VİMALA

By YazanMuallime

209K 10.5K 3K

"Kuzey" diye inledim. Son nefesimmiş gibi çıkan sesimle " Lütfen " diyebildim. Kuzey durmak bilmiyor , harek... More

Tanıtım
∞ 1 ∞
∞ 2 ∞
∞ 3 ∞
∞ 4 ∞
~ Duyuru ~
Bölüm 5 : Sen kimsin ?
Bölüm 6 : Güçlü ol
Bölüm 7 : Isyan bayrağı
Bölüm 8 : Hesap
Bölüm 10 : Harabe ev
Bölüm 11 : Sarıl
Bölüm 12 : Sonono
Bölüm 13 : Arkadaşın değilim
Bölüm 14 : Browni savaşı
Bölüm 15 ( Kesit )
Bölüm 15 : Oyun
Bölüm 16 : Dünya Dönüyor
Bölüm 17 : Bataklık
Bölüm 18 : Kırmızı
Bölüm 19 : Kan
Bölüm 20 ( Kesit )
Bölüm 20 : Korkaklık
Bölüm 21 : Senin Yüzünden
Bölüm 22 : Kızı Duydun !
Bölüm 23 "Kesit"
Duyuru!
Duyuru!

Bölüm 9 : Pamuk Şeker

5.1K 372 35
By YazanMuallime

- Annem ben Hifa '  yı evine bırakıp geleyim olur mu ?

Hifa'yı mı ? Eve mi ? Tövbe bismillah iyice rahipten sesler duymaya başladım. Psikoloğa gitme işini hızlandırsam çok iyi olacaktı sanırım.

- İyi misin Hifa ?

Koluma hafifçe dokunarak konuşması kalp atışlarımın desibeli göklere çıkarmıştı. Biraz daha donuk gözlerle Kuzey' e bakarsam çocuk ruh sağlığımın bozuk olduğundan şüphelenecekti. Zaten pek de düzgün sayılmazdı ama . Kapıdan çıktığım da Kuzey de peşimden çıkmıştı. Merdivenlerden inmeye başladığımız da birden kendimi uçuşa gelmiş buldum. Kıymetlim merdiven basamağına sertçe çarpınca acıyla inledim. Kuzey üç basamak yukarıdan atlayarak yanıma gelmişti.

- İyi misin Hifa ?

Rezil olmuştum. Kıymetlim de fazlasıyla acıyordu. Ama kendi rezilliğime gülmeden edemeyecektim. Kahkahalarla gülmeye başladığım da Kuzey bir süre anlamsızca suratıma baktı. İşte şuan ruh hastası olduğumu düşünüyor diye düşünmeye başlamıştım. Kuzey de basamağa oturup gülmeye başlayınca ben daha çok gülmeye başlamıştım. İkimiz de karnımızı tutarak gülüyorduk. Gerçekten gülmekten karnım ağrımaya başlamıştı.

- Aa çok oyop boroso bor hostono sossoz olmoloson yakışıklı

Hayatımda ki gereksiz ruh hastasının taklidini yaparak konuşmuştum. Bir dakika ben yakışıklı mı demiştim ? Hayır olamaz tam da öyle demiştim. Kuzey kafasını kaldırıp gülmekten yaşarmış gözleriyle gözlerime baktı. Ardından tekrar gülmeye başladı. Bende gülerek ona eşlik ettim.

Kalkmak için hamle yaptığım da tekrardan yere yapıştım. Aynı sertlikte kıymetlim yeniden acımıştı.  Canım yansa da gülmeye devam ediyordum. Kafamı kaldırdığımda Kuzey uzattığı elini gördüm. Kalkmam için elini uzatıyordu. Elini tuttuğum da kalbim yerinden fırlayıp Kuzey ' e çarpacak diye korktum.

* * *

Hastaneden çıkmış yavaş yavaş adımlıyorduk. Hava biraz sertti sanki. Oysa ki sabah çok iyiydi ve ben buna aldanıp kısa kollu giymiştim. Bir yandan rüzgarda uçuşan saçlarımı düzeltip , bir yandan da üşüyen kollarımı sıvazladım. Kuzey birden kolumdan tutup durdurdu. Ve elinde ki hırkayı giymem için tuttu. Bu hareketi fazlasıyla hoşuma gitmişti. Hemen hırkayı giydim ve kokusunu doyasıya içime çektim.

Omuzum da hissettiğim ağırlıkla kafamı kaldırıp Kuzey ' e baktım. Kolunu omzuma atmıştı. İçimden "Allahım sana geliyorum " diye haykırdım. Bedenimi Kuzey ' e daha fazla yapıştırarak başımı göğsüne koydum. Kalp atışlarını duyabiliyordum. Benim ki kadar olmasa da biraz hızlı mıydı ne ? 😇

Bu yolculuk bitmemeliydi. Bu şekilde tüm Balıkesir ' i dolanabilirdim. Ama konuşmamak canımı sıkıyordu. Tam ağzımı aralamış konuşacaktım ki.

- Pamuk şeker istersin sanırım ?

Pamuk şeker mi dedi o ? Ben mi yanlış duyuyorum Kuzey miydi konuşan ? Gerçekten o mu konuştu diye emin olmak için yüzüne baktım. Cevap bekliyordu.

- Pamuk şeker en sevdiğimmm

Bu bağırışıma sadece gülerek karşılık vermişti. Hemen dibimizde ki bankı işaret etmiş ve ilerlemeye başlamıştı. İstediği alınan bir çocuk gibi sevinçle koşarak banka oturdum. Bütün bunların gerçek olduğuna hâla inanmıyordum. Daha bir kaç gün önce platonik olarak hayaller kurmakla meşguldüm. Şimdi ise hayallerimi süsleyen prensim bana pamuk şeker alıyordu. İçim içime sığmıyordu. Sanırım onu tanıdıkça ona daha çok aşık oluyordum.

Kuzey gelip yanıma oturduğun da ona doğru döndüm. Bir tane pamuk şeker almıştı. Pamuk şekeri uzattığın da hemen almak için hamle yaptım. Ama gülerek geri çekmişti. Ağlamaklı bir şekilde ona bakarken o bir yandan şekeri açmaya çalışıyordu. Şekeri poşetinden çıkardıktan sonra bir parça kopardı. Ağzına götüyordu. Ne yani bana vermeyecek mi ? Diye düşünürken birden elini ağzıma doğru uzattı. Gülümsedim ve ardından hemen ağzımı açtım. Kelebeklerin uçuştuğu mideme pamuk şekeri afiyetle indirdim. Bende şekerden bir parça alarak ona yedirecek gibi uzattım. Ağzını aralamıştı. Ama ben elimi hemen çekerek şekeri ağzıma attım. Gülerek şekerden bir parça daha kopardı ve bana yedirdi. Bende bir parça kopartıp ona uzattım. Tam o ağzına açarken çektim. Ama şeker ağzımla buluşmadan bileğimden tutarak kendi ağzına götürdü. Diğer elimle bir parça daha koparıp hemen ağzıma attım. Gülümseyerek ona bakıyordum ki birden yaklaşmaya başladı. Kalbim yine maratona çıkmıştı ve son sürat ilerliyordu.

* * *

Son sürat çarpan bir kalp ve stabil hızla yaklaşan kıvrımlı dudaklar...

Yaklaştıkça elim ayağım titriyordu. Biraz daha yaklaşsa burunlarımız birbirine çarpacaktı. Ama birden durdu. Gözlerini dudaklarımdan ayırıp gözlerimin içine baktı. Daha sonra elini kaldırıp baş parmağını dudağımın kenarına getirdi. Elleri buz gibiydi. Bu sıra da ben Kuzey' in yüz hatların da kaybolmuştum. Her noktası ayrı ayrı çok güzeldi. Soğukluk dudaklarımdan ayrıldığın da birden kendime geldim. Kuzey hafif geri çekilip elinde ki küçük pamuk şekeri ağzına attı. O pişkin pişkin sırıtırken yanaklarıma kan pompalanma hızı iki katına çıkmıştı. Öpeceğini düşünmüştüm ve o bu düşüncemi anlamış sırıtıyordu. Bozulmuş bir şekilde yüzümü buruşturdum. Kollarımı önümde birleştirip sırtımı banka yasladım.

- Hadi gidelim

Kalkıp önden önden yürümeye başladım. Peşimden yetişip kolumdan yakaladı. Eliyle saçlarımı geri atarak eğildi. " Özür dilerim. Henüz zamanı değil " diye fısıldadı.

Ben bu nedenle tribe girmemiştim ki. Sadece kötü kötü sırıtması hoşuma gitmemişti. İç sesimle konuşurken , Kuzey ' in kolunu birden omzum da hissettim. Bu yaptığı vücudumun tekrardan kıpır olmasına neden olmuştu. Neden bilmiyorum ama içimden zafer çığlıkları atarak gülümsedim. Ağır adımlarla bitmesini istemediğim yolda yürümeye başladık.

* * *

Evimin önüne geldiğimiz de yola neden bittin diye söyleniyordum. Kuzey elini omzumdan indirerek " Hadi hayırlı akşamlar , daha fazla üşüme " dedi ılımlı bir sesle. Ondan hiç ayrılmak istemesem de " Teşekkürler , sanada hayırlı akşamlar. Sende bir an önce annenin yanına dön " diyerek hafif tebessüm ettim.

Çantamdan anahtarımı iki dakikalık arayışın ardından bulunca hemen kapıyı açtım. İçeriye geçtikten sonra dönüp Kuzey ' e el salladım. O da elini kaldırıp tekrar indirdi. Arkasını dönerek yavaşça uzaklaşmaya başladı.

Ardından kapıyı kapatıp içeri girdiğim de gözüm girişte ki saate ilişti. Saat 21.00 olmuştu. Hemen çantamdan telefonumu çıkardım. Bir yandan da ruhuma bir Fatiha okudum. Muhtemelen annem en az 20 kez aramış ve ölüm fermanımı yazmıştı. Korkuyla atan kalbimle telefonun ekranını açtım. Tabi ki de 22 cevapsız arama...

Parmak uçlarım da oturma odasına doğru ilerledim. Kafamı hafif uzatıp baktığım da şok olmamak elim de değildi. Annem , babam ve çeyrek ekmek oturmuş komedi filmi izliyorlardı ve annem hiç de sinirli gözükmüyordu. Hemen ellerimi yukarı açıp annemin gazabından beni koruyan Rabbime dua ettim. Annem değilse bu 22 kes usanmadan arayan kim ?

Telefonumun ekranını tekrar açıp aramaların üstüne tıkladım. Ve nedense hiç şaşırmadım. Tabi ki de arama rekoru kıran Aybegüm dü. Tam 18 kez aramıştı. Hayır duymuyorum ya da meşgulüm hiç mi bıkmaz bi insan aramaktan. Aa ayıp Aybegüm ve beni aramaktan sıkılmak hiç olmadı bu.

Aybegüm haricin de onun kadar olmasa da aramaktan usanmayan biri daha vardı " Maskeli " (!).

* * *

Sinirim tavana değerken söylene söylene odama çıktım. Ne istiyor bu maskeli benden ! Ne yaptım ben ona ?

Sinirden gözlerim çoktan dolmuştu. Odama girip kapımı kapattıktan sonra kapıya yaslandım. Bir yıldır peşimi bırakmayan bu psikopattan nasıl kurtulurum diye düşündüm. Sıkıntıdan nefes almak da zorlanıyordum. Pencereye doğru ilerleyip camı açtım. Dönüp kendimi  yatağıma atacaktım ki sırtım da bir şey hissettim. Arkamı döndüğüm de gözüm yerde ki uçak yapılmış kağıda çarptı.

- Kuzey yaa 😇

Diyerek hemen kağıdı elime aldım. Midem de kelebekler uçuşuyordu. Hızla kağıdı açtığım da gözlerim yuvalarını terk etmek için olağanüstü çaba harcamıştı. Soğuk soğuk terlemeye başlamıştım. Güçlükle yatağa oturup notu tekrar okudum.

- O pamuk şekerin çubuğunu o çocuğun bir tarafına monte edicem !!

Continue Reading

You'll Also Like

PROFESYONEL [F•] By HaKuGu

Mystery / Thriller

1M 101K 80
O bir hırsız. Dahası dolandırıcı ve yalancı. O bir profesyonel. Üstelik gerçek bir dâhi. Ve şimdi polisin ona ihtiyacı var.
İHTİLÂF By Emine

Mystery / Thriller

15.8K 1.9K 3
Tutmak için çıldırdığım elleri vardı. Öpmek için delirdiğim gözleri. Bir kez olsun dokunmak için feryat ettiğim çehresi vardı. Asla vazgeçemeyeceğim...
Crathall-taekook By SETH

Mystery / Thriller

22.7K 1.4K 25
Jungkook işten evine yorgun bir şekilde dönmüştü. tek bir isteği vardı o da güzel karısının kollarında uyumaktı, karısını 4 adamın üzerinde inlerken...
12:30 SEANSI By damy

Mystery / Thriller

1.7M 103K 50
[WATTYS 2022 KAZANANI] Parmağı omzumun üzerindeki belli belirsiz benlere dokundu. Ardından köprücük kemiğime kaydığında dudaklarım, bir nefese muhtaç...