#Fırat#
Can'ın elimizden alınmasının üzerinden 4 ay geçmişti. Başka bir ülkeye gelmiştik. Fransa'daydık. Büşra yatakta dalgınca yatarken ben giyiniyordum. Tişört ve pantolon giymiştim bile. Büşra son günlerde bir değişikti. Kendini iyi hissettmediğini söyleyip duruyordu. Ve normalden daha fazla kilo almıştı. 4 kilo! Canı gece vakti bir şeyler çekiyordu. Bunun sebebi bariz belliydi. Oda anlamıştır saf değil. Kapı çalınınca Büşra'ya baktım.
"Banyoya git. Görmesinler seni bu halde,"
Başını salladı ve önümden kuğu gibi süzülüp giderken odada ki banyoya girdi. Arkasından bir süre baktım.
"Gel,"
Kapı açılınca içeri hizmetçi ile Oğuz girdi. Hizmetçi Oğuz'u bana uzatırken Oğuz kaçmak istiyor gibiydi. Oğuz'u kucağıma aldığımda hizmetçi dışarı çıkıp kapıyı kapatmıştı. Oğlumun gözlerine bakarken o da bana bakıyordu. Sonra ağlamaya başlayınca yatağa yatırdım. Büşra direk gelirken elimi kaldırdım.
"Dur."
Ben hallederdim. Oğuz ağlarken Büşra'nın içinin gittiğini ve az sonra onunda ağlayacağını biliyordum. Oğuz'un yüzüne yaklaşıp yanaklarını öptüm. Öpülmekten hoşlanırdı. Karnını öpmeye başlayınca gıdıklandı ve gülmeye başladı. Bende gülümsedim. Ellerini uzatırken ne demek istediğini anlayamadım. Büşra'ya bakınca yaşlı gözlerle gülümsüyordu.
"Sana sarılmak istiyor."
Oğuz'u kucağıma aldığımda kollarını boynuma dolamıştı. 1 yaşındaydı. Ben de ona sarıldım. Boynunu öperken kokusunu içime çektim. Bana huzur veriyordu. Büşra'da gelip arkamdan sarılınca bir süre bekledim. Ardından Oğuz'u yatağa yatırıp ayağa kalktım.
"Bu kadar duygusal aile yeter. Hadi hazırla Oğuz'u kahvaltıya gidelim."
Büşra başını sallarken yanına gidip alnını öptüm. Oğuz'un da alnından öptükten sonra odadan çıktım.
#Büşra#
Mutlu bir şekilde Oğuz'u odasına götürüp giydirmiştim. Fırat'a bugün ne oldu bilmiyorum ama hep böyle kalmasını istiyordum.
Bende giyindikten sonra aşağıya indim. Fırat kapının önün de telefonla konuşuyordu. Bizim geldiğimizi görünce gülümseyerek telefonu cebine koydu. Giydikleri.. Fırat hiç böyle giyinmezdi? Siyah bir pantolon ve siyah üstün de beyaz kurt kafası olan bir tişört ve spor Ayakkabılar? Fırat gömlek pantolon ve klasik ayakkabı adamıydı. Şuan itiraf ediyorum çok yakışıklı görünüyordu.
"Sana ne oldu? İçinde bir şeylerle beraber tarzın da değişti galiba Fırat iyimisin?"
"Sadece mutluyum hadi Oğuz'u bana ver ayakkabılarını giy sonra çıkalım."
Oğuz'u ona verip spor ayakkabılarımı giydim ve evden çıktık. Kapı da ki arabaya bindik. Ben arka koltuğa oturacağım sırada Fırat seslendi.
"Ön koltuğa otur."
Beni hep arkaya otutturan adam neredeydi? Peki. Keyfi bilir. Öne oturduğumda gözleriyle emniyet kemerini işaret etti.
"Büşra benim nasıl araba kullandığımı biliyorsun ve seninde artık tek canlı olmadığın belli o kemeri tak."
Tek canlı olmadığın belli derken? Hamile olabilirmiydim? İkinci kez annelik. Fırat'ın ikinci kez babalığı. Oğuz'a bir kardeş.
Hızla ve heyecanla kemeri taktım. Fırat'a baktığımda gülümsüyordu. Kızarıp yola baktığımda kısa bir kahkaha atıp arabayı çalıÃ...Ÿtırdı. Oğuz arkada ki bebek koltuğundaydı. Yolda sessizce ilerlerken elim radyoya uzandı. Fırat radyo sevmezdi. Ona sormadan olmazdı.
"Fırat?"
"Hmm?"
"Ã...žey.. Radyo açabilirmiyim?"
Kısa bir aradan sonra cevap verdi.
"Kafana göre takıl güzelim."
Ã...žaÃ...Ÿkınca ona bakarken bana bakıp göz kırptı ve önüne döndü. Radyo Fenomen de Tsunami çalıyordu. Müziğin sesini biraz daha açıp doğruldum ve oturdum.
"Ne zamandan beri böyle müzikler dinliyorsun?"
Diye sordu tam 'Tsunami!" dediği yerde.
"Imm üniversiteden beri desem?"
"Böyle Ã...Ÿeyler dinlediğini bilmiyordum,"
"Sevmedinmi?"
"Uzun süre dinlememelisin."
Bana bakmıÃ...Ÿtı.
"Karnındaki hareketli bir Ã...Ÿey olmasın sonra,"
Yola dönerken gülümsedi.
"Annesi gibi,"
"Ben hareketlimiyim?"
Dedim gözlerimi açarak.
"Tabii. Üniversitede partiden partiye gidiyordun seni takip etmekten artık uyuyamıyordum,"
"Bir saniye bir saniye sen beni takipmi ediyordun?"
Gözlerim Ã...ŸaÃ...Ÿkınlıkla açılmıÃ...Ÿtı.
"Sevdiğim kızın ne yaptığından haberim olmalıydı. Seni kendim takip etmek istedim. Zaten peÃ...Ÿinde çok erkek vardı birde benimkileri takmadım,"
Ã...žaÃ...ŸÄ±rmıÃ...Ÿtım. Hemde çok.
"Neden insan gibi karÃ...ŸÄ±ma geçip konuÃ...Ÿmadın?"
"Kime insan gibi davrandıysam karÃ...ŸÄ±lığını alamamıÃ...Ÿtım ve senin benim karım olmanı istemiÃ...Ÿtim. Ağzından 'hayır' kelimesi duymamak için sana çektirdim evet kabul ama karım olman içindi."
"Beni seviyormusun?"
Soruyla duraksadı.
"Sence seni seviyormuyum?"
KaÃ...Ÿlarımı anlamamıÃ...Ÿcasına çattım.
"Ä°lk ben sordum,"
"Sonrada ben sordum."
Arkadan Oğuz güldüğünde ona baktım. DıÃ...Ÿarıya bakıp gülüyordu. DıÃ...Ÿarıya baktım. Balonlu bir yoldu. Balonları sevmiÃ...Ÿti demek.
"Bu yol neden balonlu?"
"İlerdeki tabelayı görmedin herhalde ormanda bir yerde olduğu için balonları takip etmemiz gerektiği yazıyordu."
BaÃ...ŸÄ±mı salladım. Hey Mama çalarken gelmiÃ...Ÿtik güzel bir yere. Evet harika bir yer. MütüÃ...Ÿ.
Bir adam arabanın yanına geldi ve Fırat'la fransızca konuÃ...Ÿmaya baÃ...Ÿladılar. Fırat dil bilgisi iyi olan biriydi. Fırat arabadan inince bende indim. Arkadan Oğuz'u kucağına aldı. Adam arabamıza binip bir yere götürürken Fırat bagajdan çıkardığı bebek arabasına Oğuz'u koymuÃ...Ÿtu bile. Normalde bunu hep ben yapardım.
"Hadi hayatım!"
Hayatımmı? Annemmi geldi? Kafamı kaldırdığımda biraz ilerden Fırat bana bakıyordu. DalmıÃ...Ÿtım herhalde. Yanına yürümeye baÃ...Ÿladım. Yanına gelene kadar bekledi gelincede beraber yürümeye baÃ...Ÿladık. Orman manzaralı bir yerdi güzeldi. Bir masaya oturduğumuzda menüler ve bebek sanfalyesi gelmiÃ...Ÿti. Fırat menüye bakarken ben dokunmamıÃ...Ÿtım. Yemekleri hep o seçerdi.
"BüÃ...Ÿra ne yemek istersin?"
Gözlerine baktım. Bana baktı. Üstten menüye baktım.
"Hiçbirini anlamıyorum güvendiğin Ã...Ÿeylerden birini söyleyebilirsin."
BaÃ...ŸÄ±nı salladı. Adamla konuÃ...Ÿurken ben Oğuz'un montunu çıkarmıÃ...Ÿtım. Yerime geçince adam gitmiÃ...Ÿti. Ellerimi boÃ...Ÿ masanın üstünde birleÃ...Ÿtirip parmaklarımla oynamaya baÃ...Ÿladım. Fırat ellerimi tuttuğunda gözlerimi büyülterek yüzüne baktım. Ayrı ayrı iki elimide iki avucunun içine almıÃ...Ÿtı. Bu da neydi?
"BüÃ...Ÿra,"
Ã...žaÃ...Ÿkınlıktan konuÃ...Ÿamıyordum.
"Ben artık.. Normal bir hayat yaÃ...Ÿamak istiyorum. Mafyalık olayları yok sadece holdingde iÃ...Ÿ adamı olup evde aile adamı olacağım. Normal bir baba gibi. Oğuz'un geliÃ...Ÿimi içinde önemli bu. Annesine kötü davranan bir babaya ancak nefret gösteren bir çocuk olur. Normal bir hayat yaÃ...Ÿamak istersin. Zorla olmayacak. Bugüne benzer gibi yıllar geçirebiliriz. Mutlu. Hem.. Beni bir kez daha baba yapıyorsun. Kesin olmasada.."
Ona gülümsedim.
"Beni seviyormusun?"
"Seni seviyorum Fırat peki sen beni seviyormusun?"
"İlk gördüğüm andan beri."
Diye lafı yapıÃ...Ÿtırınca gözlerine baka kaldım. Oda bana bakıyordu. Gülümsemiyorduk. Sadece gözlerimiz konuÃ...Ÿuyordu. Birbirimize bakakalmıÃ...Ÿtık. Beni seviyordu iÃ...Ÿte. Beni Seviyor! Gözlerimi bir kaç kez kırpıp gülümsedim. Fırat'ta gülümsedi. İçimde sadece bu kelime vardı,
O DA BENİ SEVİYOR.