Geçmişin karanlık izi

By azgelm

406 19 64

More

TANITIM
Geçmişin karanlık izi
3.bölüm
Özel bölüm:Akasya Demir
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
instagram 🧿
Özel Bölüm: Timur & Parla
instagram 🧿
Duyuru
7. Bölüm
8. Bölüm
Duyuru

2. Bölüm

35 1 2
By azgelm

Sabahın ilk ışıkları'nın yüzüme vurmasıyla gözlerimi yavaşça açmaya başladım. Yattığım yerden yavaşça kalkmaya dikkat ettim çünkü yanımda uyuyan Akasya'yı uyandırmak istemedim. Dün gece hep birlikte ağaç evde kalmıştık bu güzel yeri hep birlikte kendi ellerimizle yapıp dizayn ettik. O yüzden her bir köşesinde çok güzel anılarımız var.  Masada duran telefonumu elime alıp bugün dersim olup olmadığını kontrol etmeye başladım. Bugün çok fazla dersim yok sadece iki tane varmış, onlarda öğlen saatlerinde o saate kadar burada takılırdım aslında ama eve uğramam gerekiyor üstümü değiştirip ders eşyalarımı almak için, kettle  sıcak su koyup kaynamasını bekledim, kendime gelmek için kahveye ihtiyacım vardı. Su kaynayana kadar gidip bizimkileri uyandırmaya karar verdim yoksa bu gidişle hala uyurlardı gerçi  Kuzey'in  bugün dersi yoktu, Can ve Akasya' nın ise benimki gibi öğlen saatleriydi galiba dün söylemişlerdi ama tam hatırlamıyorum. İki tane bardak alıp sırasıyla içlerinde su doldurdum ve bir hayalet gibi sessizce odaya girdim. Bir an için yapacağım şeye gülecek olsamda da gülmemek için dudaklarımı ısırıp kendimle savaştım ve yatağın yanına yaklaşıp Kuzey ve Can'a baktım ikisi de çok güzel uyuyorlardı gören sanıcak sanki dünyanın en iyi rüyasını görüyorlar, elimdeki suları yavaşça kaldırıp ikisinin de yüzüne aynı anda dökmeye başladım. Suları yüzlerine yedikleri an sudan çıkmış balık gibi çırpınmaya başladılar. Hızlıca telefonumu çıkartıp kameraya girdim flaşı açıp fotoğraflarını çektim. Flaşı yüzlerine yedikleri an daha komik bir surat ifadesine büründüler bu hallerine dayanamayıp kahkahalarla gülmeye başladım. İkisi de aynı anda bana kötü bir şekilde bakmaya başladı olayın şokunda oldukları için ilk birkaç dakika yüzüme şaşkın bir şekilde bakıp sadece sustu böyle iyice şebeğe benzemişlerdi. En sonunda kendine ilk gelen kuzey oldu ve konuşmak için yavaşça dudaklarını araladı

" kızım sen manyak mısın? İnsan hiç böyle uyandırır mı? Düzgünce seslenmek varken niye üstümüze su döküyorsun sen"

tam ağzımı açıp bir şey dicektim ki arkadan Aksya'nın gülme sesi geliyordu benden önce söze atıldı hemen

"ayy iyiki de yapmış canıma değsin, çok iyi olmuş neyse gençler ben kaçar işlerim var"

"Görüşürüz sarı civcivim dikkat
et kendine" dedim.

Odadan çıkmadan önce Kuzey  ona beklemesini hemen geliceğini söylemişti. Can ve Kuzeye dönüp her zamanki gibi hafif üzgün bir şekilde konuşmaya başladım, bu arada üzgün değilim sadece bu ikisini inandırmak için bunu yapıyordum.

"Özür dilerim ama diğer türlü hemen uyanmıyorsunuz sonra da okula geç kalıyorsunuz bunu yapmak zorunda kaldım ayrıca uyandığınız zaman çok tatlıydınız yani, biraz sudan çıkmış bir balık gibiydiniz ama olsun"

son söylediğim şeye hafiften tebessüm etmiştim. Kuzey  Cana doğru dönüp konuşmaya başladı

"Dolunay'ın üstüne çok gitme tamam mı şimdi çıkmam gerekiyor Akasya beklemeyi sevmez biliyorsunuz sakın birbirinizi boğmayın seviliyorsunuz"

diyip odadan çıkıp gitmişti kapının kapanma sesini duyana kadar Canla birbirimize öldürücü bakışlar atıyorduk kapı kapanma sesini duyar duymaz Can hızlıca bir yastığı alıp kafama fırlatmıştı kafama sert bir darbe yediğim için canım çok acımıştı o acıyla
Cana ters bir bakış atmakla yetindim. Can canımın yanmış olduğunu fark etmişti bu yüzden hemen yanıma gelip beni kollarını arasına almıştı bende ona bir maymun gibi sıkıca sarılmıştım.

" benim küçük şebeğim rahat dur bir kerede durmasan ölmezsin merak etme ayrıca derse geç kalırsam da kalayım bugün iki saat Reyhan hocayla ders kadın yüzünden o dersten soğudum resmen" 

" ama Can biraz eğlenmek benim de hakkım bence küçük bir şakadan zarar gelmez. Hem ne demek geç kalmak umrumda değil o hocayı sevmesende dersine gitmek zorundasın yoksa kadın seni sınıfa bırakıcak. "

Tamam tamam kızma hemen senin dersin kaçta ona göre birlikte gidelim istersen bu arada kuzey ve aksyanın dersleri öğlen değil miydi bunlar neden erkenden gittiler biliyor musun?

Can'ın kollarından ayrılıp yavaşça salona gittim oda peşimden geldi kendime bir bardak çıkarıp dumanı tüten kahveyi bardağa koyup sıcak olmasına aldanmadan bir yudum alıp kuzeye cevap verdim

"benim dersim öğlen hem eve uğramam gerek duş falan alıcam bugün zaten iki dersim var okuldan sonra da kendime part time iş bakıcam biliyorsunuz zaten, Kuzey ve Akasyanın bir işi vardı ama hatırlamıyorum tam yakında çıkar kokusu merak etme sen beni beklemeden çık derse geç kalma"

hem kahvemden içiyordum hemde hiç susmadan taramalı tüfek gibi konuşmuştum arada oluyordu bazen cidden taramalı tüfek gibi hızlı hızlı konuşuyordum.

"yine taramalıya bağladın, neyse ben çıkıyorum dikkat et kendine hadi görüşürüz"

eşyalarını alıp yavaş adımlarla kapıya yöneldi çıkmadan yaşlı teyzeler gibi bana öğüt veriyordu sanki buna ihtiyacım varmış gibi, kuzey gittikten sonra karman çorman hale gelmiş odalarda eşyalarımı bulmaya çalışıyordum dün gece her zaman ki gibi fazla dağıtmıştık etrafı dağıtmak derken alkol falan değil klasik film gecesi yapmıştık ve herkesin eşyaları bir yere dağılmış durumdaydı. Sonunda bu karman çorman yerde eşyalarımı toplayıp ağaç evden bende çıktım. Kulaklıklarım kulağımda ilerlerken yine düşüncelere dalmıştım her zaman ki gibi bazen beynimi anlamıyordum hiç konuşmamam rağmen beynimin içindeki sesler asla susmuyordu ve bu yakında benim delirmeme sebep olucaktı. Bunun gibi bir durumda yaptığım tek bir şey vardı oda hayal kurmak, Gözlerimi kapatıp kulağımda çalan ' kanatlarım var ruhumda' şarkısına odaklandıktan sonra gözlerimi yavaşça açtım ve kendi yarattığım hayal dünyama gözlerimi açtım. Bundan yıllar sonrası istediğim bölümü başarıyla bitirip istediğim gibi tamamen özgür olmuştum aynı kuşlar kadar görünmez kanatlarım vardı sırtımda sanki, benim üç şebeğim de yanımda hepimiz hayallerimizi gerçekleştirip en iyi yerlerle gelmişiz hepimiz özgür ve mutluyuz hayatımızda kötü hiçbir şey yoktu tabi bu şimdilik sadece bir hayal olarak kalıcak çünkü ben karanlık ve yaralıyım kendi karanlığımdan etrafımı göremiyorum resmen ileride yanımda olurlar mı emin değilim çünkü elbet bir gün herkes benim karanlığımı görüp giderler kafamı iki yana sallayıp  hayal dünyasından çıktım. Bunları düşünmek için çok erken kendimi akışa bıraksam iyi olucak, kameramı yavaşça kılıfından çıkartıp ayarlarını yaptıktan sonra resmedilmesi gereken nadir ve güzel şeyleri çekmeye başladım. ileride el ele yürüyen yaşlı çifti görünce istemeden dudaklarım iki yana kıvrıldı kaç yıl geçmiş olursa olsun aşkları çok taze gibi görünüyordu bu beni mutlu etmişti, Yaşlı çift bir banka oturunca bende onlara çok yaklaşmadan bir kaldırım taşına oturup çantamı kucağıma çektim ve içinden eskiz defterimi ve kalemimi çıkardım gerçi çantanın içinde çok fazla şey olduğu için bulmam biraz zor olmuştu. Defterin boş bir sayfasını açıp yaşlı çifti çizmeye başlamıştım çizerken kulağımda çalan şarkıyı sessizce söylemeye başladım neden mi sessiz söylüyorum çünkü duyulmaktan nefret ederim. Sizde fark edilmekten, birinin iç sesinizi duymasından korkuyor musunuz...?
'Karanlıkta yanabilirim
Boşlukta durabilirim
Düşmem ben, kanatlarım var ruhumda
Geldiğim gibi gidebilirim
Aşktan vazgeçebilirim
Zincir yok ki benim boynumda'
Şarkıyı söylemeye dalıp zamanın hızlı geçtiğini fark etmemiştim ve resmin bitişi için son bir detay daha ekleyip çizdiğim sayfayı yırtıp eşyalarımı topladım ve hızlı adımlarla yaşlı çiftin yanına gittim çünkü banktan kalkıp gitmek için ayaklanmışlardı.

"Hey bir dakika durup bana bakabilir misiniz acaba" yaşlı teyze bana dönüp bana baktı " buyur kızım bir sorun mu var?"

" hayır yok efendim ben sadece güzel sanatlar öğrencisiyim ve sizi görünce dayanamayıp resminizi çizdim umarım sizi gizlice çizdiğim için bana kızmazsınız"

yaşlı çift bana gülümseyip kızmadıklarını ve resmi görmek istediklerini söyleyince resmi onlara verdim.

" bu çok güzel olmuş kızım maşallah çok yeteneklisin Allah yolunu açık etsin ve umarım ileride çok başarlı olursun"

yaşlı adamın bunu demesi üzerine gülümseyip yüzlerini incelemiştim göz ucuyla aşırı ton ton duruyorlardı yaşlarının verdiği belirgin kırışıklıklar vardı ama bu onlara tatlı bir hava katmıştı.

"Teşekkür ederim efendim" bunu dedikten sonra yaşlı çift yollarına gitmeye devam etmişlerdi bende kaoslarla dolu olan evime gitmek için yürümeye devam ettim 5 dakikalık bir mesafem kalmıştı zaten ev dediğime bakmayın bu arada orası onların evi benim için hiçbir zaman sıcak bir aile yuvası olamamıştı orası, sonunda kendi cehennemim olan eve varmıştım. Dışarıdaki demir kapıyı aralayıp içeriye girdim ama içerden bağırış sesleri geliyordu bu pek fazla şaşırmamıştım çünkü bu bizim evin genel haliydi farklı bir durum söz konusu olmasa da dediklerinden bir şey anlamamıştım. Hararetli bir kavgada gibiler çok farklı bir konuyu tartışıyorlar gibi duruyordu, cebimden anahtarı çıkartıp kapıyı açmak için deliğe takıp çevirmiştim içeriden anahtar sesini duyan ailem bir anda susmuşlardı nedense sanki konu benim bilmemem gereken bir şey üstüneydi ama üzerine çok durmadan içeri girip kapıyı kapattım. Kadraja abim girince ona bakıp konuşmuştum

"neden ben gelince bir anda sustunuz" abim hemen söze atladı "

"sanane ne zamandır bu kadar meraklısın sen geç odana dersin falan varsa git ona seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokma sakın"

abim bunu diyince gözlerimi devirip odama gitmiştim hızlıca odamın kapısını kapatıp kapının arkasına oturup bağdaş kurmuştum. Gözlerim dolmuştu hemen çünkü sevilmemekten cidden yorulmuştum beni neden sevmediklerini anlamıyordum habire beni tersleyip kalbimi kırıp beni yok sayıyorlardı. Artık dayanamıyordum bütün bunlara ama güçlüymüş gibi yapmak zorundaydım. Gözümden bir damla yaş çoktan firar etmişti bile..

Evet canlarım bu bölüm bu kadar.

Sizce Dolunayı ailesi neden sevmiyor? Bunu ilerleyen zamanlarda birlikte öğrenicez sizleri seviyorum

Continue Reading

You'll Also Like

13.1M 435K 40
When Desmond Mellow transfers to an elite all-boys high school, he immediately gets a bad impression of his new deskmate, Ivan Moonrich. Gorgeous, my...
192M 4.6M 100
[COMPLETE][EDITING] Ace Hernandez, the Mafia King, known as the Devil. Sofia Diaz, known as an angel. The two are arranged to be married, forced by...
152K 2.8K 36
Edit: This book was made by a younger me, YEARS ago. This is like pure cringe, crack and confusion, continue if you dare. What happens if Minato and...
12.4M 287K 76
[Completed novella: Imperial Monarchy- starting from chapter 63 where the mafia king ended.] A/N: besties, if u choose to read this story, know that...