Yangın Külü/ Berdel✔️

By hayalitopya

1.4M 45.3K 4.6K

Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini... More

1♤Fırtınadan önce mutluluk
2♤Yangına doğru
3♤Öfke
4♤Yorgun ruh
5♤Düğün
6♤Sarhoş
7♤Hasta
8♤Çok
9♤Konuşacağız
10♤Özlemişim
11♤Misafirlik
12♤Dudaktan kalbe
13♤Kırmızı
14♤Sınırlarım yok
15♤Sanki
16♤İş günü
17♤Kırmızı güller
18♤Seninle iyi geceler
19♤Afitap
20♤Aşık olmak
21♤Huzur
22♤Aşk
23♤Sırılsıklam
24♤Evim sensin
25♤Acı
26♤Sensedim
27♤Beni bi öpsene
28♤Berdel bozulacak
29♤Son aşk
30♤Teşekkür
31♤İyiki biz
32♤Müjde
33♤Gökyüzünde parlayan yıldız
34♤Kocaman bir aile
36♤Doyumsuzluk
37♤Ait olduğum yer
38♤ Güzel ilk ve güzel son/Final

35♤Azgın ayı

17.1K 514 32
By hayalitopya


İyi geceler dedikten sadece bir kaç dakika sonra bebeklerin ağlama sesiyle kapadığım gözlerimi tekrar açmıştım.
Uykudan uyanmanın en güzel haliydi bu...onlarla ilgilenirken Arhan da uyanmış bizi izliyordu

"İzleme öyle babası, gel sende ilgilen hadi"

Bebekleri aramıza aldık. Arhan Miran'la bende Yağmur'la ilgilenmeye başladım. Arhan Miran'ı yatırmak, sakinleştirmek yerine daha fazla ağlatıyordu

"Arhan ağlatma oğlumu"

"Beraber yaptığımızı hatırlatırım, oğlumuzu demek istedin herhalde"

"Arhan" dedim sitemle

Bebekleri sakinleştirdikten sonra sessizlik çökmüştü odaya. Bir kaç dakika sonra tekrar uyumuşlardı. Bizde onlarla beraber gözlerimizi kapamıştık. Beraber onların nefes seslerini duyarak uyumak dünyanın en güzel şeyiydi

Sabah gözlerimi açtığımda beni izleyen bir çift gözle karşılaştım. Arhan gözlerini kırpmadan yüzümü inceliyordu

"Ne bakıyorsun öyle?" diye sordum

"Dün gece dudağında bıraktığım ize" dedi sırıtarak

"Bak, artık öyle izler olmayacak" dedim

Kaşlarını çattı

"Dün aklımı başımdan aldın, akıl mı bıraktın insanda?" dedim sitemle

"Sabah sabah ne oldu şimdi?"

"Kocacım hani ya doğumdan sonra hemen beraber olmak olmaz ya?"

"Ne yani hamilelik sürecinde bekledim, birde şimdi yine mi bekleyeceğiz?"

Kafamı aşağı yukarı salladım

"Ne kadar süre?" dedi. Ağlayacak gibi bakıyordu, onun bu haline kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum

"İş işten geçti artık" dedi

"Saçmalama olmaz" dedim yüzünü avuçlarım arasına alarak

"Bir aydan birazcık fazla" diye devam ettim

"Sabredemem"

"Sabretmek zorundasın"

"Tamam, ama vakit dolduktan sonra yine kaldığımız yerden devam bilesin hatun" diyip göz kırptı. Dudağıma öpücük kondurup yataktan kalktı

Sabah kahvaltı sofrasına inmiştim. Bu gün konakta ziyafet vardı. Miran'ım ve Yağmur'um için düzenlenmişti. Annemler de gelecekti. Konakta büyük telaş vardı, herkes bir yerlere koşturup duruyordu. Bende koltukta oturup çayımı içerek olan biteni izliyordum. Hiçkimse iş yapmama izin vermiyordu..hayat bana güzel. Arhan da işe gitmişti. O gittikten sonra bende odama bebeklerin yanına gitmiştim. Onların karnını doyurmuştum. Babaları gibi yapışıyorlardı göğüslerime...
Onların altını değiştirip tekrar yatağa bıraktım. Çok tatlılardı, ömrümün sonuna kadar onları böyle izleyebilirdim. Arhan'la benden ibaretti onlar... bizim aşkımızın karışımı, bizim ikimizin bebekleri.
Onlar hayatımıza bir güneş gibi doğmuştu. İçimizi ısıtan bir güneş
Onları uyutduktan sonra bende odadan çıktım. Aşağıya indim. Herkes her şeyi hazırlamıştı. Bende gidip kendim ve herkes için kahve yaptım. Avluda kahvelerimizi içerken kapı açılmıştı. Arhan gelmişti. Bu gün erken gelmişti işten. Gelip saçlarımdan öpüp, koltukta yanımda oturdu. Elini belime yerleştirdi. Gülümseyerek gözlerinin içine baktım

"Bizimkiler uyuyor mu?" diye sordu

"Uyuyorlar" dedim 32 diş sırıtarak

"Babaları geldi ya ne uyuması" diyip ayağa kalktı. Odaya doğru yürüdü. Ardından bende kalktım. Odaya girince kolundan tutup durdurdum ve kısık sesle konuştum

"Arhan sakın, yeni uyuttum daha"

"Bi öpeyim ya"

"Olmaz"

"O zaman seni öpeyim" dedi sırıtarak

"Olm-" lafımı tamamlayamadan dudaklarıma yapıştı. Dudaklarıma tutkulu öpücük kondurup uzaklaştı benden. Arhan üzerine rahat bir şeyler giydikten sonra odadan çıktık. Avluda Açelya ve Umut'la karşılaşınca duraksayıp öylece kalmıştım. Benden habersiz gelmişlerdi, kocaman sırıtarak yüzlerine bakıyordum

"Hoşgeldiniz" dedim

"Hoşbulduk cici anne" dediler ikiside. Gerçekten her zaman bana değer veren arkadaşlara sahip olmam en büyük şansımdı galiba. Her zaman öncelikleri ben olmuştum, hayatımda bu kadar bana değer veren insanların olması çok güzeldi. Hayatımızı renklendiren şey bize değer verip, bizi seven insanlardı. Ve ben böyle insanlara sahipdim, bunun içindi belkide hayatımın bu kadar renkli gözükmesi.

Daha sonra annemlerde gelmişti. Onlarla beraber odaya bebeklerin yanına gitmiştik

"Ayy ne kadar küçükler" dedi Açelya

"Bak ne garip ya Açelya, yeni doğan bebekler büyük olmalıydı" dedi alayla Umut

"Ya ben onu mu diyorum? Hem komik değilsin Umut"

"Anladık" dedi sitemle Umut

"Neden Umut koymadınız ismini?"

"Bir tane Umut yeter bize" dedim alayla

"Kader sen böyle değildin ya, senide bozdular"

"Sende hemen alınıyorsun ama" dedim kahkahamı durdurmaya çalışırken

Odadan çıkıp tekrar aşağıya inmiştik. Sofra kurulmuştu, tüm aile sofra başında toplanmıştı. Tabii sofrada hâla kırgınlık ve kızgınlık duyduğum şahıslar vardı, biranda insan her şeyi unutamazdı. Ama bir şeylerin iyileşmesi için zaman gerekiyordu.
Dedemin aldığı karar, abimin bilerek attığı adım... şuan mutlu olmamın tek sebebi Arhandı. Ya onların bu yanlış adımlarının sonucunda karşılaştığım adam Arhan olmasaydı? Herhalde dünyam gerçekten başıma yıkılırdı. O yüzden kalbimin en derinlerinde hâla kırgınlığın izleri vardı. Ama o izleri silmek için yeni güzel anılara ihtiyac vardı
Yemekler bittikten sonra sohbet eşliğinde çaylar içilmişti. Annemler eve gittikden sonra büyükler kendi odalarına çekilmişti. Avluda ben, Arhan, Açelya, Umut ve Nazlı kalmıştık. Ben ara sıra odaya çıkıp bebeklerle ilgileniyordum. Hayatımızda kısa sürede değişen olaylar hakkında konuşuyorduk. Tabii en çok Umut'un hikayesini dinliyorduk. Galiba kız bizim Umut'a kan kusturuyordu. Ama nedense Umut konuştuğunda herkes kahkaha atıyordu. Bu olayda bir gariplik olduğu kesindi.
Umut ve Arhan'ı misafir odasına gönderip, bizim odaya Açelya ve Nazlı'yı almıştım. Hem şu sıralarda Arhan'ın odada olmaması çok daha iyiydi...
Kızlara bizim odada yatak hazırladım
Bebeklerin karnını doyurup, altlarını değiştirdim. Onları uyuttuktan sonra kendimde kısa sürede uykuya dalmıştım

Ertesi sabah Açelya ve Umut hazırlanıp gitmişlerdi. İşleri olduğu için fazla kalamamışlardı. Onları yolcu ettikten sonra bende tekrar odaya çıkmıştım. Arhan odaya gelip alnıma öpücük kondurdu. Üzerine takım elbisesini giydi

"Kader istediğin bir şey var mı? İhtiyacın olan? Söyle gelirken alayım"

"Gerek yok, olursa söylerim" dedim gülümseyerek

Arhan gittikten sonra bende bebeklerin yanına yatıp gözlerimi kapadım. Doğumdan sonra üzerimde sanki büyük bir yorgunluk vardı, o yüzden hep uyumak istiyordum. Onların kokusunu içime çekerek huzurla uykuya dalmıştım

İki ay sonra

Gülümseyerek bakıyordum o minnacık gözlerine. Küçücük ellerini elime alıp okşadım. Gözlerimi kapayıp kokularını içime çektim. Mis gibi kokuyordular...
Küçücük yanaklarını okşadım. Her ikisinide emzirip karınlarını doyurduktan sonra yatağa bıraktım. Karınlarını doyururken uykuya dalmışlardı. Gülünseyerek bir kaç saniye daha onların uyuyan hallerini izledim

Yataktan kalkıp kapıya doğru gittim. Kapıyı açacakken Arhan gelmiş ve kapıyı açmıştı. Afallayıp öylece yüzüne baktım
Kapıyı kapatıp odaya girdi

"Akşam yemeği için sofra kuruldu mu aşağıda? Açlıktan öleceğim" dedim. Kapıyı açmak için elimi uzattığımda izin vermedi. Kolumdan tutup çekti.
Beni duvara yaslayıp dudaklarımı sertçe öpmeye devam etti. Nefeslenmek için koptuğunda konuşmaya çalıştı.

"Açlığını bitirmek için geldim" dedi sırıtarak. Tekrar tutkuyla dudağıma yapıştı
Kollarımı boynuna sardım. Kendimi tutamayıp ağzına inledim. O sırada sertliğini bana bastırıyordu. Elleriyle sırtımı okşuyordu. Elleri usul usul kalçama doğru indi. Kalçamı avcunun içine alıp sıkıp sıkıp bırakıyordu. Bende kendimi ona bastırıyordum. Daha fazlasını istiyordum...kaç ayın hasreti vardı sonuçta. İyice hasret kalmıştık bir birimize. Beni kucağına aldı, ayaklarımı beline doladım. Kucağında aşağı yukarı sürtünmeye başladım. Arhan'ın boğazından çıkan hırıltı sesleri beni daha fazla tahrik ediyordu. Dilimi Arhan'ın ağzının içine soktum. Dudaklarımı ısırırken, dilimi emiyordu. Saçlarını parmak uçlarıma dolayıp çekiştiriyordum

"Arhan bebekler uyanacak" dedim nefes nefese

"Uyandıklarında durarız" dedi dudakları dudaklarımı talan ederken
Ne kadar kendimi sıksamda inlemeden duramıyordum. Dudaklarını boynumda, göğüslerimde hissettiğimde tüm vücudum titremişti. Açıkta kalan göğsümü ısırarak öpüyordu. İzler kalacağına emindim..

Odada yürümeğe başladı. Galiba yine koltuğa doğru gidiyordu. Beni koltuğa yatırdıktan sonra üzerime çıktı. Kendini bana o kadar sert bastırıyordu ki, ezileceğimi düşünüyordum. İnlemekten sesim kısılmıştı. Arhan ilk önce kendi gömleğinin düğmelerini açtı. Ellerimi onun göğsünde, karın kaslarında gezdirdim. Dirseklerimin üzerinde doğrulup dudaklarımı onun göğsüne yapıştırdım. Dilimi göğsünde gezdirdim. Öpüp, ısırıyordum, aynı onun yaptığı gibi. Arhan gözlerini kapayıp, kafasını geriye atmış, hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Ara sıra çıkan inilti sesleri beni daha fazla tahrik ediyordu. Sıırılsıklam olmuştum.
Arhan kendini tutamayıp kafasını boynuma gömdü. Isırıp ısırıp emiyordu. Az kalsın bağıracaktım, kendimi sıkarak tutmaya çalışıyordum

"Arhan yavaş" dedim nefes nefese

"Hızlı olmayı sevdiğimi biliyorsun" dedi benim gömleğimin düğmelerini çözerken. Gömleği çıkardıktan sonra üst kısmımda birtek sütyen kalmıştı. Sütyenide bir çırpıda çıkarmıştı üzerimden. Göğüs uçlarımı ağzının içine alıp ısırıp emiyordu.

"Arhan ısırm-" kendini sertçe bana bastırarak lafımı kesmişti

"Isırmadan duramıyorum" dedi kendini bana sürterken
Göğüslerimi avcunun içine alıp yoğuruyordu. İlk başta yumuşacık olan haraketleri bir kaç saniye sonra sertleşmişti. Üzerimde doğrulup pantolonunu çıkardı, sonra benimkinide bır çırpıda çıkardı. Birtek iç çamaşırlarımızla kalmıştık.
Umarım kimse kapıya dikilmezdi...

Tekrar üzerime çullanmıştı. Yerlerimizi değiştirip beni üste çıkardı. Sertliğinin üzerine oturup kalkıyordum. Kendimi sertçe ona bastırıyordum. Arhan kafasını geriye atmış, gözleri kapalı şekilde boğazından çıkan hırıltılı ses tonuyla inliyordu. Kafamı boynuna gömdüm. Orayı ısırıp yalıyordum. Dilimi boynunda hissedince gözlerini açmıştı. Elleriyle kalçama tokat attı. Üzerinde zıplamaya devam ettim. Kalçamı avcunun içine alıp sıkıyordu. Beni kendisine bastırıyordu. Tekrardan kendimi altında bulmuştum. Kollarımı ona sımsıkı doladım. Alnımdan öptü, sonra dudağımdan, daha sonra çenem, ardından boynum, göğüslerim, karnım, ve en sonunda kadınlığımda durdu dudakları. İç çamaşırımdan kurtulduktan sonra tekrar kafasını gömdü yuvasına. Dudaklarını ıslaklığıma bastırdı. Ellerim kafasına gitti, kendime bastırıyordum. Dilini boylu boyunca kadınlığımda gezdirdi.
Artık zevkten bağıracak hale gelmiştim, kendimi zor tutuyordum. Arhan kendi iç çamaşırınıda çıkarıp tekrar üzerime çullandı. Çıplak vücutlarımızın sesi odada yankılanıyordu. Çıplak vücudunu benim vücuduma sürtüyordu. Tırnaklarımı sırtına geçirdim, Arhan o sırada göğüslerimi ısırdı

"Arhan" dedim nefes nefese. Arhan benide kendisine benzetmişti, onun gibi arsız olmuştum

"Asıl aç olan benim, şimdi ikimizinde açlığını bitireceğim" dedi kısık sesiyle

"Doyur beni kocacım" dedim gülerek

Nefes alış verişleri sıkılaşmıştı. Odada yankılanan sesler bizi daha fazla tahrik ediyordu. Birden sertçe içime girdi. Sesim yüksek çıkmasın diye dudakları dudaklarıma kapandı. Hızlı hızlı içimde gidip gelmeye başladı. Zevkten gözlerimden yaşlar akıyordu. Arhan dudaklarını gözümden akan yaşların üzerine dokundurdu. Onları öperek sildi. Kafamı kaldırıp yatağa bebeklere doğru baktım, anne ve babası onlara kardeş getirmek için çok sıkı çalışıyorlardı...
Arhan içime girip çıkarken inlememek çok zordu. Ama her an biri bizi akşam yemeğine inmemiz için çağırmaya gelebilirdi.

"Arhan inlemek istiyorum" dedim sesim zor çıkarak

"İnle güzelim" dedi nefes nefese

"Olmaz, ya birileri duyarsa"

"Karı kocayız biz, sanki yasak bir şey yapıyoruz" dedi gülerek

"Yinede olmaz"

"Kapımıza kulaklarını dayayıp dinleyecek değiller ya, gerçi Nazlıdan onuda beklerim" dedi gülerek
Tekrar dudağıma kapandığında bebeklerin sesiyle duraksayıp kaldı. Omuzlarından tutup ittim

"Al işte böyle olacağı malumdu" dedim. Arsızlık tavan yaparken bebekleri düşünememiştik

Tekrar beni koltuğa yatırırken içimde gidip geliyordu.

"Arhan bırak, şimdi ağlayacaklar"

"Ama henüz ağlamıyorlar" dedi dudaklarını göğsüme bastırırken

"Azmışsın sen iyice, kalk üstümden" dedim tekrar omuzlarından iterken, ama hiç oralı olmamıştı. İçimden çıkıp sertçe tekrar girdi. Dudakları dudaklarıma kapanarak sesimi yutmuştu. Hızlı hızlı gidip gelmeye devam ediyordu. Kafamı geriye atıp kısık sesle inliyordum. Hızlı haraketleri yavaşlamıştı, sona yaklaşıyordu galiba. Bir kaç saniye sonra gelmişti, derinden nefes alıp üzerime kapaklanmıştı. Hızlı hızlı nefes alıp vermeye başlamıştı. Ellerimi sırtına yerleştirip okşadım

"Benim arsız kocam" dedim gülerek

"Kader yapma, yeniden başlayacağız yoksa"

"Kalk hadi" dedim üzerimden iterken

Kalkıp banyoya geçmiştim. Temizlenip, üzerime yeni bir şeyler giydim çabucak. Ben odaya dönüp bebeklerin yanına gittim. Uyanmışlardı, ama ağlamıyorlardı. Benim ardımdan Arhan banyoya girmişti. Duş alıp, üzerine yeni bir şeyler giydi. Gelip yatakta yanımıza yattı. Miran ve Yağmur'un alnından öptü. Ellerini dudağına götürüp koklayıp, öptü

"Çok tatlılar dimi ağa'm?"

"Çok" dedi kocaman tebessüm ederken

"Aynı sen gibi kokuyorlar Kader, insanın bir ömür koklayası geliyor" dedi

Yüzümdeki kocaman tebessümle onu izliyordum. O sırada odanın kapısı tıklatıldı. İyikide vaktinde bitirmiştik..

"Yenge haydi yemeğe" dedi Nazlı

"Tamam geliyorum" dedim

Arhan'la beraber odadan çıktık. Annemleri görünce gidip sımsıkı sarıldım

"Hoşgeldiniz" dedim

"Hoşbulduk kızım"

Anneme, babaanneme, İlayda ve abime sarıldım. Abimde gelmişti, sıcacık gülmsemesiyle sımsıkı sarmıştı kollarını bana. Bende unutmaya çalışıyordum onun hatalarını. Kırgınlığım, öfkem geçip gitmişti, ama yinede insanın kalbinde bir sızı kalıyordu her acı anıdan. Ama biz onların yerine güzel anılar biriktirmeye çalışıyorduk
Arhan da annemlerle sarılıp görüşmüştü. Daha sonra annemleri odaya bebeklerin yanına çıkarmıştım. Bir güzel sevmişlerdi torunlarını. Aşağıda sofra kurulduğu için onlar odadan çıkıp aşağıya inmişlerdi. Bende Miran ve Yağmur'un karnını doyurup, uyutmaya çalışıyordum. Az sonra Arhan da odaya gelmişti. Gelip yanıma yattı. Eliyle saçlarımı okşadı

"Sen aşağıya in, onları ben uyuturum" dedi

Dudağından öptüm hafifce

"Uyusunlar beraber ineriz, zaten uyudu uyuyacaklar şimdi" dedim

"Ama şimdi neden öyle yaptın ki?"

"Ne yaptım?" diye sordum şaşırarak

"Dudağımdan öpüp beni tahrik ediyorsun, sonrada aşağıya inelim diyorsun, şimdi nasıl ineceğiz?"

Güldüm. Çocuk gibiydi.

"Arhan yeter, çocuk gibisin" dedim gülerek

"Hadi tekrar öp"

"Olmaz, azgın ayı"

"Bence bebekleri uyuttuktan sonra hiç aşağıya inmeyelim" diyip göz kırptı

"Göz kırpmayı sana yasaklıyorum"

"Bende sana aşağıya inmeyi yasaklıyorum, hadi gidelim banyoya"

Kendimi tutamayıp gülmüştüm.

"Arhan izin ver uyutayım yavrucakları" dedim sırıtmaya devam ederken

"He yani uyuttuktan sonra banyoya gidebiliriz"

"Arhan" dedim sitemle

Bebekleri uyuttuktan sonra Arhan'la beraber aşağıya indik. Herkes sofra başında toplanmıştı, tüm aile. Dedemler, babamlar, annemler..herkes. büyük bir aile sofra başında toplanıp bizi bekliyordu. Bizde onlara eşlik ettik yemekte. Babaannem kollarını bana sarıp gülümseyerek yüzüme bakıyordu. Ara sıra kulağıma hoş arzularını, dileklerini söylüyordu. Yemekten sonra kahve eşliğinde sohbet etmiştik. Ara sıra odaya gidip bebeklerle ilgileniyordum. Ben odada olmadığım zaman Nazlı ve İlayda onların başında bekliyordu
Annemler gittikten sonra tekrar odaya çıkmıştım. Yağmur ve Miran'ın altını değiştirip rahatladıktan sonra karınlarını doyurmaya başladım. Miran uyuduktan sonra onu yatağa yatırıp Yağmur'u emziriyordum. O sırada Arhan odaya girdi. Işıldayan gözlerle bize bakıyordu. Yanımıza gelip Yağmur'un ve benim kafamızı okşadı. İkimizinde alnından öptü. Daha sonra Miran'ında alnından öptü. Bebeği emzirdiğim için göğüslerim dışarıdaydı. Arhan boşta kalan göğsümü eline alıp sıktı, daha sonra okşadı
Bebek kucağımda olduğu için kaşlarımı çatıp yüzüne baktım

"Arhan yapma" dedim

Ama Arhan hiç oralı olmamıştı. Bu adam son zamanlar çok fazla arsızlaşmıştı
Göğsümü ağzına alıp emdi. Bir göğsümü Yağmur, diğer göğsümü Arhan emiyordu. Boşta kalan elimi Arhan'ın kafasına bastırdım. Yapma diyordum ama yapması içinde kafasını bastırıyordum
Göğüs ucumu ısırmıştı, zevkten kafamı arkaya doğru attım. Diliyle göğüs ucumu boylu boyunca yaladı. Arhan'ın bir eli göğsümü yoğrurken, diğer eli kadınlığıma inip orayı hızlı hızlı okşuyordu. Bacaklarımı bir birine bastırmıştım. Onun elini bacaklarımın arasına sıkıştırarak kadınlığıma baskı uyguluyordum. Kucağımdaki bebeğe baktım, karnı doyduğu için uyuya kalmıştı. Arhan'ın omuzlarından tutup ittim, zorlada olsa uzaklaştıra bilmiştim kendimden. Yağmur'u yatağa bıraktım. İki kardeş ikiside mışıl mışıl uyuyorlardı. Arhan duvara yaslanmış öylece bizi izliyordu. Daha doğrusu bakışları açıkça ortada olan göğüslerimdeydi. Yataktan kalktım. Gözleri benim üzerimdeydi. Göğüslerimi avucuma aldım, okşamaya başladım. Gözleri parlıyordu. Gidip tüm odanın işıklarını söndürdü. Ayın işığı ve lambanın işığı odayı aydınlatıyordu. Gidip koltukta oturdu. Elini dizine vurarak oturmam için işaret etti. Göğüslerimi yoğurmaya devam ederken ona doğru yürüdüm. Gidip tam karşısında durdum. Dilini dudağının üzerinde gezdirdi. Bu haraketi bile beni ıslatmaya yeterdi. Kucağına sertliğinin üzerine oturdum.  Göğüs uçlarımı parmağıyla sıktı. kafamı geriye atıp inledim. Hızlı hızlı nefes alarak beni izliyordu. Bir anda kapanmıştı göğüslerime. Isırırarak emiyordu. Daha sonrada ısırdığı yerleri yalıyordu. Gömleğimin diğer düğmelerinide çözüp çıkardı. Beni kucağında doğrultup bir çırpıda pantolonumdanda kurtulmuştu. Ellerim Arhan'ın gömleğine gitti. Düğmelerini çok yavaş haraketlerle çözüyordum. Gömleğinden kurtulduktan sonra elim kemerine gitti. Arhan öylece kafasını koltuk başlığına yaslayıp inliyordu. Bir çırpıda pantolonunuda çıkarmıştım. Şimdi yine sadece iç çamaşırlarımızla kalmıştık. Sütyenim zaten göğüslerimin aşağısındaydı. Kopçasını açıp sütyendende kurtuldum. En sonunda onunda, kendiminde iç çamaşırlarımızdan kurtulmuştum. Çırılçıplaktık. Dudaklarını yaladı. Benden bir hamle bekliyordu, kucağında sertliğine bastırdım kendimi. Ellerimi omzuna yerleştirdim. Dilimi göğsünde, karın kaslarında gezdirip boylu boyunca yaladım. Kafasını koltuk başlığına yaslayıp, gözlerini kapayıp kısıkça inliyordu.
Elleriyle kafama basıtırıp daha fazlasını istiyordu. Yaladığım yerleri, öpüp, ısırıyordum. Hırıltılı inlemesi beni daha fazla ıslatıyordu. Sırtım göğüslerine gelecek şekilde kucağında oturdum. Kendimi arkadan onun sertliğine bastırdım. Sırtım onun göğsüne yapışıktı. Ellerini kadınlığıma götürdü. Ben arkadan kendimi onun sertliğine bastırırken, o ellerini benim kadınlığıma bastırıp hızlı hızlı okşuyordu. Artık nefes alış verişlerim hızlanmıştı. Arhan sırtıma, boynuma, saçlarıma öpücükler konduruyordu.
Durmadan sertçe kendimi ona bastırıyordum. Kalçalarımı avcunun içine alıp okşuyordu. Kısık sesli inlemelerimi tutmaya çalışıyordum
Bir anda beni koltuğa yatırmıştı. Arhan beni koltuğa yatırıp erkekliğini kadınlığıma sürtüyordu. Islaklığıma gömmüştü kendisini. Sert hareketleri bende bağırmak isteği uyandırıyordu. Tırnaklarımı sırtına geçirdim, boylu boyunca sırtına çizikler attım. Sertçe içime girip hızlı hızlı gidip gelmeye başladı. Dişlerimi sıkıp sesimin çıkmasını engelliyordum. Bedenlerimizin bir birine çarparken çıkardığı sesler odanın duvarlarında yankılanıyordu. Arhan diliyle tüm vücudumu yaladı, tüm vücudumu dudakları arasına alıp emdi. Zevkten bağırıp ağlamak istiyordum. Ama sadece kısık sesle inlemekle kalıyordum. Arhan'ın boğazından çıkan hırıltı sesleri yükselmişti. Arhan dişlerini boynuma geçirdi. Bende o sırada tırnaklarımı onun omzuna geçirdim

"Sabah mosmor olacağız Kader" dedi gülerek

"Gülme Arhan" dedim nefes nefese

"Nefessiz kalmışsın şimdiden ama bu daha başlangıç" dedi kocaman sırıtarak

"Arsızsın" dedim

Dudaklarıma kapandı. Öpmekten çok ısırıyordu dudaklarımı. Haraketleri çok hırçınlaşmıştı. Yerlerimizi değiştirip ben üste çıktım. Ellerimi omzuna yerleştirip kucağında zıplamaya başladım. Kendimi sertliğine bastırıp oturup kalkıyordum. Yüzümü avuclarının arasına alıp, yüzüne yaklaştırdı. Dudaklarını tüm yüzümde gezdirdi. Kulak mememi ağzının içine alıp emdi. Daha sonra dirseklerinin üzerinde doğrulup göğsümü ağzına aldı. Bir eliyle boşta kalan göğsümü yoğurdu. Tekrardan kendimi altta bulduğumda kafasını göğsüme gömmüştü. Kendimi tutamıyordum artık. İnim inim bağırarak inlemek istiyordum. Kafasını tutup yukarı doğru çekiştirdim. Bu defada dudaklarıma yapışarak konuşmama izin vermiyordu. Kendimden koparmaya çalışıyordum, ama o kadar hırçınlaşmıştı ki kopmak bilmiyordu. En sonunda kendimden kopara bildiğimde gözlerinin içine bakarak nefes nefese konuştum

"Arhan" dedim kendimden geçmiş sesimle

"Hı?" dedi gözlerime ta derinlerine kilitlenerek

"İnim inim inlemek,zevkten bağırıp ağlamak istiyorum" dedim bir çırpıda

Gözlerinin içi parlayarak bana bakıyordu

"Sıkma kendini, inle, sesini duymak istiyorum" dedi ve ayağa kalktı. Beni kucağına aldı, hoyratça öpüşerek banyoya taraf yürüdü. Banyoya girdikten sonra beni banyo kapısına yaslayıp sertçe içime girdi. Bu defa sesimi kısmadım, yüksek sesle, serbestçe inledim. İnleme seslerim Arhan'ı daha fazla tahrik ediyordu. Küvetin içine suyu doldurduktan sonra beraber küvete girdik. Suyun sesi, inleme seslerimiz, bedenimizin çarpışma sesleri... tüm gece boyunca bir birine karıştı

~~~

Bölüm sonu

Umarım beğenmişsinizdir

Lütfen vote ve yorum atmayı unutmayın<3

Continue Reading

You'll Also Like

638K 26.5K 45
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
899K 34.9K 93
Bir mafya hikayesi... YAYINLANMA TARİHİ: Şubat 2021 © HER HAKKI SAKLIDIR ©
1.2M 74.4K 48
Hale, sosyal medyada yazdığı bir yorumun hayatını bu denli değiştireceğini nereden bilebilirdi ki.
2.1K 153 2
TDK anlamıyla aynı soydan olan ve aralarında bir kan bağı bulunan insanların tümüne aile deniyor. Olması gereken ya da oldurulması gereken aile kavra...