Çilek Kırmızı ve Safir Mavi (...

By WeReNotHere_

4.4K 491 126

Gezgin bir müzisyen olan Jellal Fernandes' in yolu "Fairy Tail" adlı bir hana düşer. Bu Han'da çıkılması yasa... More

Bölüm İki: Yasak
Bölüm Üç: Yasağı Çiğnemek
Bölüm Dört: Kovulmak
Bölüm Beş: Sarışın Falcı
Bölüm Altı: İtiraf
Bölüm Yedi: Kördüğüm
Bölüm Sekiz: Rüya ve Kağıt
Bölüm Dokuz: Kağıt
Bölüm On: İşler Sarpa Sarıyor
Bölüm On Bir: Jude Heartfilia.

Bölüm Bir: Fairy Tail Hanı

1.1K 86 20
By WeReNotHere_

"Merhaba bayım." Başımla selamı kabul ettim. "Size de merhaba." Merakla çantama zar zor sığan Lavtamı işaret etti.

"Müzisyenler Fiore'ye pek uğramaz. Seni buralara hangi rüzgar attı?"

Gülümseyerek ağır çantamı diğer omzuma geçirdim.

"Buralara yeni geliyorum. Yaşadığım şehir bana küçük gelmeye başladı ve bende bir yolculuğa çıktım. İki gündür yoldayım ve kalacak bir yer arıyorum. Yardımcı olabilecek misiniz?"

Başını sallayarak tezgahın arkasından çıktı. "Beni izleyin lütfen."

Peşinden dışarı çıktım. Parmağını uzakta ki büyük bir yere çevirdi.

"Şurada ki binayı görüyor musunuz? Orası buranın en rahat ve uygun fiyatlı hanıdır. Oraya giderseniz size her konuda yardımcı olurlar."

Hanla durduğum yerde ki mesafeyi ölçtüm.

"Biraz uzak değil mi? Kaybolmak benim hobim gibi bir şey."

Ufak bir kahkaha attı.

"Korkmayın. Eğer kaybolursanız etrafta ki herhangi birine "Fairy Tail Hanı'na nasıl gidebilirim?" diye sormanız yeterli."

Keyifle güldüm. "Peki siz öyle diyorsanız."

Bir kez daha hana bakıp adama döndüm. "Teşekkür ederim Bayım."

Başıyla beni selamladı.

"Eğer yardımcı olabileceğim bir şey olursa uğramaktan çekinme, delikanlı."

Tepeden indiğimde güneş batıyordu. Etrafımda insanlar koşuşturuyor günlük işlerini yapıyordu.

Önümden mutlulukla oynayan çocuklar geçtiğinde gülümseyerek onları izledim.

Etrafımda binbir çeşit renk vardı. Hangi köşeye baksam insanlar mutluydu. Şehir nefes alıyordu.

Evlerin sokağına girdiğimde kalakaldım. Küçük bardan gördüğüm evler burada daha büyüktü.

Acıyla yüzümü buruşturdum. Yarım saate kalmaz kesin kaybolacaktım.

Omuz silkerek az önceki renkli sokağa geri döndüm. Karışık yollardan gitmek yerine ana sokaktan gidecektim.

Hangi yoldan gideceğime bakmak için etrafta dolaşırken biri aniden omzuma çarptı. Acıyla omzumu tutarak çarpan kişiye döndüm.

Yeşil saçlı bir adam yerde oturuyordu. Aceleyle yanına çöktüm.

"Hey! Siz iyi misiniz?"

Yavaşça onu yerden kaldırdım. Omzunu biraz daha ovarak bana baktı.

"Ah benim hatam! Aslında ben size sormalıyım!"

Omzuma aceleyle bir bakış attı. "Umarım çok acımamıştır. Son zamanlarda biraz meşgulümde."

"Önemli değil. İyi olmanıza sevindim."

O sırada gözüme yere dökülen bir poşet dolusu sebze ilişti.

Yakınımda ki birkaç sebzeyi alarak ona uzattım. "Sanırım bunlar sizin."
Korkuyla arkasında ki dökülmüş sebzelere baktı. Telaşla çökerek onları toplarken bende ona yardım ediyordum.

Elimde ki domatesi poşete koyarak doğruldum.

"Bunlar önemli olmalı."

Ezilmiş birkaç sebzeyi alarak o da doğruldu.

"Evet. Mirajane işi olduğu için çarşıya beni yolladı. Bunları hana götürmeliydim. Ama şimdi neredeyse hepsi mahvoldu."

Sıkıntıyla saçlarımı karıştırdım. "Sebzeler için tekrar üzgünüm."

Başını sertçe salladı. "Önemli değil. Mirajane benim sakarlıklarıma alıştı zaten."

Sonra da Lavtamı inceledi. "Müzisyenler buraya pek uğramaz. Seni buraya hangi rüzgar attı?"

-Bu soruyu ne kadar çok soruyorlardı.-

Yorgunlukla esnedim. "Ufak bir yolculuğa çıktım ve iki gündür yollardayım. Kalacak bir han arıyordum. İsmi sanırım Fairy Tail'di."

Şaşırarak gözlerini bana dikti.

"Gerçekten mi! Ben de oraya gidiyordum."

Sebzelere baktı. "Ve bunlar da oraya gidiyordu."

Ufak bir kahkaha atarak elimi uzattım.

"Ben Jellal Fernandes." Poşeti diğer eline geçirerek o da elini uzattı. "Bende Freed Justine." Elini sıktım.

Birkaç saniye anlamlı anlamlı bana baktı. Gözlerimi ona diktim. "Bir şey mi oldu acaba?"

Önüme geçerek yürümeye başladı. "Gelmiyor musunuz? Sizi hana götüreceğim."

"Ah doğru ya!" Aceleyle peşine takıldım.

Yolculuk boyunca bana etrafı anlatmıştı. Bende önemli ve kısa bilgileri hafızama kaydettim.

Hana vardığımızda, Freed geçmem için kapıyı açtı. Kendisi de aceleyle mutfağa girdi.

Akşam vakti olduğu için han doluydu ve neredeyse boş yer yoktu.

Oda bulamayacağımdan korkarak tezgaha doğru ilerledim. Bir tabureye oturarak etrafı izlemeye başladım. İnsanlar neşeyle sohbet ediyordu.

Tezgahın arkasından aniden bir kadın çıktığında fırlayarak ayağa kalktım.

Elinde ki ağır görünen tabakları tezgaha koyup, bana baktı. "Korkuttuysam özür dilerim, bayım."

Birkaç düzenli nefes alıp kısa bir kahkaha attım. "Benim hatam. Bu sıralar çok dalgınım."

Gülümseyerek çantamda ki Lavtayı inceledi.

"Lavta demek ha? Hangi rüzgar attı seni buraya?"

Lavtamı saygıyla okşayarak gülümsedim. "Sadece biraz gezmek istedim ve kısa bir yolculuğa çıktım."

Başını salladı. "Anlıyorum. Sadece buralara çok sık müzisyen uğramazda. Tüccar görmeye alışığız biz."

Freed'de gülerek yanımızda geldi.

Beyaz saçlı kadına selam verip yanıma oturdu. "Sebzeleri aldım, Mira. Ever, yemeği yapmaya başladı."

Beyaz saçlı kız rahatla nefesini bıraktı. "Bunu duyduğuma çok sevindim. Eğer biraz daha gecikseydik müşteriler kızabilirdi."

Freed imalı bir bakış fırlatıp, göz kırptı. Sonra da beni Mirajane'e gösterdi.

"Bu da yolda gelirken tanıştığım Jellal. Kalacak bir han arıyordu, bende onu buraya getirdim."

Sonra da bir şey hatırlamış gibi aniden bana döndü. "Doğru ya! Kaç gün kalacaksın?"

Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim. Omuz silktim. "Uzun bir yolculuktan geliyorum. Ama sanırım üç gün bana yeter."

Mirajane başını sallayarak not kağıdını çıkardı. "Şanslısın. Bu sezon fazla kalabalık değiliz."

Gülümseyerek arka taraflara doğru bağırdı.

"Laxus! Makarov-san!" Küçük boylu bir adam hızla masaya çıkıp, Mirajane'in önüne oturdu.

"Evet Mirajane?"

Kocaman gözleriyle bana baktı. "Bu yeni misafir mi?"

Gülümseyerek elimi uzattım. Hemen tutup sevecenlikle sıktı.

"Tanıştığıma memnun oldum, evladım. (Evladım *-*) Sonra da merakla Lavtayı inceledi.

"Bir müzisyen demek ha! Buraya pek sık uğramazsınız. Ne oldu? Bir şeyin peşinde misin yoksa?"

Gülerek elimle geçiştirdim. "Hayır, hayır. Sadece sıkıldım ve bir yolculuğa çıktım. Özel olarak bir şeyin peşinde değilim."

Gülümseyerek sevimli bir ifade takındı.

"Üst kat şu an dolu," dedi Mirajane hızlıca. "Ama sana köşede ki küçük odayı verebilirim."

Sonra da hızla sağa sola bakındı. "Laxus nerede Makarov-san?" Adam da etrafına bakındı.

"En son gördüğüm de Bickslow'la tahtaları diziyorlardı." (Yazarınız inceden Kuklalar'a gönderme yapıyor :'))

Mirajane sinirle başını salladı. "Ne zaman ihtiyaç olsa, burada yok zaten."

Sonra da çıkardığı tabakların birazını Makarov'a verip bana döndü.

"Aslında kalacak misafirlere odalarını göstermek Laxus'un görevi. Ama burada olmadığı için, sana Freed gösterebilir."

Küçük bir anahtarı yanımda oturan Freed'e uzattı. Freed hızla kalktıktan sonra bende peşine takıldım.

İnsan kalabalığından uzak kalmaya özen göstererek koridorun sonuna geldik. Freed anahtarı bana teslim etti.

"Birazdan Makarov-san senin yanına gelir."

Anlamayarak ona baktım. "Neden ki?"

Sağına soluna bakıp, bana doğru eğildi.

"Burada kalan ya da kalacak misafirler için çok ama çok önemli bir kural geçerli. Ve onu sadece Makarov-san söyleyebilir."

İçim merakla dolmuştu ama sakinlikle başımı salladım.

"Tamam o halde. Bekliyor olacağım."

Önümde eğilerek iyi akşamlar diledi. Ben de eğildim.

Kendimi odaya attığımda, aklımda tek bir soru vardı. "Acaba o kural neydi?"

YN: Merhabalar! ^^ Yeni bir JeRza hikayesiyle karşınızdayım. Öncelikle "Lavta" 'nın anlamını açıklamak istiyorum :)

Lavta: Mızrapla çalınan telli bir çalgıdır. Batı da 17-19. YY. arasında çok yaygındı. Ud'a çok benzediğinden, sık sık karıştırılır. Sesi saza çok benziyor ^^ Aslında bu çalgıyı çok sevdiğim bir kitap karakteri çalıyor ve bende bu özelliği Jellal'e ekledim ^^

Continue Reading

You'll Also Like

28.6K 3.6K 68
Hep aynı yıldıza bakarsan yolunu asla kaybetmezsin...
25.6K 3.9K 35
vücuduna küçük dövmeler yaptırmayı seven felix ve yıllardır gittiği dövmecisi minho.
120K 13.3K 51
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
153K 17.2K 38
jeon jungkook en yakın arkadaşının amcasına aşık olmuştu.