Şimdiden iyi okumalar :)
*"*"_*"*"
Elime aldığım şeffaf dosyayı son kez okudum . Psikoloji hocamızın ödevini bu gün teslim edecektik . Yakın zamanda okulun gurubuna teslim etme tarihini yazmıştı . Bende ona göre hazırlık yapıp vermek için hazırlamıştım . İlk sayfada yazan kendi cümlelerimi içimde tekrar tekrar okudum .
Sevgili 5 yaşım , sana yaşatılan her şey için çok özür dilerim . Babanın kardeşini daha çok sevip annenin ise senden nefret ettiği için , bu kadar acı o yaşta taşımak zorunda kaldığın için büyük bir özür dilerim .
Sevgili 7 yaşım , babanın artık nadiren eve uğradığı annenin ise sana ilk şiddetini uyguladığı yaşın . Çok ağladın , çok üzüldün , çok yalvardın . Seni bunu yapmaya maruz bıraktığım için özür dilerim .
Sevgili 15 yaşım , babanın ölümünde sorumlu tutulup , karakol köşelerinde sabahladığın yaşın . Ama üzülme . Sana bu suçu annen atmışken kim hangi güçle seni koruya bilir ki ? İlk intihar girişimini kim durdurmak ister ki ? Bedeninde sönen sigara yanığına kim melhem sürmek ister ki ? Hayatının kötü gittigini düşündüğün ama her şeyin yeni başladığı dönemdesin . Asıl gerçek acı şimdi çekilecek .
Sevgili 17 yaşım , seni ölüm ile ikinci kez burun buruna getitdiğim için özür dilerim . Dayanamadım . Kaldıramadım . Yapamadım . Annen artık çığrından çıkmış bir deli ilek bunu yapamadım . Baban hayatında yokken ve kardeşini korumak bu kadar zorken bunu yapamadım .
Derin bir nefes aldım . Her bir yaşıma itafen yazdığım yazılar , yazarken değilde okurken canımı yakıyordu . Ne çok acı çekmiş bir çocukluğum var böyle . Kan ve kavga içinde büyüyen . Ateş ve yangına tâbii tutulan .
Aslında herkes kendi geçmişinden sorumludur . Fakat insan bazen dayanamz , duvarlar üstüne üstüne gelir , her şey aşırı saçma ve boş gelir , her şey fazla gelir gözüne . Ufacık yürüme mesafesi bile büyür gözünde . Her şeyi bitirip gitmek ister bu acımasız evrenden . Sonsuza kadar . Bunu bazen zihninin içindeki dünyaya girerek , hayali hayatında yapar . Bir tımarhane odasında . Bazen ise , elindeki bıçağı bileğine dayıyarak yada boynuna halatı geçirerek . İşi garantilemek içinde beynini dağıtan metal parçasıyla halleder . Yeni bir hikâye yazmak ister ancak insanlar her zamanki gibi engel olur buna . Tek çare ölüm gelir o an . Kurtulamanın tek yolu ölüm gibi...
Dolan gözlerim akıtmasın diye kafamı yukarı kaldırdım . Gerçekten bu kadar acı çekmek zorunda mıydım ? Kendime engel olamadan tekrar okumaya başladım tüm kağıdı .
Sevgili 18 yaşım , artık reşit oldun . Kimse karışamaz sana . Hoş karışamıyordu kimse zaten . Seni kötü yollara tecrübesiz yaşında ittiğim için özür dilerim . Nerde bile bilirdim ki böyle sonuçlanacağını ? O zamanki tek derdimiz kendi harçlığımı çıkarıp okumaktı . Özürlerin en büyüğüde sana .
Ve son olarak sevgili 21 yaşım . Şu anki yaşım . Şu anki ben . İçinde hâlâ insanlara karşı sevgi ve merhamet taşıdığın için senden nefret ediyorum . Çocukluğunu mahfedip , aile olayacak kişilerden aile olmalarını istediğin için senden nefret ediyorum . Ama suçlu sende değilsin . Suçlu kim sahi ? İnan bilmiyorum . Belkide herşeyin başlamasına sebebiyet olan 15 yaşımdır .
Daha fazla dayanamıyarak şeffaf dosyanın mavi kapagini örttüm . Kalbimde oluşan derin sızıyı görmezden gelemiyorum . Kendime karşı bu kadar acımasız olmak zorunda değilim . Ama hak ettim . Fazlasıyla hemde . Derin derin nefesler alıp verdim . Kalbimdeki sızı , boğazimdaki yumru gitsin istedim . Nefes alamadığımı hissettiğimde , dosyayı piskoloji hocasını masasına koyup dersi terk ettim . O an için arkamdan bağıran hoca bile umrumda olmamıştı . Arabama binip gide bileceğim tek yerin yolunu tuttum .
Mavzer .
Cehennemim . Fakat şu çelişkiye bak ki , her seferinde kaçtığım tek yer . Yol çok uzundu . Sessiz geçsin istemiyordum . Azda olsa kafamdaki toz bulutlarını dağıtmak için , telefonumu arabaya bağlayıp rast gele bir şarkı açtım . Gelen şarkı Sertap Erener - incelikler ' di . Şaka mı ? Ben kafamdaki sorunlardan kaçmak isterken çıkan şarkı bana inat çalıyordu . Ama değiştirmedim . Dinlemek istedim içimdeki ufak kız çocuğunu . Tabii hâlâ yaşıyorsa olduğu yerde . Sinirle gaza dahada asıldım . Dolan gözlerimden dolayı yolu puslu görüyordum . Burnunu sertçe çekip yola odaklanmaya çalıştım . Ama olmuyordu işte ! Kaza yapmamak için arabayı sağa çekip , kafamı direksiyona koydum .
Kendimi derin bir boşlukta hissediyorum . Öyle bir boşluk ki , tüm benliğimi alıp çekiyor içine . Beni ben yapan her şey o boşlukta hiçliğe karışıyor . Artık kendime engel olamıyordum . Göz yaşlarımın akması gerekiyordu bende durdurmadım . Elim ayağım titrerken bedenimin istediği şeyi çok iyi biliyordum . Aceleyle torpilo gözünden , tek şerit hâlindeki neşteri çıkardım . Bedenim büyük bir arzu ile tutuşup kavruluyordu . Aklım ise bunu yapmam için beni teşrif ediyordu . Fakat ikisinin aksine kalbim ; yapma , bari sen kendime yapma diyordu . Ama ben ne zamandan beri kalbimle hareket ediyordum ki ? Benim duygularım değil aklım ön plandaydı . Daha fazla dayanamayıp , neşterin keskin ucunu derime sürttüm .
Sonra ikinci sütünüş , sonra üç , sonra dört , sonra beş... Ve defalarca . Yetmedi diğer kolumda aynı muameleyi yaptım . Hızlı hızlı inip kalkan göğsüme aldırmadan arabayı sürmeye devam ettim . Kolumdan bacağıma damlayan kan umrumda değildi . Rahatlamış hissediyordum . Kuş gibi hafif bir o kadarda hissiz . Artık canım yanmıyor . Kalbimdeki sızı durmuştu . Boğazımdaki yumru artık batmıyordu . Düm düz yola bakıyordum . Göz yaşlarım yanağımda kurumadan önce son kez üzerimdeki kazağın kolları ile sildim . Bu yaptığıma istemeizce tebessüm ettim . Kendimi , annesinin eteğinde çikolata için ağlayıp istediğini elde ettikten sonra göz yaşlarını silerek çikolatasını yiyen çocuklar gibi hissettim bir an .
Keşke ağladığım şey çikolata olsaydı ama . Ne çok isterdim basit sebeplere ağlayıp zırlamayı .
Sonunda mavzerin olduğu araziya gelmiştim . Arabayı yerin dibine sokarak , labirent gibi yolda arabayı sürdüm . Geniş otoparka vardığımda , park edip indim arabadan . Bir üst kata çıkarak , müstakil soyunma odalarında birine girdim . Yanımda hiç bir şey yoktu . Okul çantam dışında . Burda bulunan yedek kadın kıyafetlerinden alıp geçirdim üstüme . Hayır gireceğim bir maç yoktu . Hatta geçen günkü müsabakadan dolayı uzun süre dinlenmek gerekiuordu ama kafamı dağıtmanın tek yolu kum torbasını yumuruklamaktı .
Kısa kollu tişört , kolumdaki sanat eserini sergiliyordu ama bu bile umrumda olmadı . Odadan çıkıp çalışma sahasına geldim . Bir kaç kişi dışında kimsenin olmaması büyük avantajdı benim için . Antremanlar için olan kafeslerde boştu . Saat daha erken olduğu için bu kadar az insan vardı . Burda hayat gece başlıyordu . Zaman kaybetmeden ellerime bandajı sarıp , tüm hırsımı torbadan çıkarmak ister gibi yumurukladım .
***
Aradan ne kadar geçmişti bilmiyorum ama tüm bedenim yorgunluktan kasılıyordu . Önce kum torbası ile başladığım işe ; 50 mekik , 50 şınav , ağırlık kaldırma ve koşu bandında en yüksek ayarda koşarak bitirmiştim . Bedenimi soğuk zemine uzandırdığımda duyduğum alkış sesi ile kafamı yana çevirdim .
Poyraz Keskin Artı . Şaşırdık mı ? Hayır !
Her bokun içinden çıkmasına alışmıştım artık . Ona göz devirerek kafamı tekrardan tavanle göz göze gelecek şekilde çevirdim .
" Şimdiden yoruldun mu ? Ne yazık ki ben senin antramanının bitmesini bekliyordum . Var mısın benimle ufak bir müsabakaya ? "
" Defol git burdan ! "
Adamı kendi mekanında kovmamda bir garip oldu şimdi . Üstelik gerçekten , geçen günkü zorlu mücadele ve bu günkü yorucu antremandan sonra onunla dönüşeceğimi düşünmüyordu değil mi ? Hayatta olmaz . Sadece ben dayak yiyeceğim çünkü . Bu şekilde ona karşı koyamam . Onun istediğide bu zaten ama , neyse !
" Niye , korktun mu ? Birde beni benim makamından mı kovuyorsun ? Nıç nıç , ah küçük kız çok ayıp çok . "
Gözlerimi büyüterek ona baktım . Ne demişti o ? Korkak mı ? Ah yok sadece oda değil . Küçük kız mı ? Neden küçük kız benim . Ayağa kalkıp tam karşısında durdum . Aramızdaki boy farkına histirik bir gülüş attım . Hayır , kısa olan ben değilim uzun olan o . 1.70 boyunda olduğun için , bir kız olarak ideal seviyedeyim . Bu boyla onun yanında hâlâ kısa kalıyorsam sorun bende değildir .
" Korkmak mı ? Senden mi ? Kendini fazla değerli görüyorsun . Birde , küçük kız değil . Adım Gece . "
Yüzündeki sırıtışa yumuruk atma isteğimi zorlukla bastırdım .
" Korkmuyorsan dövüş benimle , küçük kız . "
Küçük kız , kelimesine yaptığı ultra baskıya dahada öfkelendim . Anlık geldiğim gazile kabul etmiştim ama ardından gelen pişmanlık çokta geç kalmamıştı . Bu şekilde sadece kendime eziyet ederdim ! Aptal ben !
Boş olan kafeslere yürüyüp içeri girdik . Oda karşımdaki yerini aldığında ikimizde gardımızı kuşandık . İlk atağı benden bekliyordu . Ona istediğini vererek yüzüne doğru yumruğumu savurdum . Bileğimden yakaladığında vakit kaybetmeden , boşta kalan elimi karnına geçirdim . İki elimi birden tutup , tüm vücudumu kendine yasladı . İki elim arkada tutulurken ona engel olmak çok zordu . Bana dahada yaşandığında yüzüme doğru eğildi .
" Bu güzel yüzünü mahfetmek istemiyorum . Yazık olur sonra . "
Sinirle ayağına tekmeyi geçirip , boş anından yararalanarak uzaklaştım . Piç kurusu ! Ben senin yüzünü güzel dağıtacağım ama . Yumuruğumu tekrar savurduğumda bu sefer o engel olamadan yüzüne çakabilmiştim . İkinicisinide indirdiğimde , dudağında oluşan kan yüzümde gülümseme belirtmesini sağladı . Sanırım bu onu öfkelendirmişti çünkü üzerime yürümesi hiçte hayra alâmet değildi . Ama sorun şu ki , yüzünde geniş bir gülümseme varken sinirli olduğunu düşünemiyordum .
Üzerime yürümeye devam ediyordu ve amacını az çok tahmin ede biliyordum . Beni teller arasına sıkıştıracaktı . O amacına ulaşmadan sağından geçip gidecektim ki karnımdan tutulup tellere savrulmam bir oldu . İki kolumdan tutarak yüzüm tellere gelecek şekilde beni orda kapana kıstırdı . Kurtulmaya çalıştığımda iki elimi kafamın üstünde sabitledi . Bedenini bana iyiyce başladığında tamamen o ve tel arasında sıkışıp kalmıştım . Hareket dahi edemiyorken kurtulmamın imkânı yoktu . Yüzünü kulağıma yakınlaştırıp , nefesini boynuma üfledi .
" Elin fazla ağır . "
Fısıltı gibi çıkan sesine hiçbir tepki veremiyordum . Bu kadar yakınımda olması hiçte iyi değildi . Burnuma doluşan ferah kokusu ile sesli yutkundum .
" Şu an elimdesin ve ben sana istediğimi yapa bilirim . "
Bunu dedikten sonra diz kapağını bel boşluğuma geçirmesi bir oldu . Acıyla yerimde kıvrandığımda çığlık atmamak için kendimi son anda frenledim .
" Demek inatçısın . "
Bu seferde tek elimi sırtıma doğru getirip , büktü . Bu seferki acıya dayanamıyarak tiz bir çığlık attım .
" Dur ! Dur Allah'ın belası , dur ! "
Bu hâlime kahkaha atıp benden uzaklaştı . Sinirle ona döndüğümde yüzündeki eğlenir ifade ile bana bakıyordu . Ona hiç bir tepki vermeden kefesten çıkıp soyunma odasına girdim . Kendimi ordaki koltuklara atıp bileğimi ovuşturdum .
Bu yorgunlukla ona karşılık vermiyeceğimi ikimizde biliyorduk zaten . Amacı neydi bilmiyorum ama bu müsabakanın tekrar yapılmaması için elimden ne geliyorsa yapacağım ! Ne bekliyordum ki ? Bu cehennemin sahibi olan şeytanı yenmeyi mi ? Kapının hiçbir izin alınmadan açılması doğrultusunda yüzümü oraya çevirdim .
" Bu kadar çabuk mu pes ediyorsun ? "
Keskin ' i umursamadan önüme geri döndüm . Şu an hiçbir şeyle uğraşacak mecali kendimde bulamıyorum . Oda yanımdaki boş yere oturduğunda göz devirdim . Sessizce çıkıp gitse ölürdü ya zaten . Kolumu üzerinde bir el hissettiğimde irkilerek Keskin ' den tarafa döndüm . Gözlerini , kolumda kanı kurumaya başlamış yaralara dikmişti . Tek eliyle de yaraların üstünden tüy gibi tek parmağını hareket ettiriyordu . Yaptığı şeyi umursamadan gözümü yüzüne diktim bende .
" Artık bir şeyleri konuşma sırası gelmedi mi sencede ? "
" Daha erken . "
" Ne kadar daha beklemem lazım ? Sıkıldım , hemde çok sıkıldım . "
Gözlerimiz kenetlendiğinde , gözleri bana derim bir okyanusu anımsattı . Sanki o okyanusta boğuluyormuşum gibi . Sarhoşken yaşadığımız anlar aklıma gelince bir hışım ayağa kalktım . Siktir siktir ! Şu an aklıma gelmesi dahada kötü oldu . Her şey niye üst üste geliyor yahu ? Oda sanki ne olduğunu anlamış gibi kahkahasını koyverdi . Yüzüne öfke ile baktığımda dişlerimin arasında tısladım .
" Kes sesini ! "
" Sakin ol şampiyon . En tehlikeli sensin anladık . "
Bu hâlleri özellikle beni deli etmek için mi vardı ? Sinirle odadaki tuvalate girip kendi kıyafetlerimi giydim . Ardından çantamı alıp burayı terk etmek üzere odadan çıktım . Bir kuvvet çıkmam engel olduğunda , ağzımdan çıkan ufak iniltiye engel olamamıştım . Hayvan herif bileğinden tutarak beni durdurmuştu . Fakat az önceye kadar bileğimi kırmaya çalıştığı için fazlasıyla canım açıyordu . Boş bulunduğum içinde ağzımdan çıkan acı nidaya engel olamadım .
" Nereye ? "
" Cehennemin dibine . "
Bu sefer bana göz deviren o oldu . Bileğimi bırakmadan yürüdüğünde bende peşinden gidiyordum . Kolumu çekmek istediğimde dahada çok sıktığı için çektiğim acıyı ikiye katlıyordu .
" Bırak kolumu . "
" C - canım acıyor , da diyecek misin ? "
Sesini inceltip söylediği şeye gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım . O kadar komik çıkmıştı ki ses tonu . Benide kendisi ile birlikte otoparka getirdiğinde sonunda bıraka bilmişti kolumu . Bu seferde dirseğimden tuttu . Ben daha ne olduğunu algılayamadan kendimi bir arabanın içinde buldum .
" Ne yapıyorsun !? "
Öfkeli sesime karşı gayet rahat bir tavirdaydı . Varya bu tavırlarına yumruğu geçirmek istiyorum . Az önce imkânım varken yapamıyordum ama ! Arabaya bindiğinde sorumu yanıtladı .
" Bu bilekle araba kullanamazsın . "
" Bu hâle getiren kim acaba ?! Üstelik o kadarda kötü durumda değil ."
Bana gülümsediğinde çoktan yola koyulmuştuk . Kapının kolunu açmaya çalıştığında kilitli olduğu gerçeği yüzüme tokat gibi çarptı .
" Yani kilitli olmasa , fantastik dizilerdeki gibi arabadab atlıyacak mıydın süper zekâ ? "
" Evet . "
Yüzüme ' sen ciddi misin ? ' der gibi bakıp yoluma devam etti . Aklıma gelen fikir ile hemen konusmay başladım .
" E benim arabam kaldı ordan ? "
" Selin getirir . "
" Selin mi ? O kim ? "
" Arkadaşım . Ama nasıl arkadaşım olduğu konuda hiçbir fikrim yok . Gereksiz biri yani , boşver . "
Bu adam harbi manyak ya . Daha fazla diretmiyerek kafamı cama yasladım . Fazlasıyla yorgundum . Bıraksalar üç ay boyunca uyurum şuracıkta . Uzun süreli sessizliği bozan yine o oldu . Sanırım anlatmaya karar vermişti artık .
" Annen , "
Poyraz ' ın konuşması ile dikkatim oraya toplandı .
" Çok canımı yaktı . Benden bir parçamı aldı . Erkek kardeşim Altuğ.. "
Bunu dedikten sonra bir süre yine sessizliğe gömüldü . Onu sıkmamak adına tek kelime etmedim . Ama devamında deli gibi merak ediyordum . İkinci kavşaktanda dönünce nihayetinde konuşmaya devam etti .
" Nasıl oldu bilmiyorum ama bir şekilde Altuğ ile tanıştı . Onu kendi pis işlerine alet etti ve tam bir uyusturucu bağımlısı hâline getirdi . Altuğ istememiş . Ama o piç karı tehtit ederek yaptırmış herşeyi . Şu an hâlâ o illetten kurtulmaya çalışıyor . Yıllardır bir klinikte hapis durumda . Bunun ne kadar berbat olduğunu biliyor musun ? "
Söylediği şeylere sessiz kaldım . O kadın bir şekilde herkese zarar verebiliyordu . Dolan gozlerim ile , düm düz yola bakan Poyraz ' ı süzdüm . Onunda canı yanıyordu . Her ne kadarda belli etmesede onunda canı yanıyordu . Eminim çünkü , senin kanından olan birini kaybetmek nasıl bir şey biliyorum .
" Ve en kötüsü ise bu şeylerden benimde parmağım olduğu . "
" Nasıl yani ? " Hayretle yüzüne bakıyordum ancak o bana inat dolgun dudaklarını aralayıp konuşmadı . Bende üzerine gitmedim . Nasıl olsa bunuda bir gün anlatacak .
" Peki annemle , yani o kadınla tek düşmanlığın bu mu ? "
" Hayır ama sen şimdilik bu kadarını bil . Gerisinde zamanla öğrenirsin zaten . "
" Benim bu işteki amacım ne ? Neden onu yok etmek için beni kullanıyorsun ?"
" Buna kullanmak denmez . İkimizinde canını yaktı ve ikimizdende can aldı . Sadece birlikte olup onu yok etmek istiyorum . Bakalım onun kanından olan biri ona zarar verince ne olacak ? "
Histirik bir gülüş sunup göz devirdim .
" Sen o kadının duyguları olduğuna inanıyor musun cidden ? Benim ona ihanet etmen bir şeyi değiştirmez çünkü zaten canını yakmak için fırsat kolladığımı biliyor . " Çok kısa bir süreliğine yüzünü yüzüme çevirip tekrardan yola baktı . Bu kısacık anda okyanus mavisi gözlerinde acıyı gördüm .
Ama en çokta ölümü gördüm . Öldürüp intikam almak için yanıp tutuşan bir çift mavi göz .
" Aradığın fırsat ayağına geldi işte . "
Derin bir nefes alıp koyverdim . Haklıydı . Tek başına yillardir o kadının üstesinden gelemiyorum . Belki oda yanında olursa bir şeyler değişir . Belki iki tane , intikam için yok olmaya hazır olan kalp bu işi bitiriri . Ona sessizce kafamı sallayıp , yüzümü yola çevirdim . Akıp giden yolu seyre dalarken bir kez daha olup biten şeyleri gözden geçirdim .
Önce karıştığımız ufak kavga . Sonrasında benim çalıştığım barı satın alması . Barda yalnız olduğum gün karşılaşmamız . Hemen sonra dövüştüğüm gün orda olması . Ve bu gün . Bu adam nereye gidersem dibimde bitiyor . Aklıma dank eden şey ile çatık kaşlarımı tekrardan ona çevirdim .
" Bizim karşılaşmamız hiç bir zaman tesadüf olmadı değil mi ? "
Yüzünde yine oluşan piç gülüşü ile göz devirdim . Az önce sinirliydi bu , eski hâline dönsün , derhâl !
" Bunu yeni fark etmen , zekânı sorgulamama yol açtı . Ne zaman fark edeceksin diye merak ediyordum doğrusu . "
" Ya sen neyin kafasını yaşıyorsun !? Az önceki durgun hâline geri dön çünkü daha çekilir durumdaydın . "
Gür kahkahası tekrar kulaklarımı doldurduğunda bende istemsizce güldüm . Yüzü bana döndüğünde , bakışları dudağında asılı kaldı . Kendini toparlayıp önüne döndüğünde derince yutkundum . Bu gün fazla mı yakınlaşmıştık ?
" Nasıl tesadüftü hepsi ? "
" Nıç , bunu söylemiycem . "
Sinirle önüme döndüm . Ona inat yapacak takatim ve enerjim kalmadı artık . Heme benle uğraşmalarını kaldıracak beyninde kalmadı . Eski ciddi tavrına ne oldu bunun ya ? Geri döndüm lütfen . Açık olan radyodan yükselen müzikte istemisce tebessüm ettim .
Gülden Karaböcek - sen evlisin .
Kafamı cama yaslayıp , yolu seyrettim . Yorucu bir gündü . Üzerimdeki uzun kollu tişört , kendi bedeninde açtığım yarara değdiği için canımı yakıyordu . Hoş . Acıyan tek yer orası değil zaten . Poyraz fark etmişti ama bir şeyde dememisti . Çalan telefonum ile elime aldım . Ekranda yazan kişi şu an konuşmak istediğim son kişi ola bilir sanırım .
Kestik -
Bölüm nasıldı ?
Pek içime sinmedi sanki . Birde kısa oldu farkındayım ama son kısımda tıkandim kaldım . Hem sizi sıkmamak hemde yeni sayfada daha güzel şeyler yazmak adına kestim ordan .
Diğer bölümde görüşmek üzereee . Yazım hataları varsada kusura bakmayyiinn .