Yard & Jeopardy / Jongsang

Door Jonghluxx

773 128 1K

"Memati'nin oğlu oldu buda iyice." Meer

1-Ufuklara bak
2-Nasıl istersen
3-Yeryüzüyle iyi anlaşıyorsun
4-Tatlı duruyor
6-Güzel geldin gözüme
7-İyi geceler cam güzeli
8-BAYILTTIN MI?
9-Analar neler doğuruyor be
10-Ayfen bwnş opty
11-Seni seviyorum demek isterdim
12-Eee ne duruyoruz?
13-Aha uçtu
14-Ne oldu kedicik?
15-Arabam dacia
16-Niye ayak olayım ben?
17-Yeosang kim?
18-Her şey bitti
19-Hareket eden gay
20-Amına koyim senin karı

5-SARILAM MI?

42 7 91
Door Jonghluxx

Hi GUYSSS

What's up????

Fineımsı bisey

Basliom

☆_☆

"Choi Jongho kim?"

"Benim ne oldu?"

"Fizik hocası seni fizik laboratuvarına çağırıyor."

"Siktir be."

"Belki normal bir şey konuşacaktır."

"O beni çağırıyorsa normal konuşur mu Jungwon?"

"Bekliyorum seni."

"Yok bekleme boşuna belli olmaz o delinin işi git sen."

"Emin misin?"

"Evet."

"İyi görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz."

Jungwon çantasını alıp sınıftan çıktı. Jay'de arkasından gitti. Süründürüyor çocuğu.

"Telefonunu alma."

Çantasının ön gözüne telefonu yerleştirip laboratuvara gitti. Bir sıraya oturup hocayı beklemeye başladı. Kapı açıldığında hoca yerine içeri Yeosang girmişti.

"A- senin ne işin var burada?"

"Hoca çağırmıştı."

"Beni de."

Yeosang da bir sıraya geçip beklemeye başladı. Yaklaşık beş dakika sonra kilit sesi geldi. Evet kapı kilitlenmişti.

"Ne oluyor lan?"

Kapıya gidip kolu aşağı indirdi. Açılmayınca daha sert bir şekilde 3 kere daha aynı şeyi yaptı.

"Açılmıyorsa bırak boşuna uğraşma."

"Burada mı kalacağız?"

"Açarlar birazdan."

"Şimdi açsınlar."

"Korkuyor musun kapalı alandan?"

"Hayır."

"Ne bu acele?"

"Kilitlendik farkında mısın?"

"Farkındaydım ve bir sorun görmüyorum."

"Off"

"Açarlar."

" 'açarlar birazdan.' hava karardı amk."

"Ya ne bileyim ben rahat dur diye öyle dedim."

"Çıldıracağım şimdi. Nasıl bu kadar sakinsin amk? Amına kodumun okulunda kilitlendik. Hemde bok gibi plastik kokan bir yerde. Buranın ışıkları yanmıyor, camları açılmıyor ve buz gibi."

"Üşüyor musun?"

"Konu benim üşümem mi şu an?"

"Konu her şekilde sensin. Montumu vereyim mi?"

"Hayır gerek yok."

Saat 21.56 girdi mi bunlara kilit? Ben soktum writer havası😏😏

"Sen emin misin istemediğine?"

"Neyi?"

"Sence?"

"Seni mi?"

"Ne?"

"Ne?"

Mal gibi konuşuyorlar Yeosang'ın soğuktan beyni dondu. Tam da yağmurun yağacağı gün kilitlendiler tüh.

"Bir şey yapabilir miyim?"

"Ne gibi bir şey?"

"Yemeyeceğim seni korkma ısıtmak için."

"Ne yapacaksın? Taş devrindeki adamlara dönüşüp ateşi keşfedersen olur."

"Hah hah hah baya komikmiş yarıldım bak şu an aha hatta bir parçam şu araya girdi."

"Of Jongho git ya valla."

"Unutmuşsundur belki kapı kilitli hatırlatayım dedim."

"Unutamadı- ha ondan diyorsun."

"Jeton köşeli."

"Bi' tık ."

İnkar etmiyor en azından bu da iyi bir şey. Jongho yanında duran montu alıp Yeosang'ın yanına gitti.

"Al giy."

"Hayır senin için ne anlam ifade ediyor?"

"Donarak geberip başıma kalma diye insanlık yapıyorum, seni düşünüyorum alda giy işte neyin inadını yapıyorsun?"

"İnat mı yapıyorum ben?"

"Evet yapıyorsun."

"Bende seni düşünüyorum."

"Düşünmene gerek yok benim üzerimde hırka var."

"Az ötede ağla."

Jongho
Ağlatacağım şimdi olmayacak. AY SABIR LÜTFEN NE OLUR.

Aradan biraz daha zaman geçti. İkiside

"Yerde uyusam ne olur?"

"Hasta olursun."

"Yani bir şey olmaz."

"Hasta olursun."

"E ne yapacağım o zaman ayol?"

"Sıraya yat ayol."

"Sığmıyorum İMDAT. KAÇ SANTİM BUNLAR?"

"Of bağırma yankı yapıyor zaten. Masaya yat sende."

"Ay aklıma 10. Sınıfta kafamı buraya geçirdiğim geldi."

"Nasıl becerdin."

"Birdir bir oynarken hızımı alamadım Yunho o zaman da uzundu kafasından atlayayım derken çok uçmuşum ben yere inince kafam da masaya indi."

"Ay mal salak."

"😞"

"Üzülme şaka😞😞

"Tamam affettim."

"Saat kaçtır şu an?"

"Bilmem. Vardır bi' on iki herhalde."

"Alarmı çalıştırsak bizi mermilerler mi?"

"Olabilir valla can güvenliğimiz yok o konuda."

"Off bir şey yapasım var ama hiçbir şey yapasım yok."

"Günün 28 saati ben. Ama ŞU AN UYUMAK İSTİYORUM."

"Kulaklarım..."

"Sorry canim kisira bakma... İçli köfteye bak."

"Yeter lan yeter komik değil aq."

"Biliyorum ama banane."

"Of sus uyu."

"Uyuyamam."

"Niye?"

"Öyle."

Önündeki masayı biraz ittirip oturduğu yerde arkasına yaslandı, hırkasının şapkasını gözlerine kadar örttü ve kollarını önünde birleştirdi. Uyumak istiyordu ama istemiyordu. Nasıl diye sormayın bende bilmiyorum yazarlar her şeyi bilecek diye bir şey yok🙄🙄

Aradan biraz zaman geçince Yeosang "Jongho"dedi. Jongho'nun beşinci rüyasını görmesi harici bir sorun yok.

"Jongho uyudum mu?"

"Ay yani uyudun mu?"

"İtlik olsun diye mi cevap vermiyorsun?"

"Heeeyy uyuma lan."

"Yani uyuda uyuma."

"Beraber uyuyalım."

"Al koynuna beni karaam."

"Of harbi gelem mi?"

"Ay imdat gerçekten."

"Aç kolunu bak nasıl saniyesinde oradayım."

"Şaka he evlenmeden olmaz fpdmgpdöfpdöf"

"Of kendime gülüyorum mal mıyım?"

"Uyuyon mu lan harbi sen?"

"Of bu nasıl çocuk amk? Şerefsiz, pezevenk, taş gibi ibne, yakışıklı, tatlı, iyi, harika, mükemmel, müstakbel kocam."

"Off uyanık olsan büyük sıçardım he."

"Sus artık."

"Hassiktir."

"Niye küfür ediyon lan?"

"Duymadım de."

"Neyi?"

"Oh duymamış."

"Neyi amk?"

"Hiçbir şeyi."

"Tamam sus o zaman değil mi yani? Uyuyorum aq az saygı."

"Ya uyuma ben ortalık sessizken şizofrenleşiyorum."

"Nasıl?"

"Garip garip sesler duyuyorum, izleniyormuş gibi hissediyorum,
Bir şeyler değiyor gibi oluyor."

"Sende uyu."

"Ben bir tık temas bağımlısı olduğum için yastıksız uyuyamıyorum. Sarılıyordum ona."

"Şu iskeletle uyu."

"Hiç insan halinden anlamıyorsun."

"Temas bağımlılarını anlamak benim için zor ben temastan nefret ederim."

"Off benim için ufacık minicik bir iyilik yapar mısınn?"

"Ne gibi ufacık minicik bir iyilik?"

"Öhm şimdi şöyle ki benimle yatsan?"

"He?"

"Ay lütfen lan valla çaresizim her şey plastik ve bok gibi kokuyor yarın derste uyumamam lazım benim."

"İyi gel uyu."

"Bir de şey var öhm."

"Ney var?"

"SARILAM MI?"

"Bağırma artık gözünü seveyim ya."

"Yani sarılayım mı demek bu?"

Yani şimdi tamam çocuk seviyor ama nefret ettiği bir şeyi yapması lazım ve nefret ettiği şey kötü bir şey değil o yüzden neden olmasın.
Kafasını aşağı yukarı sallayınca Yeosang gülerek oturduğu yerden kalktı ve Jongho'nun yanına geçti.

"Nasıl sarılmalıyım?"

"Normal."

"Kolumla değil mi yani?"

"Benim bildiğim insanlar kollarıyla sarılıyor senin skillerini bilemem."

"Tamam dön."

"Of Yeosang mal mısın?"

Askerlik arkadaşı gibi kolunu omzuna atıp oturdu gerizekalı. Bu şekilde uyuyabileceklerini düşünmüyorum.

"Buz gibisin salak az sözümü dinle."

"Geçer o sonra."

"Bu saatten sonra kulüp moduna geçiyoruz. "

"Niye?"

"Kulüp kaptanının sözünü bitirmesini bekle."

"Ay aman iyi."

"Otur sen bi' şuraya."

Yeosang gösterdiği yere oturup Jongho'ya baktı.

"Uzat ayağını oraya sıra koyalım."

Dediği şeyleri çocuk gibi yaptığı için Jongho'nun iç ses Allah kahretmesin yiyeceğim sadece.

"Tamam mısın?"

"Tamamım."

Yanına geçip kolunu arkasından geçirdi, elini beline yerleştirdi, kendine yaklaştırıp elini çekti. Yan tarafta duran montu SONUNDA üstüne örtüp tekrar bir koluyla sardı etrafını. Diğer eliyle de kulağını kapatıyordu çünkü soğuktu. Isıtır artık sırayla ne diyeyim. Yeosang ☺️ bu emojinin insan versiyonu olan halini yapıp kafasını göğsüne yasladı. Kalbi çıkıyor tabii fark etmedi değil yani.

(O emojinin insan versiyonu bu)

"Oha kalbin çok hızlı atıyor."

"Yo normal."

"Bu nasıl normal?"

"Gözünü kapat."

"Hemen mi?"

"Bekleyecek miyim?"

"Aynı anda uyuyalım."

"O nasıl olacak?"

"Bilmiyorum."

"İlk sen uyu ben seni beklerim."

"Tamam abartmaya gerek yok kaç yaşına geldim uyurum herhalde öyle düşünüyorum."

"Benim için bir sorun yok."

"Olsun uyu sende."

Yeosang sık sık kafasını kaldırıp Jongho uyumuş mu diye bakıyordu. Bir kere daha bakmak için kafasını kaldırırken Jongho elini kafasının üstüne koyup kaldırmasını engelledi.

"Uyu artık."

"Uyuyor musun diye bakacaktım."

"Daha kaç kere bakacaksın? Yüzüncü "uyu" deyişim falan oldu bir gece de bebek bakıcısı oldum."

"Of iyi be iyi geceler sana."

"Nah çekemiyorum kusura bakma."

"Of abartma."

"Sen niye bu kadar çok ofluyorsun?"

"Çünkü öyle."

"Peki anladım."

Tamam uyuyun artık yeter aq.

Wooyoung
"Yeosang niye okula gelmedi lan?"

San
"Konuşan var mı?"

Hongjoong
"Son dakika gelir yin-oha çantası burada-HASSİKTİR."

Seonghwa
"Ne oldu?"

Hongjoong
"BİZ ONLARI KİLİTLİ BIRAKTIK."

Yunho
"Ananı avradını sikiyim harbi lan."

Mingi
"Koşun gidelim amk."

San
"Durun. Kilidi açıp kaçacağız ve haberimiz yok gibi yapacağız."

Wooyoung
"Tamam çabuk gidelim hadi."

Kihyun
"Nereye lan böyle koşturarak?"

Seonghwa
"Yeosang ve Jongho'yu açmadık biz."

Changkyun
"Ney rosmfpsödpsöpdö"

Kihyun
"Mal mısınız lan siz?"

Changkyun
"Gidin açın çabuk hadi."

Hepsi koyun sürüsü gibi üst kata çıkıp kapının önüne geldi.

Wooyoung
"Bir süre çıkmazlarsa içeri bakalım."

San
"Ya baktığımız sırada çıkarlarsa?"

Wooyoung
"İlk kapının deliğinden bakalım o zaman."

Wooyoung biraz eğilip kapının deliğinden içeri baktı.

"Oha durun."

Kapıyı sessizce aralayıp içeri baktı. Telefonuyla fotoğraf çekti çünkü ben olsam öyle yapardım ve Wooyoung hislerimi tercüme ediyor şu an.

Seonghwa
"Neye bakıyorsun lan?"

Wooyoung
"Dur çekmem lazım ileri de çocuklarına gösteririz."

San
"Neyi?"

Kapıyı sessizce kapatıp telefonu çevirdi.

Changkyun
"Açtınız mı?"

Hongjoong
"Evet uyuyorlar hâlâ ama."

Kihyun
"Siz gidin biz uyandırırız."

Seonghwa
"Tımam."

Changkyun ve Kihyun içeri girip kapıyı kapattı. Kapının kapanma sesine de uyanma Jongho.

Jongho
"Ay ne oluyor?"

Changkyun
"Günaydın."

Jongho
"Kapı ne zaman açıldı?"

Kihyun
"Az önce."

Jongho
"Nasıl?"

Kihyun
"Bizim ilk ders fizik hocadan anahtarı isteyip girelim dedik."

Jongho
"Hoca zaten açıyor."

Changkyun
"Arka tarafı kapıyorlar reis erken gelmek iyidir."

Kihyun
"Yeosang kalk aslanım."

Yeosang kafasını oynatıp uyumaya devam etti. Jongho uyanana kadar omzundan hafifçe sarstı.

Yeosang
"Siz ne yapıyorsunuz lan burada?"

Kihyun
"Ders fizik."

Changkyun
"He sizi de kaldıralım dedik. Asıl siz ne yapıyorsunuz burada?"

Jongho
"Dün hoca çağırıyor dediniz hoca yerine Yeosang geldi kilitli kaldık."

Changkyun
"Bu şekilde mi?"

Yeosang
"He hava soğuktu napak?"

Kihyun
"Zilin çalmasına yarım saat var arkadaşlar."

Jongho
"Eve gidiyorum ben."

Yeosang
"Niye? Yani çıkışta hazırlık vardı."

Jongho
"Öğleden sonra geleceğim."

Yeosang
"Tamam. Bende sınıfa gideyim."



☆_☆

Klise.

Begenmedim.

Bayi.

Ga verder met lezen

Dit interesseert je vast

59K 5.9K 15
Eğer aradığınız normal bir hikaye ise üzgünüm, yanlış geldiniz. Çünkü benim hikayem en boktan olanıydı.
663 213 18
neden aşkın bu kadar çok acıtıyor?
2K 221 14
changbin:.kolaysa sen yap lan hangimiz elde ediyor ilk görelim mi? (budaciddiyazilmadi)
8.3K 548 21
Ailesinden uzakta kendi başlarına yaşamaya karar veren Niki, Sunoo, Heeseung ve Jungwonu kalacakları apartmanda neler daha doğrusu kimler bekliyor Ya...