
B
ulamayanlar için Sayfamda kütüphanede ekli...