Gay bar/hyunlix ☆

By minsphoriq

1.1K 148 2.4K

"O içkiyi almadan şurdan şuraya gitmicem! İnat değil mi?!" "Dikkat et de o inadın başına iş açmasın." ★Açık... More

1☆
2★
4★
5☆
6★
7☆
8★
9☆
10★ (m)
11☆
12★ (m)
13☆
14★
15☆
16★ (M)
17☆
18★

3☆

92 7 160
By minsphoriq

Bu bölüm biraz aksiyonlu olabilir ayayay

Medya'da ki fic'i okur musunuz?



Pencereden sızan ışıkla yeni bir güne başlamıştı felix. Günlük işlerini halletmiş, bavuluyla birlikte aşağı inmişti. Aşağı iner inmez telefonu çalmaya başladı. Arayan tabiki Hyunjindi.

"15 dakikaya ordayım, hazır ol."

"Sanada günaydın." Dedi tripli bir ses tonu ile.

"Günaydın dememi mi isterdin?"

"Kibarsan evet?"

"Hmm peki. Günaydın Felix'im."

"Neden geliyorsun?"

"Seni almak için."

"Tamam işte neden?"

"Uff, çık hadi."

"Kapatırsan çıkıcam."

"Görüşürüz canım."

Diyip kapatmıştı. Çok geçmeden kapı çalmıştı. Gidip kapıyı açtı.

"Hoşgeldin."

"Hoşbuldum." Konuşurken kollarını felixin beline sarmıştı.

"Napıyorsun?"

"Hiiç, hadi gel."

Evden çıkıp arabaya doğru yürümeye başladılar. -hyunjin'in eli hala felix'in belinde- tabi ki bunu yapmasının başka bi sebebi vardı. (Secret)

Araba'nın kapısını açıp felix'i bindirdi. Daha sonra kendisi de bindi.

"Torpido'yu açar mısın?"

"Niye ki?"

"Çok soruyosun, aç sen bi."

"Hm peki." Yavaşça elini torpido'nun kapağına yöneltti. Yine aynı hızla kapağı açtı. Önünde ki turuncu güller felix'e bakıyordu. Torpido'nun tamamı turuncu ile kaplanmıştı.

"Neden?"

"Ne "neden"?"

"Ha şey, neden aldın anlamında."

"Teşekkür amaçlı."

"İşim bu benim, ayrıca ben teşekkür ederim zahmet etmişsin."

"Hayır hayır, hem bu güller sana benziyor."

"Nasıl yani?"

Eline bir gül alıp konuşmaya başladı. "Bu gül gibisin. Onunda dikenleri var, seninde."

"Dikenlerim mi var?"

"Hmhm ve o dikenler ben sana yaklaştıkca kalbime saplanıyor." Bebek gibi konuşuyordu felix'in gözünü boyamak için.

"Bebek gibisin."

Hyunjin kalbini tutmuş, yüzüne acı bir ifade takınmıştı.

"Yeni bir diken eklendi."

"Ya ama iyi anlamda söylemiştim."

Hyunji'nin gözleri parlamıştı. "Öyle miyim?"

"Evett."
"Bide şey."

"Efendim?"

"O batan dikenleri nasıl iyileştirebilirim?"

Biraz düşündükten sonra konuştu. "Öpsene beni."

"Ne?"

"Evet, öp beni."

Felix bişey demeden hyunjin'in yanağını öpüp çekildi.

"Yanak değil."

"Aa gelmişiz hadi inelim."

"Kaçma."

"Hadi hadii."

Felix arabadan inmiş, eve gitnisti. Hyunjin ise hala arabadaydı.

(Hyunjin)
Resmen kaçıyordu. Ben bu çocuğu nasıl oyunuma dahil edicem ki? Yanıma yaklaşmıyor bile, hep kaçıyor. Offf düşün hyun düşün, sen kimleri kandırmış birisin.

BULDUM!

Zorla mı siksem? Ne beyinsiz bi adamsın ya. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır böyle devam.

Arabadan inip bende eve girmiştim.

"Felix nerden?"

"Yukarı çıktı efendim."

"Peki tamam teşekkürler."

Hizmetçi önümde saygıdan eğilip mutfağa gitmişti. Bunda da var bişeyler ama sonra bakarız daha önemli işlerim var.

Hızla yukarı çıkıp az çok felix'in nerde olduğunu tahmin edip yanına gittim. Ve tabi ki ordaydı, jinnie'nin yanında.

"Çok hızlısın."

"Sen çok yavaşsın."

"Beni bide yatakta gör."

"ÖHM ÖHM" ne demek istediğini anlamıştım. Yanımızda jinnie vardı. Jinnie'ye bakmış göz kırpmıştım, oda anlayıp gülümsüyerek aşağı inmişti eşşek sıpası. (Bunu yazarken patladım.)

"E niye gitti ki?"

"Çok safsın felix, seni çok çabuk kandırırlar." Benim yapacağım gibi.

(Yazar)
Felix göz devirmiş, yatağa oturmuştu. Telefonunu çıkarıp bakmaya başladı.

"Kıyafetlerini hizmetliler yerleştirdi."

"Anladım, sağol."

"Ne demek." Diyip yanına oturdu.
"Felix."

"Efendim?"

"Beni seviyor musun?"

"Evett, arkadaşız yani galiba."

"Hmhm evet evet, bende seni."

(Hyunjin)
Kırılmıştım. Ben onu seviyordum. Evet her ne kadar babamın şirketi bana vermesi için felix'i kullanıcak olsam da felix'e aşıktım yani dediğim gibi ilk görüşte aşk. Aşka inanmam ama ne biliyim felix'in yanında değişik hissediyorum. Chan'da aşık olduğumu söylüyor ama felix resmen beni arkadaşı olarak görüyor. Kırıcı.

"Efendim misafiriniz geldi."

"Kim?"

"Kihyun bey."

(Yazar)
Kihyun denildiği an felix'in gözleri büyümüş, yüzü kızarmıştı. Soğuk terler dökmeye başlamıştı resmen. Hyunjin de anlam verememişti buna.

"K-kihyun kim?"

"Arkadaşım fakat pek sevdiğim söylenemez."

"A-anladım."
"Yoo kihyun mu?"

"Evet de sen nerden tanıyosun?"

"Tahmin ettim canım nerden tanıcam hadi in sen."

"Sende gel."

"Yookk."

"Geliyorsun." Kolundan tutmuş, aşağı inmişlerdi.

"Oooo hyunji- felix?"

"E-efendim?"

"Senin ne işin var burda?"

"Doğru, benim ne işim var burda aa elin adamlarıyla ben gideyim."

Hyunjin felix'in kolunu sıkıp yanına çekmişti.

"Ne saçmalıyosun? Siz, nerden tanışıyorsunuz?"

"Eski nişanlım."

"Tanımıyorum."

İkisi aynı anda konuşmuşlardı. Hyunjin felix'in bileğini daha çok sıkmaya başlamıştı.

"Ne diyorsunuz lan siz?!"

"Eski nişanlım işte neyini anlamadın."

"Doğru mu felix?!"

"E-evet."

"Sana noluyor be?"

"Kes bi."

Felix yavru köpek bakışlarıyla hyunjin'e bakıyordu. Bileğini bırakmadan koltuğa oturdu, otomatik olarak felix de yanına.

"Aaa felix niye oraya oturdun? Eski günlerde ki gibi kucağıma gelebilirdin."

"Sus kihyun sus."

"Neden? Tekrar kucağımda sürtünüp o güzel sesinle inliyebilirdin."

"Ben sürtünücem şimdi sana." Sinirle konuştu hyunjin. Sinirden farkında olmadan felix'in bileğini sıkıyordu.

"Hyunjin'im."

"Ne dedin sen?"

"Hyunjin'im dedim?"

Dudağının kenarı yukarı kıvrıldı.

"Efendim hayatım?"

"Bileğimi bırakır mısın?"

Bileğin'e bakmış, naptığını anlayıp elini bir hışımla çekmişti.

"Özür dilerim felix'im farkında değilim çok özür dilerim."

"Sorun yok."

"Ben kalkayım artık yarın şirkette görüşürüz."

"Mümkünse görüşmeyelim."

"Çocuk gibisin Hyunjin. Neyse görüşürüz lix'im." Diyip odadan çıkmıştı.

"Neden bu kadar tepki verdin?"

"SENCE? YA SANA AŞIĞIM DİYORUM SENCE? DELİLER GİBİ KISKANIYORUM SENCE? YA SENCE, SENCE?"

"Özür dilerim. Ama yani olabilir abartmana gerek yoktu bileğim acıdı."

"AY DELİRİCEM. BEN GİDİYORUM SENDE NAPIYORSAN YAP." Kapı'yı çarpıp gitmişti.

Gitmesi'nin ardından 2 saat falan geçmişti. Felix nereye gittiğini merak ediyordu.

Felix
Hyunjin.

Hyunjin
Efendim?

Felix
Şey ne zaman gelirsin?
Nolur gel ya|

Hyunjin
Bugün gelmeyeceğim.

Felix
Neden??

Hyunjin
Sinirliyim felix, kalbini
kırmak istemiyorum.

Felix
Nerdesin peki?

Hyunjin
Napıcaksın?

Felix
Aklım kalmaz.

Hyunjin
Bardayım.

Felix
Hangi? Niye bardasın?
Kim var? Kimlesin?
Canlı konum atar mısın?

Hyunjin
Evli değiliz felix.

Felix
Olabilir, cevap bekliyorum.

Hyunjin
Vermiyorum. Hadi
görüşürüz.

Hyunjin çevrimdışı (23.02)

"Jinnie uyudu mu?"

"Uyudu efendim."

"Tamam teşekkürler."

  
               Katil civciv ve tutsakları

Felix
Kalkın bar'a gidiyoruz.

Seung
Ne bar'ı amk?

Hannie
Gidin zıbarın amk.

Minnak şey
Bu saatte mi?

Felix
Gidin hazırla'nın ebenizi sikerim.


Seung çevrimdışı (23.05)
Hannie çevrimdışı (23.05)
Minnak şey çevrimdışı (23.05)

Felix
Adam olun orusbular.

Felix çevrimdışı (23.06)

~ ~

Felix ve diğerleri bara geleli yarım saat olmuştu. Hyunjinle karşılaştığı bar'a gelmişlerdi. Bi tek seungmin'in kafası güzel değildi. En çokta felix içmişti.

"Acabaa hyunjin'im nerdee?"

"Ananın amında 2 saattir hyunjin hyunjin."

"Pöff, ben gidiyorum." Diyip masadan kalkmıştı.

"Nereye gerizekalı?"

"Kocamın yanına."
"KOCACIMMM AL BENİ"

"Şeyy, öhm hyunjin burda mı?"

"Evet efendim, yukarda odasında."

"Tamam sağol."

Merdivenlerden çıkıp hyunjin'in odasına gelmişti.

"Çekil şurdan."

"Olmaz efendim hyunjin bey kimseyi almayın dedi."

"Çekil ben kimse değilim."

Güvenliği itip içeri girmişti.

"KOCACIMM."

"Felix?"

"Kocacımm." koşarak yanına gidip boynuna sarmıştı kollarını.

"Neden beni bırakıp gittin kocacım?"

"Kocacım mı?"

"Hmhmmm."

"İçtin mi sen?"

"Birazcık."
"Çok az ama."

"Allah'ım yarabbim."

"Kızdın mı kocacım?"

"Kocan yesin seni."

"Yer mi cidden?" Çocuk gibi heyecanla konuşmuştu.

"Evet yer."

"Yesin o zaman."

"Şuan yiyemez."

Felix dudaklarını büzmüş hyunjin'e yavru köpek bakışları atıyordu.

"Ama, ama kocacımm."

"Hayır felix."

"Ben yerim o zaman." Demesiyle hyunjin'in dudalarına kapanması bir olmuştu. Yavaş hareketlerle öpüyordu. Hyunjin karşılık vermemek için çabalıyordu, nedeni ise şuan sarhoş olduğu için böyle davranıyordu. Daha fazla dayanamamış karşılık vermeye başlamıştı. Öpüşürken hyunjin felix'i kucağına almıştı. Felix yavaştı fakat hyunjin için aynısı denilenemezdi, tanıştıkları günden beri kendini zor tutmuştu ama şuan acısını çıkarıyordu.

15 dakikalık öpüşmeleri'nin ardından ayrılan felix olmuştu.

"Kocam yedi beniii."

"Kocan yedi senii."

Hyunjin'in boynuna gömmüştü yüzünü.

"Seni bugün sinirlendirdim özür dilerim."

"Özür dileme ben abarttım."

"Hayır hayır, ben olsam bende kıskanırdım."

"Senin suçun yoktu felix'im suç kihyun da o kışkırttı beni."

"Dimii? Ama bana neden bağırdın o zaman? Hem bileğimi acıttın, bak hala kızarık." Bileğini hyunjin'e gösterirken konuştu.

"Özür dilerim bebeğim ama farkında değildim."

"Öp geçsin."

"Öpeyim." Bileğini öpüp çekilmişti. Felix hyunjin'in dudağına buse kondurup gülümsemişti.

"Kocacımm."

"Efendim güzelim?"

"Eve götür beni kocacım."

"Gel gidelim." Kucağından kaldırıp, elini tutmuştu.

"DUR."

"Noldu felix'im?"

"Kucağına al beni."

"Neden?"

"Merdivenlerden nasıl inicem düşerimm."

"Tamam gel." Kucağına alıp aşağı inmişti. -Felix'in kolları da hyunjin'in boynundaydı.-

Arabaya götürmüş, ön koltuğa bindirmişti. Kendiside binip sürmeye başladı. Şuan ormanlık bir alanın yanındaydılar.

"Arabayı durdurur musun?"

"Bişey mi oldu?"

"Durdur işte."

"Hm peki." Diyip arabayı stop etmiş ardından felix'in naptığını izlemeye başlamıştı. Felix vakit kaybetmeden hyunjin'in kucağına çıkıp öpmeye başlamıştı. Hyunjin de karşılık veriyordu.

Hyunjin bir yandan öpüşürken bir yandan da felix'in gömleğini çıkarıyordu. Artık tamamen cıkarıp, yan koltuğa atmıştı. Daha sonra felix'in boynuna yönelmiş, hem morartıyor hemde diş izleri ile kaplıyordu. Felix'in inlemeri araba'yı donatıyordu.

"Felix, arkaya geç."

"Pekii." Diyip arka koltuğa geçmiş hyunjin'i beklemeye başlamıştı. Hyunjin arabadan inip arka koltuğa oturdu, aslında oturmadı felix'in üstüne çıkmış boynunu öpmeye devam etmişti.

                                ~  ☆ ~

Sabah alt tarafında ki sızı ile uyanmıştı. Arabadaydı, çıplaktı ve koynunda hyunjin uyuyordu. Yapmış olmalarından pişman değildi fakat hiç bişey hatırlamıyordu. En kötü ihtimal ise hamile kalma ihtimaliydi.

"Hyunjinn."

"Hm?"

"Uyan hadi."

"Biraz daha."

"Ama off."

"Kokundan ayrılmak istemiyorum."

"Hyunjin dün ne yaşadık?"

"Seviştik." (Çok açık sözlüsün meen.)

"Onu anladım zaten de kim yüzünden?"

"Senin yüzünden yani sen istedin."

"Anladım."

"Pişman mısın?"

"Hayır değilim."

"Güzell."

"Eve gitsek artık jinnie uyanmıştır."

"Peki gidelim."

                                ~ ☆ ~ 

"Nerdeydiniz" -işaret dili-

"Bi kaç işimiz vardı dayıcım."

"Ne işi?" -işaret dili-

"Sana kuzen yapıyordu-" felix hyunjin'in koluna vurup kaş göz işaretleri ile bişey demişti hyunjinde susmuştu.

"Benim biraz midem bulanıyordu da ilaç aradık jinnie."

"Anladım geçmiş olsun." -işaret dili-
"Ben odamdayım." -işaret dili-

Jinnie yukarı çıktıktan sonra felix hyunjin'e ölümcül bakışlar atıyordu.

"Ne ya?"

"Niye öyle diyorsun? Ya anlasaydı?"

"Anlasın diye söyledim zaten."

"Allah'ım."

"Hadi kalk duş al."

"Ha iyi hatırlattın."

                                ~ ☆ ~

O günün ardından 1 hafta geçmişti. Felix'in süreli midesi bulanır, kusar olmuştu. Ayrıca çok alınganlaşmıştı.

"HYUNJİN MİDEM BULANIYOR DİYORUM NEYİNİ ANLAMIYORSUN?!"

"Sakin ol bi."

"Sakinim zaten."

"Belli oluyor."

"Ne yani sen bana agresif mi diyorsun?" Diyip ağlamaya başlamıştı.

"Aşkım nolur bi sakin ol öyle bişey demedim yemin ederim."

"Sus."

"Tamam susayım."

"YA NE SUSUYOSUN MİDEM BULAMIYOR OF."

"Ya zehirlendin mi acaba?"

"Hyunjin."

"Efendim güzelim söyle?"

"Sen salak mısın?"

"Yine naptım?"

"Offf, jinnie nerde?"

"Yeji'ye gitti."

"Anladım."

"İyi misin biraz daha?"

"Fevkaladeyim."

"Off napıcam ki ben şimdi?"

Felix'in aklına bişey gelmişti. Olmasından çok korkuyodu ama denemesi lazımdı.

"Hyunjin."

"Efendim bebeğim?"

"Test alır mısın?"

"Ne testi?"

"Hamilelik."

"Ne?"

"Evet."

"BABA MI OLUYORUM?"

"Ya gerizekalı valla, umutlanma hemen."

"Ya uf ama belki oluyorumdur."

"Nasıl tekte tutturasın ki?"

"Hwang hyunjin farkı."

"Uf git al hadi."

"Tamamm."

Gidip alıp gelmişti. Şuan testin sonucunu bekliyodu felix. 2 dakika sonunda testin sonucu çıkmış, aşağı inmişti felix.

"Noldu? Neymiş? Hamile misin? Ne çıktı sonuç? Göster bakayım bi."

"Hyunjin.."

"Efendim güzelim noldu?"

"..."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Çok büyük bir piçim biliyorum söylemenize gerek yok.

Ficin akışını değiştiricem o yüzden bebiş fikri geldi aklıma.

Önümüzde çook büyük kaoslar olucak.

Çok uzun bir bölüm yazdım şoktayız (ben bimdeyim)

Allah belamı versin

Neys baii 🐥🌷💛

-iklim

-1631 kelime-

Continue Reading

You'll Also Like

463K 31.5K 47
♮Idol au ♮"I don't think I can do it." "Of course you can, I believe in you. Don't worry, okay? I'll be right here backstage fo...
1.1M 37.5K 63
𝐒𝐓𝐀𝐑𝐆𝐈𝐑𝐋 ──── ❝i just wanna see you shine, 'cause i know you are a stargirl!❞ 𝐈𝐍 𝐖𝐇𝐈𝐂𝐇 jude bellingham finally manages to shoot...
162K 17.4K 23
"𝙏𝙤𝙪𝙘𝙝 𝙮𝙤𝙪𝙧𝙨𝙚𝙡𝙛, 𝙜𝙞𝙧𝙡. 𝙄 𝙬𝙖𝙣𝙣𝙖 𝙨𝙚𝙚 𝙞𝙩" Mr Jeon's word lingered on my skin and ignited me. The feeling that comes when yo...
1.3M 57.9K 104
Maddison Sloan starts her residency at Seattle Grace Hospital and runs into old faces and new friends. "Ugh, men are idiots." OC x OC