Herkesin gelmesinin üzerinden iki yıl geçmişti, şimdiyse iki yıldır her hafta sonu yaptıkları gibi yeni avengers kulesinde vakit geçiriyorlardı. Thor sessizce arkadaşlarını dinliyordu, bu zaman içinde Thor Odinson eskisine göre oldukça sessizleşmişti. Diana'ya ulaşmaya çalışsada bu çabaları boşaydı, kadın bulunmak istemiyordu.
"Evet tatil rahatlamamız için güzel olabilir, özellikle Thor'un ihtiyacı var."
Thor adının geçmesiyle bakışlarını baktığı duvardan çekip Clint'e doğru çevirirken konuşmaya başladı.
"Geleceğimi sanmıyorum çocuklar."
"Hayır Thor geleceksin ayrıca Asgard'ı bahane edemezsin çünkü Valkyrie gayet iyi iş çıkarıyor."
Wanda konuşunca Thor cevap vermediğinde Steve derin nefes alıp konuşmaya başladı.
"Ondan hala haber alamıyorsun değil mi?"
"Hayır hala haber yok."
"Bizimle gel, böylece biraz olsun dikkatini dağıtmış olursun."
Thor konuşacakken oluşan beyaz ışıkla ayağa kalktı, herkes gözünü kısarken Tony konuşmaya başladı.
"Friday, neler oluyor?"
"Enerji kaynağını tespit edemiyorum patron."
"Bunun ne olduğunu biliyorum."
Wanda konuştuktan sonra hızla ışığın içine girdi.
"Neler oluyor?"
Natasha bakışlarını Thor'a doğru çevirirken konuştuğunda Thor kendini arkasındaki koltuğa bıraktı, bir an için onun geri döndüğünü sanmıştı.
"Bilmiyorum."
Yeni açılan portalla Maria oraya doğru ilerlerken Tony karsının kolundan tuttu.
"Gitme ne olduğunu bilmiyoruz."
"Strange ya da Wong bu Tony, korkacak bir şey yok."
"Benim."
Strange'in sesini duyduktan sonra Wanda'yla birlikte portaldan çıktılar.
"Bir sorun var çocuklar."
Thor ayağa kalkarken Steve konuşmaya başladı.
"Neler oluyor?"
Wanda ve Strange'in bakışları Thor'a doğru dönerken adam konuşacaktı ki arkalarından çıkan kişiyle olduğu yerde kalmıştı.
"Beni özlediniz mi?"
"Loki..."
Thor konuştuktan sonra hızla aralarındaki mesafeyi kapatıp sıkıca birbirlerine sarıldılar, Loki kendini adamdan uzaklaştırırken konuşmaya başladı.
"Yardımınıza ihtiyacım var."
"Orasını görebiliyoruz."
"Hemen saldırıya geçme Stark, Diana'dan haberiniz var mı?"
Thor bakışlarını başka tarafa çevirirken Maria konuşmaya başladı.
"Hayır, iki yıl önce iletişimi kesti."
"Neler olduğunu anlat."
Steve kollarını göğsünün üstünde birleştirirken konuşunca Loki anlatmaya başladı.
"Diana size anlattıysa çoklu evrenlerin benim elimde olduğunu biliyorsunuz, çoklu evrenleri tehdit eden birisi var. Ona karşılık yardımınızı istiyorum."
"Çok güzel, tatil planları yattı."
Tony söylediğinde herkes ona göz devirirken Strange konuşmaya başladı.
"Kim tehdit ediyor?"
"Kang, adamın her evrende varyantı var ve onların olduğu bir konsey var. Çoklu evrenleri yok etmek için beni tehdit ediyorlar."
"Onu nasıl durdurabiliriz?"
Natasha konuştuğunda Wanda'nın bakışları ona doğru döndü.
"Durduramazsınız."
"Bir yolu olmalı, öyle değil mi?"
Clint konuştuğunda Strange derin nefes aldı.
"Evrenin güçlü varlıklarının bir araya gelmesi gerekir, bu da haftalar sürer. Bu riski göze alamayız."
Thor konuşacakken yapay zekanın sesi onu bölmüştü.
"Patron, bahçede enerji kaynağını tespit edemediğim bir portal açıldı."
"Herkes hazırlansın."
Steve'in komutu üzerine herkes kostümünü giyerken Thor ve Wanda'nın üzerinde kostümü belirirken Thor konuşmaya başladı.
"Wanda sen burada Loki'yle kal. Strange biz diğerlerinden önce gidelim."
Strange portalı kulenin bahçesine açtığında hızla geçip bahçeye çıktılar, Thor ileride duran zenci adama bakarken adam konuşmaya başladı.
"Amacım savaşmak değil, sizde bana ait bir şey var."
"Sana ait bir şey mi?"
Strange alayla konuşurken yanlarına takımda gelmişti, siyahi adam tekrar konuşmaya başladı.
"Kendimi tanıtayım, Adım Kang. Buraya Loki'yi almaya geldim."
"Bizde vermeyi düşünmüyoruz."
"Öyle mi? Ben gayet güzel bir takasla gelmiştim, hemde iki kişiye bir kişi."
Kimse cevap vermediğinde Kang ellerini küçük bir çocuk gibi heyecanla çırptı.
"Kulağa güzel geliyor değil mi? O zaman önce ilki gelsin, ikincisi daha heyecanlı olmalı."
Thor'un tanıdığı o siyah portal açıldığında elindeki baltasını sıkıca tutmuştu, içinden ablası Hela Odinsdottir çıktığında bakışlarını takım arkadaşlarında gezdirirken Kang konuşmaya başladı.
"Güzel değil mi? Hela benim yanımda olursa neler yapabileceğini biliyosun Odinson, bu yüzden kardeşin karşılığında ablan."
Takımın bakışları Thor'a doğru dönerken Steve konuşmaya başladı.
"Bir ablan olduğundan bahsetmemiştin."
"Bende öğrendiğim gibi onu öldürdüm sanıyordum."
"Ah tatlım, ölüm tanrıçasını öldürmek o kadar kolay mı sence?"
Thor derin nefes alarak ne yapacağını düşünürken Strange konuşmaya başladı.
"Thor onlar senin kardeşin, biz bir karar veremeyiz."
"Loki'yi vermeyeceğiz."
"Ah kardeşim, bu çok yanlış bir karar."
Hela güldükten sonra elinden çıkan büyük kılıçları fırlattığında Strange ve Maria kalkan oluşturmuştu, kılıçlar kalkanın yarısının içinden geçerken diğer yarısı dışında kalmıştı.
"Güzel numara büyücü, beni durdurmak için bundan daha iyisi gerekiyor."
Hela elini kaldırdığında kalkan sarsılınca Tony telaşla Thor'a doğru döndü.
"Kardeşini onlara teslim sonrada geri almak için plan yapsak nasıl olurdu?"
"Anında Loki'yi öldürür Tony."
Natasha konuştuğunda Tony omuz silkti.
"Beni kuleden aşağıya atmıştı, ödeşmiş oluruz."
Thor'un gözleri maviye dönerken Strange ve Maria kalkanı tutmayı bırakmıştı, yıldırımlar Hela'nın üzerine düşerken kadın bir süre sonra ayağa kalktı.
"Bu acıttı ama yeterli olmadığını bilmen gerekir."
Hela ellerinden çıkan kılıçları savurduğunda Thor baltasıyla onları engelleyip ablasına doğru hamle yaptığında Steve konuşmaya başladı.
"Öylece durup onları mı izleyeceğiz?"
"Tanrıların arasına girip savaşmak mı istiyorsun Steve?"
Clint konuştuğunda Thor ablasının boğazını tutarken bedenini yıldırımlar kaplamıştı, Hela alayla gülerken konuştu.
"Güçlenmişsin. Ama hiçbir zaman benim kadar güçlü olamayacaksın."
Hela elindeki kılıcı onun göğsünün ortasına sapladıktan sonra Thor'un elini boğazından çekti, Thor tek dizinin üzerine düşerken göğsüne saplı olan kılıcı çıkardığında Hela tekrar konuştu.
"Loki'yi ver."
"Hayır senin aksine kardeşimi seviyorum."
"Bu sahneyi bir daha mı yaşamak istiyorsun?"
Hela elinden çıkan kılıcı tuttu, Thor'un gözleri tekrar maviye doğru dönerken Hela devam etti.
"Küçük kardeşimi bana ver."
"Kardeş sevgin gözümü yaşarttı."
Hela'nın hamle yapacağını anlayam Strange hızla Thor'un altına portal açıp yanlarına gelmesini sağladı, mavi gözlü adam bakışlarını takım arkadaşlarında gezdirirken konuşmaya başladı.
"Oldukça kararlılar."
"Eğer ablanı beğenmiyorsan ikinci teklifime geçiyorum!"
Kang zevkle bağırarak konuştuğunda Thor kararlı bakışlarını ona doğru çevirdi, batmak üzere olan güneşin ışınları etrafı aydınlatırken Thor konuşmaya başladı.
"Burayı kimi getirirsen getir, kardeşimi sana vermeyeceğim."
"O kadar emin olmazdım Odinson."
Kang konuştuktan sonra Thor iki yıl önce Diana'yla birbirlerini mühürledikleri avucunda hissettiği acıyla eline baktı, yarasını belirginleşmişti. Güneş ışınları yerini siyah bulutlara ve sise bıraktığında adam etrafa bakındı, Steve hızla kulaklığına konuşup Wanda'ya gelmesini söylediğide kız gökyüzünden yavaşça yanlarına inmişti. Herkes etrafa bakınırken Kang heyecanla Thor'u izliyordu, gökyüzünden sertçe inen kişinin etrafından siyah sisler yayılmıştı.
"Diana?"
Thor şaşkınlıkla konuştuğunda kadın kafasını kaldırıp anında Thor'la göz teması kurdu, Thor yıllar sonra onun sesini duydu.
"Loki'yi bize ver Odin'nin oğlu."