~Düzenlendi~
Medyada deniz....
Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız, oturacağınız yer yine kendi kıçınızın üstüdür..
İclal'in ağzından
Dün mira geri döndüğünde berkin değil,arasın arabasıyla geldiğini gördüm. Ona ne olduğunu sorunca sabah anlatacağını söyledi. Bende üstelemedim,elbet anlatacaktır. Bizim birbirimizden saklımız gizlimiz olmaz.
Arasla barıştıklarını duyunca biraz sinirlendim. Mirayı gerçekten çok üzmüştü ve benim kardeşimi kimse üzemez. Ama olanları anlatınca biraz yumuşadım. Arasın yaşadıkları da kolay değil. Berk yüzünden ailesiyle arası bozulmuş.
Berk'te ne şerefsizmiş lan! Kıçı kıytırık ne olacak işte?
Ama berk arasın ailesiyle arasını bozacak kadar ne yapmış olabilir ki? Neyse elbet öğreniriz...
Sabah kalktığımda mira hâla uyuyordu. Beni nasıl uyandırdığı aklıma gelince sinsi sinsi güldüm.
Komidinin üstünden su dolu bardağı aldım ve miraya döktüm.
"Ebeni bacını kardeşini sevgilini siki- iclal senmiydin yaaa?"
Oha saymadığı kişi kaldı mı?
"Bendim tabi. Hiç kızma ödeşmiş olduk"
Mira gözlerini devirdi ve banyoya doğru gitti. Bende hemen altıma tayt,üstüne beyaz t-shirt giydim.
Gözüme eyliner,rimel ve göz kalemi sürdüm.
15 dakika sonra mira banyodan çıktı. Üzerine baktığımda siyah yırtık pantolon ve siyah tek omzu düşük t-şhirt giymişti.
"Hazırsan çıkalım"dedim.
Mira kafasını tamam anlamında salladı ve yemekhaneye doğru gittik.
Yemekhaneye geldiğimizde aras ve merti köşede bir masada otururken gördük. Bizde yemeklerimizi aldık ve onların yanına gittik. İkisine de selam verdikten sonra mertin yanına oturdum. O da hemen kolunu omzuna attı.
Mert gibi bir sevgilim var çok şanslıyım.
Yemeğimizi yerken mira birden ağzındaki suyu püskürttü. Ona baktığımda bir yere şaşkınca baktığını gördüm. Kafamı onun baktığı yere çevirince OHA diye bağırdım. Eda ve arda el ele bize doğru geliyolar.
Masaya geldiklerin de hepimiz onlara şaşkınca baktık.
Mira birden ayağa kalktı ve ardanın yakasına yapışıp bağırmaya başladı.
"Ne? ne zaman? Nerde? Neden bize söylemedin lan? Nasil olurda bana edayla çıktığını söylemezsin? Oğlum bak beni sinirlendirme gebertirim seni. Hemen anlat lan herşeyi."
Ben ve arda onun bu hallerine alışık olduğumuz için normal karşılıyoruz. Ama mert,eda ve aras şaşkınca miraya bakıyorlar.
Arda dayanamamış olacak ki "mira bir dur amk anlatacam"dedi.
"Hemen anlat yoksa seni çok pis döverim"dedi ve sikici bakışlar atarak yerine oturdu.
Arda derin bir nefes aldı ve olanları anlatmaya başladı.
Vay be arda'ya bak sen hiç düşünmezdim.
Mira ayağa kalktı ve hemen arda'ya sarıldı.
"Sonunda be kankam tek geceliklerden kurtuldu ve sevgili yaptı. Lan birgün gerçekten hiç sevgilin olmayacak yalnız öleceksin sandım"
Ardından eda'ya sarıldı.
"Çok sevindim canım. Arda senin için tek geceliklerini bıraktı değerini bil."
Eda mira'nın bu söylediklerine karşı kahkaha attı.
"Merak etme çok iyi biliyorum değerini"
Hepimiz birden ooooo diye bağırmaya başladık. Eda'da kızardı ve başını öne eğdi.
Mira konuşmaya başlayınca hepimiz ona döndük.
"Lan hele bir ayrılın var ya ikinizi de gebertirim. İclal ve mert bu sizin içinde geçerli."
Mira biraz durdu ve daha sonrada gözlerini kocaman açtı.
"Lan ben sap gibi kaldım. Vazgeçtim ayrılın hepiniz."
Bu sefer hepimiz gülmeye başladık.
Ben hemen konuşmaya daldım.
"Merak etme kanka buluruz sanada birisini. Şöyle sarı saçlı,kaslı,ela gözlü,uzun boy-"
Mert elini ağzıma koyarak susturdu.
"Aşkım hayırdır?"diye sordu mert zikredici bakışlarla.
"Birşey yok aşkım kıskanma. Ben mira için diyorum"
Mert inanmayan gözlerle bana baktı ve ardından kulağıma yaklaşıp ürkütücü bi şekilde fısıldadı.
"Hadi bakalım öyle olsun,ama bi daha bunları duyarsam başka yöntemlerle sustururum seni."
Seslice yutkundum ve kafamı tamam anlamında salladım.
Mira bana acımış olacak ki hemen konuyu değiştirdi.
"Neyse boşverin. Hadi sınıfa çıkalım ders'in başlamasına 5 dakika kaldı."
Hepimiz Mira'ya hatırlattığı için ona küfürler yağdırarak hızlıca yemekhaneden çıktık ve sınıfa doğru yürümeye başladık.
Mira'nın ağzından
Sınıfa geldiğimizde hepimiz yerlerimize oturduk.
İclal arkasını döndü ve "kanka dersten sonra kafeye gidelim mi bizimkilerle?"dedi.
"Olur!"
Bende hemen arasa döndüm ve konuşmaya başladım.
"Aras biz iclalle kafeye gidicez. Mert zaten iclal var diye gelir. Eda ve ardayı da çağırcaz. Sen de gelsene."
"Farketmez,gelirim."
Sonra arasla sohbet etmeye başladık.
Biz arasla sohbet ederken yanımıza berk geldi ve acayip derecede sinirli görünüyordu.
"Mira biraz konuşabilir miyiz?"
"Hayır konuşamazsınız!"dedi Aras Berk'e sikici bakışlar atarken.
Hemen aras'ın kulağına fısıldadım.
"Aras lütfen sakin ol. Merak etme hemen konuşup gelicem. Zaten bana birşey yaparsa haddini bildiririm merak etme."
Aras güldü ve zorda olsa kabul etti.
Berkle beraber sınıftan çıktık ve koridorda konuşmaya başladık.
"Evet. Ne konuşacaksın benimle?"
"Mira kafede yaptıklarım için özür dilerim ama pişman değilim. Bak orda söylediklerimde ciddiydim. Seni gerçekten çok seviyorum. Sen beni ne kadar arkadaş olarak görsen de ben yapamıyorum. Bana bir şans ver lütfen."
Off yine aynı konu abi sevmiyorum zorla mı?
"Bak berk ben seni sevmiyorum. Eğer öyle bir umut verdiysem özür dilerim. Ama gerçekten ben seni sadece arkadaş olarak görüyorum. Seninle çıkamam üzgünüm."
Yooo üzgün filan değilim.
Seviyorsan sev bana ne?
"O PİÇ YÜZÜNDEN DEĞİL Mİ?"
Oha ne böğürüyon lan?
"Ne saçmalıyorsun sen?"
Saç malanmaz t-
Kes sesini!
"O ARAS PİÇİ YÜZÜNDEN. ONU SEVİYORSUN DEĞİL Mİ?"
"Saçmalama aras benim arkadaşım."
"O ZAMAN NEDEN LAN? NEDEN KABUL ETMİYORSUN TEKLİFİMİ?"
Off gerçekten sıkıldım ya sevmiyorum abi sevmiyorum.
Bir çakacam görcek gününü.
Meymenetsiz...
Töbe töbe çarpılacam.
"SEVMİYORUM. ANLADIN MI BERK? SENİ SEVMİYORUM. YETER BEN SANA HİÇBİR ZAMAN O GÖZLE BAKMADIM BAKMİCAMDA. BENDEN UZAK DU-"
Berk dudaklarıma yapışacakken son anda bacak arasına tekme attım.
O inleyerek yere düşünce üzerine çıkıp yumruklamaya başladım.
"Sen ne hakla beni öpmeye kalkışırsın lan? Bu iki oldu. Bir daha beni öpersen ya da böyle birşeye kalkışırsan seni gebertirim."
Berkin üstünden kalkıp sınıfa doğru yürümeye başladım. Berkin bağırmasıyla durdum.
"Senden asla vazgeçmeyeceğim mira. İster güzellikle ister zorla benim olacaksın."
"Yaw he he Berk!"dedim ve tekrar yürümeye başladım. Resmen beni takıntı haline getirmiş.
Dangalak! Yok be dangalak olan Aras!
Mira birşey söyleyebilir miyim?
Söyle bakalım içses.
Bu berk sana çok pis taktı. Tam bi psikopatmış. Bence bu senin başına dert olacak.
İlk defa sana katılıyorum içses. Bu berk bana çok dert açacak.
O değil de ilk diye diye kaç defa oldu hatırlamıyorum.
Sınıfın önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve içeri girdim. Hocanın gelmediğini görünce rahatladım.
Derse geç kaldığını düşünüp tam sınıfa girdiğin de hocanın daha girmediğini farkettiğin o harika an....anlatılamaz!
Sırama geçtiğim zaman aras hemen soru sormaya başladı.
"Ne oldu? Birşey yaptı mı o piç? Mira konuşsana."
Sussan konuşacağım zaten.
"Aras bi dur ya birşey olmadı."
"Ne demek olmadı? Ne konuştunuz o zaman bu kadar o piçle."
Tam konuşacaktım ki sınıfa ögretmenin girmesiyle sustum.
Hoca ders anlatırken kapı sert bir şekilde açıldı ve içeri bir gözü mor olan berk girdi. Aras yanımada kıs kıs gülüyordu. Berk bana kötü kötü baktı ve hocaya birşey demeden yerine oturdu. Hoca da birşey demeden dersi anlatmaya devam etti.
Ben hocanın dediklerini not alırken,aras kulağıma fısıldadı.
"Aferin!"
Ben ona anlamsızca bakarken gözüyle bir yeri işaret etti. Oraya baktığımda berki işaret ettiğini anladım. Bende güldüm ve dersi dinlemeye devam ettim.
Ders bittiğinde eda ve ardanın yanına gidip kafeye gideceğimizi söyledim. Bugün gelemeyeceklerini işleri olduğunu söylediler.
İş derken......niye bu nadar fesatım?
Bende fazla üstelemedim ve iclalle birlikte odaya doğru çıktık.
Odaya geldiğimde hemen üstümü değiştirdim. Altıma siyah şort,üstüme beyaz yarım t-shirtümü giydim. Ayakkabı olarak ise beyaz supergalarımı giydim.
İclale baktığımda oda altına kot şort,üstüne fuşya rengi t-shirt giymişti.
Aşağı indiğimizde aras ve mertin bizi beklediğini gördüm. Aras beni baştan aşağı süzdü ve bana sinirli sinirli bakmaya başladı. Muhtemelen yine kıyafetlerime sinirlenmiştir. Ama bana karışmaya hakkı olmadığı için ve oda bunu bildiğinden hiçbirşey söylemedi.
Hele bir karışsın bir güzel göt ederim onu. O benim hiçbir şeyim değil!
Bir dakika bu beni niye üzdü?
Arabaların oraya gittiğimizde iclal mertin,bende arasın arabasına bindim. Aras kafeye doğru sürerken mertte arkadan bizi takip ediyodu
Kafeye geldiğimizde köşede bir masaya oturduk. Hemen yanımıza garson geldi ve siparişlerimizi istedi.
Ben sufle ve vişne suyu,aras ve mert kuru pasta ve kola istediler. İclal ise profiterol ve vişne suyu istedi.
Biz konuşmaya devam ederken siparişlerimiz geldi. Yemeklerimizi yedikten sonra iclalle birlikte wc'ye gittik.
Çişimizi yapıp ellerimizi yıkadıktan sonra tekrar masaya doğru ilerledik.
Masaya geldiğimizde ikimizde sinirden kudurduk. Mert ve aras'ın yanına iki kız gelmiş ve resmen kucaklarına oturmuşlar.
İclal hemen mert'in yanındaki sürtüğün yanına gitti ve yumruklamaya başladı.
Ben birşey yapamıyorum çünkü aras benim sevgilim değil.
Alacaksın o kızın saçlarını klozete sokacaksın.
İnşallah tuvalete telefonunuzu düşürürsünüz. Amin!
Aras'ın kucağında ki kız İclal'in saçını çektikten sonra bende devreler koptu.
Siktim lan seni!
Sürtüğün saçını elime doladım ve sertçe çektim. Böylece iclalin saçı ellerinden kaydı. Sürtüğün yüzünü dizime geçirdim ve kıt diye ses geldi. Sanırım burnu kırıldı.
Bu arada bütün kafe bizi izliyordu.
Patlamış mısır vereyim mi abi?
Sürtüğü yere yatırdım ve yumruklamaya başladım. Bi yandan da bağırıyordum.
"Lan kevaşe. Sen nasıl benim kardeşimin saçını çekersin. Canına mı susadın lan sen? O ellerini götüne sokayım mı şimdi? Gebertirim lan seni orospu ruhlu sürtük."
Ben hâla sürtüğe yumruk atarken biri belimden aniden çekti ve sürtüğün saçları elimden kayıp gitti.
"Mira tamam yeter artık. Şiddetle hiçbir şeyi çözemeyiz!"dedi aras.
Ha? Bunu diyen Aras mı?
"Aras bırak,bırakta göstereyim şu kevaşeye benim kardeşimin saçını çekmek neymiş."
"Mira zaten kızın yüzü mahfoldu. Artık ne yaparsa yapsın kurtaramaz."
Sürtüğün yüzüne bakınca kandan görünmeyecek hâle gelmişti. İclale baktığımda onu da mert tutmuştu.
Aras ve mert bizi arabalara doğru çekiştirdi. Aras beni,mertte iclali arabaya bindirdi.
Aras gülerek "lan mira senden korkmaya başladım. Ne yaptın lan kıza? Yüzünü tamamen estetik yaptırsa bile düzelmez artık"dedi.
"İclal'e zarar veren karşısında beni bulur."
"Sen iclal'le ne zamandan beri arkadaşsın?"
"Yaklaşık 13 seneden beri. İclal hep benim yanımda oldu. Bir keresinde motorsiklet kazası geçirmiştim. Ailem bile gelmezken iclal hep yanımda durdu. Anlayacağın iclal benim herşeyim. Tek ailem."
"Anladım. Belli oluyor zaten"dedi ve güldü.
Aklıma birden birşey geldi.
"Aras birşey sorcam?"
Aras bana baktı ve tekrar önüne döndü.
"sor?"
"Berk senin ailenle aranı nasıl bozdu. Yani ailenle aranı bozacak kadar ne yapmış olabilir ki?"
Aras sinirlendi ve konuşmaya başladı.
"Biliyorsun berk beni ve arkadaşlarımı kıskandığı için ben den nefret ediyor. Bu şerefsiz kendini başkasına dövdürtmüş ve ailem'in yanına gitmiş. Onlar'a benim onu dövdüğümü filan söyleyince ailem'le aramız baya açıldı."
Demek bu yüzden ailesiyle arası açılmış. Berk gerçekten piçin teki. Tamam kıskanıyor filan olabilir ama bunun için Aras'tan nefret etmesi çok saçma.
"Anladım. Ama bunda senin bir suçun yok ki. Yani seni kıskanması çok saçma!"dedim.
"Aynen öyle ama berk bunu göremeyecek kadar kör. Resmen intikam sarmış bütün bedenini. Bana kin tutuyor."
Siteye gelince arabadan indim ve odama doğru çıkmaya başladım.
Arkamdan diğerleri de geliyordu.
Odama çıkınca telefonu açtım ve gelen mesajlara baktım.
1 tane ardadan,1 tanede berkten gelmiş.
Berkin mesajını gördüğümde gözlerimi kocaman açtım ve doğrumu diye tekrar baktım.
Kimden=berk
Bu sabah ki yumruğun bedelini ödeyeceksin bebeğim. He bu arada öpmemi istemiyorsan en kısa zaman da daha farklı şeyler yapabiliriz. Mesela sen,ben ve yatak. Ne dersin?
Offf inanmıyorum yaaa. Bu çocuk cidden psikopat. Acaba aras'a söylesem mi?
Yok o zaman berki gebertir. Aslında o umrumda bile değil ama aras'ın katil olmasını istemiyorum.
O hapse girerse ben kiminle uğraşacağım?
"Ne oldu?"diye sordu iclal.
Ona mesajı gösterdim.
İclal mesajı okudu ve gözlerini sonuna kadar açtı.
"Oha mira bu çocuk tam bi psikopat. Başına bela olacak benden söylemesi. Aras'a söyleyecek misin?"
"Bilmiyorum. Şu an hayır. Ama başka bir zaman söylerim belki."
İclal kafasını tamam anlamında salladı ve telefonuyla uğraşmaya başladı.
Bende arda'dan gelen mesaja baktı.
Sarı bu akşam bara gidecez. Bizimkilere de söyle hepberaber gidelim.
Bar? İyi fikir..
Tamam hazırlanıp geliriz.
Hemen iclale döndüm ve bar işini söyledim. Oda geleceğini söyleyince geriye tek bir engel kalıyor.
Mert zaten iclal'i orda tek başına bırakmaz. Ama aras gelir mi bilmem.
"Mert,aras bi dakika gelin"
Aras banyodan çıktığında sadece belinde bir havlu vardı.
Gözlerim kaslarına kaydığın da alt dudağımı ısırdım.
"Ne oldu mira?"diye sordu aras.
Hemen gözlerimi kapattım ve arasa sövmeye başladım.
"Aras allah akıl dağıtırken sen şemsiye mi tuttun?Gerizekâlı, beyinsiz,döl israfı,sik beyinli bir kızın yanına böyle girilir mi?"
"Kusura bakma ya alışkanlık olmuş. Sen neden çağırdın bizi?"
Alışkanlık olmuş-muş. Artık hangi kızların yanına böyle girdiyse?
"Arda akşam bara gidelim diyor. Mert zaten iclal'i yalnız bırakmaz. Sen de gelecek misin?"
"Tabi ki de gelicem. Seni oraya yalnız gönder-yani böyle bir eğlenceyi kaçırmam."
Son anda cümlesini değiştirsede ne demek istediğini anladım.
Vay demek beni düşünüyor.
E taş gibi kızım normal.
"Tamam o zaman şu üstüne birşey giyde gidelim."
"Tamam ben gidiyim o zaman!"
"Sen hâla burda masın? Siktir git aras"
Aras gittikten hemen sonra siyah mini elbisemi üstüme geçirdim. Siyah topuklu ayakkabılarımı giydim.
Saçımıda düzleştirdim.
Sonra ise siyah göz makyajımı yaptım. Bordo rujumu da sürünce hazırdım.
Oha çok güzel oldum.
Ne var? Güzel olduğumu belirtince egoist mi oluyorum?
Lan ojelerimi sürmeyi unuttum. Siyah ojelerimi dikkatlice sürmeye başladım.
Oje süren kızda ki konsantrasyon beyin cerrahında yok amk!
Bir süre sonra odaya iclal geldi. O da üstüne gece mavisi mini elbise giymiş.
Altına ise beyaz topuklu ayakkabılarını giymiş. Saçını dağınık topuz yapmış. Makyajını ise sade yapmış.
Odaya aras ve mert geldiklerinde ağzımın suyunu akıtmamak için büyük çaba sarf ettim.
Mert üstüne lacivert t-shirt,altına siyah pantolon giymiş.
Ama o benim eniştem,ona o gözle bakmam.
Aras ise siyah kaslarını belli eden t-shirt,altına siyah pantolon giymiş.
Ve cidden mükkemmel olmuş.
1.seçenek= Ağzının suyunu sil ve kendine gel Mira.
2.seçenek= Sus ve ağzının suyunu akıtarak Aras'a bakmaya devam et!
Aslın da 2.seçenek daha iyi ama neyse..
Hemen mert'in yanına gittim ve
"Vayy enişte çok yakışıklı olmuşsun"dedim.
Aras'a döndüm ve düşünüyormuş gibi yaptım.
"Sen ise...idare edersin işte."
Yalandan çarpılanı kim görmüş?
"Ama sen hiç güzel olamamışsın" dedi aras.
Hı hı o yüzden bana sinirle bakıyorsun. Kıskanç!
"Sana kendimi beğendirmeme gerek yok. Beğenen beğeniyor zaten"dedim ve göt ettim.
"Off tamam kesin tartışmayı da biran önce gidelim. Eda ve arda aşağıda bizi bekliyorlar"dedi iclal.
Aras'la birbirimize sikici bakışlar atarak aşağı inmeye başladık.
Aşağı indiğimizde arda ve eda ardanın arabasının önünde bekliyordular.
"Herkes geldiğine göre ben mertin,eda arda'nın,mira'da aras'ın arabasıyla gidecek"dedi iclal.
"Ben kendi arabamla gidicem"diye lafa daldım.
"Aman sanki ben sana çok meraklıydım,istediğin arabayla git. Böylece yolda senin gevezeliğini çekmem"dedi aras.
Aras'ın tam gözlerinin içine baktım ve
"Tamam işte ne güzel. Sen zaten beni yanında istemiyorsun. Bende kendi arabamla giderim. Sadece kendi arabamla gitmek istedim ama sen beni yanında istemediğini açıkça belirttin"dedim.
Aras pişman olmuş gözlerle bana baktı.
Son pişmanlık neye yarar? Herşey-
Kes sesini!
"Mira ben öyle demek iste-"
Aras'ı dinlemeden arabama doğru yürüdüm.
Pişmanlıktan kudur Aras.
Allah belanı versin!
İnşallah çıplak ayağınla hamam böceği ezersin!
Arabanın yanına geldiğimde sürücü koltuğuna geçtim ve bara doğru sürmeye başladım.
Dangalak!
Aras'ın ağzından
Herşeyi mahfediyorum. Mira'ya öyle demek istememiştim. Aksine herzamam yanımda olmasını istiyorum. Ama tabi herşeyi mahfettiğim gibi bunun da içine sıçtım.
Aras şimdi bana kızcaksın ama çok büyük şerefsizlik yaptın. Kızın kalbini çok kırdın.
Haklısın içses,bu sefer haklısın.
Bak işte bana kızm-bi dakika sen bana haklısın mı dedin?
Götün kalkmasın içses. Ama bu sefer gerçekten haklısın.
Sinirle arabama bindim ve bara doğru sürmeye başladım.
Allah belamı versin!
Amin dediğinizi duyar gibiyim.
Bara geldiğimde hemen aşağı indim ve anahtarı korumaya verip direk içeri girdim. Mirayı aradığımda köşede bir masada oturduğunu gördüm. Önünde ise 4 tane boş bardak vardı.
Hemen yanına gittim ve elindeki bardağı alıp kendim içtim. Yanına oturdum ve tam konuşmaya başlayacaktım ki mira lafı ağzıma tıktı.
"Hiç özür dileme aras. Önce beni üzüp sonra özür dileyemezsin. Ben senin önce kırıp sonra tamir edebileceğin oyuncağın değilim. Benim de kalbim var. Her ne kadar mutlu gözükmeye çalışsamda benim de duygularım var. Ben de üzülebilirim. Sonuçta ben de bir insanım. Gereksiz gibisin şuan Aras. Kelebek seni görse 'Bu kadar gereksiz biri senelerce yaşamış, ben niye bir gün de ölüyorum?'diye isyan eder."
Ya tamam haklısın da laf sokmasan da olurdu. Ne yani ben gereksiz miyim?
Eve-
Tamam sus!
Konuşmadım,haklıydı. Defalarca onu üzmeme rağmen beni affetmişti. Ben onu ne kadar üzersem üzeyim,o her zaman beni affetmenin yolunu bulmuştu. Ama ben akıllanmayıp hala kızı üzüyorum.
"Mira cidden özür dilerim. Sen kendi arabanla gitmek istediğini söyleyince,beni istemediğini sanmıştım."
Hani konuşmayacaktın?
Şhtt sussana sen!
"Aras sen benim arkadaşımsın seni neden istemiyim?"
Lam senin arkadaşına da sana da-töbe töbe. Bitmedi şu arkadaş meselesi.
"Tamam o zaman barıştık mı? Söz veriyorum bir daha seni üzmeyeceğim."
Mira güldü ve barıştık dedi.
Polyannam benim.
İyilik meleğim.
Öhöm neyse. O değil de çişim geldi.
Biz mirayla sohbet ederken bizimkiler geldi. Bizi öyle görünce şaşırdılar. E haklılar tabi. Daha yarım saat önce kavga etmiştik. Daha sonra hepberaber sohbet etmeye başladı.
"Mira?"
Hepimiz sesin geldiği yöne baktık.
Birtane çocuk mira'ya sesleniyordu
Mira bir çığlık attı ve çocuğun boynuna atladı. Kim lan bu piç?
Mira neden sarıldı bu çocuğa? Piçe bak resmen içine düşecek kızın.
Ne piç dedim be? Ama piç olmasa piç demezdim. Yoksa neden piç diyim ki o piç'e? Haksız mıyım?
Mira bize doğru döndü ve "çocuklar bu deniz. Zaten iclal ve arda siz denizi tanıyorsunuz. Deniz benim liseden arkadaşım. İzmir'e taşındıkları için birdaha görüşememiştik. Ama şimdi burda. Bi dakka lan!"dedi.
Mira biraz durdu ve deniz'in yakasına yapıştı.
"Lan sen nasıl olurda bana geri döndüğünü söylemezsin. Gebertirim lan seni. Ne zaman geri döndün hemen söyle?"
Ben mira'dan korkmaya başladım.
Deniz piçinin biranda kahkaha atmasıyla hepimiz şaşırdık.
"Hiç değişmemişsin. Hâla eskisi gibisin mira. Daha dün döndüm izmir'den. Bugün arkadaşlarla bara geldim. Ama seni burda bulucağımı hiç tahmin etmemiştim."
"haa anladım neyse gelsene sende bizle otur"dedi mira.
Yaa mira neden çağırıyorsun şu piçi. Yani sadece gözüm tutmadı. Yoksa başka bir nedeni yok! Yok dedim kesin sesinizi.
Maşallah mira ve deniz piçi bayaa samimi bir şekilde sohbete dalmış. Arkadaş-mış. Bok arkadaş resmen mira'ya yavşıyo piç.
Deniz ayağa kalktı ve mira'ya elini uzattı.
"Dans edelim mi prenses?"diye sordu.
Ne dans etmesi lan? Mira sakın kabul etme yoksa çok kötü olur.
Dur lan o prenses mi dedi? Hay se-
"Tabiki!"
Hay amına....neyse tamam sakinim sakinim saki-lan o elbise? Ben onu şimdi mi farkediyorum? Mira'nın üzerindeki elbise zaten kısaydı,bir de dans edince daha çok kısaldı.
Artık anladım. Neden Mira'yı kıskandığımı,kısa şeyler giymesini istemediğimi,yanında erkek görünce neden delirdiğimi ve bana her arkadaşım dediğin de neden üzüldüğümü anladım.
Bu sadece küçük bir hoşlantı değil. Tamam söylüyorum kabul ediyorum evet artık kabul ediyorum tamam söyleyeceğ-Hay sikiyim.
Ben mira'ya aşığım amk!