Teşekkür Ederim

By Sdfprlkbdk

145K 6.6K 286

"Seni seviyorum." "Teşekkür ederim." #15.02.2015 More

--1--
--2--
--3--
--4--
--5--
--6--
--7--
--8--
--9--
--10--
--11--
--12--
--13--
--14--
--15--
--16--
--17--
--19--
--20--
--21--
--22--
--23--
--25--
--26--
--27--
--28--
--29--
--30--
--31--
-- 32--
--33--
--34--
--35--Sezon Finali
-Eylül Ay'ı-
BAŞLIYOOO!
--36--
-- 37--
--38--
--39--
10K
Duyuru!
2.Kitap

FİNAL

2.3K 134 26
By Sdfprlkbdk

Christina Perri-Human
İyi okumalar! :)
Telefonun çalmasıyla,kapının şiddetle vurulmasıyla ve bağırışlarla yerimden zıpladım. Aşağıya indiğimde Aras ve güvenlik kapıdaydı ve Aras bağırıyordu. "Aras bey sakin olun lütfen."  "Ne sakin olması lan. Kız içeride-"kapıyı açmamla sözü kesildi ve bana döndü. Ardından beklemediğim bir biçimde sımsıkı sarıldı. O arada güvenlik gitmişti. "Aras?"  "Sus Ada. Sana bir şey oldu diye çok korktum."O korktum mu dedi? "Nasıl?"  "Nasılı masılı yok. Sana diyorum işte. Seni hâlâ seviyorum."  "Aras bak-"  "Seni o gün dinlemeyip başkalarına inandığım ve o zor günde seni bırakıp gittiğim için çok çok çok özür dilerim. " İnanmalı mıydım? Gözlerindeki hüznü görebiliyordum. Ama kalbi? Bende suçluydum. Ona ilk başta söylememiştim gerçekleri. "Ya ben Aras? Ben sana ilk başta gerçekleri söylemedim. Pişmanım ayrıca-"  "Ada ben göz yumdum. Özür dilemesen de olur. Senin özrün bana seni getirmicek. Kalbin getirecek." "Senden özür dilemek istiyorum. Fakat tekrar birlikte olabileceğimiz düşüncesi..çok imkansız."  "İmkansız falan değil Ada. Beni sevmiyorsan zaten sana imkansız gelir. Şimdi,açık ve net soruyorum..beni seviyor musun?" Durdum bi an. Seviyor muydum? Gözlerin baktım. Ondaki sevgiyi görebiliyordum. Hatta aşkı. Ama ben? Ellerimize baktım. Sahi ne ara el ele tutuştuk biz? "Ben...bilmiyorum." dedim ellerimizden gözlerimi çekip gözlerine bakarak. "Bil o zaman.."diyerek ellerimi bıraktı. Kapıdan çıkarken,"Hazırlan. Batu uyandı."dedi ve üst kata çıkarak jean ve t-shirt giydim. Sport ayakkabılarımı giydim ve siyah ceketimi alarak banyoya girdim. Ben de ne garibim. Üstümü giyindikten sonra yüzümü yıkıyorum. Saçımı dağınık topuz yaparak dışarıya çıktım. Aras beni bahçede oturmuş bekliyordu. Beni görünce kalktı ve yanıma geldi. Evden çıktık ve arabaya bindik. Hava bozuk gibiydi. Sanırım yağmur falan yağacak. Arabaya bindim ve Arasın sürmesini bekledim. Araba hareket edince kafamı cama yaslayarak dışarıyı izlemeye başladım. Arada Aras'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum. Hastaneye gelince indim ve içeriye girdim. Hastane dışarıya göre sıcaktı. Batu'nun odasına doğru yürüdüm. İçeriden Batu'nun yakarışları geliyordu. "Ya iyiyim diyorum. Anlamıyo musunuz?" İçeriye girmemle Batu bana döndü. Sonra bizimkilere baktı tekrar bana dönerek,"Sen kimsin güzellik?"dedi. Nasıl yani? Hafızası mı silindi. "Batu...beni tanımıyor musun?"  "Tanısam 'Sen kimsin?'diye sorar mıyım?"  E haklı. Durdum öylece. Gülme sesleri gelmesiyle Batu'ya döndüm. Bana sarıldı birden,"Kız,sen nasıl inandın öyle."demesiyle gözlerim büyüdü. "Lan. Şaka mı yaptınız bana?"dedim herkese bakarken. Bülent abi gülerek kafasını salladı. "Bülent abi sen de mi ya?" "Evet."dedi. "Bakın. Ben. Çok. İyi-" içeriye Buket girmesiyle Batu'nun sözleri yarım kaldı."Girebilir miyim?"diyen Bukete "Girdin zaten."dedi Batu. "İyi misin?"  "Kırık bir kalp nasıl olursa öyleyim."  "Batu ben-"  "Buket. Sus."Aras'a baktım ve kaş göz işaretleriyle,'Dışarıya çıkalım.'dedim. Beraber dışarıya çıktık. Ardından Bülent abiyle Evrim çıktı." Ne olacak bunlara bilmiyorum."dedi Bülent abi.  '"Hiç bi fikrim yok."dedi Evrim.

---

"Batu yesene."dedim. "Ben sebze yemem."  "İyi de dün sebzeyi götürüyodun.Bugün ne değişti?"   "Değişti sevmiyorum artık." "Aç kal o zaman."dedi Buket. "Kalırım sorun yok."   "Aras nerede?"dedi Batu. "Cehennemin dibinde."diye mırıldandım.  "Çok mu özledin beni Ada?"diyerek mutfağa girdi Aras. "Hıı ne demezsin yollarını gözlüyodum.Kırmızı halı serecektim.Keşke haber verseydin."dedim göz devirerek. "Keşke.."diyerek yanıma oturdu. "Ben gidiyorum."diyerek tekerlekli sandalyesiyle ilerledi Batu. "Nereye?"  "Denize atacam kendimi baba."  "Tamam."  "Sen de kendimi atmam için gün mü bekliyodun?"  "Batu çok konuşmaya başladın."  "İyi be gidiyorum."deyince Bülent abinin bakışları sayesinde hızlı hızlı gitmeye başladı. "Bu tekerlekli ne zaman dünyaya dönecek?"dedi Evrim. "Duydum seni teyze!"diye bağırdı merdivenlerin orada duran Batu. "Duymasaydın hatrım kalırdı."  "Ben burdan nasıl çıkacam acaba?"  "Misafir odasında kalacaksın iyileşene kadar."dedi Bülent abi. "Ne?!Olmaz.Yada olur."diyerek misafir odasına ilerledi. Suyumu yudumlarken Evrim,"Sizi ne zaman evlendireceğiz?"demesiyle az kalsın suyu püskürüyodum.Öksürmeye başladım."Ada çok heyecanlısın biliyorum ama seni kaybetmek istemem."dedi Aras. "Vdıdıdı."diyerek taklit ettim. "Sen ne ara beni taklit eder oldun?Neyse,evleneceğiz dimi Ada?"dedi. "Hayır!"diye bağırarak kalktım ve bahçeye çıktım. "Nasıl hayır!"diye bağırarak yanıma geldi Aras. "Hayır işte bildiğin."  "Evlenmiceksin yani."  "Evlenmicem tabi ki de.Bütün olanlardan sonra evlenecek miyiz bide?"  "Evet."  "İyi de sevmediğim biriyle evlenmem ben." "Ha sevmiyosun yani."  "Sevmiyorum tabi."  "Tamam yarın tarih alıyoruz."  "Ne tarihi?"  "Evlenme tarihi." "Hayır. "  "Evet.  "Hayır yaa."  "Hayırı yok.Evet."dedi ve içeriye girdi. Sonra geri çıkarak eve doğru yürüdü. "İyi geceler mustakbel karıcım."Diyerek evine girdi. Mistikbil kiricim.Iyk.

---
Telefonun dırdırıyla gözlerimi açtım. Hayır yani ne var sabah sabah. Elimi komidine attım ve telefonu aldım. 'Odun' yazısıyla gözlerimi devirdim. Tabiki ondan başkası bu saatte aramaz beni. "Efendim bay odun?"diyerek telefonu açtım. "Günaydın Mustakbel kocacım,diyerek açmanı beklerdim." "O zaman daha çok beklersin."  Bi süre sessizlik oldu. "Ada yeter yapma böyle kırılıyorum." "Sen ne için aramıştın?"diyerek konuyu değiştirdim. "Evlenecez ya gelinlik ve damatlık bakmazsak olmaz diye düşündüm." hâlâ evlenmek diyo ya. "Aras, bende sen benim canımı sıkıyosun diye kafanda odun kırmak istiyorum olmazsa olmaz diye düşündüm."  "Ne yaptım ben ya. Kötü bişey dedik sanki."  "Evet. Neyse hadi hoşçakal."  "Bi daha görüşmicekmiş gibi ne hoşçakalı?"  "Ah..keşke.."dedim sessizce. "Ne dedin?"  "Görüşürüz."diyerek kapattım ve telefonu komidine geri koydum. Bide ne diyo bana ya.O gün bana öyle davrandığını hala unutmuş değilim.Söylemeyerek yanlış yapmış olabilirim ama bana o sözleri söylememeliydi. Neyse...Gözlerimi kapatıp uykuya kendimi hazırlamışken kapı çaldı.Bi rahat bırakmıyolar ki uyuyayım. Aşağıya inip perdeyi açtım.Aras..Sürgülüyü açtım ve"Ne var?"dedim. "Çok kibarsın.Hadi seni bekliyorum üzerini değiştir gel."  "Ne değiştirmesi ya?"  "Alışverişe çıkacaz ya."  "Ne alışverişi?"  "Gelinlik ve damat-"  "Tamam.Anladım.Ama biz evlenmeyeceğiz.Bunu kafandan sil.Şimdi eve git ve uyu."diyerek sürgülüyü kapatacaktım ki sürgüyü tuttu. "Evlenecez."  "Hayır."  "Evet."  "Hayır."  "Evet."  "Ha-"  "Evet!"  "Bağırma.Zorlayamazsın beni evlenmek için."   "İyi o zaman evlenme zorlamıyorum seni."diyerek sürgüyü çarptı ve gitti. Öyle demeseydim keşke.Ama oda sabrımı zorladı.E noldu kalper kırıldı.Onun ki daha çok kırıldı.Odama çıkıp üstümü değiştirdim ve aşağıya indim.Bahçeye çıkıp bizimkiler kahvaltı yapıyo mu diye baktım.Bülent abi ve Batu oturuyordu.Bende Batu'nun yanındaki sandalyeyi çekip oturdum. "Günaydın uyuyan güzel."dedi Batu. "Günaydın tek bacaklı canavar."dedim. "Yaa öyle deme ama."dedi. "Napiyim sana yakışıyo ayrıca komik de."  "Evet doğru komik."diyerek güldü. O gülünce bende güldüm.Pijamasıyla gözünü ovuşturan bir Evrim göründü. "Günaydın güzel kız ve yakışıklı erkekler."diyerek oturdu. "Sana da günaydın pijamalı canavar."dedim. "Canavar?"  "Sorma ya bana da tek bacaklı canavar,dedi."  "Güzelmiş bak o."  "Teyze sen yapma ya." dediğinde Evrim gülmüştü.

Kahvaltımızı yaparken,"Aaa Arascım hoşgeldin. Gel otur."  "Yok Evrim ablacım ya ben sadece birşey söylemek için gelmiştim. " "Tabi."  "Ben gidiyorum."  "Nereye?"dedi Evrim şaşkınlıkla sormuştu. "Teklif geldi yurt dışından. Orda çalışacağım. " "Neden ki?" "Bazıları beni unutmuş bende unutabilmek için yeni bir hayata başlangıç yapacam. "Derken bana kısa süreliğine bakıp geri bizimkilere döndü. Evrime baktığımda bana baktı. Sanki neler dönüyo,dermiş gibiydi. "Bence gitmemelisin ama senin kararın."dedi Bülent abi. "Nereye gidiyorsun abicim hayırdır. "diyen Batu sayesinde gülmüştük. "Olum arada gelirim."  "Hiç gitme en iyisi burda iş mi yok?" "Batu."diyerek güldü Aras. Yani tek neden onunla evlenmediğim için mi gidiyordu? Tamam ben de onu seviyorum ama mutlu olabilir miyiz bilemiyorum. "Neyse. Ben bavulumu hazırlayım geç olmadan. Sen birşey diyecek misin Ada?"dedi bana dönerek. Bende ona baktım. Ne diyebilirim ki. "Yeni hayatında mutlu ol."diyerek burukca gülümsedim. Böyle birşey bekliyormuş gibi kafasını sallayarak gitti.
---
Bahçede çimlerin üzerinde oturarak yıldızları izliyordum. Birden yıldız kayınca gülümsedim. Dilek tutacaktım ki,"Biliyor musun,normalde o kayan yıldız değil küçük bir meteor kayması. Yani bence dilek tutma boşuna tutmuş olursun."diyen Arasla hevesim kursağımda kaldı. Yanıma oturarak oda yıldızları izlemeye başladı. "Neden gidiyorsun?"diyerek sessizliği bozan ben oldum. Biraz sessiz kaldıktan sonra,"Yeni hayatın bana iyi geleceğini düşünüyorum. "  "Bu hayatında ne var ki?"diye sordum, sorunun cevabını bildiği halde tekrar soran öğrenci gibi. "Bilmiyormuş gibi yapma Ada."dedi. "Üstü kapalı biliyorum."dedim. "Öyle bilmeye devam et o zaman."diyerek kalktı ve üstünü silkeledi. Sonra bana dönerek,"İyi geceler."dedi. "Senle evlenmediğim için mi?"dedim direk. Bunu sormamı  beklemiyordu galiba. Bi süre bana baktıktan sonra, "İyi geceler."diyerek cevap vermemi beklemeden gitti. Bende yıldızları seyretmeye geri döndüm. "Yıldızlar kadar güzel olsaydın,aralarında en çok parlayanı sen olurdun."diye mırıldandım.
—————2 gün sonra ——————

Gözlerimi birden açıp hışımla kalktım. O nasıl bir rüyaydı öyle hatta kâbusdu. Aras gidiyordu. Çok kötüydü. Kâbus da bile böyle olduysam gerçekte nasıl olurdum bilmiyorum. Saate baktığımda 7.30du. 8de gidecek Aras. Hemen kalkıp üzerimi değiştirdim.  Gitmemeliydi. Gitme dersem gitmezdi belki. Aşağıya koşarak indim ve  Arasların bahçesine girdim. Koşarak kapıya gittim ve zile bastım. Aras uykulu uykulu yapıyı açmıştı. "Ada noluyor?"  "Ben..şey dicektim."derken saatine baktı. "Saat geç oluyor uçağı kaçıracağım. Sağol uyandırdığın için." "Hayır. Gitme."dedim. "Ada iyi misin?"  "Evet. Gitme. Aras...seni seviyorum ve evleneceğim."diyerek sarıldım. "Kabul etmiyorum."  "Nasıl yani?"diyerek duraksadım. "İyi bir evlenme teklifi olmadı."  "Onu da ben mi yapacağım? " "Tamam o zaman.."dedi gülümseyerek "Elini kalbine koy." "Koydum." "Atıyor mu?"  "Evet." "Durana kadar benim olur musun?"dedi. "Evet.."diyerek sarıldım....
—————SON—————
Hikâye sonlandı.
2.yi yazsam mı bilmiyorum.  Eğer istek gelirse yazabilirim. Gelmezse de 'İNTİKAM'hikâyesini okumak isterseniz okuyabilirsiniz. Söz verdiğim gibi 10K oldu ve bölümü yayınladım.
•Bir kaç aya düzenleme yapacağım bununla ilgili bir DUYURU paylaşacağım. 
•Ayrıca 34.bölüm kendiliğinden silinmiş onu tekrar yazacağım. Bunun için kusura bakmayın.
•Beğenen veya beğenmeyen ,okuyan veya okumayan,beni destekleyen veya desteklemeyen herkese  teşekkür ederim 😊
•Hikâyenin adı gibi bende sizlere 'TEŞEKKÜR EDERİM'😊😊
Sağlıcakla kalınız. 😊😊😊

Continue Reading

You'll Also Like

84.6K 8.4K 41
Altay yanlış bir numaraya mesaj atmıştı, bu kadar doğru hissettireceğini bilmeden. Hikaye argo, cinsellik, şiddet ve küfür içerebilir, rahatsız olaca...
331K 3.4K 28
"Bu saatten sonra yer mekan fark etmez yüzbaşım." Yetişkin içerik !
233K 13.6K 26
"Peki en sevdiğin renk ne Şervano?" Gökyüzüne bakıyordu bende ona. Onu izlemek gökyüzünü izlemekten daha cazip geliyordu bana. "Firuze. " " Efendim...
24.7K 2.1K 21
Gözlerimi kırpıştırdım. Bu bir çeşit şaka mıydı? "Sen kimsin?" "Reyna Hodwick," parlak yeşil teni ve küçük kel bir kafası olan zayıf kıza istemsiz...