Selamün aleyküm 👋
Nasılsınız?
Son bölüme gelmiş bulunmaktayız.
Biliyorsunuz ki ben finalleri normal bölüm gibi yazıyorum değişik bir şey olmuyor. Sonra bu nasıl final demeyin kwndiwj.
Kitabı buraya kadar okuduysanız eğer çok teşekkürler ❤️
İnşallah beğenerek okumuşsunuzdur.
Kitapta sevdiğiniz sevmediğiniz şeyler neler oldu?.
Şuraya bir itiraf köşesi yapalım. İtiraf etmek istediğiniz şeyleri yazın.
İlk önce benim itirafım ile başlayalım.
Agâh'ın Asel'e kalp atıp Asel'in ' bu kalp ne be ' dediği sahne aslında benim tepkimdi.
Ben Allah'a emanet ol yazısını otomatik klavyeden direkt yazıyordum sonra kalp de varmış ben onu fark etmemişim ona da basmışım. Sonra bu kalp ne be dedim kendime sonra Asel'e öyle yazdırdım. Kwbdkwnkdn
Öyle oldu yani wibdien.
Sizin de itiraflarınız varsa eğer yazın lütfen.
Instagram hesabından soru cevap yapıcam ordan da istediğiniz şeyleri sorabilirsiniz. İlla beni takip etmenize de gerek yok hesabım herkese açık:)
Instagram hesabım
Yalniiz_karanlik03
Yorumlarda görüşürüz ❤️
....
🍄🍁
" Baba, annem çok güzel demi?" Aybars benim yanıma gelip sarılırken bende ona sarıldım.
" Yerim seni ben!" Aybars'ın boynundan öpüp pantolonunu düzelttim. 3 yaşları bitmişti ve artık güzelce konuşuyorlardı.
" Evet oğlum annen çok güzel. İyiki benim karım demi" Aybars babasına gülüp iyice bana sokuldu.
" İyiki benim annem, senin iyiki karın değil." Agâh göz devirip kucağındaki Hifa'nın saçlarını taramaya devam etti.
" Anne babam saçımı çok güzel yapabilir demi? Hani halam bikeresinde yapmıştı ya. Hah onun gibi güzel olsun. " Agâh Hifa'nın saçlarını yapmaya çalışıyordu. Hifa hanım babasının yapmasını istemişti.
" İstersen ben yapabilirim annecim. " Hifa başını iki yana sallayıp Agâh'a yaslandı.
" Hayır babam yapacak. Sen yapacaksın demi baba. " Agâh kafasını sallayıp " evet kızım ben yapıcam" demiş ve büyük bir ciddiyet ile saçları ortadan ikiye ayırmıştı.
" Anne ben aşağıya inmek istiyorum. Mûaz amcam bana oyuncak alacaktı. Onu istiyorum."
" Ama annecim Mûaz amcan seninle uğraşamaz şuan. O halanın sözü için gereken işleri yapıyor. Biraz sonra beraber ineriz tamam mı?" Aybars dudağını büküp başını salladı.
Berfin'in bugün sözü vardı. Sonunda gönlüne giren birini bulmuştu. Tamda kendine göre biriydi çok tatlılardı.
Bizde odamıza gelmiş ve hazırlanıyorduk.
" Baba annem mi daha çok güzel oldu ben mi daha çok güzel oldum. " Hifa Agâh'ın kucağından yere inip kendi etrafında dönerek ellerini beline koydu.
" Ama bak benim tacım da var" Hifa kafasındaki tacı gösterip tekrar etrafında döndü.
" İkinizde çok güzel oldunuz kızım. İkinizde benim bebeğim siniz" Hifa dudağını büzüp Agâh'a yaklaşıp kafasını eğdi. Yanağından öpüp kulağına bir şeyler söyledi. Agâh gülüp Hifa'yı öptü.
" Bu çocuklar gerçekten insanı korkutuyorlar. 'Baba annemi üzmemek için öyle söylediğini biliyorum' diyor. " Hifa hep böyleydi zaten.
" Hifa baban benim kocam. " Hifa omuz silkip Agâh'ın omzuna yattı.
" O benim babam. "
" Agâh beni çok seviyor "
" Hayır babam beni daha çok seviyor, demi baba? Beni daha çok seviyorsun demi?" Agâh başını sallayıp onayladı.
" Ama Agâh bana çiçek bile alıyor" Hifa kaşlarını çatıp Agâh'a baktı.
" Baba sen anneme çiçek mi alıyorsun?" Dedi. Agâh başını sallayıp Hifa'yı izlemeye başladı.
" Ama neden o zaman bana almıyorsun. Bak benim hiç çiçeğim yok. "
" Sanada Aybars aldı ya kızım. " Bir gün Agâh Aybars'ı şirkete götürmüştü ve dönüşte ikisinin de elinde çiçek vardı. Çok güzellerdi.
" Ama sen anneme almışsın. Neden banada almadın. "
" Annen üzülüyor kızım ondan ona aldım çiçeği. Sen çilek seviyorsun ya, sana da çilek aldım. " Hifa dudağını büzüp biraz düşündükten sonra gülümsedi.
" Evet ben çilek seviyorum. Muz da seviyorum demi. Aybars da kivi seviyor, ama kivi ekşi demi. Bence çok kötü ama ben ona söylemedim üzülmesin diye. Çok akıllıyım demi" Hifa kıkırdarken Agâh gıdığından öptü.
" Oh nasıl güzelsin. Çokta akıllısın. Bu arada Aybars nerde? Sesi çıkmıyor. " Etrafa bakıp aybarsı aradım. Yatak odasında yoktu. Hızla ayağa kalkıp banyoya girdim.
Elinde Agâh'ın tıraş köpüğü yüzünün her tarafına artı üzerine de sürülmüş bir şekildeydi. Diğer elinde de kendi diş fırçası vardı.
" Napıyorsun oğlum?" Aybars bana doğru dönüp gülümsedi.
" Anne bak babam gibi yapıyorum. " Elindeki diş fırçasını yüzündeki köpüklere sürüp ciddiyetle köpükleri temizlemeye başladı.
" Ama oğlum üzerini batırmışsın. " Aybars gülümseyip elindekileri bırakıp yanıma geldi.
" Özür dilerim anne. Ama babam da yapıyor ya o yüzden yaptım. " Aybars'a gülümseyip elini yüzünü temizleyerek banyodan çıkarttım.
Aybars'ın üzerini değiştirip odadan çıktık. Birazdan misafirler gelirdi.
Çocukları salona bırakıp mutfağa geçtim. Berfin ortada heyecanla dolanırken bir kaç arkadaşı onun yanındaydı.
" Ay yenge. Her şey yolunda mı? Bir eksik falan yok değil mi?. Bir aksilik çıkmasın ya" Berfin'e gülümseyip
" Bir aksilik yok her şey yolunda. Hadi bizde salona geçelim" hep beraber salona geçtik. Ev baya kalabalıktı. Amcalar halalar kuzenler derken baya kalabalık olmuştu. Agâh'ın yanına oturup Aybars'ı kucağıma oturtturdum. Hifa da Agâh'ın kucağındaydı.
" Mûaz efendi sen evlenmeyi düşünmüyorsun heralde. " Halanın sorusu ile Mûaz halaya döndü.
" Valla hala düşünüyorum ama kız yok. Bulun birini evleneyim. Ben anneme ta 20 yaşımda dedim bana kız bul diye ama annem beni dinlemedi ki. Bak o zaman bulsaydı şimdiye evlenirdim. Ama işte sakalım yok ki sözüm dinlensin. Acaba sakal mı bıraksam. Yakışır mı acaba. Neyse düşüneyim ben bunu. "
🍁🍄
Misafirler gelmiş kahveler içilmiş yüzükler takılmıştı. Şimdi de mutfakta kızlar ile beraber çayın yanına konulacak şeyleri hazırlıyorduk.
Önümdeki böreği görmem ile beraber midem bulanmış ve bakışlarımı hemen börekten çekmiştim.
Bugün o kadar fazla karışık şey yemiştim ki artık hiç bir şey görmek istemiyordum.
" Yenge şunun tadına bir baksana" Berfin ağzıma börek uzatınca midem bulanmış ve öğürerek mutfaktan çıkmıştım. Hemen alt kattaki lavobiya gidip kendimi klozete zor attım ve kusmaya başladım.
Midemde hiç bir şey kalmayıncaya kadar kusup kendimi yere bıraktım ve arkama yaslandım. Gözlerimden yaşlar gelmişti artık.
" Asel! Noldu?" İçeriye bir anda Agâh'ın girmesi ile göz yaşlarım bir bir akmaya başladı. Neden ağlıyordum bilmiyordum ama ağlamaya başlamıştım.
" Asel, güzelim. Noldu? Bir yerin mi ağrıyor?. " Agâh yanıma oturup beni kendine çekerek sarıldı. Başımın üzerini öpüp sonra beni ayağa kaldırarak elimi yüzümü yıkadı. Ağzımı çalkalayıp göz yaşlarımı sildim.
" Hadi hastaneye gidelim" başımı iki yana salladım.
" Olmaz Berfin'in en güzel günü bugün. Hem bir şeyim yok gayet iyiyim. " Agâh beni inceleyip alnımdan öpüp onayladı.
" Tamam ama kendini iyi hissetmezsen hemen hastaneye gidiyoruz. " Başımla onayladım ve Agâh'tan ayrılıp ileriye bir adım atmam ile gözlerimin kararması bir oldu.
🍄🍁
" İyimisin güzelim?" Agâh elimi tutmuş ve başımda bekliyordu. Etrafıma bakıp nerde olduğumu algılamaya çalıştım. Galiba hastanedeydik. Büyük ihtimalle. Çünkü en son bayılmıştım.
" İyiyim. Su verirmisin " Agâh beni onaylayıp su şişesini açıp içmem için yardım etti.
" Kan aldılar birazdan sonuçlar çıkar. Hatta çıktı galiba"
İçeriye giren doktor ile Agâh ayağa kalktı.
" Evet nasıl hissediyorsunuz? Asel hanım."
" İyiyim teşekkür ederim. " Doktor gülümseyip
" İyi olmanıza sevindim, çünkü karnınızdaki miniğin iyi olmanıza ihtiyacı var. "
🍁🍄
Evet kitap sonu!.
Bitti.
Nasıldı final.
Kitap
En sevdiğiniz sahne??
Sevmediğiniz sahne?.
Allah'a emanet olun kendinize iyi bakın, diğer kitaplarda görüşmek üzere 🍄🍁