" günaydın "
" Günaydın canım ikizim benim, yeni mi geldin "
" Evet yeni geldim "
" Gelir gelmez de spora mı başladın "
" Evet "
" Ne güzel, formunu koruyorsun "
" Aynen öyle, eeeeee ben gittikten sonra ne yaptınız "
" Aynı anneannemin bol bol sorularına cevap verdik "
Sözün sonunda ikimizde güldük.
" Çok meraklı biri "
" Aynen, bir duysan daha neler sordu "
" Gerek yok ben kafamı seviyorum 5 dakika durdum onda da stresten yemek bile yiyemedim "
" Kıyamam ben ikizime gel kahvaltı edelim biz "
" Olur edelim sonra anneannemiz ile o teyzemiz olacak kadın gelip gene soru yağmuruna tutsun "
Güldü.
" O kadar kötü mü ya "
" Aktan bana ömrüm boyunca bu kadar soru sorulmadı. Tamam soru sordular ama böyle teker teker aynı anda silah ile vurulmak gibi sormadılar "
" Lütfen şu silah kelimesini bile kullanmasak "
" Sende yengem gibi başlayacak mısin uğursuzluk getirir diye "
" Yok, beni biliyorsun "
" Tamam tamam bişey demedim "
Tam o sırada içeriden bağırış ve birşeylerin düşme sesi geldi.
" Gerçekten şu silah kelimesinde bile bir şey oluyor ya "
" Hadi gel gidelim bakalım ne oluyor "
" Olur "
Onunla beraber yürüdük. Oturma odasına girince ben gülmemek için zor durdum. Aktan ne olduğunu anlamamış bir şekilde Zeynep yengem ile göktuğ abime bakıyordu. Yanımıza poyraz abim, Elisa, sarp geldiler.
" Hayatım açıklayabilir miyim valla benlik bir durum yok ya "
" Zaten senlik bir durum yok Göktuğ, ben sana ne demiştim. Bir daha karşıma böyle yüzün gözün dağınık gelirsen o yüzünü birde ben dağıtırım dedim mi demedim mi "
" Dedin valla dedin ama ne yapayım ve kızım "
" Bişey deme sen Göktuğ bişey deme "
Yengem elinde ev terliği ile Göktuğ abimi kovalıyor. Abim ise kaçıyor.
" Göktuğ kaçma gel buraya "
" Zeynep hem ben tek değildim "
" Bana ne "
" Alya da vardı "
" NE "
Herkez bir ne kelimesi döküldükten sonra bir terlikte bana geldi. Ve tam kafamdan vurdu. Başımı tuta tuta diğer terlikten kaçıp abimin yanına gittim.
" Senin ne işin vardı "
" Yenge o nasıl terlikti ya başım çatladı "
" Gelin buraya "
" Yenge bir dinler misin beni benim hiçbir suçum günahım yok bu olayda "
" Evet dinliyorum "
" Ama şu terliği bir indirirmisin sakince konuşalım "
" Olmaz anlat yada sus "
" Bak şimdi yenge bu abim ve timi göreve gitmişler orda yakalamışlar, sonra hatırla dün benim telefonum çaldı "
" Evet, sonra gittin sen, otelle ilgili değil miydi "
" Hayır, askeriyeden çağırdılar. Abimi kurtarmaya gittim. Ben kurtardım. Hatta onunla hastaneye bile ben gittim. Benim bir suçum yok "
" Tamam tamam sen çekil "
" Lan Alya beni burda bırakma "
" Ne yapayım abi hakketin valla seni ilk gördüğümde bende böyle sinirlendim "
Sinir demişken benim bugün işlerim var. Şu aldığım prensenle ilgileneceğim. Bugün onu bana verecekler bende onu bir güzel döveceğim. Öldürmeyeceğim yavaş yavaş ölecek.
" Bir dakika sen beni öyle görünce ne oldun ne oldun "
" Sinirlendim "
" Neden Miş O "
" Şundan abim dediğim kişiyi daha hiç ben dövmemişken bir kadın geliyor senin yüzünü gözünü kırıyor "
Yengem bir anda öyle bir bağırdı ki
" Ne kadını Göktuğ "
" Zeynep "
" Yenge kadın dediğime bakma pisliğin teki "
" Bana onu bulun ben onu öldürürüm "
" Sen yeter ki iste yengem ben sana o kadını getiririm ama Allah aşkına yeter artık bir dur sende yoruldun "
" Haklısın "
Kendini koltuğa attı. Bende kendimi onun yanına attım.
" Gerçekten o kadını getirir misin "
" Gerçekten gördüğünde ne yapacaksın "
" Saçını yolcam "
" Tamam ama bana yada yapacaklarıma karışmak yok "
" Bana ne canım ben sadece biraz dövecem, ne yaparsan yap "
" Tamam öyleyse sen kahvaltı yap, ben gidiyorum aradığımda dışarı çık gidelim "
" Tamam "
Poyraz abim, Aktan, Sarp, Elisa bizde gelelim diyorlardı. Ama onlarla ben diğil yengem ilgileniyordu. Yukarı çıkıp. Üstümü değiştirdim. Simsiyah giyindim. Ve aşağı indim. İndiğimi gören annem
" Kızım ne zaman geldin nereye gidiyorsun "
" Yeni gelmiştim, işim var oraya gidiyorum "
" Kahvaltı yapmıyacak mısın "
" Yok, hadi ben gittim "
" Kızım kahvaltı yapmadan olmaz "
Ama çoktan çıkmıştım bile. Arabaya bindim. Önce bizimkileri alıcam sonra pislik kadını alıp depoya gidicez ortamı hazırlayacaktık. Kafamdaki planı yapmak için askeriyeden onlar için izin aldım. Ve ardından gruba yazdım onlar tamam diiyincede böyle bir plan yaptık. Şimdi onları almaya gidiyorum. Evin önüne gelince Serkanı, İlhan abiyi aradım. Acmadiklarinda arbadan inip kapıya gittim. Hala başım açıyordu ya o nasıl bir terlikti.
Tam anahtarı çevirdim içeriden bir ses geldi. Kapıyı açmam ile kafama bir terlik ve ardından bir Ege geldi. Ve en son gördüğüm yüz Ege'nin yüzü oldu. Gözlerim kapandı.
Saat 12.30 ( yaklaşık 2 saat sonra )
" Oğlum siz delirdiniz mi ya sizde bir kere annelik yok sen niye o terliği alıyorsun ki eline "
" Komutanım gerçekten çok çok özür dilerim, bilerek olmadı. Valla "
" Yok Serkan birde bilerek at "
" Ama komutanım "
" Ne ne komutanım komutanım, bı sus be "
" Ama "
" Serkan sussana kardeşim sen, zaten sabahtan bu ikinci terlik oldu. El birliği ile kafamı kırın tamam mı, bide üstüme bu düştü ya "
" Komutanım terlikten kaçayım derken oldu "
" Allahım sana gelicem ya yeter. Allah aşkına susun "
Elimdeki buz torbasini tutup Egeye fırlattım.
" Kalkın daha yapacak işlerimiz var "
Bişey demelerini dinlemeden kalkıp dışarı kapıya gittim.
" Kapıda bekliyorum diyecem ama demiyorum. Arabaya biniyorum gelin "
" Tamam "
Dışarı çıktım. Arabaya bindim. Tüm camları açtım. Arabada onları beklerken ileride Ahmet' i gördüm. Arabadan indim. Yanına gidicektim ki, dün ki kasadaki kadın gülerek koluna girdi ve gittiler. Allahım icimdeki bu kıpırtı, bu sinir neden oluyor.
Arabaya geri döndüm. Oturdum ve bir tane sigara yaktım. Ve sonunda İlhan abi çıktı. Ardından diğerlerinde çıktı. Gelip bindiler ve arabayı çalıştırdım.
" Paketi depoya götürmüşler, ben sizi oraya götürüyorum ardından yengemi almaya gidicem "
Hala başım ağrıyor du. Ama aslında benim aklım Ahmet ile o yanındaki kadında kalmıştı. Off off adam akıllı biri bulamayacakmıyım ben bu gönlüm niye en şerefsizleri seviyor. Sevme kalbim onlar haketmiyor seni. Hem aşk bana göre değil beni güçsüzleştiriyor.
4 saat sonra
Yarabbi çok şükür ev yuzude gördük bugün. Yengem hala yaptiklarimdan sonra kendine gelememişti.
" Yenge "
Sesizlik
" Yengecim iyimisin sen "
" İy iyiyim "
" Yenge sen gerçekten iyimisin, sen hiç iyi görünmüyorsun "
" İyiyim iyi "
Arabadan indi. Beni beklemeden eve girdi. Bende arabadan indim. Ve eve girdim. Girer girmez Göktuğ abim beni duvara sıkıştırdı.
" Kızım sen Zeynep'e ne yaptın ya "
Ardından poyraz Abim, kerem abim ve sarp geldi. Sarp bana bakarak
" Valla ne yaptın bilmiyorum ama yengem sabah ki o cesur tipi kaybolmuş "
" Ben ona bişey yapmadım ki "
" Alya Allah aşkına ne gördü bu "
Göktuğ abim resmen bana yalvarıyordu.
" Ya abi ben yengeme ne yapayım ki "
" Eminmisin Alya "
Bunu sorgular bir şekilde kerem abim sordu.
" Ya ben ona değil o pislik kadına bazı küçük şeyler yaptım "
" Nasıl bir küçüklük bu "
" Ne yaptığım ile ilgili konuşmak istemiyorum, şimdi izniniz ile odama gidebilir miyim uykusuzluktan gebericem şimdi "
Tam abilerimden kurtuldum. Tam fidiyordum ki. Goktuğ abim kolumdan tuttu.
" Ne yaptınız gerçekten bilmiyorum ama gidip yengenin halini düzeltiyordu. Ben zeynebi en son diğer kız ile dışarı çıktığinda böyle gördüm "
Kerem ve sarp de ban doğru bakışları ve tuhaf bir sezgi ile bakıyorlardı. Aktanda bizi alt taraftan duvarın yanından izliyordu. Yanımıza geldi ve bana
" Abim doğru söyledi. En son yengem o kız ile gittiğinde böyle dalıyordu "
" Bana bakın, Göktuğ ve hepiniz bana istediğinizi söyleyin ama beni bir baskası ile karıştırmayın, ben o eski hayatınızdaki kız değilim. BEN ALYAYIM "
Göktuğ dan kolumu bir hısım ile çektim. Annem o sırada sesimizi duyup geldi.
" Ne oluyor burda "
" Bişey yok anne "
" Kızım niye bağırıyorsunuz o zaman "
" Anne sen içeri gidermisin, biz konuşuyoruz "
Annem bir şüphe ile içeri gitti. O gittikten sonra
" Anlatabildiysem gidiyorum ben "
Arkamı döndüm bir adım attım. Göktuğ bu sefer kolumdan sert bir şekilde tuttu.
" Şuan yanlış anlıyorsun "
" Yanlış anladığım bişey yok ve bırak kolumu "
" Alya şuan yanlış anladın, ben bir benzetme yapmaya çalışmadım "
" Sana bırak kolumu dedim. İkimizde sinirliyiz en azından biraz sakinleşelim öyle konuşalım "
" Hayır şimdi konuşalım "
" Göktuğ bir daha uyarmıyıcam, kötü olur ikimiz içinde bırak kolumu "
" Alya "
" Bırakıyor musun, bırakmıyor musun "
" Konuşmadan bırakmıyorum "
" Benden günah gitti o zaman "
Kolumu bir kereede çektim o beklemeden ayağım ile ayağını kaldırdım.o yere düşerken bende arkamı döndüm ve dışarı çıktım. Benim arkamdan Aktan geldi.
" Aktan bu sefer senbile beni bir benzetme de kullandın, sen bile şuan beni sakinleştiremezsin "
" Tamam sakinleş biraz haklısın "
Arbama bindim ve arkama bile bakmadan arabayı çalıştırdığım gibi evin bahçesinden bir hız ile çıktım. Nereye gittiğini ben bile bilmiyorum bugün kafamın götürdüğü yere gidicem. Önceden burda bir tepe vardı hep oraya gider kafa toplardım. Gene o zamanlardaki gibi oraya gitmeye karar verdim.
SAAT 17.40
Arabayı durdurdum ve inip ağacın altına oturdum.ve tapadan aşağıyı izlemeye başladım. Aslında ben bugün Ahmet'e şuna buna sinir ola ola bugün ki son olay ilesinirim ortaya çıktı. Onlar ile ilgili bir durum yoktu. Ne kadar karşılaştırma yaparsa yapsın sanki o kıza dönüşücem ama onlardan ilk gün yaptıklarından sonra yapmazlar diye düşünmüştüm. Ama işte düşünmekle kalmıyor. Ben ne düşünürsem tam tersi oluyor.
Telefonum durmadan çalıyor. Teker teker arıyorlar. Abilerim, Sarp, Elisa, yengemler, annem, babam
Bende dayanamayıp telefonu kapattım. Yoksa birazdan aşağıya firlaticam
3 SAAT SONRA ( 20.45 )
Bir araba sesi duymam ild arkamı döndüm. Bu araba biraz tanıdık gibi. Araba durup. İçinden Ahmet inince bugün onile o kadın aklıma geldi. Hiç tekrar sinirlenmeye gerek yok. Hemen yerimden kalktım. Ve arabama doğru yürüdüm.
" Eeee karar verdin mi "
" Pardon "
" Sana Bir teklif sunmuştum ya "
" Sen, sen gerçekten ne kadar pisliksin ya "
" Buda nerden çıktı şimdi "
" Konuşmak istemiyorum "
Arabaya bindim. Arabayı çalıştırdım.
" Alya, ne oldu şimdi "
Arbayı yola çıkardım. Bir yandan sürerken diğer yandan telefonu açtım. Açtığımda 100 den fazla telefon ve mesaj ile karşılaştım. Yeter diyip tam annemi arıyıcaktım ki o aradı. Bende açtım.
" Ohhh sonunda kızım sen nerdesin bak herkez senin için çok endişelendi "
" Ben iyiyim anne, bu akşam gwlmiyicem ben merak etme diye açtım. Hadi güle güle "
" Erdesin sen "
Arkadan poyraz abimin telaşlı sesi ile biran duraksadım.
" Herkez beni duyuyor mu "
Elisanın sesi geldi.
" Evet abla, sen nerdesin, neden gelmiyeceksin "
" Dışardayım araba kullanıyorum. Ve işim var ablacım "
Babam konuştu.
" Nasıl bir iş bu kızım "
" Benzerlik işi babacım "
" Kızım bak olayı öğrendik biz, biraz abartmıyormusun "
" Baba abartmıyorum kafa toparlamak istiyorum biraz rahat bırakın beni "
Konuşurken aynadan bir şey fark ettim. 3 araba beni takip ediyordu hemde yakın bir şekilde. Hızını biraz daha arttırdım. Fark ettiğini anladılar ve silah ile ateş etmeye başladılar. Telefondan gelen aktanin sesi ile oraya döndüm.
" Alya çok haklısın seni ve onu öyle bir benzetme yapmamalıydık ama geri döner misin içimde tuahf bir his var "
Konuşamadim çünkü arkadaki araç hafif bir şekilde bana çarptı. Dur demek istiyor du. Büyük bir ihtimalle arabdaki gürültü sesi telefondan duyuldu ki
" Alya o ne ses sen nerdesin tam olarak "
" Ben sizi sonra arayayım mı "
" Alya ne oluyor "
Torpedo gözünden silah çıkarttım. İ ise arabasını hala ara ara vuruyordu. Silahı camdan arkaya doğrultup sıktım. Geri yola döndüm.
" Alya "
" Alya "
Geri döndüm. Karşıda iki araba yolu kesmiş önde ve yolun çevresinde bir sürü adam duryor dubu hız ile durmam mümkün değil ama olabildiğince yavaşlamaya çalıştım. Ama genede duramadım ve öndeki iki araca çarptım.carpma ile başımı çarptım
Sonrasın da ise gözlerim kapandı. Şekeri tek duymaya başladım oda boğuk bir sesti. Bir sürü kişi Alya diye bağırırken arabnin kapısı açıldı.
" Bay bay diyin Alya' ya "
_________________________________________
1753 kelime ile bir bölüm daha
Eğer yazım yanlışım varsa şimdiden özür dilerim bir sonraki bölümde görüşürüz
😘😘😘😘😘😘