Geçmişin karanlık izi

By azgelm

406 19 64

More

TANITIM
Geçmişin karanlık izi
2. Bölüm
3.bölüm
Özel bölüm:Akasya Demir
4. Bölüm
5. Bölüm
instagram 🧿
Özel Bölüm: Timur & Parla
instagram 🧿
Duyuru
7. Bölüm
8. Bölüm
Duyuru

6. Bölüm

14 1 2
By azgelm


Yol boyunca gördüğüm o çocuk aklımdan hiç çıkmamıştı. Niye bu kadar aklımı kurcalıyordu ki,kimse kim yani tek bir kişiyi bu kadar çok düşünmem tuhafıma gitmişti. Ne oluyordu bana yoksa aşık mı oluyordum? "Yok Canım Daha Neler" etrafımdaki herkes bir anda kafalarını çevirip bana baktılar. Hayır olmaz ben onu içimden söylemedim mi? Aferin kızım Dolunay iyice kafayı yiyorsun bir silkelen kendine gel ya, ellerimi yüzüme yelpaze gibi sallamaya başladım. İneceğim yere son bir durak kaldığı için yavaştan ayaklanıp düğmeye bastım. Otobüs durakta durunca aceleyle otobüsten indim ama önümdeki taşı fark etmediğim için taşa takılıp yere kapaklanmam bir oldu. "Ah, bacağım acıyor yaa aferin kızım bunu da yaptın ya iyice rezil et kendini zaten." kendi kendime söylenirken birinin elini bana uzatması bir olmuştu. Başımı kaldırıp elini uzatan kişiye baktım.

" ben düştüğünüzü gördüm de o yüzden yardım etmek istedim. İyi misiniz?"  kızın elini tutup yavaş bir şekilde ayağa kalktım. Kotum düşmenin etkisiyle yırtılmıştı ve o yırtılan yer çok fazla kanamıştı.

"Teşekkür ederim yardım ettiğiniz için" bu resmiyetimize gülmeden edemedim çünkü kız benle yaşıt görünüyordu.

"Rica ederim ama neye güldüğünüzü anlayamadım"

"Ya şey sen benle yaşıt gözüküyorsun bu resmi konuşmamız biraz tuhafıma gitti" bunu böyle dan diye kızın yüzüne söylemeseydim iyiydi ama söylemiştim artık yapıcak bir şey yok, kızda dediğimi komik bulmuş olucak ki oda gülmeye başladı.

"Ay haklısın ben bir an ne diceğimi bilemedim birde alışkanlık haline geldi. Ben Parla bu arada" bana elini uzatınca bende elimi uzattım. Yere düşünce galiba elimi de sürttüm galiba çünkü canım çok yanıyor.

"Ah galiba elimi fena halde yere sürttüm. Ayağımda hiç iyi durumda değil gibi Allahım bu nasıl gün ya başıma gelmeyen kalmadı." Halime bak yarabbim her tarafım resmen toz içindeydi. Elimle yavaşça üstümdeki tozları temizlemeye başladım. Parla'ya adımı söylemeyi unuttuğumu fark etmiştim.

"Dolunay bende, kusura bakma ya bir an unuttum canımın acısından" dememle koluma girdi ve beni de beraberinde yürütmeye başladı.

"Sorun değil ya gel şuradaki kafeye girelim hem şu yaranı falan temizleriz tuvalette" Parla'nın gösterdiği kafeye baktım. Yakamoz kafe burası Miray ile buluşacağımız yerdi zaten ve görünürlerde yoktu. O  yüzden Miray gelmeden şu işi halledebilirdim.

"Olur zaten arkadaşımla orada buluşacaktım o gelmeden üstümü başımı halletsem iyi olur" sadece kafasını sallamakla yetinmişti. Kafeden içeri girdik. Garsonlardan birine sorup tuvaletin yerini öğrendikten sonra hemen tuvalete girdik. Parla hemen eline birkaç peçete alıp onları güzelce ıslattı.

"Kanı temizleyelim son yara bandı yapıştırırız" bu dediğini kafamla onaylayıp elindeki peçeteleri alıp yavaşça kanayan yeri silmeye başladım. Değdirdikçe acıdığı için söyleniyordum bir yandan

"Of harika bir gün cidden bu neyin sınavı ya" oflaya puflaya kanı güzelce temizledim.

"İyi bir gün geçirmiyorsun anlaşılan ama her kötü şey illaki güzelleşir merak etme" dudaklarım yukarı doğru kıvrılmıştı. Haklıydı her kötü şey elbet iyiye bağlanırdı tek yapmam gereken sabretmek. Çantasından çıkardığı yara bandını uzatmasıyla elinden alıp dizime yavaşça yapıştırdım. Onda tanıdık bir şeyler var gibiydi birine benzetmiştim ama kime benzettiğimi çıkaramıyorum. O yüzden bende pek fazla kurcalamadım.

"Her şey için teşekkür ederim ama artık gitsem iyi olucak arkadaşım gelecek o yüzden yanına gitmem gerekiyor dedikten sonra Miraydan mesaj gecikmemişti.

Kimden: 'Miray'ım'
"Aşkım ben geldim sen neredesin"

Gönderen:'siz'
"Kafedeyim iki dakika tuvalete uğramam gerekti bekle geliyorum hemen " yazıp mesajlar kısmından çıkış yaptım.

"Rica ederim ne demek, görüşürüz o halde zaten benim de gitmem gerekiyor ama gitmeden bana numaranı verir misin?"

"Tabiki veririm" numaramı söyleyip beni çaldırmasını bekledim. Telefon çalınca onu 'Parla' diye kaydedip telefonu cebime attım...

Miray beni görünce hemen el salladı. Onu görür görmez yanına gidip sıkıca sarıldım.

"Hoşgeldin bebeğim de senin bu halin ne bir şey mi oldu" bakışları dizime ve ellerime takılı kalmıştı.

"Önemli değil ya yerdeki taşı görmeyip yere kapaklandım her zamanki halim merak etme sen"

"Sen öyle diyorsan öyledir ama daha dikkatli ol bundan sonra" bu dediğine kafanı sallamakla yetinip karşısındaki sandalyeyi çekip oturdum. Miray'da kendi yerine geçince yanımıza bir garson geldi. Bir şeyler isteyip istemediğimizi sordu.

"Ben bir tane sütlü kahve alıcam Miray sen ne istiyorsun?"

"Bende bir latte alayım o halde" garson siparişlerimizi yazdıktan sonra yanımızdan hemen uzaklaşmıştı.

"Evet Dolunay dökül bakalım neler oluyor"

"Sorularını cevaplicam merak etme ama önce kahvelerimiz gelsin olur mu? Çünkü biraz daha kahve içmezsem kafayı yerim vücudum kahve eksikliği çekiyor şuan" Miray bu dediğime kahkahalarla gülmeye başladı.

"Ay Dolunay alemsin anlaşıldı sen tam bir kahve bağımlısısın" bende hafif tebessüm etmiştim. Ee kız haklıydı kahve olmadan ha birde benim üç şebek olmadan yaşayamazdım... Sonunda kahvelerimiz gelmişti. Kahvemden bir yudum alıp bakışlarımı bana merakla bakan Miray'a çevirdim. Derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya nerden gireceğimi bilemedim. Bir süre düşündükten sonra kaza gününden anlatmaya başladım. Bütün her şeyi eksiksiz bir şekilde tüm detaylarıyla anlatıyordum... bütün her şeyi tek tek anlattıktan sonra susup Miray'a baktım. Gözlerini kocaman açmış bir şekilde bana bakıyordu. Şok olmuştu anlattığım şeyleri dinlerken şok olması gayet normaldi çünkü kısa sürede başım bir sürü olay gelmişti.

"Oha çok afedersin ama birkaç günde başına bir dünya olay gelmiş şoklardayım şuan"

" ben olsam bende şok geçirirdim haklısın"

" baksana Dolunay aklıma çok iyi bir fikir geldi sen seninkileri buraya çağır anlatıcam" bunu duyduğuma gerçekten çok sevinmiştim. Çünkü sonunda her şey ortaya çıkacaktı.

"Tamam hemen haber veriyorum" dördümüzün olduğu gruba girdim. Grubun adını gördükçe gülesim geliyordu 'Şebek Maymunları' diye grup ismi mi olurdu gerçi konu bizsek olurdu.

"Hemen size attığım konuma gelin" diyip olduğum yerin konumunu gönderdim.

Kimden: 'Cancağzım'
"attığın yere yakın bir yerlerdeyim hemen geliyorum."

Kimden:'Süslü çiçeğim'
hemen çıktın evden merak ediyorum ne olduğunu"

Kimden: 'Kuzey öküzü'
: geliyorum umarım kötü bir şey yoktur"

Kötü bir şey olmadığını aslında güzel bir şey olduğunu söyledim. En azından içlerine biraz da olsa su serpilmiştir. Mirayla oturup bizimkilerin gelmesini beklemeye başladık...

Yarım saate hepsi gelmişti. Beni gördükleri gibi hemen masaya kuruldular. Hepsinin gözü tabiki Mirayday'dı kim olduğunu merak ettikleri çok belliydi.

"Miray'ın kim olduğunu merak ettiğinizin farkındayım. Miray benim okuldan arkadaşım onun aklına bir fikir geldi de o yüzden sizi çağırdım." Çocuklara fırsat vermeden Miray lafa daldı hemen.

"Evet biz okuldan arkadaşız Dolunay bana her şeyi anlattı ve benimde aklıma çok güzel bir fikir geldi."

"Ne fikri geldi aklına söyle de bizde bilelim o halde" bakışlarım Kuzeye dönmüştü hemen sert konuştuğuna bakmayın Kuzey yeni tanıdığı kimseyle samimi olmaz ve gerçek kendini asla göstermez.

"Şöyle ki Dolunay babanın saç tarağı vardır herhalde diye düşünüyorum ondan saç teli alıcaksın ama bunu baban evde yokken yapsan daha iyi olur" dediği şey mantıklıydı ben bunu nasıl düşünememiştim evde herkesin tarağı çok farklıydı.

" Mirayı'n dediği çok mantıklı bunu yapabiliriz ama ay ışığım çok dikkatli olman gerekiyor" ah benim süslü çiçeğim yine beni düşünüyordu. Kuzey ve Can ise Akasya'nın dediğini onaylamışlardı. Eğer yakalanırsam her şey daha kötü olurdu bunu çok iyi biliyorlardı. Miray'a tabiki bunlardan bahsetmemiştim. Yaralarımı daha yeni tanıştığım birine hemen göstermem imkansız bir şeydi.

"Merak etmeyin o iş bende bu iş bitecek yakında bütün gerçekler tek tek ortaya serilecek siz hiç merak etmeyin." Geçmişin kapısını araladığımdan habersiz bir şekilde bu yola baş koymuştum olacaklardan habersiz bir şekilde bu planı uygulamaya koymuştum.

————————————————

———————————————-
Bölüm bu kadardı Canlarım

Continue Reading

You'll Also Like

13.1M 435K 41
When Desmond Mellow transfers to an elite all-boys high school, he immediately gets a bad impression of his new deskmate, Ivan Moonrich. Gorgeous, my...
275K 10.4K 54
~In Norse mythology, a valkyrie is one of a host of female figures who choose those who may die in battle and those who may live. Valkyries also appe...
1M 90.8K 39
𝙏𝙪𝙣𝙚 𝙠𝙮𝙖 𝙠𝙖𝙧 𝙙𝙖𝙡𝙖 , 𝙈𝙖𝙧 𝙜𝙖𝙮𝙞 𝙢𝙖𝙞 𝙢𝙞𝙩 𝙜𝙖𝙮𝙞 𝙢𝙖𝙞 𝙃𝙤 𝙜𝙖𝙮𝙞 𝙢𝙖𝙞...... ♡ 𝙏𝙀𝙍𝙄 𝘿𝙀𝙀𝙒𝘼𝙉𝙄 ♡ Shashwat Rajva...
3.8K 331 29
Athanasia sevimli Prenses evrenine gitseydi ne olurdu? Oradaki babasıyla karşılaşsa? Orada kalmak zorunda kalsa? Oradaki Prenses Athanasia olmak zoru...