behind the screen (türkçe çev...

fairyboinamu द्वारा

7.7K 711 196

Tessa'nın hayatı tam anlamıyla bir kâbus.Babası içiyor ve onu dövüyor ve üvey annesi ona kötü davranıyor.Buna... अधिक

chapter 1
chapter 2
chapter 3
chapter 4
chapter 5
chapter 6
chapter 7
chapter 9
chapter 10
chapter 11
chapter 12
chapter 13
chapter 14
chapter 15
chapter 16
chapter 17
chapter 18
chapter 19
chapter 20
chapter 21
chapter 22
chapter 23
chapter 24
chapter 25
chapter 26
chapter 27
chapter 28
chapter 29
chapter 30
chapter 31
türkçesi kıt çevirmen
chapter 32
chapter 33
chapter 34
chapter 35
chapter 36
chapter 37
chapter 38
chapter 39
chapter 40
chapter 41
chapter 42
chapter 43
chapter 44
chapter 45
chapter 46
chapter 47
chapter 48
chapter 49
chapter 50
chapter 51
chapter 52
chapter 53
chapter 54
chapter 55
chapter 56
chapter 57
chapter 58
chapter 59
chapter 60
hi ?

chapter 8

115 11 0
fairyboinamu द्वारा

herhangi birini kurtaracağımı sanıyordum.tanmadığım ve bir daha görmeyeceğim birini.ama kesinlikle yeni sıra arkadaşımı kurtaracağım aklımın ucundan dahi geçmezdi!

zaten böyle bir şey ancak benim başıma gelirdi!

ciara olmasaydı olmazdı zaten! yani ciara olduğunu bilseydin bir şey yapmayacaktın?

hayır yinede yardım ederdim..o zaman kes sesini ve mızmızlanmayı bırak.birinin yardıma ihtiyacı vardı sende yardım ettin.

lanet olası iç sesim neden her zaman haklıydı. yüzüme bir gülümseme yerleştirip ciara'ya baktım.

"her şey yolunda."

ağabeyinkine oldukça benzeyen ama daha sıcak bakan kocaman kahverengi gözlerinden hala yaşlar akarken başını sallayıp yardımımla ayağa kalkmaya çalıştı.

dürüst olmak gerekirse gücüne hayran kalmıştım, böyle şeylere alışkın olmama rağmen bu kadar hızlı toparlanabilir miydim emin değildim.

ciara ağabeyi tarafından korunuyordu ve konu o olduğunda HİÇ KİMSE dyan'ın karşısında durmak istemezdi.

ben bile ki ben ondan korkmuyordum sadece dyan'a zarar vermek için bir başkasına zarar vermezdim.

ciara'nın elini bırakacakken sanki onu ayakta tutan ben mişim gibi elimi sıkıca kavradı.endişeyle ona baktım.

"beni bıraan gerekiyor ciara.eve ağabeyinin yanına git o seni korur."

tanrım az önce nerdeyse dyan hakkında iyi bir şey söylemiştim...

ama ciara'nın gözlerinde okunan panik ile bunun tamamen önemsiz olduğunu anladım.şu yanında birine ihtiyacı vardı, ben pek doğru kişi sayılmazdım gerçi.

o tekrar elimi sıkıca kavrarken elimi çekmedim.bir şey demek için ağzını bir kaç kez aralayıp tekrar kapattı.

sonunda vaz geçip onu dinnertime'ın park yerine çekiştirdim.

"hadi gel seni eve bırakacağım."

ona bakmasamada rahatladığını hissetmiştim.şu an bunu düşünmek yanlıştı biliyorum ama daha temizlemem gereken kocaman bir ev vardı...ama bu daha önemliydi.

omuzlarımı dikleştirip bu gece beni bekleyen şeyleri düşünmemeye çalıştım.park yerinden kısaca etrafıma bakınıp ciara'nın arabasını aradım.sorarcasına ona baktığımda sadece başını sallayıp elimi sıktı.

burada olduğumu belli etmek için bende onun elini sıktım ve kendi arabama doğru adımladık.

ciara hala tek kelime etmezken endişelenmeye başlamıştım.bilmeme rağmen ona adresi sordum.

ciara ve dyan'ın babası herhalde şehrin en zenginleriydi ve herkes onların varlığını tanırdı.bizimkini tanıdığı gibi.

ama korktuğum için onu konuşturmaya çalışıyordum.kocaman gözlerini bana çevirip vaz geçmem için adeta yalvardı.ama iyi olduğunu bilmem için bir şeyler söylemesi gerekiyordu.

sabırla cevabını beklerken bir kaç denemeden sonra titrek bir ses ile adresini söyledi.gururlu bir gülümseme ile omzunu okşayıp motoru çalıştırdım.

yol boyunca yine sessizdi.sanırım hazmetmesi için zamana ihtiyacı vardı.

evlerinin kapısına geldiğimizde hemen şifreyi girdi.hemen hareket etmesi iyiye işaretti sanırım.

sadece biraz  daha iyi olmasını umuyordum.kendine işkence etmemeliydi.bizdeki gibi villa'nın bahçesine park ettim ve ciara 'ya bir gülümseme yolladım.

bakışlarımız kesişirken gözlerindeki korku ile kalbim acıdı.inmek için hiç bir harekette bulunmazken bakışlarını ellerine çevirdi ve bir kaç kez sertça yutkundu.

"dyan şu an...evde mi..bilmiyorum..ve şu an yalnız kalmak istemiyorum!"

dedi zorla.bakışlarını bana çevirdiğinde gözlerindeki yaşlar parlıyordu.annesi be babasını sormadım bile.bizim gibilerde çocuklar daima evdr yalnız olurdu.

gerçekten onunla kalmak isterdim ama saat çoktan on olmuştu ve eve gitmezsem benim için de sorun olacaktı.elimi kavradı.
"burada kalır mısın?"

bakışlarıyla yalvarırken istemsizce başımı olumlu anlamda salladım.

beraber arabadan inip eve girdik.ciara zor ayakta dururken bende düştüğüm için ağrılarım vardı ama ikimizi de destekledim.

merdivenleri çıkıp beni odasına soktu ve üzerini değiştirip kocaman yatağına yattı.
odası açık mor rengindeyken mobilayaları beyazdı.yatağının üzerinde bir sürü yastık vardı.etrafındaki tüllerle içine yattığında prensese benziyordu.

yanına uzanıp elini tuttum.başka ne yapabilirdim bilmiyordum.arkadaş değildik ve ona boş sözler vermek istemiyordum.hayatın ne kadar berabt olduğunu biliyordum.o yüzden sessizce yanında durdum.

o da bir şey söylemedi. hala şokta mıydı yoksa durum ona da tuhaf mı geliyordu bilmiyordum.

ciara uyumak üzereyken doğruldum ama hemen elimi sıkıca kavrayıp beni geri çekti.yavaşça elinin üzerini okşadım.

"buradayım.merak etme.uyu."diye fısıldadım.rahatlayarak ic çekti ve uyumaya devam etti.

yavaş yavaş uykum gelirken kaslarımdaki ağrıyı hisssdiyordum.ama ne olursa olsun bu geceyi başka bir şeye değişmezdim.
eğer ben araya girmeseydim ciaranın başına ne gelirdi düşünmek dahi istemiyordum.

evi temizleme cezamı unutarak bende uyuya kaldım.kapı sertçe açıp kapanırken hafif uykumdan sıçradım.gözlerimi şaşkınlıkla yabancı odada gezdirirken her şeyi hatırladım.

ciara uyanmamış ve elimi bırakmıştı.bunu fırsat bilip uyuşmuş bir şekilde ayağa kalktım.ertesi sabah beni burada görmekten memnun olacağını sanmıyordum.

ona yardım etmiş olabilirdim ama ilk şoku atlattıktan sonra yine eskisi kadar birbirmizden nefret edecektik.

sessizce odadan çıkıp merdivenlere yöbelirken duyduğum müzik sesiyle dondum.deme dyan gelmişti.

bir kararsızlıkla ona her şeyi anlatmak için olduğum yerde kaldım. ama sabahki ruj olayı aklıma gelince vazgeçtim.beni dinlemeyecekti.boşuna uğraşmış olacaktım.

sessizce evden çıkıp arabama bindim.

tanrım! umarım dyan arabamı görmemişti! görseydi zaten bu kadar kolay evi terk edebileceğimi sanmıyordum.

dyan'ı aklımdan çıkarıp bir dahaki görevime konsantre oldum: villa temizliği.

पढ़ना जारी रखें

आपको ये भी पसंदे आएँगी

157K 11.2K 34
Agra bebeğiyle çaresizce sokakta yaşarken bir gece karşısına çıkan adamla hayatı tamamiyle değişir. Ferişte - Masum, melek ve günahsız demek. Not: +...
755K 15K 21
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...
68.5K 1.5K 32
bir gün ansızın babam yanında onlarca siyah takım elbiseli adamlarla gelmişti ben okulu bitirmeyi planlarken o benimle evlilik planları kuruyordu ond...
1.3M 78K 48
Hale, sosyal medyada yazdığı bir yorumun hayatını bu denli değiştireceğini nereden bilebilirdi ki.