AV U AGIR

By mezopotamyali_yazar

2.4M 105K 60.8K

Bu imkansızdı işte ... "" Sözlüyüm ben ."" Dedi Havin . Cesur'un ise Havin'in bu tavrı hoşuna gitmişti. Her n... More

KÁRÁKT£RL£R
ÕLÙM
ÎLK TÁŇΊMÁ
KÁÇÎRÎLMÂ
G£Ć£
ŇÎKÁH
HÁVÎŇ ÁŠRÎŇDÁĞ
BÓÝÙŇ £ĞΊ
ÎLK BÙLÙŠMÁ
ÎLK ŠÁŇŠ
KÁÇÁŇ KÕVÁLÁŇÎR
ČÁŇDÁŇ ÕT£ ČÁŇ
DÙĞÙŇ
ÎLK G£Ć£
ÁŠRÎŇDÁĞ G£LÎŇÎ
KÎŇÁLÎ G£LÎŇ'ÎM
Š£VDÁLÎ YÁRÎM
D£LÎ DÙÝGÙLÁR
ÝÁŇLΊ ÁŇLÁMÁ
ČÕČÙKLÙĞÙM
Ň£F£ŠÎM
VÙŠLÁT
MÙTLÙLÙK
LÕRÎŇ
HÙKÙM V£RÎLDÎ
XÙN {{ KÁŇ }}
ČÁWR£ŠÁM'ÎŇ
MÙTLÙLÙK ÝÁKÎŇ
ÕM£RLÎ G£LÎŇÎ
DILÊM'İN {{ KÁLBÎM }}
ΊÎM TÁRTΊMÁŠÎ
Š£Ň B£ŇÎMSÎŇ
RİHÊ MİN {{ RÙHÙM }}
Š£ŽÕŇ FÎŇÁLÎ
ÕM£R ÁŠRÌŇDÁĞ
KÁBÙŠ
B£ŇÎM ÝÙZÙMD£Ň
KÁRÁ Š£VDÁM
ÙMÙD £T
TU NİZANÎ {{ Š£Ň BÎLMÎÝÕRŠÙŇ }}
MÎRŽÁ
KΊKÁŇČLÎK
GÕŇÙL
ÝÂR'Î ÝÂRÂM
DÊ Û ZAROK {{ ÂŇŇ£ V£ ĆÕĆÙK }}
ΊTÁŇBÙL
ŠÕŇ ŠÁŇŠ
ÎLK ÁDÎMLÁR
DÕĞÙM GÙŇÙ
ÝÎL DÕŇÙMÙ
ÕŽÙR DÎL£RÎM
B£D£L
MÁŠÙM
D£ŠTÁŇ
ÁČÎ
HÁVÎŇ HÁŇÎMÁĞÁ
ÁŠÎR£T Ý£M£ĞÎ
TİRSA H£Vİ {{ KÙMÁ KÕRKÙŠÙ }}
Ý£ŇÎL£Ň£Ň DÙYGÙLÁR
BÎR KÎŽÎMÎŽ ÕLŠÙN
ŠÁF Š£VGÎ
Ś£ŇÎŇ ÎČÎN
ÕLÙM ÝÎLDÕŇÙMÙ
HÁŠTÁLÎKTÁ ŠÁĞLÎKTÂ
Ý£ŇÎ BÁŠLÁŇGÎČLÁR
ÕMÙR ČÁWR£Š
TÁTLÎ T£LÁŠLÁR
HÎVŠÁ
ÕGR£TM£ŇÎM
BÁÝRÁMÁ ÕŽ£L

V£DÁ

12.5K 961 951
By mezopotamyali_yazar

MERHABA MEZOPOTAMYALİ_YAZAR'IN CAN OKURLARI .

HER GÜZEL ŞEYİN BİR SONU OLDUĞU GİBİ AV U AGIR'IN DA SONUNA GELDİK.

DİLE KOLAY BİRLİKTE 1,5 YILDA 70 BÖLÜM YAZIP OKUDUK .

KİTABIMA AV U AGIR {{ SU VE ATEŞ}} DEDİM ...

ÇÜNKÜ AV U AGIR İKİ YARALI CANI VE HAYATINI KONU EDİNİYORDU.

BİR ÇOĞU GERÇEK BİR HAYATTA YAŞANMIŞKEN .

CESUR ACISIYLA BİRLİKTE YAKIP YIKARAK ATEŞ OLMAYI SEÇMİŞTİ.

HAVİN İSE ALDIĞI YARALARA RAĞMEN SU OLMAYI SECMİŞTİ.

KENDİ ALDIĞI YARALARI UMURSAMADAN ONLARI İYİLEŞTİRMEYE ÇALIŞMIŞTI.

O YARALARDAN KENDİNİ SORUMLU TUTARAK .

BU YÜZDEN DE KALBÎ VE RUHU YARALARINI SARMAK İSTEDİĞİ İNSANLARIN YARALARIYLA DOLUYDU .

AMA BİR GÜZEL BAKIŞA GÜZEL BİR SÖZE BİLE ALDANIP KANIYORDU .

BENİM GİBİ ...

SANIRIM HAVİN KARAKTERİNDE KENDİMDEN BİRAZ FAZLA ESİNLENDİM .;)

HER BİR SAHNEDE VE BÖLÜMDE O ANLARI YAŞAMAYA ÇALIŞARAK YAZDIM .

BU YÜZDEN DE ÇOKÇA AĞLADIM ÇOKÇA DA GÜLDÜM .

BU YOLA ÇIKTIĞIMDA İÇİMDE ÇOKÇA KORKU VARDI .

YA OLMAZSA YA YAPAMAZSAM DİYE ...

AMA BÖLÜMLER YETİŞMEZSE DİYE DEĞİL .;)

TEPKİ ALMAKTAN KORKTUĞUM İÇİN...

ÇÜNKÜ BAZEN GERÇEĞİ YAZDIĞINIZDA KÖTÜ OLAN SİZ OLURDUNUZ .

BİRŞEYİN GEÇMİŞTE YAŞANMASI O ŞEYİN YAŞANMADIĞI ANLAMINA GELMEZ Kİ .

HÂLÂ YAŞANMADIĞI ANLAMINA DA ...

YADA BİR KONUYU YAZDIĞIN İÇİN O ŞEYİ ONAYLADIĞIN ANLAMINADA GELMEZ .

AMA BAZILARI GEÇMİŞTE VE HÂLÂ YAŞANAN ŞEYİ KABUL ETMEK İSTEMİYOR .

ONLAR İÇİN DÜNYA ÇOK GÜZEL BİR YER .

HER ÇOCUK MUTLU MESELA ...

OYSA O ÇOCUK BELKİ KADIN BELKİ DE ANNE OLMAK ZORUNDA KALMIŞTI.

YAZILIP KONUŞULACAK ÇOK ŞEY OLSADA SİZİ DAHA FAZLA BEKLETMEK İSTEMEYEREK VEDA BÖLÜMÜNÜ OKUMAYA BIRAKIYORUM .

BOŞVER ÇOCUK BOŞVER SEN HEP BÖYLE İNSAN KAL ...❤️❤️❤️

25/04/2024

"" EZ SOZ DIDIM TE , ÎRO Ù SIBE

{{ SÖZ VERİYORUM SANA ,BU GÜNDE YARIN DA }}

ŞEW U ROJ , VIR Û DÜNYAYA DİN

{{GECEDE GÜNDÜZDE ,BURDA VE DİĞER DÜNYADA }}

HER WAXT TU MEJİYE DILEMÎN DE ...""❤️❤️❤️

{{HER ZAMAN AKLIMDA VE KALBİMDE OLACAKSIN }}


Cesur ise gurur duyarak Ömer'e bakıyordu .

"" Aferin sana oğlum ."" Dedi Cesur.

"" Hep kardeşini böyle koru ."" Dedi kısık bir sesle.

"" Ama arkadaşlarını sakın dövme ."" Dedi uyarıcı bir tonda.

"" Şiddet iyi birşey değil ."" Dedi bunu şimdiden Ömer'e aşılamak isteyerek.

Ömer'de başını olumlu yönde sallamış ve elini Cesur'un boynuna atmıştı .

"" Baba zeten dövmüyorum ki ."" Dedi Ömer.

"" Korkutuyorum sadece ."" Dedi gülümseyerek.

"" Yarın depoya gideceğiz değil mi ???"" Dedi hevesle .

"" Birlikte dövüşeceğiz ."" Dedi heyecanla .

Cesur'un yüzünde de tarifi imkansız bir tebessüm oluşmuştu.

Oğlu tıpkı onun çocukluk yılları gibiydi ...

Kendisine de babası Ciwan Ağa gibi olmak düşüyordu .

Keza Ciwan Ağa'ya da geçmişi onları izleyerek yâd etmek düşüyordu.

Aradan biraz zamanın geçmesiylede çocuklar okul üniformalarını çıkarıp kendi kıyafetlerini giymişti.

Cesur ise kızıyla birlikte avluda oynuyordu.

Onlara Rüya, Rüzgar ve Ayşe'de eşlik ediyordu.

Ömer hariç...

Çünkü Ömer Annesi'nin ona kızdığını ve küstüğünü sanıyordu.

Havin'in mutfakta yemek yapması da onun için cabasıydı .

Oysa Havin akşam yemeğine yardım etmek için mutfağa girmişti .

Ömer'de bunu kendi üstüne alınmıştı ...

Bu yüzden de düşen yüzüyle birlikte mutfağın kapısında yemek yapan Annesi'ne bakıyordu.

"" Anne ."" Dedi Ömer.

"" Acıyor ."" Dedi boğuk bir sesle.

Havin arkasına dönüp Ömer'e baktığında da dolu dolu gözleriyle karşı karşıya kalmıştı .

Daha neren acıyor demeye kalmadanda Ömer'in gözyaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı .

"" Ömer ne oldu oğlum ???"" Dedi Havin.

"" Neren acıyor ???"" Dedi korkarak.

"" Hadi göster bana ."" Dedi yanına giderek .

Ömer ise cevap vermeden ağlamaya devam etmişti.

"" Dizin mi acıyor ???"" Dedi okulda yere düştüğü için.

Ömer başını olumsuz yönde sallarkende Havin acının sebebini öğrenmeye çalışmıştı.

"" Karnın mı acıyor ???"" Dedi acı bir tebessümle.

Ömer ise birkez daha başını olumsuz yönde sallamıştı.

Havin elini Ömer'in alnına götürdüğünde de Ömer'in ateşi yoktu .

"" Ama oğlum olmaz ki böyle ."" Dedi dolan gözlerle.

"" Neren acıyorsa söyle bana geçireyim ."" Dedi boğuk bir sesle.

Ömer ise Havin'e eliyle kalbini göstermişti .

Ana kuzusuydu ki o ...

Annesi'nin ona küs olduğunu sanması bile ağlaması için yeterdi .

"" Burası acıyor ."" Dedi Ömer.

"" Küs olduğun için acıyor ."" Dedi üzülerek .

Havin'in ise gözyaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı.

Oğlu ona küstü sanmıştı ...

Ömer'i kendine çekerekte ona sıkı sıkı sarılmıştı.

"" Küsmedim ki ben sana ."" Dedi Havin.

"" Anne babalar çocuklarına hiç küsmez ."" Dedi Ömer'i teselli ederek .

"" Hadi öpeyim kalbini de acısı geçsin ."" Dedi Ömer'e sarılmayı bırakarak.

Ömer burnunu çektiğinde de Havin onun gözyaşlarını elleriyle silmişti.

Tıpkı Ömer'in de onun gözyaşlarını elleriyle silmesi gibi.

Ömer'in kalbini öpmesiylede Ömer'de , Havin'in kalbinden öpmüştü.

&&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında gece hüküm sürmeye kaldığı yerden devam ediyordu.

Azer ve Dila çifti ise akşam yemeği için çocuklarıyla birlikte Asrındağ konağına gelmişti.

Herkes onlar ve çocuklarla ilgilenirkende Azer'in gözleri Ömer'in üzerindeydi .

Küçük yeğeni oğlunu Havin'den kıskanıp yere düşürmüştü.

Bu yüzden de biraz Ömer'le uğraşmak ve onu kızdırmak istiyordu .

Ömer kızgınken çok tatlı olduğu için..

"" Gel sen buraya gel ."" Dedi Azer.

Sanki kızmış gibi Ömer'e yaparak .

Ömer'de , Azer'in onu neden çağırdığını bildiği için başını olumsuz yönde sallamıştı .

"" Gelmiyorum ."" Dedi Ömer.

Herkes alttan alttan gülerkende Azer ciddiyetini koruyarak konuşmaya devam etmişti.

"" Sen niye Destan'ı düşürdün ???"" Dedi Azer.

"" Canı acımış senin yüzünden ."" Dedi kızıyormuş gibi yaparak .

Ömer'in yüzü düşerkende hızla kendini savunmaya geçmişti.

"" Ama Amca o da beni düşürdü ."" Dedi Ömer.

Eliyle babasının yanında olan Masal'ı göstererek.

"" Dizim hep yara oldu ."" Dedi dizini göstererek.

Masal ise Ömer'e dil çıkararak konuşmaya dahil olmuştu.

"" İyiki de yaptım !!!"" Dedi Masal.

"" Yine yap yine düşürürüm !!!"" Dedi yaptığından pişmanlık duymadan.

Dila ise imalı bakışlarıyla kızına bakıyordu.

"" Masal ."" Dedi Dila .

Sesi son derece uyarıcı bir tonda çıkarken.

"" Ama Anne Destan'ı düşürdü o ."" Dedi Masal.

"" Destan ağladı seni istedi ."" Dedi Destan için yaptığını dile getirerek .

Azer ise kızı ikizini savunduğu için mutluydu .

Tüm ciddiyetiylede Ömer'in karşısında duruyordu.

"" Gel buraya döveceğim seni ."" Dedi Azer.

Ömer'de kaşlarını çatmış ve omuzlarını dikleştirmişti.

"" Dövemezsin !!!"" Dedi Ömer .

"" Döversen babamda seni döver !!!"" Dedi ciddi bir sesle.

"" Hem benim babam çok güçlü bikerem !!!"" Dedi Cesur'u överek.

Azer'de daha fazla dayanamayarak sofrada oturanlar gibi gür bir kahkaha atmıştı.

"" He he çok güçlü ."" Dedi Azer.

"" Senin gibiyken az dayak yemedi benden bikerem ."" Dedi Ömer'i taklit ederek .

Ömer'in öfkeden yüz hatları belirginleşirkende gerçek olup olmadığını öğrenmek için Cesur'a bakmıştı.

Cesur'da, gözlerini kısarak Azer'e bakıyordu.

"" Dayak yemem güçsüz olduğum için değildi oğlum ."" Dedi Cesur.

"" Amcam olduğu için karşılık vermemezdim ona ."" Dedi sahte bir tebessümle.

Ki çocuğu zaman bu durum öyleydi de .

Küçükler saygı amaçlı asla kendinden büyük birine karşılık vermezdi .

Ne kadar güçlü olursa olsun...

"" Sonra bende Azer'i döverdim ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Yine döveyim mi ???"" Dedi göz kırparak.

Azer ağız kıvırırkende Adar Ağa'da oğlu Ciwan Ağa'ya bakmıştı.

"" Bende seni döveyim tam olsun ."" Dedi Adar Ağa.

Bunu demesiylede sofradan kahkaha sesleri yükselmişti.

"" Oğlum dinleme sen kimseyi."" Dedi Havin.

"" Şiddet çok kötü birşey."" Dedi bunu Ömer'e aşılamak isteyerek.

"" Sende bir daha arkadaşlarına karışmayacak ve onları korkutmayacaksın tamam mı ???"" Dedi tatlı bir dille.

Ömer ise Annesi'yle ufak anlaşma yapacaktı.

Öpmemesi için...

"" Öpmezsem yapmam ."" Dedi Ömer.

"" Öpersen yaparım ."" Dedi ciddi bir sesle.

Havin'de gözlerini kısarak onunla anlaşma yapmaya çalışan oğluna bakıyordu.

"" Küserim sana ."" Dedi Havin.

"" Hemde günlerce küserim. "" Dedi Ömer'in gözü korksun diye .

"" Hiçte konuşmam .""Dedi sahte bir tebessümle.

Ömer ise bir umud babası Cesur'a bakmıştı.

Ona destek çıkması için ...

Cesur destek çıkacağı sırada da ayağına sert bir tekme yemişti.

Havin tarafından ...

Ömer'e de alamadığı destekle oflamak düşmüştü .

"" Tamam düşürmem onları ."" Dedi Ömer.

"" Zaten ben onları düşürmezsem sende öpmezsin ki ."" Dedi işi lehine çevirerek.

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında saatler öğlene doğru gelmek üzereydi.

Cesur ise Ömer'i en sevdiği yerlerden birine getirmişti.

Depo'ya ...

Çünkü bu depo baba oğulun en büyük ortak noktasıydı .

Dövüşmekte ...

Ömer ise mutluluktan ortalıkta koşturmaya başlamıştı.

Burası onun ilgisini çok çekiyordu ...

Heleki babasıyla dövüştüğünde dünyanın en mutlu insanı oluyordu.

Depo'yu da sevinç çığlıkları dolduruyordu .

Cesur ise hayran hayran oğluna bakıyordu .

Sonunda hayal ettiği herşeyi yaşıyordu ...

Ömer ise orda olan dambıl'ları görmesiylede ilgisini çekmiş ve adımlarını dambıl'ların tarafına yönlendirmişti .

Onları kaldırmaya çalıştığı sırada da gücü onları kaldırmaya yetmemişti .

Bu da sevinç çığlıklarının önüne geçmişti .

"" Baba ."" Dedi Ömer.

"" Kalkmıyor ."" Dedi üzülerek.

Cesur'da gülerek dambıl kaldırmaya çalışan Ömer'e bakıyordu.

"" Oğlum üzülme ."" Dedi Cesur.

"" Onları bende kaldıramıyorum ."" Dedi masum bir yalan söyleyerek .

Elinde olan kutuyla Ömer'in yanına gittiğinde de Ömer meraklı meraklı kutuya bakıyordu.

Ayak parmaklarının ucuna çıkıp kendini yavaşça yükseltmişti .

Buna rağmen bile o kutuda ne olduğunu görememişti.

"" Of ya baba ."" Dedi Ömer.

"" Göremiyorum ben."" Dedi sitem ederek.

Cesur'da gülerek Ömer'in ensesine yavaşça vurmuştu.

"" Babaya of denmez ."" Dedi Cesur.

"" Babaya oh denir ."" Dedi göz kırparak.

Yere çömelerek kutuyu Ömer'in görüş açısına koymuştu.

Ömer'in kutuyu açmasıylada yüzü birkez daha düşmüştü.

Dambıl ...

Çünkü kendisi o dambıl'ları kaldıramıyordu .

O kutuda olanın çocuk dambıl'ları olduğundan bir haber.

"" Kalkmıyor ki ."" Dedi üzülerek.

Cesur'da eliyle Ömer'in saçlarıyla oynanıp bozmuştu.

"" Belki bu kalkar ."" Dedi Cesur.

"" Hadi bir dene bakalım ."" Dedi göz kırparak.

Ömer'de babasını kırmamak için elini kutunun içine sokmuştu .

Dambıl'ı kaldıramayacağını sandığında da dambıl'ı kaldırmıştı.

"" Baba kalktı ."" Dedi Ömer.

"" Baba kaldırdım ."" Dedi parlayan gözlerle.

Cesur'da gülümseyerek Ömer'in başından öpmüştü.

"" Evet kaldırdın ."" Dedi Cesur.

"" Çünkü sen çok güçlüsün ."" Dedi bunu Ömer'e aşılayarak .

Ömer dambı'lıyla oynarkende Cesur'da kendi dambıl'larını almıştı.

Onları kaldırıp egzersiz yapmasıylada Ömer'in gözleri irice açılmıştı.

"" Vay ."" Dedi Ömer.

"" Baba sen çok güçlüsün ."" Dedi hayran hayran.

Cesur ise duruşundan bile taviz vermiyordu .

Ömer'in onu güçlü bulması da çok hoşuna gitmişti.

Belki şimdiye kadar bu sözü çok duymuştu ama oğlunun bunu söylemesi kadar hoşuna giden yoktu.

Ömer'de yorulup dambıl'ı yere bırakmıştı.

"" Yoruldum ben ."" Dedi eliyle alnını silerek .

Cesur'da kendi dambıl'larını bırakarak Ömer'e ringi işaret etmişti.

"" Sen ringe çık ben geliyorum ."" Dedi Cesur.

Ömer'in gözlerinin içi parlarkende ringe çıkmıştı.

Çünkü babasıyla dövüşmeyi çok seviyordu .

Hatta bu onun en büyük hobisi olmuştu .

Oysa 3 yıl 3,5 yaşındayken Cesur onunla dövüşmek istediğinde saatlerce inat etmişti .

İstemiyorum diyerek ...

Cesur'un ona bunu sevdirmeye çalışması ve karnına hafifçe vurmasıylada dolu dolu gözleriyle ağlamaya başlamıştı.

Baba bana vurdu diyerek ...

Sonrasında da tüm gücüyle Cesur'a vurup karşılık vermişti.

Elini gözlerine sokmaya çalışmış hatta yüzünü bile çizmişti .

Şimdi ise küçük yaşıyla profesyonel bir dövüşçü olma yolunda ilerliyordu.

Cesur sayesinde ...

Geçmiş Cesur'un gözlerinin önünde canlanırkende Ömer'e yavaşça karşılık vermişti.

Ömer ise ağlayarak değil gülerek ona karşılık vermişti.

Cesur'da ilk kez Ömer'i nekavt etmek istemişti.

Onu yere yatıracağı sırada da Ömer kaçmaya başlamıştı.

Kaçmasıylada Cesur'un gür bir kahkaha atması bir olmuştu .

"" Sen bir de kendine dövüşçü mü diyorsun Daşık ???"" Dedi Cesur.

"" Kaç dövüşçü senin gibi kaçıyor acaba ???"" Dedi imalı bir sesle.

Ömer'de olduğu yerde durup Cesur'a bakmıştı .

Omuzlarını dikleştirerekte konuşmaya başlamıştı.

"" Ben ."" Dedi Ömer.

"" Çünkü ben babamla dövüşüyorum ."" Dedi sahte bir tebessümle.

"" Çocuk olsa kaçmam ki ."" Dedi kendini haklı görerek.

Bu Cesur'un ikinci kahkaha atmasına sebep olurkende depoya Ciwan Ağa gelmişti.

"" Ömer torunum sen biraz kenara çekil ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Biz babanla baba oğul biraz dövüşelim ."" Dedi geçmişi özlediği için.

Ömer alkış yaparak ring'ten çıkarkende Ciwan Ağa ringe çıkmıştı.

Depoyu ise Ömer'in tezahüratlar sesleri dolduruyordu.

Ama Ciwan Ağa'ya yaptığı tezahüratlar ...

Çünkü Ömer Anneci ve babacı olduğu kadar Dedeci'ydi de .

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında hava daha yeni yeni kararmaya başlamıştı.

Havin ve Ömür Çawreş ise tıpkı baba oğul gibi bu günü kendine ayırmıştı .

Krem'ler yaparak ...

Anne kız krem için karışımların sonuna gelirkende Ömür Çawreş çok hevesliydi .

3 yaşından beri olduğu gibi...

Çünkü kremlerle tanışması 3 yaşında olmuştu .

"" Anne ."" Dedi Ömür Çawreş .

Havin'de karışımları kutularına koyarak kızına bakmıştı .

"" Söyle kızım ."" Dedi Havin.

Ömür Çawreş ise Havin'e sarılarak kokusunu içine çekmişti.

"" Kokun çok güzel ."" Dedi Ömür Çawreş.

"" Bende öyle kokmak istiyorum ."" Dedi masumca.

Havin ise hayran hayran Ömür Çawreş'e bakıp ona sıkı sıkı sarılmıştı .

"" Senin kokun daha güzel ama ."" Dedi Havin.

"" Bende senin gibi kokmak istiyorum ."" Dedi kızının kokusunu içine çekerek.

Bu durum ise Ömür Çawreş'in çok hoşuna gitmişti.

"" Gerçekten mi ???"" Dedi Ömür Çawreş.

"" Ben daha mı güzel kokuyorum ???"" Dedi parlayan gözlerle .

Havin'de gülümseyerek başını olumlu yönde sallamıştı.

"" Çok güzel kokuyorsun."" Dedi Havin.

"" Ama istersen bu günlük birbirimizin kremlerini değiştirebiliriz ."" Dedi göz kırparak.

"" Sen ben kokarsın bende sen ."" Dedi hazır kremini kızını uzatarak.

Ömür Çawreş sevinç çığlıkları atarkende Havin'e kızının mutluluğuyla mutlu olmak düşmüştü.

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında saatler gece yarısına doğru gelmek üzereydi.

Bu gece Ömer'le ilgilenme sırası da Cesur'daydı .

Cesur'da dolapta olan gecelikleri Ömer'e göstermişti.

"" Bu gece hangisini giyelim ???"" Dedi Cesur.

"" Bak şu sana çok yakışıyor ."" Dedi eline güzel bir pijama takımı alarak.

Ömer'in gözleri ise ona pijama takımılarını gösteren babasının üstüneydi .

Cesur'u bildi bileli üst bölümünde uyurken birşey yokken aşağısında siyah bir eşofman olurdu.

Ömer'de babası gibi olmak istiyordu ...

Bu yüzden de Cesur'un elinde olan pijama takımının sadece pijamasını almıştı.

Üstünü değiştirmiş ve üst bölümünü çıplak bırakmıştı.

Cesur gibi ...

"" Baba bak ."" Dedi Ömer.

"" Ben sen oldum ."" Dedi bununla gurur duyarak.

Cesur'da gülerek Ömer'in saçlarıyla oynamıştı .

"" Sen ben mi oldun . "" Dedi Cesur.

"" Sen baba mı oldun ."" Dedi Ömer'in karnını gıdıklayarak .

Ömer'de gülerek kendini Cesur'dan korumaya çalışmıştı.

"" Baba bırak ."" Dedi Ömer.

"" Baba yapma ."" Dedi minik elleriyle Cesur'a engel olmak isteyerek.

Cesur'un yüzünde buruk bir tebessüm oluşmuştu.

Oğlu büyümüştü ...

Baba biak, baba yama sözleri baba bırak baba yapmaya dönecek kadar .

Cesur ise Ömer ne ara bu kadar büyümüş hâlâ bile anlamış değildi.

Havin ve Ömür Çawreş ise Ömür Çawreş'in odasındaydı .

"" Bu gece ne giymek istersin kızım ???"" Dedi Havin.

Ömür Çawreş ise hayran hayran Havin'e bakıyordu.

Havin onun imrendiği ve onun gibi olmak istediği tek insandı.

Hatta bu yüzden sürekli onunla Anne kız kombini yapmak istiyordu.

Havin gibi olmak istiyordu ...

"" Bunu istiyorum."" Dedi Ömür Çawreş.

Dolapta olan çilek motifleri olduğu beyaz pijama takımını göstererek .

"" Ama sende giy ."" Dedi gülümseyerek.

"" Aynı olalım ."" Dedi masumca.

Havin'de kızının yanağından sulu sulu öpmüştü.

Ömür Çawreş'in gülmesiylede Havin'in içine huzur kaplamıştı.

Önce onun üstünü sonrasında da kendi üstünü değiştirmişti.

Karı koca çocuklarını alıp birbirlerinin yanına gittiğinde de birbirlerini süzmüştü .

Havin ve Ömür Çawreş aynıydı ...

Hatta topuz yaptıkları saçları bile aynıydı .

Keza Cesur ve Ömer'de ...

"" Nasıl olmuşuz ???"" Dediler aynı an'da.

"" Çok çirkin olmuşsunuz ."" Dediler cevap vererek .

Havin ise kızını kollarına alarak baba oğulla uğraşmaya başlamıştı .

"" Asıl siz çok çirkin olmuşsunuz ."" Dedi Havin .

"" Hemde o göbekli hallerinizle ."" Dedi alaylı bir sesle.

Oysa baba oğulun göbeği olduğu pek söylenemezdi.

Havin ise onları sinirlendirmek için öyle demişti .

"" Sana dedi ."" Dedi Cesur ve Ömer.

"" Senin göbeğin var ."" Dediler birbirlerine bakarak .

"" Asıl siz çok çirkinsiniz."" Dedi Cesur.

"" Heleki sen Havin'im ."" Dedi imalı bir sesle.

"" O pijama takımı sana hiç yakışmamış ."" Dedi sahte bir tebessümle.

"" Senin vücudun gecelik için."" Dedi Havin'i süzerek.

"" Böyle vücut hatlarını belli edecek ve derin yırtmaçları olan gecelikler sana uygun ."" Dedi dudaklarını ıslatarak.

Bu durum ise son derece Havin'in hoşuna gidiyordu.

Evleneli 7 yıl olmak üzere olsa bile Cesur aynıydı.

Sevgisi ilgisi ve arzusu azalmamış aksine artmıştı.

"" Çocuklar hadi bakalım önce sular içilsin sonrasında da uyumaya ."" Dedi Havin.

"" Bizim babayla biraz işimiz var ."" Dedi Cesur'a göz kırparak.

Çocukların suyunu içip uyumasıylada karı koca için baş döndüren anlar yaşanmıştı.

İlk anki heyacan ve tutkuyla ...

{{ HAVİN VE ÖMÜR ÇAWREŞ'İN PİJAMA TAKIMI }}

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında yeni bir
gün daha doğmuştu.

Kahvalt sofrası kuruluncada herkes aynı sofranın etrafına toplanmıştı.

Ayşe ise sofraya oturduğunda beri aynı yerdeydi.

Adar Ağa'nın kucağında...

Çünkü Adar Ağa'nın ona ilgisi diğerlerine göre biraz daha fazlaydı .

Ayşe adını taşıdığı için...

Ayşe ise Dedesini sevdiği için bu durumu hiç yadırgamıyordu .

"" Ezo ."" Dedi Şerwan Ağa.

"" Sen hiç kızımı benim kucağımda gördün mü ???"" Dedi kısık bir sesle.

"" Ben hiç görmedim de ."" Dedi iç çekerek.

Ezo Hanım'da Dedesi'nin kucağında yemek yiyen kızına bakıyordu.

"" Roza'yı zamanında çok gördüm ."" Dedi Ezo Hanım.

"" Ama ne yalan söyleyeyim Ayşe'yi görmek daha nasip olmadı ."" Dedi kocasına hak vererek.

Ömür Çawreş'in gözüde Ciwan Ağa'nın üstündeydi.

Bazı zamanlar o da Dedesi'nin kucağında otururdu .

"" Dedem ."" Dedi Ömür Çawreş.

"" Geleyim mi yanına ???"" Dedi bir umud.

Ki bunu istemesinin en büyük sebebi tabağında sevmediği şeylerinde olmasıydı .

Ciwan Ağa'da eliyle torununa gel işareti yapmıştı.

"" Gel tabi Dedem gel ."" Dedi Ciwan Ağa.

Ömür Çawreş'te çatalını alarak sandalyesinden inmiş ve Ciwan Ağa'nın yanına gitmişti.

Ciwan Ağa'nın onu kucağına oturtmasıylada ona sıkı sıkı sarılmıştı.

"" Dedem ."" Dedi Ömür Çawreş.

"" Çok seviyorum seni çok ."" Dedi başını göğsüne yaslayarak.

Ciwan Ağa'nın gözlerinin içi mutluluktan parlarkende gülümsemiş ve torunuyla birlikte yemek yemeye başlamıştı.

Rüya ise Annesi ve babasının ortasında Dede'lerinin kucağında olan kuzenine ve Halası'na bakmıştı .

Kendisi de Dedesi'nin kucağına gitmek istemişti.

Bu yüzden de sandalyesinden inerek Ezo Hanım ve Şerwan Ağa'nın yanına gitmişti.

Şerwan Ağa'nın kucağında olan yerini almasıylada herkes gülmeye başlamıştı.

Rüya'da dahil ...

"" Bende Dedemi istiyorum ."" Dedi Rüya.

"" Onunla yiyeceğim ."" Dedi cilveli bir sesle.

Şerwan Ağa'da torunun saçlarını okşayıp öpmüştü.

Bu duyguyu yaşadığı içinde çok mutlu olmuştu.

Adar Ağa'ya da hak vererek...

Kızı Adar Ağa'nın yanında mutluydu ...

"" Tamam Rüya'm ."" Dedi Şerwan Ağa.

"" Bizde birlikte yiyelim ."" Dedi tabağında olan salatalığı Rüya'ya yedirerek .

Ömer'de tabağıyla oynayıp oflamaya başlamıştı.

En çokta kıskanmıştı ...

Onun konakta kucağına oturacağı Dedesi yoktu.

"" Kıskandın mı sen Daşık ???"" Dedi Cesur.

"" Sende gel benim kucağıma ."" Dedi göz kırparak.

Ömer ise başını olumsuz yönde sallamış ve tabağıyla oynamaya devam etmişti.

"" Ömer hadi sende gel ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Bak bir kucağım boş ."" Dedi gülümseyerek.

Ömer ise yine başını olumsuz yönde sallamıştı.

Asrındağ konağından duyulan başka bir sesle de Ömer'in gözleri irice açılmıştı.

Botan Ağa...

Çünkü karı koca çıktıkları dünya turundan döndüğünde Amed topraklarına gelmişti.

"" Gelmez tabi sizin kucağınıza ."" Dedi Botan Ağa.

"" O benim kucağıma oturacak ."" Dedi kendini överek.

Herkesin gözü kapıya giderkende oturdukları yerden kalkmışlardı .

Ömer ise kimseye fırsat vermeden koşarak Botan Ağa'ya sarılmıştı.

"" Botan Dedem gelmiş . "" Dedi Ömer.

"" Bana istediğimarabayı aldın mı ???"" Dedi gülümseyerek.

"" Ama o kumandalı olandan ."" Dedi hızla.

Botan Ağa'da gülerek Ömer'i kucağına almıştı.

Torunun niyeti o değil yeni arabasıydı .

"" Ben senin için o kadar yoldan geldim ."" Dedi Botan Ağa.

"" Sende bana ilk arabanı mı soruyorsun ???"" Dedi imalı bir sesle.

Ömer masum masum Botan Ağa'ya bakarkende Botan Ağa ona sıkı sıkı sarılmıştı.

"" Ömer gel bakalım sen benim yanıma ."" Dedi Delal Hanımağa.

"" Dâyen seni çok özledi ."" Dedi Ömer'i yanına çekerek.

"" Sizi de çok özledim ."" Dedi Havin ve Ömür Çawreş'e bakarak.

Kollarını onlara açmasıylada Anne kız Delal Hanımağa'ya sarılmıştı.

"" Ömür ben sana çok güzel bebek aldım ."" Dedi gülümseyerek.

"" Böyle sen ve Ana'n gibi çok güzel ."" Dedi Ömür'ü severek.

Ömer Çawreş'in gözlerinin içi gülerkende Ömer konuşmaya dahil olmuştu.

"" Bana ???"" Dedi Ömer.

"" Bana da araba aldınız değil mi ???"" Dedi hevesle.

Delal Hanımağa, Ömer'i meraklandırmak için sessizliğini korurkende Ömer'in yüzü düşmüştü.

"" Almamışlar ."" Dedi üzülerek.

"" Sen alırsın ama bana değil mi baba ???"" Dedi Cesur'a bakarak.

Botan Ağa'da arabasında olan kartonları çıkarttırmıştı .

Ömer'in ise gözleri irice açılmış ve sevinç çığlıkları atmıştı.

Aynı kumandalı arabanın farklı renkleri vardı...

"" Almışlar ."" Dedi Ömer.

"" Bir sürü almışlar ."" Dedi konakta koşturarak .

Havin'de, Ömer'i yanına çekerek durdurmuştu.

"" Hepsi değil bir tane ."" Dedi Havin.

"" Diğerleri kuzenlerine ."" Dedi Ömer'in paylaşma eylemi artsın diye .

Ömer , Cesur'a baktığında da Havin'le aynı fikirde olduğunu görmüştü.

"" Annen haklı oğlum ."" Dedi Cesur.

"" Bir tanesi yeter ."" Dedi gülümseyerek.

"" Ayrıca zaten senin bir sürü araban var ."" Dedi göz kırparak .

Ömer'de bir umud Botan Ağa'ya bakmıştı .

"" Botan Dedem ."" Dedi Ömer.

Sesi ondan yardım istemek için çıkarken.

"" Ben diğer çocuklara da arabalar aldım ."" Dedi Botan Ağa.

"" Ömer heves etmiş hepsi onun olsun ."" Dedi Ömer'e kıyamadan .

Ömer başını olumlu yönde sallayarak arabalarının yanına gideceği sırada da Havin ona engel olmuştu.

"" Olsun hem Ömer senden bir tane kumandalı araba istemişti ."" Dedi Havin.

"" Diğerlerini de okulda olan arkadaşlarına hediye etsin ."" Dedi gülümseyerek.

Ömer hızla başını olumsuz yönde sallayarkende Cesur, Ömer'e bakmıştı.

"" Daşık kabul et çabuk ."" Dedi Cesur.

"" Yoksa o tek arabadanda elinden gidecek ."" Dedi kısık bir sesle.

"" Benim çocukluğum bunlarla geçti seninki de geçmesin ."" Dedi bu durum zamanında başına çok geldiği için.

Ömer'de istemeye istemeyede olsa başını olumlu yönde sallamıştı.

"" Arabamı istiyorum ."" Dedi Ömer .

Herkes gülerkende Ömer yeni arabasını alıp onunla birlikte oynamıştı.

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında saatler öğleni çoktan geçmişti.

Jehat ve Roza çifti ise çocuklarıyla birlikte Asrındağ konağına gelmişti.

Keza Dora ve Hiva çifti de çocuklarıyla birlikte Asrındağ konağına gelmişti.

Onları da Asrındağ Ailesi ve aylardır görmedikleri Botan Ağa ve Delal Hanımağa karşılamıştı .

Hiva ve Dora, Adar Ağa'nın elini öpeceği sırada da Adar Ağa onlara izin vermemişti.

"" Küsüm ben size ."" Dedi Adar Ağa.

Küçük oğlan çocukları gibi mızmızlık yaparak.

Çünkü karı koca zamanında ona bir söz vermişti.

Kız çocukları olacak ve ona Ayşe adını vereceklerdi .

Ama onların iki oğlu olmuştu ve sözlerini tutamamışlardı .

"" Yine mi aynı konu Dede ya ."" Dedi Hiva.

"" Ne yapalım olmadı kızımız ."" Dedi sitem ederek.

Dora'da karısına destek çıkmak için konuşmaya dahil olmuştu.

"" Senin için oğlumuza Adar adını verdik ."" Dedi Dora.

"" Sende hâlâ bize tavır yap ."" Dedi iç çekerek.

Adar Ağa'da bastonuyla Dora'ya vurmuştu.

"" Sen değil miydin İmam nikahında torun yok diyen !!!"" Dedi Adar Ağa.

"" Düğün gecesi de oğlanlar yapacağım diyen !!!"" Dedi kısık bir sesle.

Selim Adar ve kardeşi Ardıl Deniz yanlarına gelincede Hiva büyük oğlunu yanına çekmişti.

"" Versene Adar'ımı bana ."" Dedi tepki göstererek.

Hiva ise sahte bir tebessümle Adar Ağa'ya bakıyordu.

"" Küssün bize ."" Dedi Hiva.

"" Hâ bize küstün hâ oğullarımıza ."" Dedi imalı bir sesle.

Adar Ağa'da torununu yanına çekerek saçından öpmüştü.

"" Sen Adar Dedeni özledin ???"" Dedi gülümseyerek

"" Ben seni çok özledim ."" Dedi cebinden şeker çıkarıp vererek .

Leyla ise Ayşe uyandığı an onu beşiğinden çıkarıp avluya götürmüştü.

"" Görümcem ."" Dedi Leyla.

"" Sen şimdi küçük görümcemi çok özlemişsindir ."" Dedi Roza'ya bakarak.

Roza ise elinde olmadan gülmeye başlamıştı.

Dünyalar tatlısı çok güzel bir kız kardeşi vardı .

Çocuklarından bile küçük ...

"" Baldız baldan tatlı olur derlerdi de inanmazdım ."" Dedi Jehat.

"" Kızım olsa bu kadar severim ya ."" Dedi ciddi bir sesle.

Roza , Ayşe'yi yanına aldığında da Ayşe onun yüzüyle ve boynunda olan aksesuarla oynamıştı.

"" Anne ."" Dedi Mert.

"" Ayşe'de bizimle oynasın mı ???"" Dedi hevesle.

Leyla'da, Mert'i yanına alarak konuşmaya devam etmişti.

"" Aaa çok ayıp Mert ."" Dedi Leyla.

"" Bir daha Hala'na Ayşe dersen kızarım sana ."" Dedi alaylı bir sesle.

"" Hala diyeceksiniz ona ."" Dedi sırıtarak.

Roza'da gülerek Ayşe'yi yere bırakmış ve çocukların yanına göndermişti.

"" Senden iyi olmasın görümcem ama Ayşe'yle çok iyi anlaşıyoruz ."" Dedi Roza'nın koluna girerek.

"" Geleceğin gelin görümce adayıyız valla ."" Dedi kendini överek.

Roza'da imalı bakışlarıyla Leyla'a bakmıştı.

"" Ne kötülüğümü gördün bir söylesene ???"" Dedi Roza.

Leyla'nın verecek bir cevabı yokkende Roza ufak bir kahkaha atmıştı.

"" İşte böylede yengesini susturacak bir görümceyim ."" Dedi kendini överek.

Leyla'da böylelikle rahat bir nefes alıp vermişti.

Ezo Hanım'la göz göze gelmesiylede gülümsemişti.

"" Tamam tamam artık Ayşe'ye görümcem yâda Hala demeyeceğim ."" Dedi şirinlik yaparak.

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında gece hüküm sürmeye başlamıştı.

Her iki Aile'de konağa yakın nehire gitmişti.

Aynı sofranın etrafında toplanmış ve güzel sohbetler edilmişti.

Ciğerlerin sofradaki yerini almasıylada çocukların sevinç çığlıkları duyulmuştu.

En çokta Ömer'in ...

Çünkü kendisi ciğeri çok seviyordu ve sürekli yemek istiyordu.

Kadınlar çocuklara dürüm yaparkende Dila'nın yüzünde buruk bir tebessüm oluşmuştu.

Bundan yıllar önce bir daha asla o sofrada yeri yok sanıyordu.

Şimdi ise eskisi gibi o sofrada yeri vardı.

Belki hiçbir şey eskisi gibi değildi ama yinede güzeldi.

Delal Hanımağa'yla bile aralarında olan buzlar çözülmüştü .

Delal Hanımağa'nın kucağında onun çocukları vardı.

Kaan ve Öykü...

Hatta onları barıştıran Kaan ve Öykü'nün hayatlarına girmesi olmuştu .

Herkes sofrada yemek yerkende Ciwan Ağa'nın gözleri Cesur ve Havin çiftine gitmişti.

Yüzünde oluşan tebessümle...

Onlara bakması bile mutlu olmasına yetiyordu .

Konu ilk hediyelerden açılırkende herkes birbirine aldığı ilk hediyeyi söylemişti .

"" Havin'im bana gömlek almıştı ."" Dedi Havin.

"" Böyle beyaz bir gömlek."" Dedi Havin'e bakarak.

Havin ise yüzünde de buruk bir tebessüm oluşmuştu.

Cesur'da güven veren şekilde Havin'in elinden tutmuştu.

Karısı varlığıyla ona yıllar sonra nefes aldırmıştı .

Bu yüzden de ona minnettardı.

Sıra Havin'e gelincede hiç düşünmeden cevap vermişti.

Silah ...

"" Ömer'de bana silah aldı işte ."" Dedi Cesur.

"" Böyle üstünde altın işlemeli Havin Asrındağ yazıyordu ."" Dedi kendini toparlayarak .

Herkes gülerkende Cesur elini Havin'in omzuna atmıştı.

"" Cesur'un ilk hediyesi silah değildi ."" Dedi Ciwan Ağa.

Cesur ve Havin'de aynı an'da birbirlerine bakmıştı.

Cesur'un aldığı ilk hediye silahtı ...

"" Silahtı ama ."" Dedi Cesur.

"" Silah değil miydi ???"" Dedi tereddütte kalarak.

Ciwan Ağa'da alaylı bakışlarıyla Cesur'a bakıyordu.

Cesur'un, Havin'e ilk hediyesi silah değildi.

Kesto'ydu ...

Çünkü baba oğul yıllar önce Ciwan Ağa'nın zoruyla lunaparka gitmişti.

Cesur'da koca lunaparkta sadece atış yapmıştı .

Tüm balonları patlatıncada orda olan ayıcığı kazanmıştı.

Kesto'yu ...

Ama kazandığı ayıcığı umursamadan orda bırakmıştı.

Ciwan Ağa'da o ayıcığı alıp Havin'e hediye etmişti.

"" Havin'e ilk hediyen Kesto senin ."" Dedi Ciwan Ağa.

Cesur buna ihtimal bile vermezkende Ciwan Ağa konuşmaya devam etmişti.

"" Yıllar önce seninle baba oğul lunaparka gitmiştik ."" Dedi Cesur'a bakarak.

"" Sen balonların hepsini vurunca ayıcık kazandın ve onu almadın ."" Dedi geçmişi örnek vererek.

"" Bende kazandığın o ayıcığı alıp Havin'e hediye ettim ."" Dedi gülümseyerek.

Havin ise Cesur'un gözlerinin içine bakıyordu.

Kesto hayatına Cesur sayesinde girmişti .

Kendisi de şimdiye kadar o ayıcığı Ciwan Ağa'nın ona hediye ettiğini sanıyordu.

İlk hediyesi olduğundan bir haber...

Cesur'un ise Havin'den bir farkı olduğu pek söylenemezdi.

"" İlk hediye Kesto'ydu ."" Dedi Havin ve Cesur.

"" İlk hediye Kesto'ymuş ."" Dediler insanlara bakarak.

Ömer'in gözleri de futbol topunun üstüne gitmişti.

"" Maç , maç maç !!!"" Dedi Ömer.

"" Maç yapalım !!!"" Dedi hevesle.

Diğer çocukların da maç diye ona destek çıkmasıylada adamlar çocuklarını alıp maç oynamıştı.

Maç bittikten sonrada Havin tüm çocuklara ödül olarak şeker vermişti.

Çünkü onun için bu maçın kaybedeni yoktu .

Kazanını vardı ...

Burda da şüphesiz kazanan taraf çocuklar olmuştu.

"" Anne ."" Dedi Ömer.

"" Kesto istiyorum ."" Dedi kestane isteyerek.

Havin kestane olmadığı için üzülürkende Cesur elinde bir kase dolusu kestaneyle birlikte gelmişti.

"" Kestanelerde geldi ."" Dedi Cesur.

Ömer'de elini kasenin içine sokarak alabildiği kadar kestane almıştı.

Bu herkesin gülmesine sebep olurkende Ömer büyük bir iştahla kestaneleri yemişti.

&&&&&&&&&&&

ÎKÎ ÁÝ ŠÕŇRÁ

Amed topraklarında iki koca ay daha geçmişti.

Bu gün ise Havin ve Cesur'un evlenme yıldönümüydü .

7.ci yıl yıldönümü...

Aradan yıllar geçmiş olsa bile birçok şey aynıydı.

Sevda gibi ...

Bağlılık gibi ...

Karı kocada tüm günü kendilerine ayırmıştı .

Birlikte vakit geçirmiş sevdikleri şeyleri yapmışlardı.

Şimdi ise karı koca Cesur'un özenle hazırlamış olduğu sofrada yemek yiyordu.

Cesur'da karşısında olan genç karısına bakıyordu.

Bu gece dünyanın en uzun gecesi olsun istiyordu.

En çokta bitmesin istiyordu ...

Bitmesin ve karısıyla yıllardır erdikleri vuslata bir kez daha ersinler istiyordu.

Havin'de bunu bildiği için kendini ağırdan satıyordu.

Cesur'un yanına gelip sandalyesini geriye almasıylada sesli bir şekilde yutkunması bir olmuştu.

Gördüğü bacak yırtmaçıyla ...

Boy olarak Havin'den uzun olduğu içinde Havin'in göğüs dekoltesi de gözlerinin önüne serilmişti.

"" Beni deli etmek için mi böyle şeyler giyorsun ???"" Dedi Cesur.

"" Eğer öyleyse doğru yoldasın da ."" Dedi iç çekerek.

Havin ise gülmemek için kendini zor tutmuştu.

Sandalyeden kalkarakta Cesur'un karşısına geçmişti.

"" Niye beğenmedin mi ki sen ???"" Dedi Havin.

Bunu söylerkende sesi son derece imalı bir şekilde çıkmıştı.

"" Ben çok beğenerek Dılda'ya yaptırıyorum."" Dedi öylede olurken.

Cesur'da elini Havin'in beline atarak onu kendine çekmişti.

Havin'in bedeni Cesur'un bedenine çarparkende elleri Cesur'un omzundaki yerini almıştı .

"" Aksine çok beğendim ."" Dedi Cesur.

"" Ama üstünde olmadan da elbiseyi görmek isterim ."" Dedi dudaklarını ıslatarak.

Havin gülerkende Cesur'un boşta kalan eli Havin'in kalçasına kadar gelmeye yakın yırtmacına gitmişti.

"" Ömer ya ."" Dedi Havin .

Cesur'un elini bacağından çekerek .

"" Gece uzun olacak zaten ."" Dedi tebessüm ederek .

"" Ama önce hediyemi isterim ."" Dedi aralarında olan mesafeyi açarak.

"" Ne aldın bana yıldönümü hediyesi ???"" Dedi göz kırparak.

Cesur'da, Havin'i yanına çekerek aralarında olan mesafeyi kapatmıştı .

"" Yardım ettim ."" Dedi Cesur .

""Güneydoğu'da olan köylere maddi ve nakti yardım yaptım ."" Dedi gülümseyerek.

Çünkü karı koca yıllar önce birbirlerine bir söz vermişlerdi.

Hediyeler için...

Birbirlerine pahalı hediyeler almak yerine yardıma muhtaç insanlara yardım edeceklerdi .

Havin'de, Cesur'un önde olan saçlarıyla oynamıştı .

"" Bana ne aldın ???"" Dedi Havin .

"" Benim hediyem ne ???"" Dedi cilveli bir sesle.

Cesur'un ise Havin'in belinde olan eli sıkılaşmıştı .

"" Senin hediyen benim ."" Dedi Cesur.

"" Benden güzel hediye bulman zor olur ."" Dedi imalı bir sesle.

Havin'in dudakları yana doğru kıvrılırkende Cesur orta sehpada olan kadife kutuyu almıştı.

"" Biliyorum pahalı hediyeler yoktu ama ben bunu çok beğendim ."" Dedi kutuyu açarak.

"" Görür gelmez aklıma sen geldin ve yıldönümü hediyesi olarak sana aldım ."" Dedi inci setini göstererek .

Havin'de sıkı sıkı Cesur'a sarılmış kokusunu içine çekmişti.

"" Teşekkür ederim ."" Dedi Havin .

Cesur'dan uzaklaşıncada hediye alma sırası Cesur'a gelmişti.

"" Benim hediyem ne ???"" Dedi Cesur.

"" Sen bana ne aldın ???"" Dedi göz kırparak.

Havin ise Cesur'un saçlarıyla oynamaya devam etmişti.

"" Durumu olmayan 3000 çocuğa burs verdim ."" Dedi Havin.

"" Okulda da 100 başarılı çocuk için kontenjan açtık."" Dedi gülümseyerek.

Cesur'da dudaklarını Havin'in dudaklarıyla birleştirmişti.

Havin neye uğradığını şaşırsada Cesur'a karşılık vererek geri çekilmişti.

"" Diğerini sormadın ."" Dedi bir hediyesi daha olduğu için.

Cesur ise alnını Havin'in alnına yaslamıştı.

Nefesleri birbirine çarparkende Havin'in gözlerinin içine bakmıştı.

"" Benim hediyem sensin ."" Dedi Cesur.

"" Benim hediyem bu gece ."" Dedi dudaklarını ıslatarak.

"" Başka bir hediyeye ihtiyacım yok. "" Dedi geceyi başlatmak isteyerek.

Birkez daha dudaklarını Havin'in dudaklarıyla birleştirincede Havin yavaşça onu itmeye çalışmıştı.

İkinci hediyesi için...

Ama bu konuda pek başarılı olduğu söylenemezdi .

Cesur'a karşılık vermesiylede bir an'da kendini Cesur'un kollarında bulması bir olmuştu.

Cesur'un bir eli belinde olurkende diğer eli Havin'in bacağındaydı .

Bırakmak gibi de bir niyeti yoktu ...

Havin kendinden geçip Cesur'a istediği karşılığı vereceği sırada da aklına yıldönümü hediyesi gelmişti.

Yıldönümü hediyesi olmadan bu gece böyle devam edemezdi.

Olmazdı...

Heleki o yıldönümü hediyesi için aylarını vermişken .

Bu yüzden de güç bela dudaklarını Cesur'un dudaklarından çekmişti.

"" Önce hediyen ."" Dedi Havin.

"" Hediyen olmadan olmaz ."" Dedi nefes nefese .

Cesur sesli bir nefes alıp verirkende Havin inmeye çalışmıştı.

Cesur'un belinde olan eli sıkılaşıncada Havin'in sitemli bakışları devreye girmişti.

"" Lütfen ."" Dedi bir umud.

Cesur'un onu bırakmasıylada Havin odaya gitmişti.

Cesur'un sesi de onu arkasından takip etmişti.

"" Bir dakikan var ."" Dedi Cesur.

"" Bir dakika sonra son gaz devam edecek gece ."" Dedi ciddi bir sesle.

Havin'in ise heyecandan kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

Aldığı hediyeyle...

Daha doğrusu yaptığı hediye ve Cesur'un vereceği tepkiyle .

Koca bir kutuyla salona dönmesiylede Cesur ona ve kutuya bakmıştı.

"" Sana verdiğim süre bitti ."" Dedi kutuyu merak etmeden .

"" Hadi devam edelim ."" Dedi birlikte olmak onun için daha cezbedici olurken .

Havin'in yüzü de elinde olmadan hızla düşmüştü.

Bu hediye için aylarını vermişti ...

Ama kocası için hediyesi değil birlikte olmaları daha önemliydi .

"" İstemiyorum ."" Dedi Havin.

"" Konağa dönelim ."" Dedi tavır yaparak.

Cesur'da alaylı bakışlarıyla Havin'e bakarak yanına gitmişti.

"" Bu dediğin imkansız Havin'im ."" Dedi Cesur .

"" Hadi birlikte hediyeme bakalım ."" Dedi Havin'in suyuna giderek.

Havin'in elinden kutuyu alarakta sehpanın ortasına bırakmıştı.

Kutuyu açtığında da içinde olan hediyeyle Havin'e bakmıştı.

Kitap ...

Oysa kitap karı kocanın hayatını anlatan kitaptı.

Av u Agır ...{{ Su ve Ateş }}

Cesur'da bundan habersiz Havin'e bakmıştı.

"" Kitap."" Dedi Cesur.

"" Kitap mı aldın bana ???"" Dedi o kitabın değerinden habersiz.

Havin'de içinde olan tatlı bir telaşla başını olumlu yönde sallamıştı.

"" Çok güzel bir kitap ama .""Dedi Havin.

"" Beni çok etkileyen bir kitap oldu."" Dedi gülümseyerek.

"" Belki seni de etkiler ."" Dedi heyecanla .

Cesur kitabın adına baktığında kaşlarını çatmıştı.

Av u Agır ...{{ Su ve Ateş}}

"" Yazarı bizden galiba ."" Dedi Cesur.

"" Baksana kitaba Kürtçe ad vermiş ."" Dedi bu durum bir Kürt olarak hoşuna giderken.

Havin'de, Cesur'un elinden tutup onu koltuğa oturtmuştu.

"" Birkaç sayfa okusana ."" Dedi Havin .

Cesur ise imalı bakışlarıyla Havin'e bakıyordu.

"" Havin'im ."" Dedi Cesur.

Kitap okumak değil Havin'le birlikte olmak istediği için.

"" Lütfen ."" Dedi Havin.

"" En azından bir sayfa oku ."" Dedi Cesur'un vereceği tepkiyi merak ederek .

Cesur'da geceye bir an önce başlamak için kitabın kapağını açmıştı .

Orda tanıtımda olan yazıyı okumasıylada kaşlarını birkez daha çatılmıştı.

Kitapta onlar vardı...

Onların ilk tanıştığı an ...

"" Havin'im ."" Dedi Cesur.

"" Bu kitap ..."" Dedi devamını getiremeden.

"" Bu kitap biziz ."" Dedi şaşkınca.

"" Tanıştığımız ilk an yazıyor ."" Dedi Havin'e bakarak.

"" Bak diyaloglar bile aynı ."" Dedi bu kadar tesadüf onun için fazla olurken .

Havin'in dudakları yana doğru kıvrılırkende Cesur'un yüzünü okşamıştı .

"" O kitap biziz zaten ."" Dedi Havin.

"" O kitabı ben yazdım ."" Dedi heyecanla.

"" Hatırlıyor musun ilk zamanlarımızda bana hep sen senarist olsana diyordun ."" Dedi geçmişi örnek vererek.

"" Bende koca sözü dinleyeyim dedim ."" Dedi gülümseyerek.

"" Bu yüzden de bizi yazdım ."" Dedi Cesur'un gözlerinin içine bakarak.

"" Yıldönümü hediyen biziz Ömer'im ."" Dedi kalbi yerinden çıkacakmış gibi atarken.

Bu hediye ise Cesur'un ömrü boyunca alıp alabileceği en güzel yıldönümü hediyesi olmuştu.

Havin ona onları hediye etmişti...

Cesur'da, Havin'in dudaklarına derin bir öpücük kondurmuş ve geri çekilmişti.

"" Bu çok güzel bir hediye ."" Dedi Cesur.

"" Ayrıca koca sözü dinlemen çok hoşuma gitti ."" Dedi göz kırparak.

Havin gülerkende Cesur kitabın sayfalarını çevirmeye devam etmişti.

Her bir sayfayı hatta cümleyi bile büyük bir hevesle okumuştu.

Av u Agır kitabında Annesi ve babası da yardı.

Cesur'un adı için olan tatlı atışmaları da ...

Cesur ise Av u Agır'ı okuduğunda geçmişi birkez daha yaşamıştı .

O anlara giderek ...

"" Sen nerden biliyorsun bunları ???"" Dedi Cesur.

Havin'de, Cesur'a bakarak hızla omuzlarını dikleştirmiş .

"" Ciwan Ağa'm söyledi ."" Dedi Havin.

"" Senin adın için zamanında hep tartışırlarmış rahmetli Halam'la ."" Dedi buruk bir tebessümle.

"" Hatta ben o yüzden Ömer'e Arslan adını vermedim sende oğlumuza Ömer demek zorunda kal diye ."" Dedi göz kırparak.

Av u Agır'ın ilk sayfalarıylada Cesur çocukluk yıllarına gitmişti.

Taki çevirdiği sayfaya kadar ...

O sayfada çocukluğu bitmiş acı, gözyaşı ve çaresizliğe mahkum edilmişti.

Annesi öldüğü için ...

Hatta onlar için verilen hüküm bile orda yazılıyordu .

Havin'in kırk gün boyunca adsız kaldığı da .

Cesur'un, Ömer Annesi'yle o gece öldü dediği mezarlık sahnesi de .

Cesur'un boğazına ona acı veren koca bir yumru oturduğunda da Havin başını göğsüne yatırmış saçlarından öpmüştü.

"" Seni üzmek için yazmamıştım onları ."" Dedi Havin.

"" Hadi bırak kitabı ."" Dedi Cesur üzülsün istemeden.

Cesur ise başını Havin'in göğsünden çekerek kitabı okumaya devam etmişti.

İlk tanışmalarının olduğu sayfalar gelincede gülümsemişti.

"" Masum kalpli karım benim ."" Dedi Cesur.

"" Evleneceğin adamın ben olduğundan haberin bile yok ."" Dedi Havin'e bakarak.

"" Bir de Aşiretim diyerek beni korkutmak istemişsin."" Dedi gülerek.

"" Ama sözlüyüm ben demen çok hoşuma gitmişti ."" Dedi göz kırparak.

Havin ise Cesur onunla uğraştığı için o da Cesur'la uğraşacaktı .

Bir sayfa geriye giderekte gözlerini kısarak Cesur'a bakmıştı.

Üç kuma getireceğim ...

"" Üç kuma getireceğim !!!"" Dedi Havin.

"" Sen birde benim üstüme kuma mı getirecektin ???"" Dedi sahte bir tebessümle.

Cesur ise sesli bir şekilde yutkunmuş ve kendini savunmaya geçmişti.

"" Ağa'm sinirlensin diye öyle dedim ."" Dedi Cesur.

"" Yoksa vallahi billahi tallahi getirmezdim ."" Dedi üç büyük yemin üzerine and ederek.

"" Yani en fazla seni karım olarak görmez ayrı odalarda uyurduk ."" Dedi en kötü ihtimali söyleyerek.

"" O da en fazla yani ."" Dedi hızla.

Havin gülerkende Cesur alnında olan teri silmişti.

Sayfaları çevirip okudukçada sesli alıp verdiği nefesleri artmıştı.

Tıpkı keşkeleri ve iyikilerinin artığı gibi ...

Çünkü Havin yaşadığı hissettiği ve gözlemlediği herşeyi kaleme geçirmişti.

Cesur'un keşkeside Havin'i ilk tanıdığı zamanlar olmuştu .

Onu kaçırması ve sonrasında olanlar ...

"" Keşke kaçırmasaydım seni ."" Dedi Cesur.

Havin'in gözlerine hüzün çökerkende bunu Cesur'a belli etmemek için gülümsemişti.

"" Hadi okumaya devam et."" Dedi Havin.

Cesur'da kitaplarının diğer sayfalarını çevirmişti.

Kitaplarında yazan her sözü hatta cümleyi de aklına kazımak istercesine okumuştu.

Jehat , Havin'in abisi diyede birkez daha onunla gurur duymuştu.

Heleki Jehat sürekli Havin'in arkasında dururken .

Hazal ve Azad Menzil'in düğün zamanlarına gelmeleriylede Havin'le olan diyalogları onu çokça güldürmüştü .

"" Ah Havin Hanımağa'm ah ."" Dedi Cesur.

"" Bir öpücük için ne çok koşturmuşsun beni peşinden ."" Dedi gülerek.

Havin omuzlarını dikleştirirkende Cesur, Havin'in dudaklarına yapışmıştı .

Karşılık almadan o dudakları bırakmazkende aldığı karşılıkla tıpkı Havin gibi omuzlarını dikleştirmişti.

"" Yedi yıldır da karşılık alıyorum ."" Dedi kendini överek.

Havin pes diyerek Cesur'a bakarkende Cesur kitaplarını okumaya devam etmişti.

İyikiside düğün gecesi başlamıştı ...

O gece olanlar için hâlâ bile iyiki diyordu .

İyiki Havin'e dokunmadım ...

"" Oy oy oy kıyamam ben sana ."" Dedi Havin'le uğraşarak.

"" Sen benim sana dokunduğu mu sandın ."" Dedi alaylı bir sesle.

"" Kanımı kanın mı sandın ."" Dedi Havin'in yanaklarını sıkarak.

Havin ise birkez daha alay konusu olduğu için suratını aşmıştı.

Sonrasında da olanlar aklına gelincede Cesur'un ellerini yanaklarından çekmişti.

"" Oy oy oy kıyamam ben sana."" Dedi Havin.

"" Sen Kesto'yu erkek mi sandın ."" Dedi tıpkı Cesur gibi alaylı bir sesle.

"" Gidip onu öldürmek için andlar mı ettin ."" Dedi Cesur'un yanağını sıkarak.

Cesur'da sahte bir tebessümle Havin'in elini yanaklarından çekmişti.

Havin'i öpüp aldığı karşılık sayfası gelirkende keyfi yerine gelmişti.

"" O an dünyanın en mutlu insanıydım ."" Dedi Cesur.

"" Heleki senden karşılık almışken."" Dedi içten bir tebessümle.

Havin ise bu sözlerle Cesur'un dudaklarına yapışmıştı .

İlk anki heyecanla...

Cesur'da o geceye giderek Havin'e karşılık vermişti.

O dudakları bırakmak istemezkende kitaplarını okumak için bir ilk'i yapmıştı.

Dudaklarını Havin'in dudaklarından çekmişti.

Çünkü hiçbir zaman çekilen taraf Cesur olmamıştı.

Ama şimdi olmuştu...

"" Ben kendimi kaybetmeden kitabımıza geri döner ."" Dedi Cesur.

Havin'de gülerkende Cesur kitaba geri dönmüştü.

Havin'in kınalı gelini olup o âdeti devam ettirmesiylede yüzünde içten bir tebessüm oluşmuştu.

Heleki hâlâ bile Havin'in avucunda olan ve kendi serçe parmağında olan kınayla .

Havin'e giydirdiği gecelik ve sonrasında olanlarlada gülmeye başlamıştı.

Ama sinirden ...

Çünkü avcı olmak isterken karısına av olmuştu.

Şimdide olduğu gibi...

"" Gerçi yine aynı durumdayım ."" Dedi iç çekerek.

"" Ama gecenin devamını başka bir şekilde sabahlayacağım ."" Dedi imalı bir sesle.

Havin ise bacak bacak üstüne atmış ve elbisesinin bacak yırtmacını Cesur'un gözleri önüne sermişti .

Cesur'u zorlamak için...

Cesur'un ise Havin'in bacaklarına bakmak gibi bir niyeti yoktu.

Kitapları ilgisini çekerken ...

Havin'in yas tuttuğunu bilmeden yırttığı kıyafetleri de Cesur'u çokça güldürmüştü .

Keza Havin'i de ...

Birlikte oldukları ilk geceleri ve giydiği takımıylada Havin'in kalbinde taht kurduğunu anlamıştı.

Sabahında siyahlara büründüğünde Havin'i nasıl hayal kırıklığına uğrattığını da .

Cesur ise en az Annesi'nin ölümü kadar onu en çok yaralan yere gelmişti.

Lorin'e ...

Havin'in, Lorin için yazdığı sözleri okurken boğazı düğüm düğüm oluyordu .

Hiçbir çocuk çocukluğunun ellerinden alınmasını haketmiyordu.

Yâda koca koca pis ellerin bedeninde gezinmesini .

"" Lorin daha çocuktu ."" Dedi Cesur.

"" Bizi gördüğünde utanıp Ciğerci Dedenin arkasına saklanırdı ."" Dedi sesi titreyerek.

"" Çocukluğunu aldılar ondan."" Dedi acı bir tebessümle.

"" Bir cana Ana olma hakkını aldılar ondan."" Dedi boğuk bir sesle.

Havin'in gözleri dolarkende Cesur'un başını göğsüne yaslamıştı .

Lorin'in yaşadıkları onu da çok derinden yaralamıştı .

Ama Cesur'un, Alan Ağa'ya yaptıkları az da olsa o yaraya merhem olmuştu.

"" Sen Lorin'e abi oldun ."" Dedi Havin.

"" Ona yapılanların hesabını o şerefsize gidip sordun ."" Dedi Cesur'u teselli ederek .

Cesur'u teselli eden tek şeyde bu oluyordu .

Alan Ağa'ya bedel ödetmesi...

Hatta ona yaptığı işkenceleri büyük bir zevkle okumuştu .

Keza verilen hükmü de ...

Ama Havin'in onu korumak isterkenden yaralandığı anları okurken yerle bir olmuştu.

Karısı onu korumak istemişti...

Yıllar önce onun Annesi'ni korumak isterken aldığı yerden yara almıştı.

Sol göğsünden ...

Hemde varlığından bile haberi olmadığı Ömer'le birlikte.

Kitaplarında Ciwan Ağa'ya ben sen olmayacağım senin yaşadığını yaşamayacak ve karımla çocuğumu kaybetmeyeceğim dediği yer ve Havin'in duran kalbiyle birlikte Cesur hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı.

Babasının yaşadığı herşeyi o gece yaşamıştı.

Karısı ve çocuğuyla imtihan edilmişti ...

Cesur ise teselli eden yine aynı insan olmuştu.

Varlığıyla ona nefes aldıran Havin...

"" Ömer ağlama ."" Dedi Havin .

"" Bak bende ağlarım yoksa ."" Dedi Cesur'la birlikte ağlayarak.

Cesur'da onunla ağlayan Havin'e bakıp gülmeye başlamıştı.

Sulu göz bir karısı vardı ...

Bir başkasının ağlaması onun ağlaması için yeterdi .

Gülmesi gülmesine , mutlu olması mutlu olmasına yeterdi .

Şimdide de olduğu gibi...

Karı koca birbirinin gözyaşlarını sildikten sonrada Cesur kitabı okumaya devam etmişti.

Sayfalar biraz daha çevrilirkende Cesur okuduklarıyla az da olsa toparlamıştı.

Heleki Havin'in aşerdiği siyah elma sahnesiyle.

"" Aaa bu da burdaymış ."" Dedi Cesur.

"" Ocağıma incir ağacı diken siyah elma ."" Dedi gülerek.

Havin'de ufak bir kahkaha atarak kendini savunmaya geçmişti.

"" Hamileydim o zaman ."" Dedi Havin.

"" Ki hâlâ babanın evinde de mi vardı sözü aklımda ."" Dedi imalı bir sesle.

"" Bu da sana tavır yapmam için yeterli ."" Dedi Cesur'a ufak bir göz dağı vererek .

Cesur'da o göz dağını almış ve kitabı okumaya devam etmişti .

Dövüş sahnesini ve kadınların bunu karı kız sandığı yerde de ufak bir kahkaha atmış ve Havin'le uğraşmıştı .

"" Ben senin gözünde öyle bir adam mıyım gerçekten ??? "" Dedi Havin.

"" Nefsime engel olamayıp başkasıyla birlikte olacak biri miyim ???"" Dedi imalı bir sesle.

Havin ise başını olumsuz yönde sallamış ve kendini savunmaya geçmişti.

"" Asla değilsin ."" Dedi Havin.

"" Ama hormonlarım o zamanlar had safhadaydı ."" Dedi açıklama yaparak.

"" Yani biri gelse Ömer seni aldatıyor dese bile inanırdım ."" Dedi ciddi bir sesle.

"" Birde sürekli geceleri aşeriyor sonrasında da uyuyunca kendimi bazı kadınsal konularda eksikte görüyordum ."" Dedi çekinerek.

Cesur kitaplarını okumaya devam ettiğinde de gözleri birkez daha dolmuştu.

Ömer'in doğum süreci ...

Havin sayesinde de o dolan gözler yerini parlamaya bırakmıştı.

Ömer'in bebeklik zamanları çok güzel ve iç ısıtıyordu .

Leyla ve Asaf'ın yaşadıkları da Cesur'u derinden yaralamıştı .

Onların hayatında olup tüm zalimliğini kullanan tek bir insan vardı.

Babaları Firaz Ağa ...

Abi kardeş yara bereler içindeyken yaralarını saran insanlar hayatına girmişti.

Sevda ve Rızgar...

Bu iki insan Leyla ve Asaf'ı çok sevmiş ve geçmişi unuturmuştu .

"" Çocukları alıp Mardin'e gidelim mi ???"" Dedi Havin.

"" Ben Mirza'yı özledim de ."" Dedi gülümseyerek.

Cesur'un ise Havin'den bir farkı olduğu söylenemezdi.

Bu yüzden de başını olumlu yönde sallamıştı .

Beş yıl önce bu zamanlara geldiğinde de sıkıntılı bir nefes alıp vermişti.

Havin ise geçmişini öğrendiği sayfaya geldiğinde de paramparça olmuştu.

Hiç sevilmediğini hissetmiş ve bunu kalem'e dökmüştü.

Ama canını en çok acıtan nokta Jehat olmuştu.

Abisi masumken en yakınları tarafından günahlar ilan edilmişti.

"" Çok canın acımıştı."" Dedi Cesur.

"" Çok canım acımıştı ."" Dedi acı bir tebessümle.

Havin'de kendini toparlayarak gülümsemişti .

"" Bak burda Kesto'cuk hayatımıza giriyor ."" Dedi Havin.

Beş yıl önce Ömer'e benzinlikten aldığı ayıcık sayfasına gelerek.

Hayatlarına Mehmet dahil olduğunda da karı koca aynı an'da göz göze gelmişti.

Mehmet onların iyikisi olmuştu ...

"" Mehmet iyiki hayatımıza girmiş."" Dedi Cesur.

"" Bak bebekken ne kadarda güzel anlaşmışsınız onunla ."" Dedi gülümseyerek.

"" Demek Ömer'in alkış huyu sizden geliyor ."" Dedi göz kırparak.

Havin gülümserkende Cesur sayfaları çevirmeye devam etmişti.

Destan'ın havuza düştüğü an'da karı koca için hissettikleri tek bir duygu vardı.

Acıma ...

Küçük bir oğlan çocuğunun omzunda kambur vardı.

Annesi'nin günahının kamburu .

"" Masum Destan'ım benim ."" Dedi Havin.

"" Ama astımı onu hiç zorlamıyor."" Dedi tesellisi bu olurken.

Çünkü Destan düzenli olarak nefes egzersizleri yapıyordu.

Ömer Mertoğlu'nun akıllarına girip ikinci çocuk tuzağına düşürdüğü sayfaylada Havin'e bakmıştı.

"" Bunu nerden öğrendin sen ???"" Dedi Cesur.

Bunu kendisi ona söylemediği için .

"" Dora abim söyledi ."" Dedi Havin.

Cesur'un gözlerinin önüne kızı gelincede yüzünde içten bir tebessüm oluşmuştu .

"" Allah'ım sana şükürler olsun iyiki kızımız olmuş . "" Dedi Cesur.

Aşiret gecesi olan kuma mevzusuylada Cesur ,Havin'le gurur duymuştu.

O anlar aklına geldiğinde de ufak bir kahkaha atmıştı.

"" Oscar'lık performans sergiledin."" Dedi Havin'le gurur duyarak.

"" Ama işinin hakkını veriyorsun ."" Dedi göz kırparak.

"" Yahu senin aklına nasıl geldi o kızı Dedemin odasına götürmek ???"" Dedi Havin'in burnunu sıkarak.

Havin ise duruşundan bile taviz vermiyordu.

"" Asrındağ olmak istiyorum dedi bende yardım ettim ."" Dedi Havin.

"" Zaten bekar adayımız iki Ağa'ydı ."" Dedi gülerek.

"" Ciwan Ağa'm olmayacağına göre Adar Ağam'ın odasına gönderdim ."" Dedi bundan pişmanlık duymadan.

Cesur'da, Havin'in yanaklarından sertçe ve sulu sulu öpmüştü.

"" Aferin benim akıllı uslu karıma ."" Dedi Cesur.

Adar Ağa ve Havin arasında olan konuşma sahnesiylede karnına gülmekten ağrılar girmişti.

Havin'in yaptığı konuşma ve hükümlede Havin'le gurur duymuştu.

Havin'in , Ömür Çawreş'e hamile olduğu zamanları ve doğumunda olanlarda da Cesur orda olanlara inanmamıştı .

Daha doğrusu inanmak istememişti ...

Heleki Havin'in suyu geldiğinde yaptıklarına .

Hatta karı kocanın tatlı bir atışması bile olmuştu.

"" Burda abartma payı fazla Havin'im ."" Dedi ciddi bir sesle .

"" Hatta bas baya kafadan atmışsın."" Dedi orda yazanlara inanmak istemeyerek.

Havin'de alaylı bakışlarıyla Cesur'a bakıyordu.

Cesur inanmak istemediği herşeyi yapmıştı.

"" Abartma yâda kafadan atma yok herşeyi olduğu gibi yazdım ."" Dedi Havin.

"" Odada inledim diye doğum yaptığımı sandın ."" Dedi gülerek.

"" Zaten Ana'm ve Ezo Ana'yı doğum için çağır dediğimi sandığından bahsetmiyorum bile ."" Dedi göz kırparak.

Yeni bir gün doğmak üzere olurkende karı koca son sayfalara gelmişti.

Havin ise son sayfaları hayal ettiği ve hayalini yaşadığı zamanları yazmıştı.

Hayallerini gerçekleştirmişti ...

Hayatında olan adam onun hayallerini gerçekleştirmesi için elinden geleni yapmıştı.

"" Kitabımız çok güzel Havin'im."" Dedi Cesur.

"" Çok güzel yazmışsın ."" Dedi Havin'le gurur duyarak.

"" Ama en çok hoşuma giden koca sözü dinlemiş olmandı ."" Dedi kendini överek .

"" Şimdi yine koca gözü dinle tamam mı ???"" Dedi göz kırparak.

Havin ise anlamsız bakışlarıyla Cesur'a bakıyordu.

"" Yine derken ???"" Dedi Havin.

Cesur'da dudaklarını ıslatarak Havin'e yaklaşmıştı.

"" Kitap bittiğine göre artık benimsin ."" Dedi Cesur.

"" Şimdi kocanı varlığınla ve bedeninle birlikte mutlu et ."" Dedi tutkulu bir sesle.

Havin ise elini Cesur'un ensesine atmıştı .

Cesur'un ensesini eliyle kavramış ve dudaklarını Cesur'un kulağına doğru götürmüştü.

"" Av im ez ."" {{ Suyum ben }} Dedi Havin.

"" Ava min bes e ku agirê te temirîne ."" {{ Suyum senin ateşini söndürmeye yeter }} Dedi tutkulu bir sesle .

Cesur ise duyduğu sözlerle gözlerini sıkı sıkı yummuştu .

Karısı suydu...

Yıllardır içinde olan acıyı ve yası hayatına girip bir bakışıyla söndürecek güçte olan suydu .

Havin'in geri çekilmesiylede Cesur alnını Havin'in alnına yaslamıştı.

Nefesleri birbirine çarparkende de Havin'in yüzünü okşamıştı.

"" Ez agır bûm ."" {{ Ben ateştim }} Dedi Cesur.

"" Tu ji av ."" {{ Sense su }} Dedi buruk bir tebessümle.

""Av agır temirand ."" {{ Su ateşi söndürdü }} Dedi Havin'e yenik düştüğünü kabul ederek .

Bu ise yeryüzünde olan en güzel mağlubiyetti .

Kalbine yenik düşmek ...

Cesur Agır'dı ... {{ ateş}}

Havin ise Av ...{{ Su}}

Ve Av hayatına girdiğinden beri Agır ,Agır olmaktan çıkmıştı.

Onlar artık Av u Agır değildi...

Sadece Av'dı ...

Birbirlerine umud olan ve hayatı birbirleriyle güzelleştirdikleri Av ...

ŠÕŇ

{{ HAVİN'İN YILDÖNÜMÜ ELBİSESİ}}


{{ CESUR'UN YILDÖNÜMÜ HEDİYESİ İNCİ KOLYE }}

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.

Bu bölüm için puan ve yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Ömer'in, Havin'in ona küstüğünü sanması ve kalbini göstererek burası acıyor demesi ???

Azer ve Ömer sahnesi ???

Azer'in seni döveceğim demesiyle Ömer'in de babamda seni döver demesi ???

Havin'in , Ömer'in çocukları korkutma diyerek ikna etmeye çalışması ve Ömer'in de ben onları düşürmesem sen onları öpmezsin diyerek ikna olması ???

Cesur ve Ömer'in depo sahnesi ???

Havin ve Ömür Çawreş'in krem sahnesi Ömür Çawreş'in Annesi'ne olan hayranlığı ???

Çocukların Dedelerinin kucağında kahvaltı etmek istemesi ???

Botan Ağa ve Delal Hanımağa'nın Asrındağ konağına gelmesi ???

Ömer'in yeni araba heyecanı ve Havin'in diğer arabaları Ömer'in okul arkadaşlarıyla paylaşmasını istemesi ???

Anne kız ve baba oğul kombini ???

Leyla ve Roza sahnesi ve Leyla'nın, Ayşe'yle görümcem ve Hala diyerek uğraşması ???

Dora , Hiva ve Adar Ağa sahnesi ve aralarında olan konuşma ???

Kesto'nun anısı ???

Cesur ve Havin'in 7.ci yıl dönümü ve birbirlerine aldıkları hediye ???

Cesur'un sabırsızlıkla başlatmak istediği gece ve Havin'in önüne koyduğu engelleri ???

Havin'in doğum günü hediyesi kitapları olan Av u Agır'ı hediye etmesi ???

Karı kocanın birlikte Av u Agır kitabını okuması ve geçmişe gitmeleri ???

Karı koca arasında olan tatlı atışmalar ???

Ve bunun gibi daha birçok farklı sorular ve cevapları için görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum.

WATTPAD =mezopotamyali_yazar

TİKTOK = mezopotamyali_yazar

İSTEGRAM = mezopotamyali_yazar

Continue Reading

You'll Also Like

1.8K 145 9
Ailelerden ötürü hayatlarını birleştirmek zorunda kalan iki kişinin bu evlilik esnasında yaşadıklarını anlatan bir hikayedir Avjin kendi isteğiyle ol...
3.1K 226 5
Bu Topraklarda Bütün Kızların Kaderi Aynıydı Kimse Kimse Kaçamazdı (Havin'de Kaderi Aynı Olacaktı Kaderinden Kaçamıcaktı). Onların acı dolu aşk hikay...
67K 3.9K 26
! Kitap bana aittir.! İ𝑐𝑙𝑎𝑙&𝐴𝑟𝑎𝑚 𝑍𝑒𝑚ℎ𝑒𝑟𝑜ğ𝑙𝑢 🥀28.08.2023🥀 Kuma yoktur.. Tesadüf denilen şeye hayatım boyunca inanmamıştım,ama galiba...
14.1M 495K 63
İzmirli 19 yaşında bir genç kız... Babasının yüzünden daha doğru düzgün bir kez dışarı çıkamazken yine babası yüzünden bilmediği bir şehirde , bilmed...