BENİM MAFYA'M | TEXTİNG

By yazarimsitatli

1.3M 55.2K 25.1K

~TAMAMLANDI~ 0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨... More

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
BAYRAM ÖZEL🦋🌼
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36. BÖLÜM
37.BÖLÜM
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
44.BÖLÜM
45.BÖLÜM (FİNAL)

40.BÖLÜM

9.9K 443 324
By yazarimsitatli

Keyifli Okumalar**

***

Tam olduk diyoruz,artık sırtımız yere gelmez diyoruz.

Hepsi palavra!Olduk demek sadece bir yanılgıdan ibaret.Kocaman bir pamuk şeker gibi yalan.Aslında hemen eriyip kaybolacak kadar zayıf bir güç yanılması.Ben oldum dememiştim.Ama oldum zannetmem bile yanlıştı.En büyük yanlışım sanırım artık her şeyin güzel olacağıydı.

Gözlerimin önüne inen korku ve endişe perdesi aralanmadan üzerine birer kat daha atıldı sanki.

Ellerim bir birine kenetlendi.Parmaklarım avuç içlerimi parçalamak istedi.

Gördüğüm yüz ve bize bakış şekli çok hayrı alemet sayılmazdı.

Derin bir nefes aldım içime.Belki şuan buradan uçup kaçarım diye küçük bir ihtimal aradım ama anında kayboldu.

Korkut gözlerimin içine sessizce bakıyordu.
Elinde duran kırmızı balon uçup  gökyüzünde kayboldu.

Gözlerim Etem abiye kaydığında sinirle bana bakıyordu.Sanırım tekrardan her şeyi mahvetmiştim.

Korkut bir iki adım bize yaklaştı.Yüzünde bize inanmak istemez gibi bir ifade vardı.
Belli ki şuan bu konunun doğru olma ihtimalini düşünüyordu.

"Sen."dedi ilk defa.Ama sesi olduğunca titremişti."Siz."dedi bu sefer.Ben ve Etem abide hiç bir tepki vermiyorduk.Gerçi ben ne tepki vereceğimi bilmiyordum.

"Korkut."dememle elini havaya kaldırdı.
Derin bir nefes aldı ve kafasını iki yana salladı.Gözleri Etem abiyi buldu.

"Abi Mine saçmaladı değil mi?"diye sordu yalvarır gibi.

Etem abi cevap vermedi.

"Mine konu çok saçmaydı ve bu şaka Dora'nın komik bulacağı bir şaka değil."
Dedi bastırarak.Kulağıma bunu zorla işittirmek ister gibi bir hali vardı.

"Korkut ben-Göründüğü gibi değil."diyebildim zoraki bir şekilde.

Gerçekten kendimi çok kötü hissediyordum.
Bu konu şuanda konuşulacak ya da bahsedilecek bir konu değildi.

Bir iki adım yaklaştım Korkut'a.Öyle ki tam yanına vardım.

"Bak dinle beni.Konuşacağız ama şuan değil.Anla beni.Şuan değil.Lütfen hiç bir şey belli etme."dediğimde Etem abi yanımızdan uzaklaştı.Nutkum tutuldu.Kesinlikle benden nefret ediyordu.İlk defa yakın olduk derken şuan da daha berbat bir hale gelmiştik ve bu sadece benim yüzümdendi.

Korkut bana ifadesiz bakarken elim kollarını tuttu."Beni dinle Korkut,Dora bunu duymamalı.Anladın mı?Duymamalı!"

"Yenge siz ciddisiniz."dedi hala tepkisiz ama bir o kadar şaşkın bir halde.

"Konuşacağız."dediğimde bir ses daha da gerilmeme sebep oldu.

"Aşkım?"

Gözlerim meraklı bir tavırla bize bakan Dora'ya kaydı.Anında boğazımı temizledim ve yüzüme zoraki bir gülümseme takındım.

"A-Dora bebeğim sen mi geldin?"diye sorduğumda Korkut'un rengi daha çok atmıştı.

"Evet Mine'de sen neden Peri'nin yanında değilsin?"diye sorduğunda aklıma doluşan fikirle artık gerçekten bunaldığımı hissettim.

Peri'yi kökten unutmuştum.

"Haklısın da sen neden geldin?"diye sorduğumda yüzü küçük bir kızın yaramazlık yaptığında alacağı ifadeyi aldı.

"Korkut'la gizlice burada buluşacaktık."
Aklına bir şey gelmiş gibi bize baktı.
"Gerçi bugün herkeste bir gariplik var."

"Neden?"diye sordu Korkut.

"Etem abiyi gördüm az önce.Çağırdım ama yüzüme bile bakmadı."ağzından bir sıkılmış nefes bıraktı."Aman neyse Etem'im hep öyledir."

"Yorgundu ondandır."dedim.Kafasını salladı.

"E Korkut bey siz neden beni buraya çağırmıştınız?"diye sordu Dora.

Korkut'un kötü bakışları hala üzerimde geziniyordu.

"Korkut!"dedi Dora tekrardan. Korkut,Dora'yı yeni farketmiş gibi döndü ona doğru.

"Be-ben sana balon almıştım."Gökyüzüne baktı."Uçtu."dediğinde Dora güldü.

"Sorun yok düşünmen yeterli pankekim."
Dedi.Korkut mal mal bana bakarken Dora,Korkut'un beline ellerini yasladı ve kafasını göğsüne dayadı.

Pankek?Güzel fantazi.

"Evet."

Korkut'un cevapları biraz daha böyle devam ederse her şeyi berbat edebilirdi.
Saç diplerimi kaşıdım ve arkaya attım.
Korkut'a susması gerektiğini belli eden bakışlar yolladım.

"Ben Peri'ye bakayım.Sizde biraz takılın. "Üzerimde duran gerginliği atmak istercesine derin bir nefes verdim.
"Erken gel."dedim Dora'ya bakarak.

"Tamam minikom o iş bende."

Gülümsedim ve korkar adımlarla hastaneye doğru yürüdüm.

Emindim Korkut,Dora'ya bir şey demeyecekti.Hem ne diyebilirdi ki?
Dora az önce bir şey duydum.Etem senin babanmış.Peh!Saçmalık.

Adımlarım hastaneden içeriye girdiğinde içimdeki bu kasveti derhal bitirmem gerektiğini biliyordum.Bora şüphelenirse artık bu konunun peşini hiç bırakmazdı.
Ayriyeten her şey daha berbat bir hal alırdı. Derin bir nefes aldım ve asansörün gelmesi için tuşa bastım.

Bir kaç dakika sonra gelen asansöre binecekken resmen asansöre itildim.

Kaşlarım çatık bir halde arkamı döndüm ama sinirli halimden eser kalmadı.

Etem abi sinirli bir şekilde bana bakıyordu.

Asansör sert bir şekilde durduğunda gerginliğim tekrardan iliklerime doluştu.

"Her şeyi mahvettin Mine!"

Sessiz kelimeleri adeta yakıcı birer ateş topu gibiydi.

"Bilerek yapmadım.Korkut'un bir anda geleceğini nerden bile bilirim?"

"Bu gibi konuları ulu orta konuşma huyun olmasa çok iyi olurdu."

Dediği şeye karşılık yumuşadım.Haklıydı.

"Özür dilerim."dediğimde alnına sertçe vurdu.Saçlarını geriye attı.

"Konu özür değil.Korkut nasıl tutacak kendini?Dora'yı deli gibi severken hemde?"

Derin bir nefes aldım.Bu çok zordu işte.
Tam olarak nasıl durduracağımızı bilmiyordum ama ne yapıp edip o yolu bulmak zorundaydım.

"Halledeceğim."dediğimde sinirle güldü.

"Çok zor."dedi kısık bir sesle.Aslında olacakları ikimizde biliyorduk.

"Neden okudun ki?"diye yükseldi.

"Aslında aptallık bende.Bir insan neden defterini saklamaz ki?"diye kendi kendine konuştu.Yani bence kendi kendineydi.Onun suçuydu.Ne diye ulu orta yere kitabı koyuyor?Bende ki de merak.Başkası görse o da merak edip okuyabilirdi bence.

Suçlusun Mine kes.

Çok sağol iç ses ya fazla yardımcı oldun.

Haklı. Dedi sağ melek.

Napak okumayak mı?Ölek mi ha? Dedi sol melek.

O zaman sonra boş sayfam kalmadı diye ağlama! Diye yükseldi sağ melek.

Sende var işimizi görür. Dedi sol melek.

Yalnız ayıp oluyor.

Aynen canım naneleri yerken bana mı sordun? Diye atıldı sağ melek.

Aman tamam susun!

"Sen şimdi bir şey yapma.Korkut zaten yanına gelir senin."dediğinde kafamı onaylar biçimde salladım.

"Dora seni babası olarak görüyor zaten."
Dediğimde kafasını salladı.

"Ee nereye getirmeye çalışıyorsun konuyu?"diye sordu.

"Yani diyorum ki eğer öğrenirse en fazla ne olabilir?"diye sordum.Aslında Dora,Etem abiyi çok seviyordu.Annesini aldatan bir adamdansa Etem abiyi babası olarak bilmesi daha iyiydi bence.

"Kendini öldürür."dediğinde şaşkın gözlerim daha da açıldı.

"Ne?"

"Annesi o doğarken öldü.Benim Melda'yı onun yüzünden kaybettiğimi düşünür. Ayrıyeten Bora onun için Beyli oldu.
İnsan öldürdü.Bunu kaldıramaz."
Dediğinde yeni yeni anlamış gibi kafamı salladım.

Bıkkınlıkla bir nefes verdim.Ne yapacaktık bilmiyordum.

"Haklısın."dediğimde uzanıp durdurduğu tuşa bastı.Asansör yeniden çalışmaya başladığında Etem abiye baktım.

"Her şey yeni başlıyor."dediğimde kafasını beni onaylar biçimde salladı.

"Aynen öyle."

Asansör açıldığında Etem abi benim inmemi bekledi.Odaya girdiğimizde gördüğüm manzara ile olduğunca gülümsedim. Üzerimde hali hazırda duran korku ve endişe akıp kayboldu.

Bora kuvözün başına uzanmış uyuyordu.
Yaklaşıp kuvözün içine baktım.Peri'de gayet rahattı.Emziriyordum ama serum ile vitamin ve gıda desteğide veriliyordu.

Yatağıma geçip sessizce uzandım.
Etem abi ise bize bakıp odadan çıkmıştı.

Etem abi çıktıktan sonra kapı açıldığında gelen kişinin Amelia olduğunu gördüm.

Parmak ucunda yürüyüp yanıma yaklaştı.
Alnımdan öpüp karşıda duran koltuğu bana doğru çekti.Çektiği koltuğa oturdu.

"Nasılsın?"diye sordu fısıldayarak.

"İyi olduğum söylenemez."dediğimde,
"Ne oldu?"diye sordu.

"Bir şey olmadı.Sadece yorgunum."dedim.

Saçlarımı elleri ile okşadı.Kıvranmalarını farketmiştim.Belli ki bana bir şey diyecekti.

"Mine."dediğinde zaferle gülümsedim.
Bir şey söylemek istiyor demiştim.

Çok zekiyiz subanallah.

"Efendim bir tanem?"diye sorduğumda gözlerini gözlerimden kaçırdı.

"Amelia ne oldu?"diye zorladım biraz.Söylemeye niyeti yok gibiydi ama söylemekte istiyordu buda çok belliydi.

"Aslında-"duraksadı.Gözleri gözlerimi buldu."Etem."dediğinde gülümsedim.

"Nolmuş Etem abiye?"diye sordum ima yaparak.

"Bana bugünlerde biraz soğuk gibi.Önceden daha iyiydik sanki."dediğinde ne demeye çalıştığını anlamıştım ama bunun Amelia ile ilgisinin olmadığını nasıl anlatabilirdim?

"Nasıldı ki?"diye sorduğumda istemsiz gülümsediği çok belliydi.Eğilip büküldü.

"Az önce kapıda karşılaştık ama yüzüme bile bakmadı."dediğinde üzüldüğümü farkettim.

Etem abi nelerle uğraşıyor o yüzden böyle.
Kızını öğrendik her an,her şey ortaya dökülebilir onun gerginliği var.
Bunları demek istedim ama sustum.

Elini tuttum."Amelia bak."derin bir nefes aldım."Belli ki bir şeyler var fakat emin ol şuan ki durumu seninle ilgili değil." dediğimde heyecanla yüzüme baktı.

"E ne peki?Ona yardım etmek isterim." dediğinde gülümsedim.

"Bakıyorum da."yüzüme hınzır bir ifade yerleştirdim."Çok ilgiliyiz Etem beye."

Birden öksürdü.Sessiz olması gerektiğini hatırladığında kendini toparladı.

"Yok ya ben sadece arkadaşız diye." dediğinde küçük bir kahkaha attım.

"Arkadaş olmak şeyin başlangıcıdır."dedim gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Neyin?"diye sordu merakla.

"Neyin olmasını istersin?"dediğimde zorla yutkundu.

"Bazen benim danışanım olduğunu unutuyorsun."dedi memnuniyetsiz bir şekilde.

Güldüm."Sende yakın arkadaşım olduğunu."

Gülümsedi."Yalan söyleyemeyeceğim. Tanrının vip kulu gibi."

Küçük bir kahkaha attım.

"Desene yandın sen bu Etem'e."

O da güldü."Aslında sempatik biri ama bazen çok-"duraksadı.Ona doğru kelime arıyor gibiydi."Mahnda oluyor."

Güldüm."Aman bu kelimeyi duymasın. Sonra kafamı ütüler."

"Ne varmış bu lafta?"diye sorduğunda kahkaha attım.

"Bir şey yok.Bence gayet iyi bir kelime." dedim gülümseyerek.

"Öyleyse sorun yok."

Kafamı salladım.

"Annem gil nerede?"diye sorduğumda,
"Kantindeler.Baban ile oturuyorlar."Dedi.

"Onlarda yoruldu.Atıf'a söyle onları bizim eve bıraksın olur mu?"Diye sorduğumda kafasını hay hay der gibi salladı.

"Tabiki sende dinlen biraz."dediğinde kafamı onaylar biçimde salladım.

Yanağıma bir öpücük bıraktı ve odadan çıktı.

Amelia'nın odadan çıkması ile telefona gelen bildirimler yüzünden hemen elime Bora'nın telefonunu aldım.Bora uzun zamandır uyumuyordu ve şuan birazcık bile olsa uyursa çok iyi olacaktı.

Mafya;

Seko:Çekirdek ailem nasıllarmış?

Dora:Yine başladı İMDAT!

Seko:Kızım bu ne cesaret?

Seko:Biliyorsunki morarman için elimde bir çok  koz var.

Dora:Gece uyurken yastıkla boğarım seni Seko!

Seko:Sonu Elif'ime gidecekse neden olmasın.

Elif:Ya Sekooo

Seko:Seko kurban olsun sana.

Dora:Siz yan yana değil misiniz?

Seko:Evet?

Dora:Yüz yüze konuşun o zaman mıç mıç ilişkinizi.

Seko:Bize diyene bak!

Seko:Sen kiminle yan yanasın?

Dora:Korkut ile helva yapıyoruz.

Ekrem:Bana da!

Seko:Çekil kenara Ekrem sana helva kalırsa yersin.

Dora:Seko ölüler kendi helvalarını yiyebiliyor mu?

Seko:Has..

Etem Abi:Seko sus artık

Seko:Etem abi bu grup konuşmak için yokmu ya?

Etem Abi:Her konuştuğunda kod değişmek zorunda kalıyorum.

Etem Abi:Farkındasın değil mi?

Amelia:Etem beni arasana?

Dora:Amelia bahçeye çık kız.Çekirdek çıtlarız.

Siz:Amelia türkçe fazla bilmiyor Dora kuşum.

Seko:Bora abi transa geçti.

Ekrem:Kuşum mu?

Etem Abi:Efendim Amelia?

Etem Abi:Bora rüya görüyorsun sanırım.

Amelia:Yemeklerimiz geldi diyecektim.

Seko:Lan bir durun!Ne oluyor tam şuanda.
Benim beyin eror etti.

Seko:Etem abi dateye mi çıkıyor bana mı öyle geldi?

Seko:Hem patron sen Dora'ya kuşum mu dedin?

Siz:Patron?

Seko:Abi sen cidden rüya görüyorsun sanırım.

Dora:Abicim bana kuşum demişse ne olmuş?Kıskanma Seko!

Seko:Sen şimdi cart curt falanda dersin.

Amelia:Cart curt?

Etem Abi:Beynim yok diyor takma.

Seko:Abi beynim yok ama dateye çıktığını unutmuyorum.

Etem Abi:Date?

Ekrem:Abi işin ehli olarak ben açıklamak isterim.

Ekrem:Bir kızla ilk yemek gibi düşün.Onun devamı da

Etem Abi:Tamam Kes!

Etem Abi:Bu Seko kaçıncı katta şuan?

Ekrem:Kod attım abi.

Seko kişisi gruptan ayrıldı

Siz:HAJSJSKOSMAJAHZBAKWİBZS

Dora:Abi iyi misin sen?

Korkut:Bu gece herkes bir garip.

Siz:Kız ne abisi

Ekrem:SS aldım Bora abi lazım olur sonra bana.

Siz:?

Ekrem kişisi gruptan ayrıldı

Dora "Seko"-"Ekrem"kişisini ekledi

Seko:Etem Abi yeminle şaka yapıyordum ya.

Seko:*fotoğraf*

Seko:Halime bakın.

Siz:Hak ettin sanki Seko.

Elif:Aşkım iyi misin?

Etem Abi:Sen Amelia'nın yanında bizi bekle Elif.

Siz:Elif ve Amelia ne ara gruba geldi?

Dora:Ben aldım abi.

Siz:Dora benim Mine.Abi demeyi bıraksanız mı acaba?

Dora:Ne?

Korkut:Yenge bu iki oldu yanlız.Patrona söylerim seni.

Siz:Kocamın telefonu değil mi?

Dora:Durun bir dilek diledim.

Korkut:Ne diledin?

Dora:Seni.

Dora:Mine'nin dediği gibi demek için.

Siz:Desene mesajları silmek yine bana düştü .

Dora:Gelinlerin en güzeli.

Siz:Aşağıda toplanalım.Peri'yi emzirip geliyorum.

Siz:Atıf sana mesaj atınca odaya gel.Bana elbise almaya gideceksin.

Atıf:Tamamdır yenge.

***

Peri'yi emzirdikten sonra tekrardan kuvöze yerleştirdim.O sırada hemşirede gelip kontrolleri yapıp gitmişti.

Bora'nın uyanmasını istemesem bile uyanmıştı.Malum Peri ağlamıştı biraz.

Biraz mı?

Aşağıya ineceğimiz için annem odada kalacaktı.Babam da yanlarındaydı zaten.
Amelia gitmelerini söylemişti ama annem yarın gitmek istediğini söylemiş.İçi rahat etmiyormuş.Sonra da İngiltere'ye döneceklermiş zaten.Ben gitmelerini istemiyordum ama bir yandan iyi oluyor diye düşünmeden de edemiyordum.
Yaşadıklarımız ortadaydı ve ne zaman ne olacağı belli olmuyordu.Peri ve Bora odak noktamda olacakları için anne ve babamın en ufak bir tehlikede olmasını istemiyordum.

Annem Peri'ye bakarken bizde Bora ile
el ele aşağıya indik.Bir eli durmadan saçlarımda geziniyordu.

Huylanmaya başlamıştım.Seviyordum ama insanı bazen donu bile sıkar diye doğru bir söz vardır.O doğruluğun altında eziliyordum.Help me yani!

"Neden elin hep saçımda aşkım ya bırak artık!"dedim sitemle.

Sitemime bir anlık şaşkın bir bakış attı.

"İzin verirsen karımın saçına dokunmaya devam edeceğim."dediğinde yüzüne anlamsız bir şekilde baktım.Acaba hala uykulumuydu?

"Aşkım istemiyorum."dedim kaşlarımı çatarak.

"Ben karımla oynamak istiyorum ama.İzin almadım."dediğinde yutkundum.

"Oynamak?"

"Eh başka türlü oynamayı özlemedim değil."dediğinde utanarak gözlerimi kırpıştırdım.

"Hep azgınsın Bora!"diye sitemle yükseldim.

"Yalnız sadece karıma."dediğinde istemsiz gülümsedim.

"Ah anam ah."dediğimde küçük bir kahkaha attı.

"Yalnız ahlama kötü hissediyorum." dediğinde artık dayanamadan öksürdüm.

"Yuh artık ama Bora ya!"

"Ne Bora!Karımı istiyorum.Sadece karımı."
Dedi net bir sesle.Elimi olduğunca tutmuş bedenimi ise kendine olduğunca yaslamıştı.

"Kocacığım biraz oturalım dedik zamanı mı şimdi?"diye sordum orta yolu bulmak istercesine.

"Bence tam zamanı."Elimden çekiştirmeye başladı."Hadi gel."

"Bora deli misin sen?"

"Yalnız delim misin sen olacak o."dedi lafımı düzeltmek ister gibi.

"Allahım cidden bir günüm sakin geçsin." dediğimde,

"Dedi mafyanın karısı."diye ekledi Bora.

Küçük bir kahkaha attım ve kolumdan daha hızlı çekerek beni kendine iyice yasladı.

"Bir hastane turu yapalım mı?"diye sordu eril bir sesle.

Fakat ama ya!

Bu adama yükselmemek elde mi?

Değil!Değil ya vallaha değil!

"Aşkım vallaha zaafımdan vuruyorsun." dediğimde kahkaha attı.

Burası hastane,insanlar var,biri görür mü?Ayıp olur mu?Diye düşünmeden bir hışımda beni kucağına aldı.

"Dursana!"desemde dinlemeyeceğini bildiğimden Doktorun salın çayıra taktiğini dinleyip sustum.

Rastgele bir odaya tepe taklak girdikten sonra Bora yumuşak bir şekilde bedenimi yatağın üzerine oturttu.Gözlerim gözlerine kenetlendi.

"Kocanı özledin mi?"diye sordu sessiz ve eril bir sesle.

Cevap vermedim.

Hafifçe göz kırptı ve;

One!

Eli gömleğinin düğmelerine gitti.Bir bir düğmelerini önümde açmaya başladı.

Allahu ekber a dostlarım vallaha burada şenlik var!

Ağzımın suyunun aktığını anladığımda ağzımı kapattım.

Kız senin göz bandın nerede? Diye sordu Sağ melek.

Sen tak ben ziyafet çekeceğim. Dedi Sol melek.

Günah günah puğ! Dedi Sağ melek.

Zaten ha bire yazıyorum ben bile saldım. Dedi Sol melek.

Onları es geçip bu tövbeysteyşınlık görüntüye geri döndüm.

Bora tüm düğmelerini açtığında önüme serilen fit,kaslı ve esmer bir görüntü ile sertçe yutkundum.

Yarım bir sırıtma ile beni baştan aşağıya süzdü.

Arkasını dönüp eliyle bir hışımda kapıyı kitledi.

O ne güzel bir kapı kitleme biçimi be usta?

Mine kendinde misin?Korkmaya başladım.

Ben,iç ses,sağ melek,sol melek,beyin,kalp, falan filan bu son görüntü ile kökten nakavt olmuştuk.

Bora önümde çıplak duruyordu!

Gözlerimi şaşkınlık ile kırpıştırdım.

Eli yeni yeni çıkan sakallarına ulaştı. Sırıtması yüzünde dururken dudağının kenarını yaladı ve kaşıdı.

Allahım tövbe vallaha sanırım sana geliyorum!

Yavaşça bana yaklaştı.Gülümsemesi dururken tişörtümün kenarını kıvırdı ve omzuma minik bir buse kondurdu.

"Söyle bakalım Mine Beyli sende kocanı özledin mi?"

Gözlerim gözlerini buldu.Mayışık ve bir o kadar kendimden geçmiş bir vaziyette sırıttım.

O,daha çok gülümsemeye başladı.
"Anladığım kadarıyla evet."Dedi net bir sesle.

Sadece kafamı salladım.Gülüp yanağıma bir buse kondurdu.Gözleri kısılmıştı. Gözlerinden öpmek istedim bir an.

+18 SAHNE BAŞLANGIÇ🔥🔥

Bora dudaklarıma zevkle tutuşup yanan bir buse kondurdu.Gozlerimin önünde arzuyla dolup taşan senaryolar canlandı.

Dudakları her bir zerreme değip o noktayı yaktı.Ellerim yatağın kenarını olduğunca sıktı.Daha fazla dayanabileceğimi düşünemiyordum.

"Çok güzel kokuyorsun civcivim."

Derin bir nefes aldım.Yüzüm havaya doğru kalktı.Dudakları boynuma sürtünmeye başladı.Elim onun boynunu kavradı.

Daha fazla dayanamadığımı anladığımda boynuna uzandım.Dudaklarım ensesine hafif öpücükler bıraktı.Dudakları boynumdan, dudaklarıma doğru kaydı.
Eli kalçamı avuçladı.

Tırnaklarım boynundaki yerini aldığında ağzından bir inilti koptu.İniltiyle eş değer bir zamanda beni aniden kucağına aldı.
Dudakları dudaklarıma sertçe kapandı.

Alev alan kalp ve tüm hücrelerim heyecanını onu öpmeme yardım ederek giderdiler.Sert öpüşleri ve alt dudağımı ısırması ile küçük bir inilti boşalttım ağzımdan.

O sert öptükçe ben daha da kuvvetli bir şekilde karşılık verdim ona.Dudağını ısırmam ile dahada hızlandı.Elleri kalçamı tüm gücüyle sıktı.

Beni rast gele oturttuğu yere tutunmaya çalıştım.Bir eli ile beni tutarken diğer eli ile çenemi kavramıştı.Dudakları dudaklarımdam ayrıldığında üzerimde duran tişörtün eteklerinden tutup bir hışımda çıkarıp kenara fırlattı.Kulağıma ulaşan ince cam kırılma seslerine kulak asmadım.Şuan dikkatimi çeken daha farklı konular vardı.

Bora'nın elleri südyenimin kopçasını hızlıca açtı ve oda tişörtün olduğu yeri boyladı.

Eli göğsümü talan ederken dudakları boynumu esir tutmuştu.Ellerim Bora'nın saçlarında yer edinirken duyduğum zevk ile kafamı tavana doğru çevirdim.

"Tam olarak böyle devam et kocacığım!"

Bora fısıltılı uyarıma uymuş olacak ki daha da sertleşti.

Elim rastgele bir yerlere değdi.Yere çarpan cam seslerini duyuyordum ama inanın tepki veremiyordum.

Bora bir eliyle sağ göğsümü sıkarken diğer eli ise vajinamı bulmuştu.Dudakları ise boş kalmak istemiyorcasına sol ğöğsümde yerini edinmişti.

Derin bir nefes aldım.Hissettiğim tutku ve şehvet ile şuanda tavana bile çıkabilirdim.

Bora tekrardan dudaklarımı esir aldığında
bende daha fazla rahat durmak istemedim.Alt dudağını yalayıp iyice içime çektim. Kendimi kaybetmeme sebep olan bu adamı biraz inletmekten zarar gelmezdi değil mi?

"Nefesimi kesen tek kadın sensin."

Dudaklarımın arasına fısıldayışları birer alev parçasıydı.Gözlerimi duyduğum zevkle kapattım.Dudaklarımdan kayıp giden dudakları,göğüs çizgimi aşıp geçti.Eli vajinama tahrik edici dokunuşlar bırakırken, dudakları vajinamın çevresini tadıyordu.

Ellerimi Bora'nın ensesine yasladım. Titreyen vücudumun dengeye girmesi dakikalar geçtikçe daha da zorlaşıyordu.

Bora dudaklarını klitorisimin uçlarına getirdiğinde kafamı arkaya attım.Artık onun bu hareketleri beni dayanılmayacak o nirvana noktasına eriştirmeye yakın olduğu belli ediyordu.

Elleri tüm bedenimi yoklar gibi her zerreme ulaştı.Dudakları kendisine ait olduğumu haykırır cinsten öpücükler kondurdu her noktama.

Bedenimi aniden duvara yasladı. Bacaklarımı iki yana ayırdı.Ve bu aralığa yerleşti.Yüzü yüzümü teğet geçerken, kulağıma yaklaştı ve fısıldadı.

"Mine çiçeği dünyada en nadide bulunan çiçek sanırım."

Cevap vermedim.Daha doğrusu veremedim.
Çenemden kavradığı eliyle kafamı yukarıya doğru kaldırdı.Gözlerim istemsiz yumuldu.Dudakları ve dili boynumdan dudağıma doğru bir çizgi çizdi.

Her yalayışı, her dokunuşu ve istemsiz çıkardığı sesler,nefes alış verişleri bana nirvanaya ulaştığımızı bas bas bağırıyordu.

Derin bir nefes aldım ve ne yapmak istiyorsa yapmasına memnuniyetle izin verdim.

Dudakları kulak mememi içine çekip sertçe bıraktı.Bir eli saç diplerime yerleşti.

Nefes nefese dudaklarını dudaklarıma bastırdı.Dudağımın kenarını ısırdığında ağzımdan zevkle bir inilti döküldü.

Bir eli kayıp kalçama ulaştığında odaya yayılan şaplak sesi ile ellerim bulunduğum masayı kavradı ve anında yere yine bir şey düşüp kırıldı.

Hızlı ve ateşli hareketleri bedenimi tir tir titretiyordu.

Ellerim ensesine gitti ve tırnaklarım duyduğum zevk ile baştan aşağıya nadide izler bıraktı.

Dudakları göğüslerime indiğinde bir eliyle göğüs ucumu kıstırdı.Diğer göğsüme ise delirtici emişler uyguladı.

Üzerimde duran eşofmanı tamamen üzerimden sıyırıp kenara attı.

Artık ikimizde çırılçıplaktık.

"Söylesene nadide çiçek."Eli saçlarımı okşadı.Dudakları nefesini yüzüme boşalttı.
"Bana tamamen geldin mi?"

Gülümsedim.Dudaklarıma arzuyla bir öpücük bıraktı.

"Ben senden gitmedim ki geleyim." dediğimde gözleri aralandı.Güldü ve aniden yaptığı hareketle bağırdım.

"Bora!"

İki parmağı birden vajinama girdi.Ellerim masayı kırmak ister gibi kenarını köküne kadar sıktı.Parmakları git gel yaparak vajinamla oynarken bir elim Bora'yı sıkıca kavradı.Bedenimin duyduğu zevk ile iki yana kıvrıldım.Ensemde oluşan soğuk terler ve yüzüme doluşan saçlarımı bir eliyle ittirdi.

"Senden korkuyorum Mine."dediğiyle ona odaklanmak istedim ama eli hala vajinamda oynarken bunu yapmak oldukça zordu.
"Günden güne üzerimde oluşturduğun krallık büyüyor."gülümsedim."Buna engel olmak çok zor."

Saçlarımı elimle ittirdim."Engel olmak istiyor musun?"diye sordum zoraki bir şekilde.

"Hayır...Beni korkutan da bu zaten.
Sana kapılmak ve o Mine bahçesinde kaybolmak."

Artık içimde hissettiğim üç parmak ile tamamen Bora'ya yapıştım.Ağzımdan boşalan sayısız inleme bu anı sonsuz kılıyordu.

Boxerını aşağıya indirdi.Gözlerim erkekliği ile şenlenirken kaskatı kesilen erkekliği vajinama yaklaştı.

Elim ile erkekliğini olduğunca sıkı tuttum ve ileri geri hareketler yapmaya başladım.

Bora'nın eli kafamın yanında duran duvara yaslandı.Kafasını havaya kaldırdı.Ağzından çıkan iniltili nefes ile gülümsedim.

"O bahçe seni ağırlamaya hazır kocacığım."

Gözleri gözlerimi buldu.Ellerim hala erkekliği ile ilgilenirken dudakları dudaklarıma kapandı.

Artık tamamen ıslandığını hissettiğim vajinam ile Bora'nın erkekliğini bıraktım.

"Hazırım."

Fısıldayışıma gülümsedi.

Penisini vajinamın girişine dayadı.

"Sana aşığım civcivim."

Gülümsedim ve aniden vajinamda hissettiğim erkeklik ile ağzımdan bir inilti koptu.

"Ah Bora!"

Bora'nın ani hızlanmaları ile elim saç diplerine tutundu.Hızlı gidiş gelişleri kalbimde ritim bozukluğuna sebep oldu.

İniltilerim duvara çarparken Bora durmadan hızlandı.

Nefes alış verişlerim dengesizliğini korurken,Bora'nın erkekliği vajinamı doldurup taşırıyordu.Elim ağzımı kapadı.İniltilerimin sessiz olmasını istesem bile bunun imkanı olmuyordu.

+18 SAHNE SONU🔥🔥

"Kim var orada?"

Duyduğumuz ses ile Bora aniden yavaşladı.
Önüme dökülen saçları yüzümden çektim.

"Şişh!"

Bora'nın uyarısı ile ağzımı sıkıca kapadım.

"Ne yapacağız?"diye sorduğumda kapı tekrardan çaldı.

"Kalk."

Bora'yı dinledim ve ayağa kalktım. Kasığımda hissettiğim ağrı ile bir an büzüldüm.

"İyi misin?"Bora'nın endişeli sorusuna kafamı salladım.

"İyiyim."dedim ve yerde duran eşofmanımı tuttum.Elime gelen gömleği üzerime geçirdim ve ilikledim.

Saçlarımı arkaya savurdum.Gözlerim südyenimi ararken gördüğüm manzara ile gözlerim far görmüş tavşan gibi açıldı.

Fuck!

"Bora bu ne?"

Bora sorduğum soruya yönelik pantolonunun fermuarını çekerken bana baktı.

Durmadan çalan kapı bize ekstra gerginlik eklerken odanın hali bizi kökten germişti.

"Siktir!"

Bora'nın dilinden dökülen nidaya katılarak kafa salladım.

Tüm ilaçlar ve tüpler kırılmıştı.Yerde oluşan garip sıvı ve hap birleşimlerine baktım.Gözlerim tekrardan Bora'ya kaydı.

"Hastane deposundamıydık biz?"

Diye sorduğumda Bora nerede olduğumuzu yeni anlar bir haldeydi.

"Kim var orada dedim?"gelen kalın kadın sesi ile oldukça gerildim.

"Kapıyı açın yoksa kıracağız!"

Gelen uyarı ile Bora'ya baktım.

"Çözüm bul!"dediğimde gözleri beni buldu.

"Bunlara dokunamayız.Kapıyı açacağız mecbur."dediğinde utanarak yüzüne baktım.

"Rezil olduk of ya!Kocam neden bu kadar azgın!"

Dediğimde Bora kınayıcı bir bakış attı.
"Karısıda kocasıyla yarışır yani."dediğiyle büyükçe öksürdüm.

Sinirle yüzüne bakıp kocaman bir göz devirmeyi eksik bırakmadım.

Aniden kopan yüksek ses ile yerimden sıçradım.Kapı boylu boyunca açılırken önümüzde duran takım elbiseli bir kadın ve arkasında duran Seko ile Ekrem bize şaşkınca bakıyordu.

Bir an birbirimize baktıktan sonra Ekrem bir adım öne atıldı.

"Abi bu halin ne?"sorusuyla gözüm Bora'ya kaydı.Allah kahretsin!

Bora çıplaktı.Yani üstü çıplaktı.

Bora,Ekrem'in dediği ile üzerine baktı. Aniden gözleri beni buldu.Sinirle alnına vurdu.

"Mine gömleğim."dediğinde anlamsız bir şekilde ona baktım.

"Ne gömleği?"diye sorduğumda bana baktı.
Kaşıyla üzerimi işaret etti.Bakışlarım üzerime döndüğünde ağzımı şaşkınlık ile kapattım.

"Bu senin gömleğin!"dedim şaşkın ifadem hala üzerimdeyken.Galiba yanlışlıkla Bora'nın gömleğini giymiştim.

"Ya!Benim gömleğim."

Yaramaz bir kız çocuğu gibi eğilip büküldüm."Özür dilerim."

Bora anında Seko ve Ekrem'e döndü.

"Siz gidin.Bunun hesabını sonra alacağım sizden."

"Abi vallaha biz size bir şey oldu sandık."
Dedi Seko ve gözlerini üzerimizde gezdirdi.
"Bilseydik-"

"Kes Seko."dedi Ekrem ve kolundan tutup sürükledi.

"Ben diğerlerine gayet iyi olduğunuzu haber ederim."dedi Seko giderken.Gayet kelimesini bastırmıştı imayla.

Kocaman bir göz devirdim.Takım elbiseli kadın bize değişik bir şekilde bakıyordu.

"Bir açıklamanız vardır umarım?"diye sordu bana bakarken,

"Yok hanımefendi.Karım canı ne isterse onu yapar.Zarar neyse söylersiniz öderim."

Dedi Bora ve elimi tuttuğu gibi kadının yanından geçtik.

Bora'nın elinden elimi çektim ve utanarak gülümsedim.Elimi havaya kaldırıp bir saniye istedim ondan.

Geri dönüp yerde duran tişörtümü ve südyenimi Bora'nın gömleğinin içine sokuşturup,kadına pis pis sırıttım.Parmak ucumda yürüyerek Bora'nın yanına vardım.Sessizce elini tuttum.

Bora hafifçe sırıttı ve kafasını iki yana salladı.

Odaya çıktığımızda direk banyoya gidip üzerime düzgün kıyafetler giyindim. Saçlarımı taradım ve odadan çıktım.

Elimde duran gömleği Bora'ya uzattım.
Gülümseyip alıp giydi.

Annem Peri'nin yanında uyuya kalmıştı.
Babam ise yoktu.Büyük ihtimalle hava almaya çıkmıştı.

Peri'ye baktığımda sessizce uyuyordu.
Gülümsedim ve serumuna baktım. Bitmemişti.Sessiz adımlarla odadan çıktık.

"Bence büyüdü."dediğinde Bora'ya baktım.

"Ney?"

"Peri."

"Büyüdü mü?"güldüm."Daha haftalık bile olmadı aşkım."

"Olsun.Benim kızım hemen büyür."
Dediğinde gülümsedim.

"Diğer ismi Melda olsun mu?"diye sordum dan diye.

Bora'nın bakışları benimle kesişti.

"Nasıl yani?"

"Eğer içinde kalmasın istersen benim için sorun yok."dediğimde burukça gülümsedi.

"Kızımın ismi gayet güzel,hem ne kadar annem olursa olsun ölen bir insanın adını kızıma koymam ben."dediğinde kafamı salladım.

"Sen nasıl istersen."dediğimde eğilip alnımdan öptü.

"Benim anlayışlı karım."

Gülümsedim.

"Az önce rezil olduk ya."dediğimde küçük bir kahkaha attı.

"Bence rezil olmaya değdi."dediğinde koluna sert bir sille vurdum.

"Azgımanos!"dediğimde şaşkınlıkla bana baktı.

"One be!"

Küçük bir kahkaha attım.O esnada asansörden indik.

"Azgın ve manda kelimelerinin birleşimi."
Dediğimde kafasını iki yana sallayıp güldü.

"Delisin sen."dediğinde,"Yalnız delimsin sen olacak o."dedim.Bana bakıp güldü.

"Vay!Benim karıma bak be!"dedi ve belimden tutup bedenimi kendine çekti.
Saçlarıma bir buse kondurdu.

Hastaneden çıktığımızda ileride banklarda oturan ekibi gördüğümüzde onlara doğru yürüdük.

Seko hevesli hevesli bir şeyler anlatıyordu.
Diğerleri ise şaşkın şaşkın Seko'yu dinliyorlardı.

"Abicim diyorum ya patron yarı çıplaktı."
Dedi ve çitlediği çekirdeği tükürdü.

"O anı nasıl kaçırdım ben ya!"dedi Dora.

"Bende."dedi Elif şakıyarak.

"Ben gördüm öyle rahatım yani."dedi Seko,Elif'e bakarak.

Korkut uyarıcı şekilde öksürdüğünde ekip daha yeni bizi görüyordu.Bir an sus pus oldular.Göz devirdim.

"Konuşmaya devam edin Sekocuğum lütfen."dediğimde Dora kahkaha attı.

"Sizin o haliniz neymiş ya gelinim?"diye sordu kahkahası yerinde dururken.

"Yanlış anlaşılma."dediğimde Bora söze girdi.

"Laf anlatma şunlara boşver."dediğinde ona katılır gibi kafamı salladım.

Ekrem karton bardakta iki çayı elimize doğru uzattı.

Gülümseyip aldım.Bora'da almıştı.

Çaydan bir yudum aldım.İyi gelmişti.

"Otursanıza."dedi Korkut.

"Malum yoruldular."dedi ima ile Seko.

Bora aniden karton bardakta duran çayı Seko'ya fırlattı.Seko aniden ayağa kalktı ve çaydan son anda kurtuldu.

"Kaşınma."diye tısladı Bora.

"Özür dilerim abi."dedi Seko süt dökmüş kedi gibi.

Bora ve ben karşıda duran banka oturduk.
Elif,Seko'nun yanında.Etem ve Amelia yan yana.Ekrem,Dora ve Korkut ise bir banktaydı.

"Ne zaman taburcu oluyoruz?"diye soran Dora'ya baktım.

"Ben yarın ama Peri biraz daha kalıcı görünüyor."dediğimde Dora memnuniyetsiz bir şekilde yüzünü düşürdü.Haklıydıda.Mecbur her dakika hastaneye gelecektik.

"Eve kuvöz ve hemşire getirtsek?"diye bir fikir sundu.

Gözlerim Bora'yı buldu.Bu çok güzel bir fikirdi ve aklım yatmıştı.

Bora'da göz ucuyla bana bakıp gülümsedi.
"Öyle olacak zaten."dediğinde heyecanla ayağa kalktım.

"Nasıl yani?"diye sorduğumda bana baktı.

"Levent bey ile görüştüm.Bir hemşire ayarladık.Levent beyde günde bir kere gelip kontrol edecek."dediğinde Bora'nın boynuna sıkıca sarıldım.

"Teşekkür ederim."dedim ve yanağına bir buse kondurdum."Teşekkür ederim kocacığım."

Bora'nın uyarı dolu öksürüğü ile ellerim boynundan ayrıldı.Boğazımı temizledim ve yerime oturdum.

"Eskiden mercimek fırına girerdi şimdi kavrulmak ne demek fırın bile yandı."
Ekrem'in dediği ile Dora büyük bir kahkaha attı.Korkut güldü.Etem abi gülümsedi.
Seko ise kişnedi.

Bora yakıcı bakışlarını Ekrem'e çevirdiğinde Ekrem sessizce yerine sindi.

"Mine hem bu aralar evde olacağımız için senden bir şey isteyecektim."dediğinde Dora merakla ona baktım.

"Söyle tabiki tatlım."dediğimde,"Bana resim yapmayı öğretsene."dedi.

Gülümsedim."Olur tabiki."dediğimde gülümsedi."Anlaştık o zaman."

"Saat başı 1000 dolar."Bora'nın dediği şey ile öksürdüm.

Ona saçmalama bakışlarımı yolladım.

Korkut öksürdü."Abi çok pahalı."dedi sessizce.

"Sana ne oluyor Korkut?"diye sordu Bora.
Kaşlarını olduğunca çatmıştı.

Korkut pot kırdığının farkına vardığında gülümsedi."Abi ben Dora ablam için söyledim."dediğinde Dora sinirle Korkut'u çimdikledi.

"Abla mı?"diye sordu hala sinirliyken.
Seko'nun kişnemesine bende katıldım ve küçük bir kahkaha attım.

Gözüm Etem abiye kaydığında göz göze geldik.Hala halledeceğimiz çok önemli bir konu vardı ve lakin bunu hala düşünme fırsatı bulamamıştım.

Gözümü direk ondan kaçırdım.Dora ölümcül bakışlarını Korkut'a atmaya devam ederken Bora kulağıma fısıldadı.

"Biz depoda daha eğleniyorduk sanki?" dediğinde şaşkınca gözlerine baktım.
Yaramazca bana sırıtıyordu.

"Sus biri duyacak bak."dediğimde güldü.

"Bir hastane duydu bence."dediğinde kıpkırmızı olduğumu hissettim.

"Ben seninle baş edemem vallaha."diye söylendim.

"Bence gayet iyiydin."dediği son şey ile yerimden kıpırdandım.

Saçlarımı geriye attım.

"Bence de kızlar günü yaparız değil mi Mine?"

Amelia'nın bir şey dediğini duyduğumda ona doğru döndüm.

"Ne yaparız?"diye sordum.

"Mine dedikya kızlar günü yapalım diye."
Dedi Dora hatırlatmak ister gibi.

"E tabi olur yaparız."dedim geçiştirerek.

Belimde hissettiğim hafif dokunuşlar ile irkildim.Yerimde kıpırdandım.Gözlerim Bora'yı bulduğunda bir eli çenesine yaslanmıştı.Ama yandan gördüğüm kadarıyla sırıtıyordu.

Uyanık azgın manda!

Eli hafifçe belimden aşağıya doğru süzüldü.Boğazımı temizledim.Yerimde kıpırdandım ama elini çekmedi.

Vallaha utancımdan şimdi şuracıkta bayılabilirdim.

Yok yok kesin ölecektim ben!

Kalbimin ritim bozukluğu ile derince bir nefes aldım.

Birden ayağa kalktım.Bora gülerek bana bakıyordu.

"İyi misin Mine?"diye soran Elif'e baktım.

Boğazımı temizledim.Yanaklarıma hücum eden sıcaklık beni daha da germeye başlamıştı.

"İyiyim.Ben bir Peri'ye bakayım."dediğimde
Bora'da ayağa kalktı.

"Bende geleyim."dedi sırıtarak.Sahteden bir gülüş yolladım.

"Yok yok sen otur kocacığım.Gelirim bir bakıp ben."dedim ve omuzlarından çekiştirip oturtturdum.

Gülümsemesi hala yerli yerinde duruyordu.

Kesinlikle bu adam beni utandırmaktan haz duyuyordu.

Ayaklandığımda Korkut'un sesi ile ona döndüm.

"Yenge sana bir şey soracaktım ben."
Dediği ile tekrardan gerildim.Yahu bırakın bir rahat edeyim!

"Gel Korkut gel."dedim bıkkınlıkla.

Bora bize bakıyordu ama fazla işkillendiğini sanmıyordum.

Korkut ile yan yana hastaneye doğru ilerledik.

"Konuşacağız dedin ama saat kaç oldu konuşmadık."dediğinde yeterince ileri geldiğimizi anladığım için durdum.

"Konuşacak tek bir şey var Korkut duyduklarını Dora ya da başkasına demeyeceksin."dediğimde etrafına göz gezdirdi.

"Ben Dora'ya her şeyi söyleyeceğim."dediği cümle ile kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Ne diyorsun sen!"diye yükseldim.

"Dayanamıyorum ben.Gözlerine bakınca ondan bir şey saklamak çok zor geliyor."
Dedi tane tane.

Alnımı sinirle sıvazladım."Bak eğer söylersen olacakları biliyor musun sen?"
Diye sordum.

Kafasını salladı."Biliyorum olmadı alır götürürüm onu buradan."dedi sessizce.

Güldüm."Etem abi ve Bora buna izin verir mi?"Kaşlarım daha çok çatıldı."Hadi izin verdi diyelim Dora öylece seninle gelir mi?"

Sorduğum sorular ile o da duraksadı.
"Beni anla ondan bir şey saklayamam."
Dedi ve arkasını döndü.

"Nereye?"diye sordum sinirle.Kolundan tuttum ve kendime doğru çevirdim. "Kendine gel Korkut.Benim içinde ağır bir yük ama ben neden susuyorum sanıyorsun?"

Merakla bana baktı."Çünkü bu Dora ve Etem abinin konusu.Etem abi anlatmalı.
Eğer isterse tabi.Buna ne sen,ne ben karışabiliriz."

Dediğimde gözü arkamızda duran ekibe döndü.Hüzünle baktı Etem abi ve Dora'ya.

Dora,Etem abinin yanına oturmuş boynuna sarılıyordu.Etem abi ise Dora'nın saçları ile oynuyordu.

"Söylersen Dora kalbinde duran o büyük çınarı,Etem abisini kaybedecek."dedim sessizce.

Korkut tekrardan bana döndü."Elbet öğrenecek."kafasını iki yana salladı.
"Ve o zaman seni ve benide silecek."

Dedikleri ile ellerim avuçlarımın içine saklandı.Bunu asla istemiyordum.Dora benim kız kardeşim gibiydi.Belki o duygu ne demek bilmiyordum ama hissedebiliyordum.

"Bir baba ve kızı yoketmektense silinmeye razıyım."dediğim ile gözleri beni buldu.

"Ben Dora'yı kaybetmek istemiyorum."dedi yalvarır gibi.

Omuzlarına tonlarca yükün bindiğini hissedebiliyordum."O zaman sonsuza kadar sus Korkut."dedim.

Korkut kafasını iki yana salladı."Sen nasıl dayanabiliyorsun?"

Gözlerim onu buldu. "Dayanamıyorum. Bilsin istiyorum fakat bu konuyu Dora'ya biz söyleyemeyiz.Tek Dora değil hepimiz darmaduman oluruz."dediğimde Korkut alnını sıvazladı.

"Dora'dan sakladığımız bu sır her saat daha büyük bir yüke dönüşüyor omzumda." dediği ile omzunu tutup dostça okşadım.

"Mecburuz."dediğimde benim sesimi bastıran bir ses yükseldi yanımızda.

"Ne sırrı?"

Kulağımıza değen ses ile gözlerimiz arkamıza döndü hızlıca.

Dora ellerini cebine koymuş anlamayarak bize bakıyordu.

Gözlerim korkarak Korkut'u buldu. Sonradan tekrardan Dora'ya baktım.

"Hangi sır yük yapıyor omzunda Korkut?"

Korkut'un bedeni kaskatı kesildi sanki.
Dora meraklı bir şekilde sadece Korkut'a bakıyordu.Gözlerim arkamızda duran Etem abiye kaydı.Bizi izliyordu.Ona endişe içinde baktım.Anlamış gibi ayağa kalktı birden.

Dora bana doğru baktı ve kafasını ne oldu der gibi salladı.

Ne oldu bilmiyorum ama neler olacağı çok belliydi...

***

İnşallah Beğenmişsinizdir✨🌼

Yeni bölümde görüşmek üzere🌸

Sizi çok seviyorum🕊

BÖLÜM DEĞERLENDİRMESİ-}

GELECEK BÖLÜM HAKKINDA DÜŞÜNCELERİNİZ-}

OY VE SATIR ARASI YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN✨💞

O zaman ben kaçtım🧚‍♀️

İnstagram: yazarimsitatli_



Continue Reading

You'll Also Like

160K 8.9K 23
❝ Konserdeki Sevgilim: Mine, üç ay. Konserdeki Sevgilim: Sadece üç ay çıkıyormuş gibi davranacağız. Konserdeki Sevgilim: O kadar. Siz: Üç ayın sonun...
4M 114K 73
Lamia: Ayrılık ay dönümümüz kutlu olsun. Mirza: Lamia şaka mısın? Mirza: Sen terkettin beni.
742K 14.6K 21
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...
2.8K 138 18
O tarafa bakıp tam ileyeceken, gördüğüm kişiyle yerimde kaskatı kesildim. O buradaydı. Mattias buluce buradaydı. 07.02.2024