Bu soğuk zindanda, içine işleyen titreme dürtüsü kesinlikle yatmadan önce hissettiği gibi değildi. Bu çok daha farklı, daha bilinmedik ve daha derine işleyen türdendi. Nefesleri daralırken bu karanlık zindandan tekrar çıkabilmeyi ve tüm bunlardan kurtulmayı diledi. Ancak bu pek mümkün görünmüyordu. Bu sefer onu buradan kurtarabilecek tek kişiyi, onun iyiliği için kaybetmişti.
Kendine sarıldı ve göz yaşlarını akıtmamak için direndi.
_______
NOT:__
Lütfen; hikayede, olayların geliştiği lokasyonlar, kölelik, asıllık gibi kavramların olması ve hikayenin bu tür toplum sınıflandırmaları içermesi sizi yanıltmasın.
Prisoner, artarnatif bir gelecekte geçmektedir. Modern çağ masalı diyebiliriz.
Tüm bunlara rağmem hikayede geçmiş olarak bahsedilen eski yıllar ve o yıllarda 'tarih' kapsamında yaşananlar; sizin bizim ders olarak gördüğümüz, normal hayat ile aynı yaşanmışlıklardır. Umarım oluşabilecek kafa karışıklıklarınızı şimdiden giderebilmişimdir ^^
Neden hikayede hala monarşi rejiminin hüküm sürdüğü ve Büyük Britanya'da geçtiği gibi hususları ilerleyen bölümlerde anlatacağım.
Keyifli okumalar!