İMKANSIZ +18 ( yarı texting)

By Meva_deSen

53.1K 3.8K 1K

"Sana karşı sabrımın sonuna geldim!" diye fısıldadıktan sonra sanki olabilecekmiş gibi bana biraz daha yaklaş... More

BÖLÜM 1: Cesaret
BÖLÜM 2: Vazgeçiş
BÖLÜM 3: Kafa karışıklığı
BÖLÜM 4: ADİN
BÖLÜM 5: Bataklık
BÖLÜM 6: TAHRİK
BÖLÜM 7: Sevgisizlik
BÖLÜM 8: SÜRPRİZ
BÖLÜM 9: Ateş abi
BÖLÜM 10: İlgi
BÖLÜM 11: Pembe gül
BÖLÜM 12: AYAZ
BÖLÜM 13: Ayaza İtiraf
BÖLÜM 14: Kıskançlık
BÖLÜM 15: Karşılaşma
BÖLÜM 17: ÖPÜCÜK
BÖLÜM 18: Ateşin Arzusu
BÖLÜM 19: Alev Alev
BÖLÜM 20: KÜL|+18
BÖLÜM 21: İKİ AY
BÖLÜM 22: DİLEK
BÖLÜM 23: ÖLÜM
BÖLÜM 24: Paramparça
BÖLÜM 25: Yürüyemeyeceğim!
BÖLÜM 26: Uçurtma
BÖLÜM 27: İlk adım
BÖLÜM 28: Geç kalınmış itiraf
BÖLÜM 29: Teni tenime +18
BÖLÜM 30: Ateş Akbulut
BÖLÜM 31: Geçmişin izleri +18
DUYURU 50K

BÖLÜM 16: Ateş saçmak

1.3K 131 20
By Meva_deSen

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

Sınır koymak istemiyorum , biliyorum zaten geçilmeyecek.
Bir süre sonra geçilse bile bölümü hazır ettiğim an yayınladığım için pek bir anlamı yok açıkcası. Ama destek olursanız ve kitabımızın daha çok kişiye ulaşmasını sağlarsanız çok sevinirim.

İyi okumalar🌹

"Ateş abi" diye bir fısıltı dökülürken dudaklarımdan Ayazda kafasını benim baktığım yöne çevirmiş ve anlamaz gözlerle karşısında ki yabancı adamı süzmeye başlamıştı.

Ateş daha önce hiç görmediğim sertlikte bir yüz ifadesi ile bir bana birde Ayaza bakıyordu. Alnında ve boynunda sinirden şişmiş damarları , gözlerinden fışkıran alevler oldukca öfkelendiğini açıklıyordu.

Hemen belimdeki sıkı kollardan kurtularak kendimi doğrultmuş ve Ayazdan uzaklaşarak Ateşe doğru yürümeye başlamıştım.

"A-Ateş abi, senin ne işin var burada?" demiştim kekeleyerek. Sanki Ayazla kötü bir şey yaparken yakalanmış gibi her yerimi panik duygusu kaplamıştı.

Sakinleşmeye çalışır gibi derin nefes vererek üstüme yürümüş ve "O siktiğim telefonunu açsaydın bilirdin!" diye kükremişti adeta.

Gözlerim sarfettiği sözden dolayı şokla açılırken birde bunu Ayazın duyması beni hem sinirlendirmiş hemde utandırmıştı.

Kimse arkaşlarımın yanında bana böyle davranamazdı!

Cevap bile vermemi beklemeden kolumdan tutmuş "Hadi gidiyoruz!" diyerek beni peşinden sürüklemeye başlamıştı.

Buna izin veremezdim!

Kolumu soğuk ellerinden kurtarmak için bir kaç kez kendime doğru çektikten sonra başarılı olmuş ve Ateşe arkamı dönerek bize, ne olduğunu çözmeye çalışır gibi bakan Ayazla göz göze gelmiştim.

Ayaz anlaşılan Ateşten uzaklaşıp ona doğru adımladığımı görünce bir sorun olduğunu varsaymıştı ki yanıma gelerek "Bir sorun mu var? İstemiyorsan gitme." demişti.

Arkamı döndüğümde gözlerindeki dehşet verici ifade ile Ayaza bakan Ateşle karşılaşmıştım. Hemen Ayazın lafına atlamış ve "Sana ne lan, sen kim oluyorsun da karışıyorsun?"  demişti ürkütücü ses tonu ile.

Ayaz herhalde gerginlik çıkmasını istemediğinden Ateşi umursamadan bana dönerek "Abin mi?" demişti.

Herhalde abi dediğim için öyle sanmıştı.

Ateşe beni rezil ettiği için oldukca sinirliydim ve bu sinirimi onu dahada sinirlendirmekle geçirmekten başka bir planım yoktu.

Yüzümü Ateşe dönerek siyah harelerine bakmış ve dudaklarıma sinsi bir gülüş kondurarak "Abim sayılır Ayaz'cığım, şimdi boş verelim bunları ben sana numaramı vereyim. Müsait olduğun zaman haberleşiriz, gelip alırsın anahtarını. Acelen yoksa tabii ki?" demiştim hinlik kokan sesimle. Anahtar demiştim çünkü dün gece Ateşe ceket meslesini anlatmıştım.

Ayazın kararsızlığı yüzünden okunurken bir sorun olmadığına kendini inandırmış, mecburen beni onaylayarak telefonunu bana uzatmıştı.

Hemen telefon numaramı yazmış ve Meva diye kaydetmiştim.

Tabi bunlar olurken gözlerinden ateş fışıkran Ateş her an Ayazın üstüne atlayarak onu parçalara ayıracak gibi duruyordu.

Bir dakika!

Siyah kurt...

Bu bakışlar...

Kabusum!

Aceba beni parçalara ayırmak için üstüme ne zaman atlayacaktı?

Ateşin kendini zor tuttuğu kırılana dek sıktığı dişlerinden ve ara bir seğiren çenesinden açıkca belli oluyordu.

Bu haline bakılırsa hazin sonum geç olmayacaktı.

Daha fazla dayanamamış ve beni yine az önceki gibi kolumdan tutarak "Bu kadar yeter gidiyoruz" diye söylenerek peşinden sürüklemeye başlamıştı..
Ateşin peşinden sürüklenirken arkamı dönerek Ayaza "Görüşürüz Ayazcığım" demiş ve güzelce bir gülümsemiştim.

Ayaz ise açılan mesafe yüzünden hafif bağırmak zorunda kalarak "Görüşürüz Meva" demişti endişe dolu sesiyle.

Artık Ayazın görüş açısından çıktığımızdan emin olunca kollarımı Ateşten kurtarmaya çalışarak "Bırak kolumu, abi! Ne yaptığını sanıyorsun. Az önce rezil ettin beni!" diye ciyaklamıştım.

Dehşet verici soğuklukta olan sesi ile tüm dediklerimi duymazlıktan gelmiş, sadece "Abini siksinler!" demekle yetinmişti.

Ellerinden kurtulma çabalarım bir bir suya düşerken beni arabanın önüne iteklemiş ve "Bin şu arabaya, konuşmamız lazım" demişti.

Omuzlarmı silkerek "Seninle gelmiyorum, abi" demiştim özellikle abi lafına vurgu yaparak .

Başını hafif yana yatırırken derin nefes bir nefes alıp vermiş ve "Hadi güzelim bin, Ankaraya gitmemiz lazım" demişti.

Ne?

Kaşlarımı çatarak niye gitmemiz gerektiğini sorgularken benim sormamı beklemden "Ablanlar kaza geçirmiş" demişti pat diye.

Kulağımda uğuldayan seslerle gözlerimin önü kararmış ve ben tutunmak için bir şey aramıştım.

Ateş durumumu farketmiş olacak ki kolumdan bana destek vermek için tutmuş ve "Merak etme iyiler" demişti.

"Nasıl , nasıl olmuş kaza?" dediğim an deminden beri ağlamamak için sıktığım gözlerimden yaşlar buluttan yağmur boşalır gibi akmaya başlamıştı.

Ateş ağladığımı görünce yüzümü avuçlarının içine hapsetmiş ve durmadan akan yaşlarımı bir bir silmeye başlamıştı.

Ama nafileydi.

Damlalar Ateşin göz pınarlarımdaki elini umursamadan peşi sıra gelmeye devam ediyordu.

Beni omuzlarımdam turarak arabaya bindirdiğinde tüm kanım bedenimden çekilmiş gibi hissediyordum.

Ablam ve eniştem hastanedeydi ve ben burda salak gibi Ateşi Ayazla kıskandırmakla meşguldüm.

Ateş kemerimi takamya gücümün olmadığını görünce bana  doğru yaklaşarak kemere uzanmış ve yerine takmıştı.

Başka zaman olsa bu yakınlıktan dolayı kalbim deli gibi atar, bu olayı hafızama kazımak için gece gündüz düşünmeye çalışırdım.

"Su ister misin, Meva?" diye sorunca başımı belli belirsiz sallamış ve güçsüz çıkan sesimle "Hayır" demiştim.

                                         *****
Yolun iki saatini sessiz bir şekilde hiç konuşmadan ve Ateşin bir karış olan eteğime kötü kötü bakışlar göndermesi ile geride bırakmıştık.

İlk yarım saate kıyasla daha iyi ve sakinleşmiş bir Meva vardı arabada. Telefonumun şarjı bittiği için annemler bana ulaşamamış ve Ateşin beni almaya geleceğini haber verememişlerdi. Ateşe beni neden sen götürüyorsun diye sorduğumda bana "Amcamlar sana kazayı söylemeyecekti korkma diye ama sonra başkasından duyup otobüse falan atlayıp geleceğini düşündükleri için ben burda olmuşken sen getir Mevayı dediler" demişti. Daha sonra Ateşten telefonunu isteyerek annemleri aramıştım. Onlarla konuşmak bana iyi gelmiş, ablamların gerçekten iyi olduğuna beni ikna etmiştiler.

Ben daha iyiydim ama Ateş ise iki saatdir çattığı  kaşları ile hiç sakinleşmişe benzemiyordu.

Ona baktığımı görünce "Daha iyi misin?" diye soru yöneltti bana.

Başımı evet anlamında salladığımda dudaklarından sadece "Güzel" diye bir mırıltı dökülmüştü.

Ben bu kadarla kurtulduğumu sanarken başını hafif yana çevirip bana ölümcül bakışlarını yolladı ve "O herif kimdi?" dedi.

"Sırası mı şimdi, Ateş abi?"

Şansımı zorluyordum.

Var gücüyle ellerini direksiyona vurduktan sonra "Kimdi dedim!" diye bağırmıştı. Korkuyla sanki gidecek yerim varmış gibi daha da arabanın kapısına sinerken konuşmamı bile beklemeden kendi konuşmuş ve "Ayaz'cığın kim Meva?" demişti ürkütücü ses tonuyla.

Önceler olsaydı bana böyle davranmasını "Beni kıskanıyor'a" bağlayıp sevinirdim ama sanırım şimdi bu durum hiç hoşuma gitmemişti.

Bana kimse bağıramaz, böyle muamele yapamazdı. Aşık olduğum adam da dahil!

Başımı yana çevirip yolu izlemeye başlarken "Arkadaşım" demiştim sadece.

Şu an ne Ateşe hesap vermek ne de onun yüzünü görmek istiyordum. Zaten yeterince kötü durumdaydım.

Derin nefesler aldıktan sonra "Meva... Meva... Meva..." ardından yumuşattığı ses tonu ile "Arkadaşına daha yeni mi veriyorsun numaranı?" demişti.

Sustum.
Konuşmak istemiyordum.

Sustuğumu görünce "Hadi onu geçtim, amına koyduğum pezevengi arkadaşınsa senin ağzının içinde ne işi vardı?"

Artık son cümlesi ile kendimi tutamamış ve izlediğim yoldan gözlerimi ayırarak sinirli bakışlarımı Ateşe çevirmiş ve var gücümle "Sana ne, kendini abim mi sanıyorsun? Ne bu tavırlar?" diye bağırmıştım.

Az önce yaptığı gibi yine ellerini direksiyona vurarak "Ben kendimi ne zannettiğimi çok iyi biliyorum. Oyun oynamayı kes!"

Dolan gözlerime inat Ateşin yaptığı gibi bağırarak "Yeter artık! Sus!" demiş ve  hıçkırarak ağlamaya başlamıştım.

Ateş ağladığımı görünce okkalı bir küfür savurmuş ve arabayı durdurarak "Siktiğim herifi yüzünden ne hale geldik!" diye söylenmeye başlamıştı.

Ağladığım için ağzımı açıp "Her şey senin yüzünden!" diye çemkiremedim yüzüne.

Ateş derin nefesler alarak biraz olsun sakinleştikten sonra su şişesinin kapağını açıp bana uzatarak "Hadi iç şunu Meva. Sakinleş biraz!"

Elimle şişeyi yana iterken "İçmek istemiyorum!" dedim kararlı sesimle. Beni dinlemeden aralık dudaklarımdan şişedeki suyu boğazıma gönderirken ağzıma dolan suyla yutkunmak zorunda kalmıştım.

Çeneme dökülen su damlalarını parmaklarıyla okşarcasına silerken bakışlarında bir anlığına olsa bile pişmanlık yakalamıştım. Ama hemen silinmişti.

Özür dilemesini bekledim.
Dilemedi.

Onun yerine bakışlarını benden çekerek az önce benim dudaklarımda olan suyu kafasına dikerek beş altı yudumda bitirmiş ve arabayı çalıştırarak yola koyulmuştu.

Onunla olmak hayallerimdeki gibi değilmiş anlaşılan.

Büyük bir bok çukuruna düştüğümü anlamam uzun sürmüştü. Peki beni dibe çeken bu bataklıktan nasıl kurtulacaktım?

Eve varınca ilk işim telefonumu şarja takarak Ateşi engellemek ve ikinci hattı imha etmek olacaktı.

Umarım her şey için geç kalmamışsındır Meva.

Gelecek bölümde Ateş Mevaya kendisine yazanın o olduğunun bildiğini söyleyecek. Hazır mısınız?

Continue Reading

You'll Also Like

921K 4.6K 5
Hiç olmaması yerde olan bir kız. Mafyanın evinde ve odasında... Korkunç, sinirlenince gözü birşey görmeyen acımasız katil mafya ... Kız odasına girm...
26.5K 478 17
O ve ben. Başka hiçbir şey umrumda değil.
25.4M 906K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
23.2K 522 33
"Teşekkür ederim" dememle tek kaşı havada neden dercesine bakiş attı Bir adım daha atarak dip dibe gelmemizi sağladım ellerimi her iki yanından boyn...