platonik (ÇT)

By Gnelkan

174K 10K 3.1K

Yeni başladığın okulda kimsenin konuşmaya cesaret edemediği sadece okulun zorbalarıyla takıldığı çocuğu ilk g... More

bölüm 1 ~yeni okulun ilk günü~
bölüm 2 ~yardım çığlıkları mı?~
bölüm 3 ~~
Bölüm 4
bölüm 5
bölüm 6
bölüm 7
bölüm 8
bölüm 9
bölüm 10
bölüm 11
bölüm 12
bölüm 13
bölüm 14
bölüm 15
bölüm 16
bölüm 17
bölüm 18
bölüm 19
bölüm 20
bölüm 21
bölüm 22
bölüm 23
24. bölüm
bölüm 25
bölüm 26
bölüm 27
bölüm 28
bölüm 29
bölüm 30
bölüm 31
bölüm 32
bölüm 33
bölüm 34
bölüm 35
bölüm 36
bölüm 37
bölüm 38
bölüm 39
bölüm 40
bölüm 41
bölüm 42
bölüm 43
bölüm 44
bölüm 45
bölüm 46
bölüm 47
bölüm 48
bölüm 49
bölüm 50
bölüm 51
bölüm 52
53. bölüm
54. bölüm
55. bölüm
56. bölüm
bölüm 57
58. bölüm
59. bölüm
60. bölüm
61. bölüm
62. bölüm
63. bölüm
64. bölüm
bölüm 65
bölüm 66
bölüm 67
bölüm 68
69. bölüm
70. bölüm
71. bölüm
72. bölüm
73. bölüm.
74. bölüm
75. bölüm
76. bölüm
77. bölüm
78. bölüm
79. bölüm
80. bölüm
81. bölüm
82. bölüm
83. bölüm
84. bölüm
85. bölüm
86. bölüm
87. bölüm
88. bölüm
89. bölüm
90. bölüm
91. bölüm
92. bölüm
93. bölüm
94. bölüm
95. bölüm
96. bölüm
97. bölüm
98. bölüm
99. bölüm
100. bölüm
101. bölüm
102. bölüm
104. bölüm
105. bölüm
106. bölüm
107. bölüm
FİNAL

103. bölüm

418 35 3
By Gnelkan

Karşımdaki kızıma gülümseyerek baktım.

Ben ona gülümserken o bana gülüyordu.

Hemde çok güzel gülüyordu.

Gülüşü için dünyayayı dahi yakabilirdim.

Elini yüzüme attı ani bir refleks ile yüzümü geri çekince güldü.

Bir kez daha aynı şeyi yaptı bu tekrar geri çekildim.

Saçındaki ıslaklık yüzüne damlıyordu yanağına damlayan suları diliyle emiyordu,bunu yaparken daha çok gülüyordu.

Saçlarını kurutmam gerekiyordu ama o buna asla izin vermiyordu. Hiç izin vermemişti.

Ama hasta olacaktı o yüzden kurutmam gerekiyordu.

Tarağını elime alınca hemen elime atladı ve tarağı yere indirdi.

Ne yapacağımı düşünürken kapı çaldı.

Tuana:hadi yine kurtuldun.

Sarı civcivli bornozun şapkasını kafasına taktım.

Kucağıma alıp beraber merdivenlerden aşağı indik.

Göbeğindeki ıslaklık benimde üzerime değiyordu keşke ilk bedenini kurtsaydım.

Onu yere bıraktım ve kapıyı açmaya gittim.

Kapıyı açtım karşımda kimi göreceğimi biliyordum o yüzden kim o? Deme gereyi duymadım.

Bana gülümseyerek bakan yüzü görünce direk boynuna atladım hiç beklemeden belime doladı kolarını.

Dudaklarını boynuma yasladı,ufak bir öpücük kondurdu.

Tuana:sana her sabah anahtarını al demekten yoruldum.

Her sabah anahtarını al diyordum ama duyduğu sorgulanırdı.

Asla almıyordu.

Çağan:senin açman daha çok hoşuma gidiyor.

Omzumu öptü.

Çağan:kapıyı açıp boynuma atlamanı seviyorum.

Daha sıkı sarıldım ona.

Çağan:eee kızım nerde benim?

Beni bırakmadı aksine kendine daha fazla bastırıp içeri girdi.

Çağan:güzelim!

Dedi eftalya sesi duyar duymaz ilgilendiği oyuncakları bırakıp babasına baktı.

Çağan:baba geldi!

Eftalya neşeyle el çırpıp ellerini yere koydu dizleriyle sürünerek babasına geldi.

Emeklemeyi öğrenmişti. Çağan hemen yürüyeceğine inandığı için biraz şok geçirmişti ama ben bunun olacağını biliyordum.

Sadece sürekli yerlerde geziyor olması beni rahatsız ediyordu ve merdivenler beni fazla korkutuyordu.

Annem bu konuda sürekli dalga geçiyordu şimdi anlıyordum onun neler hissetiğini.

Eftalya birkaç dakika sonunda gelip çağanın ayaklarının dibinde durabilmişti.

Dizlerinin üzerine konup elerini çağanın bacağına verleştirdi.

Çağan elini tutup onu yerden kaldırdı.

Şimdi eleri çağanın elinde ayakarı çağanın ayağındaydı.

Çağan salona doğru ilerlemeye başladı eftalya da bu sayede gidiyordu ve bu çok hoşuna gitmişti.

Çağan gülümserken kızını izlerken salonun çevresinde birkaç tur attı.

Eftalya en son yorulmuş olacakki dizlerini kırıp yere oturmayı istedi.

Çağan sanki canı yapacakmış gibi yavaşça kızını yere koydu.

Tuana:hadi şimdi saçlarını kurutalım.

Eftalya bana gözlerini kocaman açarak baktı ardından arkasını döndüğü gibi hızlı hızlı gitmeye başladı.

Üzerindeki havlu ona bir pelerin havası katmıştı.

Çağan çok fazla gidemeden tek eliyle karnından kavrayıp kucağına aldı.

Koltuğa oturup kızını dizine oturturdu.

Çağan:banyo mu yapmış benim kızım?

Başını saladı.

Çağan:hmmmm.

Dedi anlını kızının anlına yaslayıp.

Eftalya kafasını salayıp anlını babasınınkine yasladı.

Sonra minik ellerini babasının saçlarına daldırdı ve karıştırdı.

Az önce düzenli olan saçları şimdi karışıktı.

Eftalya geri çekilip başını çağanın omzuna yasladı.

Olduğum yerde onları izliyordum.

Çok güzellerdi. Fazla güzellerdi.

Çağan dönüp bana baktı.

Uzun uzun gülümsedi ve bileğimi tutu. Beni kendine çekip diğer bacağına oturmamı sağladı.

Şimdi bir dizinde ben diğer dizinde eftalya oturuyordu.

Eli belime gitti ve uzun uzun okşadı ben o sıra kızım ile konuşuyordum.

Ona doğru eğildim ve dudaklarımı uzatım oda bana doğru eğildi ve dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı.

Dudaklarına bir öpücük kondurdum kıkırdadı ve dudaklarını çeneme bastırdı öpmeyi bilmiyordu sadece emiyordu ben bunu öptü olarak algılıyordum.

Çağanın eli belimden aşağı kalçama kaymıştı...

Eftalya olduğu yerde kıvaranınca Çağan onu yere bırakmıştı.

Çağan:git bakalım nereye gidebileceksin.

Dedi bende kalkmak istedim ama kalçamda olan eli baskı uyguladı.

Çağan:sana kalk dediğini hatırlamıyorum.

Tuana:senden izin aldığımı hatırlamıyorum.

Sadece baktı uzun uzun hemde.

Çağan:güzelim. İyiki benimsin.

Dedi boynuma ilerleyip.

Çağan:sadece benim ol.

Boynumu öptü.

Tuana:seninim ki.

Kolarımı boynuna doladım.

Tuana:sadece seninim.

Kendini biraz daha bana bastırdı.

Kalçamı hareket etirip yerime daha çok yerleştim bu yüzden dudaklarında kısık bir inleme yükseldi.

Çağan:hadi sevişelim.

One ters bir bakış attım.

Çağan:seni özledim,seni gerçekten özledim.

Bir eli kalaçamı okşarken diğer eli göğsüme ilerledi.

Tuana:saçmalama!

Kucağından kalkmak istedim ama izin vermedi.

Çağan:oturduysan kalkma.

Altındaki sertlik beni benden alıyordu ama içeride gezinen bir kızım vardı.

Tuana:çağan-

Çağan:biliyorum.  Ama bence kendinin nasıl oluştuğunu bilmeye hakkı var.

Tuana:ebenin amı çağan!

Kucağından sertçe kalktım.

Küçücük çocuğun bunu bilmesine gerek yoktu.

Ofladı.

Kalkıp eftalyaya göz attı.

Güzel kızım yerde uyuyakalmak üzereydi.

Çağan eğildi ve kucağına aldı.

O sıra dudaklarından bir fısıltı çıktı.

Eftalya:ba.

Dedi ama devam edemedi.

Kısık ,ince ,hoş bir sesi vardı.

Çağan:kızım?

Eftalya:ba.

Dedi tekrar.

Elimle dudaklarımı kapatım ne diyeceğini anlamıştım ama çağan fala farkında değildi.

Çağan:ne diyorsun bebeğim?

Eftalya:ba....ba

Dedi ve uyku sesrsemliği ile güldü.

Çağan:ne?

Tuana:çağan o konuşuyor!

Dedim yerimde zıplarken.

Çağan ufak bir afalama yaşamıştı.

Çağan:ne-ne diyor?

Yutkunarak kızına baktı.

Eftalya:baaa...ba.

Dedi tekrar gözlerimden yaşlar süzülüyordu.

Çağan:ne?

Dedi en sonunda.

Eftalya:ba...baaaa.

Dedi tekrar.

Çağan:sen?...konuşuyorsun.

Onunda gözleri dolmuştu.

Çağan:baba diyorsun? Bana baba diyorsjn! Sen konuşuyorsun?

Eftalya bu tepki karşısında biraz korkmuştu.

Çağan:baba diyorsun? Büyüyorsun,bana baba diyorsun.

Gözünden birkaç damla yaş düştü.

Çağan:bir daha de.

Dedi bir umut kızına  bakarken.

Eftalya:ba-ba.

Dedi gülerek.

Çağan:kızım...

Eftalya kafasını çağanın omzuna yaşamıştı.

Çağan:güzelim benim.

Anlını öptü.

Çağan:baban seni çok seviyor.

Eftalyanın gözleri yiyice kapanıyordu çağanın göz yaşları yavaş yavaş akıyordu.

Yeni yeni algılıyordu.

Eftalya:babaa.

Dedi ve gözleri kapandı.

Çağan:minik bebeğim...

Dedi kızına.

Yutkundu.

Kucağındaki kızına bakakaldı.

Bu normal bir şeydi ama bizim için değildi.

O bizim mucizemizdi onun yaptığı hiçbir şey normal değildi.

Onun var olması bile...

O sanki onca acının ödülü gibiydi.

O çölün ortasınsa açan bir çiçketi.

O cehenemin ortasına düşen bir cennet parçasıydı.

O benim kızımdı bizim kızımızdı.

O mucizeydi...bizim mucizemiz.

Derin bir nefes verdi Çağan.

Kucağına uyuyan küçük kıza uzun uzun baktı gözleri dolu dolu.

Tuana:sevgilim?

Elimi omzuna koydum.

Çağan:baba dedi.

Bana baktı ve güldü.

Çağan:O konuştu güzelim bana baba dedi.

Tuana:yani bana baba demesi  garip olurdu.

Anlıma bir öpücük kondurdu.

Çağan:iyiki varsın.

Dedi ve merdivenlerden yukarı  çıktı.

Fazla oyalanmadan bende odama gittim.

Çağan eftalyayı kendi odasına koymuş yatakta uzanıyordu.

Tavana bakıyordu dudaklarında bir gülümseme  vardı.

Eftalya ona baba demişti ilk kelimesi baba olmuştu neden anne değil?

Geldiğimi karnına oturduğum zaman fark etti.

Çağan:güzelim.

Dedi elini belime atıp.

Çağan:hayırdır?

Belimi okşadı.

Tuana:sıkıldım.

Dedim omzumu silkip.

Çağan:eğlendirelim.

Yatığı yerden kalktı hala kucağındaydım ve şimdi dudakları dudaklarımın üzerindeydi.

Kolarım direk olarak boynuna dolandı ve kendimi ona daha fazla bastırdım.

Dudaklarımı daha çok çekiştirdi ağzının içinde inledim.

Eli belimden kalçama giti sanki mümkünmüş gibi beni kendine daha fazla bastırdı.

Dudakları dudaklarımı büyük bir iştahla öperken eli bedenimin her yerinde gezindi.

Sanki vücudumu ezbere biliyor gibiydi.

Elim saçlarını okşsdı,omzunu tişörtünün içine soktuğum elim her yerinde gezindi.

Birden hareketlendi ve sadece birkaç saniye içinde yer değiştirdi şimdi onun altında yatağa uzanmış bir şekilde duruyordum.

Dudakaları boynuma,göğsüme bedenimin her yerinde gezindi.

Bedenimi ezbere biliyor gibi gözü kapalı bir şekilde ilerliyordu.

Kadınlığımda olan eli altında kıvranmama sebep oluyordu.

Bu hissi seviyordum,onu seviyordum,onun bana dokunmasını seviyordum.

Continue Reading

You'll Also Like

380K 12K 51
işten eve dönerken ıssız bir ormanda duyduğu sesin peşine gitti ve bu bulunduğu yer onun hayatının değişim noktasıydı. * * * * * İLK KİTABIM OLDUĞU İ...
110M 4.4M 157
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı...
35.8K 2.7K 29
TEXTİNG ASKER KURGUSU
efulim. By rey

Teen Fiction

1.4K 101 10
ve sen, içimde eskimeyecek en güzel hatırasın.