Sana vurgun

Da esraeyul

666K 34.1K 1.1K

Velet! Dur bakiim hişt! Kime diyorum ben .....ay ısırdı... Kızı tuttu silkeledi .hala çırpınmaya çalışıyor.Ar... Altro

Neredesin sevdigim?
Yaşar bu çocuk
Cehennemin altıncı katı
Dalgaları aşmak
Bir şahane velet
Kurt savaşçısı
İntikal
Çamur banyosu
Korku
İki terörist
Ah bu kızlar
Operasyon
Kızı niye bıraktın be çocuk?
Nigar
Çakı gibi asker
Çekişme
Fethedildim
Hadi evlenelim.
Tören
Tebrikler yüzbaşı
Roza
Oğlana isim....
Oğlana isim.2
Dayak.
Allahım yardım et
Pişmanlık
Berat
Akşam yemeği.
Akşam yemeği -2
Türkcan krizi.
Benden nefret edecek.
Aliye Sungur
Bana babalığımı geri ver
Kaç sevgilim..
Yoksa yüzük getirmemişmi?
Final.....herkes sevdiğine vardı ve son!
cüzdan meselesi
Instagramda buluşalım

Severken öldürmek

29.3K 1K 32
Da esraeyul

Evet ,kızın canını yakmıştı hemde fena halde.........
. Tugaydaki bütün yüzbaşılar Uğur,
Yavuz,Vardar filan uzun bir zaman dalgalarını geçtiler,inanmamışlardı Mehmet'in kalbini kaptırdığına.Çünkü timin korkusuz ,gözüpek reisi ,etek giyen herşeyin tadına bakmayı seven,komutan kızlarından koleksiyon yapmış hergelenin öndegideniydi.....
"Sallama len yüzbaşım ,bizi mi kerizliyosun pezevenk".
"Neyinizi kerizliycem sizin denyo biraderler,tanıdık kızı gelmiş diye iltimas mı geçecez yani prensese ? ."
Yavuz diretmişti,
"Ben öyle duymadım ama yiğidim ,canına okuyomuşun derste."
"Katır cilvesi yapacam diye severken öldüreyim deme de......."Uğur gevrek gevrek gülmüştü.
Anırırken kendini yerlere atan Vardar a çaktı bitane.
" Ne vuruyorsun oğlum ,yalan mı söyledik..."kaçışırken hala söyleniyordu.
" Allah'tan kız dayanıklı çıktı da....."
Arkalarından seslendi...
"Sırıtmayın itoğluitler! Sokacam gülmenize...Madalyalı yüzücü yazıyo dosyasında ,uydurmadılarsa....."
"Yavrum yalnız havuzda takıyolar omadalyayı ,Şile ağlayankayalar da degil.bilmem anlatabildimmi?"
Ayıramayız kimseyi ,herkese eşit muamele..."
Yavuzgözünü devirdi.
"Anladık o kadarını da...şimdi bu fındıkkurdu hazır yeni düştü buraya,daha gözü açılmadı.Sen bunu kimseler farketmeden ne yapıyosan yap,yoksa fazla bekar bırakmazlar bunu burda ,sana diyim".
Çok direnmişti ,kalbi küt küt atmış ,bütün bedeniyle ona çekilmiş,azaları kız için çığlık atmış,Mehmet salak gibi mücadele etmişti.sonraki aylarda yavaş yavaş kendini ona bakıcılık yaparken bulmuştu.kızı derste fena zorluyor,hırpalıyor, gerekirse yaralıyor,sonrasında revire bizzat götürüyor yahut duyup yetişiyordu.Serumu bağlanırken,dikişi atılırken filan orada olup elini tutuyor,kızı sakinleştiriyor.
O dönemi herhangi bir dişiyle ilgilenmeden tamamen kıza odaklanmış geçirmişti.Kendi timi,komutanları, neredeyse bütün bir alay şaşkınlık içerisindeydi.
İkinci yılın son döneminde tamamen teslim oldu.
Böylelikle elinden bir uçanla kaçan kurtulan küçük Alemdar ,Pusat paşanın yakışıklı veliahtı genç askerinin önünde yelkenlerini suya indırdi,aşık oldu,tamamen teslim oldu......
Şimdi ne yapmalı?
Nasıl yapmalı da kız ürkmesin,sevdası karşılığını bulsun.... ,Hasılıkelam küçücük çıtıpıtı kız koskoca Mehmet Alemdar'ı dizleri üzerine çöktürmüştü.
....................
Haluk Bıçakçı nın elini kızın sırtında gördüğü zaman sinirden elinde tuttuğu yemek bıçağını hırsla iki parçaya bölüverdi.Emre metal parçalarını yakalayıp aldı avucundan.kaş göz yaptı oğlana(sakin ol!)
..........................................
2014 Eylül .Manisa Kırkağaç 6.Komando eğitim Alayı
.............
Uzanmakta olduğu muayene yatağından doğrulan Ayşe,Emine hemşireyle gözgöze geldi.
"Bastır şunu koluna bakiim teğmenim." Kanla dolu şırıngayı takibeden kız kolunu dirseğinden kırıp pamukla tampon yaptı.Kadının kanıyla yaptıklarına bakıyordu,sessizlik uzadı.
"Akşama nasılsa duyacak,çok yüksekten düştün bi süre de ayılamadın".
"Tembihlerim herkesi ben.Zaten göreve gittiler sabaha karşı anca dönerler.."
Kadın başını bir an kaldırdı işinden, sevkatle baktı kıza.
"Ayşe....Bilmeye hakkı var tatlım."
"Nasılsa istemeyecek abla." Gözlerini kaçırdı.
"Başa gelen çekilir ,önceden ahkam kesmesi kolaydır öyle.Ben Mehmet yüzbaşımı tanırım,askerini yarıyolda bıraktığını hiç görmedim....herkesin arkasını kollar,Mert adamdır".
Kalbinin üstünde koca bir öküz oturmuştu.kaşları çatıksonucu bekledi,,,,
"Belki boşuna konuşuyoruz."
"Bekle...Bak ilk gördüğüm gebe sen degilsin.belirtiler şaşmaz,bir an önce söyle de kurtul."
"Ayşe ellerini yanaklarına bastırdı,yüzü beyazlamıştı.
"Hah ,gel kendin bak bakalım.
.............................
Hamileliği tesçillenen genç kadının gözyaşları pıtır pıtır dökülmeye başladı.
"Iki günlük rapor veriyorum,sırstü yatıp dinleneceksin,kanaman olursa derhal geleceksin.İzmir e sevkedeceğiz."
Usul usul kalktı yerinden.bütün gemileri kayalıklara vurmuştu. .....Ne olacak şimdi?

.....................
Kapının dışındatelaşla ileri geri gezinmekte olan iki onbaşısı ve Yavuz yüzbaşı kapı açılınca toplaştılar telaşla.Yavuz dikti gözlerini.
"Eeee.?"
Gözlerini kaçırdı,kamuflajını düzeltirken konuştu.
"Bişeyim yokmuş..."
Derin nefes aldı adam
"Şükür ....şükür teğmenim."
Nefesini koyverdi,yanına yanaşıpbir hamlede kucaklayıverdi hop diye.
"Kusura bakma küçük kuş,Mehmet gelene kadar bana emanetsin." Hızla kızın Mehmet in dairesineyollandı...
Kızı verandada yere bastırdı,sezlonga doğru ittirdi oturttu.Yüzünü kızın yüzüne yaklaştırıp dikkatli dikkatli süzdü.
"Iyisin...eminmisin teğmenim?"
"Eminim Yavuz,teşekkür ederim .Zahmet oldu sana da."
Adam çenesini tutup sevdi.
"Sana bişey olsaydı Mehmet benim kafamı kırardı.sen uzan dinlen.Kötü yaralanabilirdin ,zaten elin mi kaydı anlamadım teğmenim,sana hiç olmaz."
Eli kaymamıştı,gözleri kararmıştı.Çok kötü yaralana bilirdi ,şimdi anlıyordu.
.............................
Mehmet o sabaha karşı sürüne sürüne odaya girmiş acele bir duş alıp,kendini yatağa atmışve derin uyuyan miniğine sırtından yanaşıp sımsıkıkucaklamıştı.Bir dakika içinde gözleri kapandı ......
Ertesi sabah izinliydi.Sabah ictimasına Yavuz girecekti.saat 11:00civari ayıldı,duşunu alıp kantine yollandı.Yavuz la Vefa oradaydılar.
"Çay verin yüzbaşınıza!"Yavuz bağırdı.Masaya ilerlerken çaycı hemen masaya bir bardak tavşan kanı çay yetiştirdi, bir tabak ta kahvaltılık.
Mehmet e göz kıratı Yavuz.
"Eee. Ayırdık heralde...."
"Sağolasın. Yavuz um."
Kahvaltısını atıştırırken cayın yenisini getirip bıraktı çaycı Veli.
"Yüzbaşımın ağzı demirdendir bilirim."
"Sağol Veli."
Yavuz ayağıyla dürttü aşağıdan.
"Yengemin sağlığı nasıl,yaniAyşe teğmenimin?"
Sessizcebaktı Mehmet Yavuz a,lokması ağzında ağırlaştı.Genç adam nefesini tuttu.
"Söylemedi...söylemedi mi?"
Mehmet dikildi yerinde.
"Kötü düştü dün öğlen ,halatların orda." Adam bakakalmıştı.
"Ayşe düşmez Yavuz,kedi gibidir.düşmez."
"Dört metreden sırt üstü indi,biz bayağı korktuk oğlum,bi süre ayılmayınca......"
Mehmet sandalyesini devirerek yerinden fırladı.
"Şimdi mi söylüyosun ,gerizekalı!"
"Revire attık hemen ,Emine hemşire bişey yok diyince ben de........."
kapıdan aceleyle çıkan adamın peşine bağırdı.
"Sabah poligondaydı,iyiydi Mehmet!"çöktü yerine....Vefa ya baktı.
"Of. ..Allahım sen soktun,sen çıkar...."
............................
Ayşe yi bulduğunda kiz bir grup askere çamurda şınav çektirmekteydi.
"Yat!başla!.....bir. Kii.....üç...Onbaşı say...."
"Dört ....beş...."
Kız da çamur içinde kalmıştı.Sabah koşusuna bizzat katıldıği belliydi.koşup koluna yapıştı,ürkütmüştü.kız askerlerine bakındı yan gözle.
"Yüzbaşım!"
"Teğmenim!"çeke çeke götürülürken şükür ki hepsinin yüzleri yere bakmaktaydı.
"Yüzbaşım ne..."
Hızla balçık çamurun içinde yürütüldü.,adam etrafdan görülmeyecekleri yere kadar kontrolünü korumuştu.Alayı boydan boya yürütüp çimenlik geride kalınca kızı ensesinden yakaladı neyse ki çoğunluğun görev saatleriydi.Yaklaşmakta olan bir askeri araçtaki yüksek rütbeli komutan önlerinden geçerken şüpheli bakışlarla süzdü ikisini.
Genç adam dişleri sıkılı sessizlik içinde yürüttü kızı dairesine kadar.kapıyı örttü Ayşe'yi kocaman parmaklarıyla yakaladı.kız çok tedirgin olmuştu.
"Mehmet."
erkek cevap vermeden ellerini uzatıp hızla giyisisini çözmeye başladı.kollarından ,sonra bacaklarından kurtardı hızla ayak bileklerine indirdi.eğitimli gözleri hızla taradı kızı.sonra omuzlarından kavrayış hızla sırtını çevirdi. İçini çekti .
Ayse gerginlikle titreyerek başını çevirip konuştu.
"Iyiyim ben.iyiyim bişey olmadı....."
Kocaman eller sırtı ve beline doğru uzanan büyük morluğunüstünde gezindi.Uzanıp kızın kilodunu indirdi hırsla.kalçasına kadar kan oturmuştu.bembeyaz teninde simsiyah lekeler.
"Mehmet diyorum,bişeyim yok."
Önüne döndürülürken kılodu çekti alelacele.Önünde yere diz çöken adam dizinin yan tarafındaki morartıyı inceledi, kemiğe bastırıp kızı inletti.Şişmiş bölgenin üstüne sıkıca dudaklarını bastırdı.Ayşe hala nefes nefese iyi olduğunu tekrarediyordu ki çekip kızı yanına indirdi.kucağına çekti. Yüzünü avuçlarına aldı.kendine çekip alnını kızın alnına dayadı.gözleri kapandı.Bu şekilde ne kadar kaldıklarını bilmiyordu ancak kocaman elinin sıcacık baskısınısırtında ve ensesinde duyumsadı kımıldamadı.o kolların arasına girmek için yaratılmıştı. Dudakları dudaklarına sürtündü.
"Neden düştüğünü söyleyeceksin ."
Ayşe kıvranarak konuşmaya davrandı.
"Doğruyu söyleyeceksin."
"Meh....."
"Neden bayıldığnı .."
Adamın gerçeği bekleyen gözlerine baktı.zaten kandırmasına imkan yoktu.omuzları .çöktü.derin iki nefes aldı.ne kadar sert olabileceğini biliyordu,çok incıtebilecegini.
Yelkenleri suya indirdi mücadeleyi bırakıpMehmet in büyük avucunu yakaladı.titreyen elleriyle sıkıca tuttu,karnına bastırdı.
"Bu yüzden!".
Adamın nefesi sıkışırken yüzü değişince,Ayşe nin kalbi tekledi.Mehmet allakbullak yüzüyle ona bakakalmıştı .
.................................
Anlaması gerekirdi.Evladı doğmadan ölmüş birinin korkularını bilmesi gerekir.
Öyle şiddetli bir kavga filan etmiş değiller.
Sadece kızla birlikte olduğu her sefer öyle özenle korunuyordu ki asla atlamadan.
Ayşe sesAyşe alaya çabucak yayılan bir çeşit virüs kaptığında ağır ateşle günlerce kıvranmıştı .Mehmet sevdiğinin başında sabahlarken çokça dinlemişti sayıklamalarını..kız bebek özlemiyle yanıyor .....
Anlamıştı ,onu ne kadar baskıladığını anlamıştı.
Haklıydı ,geçti anne olmak hakkıydı.Ne kızı gönderebiliyor ne de teslim olabiliyor.
Evvelde bir anne ve bebek gömmüştü.bir tanesine daha dayanacak gücü yok.
.................................
Meramını kıza anlattığında Ayse sessiz kalıp önüne bakmıştı.boynu bükülmüş.....
Mehmet Ayşe'si için dünyayı yakardı, efsunlamıştı kız herşeyiyle....Onu aklına getirdiği her sefer nefesi sıkışıyor ,bedeni organlarına dar geliyordu.Olmayacak yerlerde intikal sırasında ,harekatta,kurtarma operasyonlarında.Nasıl bir büyüyse bu ,hastalığı iki yıldan fazladır devam ediyordu....Kıza olan tutkusu ona kavuştuğunda son bulmadan,aksine artarak adamı korkutacak hale gelmişti.Yanı başındaki bedeni özleyip durmak. ....Sürekli güvende olması için onun hayatını progranlamak....
Koskoca adam küçüğünün yanına sokulup burnunu ensesine yapıştırmadan uyuyamaz hale gelmişti. Iste o yüzden kıza o nutku çekti.Anası zaten aklını basından almış gece gündüz düşüncelerinde iken,onun bebeğini koruyacağım diye helâk olacağını anlamıştı......
"Biz bordoyuz meleğim, ailemiz bizim zayıf karnımızdır.Çünkü onlar la bize ulaşır zarar verirler.Özel kuvvetlerin her bir ferdi çakı gibi her an göreve hazır olmalı .Aklı hiç bir şekilde meşgul olmamalı.Beni seninle sınamaya kalkabilecek binlerce düşmanın var...Beni yanlış anlama bitanem ,seninim ben,.her hücremle.Kabimi avuçlarına bıraktım.Ama bir yavrumu daha gömmiycem,yapamam.......
Konu bir daha açılmamıştı.
Ayse cik çaresiz boyun eğmişti eğmesine de aklına girmişti böylece bebek ..
böyle de çokmutluydu,ama bebek?
Akıl durduracak bir yakışıklı eteklerinde dört dönüyor...peki bebek?
Sırılsıklam aşıktı ve bir okadar seviliyordu varmı ötesi...
Bunca tehlikeli göreve gönderiliyorken zaten olmaz .
Da biyolojik saati tıkır tıkır çalışıyordu.bi gün bütün bunlar sona erdiğinde geri hizmette ,emekliliğinde, şartlar değiştiğinde......tıkırtı kulaklarında....tik tak!
..........................
Istanbul Kasım 2014( Beş ay sonra)
...............
Küvette sıcak suyun içinde oturmuş ,acı içinde titriyordu..Ayak ucuna doğru Uzanıp süngerle şampuanı alacak bile gücü yoktu..başını dizlerine dayadı.
Adam ,bütün vücudu kanayıncaya kadar vurmuştu,neresine rast gelirse.titremesini durduramıyordu.Suyu pembeye boyadığını gördü.....titreye titreye zonklamalarının azalmasını beklerken kapı tıklatıldı.Sonra usulca aralandı.
"Ah .." Evde görevli genç kadın girdi içeri ,gelip yanına çöktü. Başını tuttu,okşadı.Omuzunu tuttu.
"Özür dilerim canım,mani olamıyorum.......Özür dilerim.Beni öldürür." Başını kaldırıp baktı,yaşları yuvarlanırkenkouştu.
"Yıkanmam gerek"
Ben yardım edeyim""
Başını salladı kadın ,nazikçe köpürttügü süngeri değirmenden yalnızca köpükleri akıta akıta usul usul temizledi kızı..
Banyodan çıktıklarında ,Tahir gelmişti.
"Feride!"
"Tahir bey yukarıdayım."
Adam sinirle çıktı yukarı.
"Kadınla konuşulmayacak demedimmi ben sana?"
Banyonun önünde ikisini gördüğü zaman duruverdi.Kız titreyenbacakları ve yaralı yüzüyle akan kanlarıyla ayakta duramayacak gibi sallanınca bir adımda yanlarına ulaştı .kendini bırakan çocuğu kucakladı .kadınla gözgöze geldi.
" Ne zaman oldu bu? Kim?"...."
"........"
Feride hanım!"
"Haluk bey ..."
Tahir şaşırmıştı,Kızı hapsetmek başka,eşek sudan gelene kadar dövmek başka.
Ilk kez olanlardaki rolünden nefret etti.Kızı odasına getirdi.kadın cocuğu giydirirken aşağı indi.
Feride aşağı indiği zaman,salonu arşınlıyordu.
"Ne zamandır devam ediyor?...Kadın!"
Genç kadın içini çekti.Demirden bir el kolunu tutunca başını çevirdi parmaklara.adam bıraktı kızı.
"Feride," nazik ve uyaran tonda....
"Gelıyor işte sürekli.Kana susamış gibi vuruyor,sorguya çekiyor.Teşkilatı filan soruyor,ben pek anlamıyorum.Galiba Ali Baran beyin intikamıyla ilgili....öyle söylüyor.
Birkaç haftada bir böyleyiz." Nefesini titrekçe bıraktı.
"Kemeriyle dövüyor.......,beni böyle dövse çoktan ölmüştüm .Anladınız mı Tahir bey....kızı öldürecek. .....Yavrusu var karnında!"
Tahir şimşek gibi tuttu kızı,başından aşağı kaynar sular dökülmüştü.
............................................
"Kenan,biz çok boktan bi işe kalkıştık aslanım.Bu kız gebe.Bunun vebali hepimizin boynuna olacak.Patron kantarın topuzunu fena kaçırdı bu sefer......"
Kenan Tahir in can dostu ve eski silah arkadaşıydı.iki eski jandarma özel harekatçı.Koskoca adam sinirinden titriyordu.Küçücük kızı aylardır arayıp sormayan ailesine,şımarık ve zorba birkorkak olan kendi patronuna , en çok ta kendisine ....haa bir de onu kanlı katilin teki bellemiş olan evdeki kadına.....çok öfkeliydi.çünkü kızın gebeliğini ağzından kaçırınca bembeyaz olmuştu.Sanki Tahir hayvanın tekiymiş gibi.O ürkek gözlerini kaçırmış ,yalvaracak gibi ellerini yakalamıştı.Tahir titreyen ellerine çevirdi bakışlarını.
"Haber verecez bunu,olmaz bu şekilde.İşin rengi değişti şimdi."
Adam başıyla onaylarken rakıların buzlarını ayar etmeye çalışıyordu.ufak ufak hazırlanmış mezeleri getirip masaya dizen yaşli adam, gelip oturdu yanlarına.
"Kenan beyim müsaade varmı?Mevzu derinse sonra geleyim."
"Gel babam gel,saklımız mı var senden.Racona hiç uymaz bi iş ettik bu yaştan sonra...hiç olmadı....bize yakışmadı ,ondan böyle hoşaf gibiyiz."
Kadehler vuruldu birbirine...Zeki Müren uzaktan uzağa tatlı tatlı okurken masaya vuruldu bu sefer,aralarından ayrılmış olan dostların şerefine....
.................
Kızı evinden kaldırıp getirdikleri güne gitti akılları .Aydınlı köyü diye bir yerde ,Tuzla civarında....Adres ulaşıp emir gelince hemen hareket etmişlerdi.Çünkü bunlar pek sık sivile çıkmıyorlar.gittikleri yer ıssızlıgın ortasında bir çiftlik eviydi.
Gece geç vakitte yumakta alan yavrucagı bayıltıp getirmişlerdi de. ....
Bayıltana kadarTahir ve Kenan ın anasını ağlatmıştı o ayrı......
Cok yaman askerdi.devlet için çalışan özel ve gizli bir bordo bereli,bir hayalet!
Yataktaki minik gövdeyi görünce ister istemez dudak bükmüştüler. Bumuymuş hayalet asker?
Uyandığı zaman sa dünyayı adamlara dar etmiş,Tahir in kucağına bayılmadan önce çanlarına okumuştu.şimşek gibi hızlı ,müthiş yetenekli bir dövüsçü.Kız biraz daha dirense ter içindeki fedailer pes etmek üzereydiler.Nefes nefese soluklanmışlar,arabaya atıp doğruca Haluk un gizli yazlığına getirmişlerdi.
O günden bu yana her fırsatta kaçmaya yeltenmiş ,adamları canından bezdirmiş,altı koruma bayıltıp ikisinin dişlerini birinın de kolunu kırmıştı.
Sonuç olarak Kenan ıkendi silahıyla omuz başından vurunca iki eski asker çileden çıkmış,bu küçük baş belasını sucuk gibi bağlamak zorunda kalmışlardı.Saçı başı dağılmış,ağzı bezle tıkalı ,suspus öylece oturuyordu.
"Yemek falan yok buna!Herkes duydu mu?"
İşittikleriyle yüzünü duvara çevirdi.
Tahir Kenan ın kolunu dikerken ,ağzı bantlı yanlarında oturdu......
Saatler sonra peynirli sandöviç getiren Kenan'a mahçupça bakıp su istedi,adamın ağzına dayadığı pet şişeyi bir dikişte bitirip derin nefesler aldı....yüzü bembeyaz oldu....
"Tuvalete gitmeliyim."
"Kes sesini"
"Bordo beremisiniz siz?"
"Kes dedim."
"Tuvalet..."
"Sohbet etmeye çalışma kadın,sessiz ol!"

"Bir kova....." Sonra kusmaya başlamıştı.
.............................
Daldıkları düşüncelerden ayılıp rakılarının son yudumunu midelerine göndermişlerdi.
"Kızı yaktık aslanım."
Kenan Ayşe nin Haluk la sarmaşdolaş fotoğraflarını fotoşopla bizzat hazırlamış olmanın verdiği utançla yutkundu.
"Anlamam lazımdı ama Merkez'den de uyarı gelmedi.....
Ilerleyen günlerde melek surat iyice içine kapanmıştı.bağlı tutuluyor sadece tuvalet için çözülüyordu.sonunda hastalandı.patrona haber verdiler.
" Çok kusuyor patron,Artık verilen hiç bir yiyeceği yiyemiyor.
"Bırak gebersin orospu!..Leşini abisinin kapısına atarım"....Çaresi kalmayan adam kıza kendisi serum bağlamış sabaha kadar başını beklemişti.
Sonraki ay hala kusmaları devam ederken sanki kilo da almıştı.Tahir le Kenan çoğunlukla Patrona eşlik etmekte oldukları için kızdan ancak telefonla haber almaktaydılar,hala iyi değildi.sonunda Tahir in önayak olmasıyla eve bir kadın görevli tutulmuştu.esas işi ev işleri vekızla ilgilenmekti.otuz yaş civarı sessiz bir kumraldı.geldiği iyi olmuştu.Tahir in içi rahatlamıştı.
Gerçi eve adımınıattığı gün adam kızı bi köşede kıstırıp sıkı bir ayar çekmişti.
"Bana bak ,sakın kadınla samimi olayım deme.sandığından cok daha Zeki, Burdan kaçar giderse canına okurum senin ,duydunmu?"
Kızın korkmuş ve kırık bakışlarına aldırmadan bilerek daha da ürküttü.
"Sana duydunmu dedim!....Dilini tutacaksın,varlığınla yokluğun bir olacak.Eve kimse girip çıkmayacak,işini dogru dürüst yap karışmam.tersimle karşılaşmak istemezsin.yaptığın alışverişin, pişirdiğin yemeğin bile hesabını bana vereceksin.Sahtekarlığını yakalarsam canını yakarım."
Ocak'ta pişmekte olan yemekle kendi gövdesi arasına sıkıştırıp ittirdi alevin ısısına dogru.bileklerini gereksizce acıtarak.Feride saçlarını tutuşmaktan zor kurtarmış,acıyan bileklerinin acısını hafifletmeye calısmaktaydı.gözleri yaşardı,eğer çalışmaya bu kadar ihtiyacı olmasa burada bir an bile durmayacak.Neredeyse kemiklerini kıracaktı kabadayı bozuntusu.......
.......................................
Istanbul 2014 kasim.
..................
Pusat Alemdar ,sabaha karşı tıkırtılara uyandığı zaman,Yavuz la Uğur'u ve de gizlice eve sokmaya çalıştıkları körkütük sarhoş oğlunu kapıda yakaladı.ışığın aniden açılmasıyla üç dev, komutanlarının karşısında kalakaldılar.Yaşlı adam delici bakışlarla tek tek hepsinin aklını aldı,ödlerini patlattı.
"Komutanım". Yavuz daha da konuşacaktı fakat Mehmet uluya uluya ağlamaya başladı .Adamcağızın bakışları yumusamıstı.
"Getirin çocuklar." Omuzladı oğlunu."gel bakalım Aslan parçası."Kanepeyi gösterdi.
"Uğur ,yatır evladım şuraya."Yavuz kan ter içinde doğruldu.Ayakkabılarını çıkardılar.Kapı gibiydi Mehmet,içleri acıyordu arkadaşları için,yüzü gözü fena dağilmıştı.
"Durduramadık,çok dırenıyor.mekanı yerlebir etmiş. Adamların elinden zorla aldık."
Pusat bey sızın kalan oğluna bakarken düşüncelere daldı.artık beklemek çözüm değil.Yarın alıp karşısına konuşmalı,ne olacaksa olsun.Derdi belliydi belli olmasına ama derman ortada yok...... Çocuklara teşekkür etti yolculadı.yatakodasına geçip bir yerı aradı.uzun uzun çaldırdı, konuşmaya başladı...........
...................
Uzun zamandır kadınla irtibat kurmamıştı.Mecbur kalmasaydı yine de aramazdı
Ya ,oğlan elden gitmeden tedbir almalı..kısaca konuştular,telefonu kapadı.
Yarın jeti gönderecekti ,göndersin.Biraz başbaşa kalsınlar anaoğul.Annesinin sıcaklığı oğlana iyi gelebilirdi.Saim in küçük meleği ,kendi Aslan'ını helâk etmeden tedbir almalı............
Mehmet sıkıntılı uykusundan sıçrayacak uyanmıstı ,rüyayı uzun zamandır görmemişti.Artık iyileştiğini düşünmekteydi.
"Rüya görüyorum....rüya. " Derin nefes aldı."Geçicek ,rüya."
Menekşe yi görmüştü yine.Karnına yediği tek kurşun,hem onu hem doğmamış yavrusunu alıp götürmüştü....
Mehmet ,Menekşe yi temel eğitimini tamamladığı askeri üste tanımıştı.Kız astıydı,kendi gibi onlarcasıyla beraber.oğlanın kırdığı fındıklar boyunu aştığından Pusat komutan oğlunu Istanbul a aldırmıştı.Temel eğitiminden sonra yurtdışi kurs ve seminerleri ,eğitimleri tamamlandığında Mehmet normal bir insanın aklını durduracak kadar feci birçok şey görüp yaşamıştı,dönem arkadaşları elene elene bir avuç savaşçi kalmışlardı. Böyle bir hayatı yaşarken ister istemez hedefin ve görevin dışında herşeye karşı duyarsız hale geliyordun. Hayatta kal ,hedefe odaklan ,yok et,ye ,iç seviş,tekrar ye ,iç ,hedefe odaklan,kurtar,yok et,.tuvalet ,duş ,hedefe odaklan............Aile eş çocuklar bu tablonun neresine sığsın?
Bordo eğitimi gören bazı özellikli subaylargerçekten inanılmaz savaşçılardı.
Mehmet in dünya üzerinde harekata operasyona katılmadıği bölge kalmamıştı. Yaşlı komutan oğlunu yamacına almış az biraz durulsun istemişti........çocuğunu kaybetmekten korkar olmuştu
"Burada ,yamacımda olsunSaim.Kızları da bi rahat bıraksın.bütün itibarım sarsıldı sayesinde".
......................
Emre nin teşkilatla gizli. İşbirligi içerisinde çalışmaya başladığı ilk yıllardı.Baba Saim bey üst düzey emniyet i olduğundan Emre Holding'i başarıyla yönetirken bu sayede dikkat çekmeden gizli operasyonlara da iştirak ediyordu.Pusat Alemdar ve Mehmet in timiyle irtibat halindeydi.Bıçakçı şirketler gurubu yönetim kurulu başkanıAli Baran Bıçakçı görünürde ithalat ihracat yapıyorken. her tür pisliğe bulaşmış bir işadamıydı.
Hangi taşı kaldırsalar altından bu zat ı muhterem çıkmaktaydı.Kadın ticareti ,uyuşturucu, silah,altın ne ararsanhepsinin ticaretinde nakliye hizmetleriverip dünya para kazanıyordu.
Mehmet Emre nin izinden gidere özel harekatçı olmak. istediği zaman,Pusat bey oğlunu önüne almış korkutucu, caydırıcı uzun bir konuşma yapmıştı.
"Oğlum,aile kuramayacaksın.yirmi yıl ordu seni nereye gönderirse kutup soğuğu ,çöl sıcağı demeyip gideceksin.ölümle yaşam arasında yüzlerce kez gidip geleceksin.Annenle beni öldürmeye mi çalışıyorsun?"Mehmet babasının söylemeye çalıştığı şeyi anlıyor,zaten Menekşe yi topraga verdiğinde aile işi bitmişti. Kızcağız boşu boşuna ölmemişti.parmağına bir yüzük bile geçiremediği genç kadına çok şey borçluydu.
Bir grup Özel harekatçının pusuya düşürülüp öldürüldüğü haberi geldiğinde Mehmet Istanbul a henüz atanmıştı.Menekşe ile bu sebeple birbirlerine girelibir hafta oluyordu.
.".....................
Askeri helikopter Mehmet i Manisa ya ,Alay a indirdiği zaman gecenin ikisiydi.Yavuz karşılamıştı dostunu.
Çabuk çabuk yürüyerek adama yetişmeye çalışırken ,
"Mehmet, bakmak zorunda değilsin koçum.....Mehmet!"
"Görür beni"
"Mehmet tamam..."
"Götür dedim Yavuz!"
morgda kızın cesedini zorla açtırmış,yüzünü gördüğündeki perisanlıği Yavuz u da mahvetmişti.Kızın saçlarını düzeltip fermuarını indirmeye kalkışmıs.Yavuz mani olmuştu.
"Acı çekiyorsun yapma.Huzur ver Mehmet.O na da kendine de.."Tekrar yukarı çekmişti fermuarı.
"Otopsi yapıldı,açma abi.Zaten organ bağışı yapmış."
Oğlan haykırdı...bütün gücüyle......koskoca Yavuz u kaldırıp duvara çarptı.sağda solda bulduğu herşeyi devirdi.Yumruğunu duvara geçirdi...yeniden geçirdi....
Yavuz savurulduğu köşeden atladı üstüne(bütün parmaklarını kıracak)
Sarılıp zaptetti.
"Tamam!tamam kardeşim.....Anladım ben.....anladım Mehmet.Çıkalım burdan"
Gece nöbetindeki iki er gürültüye koşarak gelmişlerdi.kovaladı Yavuz ikisinide.
"Bi siktirin gidin lan!koduğumun ibneleri..."
galip küfürü duyup komutanlarını tanıyan delikanlılar anında tozoldular.Genç adamın tir tir titreyen bedenini çıkarttı,merdivenlere oturttu.
"Karnında bebeği vardı Yavuz".
"Biliyorum"
"Benimdi."
"Biliyorum......,biliyorum kardeşim!"
.......................................
Ikinci bölümün sonu.
Fotoğraf .Aysun.

Continua a leggere

Ti piacerà anche

2M 88.4K 68
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
1.2K 97 5
Kaderi birdi onların. Daha ilkokul çağında vuruldu Kaya Saygıner o yanağında iki koca çukur taşıyan ela gözlü kız çocuğuna. İki inatçı keçiydi onlar...
381K 24.2K 44
#Mizah 1 Sessizliğin Sesi! Adlı hikaye'de bulunan Gürkan ve Güneşin hikayesidir! İki hikaye birbirine bağlantılı değildir :) Alnını alnıma dayadı kı...
Tozlu Defter Da Elly

Teen Fiction

3.4K 222 6
Tozlu ve açılmamış bir defter... Sevmiş ama kavuşamamış kalpler... Özlemiş ama sarılamamış yürekler... Git diyecek kadar kırgın, gel diyecek kadar c...