Yangın Külü/ Berdel✔️

hayalitopya tarafından

1.4M 45.3K 4.6K

Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini... Daha Fazla

1♤Fırtınadan önce mutluluk
2♤Yangına doğru
3♤Öfke
4♤Yorgun ruh
5♤Düğün
6♤Sarhoş
7♤Hasta
8♤Çok
9♤Konuşacağız
10♤Özlemişim
11♤Misafirlik
12♤Dudaktan kalbe
13♤Kırmızı
14♤Sınırlarım yok
15♤Sanki
16♤İş günü
17♤Kırmızı güller
18♤Seninle iyi geceler
19♤Afitap
20♤Aşık olmak
21♤Huzur
22♤Aşk
23♤Sırılsıklam
24♤Evim sensin
25♤Acı
26♤Sensedim
27♤Beni bi öpsene
28♤Berdel bozulacak
29♤Son aşk
30♤Teşekkür
31♤İyiki biz
32♤Müjde
33♤Gökyüzünde parlayan yıldız
34♤Kocaman bir aile
35♤Azgın ayı
37♤Ait olduğum yer
38♤ Güzel ilk ve güzel son/Final

36♤Doyumsuzluk

13.3K 438 34
hayalitopya tarafından


Aile, bir bütün olmaktı. Ben, Arhan ve bebeklerimiz. Biz bir bütündük. Bir birini tamamlayan yapboz parçaları gibi. Bir parça olmazsa, bütünlük bozulurdu. Onlar benim kendimden koparamadığım  can parçalarımdı.
Gözlerimi açtığımda Arhan'ın Miran ve Yağmur'la ilgilendiğini gördüm. Gülümseyerek onları izledim. Arhan bebeklerin altını değiştiriyordu. Bunu galiba okuduğu kitaptan öğrenmişti. Kahkahamı durdurmak için dudağımı bir birine bastırdım. Çok güzel gözüküyorlardı. Arhan kafasını kaldırıp bana baktı. Aniden dudağıma öpücük kondurdu. Dudaklarımdan kopmak istediğinde tekrar kendime çekip öptüm. Bir birimizden nefes nefese koptuğumuzda Arhan sırıtarak yüzüme bakıyordu. Dudaklarını yalayarak tekrar dudaklarıma doğru yaklaştı. Ama parmağımı dudağının üzerine koyup onu durdurdum

"Yeter artık, dün geceden sonra zaten zor kendime gelebildim"

"Diyorsun"

"Diyorum" dedim yanağına öpücük kondururken

Arhan saçlarımdan öpüp geri çekildi. Bende yataktan kalkıp banyoya doğru yürüdüm, ya da yürümeye çalıştım. Kasıklarımda olan sancı yürümeme izin vermiyordu. Biranda ayaklarım yerden kesildi. Arhan beni kucağına alıp banyoya doğru gidiyordu

"Yürüyemiyorsun" dedi sırıtarak

"Kimin marifeti acaba?" dedim sitemle

"Sen beni o kadar tahrik edince"

"Benim üzerime mi atıyorsun? Ayrıca ben bir şey yapmasam bile sen yinede azarsın, azgın ayı" dedim gülerek

"O konuda haklısın" dedi boynumdan öperken

Beni banyoya götürdükten sonra yanı başımda dikilip durdu. Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım

"Arhan izin verirsen çiş yapacağım" dedim sahte kızgınlıkla

"Yap"

"Çık"

Arhan banyodan çıktıktan sonra işlerimi halledip elimi yüzümü yıkadım. Banyoda işlerimi bitirdikten sonra tekrar odaya geri döndüm.
Gidip Yağmur ve Miran'la ilgilendim. Öylece etrafa bakıyorlardı. Kucağıma alıp karınlarını doyurdum. Tabii tek aç olan bebekler değildi, bir adet azgın kocamda vardı, ama o öylece bakmakla yetinmişti

Bebeklerin karnını doyurduktan sonra aşağıya kahvaltıya inmiştik. Tüm aile sofra başında toplanmıştı. Arhan'la ben her zamanki yerimizde gidip oturduk. Kahvaltımızı bitirdikten sonra Arhan işe gitmişti. Bende odaya geri dönmüştüm.
Öğlen vakti bebekleri uyutduktan sonra tekrar aşağıya indim. Mutfağa gidip pasta hazırlamaya başladım. Bol çikolatalı pasta yapacaktım. Ben mutfaktayken Nazlı ara sıra odaya gidip bebeklere bakıyordu
Mutfak tezgahının üzerine bıraktığım telefonumun zil sesi yankılandı. Arhan arıyordu

"Efendim ağa'm"

"Ne yapıyorsun?"

"Hiç canım pasta çekti, şimdi onu yapıyordum"

"Canın mı çekti?" dedi gülerek

"Evet" dedim. Daha sonra anlamıştım ne demek istediğini

"Bol çikolotalı yapacağım" dedim

"Güzel, o zaman ben senin vaktini almayayım"

"Sen ne yapıyorsun?"

"Hiç, şirkette her zamanki gibi" dedi

"Anladım"

"O zaman akşam pasta yiyoruz öyle mi?"

"Bol çikolatalı" dedim

"O çikolatayı vücudunda tatmak istiyorum"

"Arhan" dedim

"Efendim"

"Beni tahrik etme, izin ver pastamı yapayım"

"Yap güzelim, yap"

Telefonu kapattıktan sonra tekrar işime koyuldum. Pastayı bitirdikten sonra mutfağı toplayıp odaya gittim. Nazlı bebeklerle ilgileniyordu. Gidip onları emzirdim. Aynı babaları gibiler...
O sırada aklıma sinsi bir şey gelmişti.
Şirkete gitmek istiyordum, kocama pasta götürecektim. Sonuçta işten geç geliyordu, orada tüm gün çalışıyordu, yorgun düşüyordu, yesin güç kuvvet olsun..

Yağmur ve Miran'ın iyice karınlarını doyurup uyutduktan sonra Halide anne ve Dilan yengeye bırakıp, Arhan'ın pastasını götürüp şirkete gittim. Taksi şirkete vardığında parayı ödeyip indim. Elimdeki paket yaptığım pastaya bakıp sırıttım. Direkt Arhan'ın odasının olduğu kata çıktım. Sekreteri haber vermek istesede, izin vermedim. Kapıyı hafifçe tıklattım. 'Gel' dediğinde kapıyı açıp içeri girdim. Kafasını dosyalara gömüp çalışıyordu. Gözlerini dosyalardan çekip kafasını yukarı doğru kaldırdı. Elimdeki paketi havada salladım

"Pasta getirdim sana" dedim
Kalkıp bana doğru geldi. Gözlerini tüm vücudumda gezdirdi. Sanki karşısında çıplakmışım gibi bakıyordu
Üzerime doğru yürüdü. Sırtımı kapıya yasladı. Eli kapı kulpuna taraf gitti. Kapıyı kilitledi. Kilit sesini duyunca yutkundum. Saçımı parmak uçuna dolayıp burnuna yaklaştırdı. Saç uçlarımı koklayıp öptü.

"Hoşgeldin" dedi

"Hoşbuldum" dedim

"Hangi sahne aklıma geldi biliyor musun?" diye sordu

"Hangi sahne?" yutkunarak konuşuyordum

"Hani dosya getirmek için gelmiştin ya"

"Evet"

"Bu odadan çıkacakken seni kapıya yaslamıştım, o zaman seni öpmemek için kendimi tutmak için ne kadar zorlandığımı bilemezsin" dedi nefesini dudağımda hissederken. Dudaklarımız bir birine çok yakındı. Elimdeki paketi aldı eline

"Demekki sende akşama kadar bekleyememişsin" dedi sırıtarak

"Pasta eşliğinde çay içmeye geldim ben"

"Tabii öyledir kesin" dedi sırıtarak

"Öyle" dedim. Arkasını dönüp masaya doğru gitti. Neden öpmedi ki?
Elindeki paketi masanın üzerine bıraktı. Pastayı çıkarıp bir parça ısırdı. Çikolata dudaklarına bulaştı. Dönüp gözlerimin içine bakarak dilini dudağının üzerinde gezdirip, diliyle dudağını yaladı. Seslice yutkundum. Bu adam beni sınıyordu.
Gözlerini üzerimden çekmeden bakıyordu gözlerimin içine. Dudakları sinsi bir şekilde yukarı doğru kıvrılmıştı.

"Çay içmeye geldim dedim, ama çay ikram etmiyorsun" dedim sitemle. Gidip koltuğa oturdum. Bende onun sınırlarını zorlayacaktım. Yüzüme masum tebessümü yerleştirip kocamı izledim. Arhan kapının kilidini açıp tekrar gelip koltuğunda oturdu. Asistanını arayıp çay getirmesini söyledi. Az sonra asistanı elindeki tepsiyle odaya girdi. Tepsiyi masaya bıraktıktan sonra odadan çıktı. Arhan tekrar gidip kapıyı kilitledi. Ben hiç oralı olmadım. Pastayı tabağa bırakıp çayımı içerken pastadanda yiyordum. Az önce onun yaptığı gibi bende onunla oynayacaktım. Dudağıma bulaşan çikolotayı dilimle yaladım. Çikolota parmağıma bulaştığı için parmağımı ağzıma aldım. Arhan oturduğu koltuktan kalkıp jet hızıyla yanıma gelmişti. Parmağımı kendi ağzına alıp emmeye başladı. Daha sonra büyük açlıkla dudağıma yapıştı. Isırarak öpüyor, daha sonra yalıyordu. Dilini ağzımın içine sokarak tüm vücudumu titretiyordu. Kafamı koltuk başlığına yasladı. Ayaklarımın arasına girip üzerime kapandı.Boşta kalan elimi onun omzuna yerleştirdim. Öpüşürken bile bu kadar yüksek sesler çıkıyordu, gerisini düşünemiyordum...nefeslenmek için koptuğunda bende nefes nefese konuştum

"Arhan şirketteyiz" dedim kısık sesimle

Arhan hızlı hızlı nefes alıp veriyordu

"Mekan bizim hatun, boş ver orasını" dedi ve tekrar kapandı dudaklarıma. Dudaklarımdan çeneme doğru indi. Oradanda boynuma. Tenimi dudaklarının arasına alıp emdi. Usul usul indi aşağıya, göğüslerimin üzerinde durdu dudakları. Gömleğimin üstten bir kaç düğmesini açtı. Dudakları anında kapandı göğüslerime. Önce ısırıyor, sonra öpüyordu. Şirkette olduğumuz için inlememek için kendimi zor tutuyordum

"Arhan" dedim ismini inleyerek

"Söyle" dedi göğüslerimi talan ederken

"Burada mı yapacağız?" sordum nefes nefese.

"Saatinden, yerinden, anından asılı olmayarak her yerde, her anda, her saatte" dedi beni kucağına alırken. Bacaklarımı beline sardım. Elimi kafasına götürdüm, parmak uçlarımla saçlarını karıştırdım. Burnumun ucunu ısırdı. Sonra tekrar dudağıma kapandı. Kucağında biraz aşağıya doğru kayıp kendimi sertliğine doğru bastırdım. İnledi. Boğazından çıkan hırıltı sesleri beni daha fazla tahrik ediyordu. Beni koltuğa yatırdı. Üzerime çıkıp gömleğimin diğer düğmelerinide çözdü. Diliyle boynumu, göğüslerimi, karnımın üzerini yaladı

"Kendimi tutamıyorum, seni zevkten o kadar çok bağırtmak istiyorum ki, inlemelerimiz bir birine karışsın, zevk çığlığın kulağımı süslesin" dedi göğüslerimi sertçe ısırırken. Tırnaklarımı sırtına geçirdim. Ama üzerindeki gömleği onu korumuştu. Parmaklarım onun gömleğinin düğmelerine gitti. Usul usul çözdüm hepsini. Elimi vücudunda gezdirdim. Ellerimi göğüslerinin üzerine yerleştirip sıktım. Kısık kısık inliyordu. O sırada erkekliğini kadınlığıma basıtırıyordu. Üzerimizde olan kumaş parçaları işimizi zorlaştırıyordu. Arhan ayağa kalktı, eli kemerine gitti. Dudaklarımı ısırarak onu izledim. O sırada odanın kapısı çaldı. Arhan'ın kaşları anında çatıldı. Ben çabucak kalkıp gömleğimin düğmelerini tekrar kapatmaya başladım. Kapının diğer tarafından sekreterin sesi duyuldu

"Arhan beh toplantı vaktiniz, herkes sizi toplantı salonunda bekliyor" dedi

Arhan ağzının içinde bir kaç küfür mırıldandı

"Toplantım mı vardı lan benim?" dedi kendi kendine

"Sinirlenme ağa'm, evde devam ederiz" diyip göz kırptım

"Devam edelim şimdi" dedi tekrar üzerime doğru gelirken. Elimi omzuna koyup onu durdurdum

"Sen toplantına git şimdi, sonra eve gel"

"Ne haldeyim bir bilsen" dedi dudağını dudağıma sürterken

Dudağını ısırdım, daha sonra ağzıma alıp emdim. Ellerini sırtıma yerleştirip, usul usul okşadı orayı. Sırtımdan baskı uygulayıp beni kendisine yapıştırdı. Elleri sırtımdan aşağıya doğru indi. Kalçalarımı sıkıp, okşadı. Ağzının içine inledim. Onu kendimden ayırıp toplantısına göndermem gerekiyordu, ama ben ondan kopmak yerine daha fazla tahrik ediyordum. Kendimi tutamayıp kadınlığımı erkekliğine sürttüm. Dudağımı ısırdı. Tekrardan ağzının içine doğru inledim. Beni geri geri itip koltuğa doğru götürdü. Beni koltuğa atıp, üzerime çullandı. Durmadan hızlı hızlı kendisini bana bastırıyordu. Altında ezilecekmiş gibi hissediyordum

"Arhan.." diye inledim ismini. Sesim kısılmıştı, şimdi beni şurada çırılçıplak bırakmasını, zevkten ağlayacak hale getirmesini o kadar çok istiyordumki. Zevkten tüm aklımı kaybetmiştim. Toplantıya gitmesi gerektiği düşüncesi toz olmuştu sanki...
Tekrardan gömleğimin düğmelerini çözecekken kapı tekrardan tıklatılmışdı. Bu defa benim ağzımdan küfür kaçmıştı

"Efendim yabancı misafirler geldiler toplantıya katılmanızı bekliyorlar" dedi tekrar sekreter
Arhan hâla dudaklarını göğsümden çekmemişti, orada işine devam ediyordu. Omzudan tutup onu ittim

"Toparlanalım artık" dedim kısık sesimle

"Kader pantolonumu çıkarıp ne halde olduğumu göstereyim mi?"
Elimi pantolonun üstünden erkekliğine dokundurdum. Sırıtarak yüzüne baktım

"Sırıtma Kader, yoksa günlerce bu şirket odasından çıkmayız"

"Sen şimdi git toplantına, işini güzelce hallet, bitir öyle gel eve" dedim. Gidip lavaboya girdim. Benim ardımdan Arhan da geldi. Elimi yüzümü yıkarken Arhan da kendine çeki düzen veriyordu
Arkadan gelip tekrar bana sarıldı

"Arhan böyle yaparsan çıkamayacağız, uslu ol"
Omzuma öpücük kondurup uzaklaştı

"Burada bekle, toplantıdan çıkıp geleceğim"

"Olmaz, evde bebekleri bırakıp geldim, ben gideyim, sen toplantıdan çıkıp eve gelirsin"

Daha sonra Arhan toplantıya, bende konağa geri dönmüştüm
Miran ve Yağmur'la Dilan yenge ve Halide anne ilgileniyordu. Onların karnını doyurup, altlarını değiştirdim.
Yüzlerine kocaman öpücük kondurup tekrar yatağa bıraktım. Odada biraz onlarla vakit geçirdikten sonra onlar uykuya dalınca bende aşağıya inmiştim. Herkes kahve içiyordu, bende gidip onlara eşlik ettim. O sırada konağın kapısı açıldı, Arhan içeri girdi. Bakışları direkt beni buldu. Gelip yanıbaşımda durdu

"Bey'im kahve içer misin? Getireyim mi?" diye sordu Leyla abla

"Gerek yok abla" dedi Arhan

Bakışları tekrar beni buldu

"Ben yorgunum, uyuyacağım" dedi herkese bakarak

"Akşam yemeği içinde gelip odanın kapısına vurmayın, ben yemeyeceğim, Kader isterse yemek zaten kendisi iner aşağıya, odaya gelmeyin" dedi kelimelerin üzerine basıtırarak. Bakışları Nazlı'daydı. Hep en olmadık zamanlarda geldiği için...

"Anladık abi, odanıza gelmeyelim" dedi sırıtarak Nazlı
Kaşlarımı çatıp Nazlı'ya baktım

"Tamam oğlum sen git uyu, dinlen, meraketme kimse rahatsız etmez" dedi Halide anne. Kahkahasını durdurmaya çalıştığı herhalinden belliydi. Beni rezil ettin Arhan...

Arhan benim elimden tutup ayağa kaldırdı

"Ee abi uyurken yengemi ne yapacaksın?" diye sordu Nazlı
Halide anne Nazlı'nın koluna vurdu.
"Biz kahve içiyorduk daha" devam etti Nazlı

"Ninni söyleyecek bana. Hesap mı vereceğim Nazlı? Sanane güzel kardeşim? Hem sor yengene kahve içmek istiyor mu?"

Hepsinin soru dolu bakışları bana taraf döndü. Ben neyin içine düşmüştüm böyle?

"Kahvemi bitirdim ben" dedim

Arhan benide peşinden sürükleyip odaya götürdü. Odaya girip kapıyı ardımızdan kilitledi. Ben geri geri giderken, Arhan gömleğinin düğmelerini çöze çöze üzerime doğru geliyordu. Beni yakalayıp elini sırtıma yerleştirdi. Kendisine doğru çekip vücudumuzu birleştirdi. Ellerim onun çıplak göğsüyle buluştu. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Elimin altında yüksek sesle atan kalbini hissediyordum. Elleriyle saçlarımı kulağımın arkasına yerleştirdi. Kulak mememi ağzına alıp emdi. Elleriyle üzerimdeki gömleğin düğmelerini çözmeden dartıp çıkardı. Gömleği bir kenara attıktan sonra elleri usul usul sırtımda gezindi. Sütyenimin kopçasını açıp çıkardı. Üstüm çıplak kalmıştı. Diliyle göğüslerimin üzerini boylu boyunca yaladı

"Yangınımı söndürmen lazım hatun" dedi

"Bu yangını yalnız ıslaklığın söndürebilir" nefes nefese devam etti cümlesine

Elleri pantolonuma gitti. Bir çırpıda onuda çıkardı. Karşısında birtek külotla kalmıştım. Daha sonra kendi pantolonunuda çıkardı. İkimizde sadece iç çamaşırımızla kalmıştık. Elini külodumun üstünden kadınlığıma bastırdı

"Bu ıslaklık işte" dedi parmaklarıyla kadınlığıma baskı uygularken
Kısık kısık inliyordum

Omzuna yerleştirdiğim ellerim aşağıya doğru kaydı. Göğüslerinde, karın kaslarında gezdirdim. Daha sonra erkekliğine dokundurdum elimi. Üzerini kaplayan bez parçasından bile belli oluyordu ne kadar zorlandığı

"Çok mu zorladı?" bakışlarımla erkekliğini işaret ederek sordum

Elini elimin üstüne yerleştirip baskı uyguladı

"Kendin bak, anlarsın" dedi

Omuzlarından tutup koltuğa doğru ittim. Koltuğun üzerine çöküp oturdu. Bende kucağına çıkıp oturdum. Ellerimi erkekliğine götürdüm. Tutup sertçe sıktım. Yüksek sesle inledi. Dudaklarına kapanıp ısırdım. Ellerimle hızlı hızlı erkekliğini okşadım

"Kurtulalım şu bez parçasından" dedim sabırsızca. Ayağa kalkıp ikimizinde iç çamaşırını çıkardı. Artık çırılçıplaktık. Beni hızlıca kucağına aldı. Bacaklarımı beline sardım. Öylece odada dolaşmaya başladık. Hoyratçasına öpüşüyorduk. Odanın tüm duvarlarına çarparak...
Beni duvara yaslayıp kendini sertçe bana vuruyordu. İnlemek bile artık zevk aldığımı belli etmek için bana yetmiyordu. Daha fazla bağırmak istiyordum
Arhan kucağındaki benle beraber yavaş yavaş çöktü zemine doğru. Beni yere yatırıp üzerime kapandı. Bacaklarımı sıkıca sardım ona. Arhan tüm yüzümü yalayıp öpüyordu, boynumu, göğüslerimi sertçe ısırıyordu. Dudaklarımı ısırarak bağırmamak için kendimi tutuyordum. Ama bu çok zordu
Arhan usul usul öperek aşağıya doğru indi. Dudakları kadınlığımda durdu. Tüm kadınlığımı boylu boyunca yaladıktan sonra ısırıklar bırakmaya başladı. Ellerimle Arhan'ın kafasına daha fazlası için baskı uyguluyordum.
Diliyle darbeler uygularken altında zevkten kıvranıyordum. Elleriyle kalçalarımı sertçe yoğuruyordu
Dudakları tekrar öpe öpe yukarı doğru çıktı. Beni kucağına alıp tekrar ayağa kalktı

"Seni duvara yaslayıp öyle içine gireceğim"

Bacaklarımı sıkı sıkı sardım ona. Kollarımı boynuna doladım. Beni duvara yaslayıp, erkekliğini kadınlığıma sürttü. Hızlı hızlı kendini bana basıtırırken birden girdi içime
Çığlık atacakken dudaklarıma kapandı. Sesimi ağzının içine yuttu. Sertçe tüm vücudunu çarptı bedenime. Göğüslerim onu vücudunun altında ezilip yapışıyordu. Tekrar ve tekrar hızlı hızlı hoyratça devam etti haraketlerine
Sesimiz odanın duvarlarına çarpıp tekrar kendimize dönüyordu
Ben kucağındayken yürümeye başladı. Kucağında zıplamaya başladım. Sırıtarak yüzüme bakıyordu

"Bu gün çok fenayım Kader, senide, kendimide bitireceğim" dedi kafasını boynuma gömerken. Uzun uzun kokumu içine çekti. Beni koltuğa bırakıp üzerimü çullandı. Kaç kez girip çıktı içime. Elini birleştiğimiz bölgeye götürdü. Erkekliği içimdeyken okşadı orayı hızlı hızlı. O sırada diliyle ağzımı talan ediyordu. Dudaklarımı ısırmaktan morartacaktı...
Sonra beni ters çevirdi. Erkekliğini arkadan içime soktu. Arkadan kendini bana basıtırıyordu. Öylece uzun uzun devam etti. Daha sonra ben onu koltuğa yatırıp karın kaslarının üzerinde oturdum

"Hadi ıslaklığını yay oraya" dedi inleyerek

Karın kaslarının üzerinde sürtündüm. Onun sıcak vücudu beni daha fazla tahrik ediyordu. Ellerimi göğüslerine yerleştirip karın kaslarınının üzerinde sürtünmeye devam ettim. Arhan kendinden geçtiğini belli edercesine sesler çıkarıyordu

"Daha fazla yangın çıkarıyorsun"

"Harlıyorsun ateşimi"

"Devam et, durma"

"Islaklığını tüm vücudumda hissetmek istiyorum"

Her cümlesi beni daha fazlasını yapmam için tahrik ediyordu
Tüm vücudunda gezindim. Kadınlığımı vücudunun her yerine dokundurdum. En sonunda gelip erkekliğinin üzerinde durdum. Hızlı hızlı oturup kalkmaya başladım. Ve birden içime aldım onu.
Arhan tekrardan beni altına alıp içimde hızlı hızlı haraket etmeye başladı. Beni kucağına alıp banyoya götürdü. Duşa girip suyun kafamızdan aşağı dökülmesine izin verdi. Beni cama yasladı. Ellerini her iki tarafıma yerleştirerek cama yasladı. Sırıtarak yüzüme bakıyordu

"Neden sırıtıyorsun?" sesim inlemekten kısılmıştı

"Dudaklarına, boynuna, tüm vücudundaki izlerime bakıyorum" dedi daha fazla sırıtarak

"Arhan"

"Efendim"

"Seni seviyorum" dedim aniden
Uzun uzun baktı gözlerime. Sonra kapandı dudaklarıma. Sanki tüm yüzümü yutmak istiyormuşcasına öpüyordu beni. Ama bir o kadarda yumuşaktı haraketleri. Dillerimiz işine içine karışınca hoyratlaşmıştı tekrardan haraketlerimiz. Nefes nefese ayrılıp konuştu

"Her geçen gün daha fazla aşık oluyorum, seni deliler gibi seviyorum kadın" tüm yüzüme öpücükler kondururken. Yavaş haraketlerle girdi içime. Yavaş yavaş içimde haraket etmeye başladı. Bu yavaşlık beni daha fazla çıldırtıyordu

"Hızlı" dedim son nefesimi kullanırken

Hızlandı aniden. Nefessiz kalmış gibi hissediyordum. Kafasını kaldırıp dudağına yapıştım. Suyun altında hoyratça öpüşmeye başladık

"Oturamaz hale getireceğim seni" dedi ve beni kucağına aldı. Duştan çıkıp küvetin içini suyla doldurdu. Küvetin içine girdik. Köpük tüm vücudumu kaplarken ellerini vücudumda gezdirdi. Öyle yavaştı ki haraketleri...
Elimi elinin üzerine koydum ve kadınlığıma götürdüm. Hızlı hızlı okşadım orayı. Arhan kadınlığımı parmağının arasına sıkıştırıp çimdikledi. Çığlık attım. Güldü

"Gülme"

"Arkanı dön" dedi
Arkamı döner dönmez şaplak attı. Tekrar çığlık attım. Sonra erkekliğini arkadan sürttü bana. Geri çekilip tekrar şaplak attı. Aniden dönüp üzerine doğru gittim. Su küvetten taşıyordu. Arhan yüzüme bakıp sırıtırken erkekliğini elime alıp sertçe sıktım. Yüksek sesle inledi. Tekrar ve tekrar yaptım. Kucağına yerleşip ellerimi göğsüne yerleştirdim. Oraya tırnaklarımı geçirdim. Sonra göğsüne ısırıklar bırakmaya başladım. O kadar yüksek sesle inliyordu ki... sesimizin avluya gitmesinden bile korkuyordum
Aniden beni küvetin içine yatırıp içime girdi. Suyun içinde zıplarken ses daha fazla çıkıyordu. Kaç dakika öyle devam etti bilemedim..ama artık gerçekten tüm vücudum uyuşmuştu. Beni kucağına alıp tekrar duşa götürdü. Hem kendini, hemde beni yıkadı. Sonra ikimizide aynı havluya sarıp beraber çıkardı banyodan. Öpüşerek çıkmıştık banyodan. Geze geze gelip koltuğun önünde durduk
Baktı gözlerimin içine. Arzu dolu bakışları benide tahrik ediyordu

"Olmaz Arhan, hadi giyelim üstümüzü"

Göğsümü avcuna alıp yoğurdu. Kısık sesle inledim

"Arhan lütfen"

"Duramıyorum" dedi inleyerek

Göğüs ucumu ağzına alıp emdi

Bebeklerde uyanmıştılar

"Bizimkiler uyandılar" dedim gülerek

"Babaları için sakin kalıyorlar, babaları işine devam etsin diye"

Güldüm. Kafasından tutup kaldırdım. Yüzünün her tarafına öpücük kondurdum. Küçücük öpücükler bile onu inletiyordu

"Baksana, ne hale geldi yine benimki" dedi erkekliğini işaret ederek

"Doyumsuzsun Arhan"

"Diyorum ki.."

"Ne diyorsun?"

"Biz şöyle uzak bir yerlere mi gitsek? İkimiz, baş başa. Seninle şöyle bir hafta hatta daha fazla hiç yataktan çıkmasak mesela. Tüm gün çıplak vücudumuzun çarpışma seslerini dinlesek.."

"Rüyanda"

"Neden?"

"Bebekler küçücük, nereye gidiyoruz?"

"Annemler bakar"

"Olmaz Arhan, küçücükler, ben onlardan ayrı kalamam"

"Peki ben?"

"Sen artık biraz sabredeceksin belki ileride gideriz"

"Issız bir yere gidelim, böyle çatkapı   misafir olmasın" dedi

"Tamam"

"Bir yatak, bir banyo olsun" dedi. Çocuk gibiydi benim kocam..

"Tamam"

"Sonrada sabah akşam durmadan her saniye-"

"Çüş..her saniye ne? Beni öldürmek mi istiyorsun?"

"Sömüreceğim iliğine kadar"

"Sömürdün zaten, hadi giydir beni"

"Gel bakalım"

Benim üzerimi giydirtikten sonra kendi üzerinide giyindi

"Saçlarını kurulayalım" dedi
Saçımı kuruladıktan sonra beni yatağa bebeklerin yanına götürdü. Kendiside yanımıza yattı

"İyiki geldin hayatıma" dedi alnımdan öperken

"10 sene öncesinde gelip bana söyleseydin şimdi çocuklarımız avluda koşturuyordu"

Kahkaha attı. Yüzümü avucları arasına alıp okşadı

"Soyunalım mı?" diye sordu aniden
Koluna şaplak attım

"Arsız"
Güldü

"Hadi çık üzerime otur" dedi

"Arhan" dedim sitemle. Beni aniden kucağına çekti. Kucağına oturttu

"Senin yerin benim vücudum"

"Arhan iyice azgınlaştın sen"

"Saçlarımıza beyaz düştüğünde bile seni kucağımdan indirmeyeceğim"

"Yalancı"

"Hepsini tek tek göstereceğim sana, bizim tutkumuz hep artacak, hep"

Kucağında usul usul haraket etmeye başladım. Ne kadar kendimi tutmaya çalışsamda onu vücudunun sıcaklığı kadınlığımı zorluyordu

"Bide bana azgın diyorsun hatun" dedi sırıtarak

Erkekliğinin üzerine oturdum. Kısa sürede tekrardan ıslanmıştım

"Bence yine koltuğa geçelim"

"Hayır" dedim

"Yapmayacağız Arhan, sadece.."

"Sadece ne?"

"Böyle kalalım" dedim baygın şekilde

Arhan bana birtek iç çamaşırıyla, uzun tişört giydirmişti. Kendiside sadece iç çamaşırı ve tişört giymişti. Arhan elini kadınlığıma götürdü. Parmaklarını külodun üzerinden oraya bastırdı

"Arhan acıyor" dedim inleyerek

"Acını dindirmemi ister misin?"

Kafamı aşağı yukarı salladım
Ayağa kalktı ve benide kucağına aldı. Beni tekrardan koltuğa götürdü. Tişörtümün eteklerinden tutup yukarıya doğru kaldırdı. Külodumu çıkarıp odanın bir kenarına attı. Kafasını yuvasına gömdü. Diliyle yuvasını boylu boyunca yaladı. Oraya usul usul öpücükler kondurdu. Dudaklarıyla tüm acımı alıp götürdü. Yalayarak, öperek dindirmişti acıyı

"İyi misin?" diye sordu

Kafamı aşağı yukarı salladı

"Geçti mi acın?"

"Evet"

"Hadi o zaman duş alıp, uyuyup dinlenelim" Arhan üzerimden kalkmak isterken kollarımı boynuna dolayıp kendime çektim. Bacaklarımı beline sardım. Gözleri faltaşı gibi açılmıştı

"Ne yapıyorsun?" diye sordu sırıtarak

"Böyle kalalım" dedim dudağına usul usul yaklaşırken

Dudaklarım dudaklarıyla tekrardan buluştu. Büyük zevkle karşılık verdi. Dili ağzımın duvarlarına çarpıyordu. Yüksek sesle inliyordum. Onun hırıltı sesleri benim inleme seslerime karışmıştı. Anlaşılan o ki, bu gece bu seslerin hiç duracağı yoktu...

~~~

Bölüm sonu

Umarım beğenmişsinizdir<3







Okumaya devam et

Bunları da Beğeneceksin

419K 19.9K 131
Ada ve Ayazı anlatan bir hikaye.Ada kızımız naif kırılgan genç bir doktor tesadüfen karşılaştığı Yeraltının en bilinen isimlerinden Ayaz ise onun aks...
895 139 9
Hata yapmanın bedelini ödemek zordur ama daha zor olanı bir başkasının hatasının bedelini ödemek... Servet Saygınoğlu... Ne idi...
1.4M 45.3K 38
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla y...
638K 26.5K 45
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...