rüzgar ağa

By gece_386

15.9K 889 382

mardin ağası rüzgar soykan ve milli voleybolcumuz duru erdinç More

1
2
3
4
6
7
8
9
10
11
12

5

1.3K 75 17
By gece_386

Sınır 35 vote

herkesin bayramı kutlu olsun.

iyi okumalar

ceren arıyordu bahçeye çıkıp telefonu açtım.

"alo"

"bebiş napıyorsun"

"iyi oturuyordum sen"

"iyi bende, evliliğinin ilk günü biliyorum ama birşey söyleyeceğim"

"söyle"

"antrenmana gelicekmisin?"

"evet geleceğim ama eğer biraz daha konuşursak geç kalırım"

"hadi hazırlan bayyy"

dedi ve hemen telefonu kapattı altı üstü 2 gün yoktum bu kadar özlemiş olamazlar.

içeri girdim ve yerime oturdum kahvemi bitirip saate baktım.

10:30'du rüzgara yaklaştım.

"ben yukarı çıkıyorum hazırlanıcam"

"tamam"

ayağa kalktım

"müsaadenizle hazırlanmam lazımda"

hatice "nereye kızım?"

"atrenmana gitmem lazım annecim"

dedim gülümsedim

hatice "tamam kızım"

haşmet "müsade senin kızım"

teşekkür edip odaya çıktım. Telefonumu yatağa bırakıp giyinme odasına gittim siyah bir sweatshirt aldım.

gidip yatağın üzerine bıraktım, yere çöküp yerdeki valizin birini açtım eşyalar bundaydı.

ben eşyalarımı ararken kapı açıldı rüzgar gelmişti.

spor çantamı açtım ve içine eşyalarını koymaya başladım.

dizlikler, kolluklar, makyaj çantam, ayakkabım. Ayağa kalktım çantayı yatağın üzerine koyup sweatshirt'ü çantama koydum.

rüzgar bana belimden sarıldı kendini bana bastırdı.

"güzelim, hadi ya gitmeden yapalım sende istiyorsun"

"bir şartım var"

"söyle yavrum"

"sadece 10 dakika ama, eğer fazla sürdürürsen gece yüzüne bakmam"

"tamam yavrum merak etme sen"

yataktaki çantayı ve telefonu koltuğa koydu ve kapıyı kilitleyip yanıma geldi.

ikimizde kıyafetlerimizi çıkardık rüzgar beni yatağa yatırdı ve üzerime çıktı.

yavşça içime girdi ve konuştu

"gece yüzüme bakmazmısın?"

"evet ah"

ileri geri yapmaya başladı ben ise sessiz sessiz inliyordum.

rüzgar dudaklarımı öpmeye başladı  bende karşılık veriyordum.

10 dakika sonra

rüzgar içime boşaldıktan sonra çıktı. İkimizde üzerimizi giyindik.

rüzgar yanıma geldi ve sağ elini belime doladı. Boynumu öptü kafasını çekmeden konuştu.

"gecede yapacak mıyız karıcım?"

"rüzgar sende ne azgın çıktın"

"öyleyimdir ama sende hiç yok diyemiyorsun kocana dimi?"

"hadi benim hazırlanmam lazım"

dedim ve yanından ayrıldım, yerdeki valizden toka kutumu aldım.

makyaj masama oturdum, rüzgar da koltuğa oturmuş telefona bakıyordu.

saçımı sıkıca toplayıp at kuyruğu yaptım. Saçıma tel tokalarımı taktım.

makyajımı yapmaya başladım kapatıcı, rimel, highliter ve gloss sürdüm.

en son eyeliner çektim ve parfüm sıktım ayağa kalktım ve çantama baktım eksik varmı diye.

az kalsın formamı ve taytımı unutuyordum. Valizden çıkarıp koydum çantaya, fermuarı çektim.

saat 11:10 olmuştu rüzgarın yanına gittim.

"rüzgar ben hazırım hadi çıkalım"

"tamam"

ayağa kalktı  bende yatağın üzerindeki çantamı aldım.

rüzgar elimi tutuyordu beraber aşağı indik. Haşmet babagile çıkıyoruz dedik ve konaktan çıktık.

arabaya bindik altay arabayı çalıştırdı.

20 dakika sonra

salona gelmiştik rüzgar altay'a arabadan inmesini söylemişti.

rüzgar bana yaklaşıp tam öpecekti kendimi geri çektim.

"noldu" dedi

"ya glossumu bozacaksın"

"yavrum, tekrar sürersin öpeyim bir kere"

"bekle"

çantamdan peçete çıkarıp glossu sildim. Sildiğim gibi rüzgar dudağıma kapandı karşılık verdim.

2 dakika sonra geri çekildim.

"bence yeter bu kadar gitmem lazım"

"akşam görüşeceğiz karıcım"

dedi bende arabadan indim salona girdim girişteki çöpe peçeteyi attım ve soyunma odasına girdim.

kızların bazıları daha gelmemişti asya, rümeysa, ceren, hilal, meltem, şeyma vardı.

ceren "ooo hanımağamız gelmiş"

"evet geldim"

şeyma "hanımağa ne ya çok saçma"

asya "sen bilmezsin boşver"

kızlarla kısa bir sohbetten sonra sonra çantadan kıyafetlerimi alıp kabinlerden birinde giyindim.

kabinden çıkıp çantamın yanına geldim, diğer kızlarında hepsi gelmişti.

ceylin "duru nasılsın aşkım?"

"iyiyim sen"

ceylin "iyiyim bende"

elbiseyi çantama koydum dizliklerimi taktım ve ayakkabımı değiştim.

kolluklarımı taktım gloss sürdüm. Çantamı kapatım düşüncelere daldım.

daha 19 yaşındaydım, hamile kalmak istemiyorum çünkü voleybolu bırakmak zorunda kalacağım en iyisi eczaneden ertesi gün hapı almak.

antrenman çıkışı eczaneye gidicektim. Kızlar hazır olunca odadan çıktık ve sahaya geçtik erkeklerde geldi.

10 tur koşu yaptık ısınma hareketlerini bitirdik.

kız-erkek olarak eşleştik ben hep bartu ile eş oluyordum. Top alıp hareketlere başladık.

ısınmaları yaparken konuşuyorduk

ceren "sana gününü göstericem bartu"

bartu "hı hı çok gösterirsin"

sağıma baktım uğur vardı

"ooo uğur galiba kafana smaç vurmamı çok istiyormuşsun"

uğur "allah korusun valla bir daha seni delirtmiycem"

"bakacağız"

2 saat sonra

antrenman bitmişti kabinde kıyafetlerimi çıkarıp elbiseyi giydim.

eşyaları topladım topuklu botlarımı giydim. Kızlara akşam görüşürüz diyip çıktım.

altay kapıyı açtı bindim, sonra o da bindi.

"altay senden birşey isteyeceğim"

"buyur hanımım"

"benim eczaneye gitmem lazım ama rüzgarın asla haberi olmasın"

"tamam hanımım merak etme sen"

eczaneye geldik altay kapımı açtı inip eczaneye girdim.

ilacı alıp ödemeyi yaptım çıktım arabaya bindim poşeti çantama koydum.

konağa gelmiştik altay kapımı açtı indim.

"altay saat 17:20'de burda ol antrenmana gideceğim"

"tamam hanımım merak etme"

konağa girdim salona baktım cansu ve hatice anne oturuyorlardı.

merhaba deyip odaya çıktım çantamı yere bıraktım ve ayakkabılarımı çıkardım.

telefonum çaldı rüzgar arıyordu

"efendim"

"napıyorsun güzelim"

"eve geldim yatağa uzandım sen"

"bende işlerle uğraşıyorum"

"hmm kolay gelsin sana"

"sağol güzelim hadi ben kapatıyorum dinlen sen görüşürüz"

"tamam görüşürüz"

telefonu kapattım rüzgar gelmeden aldığım hapı içtim ve sakladım, sonra uyudum.

*************

belimde hissettiğim el ile gözlerimi açtım. Yanımda rüzgar vardı, başımı göğsüne sol elimide göğsüne koymuştum.

başımı kaldırdım rüzgarda hareketlenmeye başladı.

belimdeki kolundan kurtulup kalktım komodinin üzerindeki telefonumdan saate baktım 16:55'di saat.

yataktan kalktım banyoya girdim elimi yüzümü yıkadım akmış makyajımı temizledim.

odaya girdiğimde rüzgar yataktan kalkmış balkondaydı arkası dönüktü.

makyaj masama oturup saçımı açtım düzgün bir şekilde tekrar topladım.

rimel ve nemlendirici sürdüm oturduğum yerden kalktım.

balkona çıktım rüzgar elindeki sigarasını söndürdü küllükte.

yanına gittim beni kendine çekip sarıldı bende ona sarıldım.

"eve ne zaman geldin?"

"senle konuştuktan yarım saat sonra geldim"

"geldiğini hiç duymadım"

"çünkü senin uyuyacağını bildiğim için ses yapmadım"

"hm öylemi?"

"öyle, hem hazır mısın sen?"

"evet, birazdan çıkıcam"

"çıkacağız"

"sendemi geliceksin?"

"evet, seni ben götürücem"

"iyi tamam hadi çıkalım o zaman"

"önden buyrun hanımağam"

dedi söylediğine güldüm ve içeri girdim. Arakamdan gelip balkon kapısını kapattı.

"üzerine mont al soğuk dışarı"

"tamam aşkım"

giyinme odasına giderken kolumdam tutup kendine çekti.

"ne, ne, ne, ne dedin?"

"tamam dedim"

"ondan sonra?"

salak ayağına yattım

"birşey demedim"

"dedin dedin"

"ya demedim diyorum"

biraz sinirlendirmekten zarar gelmezdi bence..

"güzelim, söyle yoksa gider ayak yatakta hesaplaşırız"

"aşkım dedim oldumu"

"oldu, tekrar söyle bakim"

"aşkım"

bana yaklaştı

"senin o aşkım diye ağzını öpeyim"

öpecekken kendimi geri çektim.

"şimdi olmaz, geç kalırım"

"hadi bakalım bu sefer kaçtın ama gece bırakmam seni"

"bakarız"

dedim giyinme odasına girdim mont alıp üzerime giydim.

rüzgar'ın üzerinde siyah yarım kol tişört ve siyah eşofman vardı.

spor ayakkabılarınıda giymişti. Bu adama herşeymi yakışır bee!

"sende mont giy"

"tamam karıcım"

o da mont giydi çantamı aldım ve çıktık.

kapıda siyah porsche vardı. Arabaya bindik. Arabayı rüzgar sürüyordu.

"kendi arabanmı?"

"evet"

"güzelmiş"

"sanada alacağım"

dedi boşta duran eliyle benim elimi tutup öptü.

**************

salona gelmiştik arabayı park etti. Arabadan inip salona girdi.

"şurdan yukarı çıkınca trubine çıkılıyo"

"tamam yavrum"

ben soyunma odasına gittim üzerimi giyindim dizliklerimi ve kolluklarımı taktım.

ayakkabımı giydim ve kızlarla birlikte çıktık. Koşu yaptık, ısınma hareketlerini bitirdik ve top alıp eşleştik.

ben bartu ile eşleştim ve başladık.

^*^*^*^*^*^*^*^

antrenman bitmişti soyunma odasında üzerimizi giyindik. Kızlarla vedalaşıp çıktım.

rüzgar beni bekliyordu yanına gittim elimi tuttu ve arabaya doğru ilerliyorduk.

"birşey mi oldu rüzgar suratın asık?"

"birşey olmadı"

dedi düz bir sesle dahah fazla birşey söylemedim arabaya bindik.

10 dakika sonra konağa gelmiştik içeri girdik önce yukarı çıktım.

çantamı bıraktım lavaboya girdim. Ellerimi yıkayıp çıktım ve aşağı indim.

masaya oturduk ve nasuh ağanın başlaması ile herkes başladı.

********

çay, kahve içildi nasuh dede odasına gideceğini söyledi ve salondan çıktı.

haşmet baba ve hatice annede odalarına gideceğini söylediler ve gittiler.

salonda ben, rüzgar, cansu vardık. Bizde kalktık ve odaya gittik.

giyinme odasına gittim geceliğimi alıp banyoya gittim.

üzerimi giydim ve makyaj temizleme suyuyla makyajımı sildim.

yüz yıkama köpüğümü alıp yüzümü yıkadım. Banyodan çıktım makyaj masamdaki tarağımı alıp saçımı açtım ve taradım.

rüzgar balkondaydı bende yorganı açtım ve yatağa yattım. Rüzgarın yatacağı tarafa arkamı döndüm.

balkon kapısı kapandı hemen sonra rüzgar yatağa geldi.

"duru"

"....."

"duru uyumadığını biliyorum"

"....."

beklemediğim bir anda beni yatakla arasına aldı ve iyice yaklaştı.

gözlerime bakarak konuştu

"hayırdır küsmüyüz?"

"hayır" dedim

"o zaman niye konuşmuyorsun yemekten beri"

"çünkü sen trip atıyorsun"

"ben?"

"evet sen! Antrenmandan çıktığımızdan beri sinirli ve asık suratlısın"

elini yanağıma koydu ve konuştu

"güzelim, şirkette birşey olmuştu ona sinirliydim"

"öyle olsun"

"barıştın mı?"

+18

elimi erkekliğine götürdüm ve sorusuna cevap verdim.

"bilemem"

"barışmışsın barışmışsın"

dedi ve dudağıma yapıştı kollarımı boynuna doladım. Bir süre sonra geceliğimi çıkardı ve göğüslerimi emmeye başladı.

sonra çamaşırımı çıkardı ve kızlığımı yalamaya başladı.

sessiz sessiz inliyordum,

"ah, ımm"

ayağa kalktı eşofmanını ve çamaşırını çıkardı. Tekrar yanıma geldi ve içime girdi.

"ahh!"

iyiki odamız çatı katındaydı en azından alt kata ses gitmiyordu.

rüzgar ileri geri yapmaya devam ediyordu. 10 dakika sonra içime boşaldı ve konuştu.

"seni sabaha kadar bırakmayacağım karıcım"

dedi ve dudaklarımı öptü.

*********

sabah camdan içeri vuran güneş ışıklarıyla gözlerimi açtım. Rüzgar yanımda değildi, galiba balkondaydı.

tam tahmin ettiğim gibi, içeri girdi ve kapıyı kapattı.

yanıma geldi yatağa oturdu, bende yorganı bedenime sarıp oturdum çünkü kıyafet yoktu üzerimde.

"aman aman aman hanımağamız uyanmış mı?"

"rüzgarr"

"tamam tamam kızma saat 10 oldu da o yüzden dedim bebeğim"

"Ne!  niye uyandırmadın!?"

"bebeğim sakin ol"

"ya annenlere ne dicez kadın anlamıştır!"

dedim ve elimle yüzümü kapattım, rüzgar ellerimi yüzümden çekti.

"kimseye açıklama yapmak zorunda değiliz"

"senin bu rahatlığın beni öldürecek ya!"

rüzgar gülmeye başladı bende hemen yorganı üzerimden çekip banyoya koştum.

kapıyı kilitleyip duşa girdim. 10 dakika sonra çıktım bornozumu giydim.

ve banyodan çıktım, ben çıkınca rüzgar girdi bende giyinme odasına geçip üzerimi giyindim.

benden sonra rüzgar geldi belinde havlu sarılıydı. Kasları çok güzel duruyordu, ıslak saçları çok yakışıklı gösteriyordu.

"sen giyin bem saçlarımı kurutayım"

dedim tam gidiyordum yanından geçerken kolunu önüme koydu ve konuştu.

"nereye bebeğim, bari kıyafetlerimi verseydin"

"tamam, bekle vereyim"

arkamı döndüm dolaba gittim arkam ona dönükken konuştum.

"ne vereyim gömlek mi? Tişört mü?"

"gömlek"

siyah gömlek çıkardım, altına siyah kot pantolon, iç çamaşırı ve çorap.

koltuğun üzerine kattım hepsini arkamı döndüğümde rüzgar beni izliyordu.

"hepsini koydum"

"teşekkürler karıcım"

ben odadan çıkıp banyoya gittim saçlarımı kuruttum.

beraber alt kata indik, mutfağa girdik. Masada kahvaltı hazırdı, masaya karşılıklı oturduk kahvaltımızı yaptık.

kahvaltı bittikten sonra kalktık rüzgar işe gidecekti onu yolcu ettim.

"hayırlı işler kocacığım"

kocacığım kelimesine bastırarak söyledim. Rüzgar da eğilip yanağımı öptü.

"teşekkürler karıcım"

dedi ve arabasına bindi o bahçe kapısından çıkınca içeri girdim.

salonda hatice anne ve cansu vardı. Normalde rüzgarın amcası, yengesi ve iki çocuğuda bu konakta kalıyormış ama düğünden sonra yengesinin annesi rahatsızlanınca urfa'ya gitmişlerdi.

cansu "oooo yenge sonunda gelebildin hayırdır iki günde salonun yolunumu unuttun?" Dedi ve güldü

hatice "cansu! Ayıp hem sanane"

diye kızdı hatice anne

"kızmana gerek yok anne, dün erken uyuduk bende biraz yorgundum sabahta rüzgar erken uyandırmak istememiş o yüzden kahvaltıya inemedik"

diye yalan uydurdum, hatice annede inanmıştı. Hizmetlilerden birine kahve yapmalarını söylemişti.

cansu elindeki tabletiyle yanıma geldi. Bir resim açıktı ekranı bana çevirdi ve konuştu.

"yenge bu resimde ne güzel çıkmışsın vallahi aşık oldum yani resime"

milli takım maçlarından birince smaç vururken çekilmiş bir fotoğrafımdı.

"ilk senemde çekiken fotoğraf bu, şimdi ise yeni sezona 10 ay var"

"yenge sen kaç yaşında milli takıma girdin?'

"17"

"daha küçük yaşta alınıyormu?'

"evet, ben aslında 16 yaşındayken bana haber geldi bende kabul etmiştim. Ama milli maçlardan önce hayatımın en kötü sakatlığını yaşadım ve o sene ne kulüp maçlarına ne de milli maçlara çıkabildim."

"nasıl bir sakatlık?"

"bağ kopması. Ön çapraz bağlarım kopmuştu maç esnasında"

"abimin, arkadaşının eşi var o da voleybolcu. Bir ara o da bu isimde sakatlık yaşamıştı"

"ismini hatırlıyor musun? Belki başka kulüplerde falan oynadığımda denk gelmişimdir?"

"vallahi hatırlamıyorum"

biz kahve içerkende benim hayatım üzerine konuştuk baya sohbet ettik.

1 saat sonra

telefonum çalıyordu, arayan kişi rüzgar'dı.

"efendim"

"napıyorsun bebeğim?"

"hiç, cansu ile sohbet ediyorduk sen?"

"bende arkadaşla oturuyorum. Arkadaşım akşam yemeğe çağırıyor gidelim mi?"

"olur gidelim"

"tamam bebeğim görüşürüz"

"görüşürüz"

telefonu kapattım sonra gruba mesaj attım.

VOLEYBOLLL🏐

siz: ben bugün gelemiyorum hocalara söyleyin.

rümeysa: tamam

telefonu kapattım cansu ile biraz daha sohbet ettikten sonra yukarı odaya çıktım.

saat 14:00'dı ayakkabılarımı çıkardım ve yatağa uzandım.

akşama kadar biraz uyuyayım bari. Zaten akşam antrenmana gitmeyeceğim.

bölüm kısa oldu biliyorum sınır dolduğunda yeni bölüm gelicek.

bu bölümde bazı aksiliklerden dolayı gecikti özür dilerim.

1936 kelime....

Continue Reading

You'll Also Like

6.6K 865 25
Kaderlerinde bir birine kavuşmayı bekleyenlere ithafen... Hasbelkader serisinin ikinci kitabıdır. Hasbelkader kitabında tanıdığımız Kübra'nın hikay...
3.5K 557 27
Bir tarafta beraber büyüdüğü adamı dostu gibi gören Canan Bir tarafta ise beraber büyüdüğü kadını seven ama onu kaybeder korkusuyla söyleyemeyen Sel...
422K 22.6K 69
Anneannesini görmek için gittiği şehirde üsteğmen Göktürk ile karşılaşan Efsun hiç beklemediği gerçeklerle de karşılaşır ___ " sen benim hayatımda h...
6.4M 206K 103
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...