⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐ Yıldızları unutmayalımmm
⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐
Yorumlarıdaaaaa
"babii ! Anniyi ikna ettin mi ? " Dedi Hızır olabildiğince sessizce .
"İkna olmak üzere merak etme sen . Hem sen kardeş istiyorsun annen dediğini ikiletmez hallederiz" dedi Alaaddin oda oğlunun kulağına sessizce söylerken.
Gonca, Selma gittikten sonra dalgındı. Bu yüzden yanlarında ki fısır fısır biseyler konuşan oğlu ve sevdasını göremedi. Selma bir şeyi gördüyse gerçek olurdu.
Alaaddin ve Hızır gülerek yer sofrasına oturdular. Goncaysa ne güldü nede yüzünü astı. Dalgın bir şekilde oturdu.
"Hayırlı sabahlar çocuklar" dedi Osman bey.
"Hayırlı sabahlar bey babam " dedi Alaaddin . Goncaysa sadece baş sallamakla yetindi. Balanınsa oğlunun bu kadar mutlu olması gözünden kaçmamıştı. Fakat goncanın gözleriyle denk gelene kadar. Gonca hala kırgın bakıyordu balaya. Araları düzelmeliydi ama nasıl? Bala bunları düşünürken hızır heyecanla konuştu.
"Anniyle baba banaaa kar-" derken Hızır. Gonca hemen ağzına ekmek tıkadı oğlunun. Kimsenin anlamamış olmasını ümit etti.
"Hızır kar görmek istiyorda. Bizde ona söz verdik .Kış gelince göstericez ona kar'ı. Demi annecim ?" Diyerek hızıra döndü. Hızır usulca başını sallerken masadan orhanın sesi duyuldu .
"Sanki başka birşey soyliycektin ha yiğidim ?" Dedi Orhan. Anlamıştı kardeş meslesi olduğunu. "Ama ne istiyorsa yapın Alaaddin . Çocuk çok üzülür " derken yüzündeki ifadeden dalga geçtiği anlaşılıyordu. İma ediyordu .
Gonca usulca yutkunurken . Alaaddin sakal altı gülümsedi.
"Eğer ki yapmazsanız sizi bala neneme şikayet ederim ." Dedi Hızır kendinden emin ses tonuyla.
"Elbette ya yiğidim ben onlara kızarım . Sen gel bana söyle " dedi bala . İçten gülümsemeyle.
"Yinede sen kimseye güvenme annecim . Zaten yapılabilecek birşey olsa yaparız emin ol " dedi gonca. Kırgınlığını belli ederek.
Alaaddinse hala oğlundan arka bulduğu için ikinci çocuk meselesinde ısrarcıydı. Hızır dudağını büzdü.
" Oğlum dudağını büzme öyle gül çünkü emin ol yapılabilecek birşey. En kısa sürede söz " diye oğlunun kulağına fısıldadı Alaaddin.
Gonca bunu duyar duymaz alaaddine ters bakışlar attı.
"Saçmalama " dedi gonca gözleriyle
"Sen öyle baktıkça ben hep saçmalarım" dedi Alaaddin gözleriyle.
Bundan sonra gonca önüne döndü ve yemek boyunca arada hızırın kardeşlikle ilgili öğüt verici ve anne babasını teşvik etmek için elinden ne konuşma geliyorsa yapmasıyla geçti.
*****
"Tek bir şey sorucam sana " dedi Selma . Kendinden emin çıkan ses tonuyla. "Sözlü müsün ? " Dediğinde doğu cevap veremedi gözünü kaçırdı. "Bişey sordum evet yada hayır de bana !" Dedi Selma .
"Evet " dedi sadece doğu.
"İyi " dedi Selma hatun sinirle. Daha fazla kalmiycaktı sarayda . Kalbindede doğu bey.
"Selma hatun dur ! Dur ki açıklıyim kendimi . Göründüğü gibi değildir"
Dedi doğu. Arkadasına bakmadan yürüyen kadının kolundan tutup kendine çevirirken.
"Senin ne yaptığın beni ilgilendirmez doğu bey ! Bırakasın kolumu !" Dedi Selma . Şuan tek istediği yine kaçmaktı.
"Ondan mı böyle sinirlisin ? "
"Sen beni ilgilendirmiyorsan bende seni ilgilendirmem . Bırakasın kolumu son kez söylerim!"
"Şimdi sıra bende gidemezsin bir yere Selma hatun ! Sen sorunu sordun ben cevap verdim . Anlatmak istedim izin vermedin madem sen soruma cevap veresin. Mehmet beye sevdalıyım diye haykırdığın bey kimdir ? " Dedi doğu. Bin bir parçaya bölündü ya ben değilsem diye fakat yinede sordu. Selma hatunun sevdasından emin olursa her şeyi açıkliyacaktı. Ben vazifedeyken anam öyle söz vermiş benim haberim yok ben sadece seni istiyorum diycekti.
Beklediği olmadı. Her an her şey istediğimiz gibi gitmezdi. doğu içinde öyle olmuştu.
"Ben senden tek birşey istedim evet yada hayır. Sende cevabını verdin. Beni sorgulayamazsın sen ! Kimseyi kimsenin sevdası ilgilendirmez. Benimde " dedi sustu Selma . Düşündü. Ben daha kaç kere daha bu duruma düşücem diye. Cevap bulamadı."Benimde sevdam kimseyi ilgilendirmez." Diyip kolunu çekti selma. Arkasına bakmadan yürütecekti ki son kez arkadasını döndü.
"Sevda dediğin duyguyu gözle göremezsin.
Öyle haldir ki yaşanır elle tutamazsın ,
Aşk dediğin lokma değil ki yutulsun.
Aşkla yandıkça can o zaman sende anlarsın " dedi Selma. Güçlükle .
Bakmadı arkadasına . Kahvaltıya goncanın yanına gidicekti. Gitmedi. Onun için hazırlatılan odaya gitti . Sadece defolup gitmek için eşyalarını topladı.
Bir yandan hem ağlayıp bir yandan da hem kendine saydırmayı unutmuyordu.
"Anlamıyorum ki seni ! Ya bir insan bir kere aynı bataklığa düşer! BİR KERE !" Yenisi eklenen göz yaşlarını sildi. "Sevilmiyeceğini bile bile hala sevilmeyi bekledin . Sevdin ne oldu sanki ? Al sana sevgi ! Al sana sevda ! " Kendine kızıyordu. Bu kadar salak olmasına.
Mehmet beyin "Az bile yapmışım size ! Bilseydim senin gönlüne biri yerleşmeden öldürürdüm ! Diğer dünyada bile iki elim yakanda ! O beğenmediğin sevdam senin ecelin olacak ! " Dediği sözler yankılandı.
"Keşke öldürseydin Mehmet bey . " Dedi Selma. Burukça gülümsedi kendisinin bu haline.
Ölmemişti fakat ölmekten beter olmuştu hayatı boyunca.
****
Sofradan kalktılar fakat Alaaddinin bu ikinci çocuk mevzusunu abartacağını biliyordu . Hem daha barışmamıslardı. "AYNEN GONCA. BARIŞMIYORSUN AMA ADAMI ÖPÜYORSUN . HA BİDE ÖPERKEN RESMEN ERİYORSUN ! PÜÜ" dedi iç sesi goncaya. Haklıydı . Sustu gonca çünkü eğer ki özlemişse öperdi sonuçta öyle böyle eriydi . Kimseye hesap vermek zorunda değildi iç sesine dahi. "Bari bunu duymasaydım . VİCDANSIZ .Biz seninle bu yola baş koymadık mı ?" Diyen iç sesini yanıtsız bıraktı gonca.
Yanında hala sırıtan alaaddine döndü.
"Sizin hızırla taliminiz vardı. Olmazsa siz talim yapın ben sonra selma hatuna bakıp gelirim. " Diyip oğlunu öptü gonca.
Alaaddin abuk subuk hareketlerini görünce. "Bişey mi oldu Alaaddin? " Dedi gonca.
"Oğlunu öpünce hoş bize gelince boş ha hileci hatun ?" Dedi Alaaddin onu öpmediğine trip atarak.
"Hadi medreseli hadi "dedi gonca. Alaaddinin koluna vurup gülerken. Gonca gülüyorsa Alaaddin dünden gülerdi . Anne babasını mutlu gören Hızırsa daha çok gülerdi.
Gülerek yanlarından ayrıldı gonca. Yüzündeki gülüş solmadan selmanın odasının önüne geldi. Kapıyı çaldı ses gelmedi . Tekrar çaldı . Yine ses yoktu.
İçeri girdiğinde yerde oturup ağlayan selmayı beklemiyordu.
"Noldu Selma ?" Dedi gonca güçlükle. Arkadaşının yüzünü avuçlarının arasına aldı.
"Gitmek istiyorum " dedi Selma .
"Neden ? " Dedi gonca gözleri dolarken.
"İyi gelmedi bana burası . "Dedi selma hala sessizce ağlarken. Fakat sesine yansıyordu.
"Rüyan yine mi gerçek çıktı?" Diye sordu gonca. Hep bir rüya görünce ağlardı çünkü o rüyası hep kötü ve gerçek olurdu . Selmaysa gerçek olucağını bildiği için ağlardı.
"Kabusum gerçek çıktı gonca. Ben rüya görmedim hiç unutma" dedi bu sefer hıçkırarak ağladı Selma .
Kapıyı kapatmamıştı gonca girerken . Kapının kenarında onları dinleyen doğudanda bir haberlerdi.
"Bugün gitme bu halde gidemezsin ."
"Gitmek zorundayım gonca . "
"Odadan çıkmazsın. Yemekleri odana yollatırım hem belki fikrin değisi-"
"Değismez . " Dedi keskin bir dille Selma .
Selma ikna olmuştu yarın gitmeye. Yalnız kalmak istediğini söylemişti goncaya. Goncaysa ona en iyi gelecek şeyin yalnız kalmak olduğunu biliyordu. Çıktı odadan çıkar çıkmaz yere çömelimiş doğu beyi beklemiyordu.
Doğunun beyninde tek bir söz yankılanıyordu"kabusum gerçek çıktı gonca. Ben hiç rüya görmedim unutma . " Yuzbinlerce kes yankılandı. Bu söylediğinin doğru olmasının altında ezilmek istedi.
Kapıyı kapattı gonca sonraysa doğu beye döndü.
"Doğu bey ?" Dedi .
"Gerçekten hiç rüya görmedi mi? Hep mi ? Hep mi kabus gördü?" Zor konuştuğu belliydi doğunun.
Gonca sadece başını sallamakla yetindi. "Onun kabusları genelde gerçek olur . Yani kabusunda ne gördüyse aynısını hayatında da yaşar " dedi gonca. Gözünden bir yaş akarken.
"Bugün ne kabusu gördü bilmiyorum ama sizinle ilgili olduğu kesin doğu bey . Yine yanılmamış kabusları. Üzmeyin onu o yeterince üzülmüş birisi zaten." Dedi gonca göz yaşlarını silip doğu beyin yanından ayrılırken.
****
Söz verdiği gibi bahçeye çıktı gonca. Mutluluk maskesini takarak.
Hızır ve Alaaddin talim yapıyordu.
"Bu sefer asla kaybetmicem babi! O kardeşi bana yapıcaksın kazanırsam ! " Dedi Hızır.
Duyduklarıyla öylece kaldı gonca. Ne yani sırf 2. çocuk icin talim mı yapıyorlardı. Ha bide Alaaddin bilerek yeniliyordu.
Hızır babasının boynuna tahta kılıcı dayayınca alaaddinde hızırda sevinç çığlığı attı. İkiside istediğini elde etmişti.
"KAZANDIM!!" Dedi Hızır
"ÇOK ŞÜKÜR KAZANDINN" dedi Alaaddin.
"Yok artık " dedi gonca onların aksine.
"Babam söz verdi annii ! Artık kardeşim olucakk!"
Gonca yavaşça oğlunun ağzını kapattı.
"Öyle her yerde söylenmez annecim . Yeter artık bu konu kapansın lütfen."
O sırada ayağa kalktı Alaaddin. "Şimdi niye kızardın ki gonca? Neyden utandın ? Çocuk mevzusunu dan mı?" Derken gülüyordu.
Gonca oğlunun ağzına kapanan ellerini çekti ve kendi yüzünü avuçladı.
"Boşuna yüzünü ellemeyesin. Bir ben anlarım neyden kızardığını merak etme nazlı hatun " dedi Alaaddin bir yandan oğlunu kucağına alıp bır yandanda goncanın elinin tutmuştu.
"Hızırın yeni odasını gezecez daha annesi hadii. "Dedi Alaaddin heyecanla.
"Evetttt!" Diye bağırdı Hızır .
"Hadi Hızır heyecanlıda sen niye bu kadar heyecanlısın Alaaddin ?" Diye sormadan edemedi gonca.
Alaaddin cevap vermedi sadece güldü. Goncanın elini sıkı sıkı tuttu . Hızırıda kucağına iyice yerleştirdi ve hızırın odasına doğru yürüdüler.
Kpıya vardıklarında oğluna döndü Alaaddin "evet heyecanlı mısın bakalımm" dedi.
"Çoyk uykum vay babi " dedi gözlerini ovuştururken. " Amaa biraz oyun oynayıj demii ? " Dedi heyecanla karışık esnemesiyle.
"Onun yerine sana hikaye anlatsam şiir okusam olmaz mı ?"
"Olurrr !" Demesiyle içeri girmişlerdi artık.
Yavaşça yatağına kattı hızırı Alaaddin. Sonraysa ikiside oğlunun iki yanına oturarak üstünü örttüler.
"Hadi babii anlatsanaa " dedi hızır heycanla.
"Başlıyorum o zaman. Bir bey kızı varmış zamanında saçları uzun siyah, gözleri toprak, teni ay gibi parlayan bir bey kızıymış. Gören herkes imrenirmiş güzelliğine. Sanki ona ne kadar imrenirlerse ona daha da güzellik geliyormuş. Bir gün atası bir vazife vermiş bey kızına . Giymiş mavi kaftanını atasının dediği yere gitmiş. Tam kapıdan giricekken bir bey oğluyla karşılaşmış."
Derken sözünü kesti Hızır. "İsimleri neymiş babi?"
"Kızın adı gül'müş ,dikensiz . Sevdiklerine kırmızı sevmediklerine kapanırmış ,solarmış. Bey oğlunun adıysa gülle tanıştıktan sonra değişmiş adı can olmuş. Gül'e can suyunu verebilmek için can suyu olmuş. Ne kadar başarmış meçhul ama ne kadar sevmeyen insan varsa onların yerine dahi sevmiş gülü. Kapıdan girer girmez sevdalanmıştı can aynı zamanda gülde . Sonra can güle dayanamıyor diyor "ben sana sevdalandım" gül birşey diyemiyor . Seviyor sesini çıkaramıyor. Korkuyor. Can vazgeçmiyor. Can vazgeçmedikçe gül daha da tutuluyor bu can suyuna. Bir gün gülde diyor "bana hep korkusuz derlerlerdi seni tanımadan önce. Şimdi o kadar korkuyorum ki seni kaybetmekten . Ben sana sevdalandım medreseli " diyor. Can bunu duyar duymaz sevinçten dört köşe oluyor. Hemen evlilik hazırlıklarına başlıyorlar. Önlerine ne engeller çıkıyor ama ne engeller . Hepsini tek tek aşıyorlar . Evleniyorlar. Önlerine daha büyük engeller çıkıyor. Aşıyorlar çoğunu fakat öyle bir engel çıkıyor ki gülü can suyundan , canıysa can olmak istediği Gül'den ayırıyor . Uzak kalıyorlar birbirlerine . Fakat sevdanın önüne kimse geçemez oğul. Günlerden bir gün vazife veriliyor can'a gittiğinde yaralı görüyor gülünü . Gülün yapraklarını acımadan kopartmışlar . Can kendinden utanıyor boşuna can suyu oldum , koruyamadım diye . Gül iyileşiyor. İyileştiğinde bir bakıyor can , gülün yanında birde tomurcuğu var . Çocukları olmuş. O tomurcuk onları geri bağlamış. Bir daha ayrılmıyorlar . Gül'ün canını yakmaya çalışanın canını can yakıyor sadece gül'e ve tomurcuğuna can suyu oluyor ."
Diye anlattı Alaaddin. Kendisiyle goncasını anlattı. Üstü kapalı.
Gonca anladı. Hikayenin başından beri gözleri doldu dolu dinledi . Sonunu duyunca yüzündeki gülümsemeyede engel olamadı. Hızırsa coktan uyumuştu.
Gonca mutluluktan ağlamak istedi ama durdu . Ağlarsa Alaaddin kendisini suçlar bir daha anlatmazdı.
"Haydi Alaaddin . Hızır uyudu zaten şiiri yarın okursun . " Dedi gonca. İyi gelmişti bu hikâye ona .
"Daha bitmedi ama " dedi Alaaddin . Gonca anlamsızca bakarken devam etti. " Sonrasında mutlu mesut yaşıyorlar. Geriyeyse yanlarında bir sürü tomurcuk , gül ve can kalıyor" dedi Alaaddin . Hikayede bile çocuğa bağlamıştı olayı.
Gonca bıkkınlıkla konuştu. "Hayde Alaaddin hayde" derken bir yandan da kalkıyordu yataktan . Bu adamın aklına ikinci çocuğu sokan oğluna içten içe kızdı. Bir yanda da bu fikir hoşuna gitti .
Alaaddinde yataktan kalkınca odalarına yol aldılar.
Odalarına gelince gonca üzerini değiştirdi ilk . Tabi alaaddine arkasını dönmesini söyleyerek.
"Hayde arkanı dönesin "
Anlamsızca baktı Alaaddin . Ne yani gerçekten arkasını mı dönecekti?
"Hayde derim dön arkanı" dedi ısrarla gonca.
"Sanki görmediğimiz şey " diye homurdandı Alaaddin.
"Bundan sonra zor göreceğin kesin . Dön"
Güldü Alaaddin . Hiçte zor değildi.
"Tamam dönebilirsin " dedi gonca.
Üzerine bebek mavisi geceliğini giyerek. Bu sefer ne kapalı nede çok açık birşey seçmişti. Normal bir gecelikti. Fakat Alaaddinin gözünde ay gibi parlıyordu her zaman ki gibi gonca. Gözleri parladı alaaddinin . Bu hatunu ne yapmıştıda hak etmişti? Diye düşünmeden edemedi.
Goncaysa siyah uzun saçlarını düzelterek yatağa geçti direk . Alaaddinin bakışlarından dolayı utanmıştı. Resmen bakışlarından dolayı üşümüştü. Üzerine kadar çekti yorganı. Kalbinin atışını dizginlemeye çalıştı fakat nafile .
"Ne bakarsın öyle medreseli?"
Bişey diyemedi Alaaddin. Dili lal olmuştu resmen . Öylece baktı hatununa.
"Alaaddin ! " Diye sinirle konuştu gonca. "Git üstünü değiş. Hayde iyi geceler. " diyede eklemeyi unutmadı.
Alaaddin goncadan gözlerini çekerek hızlıca üzerine değişti. O gonca gibi arkanı dön falan demedi ama goncada dönüp bakmadı zaten.
Alaaddin tam goncanın yanına yatıcakken
"Naparsın ?" Diye ciddi bir şekilde sordu gonca.
"Uyumak için yatağa geçerim." Diye haklı bir şekilde cevapladı Alaaddin. Atladığı bir şey vardı ,goncayla yatabileceğini düşüncesi neden di ? Gonca izin vermezdi . Yada az naz yapardı.
"Geç şurda yat o zaman" diyerek pencere kenarındaki sediri gösterdi.
Alaaddin bıkkınlıkla ofladı. "Belim ağrıyor" diye ekledi.
"Napalım medreseli ? Gidip yanında yatabileceğin hatun aldaydın o zaman." Öfkeyle konuştu sonra sırtını döndü.
Alaaddin hemen yatağın diğer tarafına yerleşip goncanın beline kollarını sardı. Saçlarına öpücük konduruken konuştu.
"Sevda dediğin aynalardan kıskanılamalı
Gül teninde papatya kokulu olmalı
Bir tebessümüne bin can verilmeli
Gece kollarında uyumalı
Güne sıcağında ayılmalı
Bir sevda olmalı
Bir sevdaya yaşamalı" diye fısıldadı Alaaddin goncanın kulağına.
Gülümsedi gonca. Alaaddine bedenini çevirdi. Yüzünü okşadı. Ezbere bildiği yüzde elini bilmiyormuş gibi tekrar gezdirdi. Alaaddin goncanın saçıyla oynadı.
"Bırakmicaksın değil mi beni ? " Diye sordu gonca içine düşen kuşkuyla.
"Bundan sonra bizi ölüm dahi ayıramaz . Farzet ki öldüm. Yüreğimde seninle gömülürüm. Aklımda seninle gömülürüm. Seninle olurum yine . "
Baktı gonca, gerçekten seviliyordu . Hiç sevilmediği kadar seviliyordu. Alaaddinin yüzünden çekti ellerini kafasını alaaddinin koynuna kattı. Uzunca bir süre sadece birbirlerinin kokusunu çektiler.
Sarıp sarmaladılar birbirlerini .
"Gonca"
"Hıı" dedi gonca her zaman ki gibi.
Bu karşılığına güldü Alaaddin . Sonra kendisini toparladı ve devam etti .
"Kabusların ne zamandan beri var ?"
Kalbi tekledi goncanın. Sustu.
"Benim yüzümden değil mi ?" Diye sordu Alaaddin sesi titrerken.
"Senin yüzünden değil" dedi gonca. Eskiden alaaddinide kabuslarında çok görüyordu fakat bitmişti. Şimdi full ailesini görüyordu.
Alaaddin sustu . Konuşamadı.
"Ağabeyimi naptınız?" Diye sormak istesede sormadı gonca onun yerine "hızırla yarın konuşalım herkesin içinde konuşmasın öyle. Sende arka çıkma o ne olduğunu bilmiyor "
"Üzülmesin çocuk çok istiyor " dedi Alaaddin sanki kendisi istemiyor gibi.
"Tek hızır mı üzülüyor acaba bu duruma. sen daha çok üzülüyor gibisin ?" Diye başını alaaddinin koynundan kaldırıp söyledi gonca.
iyice belinden tuttu Goncayı Alaaddin. "Güzel olurdu şöyle bir sürü çocuk. Koşuyorlar etrafta anne baba diye . Ha belki onlarda anne baba diyemez Hızır gibi anni babi der " diye hızırı taklit etti.
Güldü gonca. "Ha yani iki çocukta değil bir sürü çocuk?"
"Yani şöyle bı 8 tane güzel olabilirdi "
Yutkunamadı gonca. 8 çocuk neydi ?
"Çok hayal kuruyorsun Alaaddin . İmkansız. " Dedi net bir dille.
"Görücez bakalım kim daha çok hayal kuruyor nazlı hatun"
"Görücez " dercesine baktı gonca. Sonraysa tekrar alaaddinin koynuna kattı başını. Elleriyle iyice sarıldı şehzadeye. Alaaddinse bir yandan goncanın beline sarılıp bir yandan da saçıyla oynuyordu .
Sarıldılar birbilerine . Gonca uyudu . Alaaddinse son kez duymayacağını bile bile konuştu.
"İyi geceler benim sevdam "
Goncaysa duymuş gibi gülümsedi. Son kez goncanın yanağını öpüp uyudu şehzade.
****
Sabaha kadar birbilerine sarılarak yatan Alaaddin ve goncanın şimdi yüzlerine güneş vuruyordu ve bu güneş öyle bır rahatsız ediyordu ki Goncayı.
Alaaddin uyanmıştı. Goncanın güneşten rahatsız olduğunu gördüğü için. Eliyle güneşin geldiği yeri kapatmaya çalıştı Alaaddin. Goncanın hareketliliği kesildi . İse yaramıştı. Kaç saat öyle kaldı alaaddinin eli bilinmez ama karşısında en güzel manzarası vardı.
Yavaşça kalktı gonca. Kalkar kalkmaz havada olan eli görünce şaşırdı gonca. Kafasını alaaddine çevirdi.
Bir an "Yoksa bana vurucak mı ilk defa ?" Diye geçirdi.
"Hiç bakma bana öyle. Güneş rahatsız ediyordu uyanma diye elimle kapatmak zorunda kaldım. Yanından kalkarsam uyanırdın o yüzden " dedi Alaaddin.
Gonca bu kadar düşünceli olmasına gülümsedi.
"Teşekkür ederim " diyip alaaddinin dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı. Fakat bu alaaddinin erimesine ve kalbinin durmasına yetti.
Alaaddin yerinde put gibi duruken. Gonca kalktı yataktan önce üzerine değişti sonraysa gidiceği belli olan yeten gidicekti. Selma hatunun yanına.
Tam kapıyı açıp çıkıyordu ki alaaddinin sesini duydu.
"Vicdansız hatun"
"Hem öpüyorsun hemde önümde giyiniyorsun " dedi Alaaddin . O zamana kadar önünde giyindiğinden haberi yoktu goncanın. Arkasını dönmüştür diye düşünmüştü.
"Sen arkanı dönmedin mi!" Diye sinirle sordu gonca.
Alaaddin pis bir şekile gülümserken . "Arkanı dön demedin ki " dedi sanki küçük bir çocuk gibi.
Gonca "seninle sonra görüşücez" bakışı attı.
Alaaddinse "nolur görüşelim" bakışı attı.
Gonca bunun hesabını sonra soracaktı. Zaten utanmıştı. Kesin yüzü kıpkırmızı olmuştu. Odadan çıkıp yürüdü gonca. Kapının önünde doğu bey yoktu. Belli ki gitmişti.
Kapıyı tıklattı gonca. Ses gelmedi. Tekrar tıklattı. Yine ses yoktu.
"Selma gelicem bak . Hala uyuyor olmazsın " diye sordu gonca. Yine ses gelmeyince korkuyla odayı açtı gonca.
Odada kimse yoktu .
"Hayır benimle vedalaşmadan gitmiş olamazsın !" Dedi sinirle .
Dolabı açtı gonca. Kıyafetleri hala duruyordu. Bu işte bir terslik olduğunu düşünürken yatağın üzerindeki notu farketti.
"Ben benim olanı aldım " yazıyordu. Kağıdın bir köşesindeyse kan vardı.
Bu yazı....
"SELMA!!" Diye feryat etti gonca. Bütün saray sarsılırken goncanın içinde birşeyler öldü.
Evettt bölüm sonuna geldikkk
Beğendiniz miiii ?
Alaaddin ve hızırın 2. Çocuk aşkı pekii ?
Gonca öpmeye alıştı sanki ha ?
Selma hatunu kim kaçırdı sizce ?
Yanlışım varsa affolaa okumadan atıyorumm🎀💝
Hepinizi seviyorumm yeni bölümü gelene kadar görüşürüzz