Cadılar ormanında biraz yol aldıktan sonra Karla nın haritada belirtiği patika yolun başladığı yere gelmişlerdi . Karla haritaya tekrar baktı . Doğru patika da olduklarından emin olmak istiyordu . Ormanda farklı yerlere çıkan bir çok patika vardı. Aradığımız patika yol burası harita burayı gösteriyor .
Aradıkları patikanın bu patika olduğundan emin olan Karla evet gidiyoruz dedi . İki kişinin yanyana yürümesi mümkün değildi . Patika yolun kenarları çok sık ağaçlar ve dikenli sarmaşıklarla kaplıydı adeta bir duvar olmuştu .
Ağaçlar ve sarmaşıklar okadar sıktı ki gündüz vakti bile gece çökmüş gibi karanlıktı . Yüksek ağaçların arasından sızan güneş ışıkları patikayı çok az aydınlatıyordu . Tek sıra halinde ilerlemeye başlamışlardı . Çok dikatli bir şekilde ilerliyorlardı . Herkes her an saldırıya uğrayacak gibi kılıçlarını kuşanmış gelebilecek tehditlere karşı pür dikkat hazırlıklıydı. Bir birlerinin arkasını kolluyorlardı.
Lori muhafızlardan ikisini gurubun en başına gözcülük amacıyla göndermiş diğer ikisinide gurubu arkadan gelecek saldırılar için gurubu korumakla görevlendirmişti . Lori Malikin hemen arkasında gurubun tam ortasında bulunuyordu .
Sakin bir şekilde dar patikada ilerliyorlardı. Önden ilerleyen muhafızlar Komutanları Lorinin anlayacağı bir şekilde parmaklarıyla ileriyi göstererek bir şeyler anlattılar. Bunun üzerine Lori ilerde cesede benzeyen bağzı şeylerin olduğunu söyledi.
Lori
"Herkesin sakin olmasını ve çökmesini istiyorum ". Ben şu olan bitene bakıp hemen döneceğim bu bizim için bir tehlike içerebilir bundan dolayı sizlerden dikatli olmanızı istiyorum . Karla ben yokken komuta sende,nasıl yönlendireceğini biliyorsun . Arkadan korumak amacıyla gelen diğer muhafızlara da işaret ederek dikatli olmalarını söyledi .
Kılıç elinde sessiz bir şekilde etrafı süzerek ilerliyordu . Az ilerde bekleyen muhafızların yanına gitti .
Araların da biraz konuştuktan sonra gözden kayboldular . Çok geçmeden Lori az ilerden belirdi .
Bunu görmenizi istiyorum . Ben daha önce böyle bir şey görmedim . Çok korkunç . Malik ve diğerleri ilerlemeye başladılar .
Lori
"Az ilerde "
Lorinin dediği yere geldiklerinde herkesin gözlerindeki korku ifadesi ap açık belli oluyordu . Yerde üç ceset bulunuyordu .
Cesetlerin gözleri oyulmuş göğüsleri yırtılmış kalpleri yerinden sökülmüş bedenleri param parça olmuş ağızları çığlık atarcasına açık kalmış bir haldeydiler
Karla cesetleri görünce elini ağzına götürdü eğilerek çalıların dibine doğru yürüdü anlaşılan midesi bulanıyordu .
Bir şeyin var mı ? Hayır cüce Mehd ,sadece biraz midem bulanıyor .
Yardıma ihtiyacın varmı .
Kendim hallederim önemli bir şey değil şimdi geçer .
Malik
"Bunu ne yapmış olabilir ?"
Lori
"Hiç bir fikrim yok . Bunu yapan her neyse çok güçlü bir yaratıkmış . Cesetlerden hiç birinde kesici kılıç veya hançer izi yok. "
Malik
Evet bu benimde dikkatimi çekti . Bu çok şaşırtıcı . Cesetleri bu duruma bir insan yada insanlar getirmiş olamaz .
Cabir
"Biraz musade edin onları bu hale neyin getirdiğini öğreneyim . "
Muhafızlar ve komutanları Lori Cabir in bu sözleri üzerine merakla ne yapacağını bekliyorlardı.
Cabir artık yarı ölü bir insan olmanın bütün kudretinden yararlanmanın yollarını öğrenmişti . Ölülerle konuşa bildiğini biliyordu artık .
Şimdi sadece izleyin dedi Cabir .
Herkes meraklı gözlerle Cabir in yapacaklarını bekliyordu. Cabir yerde yatan cesetlerden birinin başına dokundu . Ceset Cabir in dokunmasıyla bir anda canlandı . Vücudu ete büründü . Cabir canlanan cesede size ne oldu ? Sizi kim bu hale getirdi .
Ceset
Neredeyiz biz ,sende kimsin ne oldu bize?
. Biz... biz yürüyorduk . Tam olarak hatırlayamıyorum . Bir şey saldırdı .
Cabir
Nasıl bir şeydi .
Ceset başını kaldırdı kısık gözlerle Cabire bakarak . Hatırlar gibiyim , evet hatırlıyorum . Önce önümde yürüyen arkadaşıma saldırdılar . Saçları bellerine kadar ,uzun boyları , gözleri âmă, ayakları ters ,kılıçtan keskin tırnakları çok hızlı hareket ediyorlardı .
Gözden kayboluyor biranda başka bir yerde beliriyorlardı . Arkadaşımın önce kalbini söktüler bir kutuya koydular .
Ve ben ,ben daha ona ne olduğunu anlamadan bir sıcaklık hissetim göğsümde ,ben göğsüme bakarken biranda bir tanesi belirdi karşımda.
Uzun tırnaklarını göğsümden içeri sokmuştu . Ondan sonrasını hatırlamıyorum .
Cabir ,muhtemelen o zaman ölmüştün dedikten sonra elini cesetten çekti . Ceset tekrar eski haline döndü .
Malik
"Çok dikatli olmalıyız onlar buralarda olabilirler . "
Karla' ya dönerek bunların ne olduğunu biliyormusun dedi.
Karla
"Cesedin bahsettiğine bakılırsa bunu onlara yapanlar Kara şövalyenin şeytan cellatları ."
Ama bu imkansız . Yıllar önce Kara şövalyenin ordusuyla girdigimiz savaşta onların hepsini öldürdük bir tanesini bile sağ bırakmadık hepsini kılıçtan geçirdik .
Cüce Mehd
"Gözden kaçırdığınız olmuş . Bir ihtimal daha var Kara şövalye sizi hepsinin öldürdüğünüzede inandırmış olabilir. "
Karla düşünceli bir şekilde" evet söylediklerinde haklı olabilirsin ." Bizi oyuna getirmiş olabilir. Ama bunu neden yapmış olabilir. "
Lori
"Kara şövalyenin zekasını hafife almayın , acımasız olduğu kadarda zekidir . Muhtemelen bir planı vardır. O savaşı ramak kala kazandık . Yaptığı bir çok zeki hamleyle bizi çok zor durumlarda bıraktığını ikimizde biliyoruz . "
Cabir
"Bütün dikkatinizi şimdi buraya vermenizi istiyorum . Cesedin ne söylediklerini duydunuz . Sizin dedikleriniz doğruysa başımız büyük belada . Çok tehlikeli bir düşman ile karşı karşıyayız. "
Malik
"Şeytan cellatlarını yenmenin yollu nedir ? "
Karla
"Tek bir yolu var . Kan büyüsü . Bu büyü safkan bir insan ırkı olan birinden kanının alınması ve bu kana okunan büyü ile yapılır . Yanlız safkan bir ırk bulmak çok zor . "
Malik
"Birinin safkan olduğunu nerden bileceğiz veya onu şuanda nerde bulabiliriz? "
Karla
"Bulmak çok zor . Buna zamanımızda yok anlaşılan" .
Cüce Mehd
"Aramızda safkan biri olabilirmi?
Bunu hiç düşünmemiştim dedi Karla ."
Cabir
"Aramızda olduğunu farz edelim . Safkan olduğunu nerden anlayacağız ".
Karla
"Kimin safkan olduğunu bulabilirim . Siz Allaha yalvarın ki aramızda bir tane safkan olsun aksi halde bizimde sonumuz yerde yatan askerlerden farklı olmayacak . "Tıpkı onlar gibi bizide param parça edecekler .
Şimdi herkesten kollarını dirseklerine kadar sıvamasını ve ellerini uzatmasını istiyorum .
Herkes kollarını sıvadı . Bu esnada Karla , senin bir şey yapmana gerek yok Cabir dedi . Cabir tam konuşacaktı ki .
Karla
"Boşuna kendini yorma sen bir yarı ölüsün bu sebebten senin safkan olman bir şeyi değiştirmez . "
Şimdi sol kolunuzu hafif kaldırın .
Herkes kollarını yavaş bir şekilde yukarı kaldırdı . Karla yan yana dizili arkadaşlarının sırasıyla nabzını yoklamaya başladı. Karla bir bir nabızları yokluyordu. sona doğru gelirken umutlar yavaş yavaş tükeniyordu. Son olarak Lori ve Malik kalmıştı . Sıra Malike gelmişti.
Malik'in bileğini tuttu ve gözlerini yumdu . Kısa bir zaman sonra hemen gözlerini açtı.
Karla
"Sen bir safkansın. Bu çok iyi, ailen soylu bir aile ve tek ırktan ,buda seni safkan yapar. Benim'de aradığım buydu.
Şimdi yapmamız gereken sadece bileğinden biraz kan almak . "
Malik hemen kılıcıyla bileğine ufak bir kesik attı . Kan bileğinden akıp parmak uçlarından damlamaya başladı. Kanı biriktirmek için bir kaba ihtiyacım var dedi Karla . Cüce Mehd hemen sırtındaki çantadan su matarasını çıkardı . Karla ya uzatarak buyur bu işinizi görürmü dedi . Karla evet diye cevap verdi . Matarayı aldı ve Malik'in parmaklarından akan kanı mataraya doldurmaya başladı . Bir miktar doldurduktan sonra bu yeterli dedi.
Karla Lori' den yarayı hemen saracak bir bez parçası getirmesini ve yarayı sarmasını istedi. Lori üst zırhını açtı ve zırhının altında bulunan bir sargı bezi çıkardı . Hızlı bir şekilde Malik 'in kanayan bileğini sardı .
Karla kan dolu matarayı yukarı doğru kaldırdı . Elinde bulunan mataraya bakarak büyülü sözleri okumaya başladı . As paryu nayeva! Otilyus kayvır nusadir. Kotamji tojorva !
Karla büyülü sözleri bitirmişti ki muhafızlardan bir tanesi derin bir nefes aldı ve öylece kaldı . Hiç kimse ona ne olduğunu anlamadı . Muhafızın göğsünden kan akmaya başladı aniden .
Karla haykırarak onlar burda ! Şeytan cellatları burdalar .
Herkes şaşkınlık ve korku içinde etrafına bakıyordu . Hiç bir şeyi göremiyorlardı . Bir şey gören varmı ?dedi Malik . Ama hiç kimse bir şey görmüyordu .
Muhafız göğsü paramparça bir şekilde yere yığıldı. Kalbi yerinden sökülmüştü.
Karla
"Yanıma gelin, acele edin . Şeytan cellatlarını kendimizden uzak tutmak için herkesin göğsüne büyü yaptığım kandan sürmem gerekli . "
Son olarak kendi göğsüne sürdü . Karla kalan kanı avcuna doldurduktan sonra Lori ye göğsünde ki zırhı çıkar dedi. Lori daha önce bu taktiği kara şövalyenin ordusuyla savaştıklarında uygulamıştı .
Hemen göğsünde ki koruma zırhını çıkardı . Zırhı çıkardıktan sonra sırtındaki zırhı göğsüne koydu . Şeytan cellatları göğsüne tırnakları geçirmeden önce Lori göğsünde ki baskıyı hissedecekti .
Büyülü kanı göğsünde ki zırha sürmüştü Karla . Zırhı çıkarınca bütün şeytan cellatları kalbi için gelecekti.
Lori
"Savaşta olduğu gibi işaretimle avcundaki kanı göğsüme doğru serp . Görüldüğü gibi işini bitirin
Beklenilen çok geçmeden gerçekleşti . Şeytan cellatlarından bir tanesi Lorinin göğsünde bitmişti . Lori, şimdi diye haykırdı Karla ya . "
Karla avcuna doldurduğu büyülü kanı Lori'nin göğsüne doğru serpti . Şeytan celladı bir anda kulakları çınlatan çığlığa benzer bir acı sesle belirdi . Vücuduna dökülen kan asit misali eritiyordu bedenini . Kaçmak için yukarıya doğru uçmaya çalıştı. Lakin Cabir ayağından tuttu ve aşağıya indirdi . Cabir in yarı ölü olmasının verdiği mükkemmel güçten kurtulması içten bile değildi.İki elini şeytan celladının ağzına koydu, var gücüyle çenesini ikiye ayırdı . Pusuya düştüklerini anlayan diğer şeytan cellatları anlaşılan patikayı terk etmişlerdi .
Cüce Mehd orta dünya seni çok vahşileştirmiş Cabir dedi .
Cabir
"Farkında değildim doğrusu . Böyle durumlarda kendimi kontrol etmekte biraz zorluk çekiyorum . "
Malik gülümseyerek evet bu açık bir şekilde ortada dedikten sonra Karla ya şeytan cellatları kalpleri neden götürüyorlar ? Dedi
Lori bir anda lafa girdi .
Kalpleri uyandıracakları ölülerin başlarında komutan olanlara nakledecekler buda onların tekrardan öldürülmesini daha zor kılacak .
Anladım dedi Malik .
Cüce Mehd
"Zorlu sıkıntıyı atlattık ."
Karla haritayı tekrar çıkardı ve şöyle bir baktıktan sonra . Patikadan sonunda şehri cehenneme varıyoruz. Bu şehir Kara şövalyenin idaresinde . Geçmek bir hayli zor, olacak fark ettirmeden geçmek çok zor . Ama imkansız değil .