Alarmın sesiyle uyanmak mı? Böykk!!
Malesef okula gitmek zorundayım. Zaten okul artık benim yaşadığım olayların merkezi oldu. Acaba bu gün okulda başıma ne gelcek. Tamam ya sacmaliyoum ama biraz da doğru fjkfj.
Yatakta doğruldum ve Meriç malfazoru nu dürtüklemeye başladım.
"Kalk hadiii."
"Bırak ya hiç okul çekemem. "
"Ya zaten ne kadar zamandır gitmiyoruz. Gel hadi."
"Hayır."
"İnatçı keçi. Off!" Diyerek ayağa kalktım. Banyoya girip elimi yüzümü falan yıkadım. Sonra dolabın Karşısına geçip bir şeyler seçmeye başladım.
Siyah, askılı, dar paça pantolonumu ve içine beyaz yarım badi mi aldım. Ayakkabı dolabından ise kayverengi kısa topuklu botumu seçtim. Banyoda giyindikten sonra yatağa oturdum ve pantolonun paçalarını kıvırdım.
Yataktan kalktım ve büyük siyah kol çantama bir defter ve kalem koydum. Sonrada bir kaç ihtiyacımı falan (para-ıslak mendil-peçete-makyaj malzemesi vs. ) koyup makyaj masamın önüne geldim. Genel Kullanım eyeliner-rimel dışında silik bir kırmızı Ruj sürdüm. Saçlarımı düzleştirip koluma demir 3-4 tane halka bileklik taktım ve telefonumu alıp çıktım odadan.
Okulda atıştırırım diyerek hiç mutfağa girmeden kapının yanından arabanın ve evin anahtarını alıp çıktım.
Beyaz Range'ıma şöyle bir baktım da cidden güzel arabaydı. Kapıyı açıp arabaya bindim ve çantamı yan koltuğa attım. Telefonumu da üstüne koydum. Arabayı çalıştırıp radyoyu açtım.
Edis - Olmamış mı? 《Dinleyin》
Edis yeni bir şarkıcı olmasına rağmen iyi dinleniyor ve sesi gerçekten bir devlet!
Şarkının gazına gelerek biraz daha hızlandım. Çok değil yaa. Şarkı zaten son ses. Süper oluyor. Deneyin.
Kırmızı ışıkta durdum ve camı açtım. Çok sıcaktı bugün.
Edis başladığında bağırarak ona eşlik ediyordum. Tabii kollar havada falan. Süperdi yaa!! Birde salak saçma bir dans figürleri falan.
Arabada bağırarak şarkı söylüyor ve dans ediyordum. Bir Araba bana korna çaldığından arabadan indim ve
"Ne var be?!" Diye bağırdım. Tabii arabadan inen kişi Selim olunca güldüm ve sarıldım.
"Günaydın."
"Günaydın da yürü be kızım. Hadi! Dövcekler şimdi bizi."
Kafamı salladım ve arabaya binip gaza bastım.
Okulun yakınlarında radyoyu kapadım ve biraz yavaşlamaya çalıştım ama olmuyordu. Hızlı hızlı nesefler alıyordum ve aynı zamanda kalbim deli gibi atıyordu. Korkuyorum çünkü duramıyordum. Okul gözüktüğünde ağlamaya başladım. Okulun önü kalabalıktı. Tabii arabayı görenler kaçmaya çalışıyordu. 180 ile okulun sokağındaydım.
Deli gibi kornaya basmaya başladım ve bağırıyordum. Öğrenciler panikle ordan oraya gidiyordu. Evlerin pencerelerinden ve okuldan bir sürü insan bağırıyordu.
Az ileride yokuş vardı ve sonunda koca bir duvar. Bu hızla Yokuşu inip oraya çarpıcaktım ve bu durumda tabiki ölücektim. Son kez Meriçe onu sevdiğimi söylemem gerekiyordu. Telefonumu titreyen ellerimle elime aldım ve açtım. O sırada bir mesaj geldi. Yanlışlıkla mesaja bastığımda mesajda yazanlar okudum.
Özel Numara:
"Sana beni ciddiye alman gerektiğini söylemiştim. Akıllıca davransaydın belki biraz daha yaşardın be Azra Atahan.."
Ahh lanet olsun! Birinin beni işlettiğini düşünmem kötü bir fikirmiş.
Yokuşun başına gelmiştim ve nefeslerim hızlaniyordu. Deli gibi ağlıyordum. Dışarıdan birileri atla şu arabadan gibisinden birsey söyleyince hiç düşünmeden kapıyı açıp atladım. Araba hızla aşağı düşerken ben biraz yuvarlanıp durmuştum. Arabadan gelen büyük gürültü kulaklarımı cırmaladı.
Yavaşça kafamı kaldırdığımda kalabalık bu tarafa koşuyodu. Son gördüklerim de bunlar oldu.
¿?¿?¿?
Bitti.
Şaka şaka bitmedi :D
××××
Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım. Olanlar aklıma gelince gözlerim dolmaya başladı. Artık gerçekten psikolojikman etkileniyordum. Gözlerimi odada gezdirdiğimde bir hemşire vardı. Beni gördüğünde
"Ahh uyandınız. Bir tansiyonunuzu ölçmem gerekiyor. Sonra da doktor bir kontrol edicek ve taburcu olucaksınız. Bir sorun olmazsa tabii." Dedi ve yanıma gelip tansiyonumu ölçtü.
"Tansiyonunuz normal. Ben doktora ve dışarıdakilere haber veriyorum." Dedi ve çıktı. Beş dakika sonra içeri doktor ve bizimkiler girdi. Meriç direk yanıma gelip saçımı okşadı ve
"Benim suçum. Seninle okula gelmeliydim."
"Ne alakası var? Sen ne yapabilirdin ki?"
Doktor
"Azra Hanım son kontrolleri yapmadan önce ifadenizi alcaklar."
"Neden ki?"Diye sorduğumda Emre
"Normal birsey değil bu Azra. Selimin anlattığına göre araba durmamış. Ve senin senin araban senina Gerekli yani." Dediğinde başımı salladım. Herşeyi anlatcaktım. Mesajları falan. Az daha ölüyordum ya. Şaka gibi ama iki lafımdan biri ölmek yaa.
Polisler içeri girdiğinde olayı anlatmam istendi. Bende ilk telefonumu istedim. Telefonumun camı ben atladığımda kırılmış ama hala çalışıyordu. Mesajları açıp konuşmaya başladım.
"Aslında geçen hafta bir mesaj almıştım. Bir tehdit mesajı gibiydi ama önemsemedim. Sonra bir başka mesaj daha geldi. Dün akşam olması lazım. İşte - telefonu polise verdim- . Beni isletiyorlar diye düşündüm. Önemsemedim. Sonra bugün okula gidiyordum. Arabayı ışıklarda durdurdum hatta -aklıma gelen şeyle- arabadan aşağı indim. Selimle konuştum. Sonra arabaya binip okula doğru sürdüm ama okula yaklaştığımda araba durmadı. O sırada başka bir mesaj geldi. Telefonda. Üçüncü olan. İşte sonra da araba yokuş tan düşecekti ve ben aşağı atladım."
Konuşmam bittiğinde bizimkiler bir ton laf ettiler. O sırada polis
"Sanirim siz arabadan aşağı indiğiniz zaman oldu. Biz mobeselerden inceleyeceğiz. Bor bilgi olursa size bildiririz." Dedi ve çıktı. Sonra doktor bizimkileri dışarı çıkarttırdı ve son kontrolleri yaptı.
--
Birşeyim yoktu. Sadece sol elim incinmişti ve sargı vardı. İşlemler halledildikten sonra ne kadar ısrar etseler de onları okula gitmeye ikna ettim. Ben bugün izinliydim ve Meriç'le eve gidiyorduk. Yolda bana yeni bir telefon almıştık. Ben telefonla uğraşıyordum ve sessizliğimi koruyodum. Yoksa Meriç her an patlayabilirdi. Sinirli olduğu anlaşılıyordu.
Kaza yaptığımın haberi yine çabuk yayılmıştı. Bende her zaman ki gibi bir Tweet ve durum paylaştım.
"Bugün yaşanan olay dan dolayı çok üzgünüm. Tamamen arabadan kaynaklanıyor. Bir sorun oluştu ve o nedenle böyle birşey oldu. Farkındayım bu arada sürekli ölmek üzere oluyorum sdgdhd 'yeter öl hadi' diyenler vardır belki djxj. Tamam komik değil. Ve okulun önündeki ler sizden Özür dilerim. Sizede birsey olabilirdi. Neyse bu arada ben iyiyim. Hadi görüşürüz :))"
#####
(burda bitiricektim ama kısa olacaktı. Bu nedenle devam ediyorum ama AlBer ile.. -AlmilaBerkan-) yalın/küçüğüm dinleyin
Berkan..
Azra taburcu olduğu için bir sorun kalmadı ve ben tekrar bara gitmek yerine bir kaç şişe birseyler almaya tekel e girdim. Kenarda duran sepetlerin içinden bir tane aldım ve içini doldurmaya başladım.
5-6 bira, 3-4 votka, 2 JackDaniels (yazılımını unuttum jdjdj belkide doğru djdj) ve elime gelen birkaç tane daha aldım. Kasaya bıraktığım da adam şöyle bir baktı. Sonra bana baktı.
"Kimlik?" Dediğinde ofladım ve çıkarıp verdim. Adam
"Senin için fazla gibi ha?" Diye sorduğunda kimliği aldım ve
"Az bile." Dedim. Adam kafa sallayıp hesaplarken
"Senin yaşındakiler bir tanesini içmeden kafayı gömer genç." Dedi.
"Abi ben 15 yaşımda o durumdayım. Korkma sıkıntı yok. Bunların hiçbiri beni sarhoş etmez." Dediğimde adam birsey demedi. Poşetledi ve parayı söyledi. Poşeti alıp parayi verdim ve çıktım.
Evet hiçbiri sarhoş etmezdi. Ama belki evdekilerde eklenince olurdum ha? Unuturum bir saat dahi olsa Almilamı....
Almila...
Geleli daha iki gün olmuştu ama benim içimde kime karşı olduğunu bilmediğim bir özlem... Belkide biliyorum. İtiraf etmek istemiyordum kendime?
Kafayı sıyırmak üzereyim. Zaten Azra nın yaşadığı olay nedeniyle gidecektim ama buraya dönememekten korktum. Yapamam diye. Geri gelemem diye.
Ama kime karşı, neye karşı?
Yani neden bu his var bilmiyorum. Durup durup ağlamak istiyorum. Bir yere dalıyorum. Bir bakışımı hüngür hüngür ağlıyorum. Bir kaç şarkı sözü yankilaniyor.
Beraber uyansak, bütün gün sarılmak bana yetmez
O ana dünyaları değişmem
Küçücüğüm herşeyim. Ne olur çok uzaklara gitme.
Gidersen öleceğim.
Karanlığa döneceğim.
Birkaç anı gözümde canlanıyor.
"Yenge ben Berkan. Meriç'in kuzeni yim..."
...
" O zamn bende Almila. Azra nın kuzeniyim..."
Meriç in evinde. Biriyle bara gidiyorum. Yalının önünden geçerken Azra yı merak edip içeri giriyorum. Biriyle bara gideceğim diye söylüyorum. Tabii Berkan ın surat ifadesine içten içe gülüp bara gidiyorum.
"Sonuçta tatil boyunca kart benim öyle değilmi? Vede yarın sabah yola çıktığımıza göre şimdi versen sorun olmaz."
"Bunun acısını iyi çıkarcam haberin olsun."
"Ahh canım kartım benim yaa.. Bir hafta seni biraz (!) ağlatıcam kusura bakma tamam mı?"
Amerikaya gidiyorum. Havalimanındayım. İçimden gitme, dur diyen kişiyi sessize alıp yine içimdeki yumruyu ben sıkıyorum. Ona bakıyorum. Neden ona bakıyorum. Bilmem. Gerilmiş yüz hatlarını beynime kaziyorum. Anons yapılıyor. Herkesle sarılıyorum. Sıra ona geldiğinde titriyorum. Sarıldığım da huzur buluyorum. Ayrıldığımız da çarpan şimşeklerin sesleri bir bir batıyor. Bu sağlayan kişi sadece o oluyor.
Şarkılar, anılar bir yere... Kalbimi koyuyorum şu an ortaya... Ne dediğini dinliyorum. Gerçekler acıdır be Almila diyor. Sonra fısıldıyor. Mantığıma, beynime, ruhuma, dilime...
"Berkan seni seviyorum, özlüyorum, hissediyorum... Ben sana aşık olmuşum be adam... Ben bir çıkmaz sokağa girmişim, Çıkamıyorum."
$#$$##$$#$$
Bu sefer bitti. Bayağı bir olaya oldy lan. Evet biraz hızlı geçişli bir bölüm oldu ve bu bölümü de bu tarihte yazdım. 10.08.2015
Yani yayımladım ama internet çekmiyor. Yayımlandığı an bilin ki merkezde biryerdeyim. ..
Bölüm Hakkında yorum istiyom len djdjd
AzRiç olaylar iyi mi?
AlBer nasıl?
Oy yorum istiyomm ve Baş Belası hikayeme bakın nütfeennnn