dangerous passion. || larry.

Від pofudukhazza

165K 5.9K 4.2K

Kafede çalışan genç bir çocuk -Harry- ve her gün bu kafeye gelen bir iş adamı -Louis- Bir tutam da fantezi?? ... Більше

One.
Two.
Three.
Four.
Five.
Six.
Hakkımda bilinemeyen 20 şeycik
Seven
Eight
Nine.
Eleven
Twelve
Thirteen
Fourteen
Fifteen
Sixteen
Seventeen
Eighteen
Nineteen
Twelve
Twenty One
Twenty Two
Twenty Three
Twenty Four
I Will Die
Twenty Five
Twenty Six
Twenty Seven
Twenty Eight
-_-
Twenty Nine
Thirty

Ten

5.3K 199 57
Від pofudukhazza

Bu bölümüüüüüüü yesilinharrytonuna ithaf ediyorummm :") :")

HARRY STYLES

"Benim arkamdan koşmak yerine onunla gitti.Düşüne biliyor musun?" Hıçkırıklarım sözlerimi keserken Niall beni dinliyordu.En azından ben dinlediğini umuyordum.Bu üçüncü anlatışımken dinlediğini pek sanmasam da ben anlattıkça rahatlıyordum.Ya da ağlayarak.

Restoranda olanları harfi harfine söyledim ona.Bir şey söylemiyordu.Beni tanıyordu.Biliyordu ki,eğer olumlu bir şey söylerse hemen Louis'e koşardım.

"Belki de zamana bırakmalısın."

"Bilmiyorum.Ona o kadar kırıldım ki." dedim önerisine cevap vererek.Göz yaşlarım hâla süzülüyordu yanaklarımdan.

Kolum alçıya alınmış ve eve gelmiştik; Niall'ın evine.Tekrar en başa dönmüştük.

"Ağlama artık.Sabahtan beri harap ettin kendini.Hadi odaya geç ve uyu.Üzme kendini daha fazla tamam mı?"

Yavaşça başımı sallamakla yetindim.Ancak odaya geçip sakince uyumayacağımı ikimiz de biliyorduk.En az bir on kere falan da ağlamam gerekti.

Odaya geçerken ona dönüp sarıldım."Teşekkür ederim." diye mırıldandım kollarım boynunu bulurken."Ahhh tişörtüme sümükle desen verdin."

Söyledikleri beni güldürürken burnumu daha da tişörte gömdüm."Yahh." diyerek uzaklaştırmaya çalıştı kendini."Tamam.Tamam.Gidiyorum." dedim yanağına öpücük kondurarak.O da bana sıcak gülümsemesini gönderdi.

Odaya girip üzerimde Niall'ın pijamalarıyla direk yatağa uzandım.

Anılar gözlerimin önüne gelirken dudaklarımı birbirine bastırdım.Yurtdan kaçtıktan sonra sığınmıştık bu eve.Carl'la ayrılmamızdan sonra da Niall'a sığınıp ağlamıştım.Şimdi Louis ile ayrıldığım için burada otturup ağlıyordum.Bu evde hiç güzel anım olmayacaktı mı?

Louis..

Şimdiden onu özlemiştim.O da beni özlemişmiydi acaba.Şuan neredeydi? Ya da beni en çok meraklandıran; Zayn şu an yanında mı?Belki de...Tanrım sus! Lütfen..

Daha fazla kafamı karıştırmadan gözlerimi kapamam gerekti.Yaptım da.Yarın neler olacağını bilmiyordum ama iyi olmasını umuyordum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Üzerimde birinin tepinmesiyle uyandım.Bana sırıtarak bakan Niall'ı görmemle nefesimi verdim."Ne yapıyorsun Niall?Kolum alçıda farkındasın değil mi?"

"Ah seninle de hiç eğlenilmiyor."

"Günlük trip atma limitini bitirdiysen gidi bilirsin!"

"Şaka yapıyor olmalısın.Trip atamadım bile.Neyse hadi gel.Sana kahvaltı hazırladım marul kafa!" dedi kızacağımı bilerek.Üzerimden kalkarak kapıya yöneldi.Onu sinirlendirmeyi sevdiğim için "Geliyorum sarı civciv!" dedim gülümseyerek.

~multimedya~

"Bir daha bana civciv dersen seni mahv ederim Harry" dedi kendince 'kızgın' bir ifadeyle.

O odadan ayrılarken arkasından bağırdım."Tamam sarı civciv!"

Niall'ın haykırması duyulurken ben de kendi kendime gülüyordum.

~~~~~~~~~~~~~~~

"HARRYYY!" Niall'ın bana seslenmesiyle -daha doğrusu bağırmasıyla- oturduğum koltuktan kalkarak demin çalan kapının önüne geldim.Kafamı kaldırdığımda karşılaştığım Louis ile kalbim acımaya başlamıştı bile.

"Hadi Harry gidiyoruz." dedi beni gördüğünde.

"Hiç bir yere gelmiyorum.Ne hakla geldin ki buraya?!" dedim durgun bir sesle.

"Ne demek gelmiyorum?" dedi sesini yükselterek.Sorumu es geçmesini umursamadan tekrar konuştum.

"Bence gayet açık.Değil mi Niall?" dedim dalga geçer tonda.Ona asla kendimi ezdirmeyecektim.

"Harry.Kiyafetlerini.Giy.Ve.Gel." Dedi her söze vurgu yaparak.

Yandaki duvara gözlerimi kısarak baktım.Yüzümü Louis'e çevirdikten sonra gözlerinin içine bakarak "Gelmiyorum." dedim .

Bu onu daha da kızdırmış olacak ki kaşlarını çattı iyice.Sağlam kolumu tutarak beni içeri sürükledi.Daha iki adım gitmeden kollarından kurtularak ona bağırmaya başladım.

"Ne yaptığını sanıyorsun?"

"Ne mi yapıyorum?Benim olanı alıyorum.Orada yaptığım saçmalıktı zaten.Neden seni yalnız bırakıyorum ki hastaneye giderken."

"Hah senin olan mı?Louis kendini kandırma.Ben senin değilim."

"Sen.Benimsin." dedi parmağını göğsüme bastırarak.

"Buraya gelip bana bad boyluk taslayamazsın!"

"Bana söylediklerin saçma.Anlıyormusun?Zayn benim arkadaşım.O böyle bir şey yapmaz!"

"Yaa neden inanmıyorsun?Tuvaletten çıkarken kolumu sıkarak bana ''Louis'den uzak dur.'' dedi.Yemin ederim.Yalan söylemiyorum.Onu tanımıyorum bile."

"Yarın Zayn'ı çağıracağım ve bu konuyu açıklığa kavuşduracağız!"

Bana bir şey söylemeye izin vermeden yeniden konuşmaya başladı..

"Hadi üzerine kendi kıyafetlerini giy."

"Ne?Seninle geleceğimi mi düşündün?"

"Evet."

"Koluma baksana.Bunu bana sen yaptın." dedim sesimin çatallaşmasına engel olamayarak.

"Harry.Ben gerçekten üzgünüm.Senin kılına zarar verenin dünyasını başına yıkmaya hazırken şimdi bunu sana benim yapmış olmam beni ne kadar yaralıyor biliyor musun?Seni seviyorum.Böyle bir şeyi asla yapmazdım ama sinirlerim beni ele geçirdi.Özür dilerim.Biliyorum bu birşeyi değiş-"

"Sorun lanet olası kolum değil.Sorun.." devam edemeden ağzımdan hıçkırık kaçmıştı bile.

"Sen beni kırdın.Bana inanmadın." diye mırıldandım yere eğik kafamı iki yana sallayarak.

"Kolum sadece fiziksel acı benim için.Sen bana inanmadın.Şimdi bile inanmıyorsun.Benden utanıyorsun.Beni-"

"Haryy.Sevgilim..Sana inanıyorum.Gerçekten.Sen benim meleğimsin.Orada sadece sinirlerim bozuldu.O kadar pişmanım ki.."

"Siktir!" dedim hıçkırıklar arasından."Bu hale geldiğimize inanamıyorum." diyerek daha da ağlamamı sağladım.

Yavaşça yanıma yaklaşarak bana sarıldı."Prensesler küfür etmezler."

Hıçkırdım bu seslerinden sonra.O ve fantezileri.. Kollarından ayrıldım.Yumuşamayacaktım!

Odaya dönerek kendi pantolonumu giydim koluma dikkat ederek ama gömleği giyemiyordum bir türlü."Niall buraya gel.Gömleği giyemiyorum." dedim sızlanarak.Kapının sesiyle oraya döndüm.Ben Niall'ı beklerken içeri Louis girmişti.

"Ne arıyorsun burada?"

"Gömleği giyemiyorsun yaa.Yardım edeceğim." dedi bana yaklaşarak.

Gömleği eline alıp omzuna atarak üzerimdeki pijamayı çıkardı koluma dikkat ederken.Çıplak vücudumu gören gözleri adeta parlıyordu.Şuan kafamın üzerindeki beyaz ışığı görür gibiydim.Yavaşça ona yaklaşarak durdum."Hadi üşüdüm." dedim dudaklarımı büzerek.Gözleri dudağıma kayarken yutkunduğunu gördüm.

Evet.Amacım da buydu.Onu tahrik edecektim..

Elleri yavaşça kalkarak gömleği aldı omzundan.Kolunu giymem için gömleğin kolunu açdı.Alçılı kolunu giydikten sonra ona sırtımı döndüm.Giyinme bahanesiyle yaklaştım ona.Kalçamda hafif sertliği hissetmemle dudaklarım yukarı kıvrıldı.Diğer kolunu da giydikten sonra sürtünerek yeniden yüz-yüze getirdim konumumu.Nefes alışları hızlanmıştı artık.Kasıklarımı kasıklarına yaklaştırırken "İlikle." dedim gömleğin düğmelerini işaret ederek.Aslında yapa bilirdim ama onun yapmasını istiyordum.

Gömleği iliklerken daha da yaklaşıyordum ona.Sertliği artık tamamen görülür şekildeydi.Gömleğim bitirdikten sonra ayrıldım ondan.Şuan kötü durumdaydı.Ve daha çok bu hale salacaktım onu."Hadi gidelim artık."

"Ta-tamam" dedi kekeliyerek.Önden yürürken onun kısık sesle inlediğini duydum.Birazcık farklı yürümüş ola bilirim . Bilirsiniz...

Salona yeniden dönerken Louis'in önden hızlıca kapıya gittiğini gördüm.Niall'la vedalaştıktan sonra arabaya ilerledim.Louis kapımı açtıktan sonra koltuğa yerleştim.O da hızlıca koltuğa yerleştikten sonra "Kemerimi bağlar mısın?" dedim sanki hiç bir şeyden haberim yokmuş gibi.

Bana yaklaşıp kemeri eline alırken kafam boynundaydı.Boynuna üflememle kaskatı kesildi.Kafamı daha da yaklaştırarak yeniden üfledim.Nefes alışları yeniden hızlanırken kemeri takıp kendi yerine geçti.Pantolonunun aletini sıktığı belliydi.Hemen arabayı çalıştırarak eve sürmeye başlad

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Arabada sızlanmaları hiç durmuyordu.Radyodan fazla duyulmuyordu ama yine de duyuyordum sesini.Aleti zar zor yatışmıştı.Yani biraz.Boşalmadığı halde bunu nasıl yaptığını bilmiyordum.Limon falan düşünmüş ola bilir.

Eve geldiğimizde kendini koltuğa attı.Yanına yaklaşarak dizlerimin üzerine çöktüm.Ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.Bacaklarını iki yana açtım ellerimi dizlerine koyarak.Alçılı elim beni zorlamıştı.

"Ne-ne yapıyorsun?"

Hiç bir şey demeden pantolonunu boxeri ile birlikte dizlerine kadar indirdim.Ona sakso yapacağımı düşünmüş olacak ki, kalçasını kaldırarak pantolonunu indirmeme yardım etti.Aleti sönüktü ama elime aldığımda sımsıcak olduğunu hissetdim.Elimi aşağı yukarı hareket ettirdiğimde nefesi hızlanmıştı.Ağzıma aldım onu yavaşça."Ahhh evet." diyordu ağzımı aşağı yukarı hareket ettirirken.

Aleti ağzımda büyüyordu adeta."Da-daha hızlı ıhmmm" iyice hızlanmaya başladım?Her aşağı yukarı hareketimde inliyordu.Aleti kasılmaya başlamıştı iyice.Aleti ağzımdan çıkararak bıraktım.Kafasını bastırdığı koltuktan kaldırarak bana bakmaya başladı."Ha-harry ge-gelmek üzereyim devam e-et!"

Onu aldırmadan karnına yapışmış alete yaklaştım yeniden.Üflememle Louis'in hırıltısı yayıldı."Ağğhhh lütfen ya-yapma!".Üflemem ona bayıltacak derecede zevk verdiği halde boşalmasını engelliyordu.Ellerini yanlardan çekerek aletine götürdü.Ancak ellerini alıp yerine bastırdım."Kıpırdama." diye tısladım.

Boynundaki kravatı çözmeye başladım.Çözdüğüm kravatı yere bıraktım.Ayağa kalkıp Louis'e "Kalk!" dedim.Ne olduğunu bilmeden ayağa kalktı.

"Dizlerinin üzerine çök." dedim.

Önce bana baktı sonra bir şey demeden dizlerinin üzerine çöktü."Ne yapıyorsun anlamadım.."Ellerini arkaya alarak yere attığım kravatla bağlamaya başladım."Neler dönüyor Harry." dedi ben onu bağlamaya devam ederken.Sonunda ellerini sıkıca bağlamayı bitirdiğimde ayağa kalktım.Alçılı elimle biraz zor olsa da bunu başarmıştım.Louis'in karşısına geçtim.Şuan Louis yarı çıplak,dizlerinin üzerinde,elleri arkadan bağlı,aleti ereksiyon halinde duruyordu.

"Kasıklarım ağrıyor.Harry hadi devam et." dedi kasıklarını işaret ederek.

Kahkaham odada yayılırken konuşmaya başladım.

"Ahh seni rahatlatacağımı falan mı sandın?Hele bu yaptığından sonra?.Bana güvenmediğin gibi beni tanımıyorsun da.Daha bu başlangıç Louis William Tomlinson."dedim ve merdivene yönelerek yukarı çıkmaya başladım.

Daha yolumuz uzun Babacığım..

Yaa bu bölümü fazla beğenmedim.Sizce nasıl? Fikir verirseniz memnun olurum da..

Bir de ;

Yorum
Yorum
Yorum

+20 yorum


《GB》  

Продовжити читання

Вам також сподобається

163K 17.1K 53
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
217K 22.6K 35
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
890K 71.2K 14
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
22.4K 1.4K 35
Jungkook; Dolabımın şifresini değiştirip üstüne bir de içini prezervatiflerle dolduran orospu çocuğu sendin değil mi? Jungkook hoşlandığı kıza çok ya...