EPISDODE 35: GRIM MISTRESS (Naz vs Emir)
Kapak: Naz
=Noğoldu be? Gel buraya kaçmak yok koklicaksın!
-Ya bu ne a*ınakoyim bu ne? Ya gebercem ben... Hiç mi yıkamazsın ayağını bu nasıl koku yaa?
=O kadar mı kötü ya?
Naz sağ ayağını ellerinin arasına alıp burnunu ayağına dayıyor. Benim gibi o da tiksindi kokudan. Bana bakarak gülüyor.
=Cidden kötü kokuyomuş... O zaman kap bi leğen sabun gel hemen yıka güzelce.
-Emredersin amk!
=Hadi köle hade! Kölemsin artık bırakmam seni.
Naz'ın ayaklarını yıkarken Naz videoumu çekiyor. Ne kadar çekme desemde dinletemedim. Yıkama işlemi bittikten sonra Naz ayak suyunu içmemi emrediyor.
-Naz bak cidden yeter bu kadar. Sil her şeyi bırak beni! Ulan istemiyorum ayak mayak yeter bıktım hepinizden be! Ben dünyaya kızlara kölelik yapmaya mı geldim ulan a*ınakoyim he? Bırakıyo musun bırakmıyo musun çabuk cevap ver!
Naz şaşkın çünkü ben sinirden ağlayarak bağıra bağıra söyledim bunları... Onun yüzünde sadece şaşkınlıkla birlikte aşağılayıcı bir sırıtma var. Bir eziğe bakar gibi bakıyor bana.
=Sen kölesin be! Senin gibileri çok iyi tanırım ben, bi'daha bana sesini yükseltme ve iç hemen ayak suyumu!
Su dolu leğeni aniden Naz'ın üstüne boca ediyorum. Naz oturduğu yerden ayağa kalkıp saçlarını gözünün önünden çektikten sonra sırılsıklam halde yanıma gelmeye çalışıyor.
=Bittin sen oğlum!.. Hayatını karartıcam senin... Çabuk gel buraya!
-S*ktir lan ordan kaşara bak!
Sanırım vs atmak zorundayım. Naz sinirli bakışlarıyla ve ıpıslak olmuş haliyle Van Gölü Canavarı gibi üstüme üstüme gelirken ben de göz ucuyla elime geçirebileceğim bir silah arıyorum. Masanın kenarında duran büyük bir defteri elime alıyorum.
-Gel amk! Gel de ikiye böleyim seni!
Naz tam karşımda duruyor. Elimdeki defterle hızlıca eğilerek Naz'ın karnına sert bir yumruk geçiriyorum. Fazla ani hareket yapamam çünkü t*şaklarım lambır lumbur sallanmakta...
Naz'ın acı içinde karnını tutmasını beklerken suratıma yediğim tükürüğün akabinde Naz'ın dibimde bitmesiyle neye uğradığımı şaşırıp yüzüme peşisıra gelen tokatlardan kaçmak için suratımı sağa sola çeviriyorum.
=Noldu lan böcek! Konuşsana hadi!
-Ağağğaağğhhh... Bıraaağğkk...
Naz'ın suratına tükürüp onu kendimden uzaklaştırdıktan sonra birkaç adım daha geriye giderek üstümdeki tokat sersemliğini atmaya çalışıyorum. Kız bizi tokat manyağı yaptı amk... Naz hiçte kolay lokma değilmiş.
=Salağa bak t*şakları sallanıyo eziğin! Ahahahahahhh!
-Hehehe mala bak ıslanmış!
Ne yaptım ben amk... Diyecek laf bulamayınca böyle bir şey saçmaladım. Naz ciddiye alıp cevap bile vermedi. Hızlı adımlarla bana doğru geliyor.
=Pes etmenin tam zamanı ezik! Hadi yat ayaklarımın altına!
Geri giderken yerdeki leğene takılıp yere yapışıyorum. Naz tam üstümde durup bana bakarak güldükten sonra ıslak ayaklarını suratımın üstüne koyuyor ve karnıma oturuyor. Pipimin çıldırmasına engel olamıyorum.
-Iğığığğğğ... Lan...
Islak ayak tabanlarıyla suratımı tokatlarken g*tünü de tam pipimin üstüne getirerek pipimi g*tünün altında eziyor.
=Zavallısın sen zavallı! Hala direnmeye çalışıyosun... Sal artık bence... Kendini bu tabanlara bırak...
Ayaklarını tutup yüzümden çekmeye çalışırken Naz kahkaha atarak beni izliyor. Bir süre sonra Naz'ın kıyafetlerini karnıma bırakmasından soyunduğunu anlıyorum. Islak kıyafetlerini toplayıp odanın bir kenarına fırlatıyor. Suratımdaki ayaklardan hiçbir şey göremiyorum. Sadece ses var görüntü sıfır.
=Özür diliyo musun bakalım? Yoksa devam ediyim mi?
Naz cevabımı duymak için ayaklarını suratımdan çekiyor. Kısa bir soluklanmanın ardından Naz'a doğru tükürüyorum.
İçinde bulunduğum durumdan zevk alsamda artık mantıklı düşünmeliyim. Bu anlık zevkler sonraki zamanlarda büyük pişmanlıklara neden olacak. Aklımda Zehra'dan başkası yok benim. Zehra bana ilk şantajı yaptığında çok kızmıştım, onu tanıdıkça sevmeye başladım, sevgim zamanla bağımlılığa dönüştü. Onun her şeyine bağımlı olmuştum. Şimdi bir anda ondan koptum ve bu serseri kızın eline düştüm. Bunları yaşayacağımı bilsem o gün Zehra'yı terk etmezdim...
Tükürüğüm Naz'a ulaşmadan kaybolup gidiyor. Naz ayaklarını tekrar suratıma koyarak elleriyle de meme ucumu cimciklemeye başlıyor. Ayak tabanının altındayken çığlıkta atamıyorum.
-Ğğğğğğğğğğğğ...
=Sana özür dile dedim uzattıkça uzattın. Son kez sorucam.
Tabanlarını çekiyor, nefeslendikten sonra utanç içinde özür diliyorum. Daha fazla direnemeyeceğim...
-Özür dilerim.
=Duyamadım, daha sesli!
-Özür dilerim Naz!
=Anlamıyorum böcek daha sesli!
-Ğığaaah! ÖZÜR DİLERİM NAAAAZ!
=Aferin böceğime... Şimdi tabanlarımı öperek sahibine teşekkürünü sunabilirsin.
Üstünde sadece iç çamaşırları kalmış olayın şokundan yeni fark edebildim. Dövmeli tabanlarını öperken teşekkür ediyorum Naz'a.
-Teşekkür ederim.
=Ahahahahh... Bundan sonra senin adın Böcek! Anlaşıldı mı?
-Evet... Benim adım Böcek... Teşekkür ederim...
Naz'ın dövmeli ıslak ayak tabanlarına üçüncü öpücüğü kondurduğum esnada b*şalıyorum. Naz elbette aşağılayıcı kahkahasıyla tepki veriyor. Hayatımda bu andan daha fazla rezil hissettiğimi hatırlamıyorum. Önceki tüm rezilliklerim bunun yanında hiçbir şey...
Artık tamamen Naz'a ait bir ayak kölesi oldum. Kaçma veya onu alt etme şansım kalmadı. Son yaşananlardan sonra Naz'ın gözünde iyice ezik oldum. Benden asla korkmuyor ve beni hiçbir zaman ciddiye almayacak. Bu dağınık ve bakımsız evin tüm yükü artık benim omuzlarımda...
Ertesi Gün
Dün aldığım aşağılayıcı mağlubiyetin sonucunda Naz beni evinin kölesi yaptı ve tüm işleri bana yükledi. Kendisi marketteki işine gitti ve bana birkaç gün sonra işini bırakacağını söyledi.
15.22
Sabah kalktığımdan beri b*k püsür içinde olan bu evi temizlemekle meşgulüm. Dün vs attığımız oturma odası, bir aydır yıkanmamış banyo ve tuvalet, bulaşıkların içinde bakteri türemiş mutfak ve bu üç odaya kıyasla biraz daha az kirli bulduğum Naz'ın odası... Hepsini temizledim. Ulan ben ailemle yaşarken anneme bu kadar yardım etmemiştim amk...
Biraz dinlenmek amacıyla kanepeye uzanıp telefonumu aldım. Naz her şeyi sıfırladığı için tüm sosyal medya uygulamalarını kurmak epey zaman aldı ve internet paketimin de ırzına geçti. Hesabıma giriş yaptığımda Zehra'ya ulaşabileceğimi düşünmenin sevinciyle dm kutuma girdim. Aylar önce ilk mesajlarımızı okurken hesabın ismini görünce şoka uğradım. Hesabın ismi Instagram Kullanıcı olmuştu... Zeho beni engellememiştir mutlaka hesabı kapanmıştır diye düşünüp moralimi yüksek tutmaya çabaladım.
Ağlaya ağlaya eski mesajları okuyorum. Zehra'ya olan özlemim iyice artıyor. Mesajları okurken pipimde kalkıyor elbette...
+Diz çök. Ellerini havaya kaldır pati gibi yap. Dilini dışarı çıkar ve gözlerini yukarı dik.
-1 yeni fotoğraf >
+Bu ne arsız it?
-Ne oldu efendim dediğiniz gibi işte.
+Önündeki niye coştu öyle bana sormadan?
+Hoşuna mı gitti azgın p*ç köpek?
-Soyununca oluyor efendim her zaman yani.
+Dokunursan fena yaparım seni. Ezik bağımlı köle istemiyorum ben.
-Emredersiniz Zehra Hanım.
+Şimdi o arsızı indir küçücük yap öyle çek fotoyu haddini aşma 1 hakkın var.
Aaahh ahh... Ben böyle hayatın a*ınakoyayım... Nerden nereye derken Naz'ın aramasıyla içinde bulunduğum hayal dünyasından uyanıp gerçekliğe geri dönüyorum.
-Alo! Efendim?
=Ne yaptın temiz mi ev?
-Temizledim.
=Göster bakim foto at.
Odaların resmini çekip wp'den Naz'a gönderiyorum.
=Aferin lan sana... Senden iyi ev hanımı olurmuş böcek!
-Sen çalışmıyo musun?
=Dışarı çıktım birazdan devam edicem.
-Benim haftalığı da istesene müdürden versin.
=Sen niye gelmiyon? Ahahaha doğru tabii sen ayak yalayan bi eziktin di'mi herkeste görmüştü o anları doğru.
-Komiksin baya.
=Müdürle konuşucam alabilirsem haber veririm sana.
-İyi kapatıyom.
=Akşama yemeğimi hazır isterim yoksa tabanlarımı koklarsın yine. Kokusunu özlemişsindir.
-Ne yemeği istersin?
Naz'ın tabanlarının o iğrenç kokusuna tekrar maruz kalmamak için her şeyi yaparım. Benim gibi bir ayak bağımlısını bile fetişten soğutan inanılmaz bir kokuya sahip Naz'ın ayakları...
=Ne biliyim ben yap bi'şeyler ama o köylü ananın yaptığı yemekler gibi olmasın.
Telefonu kapatıyor. Kapatmasa sülalesine sağlam küfür edecektim kaşarın... Kimse benim anama laf edemez... Kimse!
Sinirimi yatıştırdıktan sonra yemek yapmak üzere mutfağa giriş yapıyorum.
1.Sezonun sonuna geldiniz. Hikaye Şantaj Kölesi 2.sezon olarak yeni bir kitapta devam etmektedir. Profilimden kitaba ulaşabilirsiniz.