Kuş Uçuşu 3. sezon geldiği için bölümü geç yazdım biraz...
yeni eniştemizin adı galiba Araf olacak.. Bu bölüm kendisiyle tanışacağız ama Alança'nın onunla tanışmasına daha var baya..
Erkeğimiz platonik biraz en sevdiğimmmm🤍🤍
Araf ya da Uygar siz seçin Çakır da olabilir..
Alança sonunda bff buldu çok gururlu bi anneyim 🥹🥹
Ben mi? Dağhan mı? (bendemezsenizdaghanıöldürürmüşüm)
Çok konuştum ben yine iyi okumalarrr
🍓
Sınıfa geldiğimde sadece götünde pireler uçuşarak osura osura uyuyan çocuğun yanı boştu.
Yavaş yavaş yanına gittim ve tak diye çantamı masaya koydum.
Sıçrayarak kalktı "Ananı sikeyim!"
"Anama küfür etme." dedim ve oturdum.
"Sen kimsin be?" diye soran çocuğa elimi uzattım.
"Alança Saruhan." elimi tuttu ve sıktı.
"Onur Soykan." Kafasını geri koydu ve gözünü kapattı.
Ama ben sıkılırdım!
Parmağımın ucuyla çocuğu dürttüm "Sen hep uyuyor musun böyle? Çok sıkıcısın.." dedim.
Gözünü açtı ve yüzünü buluşturdu "Abla bir sus anasını satayım da uyuyayım!"
"Ya, ne ablası be?" dedim çirkefçe.
Kafasını iyice kollarının arasına alıp kulaklarını kapattı ve boğuk bir sesle konuştu "Uyurken tiz sesini duymak istemiyorum zilli."
Of, yatsın kış uykusuna ayı!
Can sıkıntısıyla ofladım "Oflama, uyuyamıyorum." diyen çocuğa ters ters baktım.
"Ya bir sus be! Bir şeyden de şikayetçi olma!" dedim uyuz uyuz.
Çocuk kafasını birkaç kez sıraya vurdu ve bana baktı "Uykum kaçtı mutlu musun?" diye sordu.
Gözlerimi kırpıştırdım ve başımı onaylarcasına salladım.
"Madem sıra arkadaşıyız adam akıllı tanışalım o zaman." dedi
...
Onur'la çok derin bir sohbet içindeydik; horsewalk mu daha çekiciydi catwalk mu?
"Horsewalk daha iddialı, dikkat çekici ve daha sert." dedim. Sonuna kadar horsewalk!
Kesinlikle podyuma daha çok yakışıyordu ama Onur bir türlü anlamıyordu!
"Ciciş, catwalk kadınsı bir yürüyüş, sen anlamazsın." diyip burun kıvırmasıyla gözlerimi büyüttüm.
"Sen anlamazsın derken?" dedim tehdit vari bir sesle.
"Dişil enerjin survivor Nagihan'la aynı seviyede." demesiyle sert bir şekilde omzuna vurdum.
"Nagihan bir queen olduğu için iltifat olarak algılıyorum." dedim.
Tam o bir şey diyecekken içeri hoca girdi.
.............
Sonunda öğle arası gelmişti ve Onur'la kantinde dedikodu yapıyorduk..
"Bak bu kız." eliyle sarışın bir kızı gösterdi sonrada parmağını başka bir çocuğa doğrulttu "bu çocuğa nude atmış." demesiyle "Ay bu çocuğa da atmazsın abla!" dedim.
"Dimi dimi!" diyip beni onayladı.
"Bak şu arka masadaki kız bizim masaya bakıyor. Çaktırmadan arkana bak." dediğimde Onur'un 180 derece arkasına dönüp "Hani nerede?" diye bağırmasıyla elimle anlıma vurdum.
"Ananın amında Onur, ananın amında kanka!"dedim ve derin bir nefes aldım.
"İyi ki çaktırmadan bak dedim dimi?" diye söylendim.
🍓
Sonunda eve dönmüştüm. Miran Bey beni almıştı.
İçeri girdiğimizde evin önünde fazladan arabalar vardı.
Ne oluyor bu aşağılık yerde!
"Oğluşum, annesinin inci tanesi!" diye bağıran Aybala yengemle oğullarının geldiğini anladım.
Onlarla tanışmamıştım.
"Alança! Gel benim oğlanlarla tanış!" diye bana seslenip heyecanlı heyecanlı el sallayan yengemin yanına ilerledim.
Birbirlerine tıpa tıp benzeyen çocukları gösterdi "Selim ve Yavuz." Elimi uzattım önce Selim'le sonra da Yavuz'la el ele sıkıştım.
"Vay, benim padişahlar gelmiş! İstanbul'u ikinci kez feth etmeye mi geldiniz lan?" diyip içeri giren Kurtuluş amcam her zamanki gibi esprisine sadece kendi güldü..
"Bu da abileri Fatih." diyip büyük oğlunu da tanıttı yengem. Onunla da el sıkıştım.
Yorgun bir şekilde içeri girdim ve koltukta oturan Karan abimin üstüne yattım. O da kolunu bana sardı.
"Yoruldun mu fıstığım?" diye sordu saçlarımı okşarken.
Başımı salladım ve "Hm hm." dedim.
"Ne yaptın bugün güzel çiçeğim?" dedi başıma minik minik masaj yaparken.
"Gittim geldim abi. Bayram tatilinden çıktık ya alışmışım rahatlığa yoruldum hemen." diyip iyice yayıldım.
🍓
Gördüğüm gönderiyle şokla yataktan düştüm.
Elimdeki telefona tekrar baktım ve 2. kez yazılanları okudum; ÖZDEMİR HOLDİNGİN KARA PARA AKLADIĞI ORTAYA ÇIKTI. HAYDAR ÖZDEMİR VE FERAYE ÖZDEMİR BAŞTA OLMAK ÜZERE 17 KİŞİ GÖZ ALTINA ALINDI.
OĞULLARI BARIŞ ÖZDEMİR'İN, DÜN BİR ARA SOKAKTA BIÇAKLANDIĞI SÖYLENİYOR.
"İlahi adalet!" diye mırıldandım.
Yazardan
Genç adam, bıçağındaki kanı temizledi ve iğrenerek, yerde yatan Barış Özdemir'e baktı.
"İtalya'dan buraya gelmeme sebep olan şey sen misin cidden?" dedi küçümserce, yerde yatan Barış'ın hareketsiz bedenine.
Ayağının ucuyla dürttü Barış'ı. "Nazif, kalk ÖSS'yi kaçırdın!" diyip koca bir kahkaha attı.
"Babam neden seni öldürmemi istedi ki acaba?" diye söylendi ve Barış'ı yolun ortasında bıraktı.
Eli cebinde yürürken gözüne bir şey çarptı. Turuncu ve çok güzel bir şey.
"O ne lan öyle güneş gibi?" dedi kendi kendine.
Karşısında genç bir kız vardı. Belli ki okuldan çıkmıştı, üzerindeki üniforması bile ona o kadar yakışmıştı ki genç adam bir süre gözlerini alamadı.
Sonra dikkatini bir şey çekti; genç kızın boynundaki yüzük.
"Demek Saruhanların kızı.." birkaç saniye daha baktı kıza, aklına kazımak ister gibi.
Eli istemsizce kalbine gitti ve iki kere vurdu "Atma lan bu kadar hızlı!" dedi sinirle.
'Panik atak kesin.' diye geçirdi içinden.
Elini saçlarının arasından geçirip karıştırdı kendine gelmek istercesine.
İki gün sonra İtalya'ya geri dönecekti ama kızı unutabileceğini sanmıyordu..
"Biraz büyü Saruhan, o zaman çıkacağım karşına." diye mırıldandı kıza bakarak.
Ama haberi yoktu, kader ağlarını çoktan örmüştü.
Genç adamın en beklemediği anda, en beklemediği şekilde gelecekti Alança karşısına.
Tesadüf olacaktı çünkü; Aşk, tesadüfleri severdi..
.
.
.
.
.
.
Selammm
Ay geldi gönlümün efendisi!!!
Ne düşünüyorsunuz eniştemiz hakkında???
Ben sevdim valla
Bakalım nasıl karşılaşacaklarrr