Modum tam olarak medyadaki şarkı:)
İyi okumalar , oy ve yorum atar mısınız ?
Yazım hataları varsa da kusura bakmayın lutfenn:)
☁️
" Ay abla ya , tuzlu olmuş sanki biraz ? "
Yemek masasında oturmuş , Zeynep ile yaptığı yemeği yiyorduk .
" En azından benden daha güzel yapıyorsun , boşver karnımız doyuyor en azından . "
" Sağ ol abla ya ! İnsan bir yalandan da olsa güzel olmuş der . "
Kaşığını önündeki tabağa bırakıp , kollarını önünde bağladı . Bu hâline büyük nir kahkaha attım .
" Ne var kızım ! Yalanmı söyleyeyim . "
" Of tamam ya . "
Yemek yemeğe devam ettiğinde bu hâllerine daha çok gülmüştüm . Bu tatlılık fazla ona . Yemek bitince herşeyi ona kitleyip , izdihama çekilmek için odama geçtim .
Düşünmem lazım ama hiç bir şey düşünmek istemiyorum . Nasıl bir şeyin içine düştüm ben ?
Poyraz Keskin ile annem olacak o kadının ne işi var ? Bunlar hangi noktada birleşiyor ve birleşmelerinin nedeni ne ?
Sanırım iyileşmeyi beklemeden Poyaraz ' a yazacağım çünkü dayanamıyorum . Merakıma yenik düşüyorum ve buda daha çok alevlenmemi sağlıyor . Poyraz fazla gizemli bir adam . Her şeyi ortada gibi duruyor faka asla öyle değil .
Mesela üç ismi var ; Poyraz Keskin Artı diye .
Gündelik hayatında Poyraz Artı ' yı kullanıyor , mavzerde ise Keskin ' i . Onu ve her şeyini tüm detaylarıyla öğrenmek istiyorum . İlk bastada annemle bağlantısını tabii . Kendimi odamdaki banyoya atıp soğuk suyun altına girdim . Soğuk su tüm hücrelerimi deşip kemiklerime kadar titrememe sebep olsada , sıcak sudan haz etmediğim için alışana kadar bekledim . Birde sıcak su açık yaralarıma şu an iyi gelmezdi . Sırtımı duşa kabine yaslayıp kafamı bacaklarıma gömdüm . Tüm bedenim titrerken , içim yangın yeriydi .
Suda boğulacakmış gibi hissettim . Sanki içimdeki ateş ile birleşecek ve duman olup beni bogacakmıs gibi . Önce burnumdan girip nefesimi kesip ardından tüm vücudumu sarıp sarmalayıp beni boğacak gibi..
Kafamdaki düşünceri bir kenara atıp , güzel ve ferahlatıcı duştan sonra bornozumla odama giriş yaptım . Komedinin üzerinde çalan telefonumu görüncede ilk önce oraya adımladım . Ekranda yazan kişiyi görünce yüzümde oluşan büyük tebessüme engel olamadım .
Sevgilim kişisi arıyor .
Hızlıca aramayı yanıtlayıp kulağıma götürdüm .
" Gece ' m , nasılsın ? "
" Ahh senin sesini duyunca daha iyi oldum . "
" Hm sevindim . "
" Sen nasılsın , nasıl geçti bir ayın ? İşleri yoluna koya bildin mi ? Nezaman geliyorsun buraya ? Seni özledim . "
Gür kahkahası kulağımı doldurdu . Attığı kahkaha istemsizce , kadife sesin sahibi olan Poyraz ' ı anımsattı . Sonradan yaptığımın farkına vararak büyük bir pişmanlık ile kafamı eğdim .
" Sevgilim , biraz yavaş konuş . Evinin aşağısıdayım , sana büyük bir süprizim var , umarım çabucak hazırlanıp aşağıda olursun . "
" Ne ?! Ah tamam hemen giyinip
iniyorum . "
Telefonu kapatır kapatmaz gardıroba koştum . Nezaman gelmişti hiç bilmiyorum . İşi için bir aylığına yurt dışına gitmesi gerekiuordu . Onu gerçekten çok özledim ve bu gecenin harika geçmesini istiyorum . Biraz şık olmak istediğim için elbise giymeye karar verdim .
Üzerime , gerdanında dekolte olan , siyah uzun kollu bir mini elbise geçirdim .
Gerdanımdaki boş kalan yerde görünecek şekilde yıldızlı bir kolye takip , makyaj masama oturdum .
Önce yüzümde ki yaraları kapattım . Kafamda oluşan derin yarayıda yara bandı ile örtmeye çalıştım . Güzel ve solgun tenimi yok edecek makyaj yapıp kendime geldim . Uzun süre sonra ilk defa kendimi bu kadar güzel hissediyorum . Vücumdaki yaralarıda kapatıp , elimdeki sargıyı yeniledim . Ayağıma da zarif bir topuklu geçirip mutfağa girdim .
Zeynep koltukta uzanmış telefonu ile ilgileniyordu . Mutfak temiz olduğuna göre bulaşıkları o halletmişti .
" Zeynep , Deniz geldi onunla dışarı çıkacağım . "
" Iyy o yavşak sevgilin mi ? "
" Ay Zeynep ! Düzgün konuş . "
" Tamam be ne dedim sanki . "
Bu tavırlarına göz devirip daha fazla muhattap olmamak için vestiyerde iletledim . Bir yandanda uyarılarımı yapmaya başlamıştım .
" Kapıyı kimseye açma sakın , eğer yine kötü olursa beni ara , geç gelirsem bekleme beni uyu , uyumadan öncede kapıyı kitlemeyi unutma . Kolidorun ışığınıda açık bırak . "
" Tamam ablaa ! "
İçerden bana bağırdığı da ben çoktan çantamı alıp kapının önüne gelmiştim . Kapıyı örtüp koşar adım asansöre bindim . Ayhh ! Çok beklettim onu . Pekte sabırlı bir insan değil de...
Asansörden çıktığımda , evin büyük siyah demir kapısının dışında olan arabasını gördüm . Ardından ise direksiyona ritim tutan parmakları ve sabırsızca saatine bakışı . Arabanın kapısını açıp gülümseyerek bindim . Beni gördüğünde onunda yüzünde geniş bir gülümseme oluştu . Uzanarak boynuna sıkı sıkı sarıldım .
" Çok özledim senii ! "
" Ben canım , bende . "
Oda sıkıca belimi sardığında , burnuma gelen kokusu dikkatimi çekti . Her zaman kullandığı kokusu yoktu üstünde . Ağır bir erkek parfümü ve araya karışmıs hafif şekerli koku.. bunu çokta üstelemeden , kollarımı gevşetip arkama yaslandım .
" Nasıl geçti bir ayın ? "
Arabayı çoktan hareket ettirip , nereye gideceğini bilmedeigim mekana doğru sürmüştü .
" Güzel ama sensiz yarım . "
Yüzümdeki gülümseme sanki dahada mümkünmüş gibi büyüdü . Ona karşı hissettiğim duygular çok farklı . Bazen beni seviyor gibi bazen ise nefret ediyor . Ama bana iyi geliyor . Yada sadece ben öyle düşünüp kafamafa paronayak düşünceler kuruyorum fakat hissettiğim şeyler bu .
Yüzünü inceledim biraz . Saçları özenle geriye doğru taranmış , sakalları hafiften çıkmıştı . Üzerindeki gri takım ne kadar şık olduğunun bir diğer kanıtıydı .
" Gözlerini alamadın sanırım . "
" Çok şık olmuşsun . " Gülümseyerek söylediğim şeye göz kırptı .
" Sana ayak uydurmaya çalışıyorum
işte . "
Yol boyunca sessizce nereye gideceğimizi bekledim . Sonunda araba büyük ve gösterişli bir restoranın önünde durdu . Resmen restoran dışardan bile ' ben elitim ' diye bağırıyordu . Vale , arabaya gelip ikimizinde inmesine yardım etti . Arabayı ona teslim ettikten sonra kol kola mekana giriş yaptık .
Ve evet , yanılmamışım . Mekanın dışı gibi içinden de zenginlik ve cafcaflık akıyordu . Hemen girişin sağında tuvalet ve dinlenme odası gibi bir şey vardı . Mekanın büyüklüğüne ağzım açık seyrede bilirdim tabi . Büyük yuvarlak masalarla dolu restoranda , çatal bıçak sesi ve konuşma dalgaları yükseliyordu .
Bende , kolumdaki adama ayak uydurarak yuvarlak masalardan birine oturdum . Tam karşıma da o yerleşti .
" Deniz bey hoş geldiniz . Ne arzu edersimiz ? "
Bayan bir garsonun bize selam verip , siparişlerimizi aldıktan sonra geldiği yere geri döndü . Bende aklımdaki soruları sormak için Deniz ' e baktım .
" Ne zaman döndün ? "
" Dün gece yarısı indim uçaktan . Sanada sürpriz yapmak için söylemedim . "
" Söyleseydin keşke , hava alanına seni almaya gelirdim . "
" Merak etme güzelim , ben gele bildim zaten . "
Ses tonundaki küçümsemeyi fark ettim fakat sesimi çıkarmadım . Ona barda yaşadığım olayı ve Poyrazi anlatma konusunda kararsızım . Yinede ondan bir şey saklamamak için yeniden ağzımı araladım . Tam o anda garson siparişleri masaya dizince ister istemez kapatmak zorunda kaldım . O yemeği yemeğe kalmışken bende söylemek için cesaretimi tekrar topladım .
" Deniz , aslında sana bir şey- "
Ben daha bir şey söyleyemeden yine bir engel çıktı . Çalan telefonunu alıp kulağına götürdü . Aradan geçen beş dakikadan sonra sessizce yemek yemeğe devam ettik .
" Kimmiş ? "
" Şirketten aradılar . Uzun zamandır burda olmadığım için bir kaç aksilik çıkmış . Yemekten sonra oraya geçeceğim . "
" Eğer acil ise sonra devam edelim yemeğe , istersen tabii . "
" Yemeğimizi bitirelim kalkarız . "
İçimde oluşan burukluğa engel olamadım . Hayır , bir şey hissetmemek gerekiyordu ama yinede.. onun için işi her şeyden önde gelir . Buna çoğunlukla ben dahil oluyorum . Yeni buluşmamıza rağmen ayrılıyorduk . Red edip benimle kalmasını isterdim açıkçası .
Ama madem o bu şekilde yapıyor , o zaman öyle olsun . Bana nasıl yaklaşıyorsa karşılığıda öyle olacak .
Yemek bitince ayaklanıp arabaya geçtik . Yapacağım şeyi düşündükçe yüzümdeki sinsi gülüşe engel olamadım . Bir elimin dirseğin cama yaslayıp , diğer elimi kucağımda sabitladim .
" Tatlım , beni az ilerdeki barda indirir misin ? "
Buna asla izin vermezdi . Deniz kıskanç biri ve onsuz - çalışmak dışında - bara gittiğimde çıldırtıyordu . Araba barın önünde durduğunda şaşkınlığımı gizleyemedim .
Ne demek şimdi bu ?
" Tabii bebeğim , iyi eğlenceler sana . "
Kocaman açılmış gözlerimi ona diktim . O ise hiç bir duygu belirtisi olmadan elindeki telefona bakıyordu . Ne oluyor ya ? Resmen , arabadan inmek istediğimi söyledim ve in dedi . Sinirle kapıyı açıp bir hışım geri çarptım . Bana camdan el sallyıp yola devam etti . Sinirle ayağımı yere vurdum .
Yok artık !
Ne yapacağım şimdi ? Resman sarhoş ve ne olduğu belirsiz bir sokağın ortasında , üstelik bir barın önünde birakip gitti .
Piç kurusu ! Senden ayrıldığım zamanda aynı duygusuzluğu göster !
Ne yapacağımı bilemez şekilde bardan içeri girdim . Beni sarmalayan yoğun içki ve sigara kokusu kusma dürtümü uyandırdı . Yinede geri adım atmayıp , barın tezgah kısmına ilerledim . Büyük sandalyelere oturup içki siparişi için barmeni çağırdım .
" Mavi shot lütfen . "
Önüme konulan küçük kadehlerden birini kafama diktim . Acı tat önce boğazımı yaksada sonradan ağzımda güzel bir his bırakıyordu . Tek dileğim ölene kadar içip sarhoş olmak . Ardından da iki gün içinde yaşadığım ne varsa unutmak . Derin bir nefes verip ikinci kadehide diktim .
Kadehler bittiğinde , çalan müziğe hafif hareketler ile eşlik ediyordum . Daha fazla dayanamayıp dans eden insanların arasına karıştım . Elimi havaya kaldırıp kafamı bir sağa bir sola salladım . Belime kadar inen kahvenin açık tonu rengindeki saçlarım yüzüme düşse de umursamadan dans etmeye devam ettim . Ciddi anlamda kafa dağıtıp unutmaya ihtiyacım vardı .
Aradan geçen yirmi dakikanın ardından yorgunlukla , bir masanın yanına geçtim . Ayakta zor durdugum için dirseğimle masadan destek alıyordum . Garsonun bıraktığı - ne olduğunu bilmediğim - içkiyi alıp bir yudum aldım . Boğazından aşağıya kayan tadın ne olduğunu anlamam uzun sürmedi . Beyaz şaraptı bu . Faka içinde buz vardi . Buz şarabı bozar . Yüzümü buruşturup , bardağı geri masaya koydum .
" Sanırım buzlu şarap sevmiyorsun . "
Gelen tanıdık ses ile kafamı kaldırdım . Karşılaştığım bir çift mavilik bu aralar fazla karşıma çıkıyordu .
" Ne işin var burda ? "
" Senin ne işin varsa benimde işim o "
Aman ne açıklayıcı oldu ! Yüksek sesten dolayı ikimizde bir birimize bağırarak konuşuyorduk . Ben her şeyi unutmak isterken bu tekrar karşıma çıktı . Yani bir bokum içindende çıkmasan ölürsün , demi ? Sinirle soluyup tekrar insanlara karıştım .
Bir süre sonra her şeyi yine kafamdan atıp tamamen dansa odaklandım . Boynunda hissettigim yakıcı bir nefes ile ne olduğunu anlamadan , yabancı eller belimi sardı . Ondan kurtulmak istedikçe elleri dahada baskı uyguluyordu .
" Rahat dur . "
Kulağımın dibinde konuşan tanıdık sesin nefesi , önce tenime sonrada tüm vücuduma işledi . Sanki ondan bir emir almışçasına hareket etmeyi kestim .
" Ne yapıyorsun ? "
Zorlukla bulduğum sesimle konuştum . Sarhoş olduğum için beynim çok fazla devereye giremiyordu ama ne olduğunu anlamayacak kadar kendimi kaybetmedim . Henüz..
" Seninle dans ediyorum . "
" Bu kadar yakınımda mı ? "
" Rakatsız mı oldun ? "
Evet demek istedim faka içimdeki bir şey buna engel oldu . Kafamı bir sağa bir sola sallayarak onu red ettim .
" Hayır.."
Ağzımdan çıkan fısıltı onu gülümsetmişti . Kulağımın dibinde tekrar hissettiğim nefesi ile ister istemez gözüm kapandı .
Hayır Gece , kendine gel ! Seni etkisi altına almasına izin veremezsin !
Fark ettiğim şey ile hızlıca onu itip , kafamı bir kaç kez sağa sola salladım . Arkamda bıraktığım kişiyi umursamadan , sendeleyerek sonunda çıkışı buldum . Başım feci dönüyordu . Ama bunu umursamadan yürümeye devam ettim .
Aniden ayaklarımın yerden kesilmesi ile ağzımdan ufak bir çığlık firar etti . Gözlerimi şokla açıp , olduğum duruma anlam vermeye çalıştım . Poyraz bir elini belime bir elinde dizime koyup beni kucağına almıştı .
" Hey ! Ne yaptığını zannediyorsun ?! "
" Bu hâlde seni eve tek gönderemem . Benimle geliyorsun . "
" Seninle bir yere gelemiyorum ! "
Bana alaycı bir gülümseme sunup , arabanın araka koltuğuna adeta fırlattı . Ne oluyor be ! İnsan biraz kibar olur öküz !
Tabii ki de bunları içimde tutamayıp sarhoşluğun verdiği aptal cesaretle konuştum .
" Ne hayvanımsı bir şeysin sen ya ! İnsan biraz kibar olur , kibar ! Öküz herif ! "
Bu hâllerime dahada gülümseyip arabayı sürmeye devam etti .
" Benim fikirlerimde önemli burda , tamam mı ? Gelmek istemiyorum dedim neyi anlamak istemiyorsun ki ? Hayatında sayılı kez gördüğün birini neden umursuyorsun ? "
Beni duymazdan gelip arabayı sürmeye devam etti . Fakat ben yine susmayıp içimde ne varsa dökmeye devam ettim .
" Eğer arabayı durdurmazsan , yenin ederim kendim atlarım aşağıya . "
Beni yine kâle almadı .
" Yaa ! "
Ani bağırışımla , az öncenin aksine tüm dikkati bana toplandı .
" Beni çıldırmak için mi varsın sen ?! "
" Biraz daha konuşup benim kafamı şişirirsen , hiç çekinmeden öperek sustururum seni . "
" Sevgilim var benim , sevgilim ! Sapık herif . "
Bu kelimemdem sonra bana histirik bir gülüş attı .
Söylediği edepsiz sözlere ve tavırlarına kınayıcı bakışlar attım . Sırtımı arkaya yaslayıp kollarımı göğsümde bağladım . Onun beni öpmesi istediğim son şey ! Sevgili diyince.. aklıma gelen Deniz ile bu sefer ben histirik bir gülüş attım .
Piç kurusu ! Beni ekip gitmişti . Bu günden sonra onunla bir ilişki kura bilecegimi düşünmüyorum !
Vücudumda nedensiz yere fazla dozda sinir vardı . Deniz aklıma geldikçe de bu artıyordu . Yanımdaki cama uzanıp sonuna kadar açtım . Gelen rüzgâr önce tenime çarpıp sonra saçlarımı uçuşturdu . Gözlerimi sıkıca örtüp derin bir nefes aldım .
Şimdi çok daha sakin ve rahat hissediyorum .
Temiz hava mayışmamı sağlamıştı . Koltukta dahada yayılıp uyumamak için , dikelip ön tarafa doğru bedenimi uzattım .
" Daha ne kadar sürecek yol ? "
" Az kaldı . "
Verdiği kısa cevaba göz devirip , yapacak bir şey olmadığı için tekrar arkama yaslandım . Yükselen telefon çalma müziğiyle dikkatim boynundaki çantaya gitti . İçindeki telefonu zor bela çıkarıp arayana baktım . Kimin aradigini , çift çift gördüğüm için seçememiştim . Çokta umursamadan açıp kulağıma götürdüm .
" Alo . "
" Heh şükür , alo abla . "
" Efendim canım . "
" Nerdesin ? "
" Eve geliyorum . Neden ? "
" Ya şey , gece gece canım cok fazla abur cubur çekti ya . E malum dışarı çıkmaya da üşendim ben , hazır sende dışardaykem bir koşu marketede uğrasan ? "
Sinirle tekrardan güldüm .
" Oldu paşam , başka ? "
" Ya Gece ! Lütfeenn . "
Tekrardan derin nefesler soluyup , bu kızın ne yaşadığını sorguladım .
" Tamam Zeynep , tamam . "
" Ya biriciksin , aşkım ablam ! "
Fazla uzatmadan telfonu kapatıp çantama koydum . Öne doğru baktığımda , Poyraz ' ın bir yandan beni dinleyip bir yandanda yola odaklandığını gördüm .
" Yakınlardaki marketkerden birinde durur musun ? "
" Neden ? "
" Sanane ."
Bu sefer sinirle soluyan o oldu . Tek eliyle burun kemerini sıkıp , gaza dahada asıldı .
" Durmayacağım . "
" Hey ! Hem beni zorla alı koyup hem de arzularıma çağrısız kalmazsın , sapık adam ! "
Bana alaycı bir gülüş sundu . Yüzüne yumuruğu geçirme isteği , çık aklımdan .
" Benmi sapığım ? Ne sapıklığı mı gördün sen ? "
" Hah , ne !? Az önce ' susmazsan seni öperek susutururum ' diyen kimdi
acaba ? "
" Sen ona sapıklık diyorsan.. "
Ağzında geveledigi şeyi duymamıştım . Ama çokta sorgulamadan sinirle arkama yaslandım . Aptal herif ! Her seferinde beni deli etmeyi beceriyor . Yorgunlukla kafamı koltuğa yasladım . Ayağımdaki topuklular iyice sıkmaya başlıyordu . Alışık olmadığım için canımı yakmaya başlamıştı bile . Eğilip , ikisinde bağcığını çözdüm . Önümdeki adamın kötü bakışlarına hâlâ maruz kalsamda umursamadım .
Üzerime çöken mayışma uykumu fazlasıyla getiriyordu . Açık cam artık rahtalatmak yerine sadece üşütüyordu . Uzanıp camı bu sefer kapattım .
Buz gibi havada camı açarsan , donarsın tabi Gece ?
Poyraz , sanki üşüdüğümü anlamış gibi , sağ ön koltukta duran ceketi üstüme fırlattı . Kibar olsa ölür zaten ! Yinede gururu bir kenara bırakıp , ceketi üstüme giydim .
Üşüyorum ama napiyim ?!
" Öküz . "
Sessizce söylediğim şeye gülmüştü . Kafamı tekrar koltuğa bıraktım . Aklıma düşen düşünceler ile düşünmek istemesem bile buna engel olamadım .
Poyraz ' ın , annem ile bağlantısı ne ? Keskin yüz hatları , yakışıklı suratı , pürüzsüz yüzü her kadını kendine çeke bilirdi . Fakat ondan aldığım enerji bambaşkaydı . Verdiği enerji insanı canlı ve diri tutardı . Ama bir o kadarda gergin bir aurası vardı tabii . Mavi gözleri insana bazen o kadar keskin bakıyor ki ne yapacağını şaşırıyorsun .
Lakabının hakkını veriyor adam .
En sonunda konuşmak için ağzını açtım .
" Annem ile olan bağlantın ne ? "
Bu soruyu beklemiyormuş gibi afallayarak bana baktı .
" Bunları sonra konuşuruz . "
Bu gün verdiğin kaçıncı nefestu bu ? Gözlerimi bir kez kapayıp açtım .
" Bak Poyraz , ben artık kafamdaki düşünceler ile baş edemiyorum . Bazen boğulacakmış gibi hissediyorum ki çoğu zaman öylede oluyor . Ben artık olan olayların gerisinde kalıp , tül bir perdenin arkasından izlemekten fazlasıyla sıkıldım . "
Beni dinlediğini biliyordum . Fakat gözleri bana inat yola odaklanmış bir kez dahi bana bakmamıştı .
" Bana açıkla , bana neler olduğunu söyle . Söyle ki bende bileyim . Söyle ki kafamdaki paranoyak düşüncelerden kurtulayım . Söyle ki bende o kadının daha ne kadar ileri gideceğini görmüş olayım . Söyle ki.. ondan neden bu kadar nefret ettiğini öğreneyim . "
Ona karşı tüm samimi ve içten cümlelerim ile konuşmuştum . Çünkü ben artık çok sıkıldım . Sürekli kafamı karıştırıp duruyor ve bu durum artık canımı sıkmaya başladı .
" Kafamı çok karıştırıyorsun . Önce beraber bir kavgaya karıştık . Hadi diyelim ki bu şans eseriydi , peki daha sonrasında olanlar ? Önce çalıştığım barı satın alman , sonra benim için bir adamı dövmen hemen ardından da dövüştüğüm illegal mekanın sahibi olaman . "
Yüzüne derince bakip , bir cevap bekler gibi odaklandım .
" Bunun benimle bir alakası olmadığını kendime hatırlatıyorkm sürekli ama.. şüphe etmeden de duramıyorum . "
Sonunda buz mavisi gözlerini , dikiz aynasından benim kahveler ile buluşturdu .
" Bu sorularının hepsine cevap vereceğim , merak etme . Ama şu an sarhoş ve fazla yorgunsun . Açık konuşmak gerekirse bende çok yorgum , bu yüzden sonra konuşalım . "
Bir bana birde yola bakarak bitirmişti cümlesini . Onuda anlamaya çalışıyordum ama bir yere kadar . Onun beyninde dönen tilkileri çok merak ediyordum . Ne tür şeyler düşündüğünü , nasıl planlar kurduğunu , merak ediyorum .
Onu daha fazla cevapsız bırakmayıp kafamı bir aşağıya bir yukarıya sallayıp onayladım .
Araba sonunda benim kaldığım evin önünde durmuştu . Artık kendimi o kadarda sarhoş hissetmiyordum . Yani en azından düzgün yürüyüp , konuşup , beynimi kullanacak kadar aklım başımdaydı .
E dahada bir şey kalmadığına göre , sarhoş değilim demektir .
Arabadan indiğimde , ön tarafta açık olan camdan içeri baktım . Her ne kadar istemesem de sanırım teşekkür etmem gerekiyordu . Ben onun gibi kaba ve medeniyet yoksunu olmadığım için tabii ki de edecektim .
" Teşekkür ederim . Her ne kadar markette durmasada . "
İğneleyici sesime göz devirdi .
" Uzatma daha fazla . "
" Odun.. "
Omuzumdaki ceketi çıkarıp verecekken beni durdurdu .
" Kalsın , daha sonra verirsin . " Her ne kadar istemesem de kafamı sallayarak onu onayladım . Fazla içtiğim için şimdiye kadar içki kokusu + parfüm sinmiştir üstüne . Daha sonra yıkayıp vermem daha iyi olur .
Arabaya iki kez elimle vurup doğruldum . Oda hareket ettiğinde , siteden içeri girip hiç vakit kaybetmeden eve girdim . Markete gitmemiştim ama olsun yarın beraber giderdik . Hem evin bir kaç ihtiyacı da var onları da halletmiş olurum . Uykusuzluktan neredeyse gözüm kapanıyordu . Sonunda evin kolidorunda adımlayarak odama girdim . Evde sadece kolidorun ışığı açık olduğuna göre Zeynep çoktan yatmıştı . Bende hemen üstümü değiştirip yatağa girdim .
Bırak duş almayı , makyajımı çıkarmaya bile üşeniyorum şu an . Üzerimdeki ceketide , sandalyenin üstüne asmıştım . Kokusu ceketindeydi . Sandalye yatağa yakın olduğu için kokusu burnuma kadar geldi . Derin bir nefes çekip , ne tür parfüm kullandığını çözmeye çalıştım .
Biraz ferah çok ufak ama rahatsız etmeyecek derecede tatlı ve.. karanfil ! Evet evet , bu koku kessinlikle karanfil ve kahve birleşimi bir koku . Karanfil baharatlar arasında kokusu en hoşuma gidendir .
Tesadüfe bak .
Gözlerimi daha fazla açık tutamadım . Uyku beni karanlık kollarına çekip esir etti .
..*..
*
" Ya ablaa ! Neden almadın istediklerimi ya ! "
Elimi şakaklarıma koyup hafif hafif ovaladım . Geceden kalma olduğum için başım ağrıyordu .
" Ya Zeynep , sarhoştum diyorum . Hem tek başıma da gelmedim yoksa alırdım sana . "
Zeynep oflayarak , benim oturduğum koltukta dibime oturdu . Kollarını göğsünde birleştirdiği de bu hâline göz devirdi .
Bir dirseğim koltuğun kenarına yaslı , kafamı da koltuğa yaslı olan elimin üstüne koymuştum . Dün gece uykumu saran kabuslar yüzünden kesik kesik uyumuştum ve bu dahada kötü olmamı sağladı . Zeynep ' in beni süzdüğünü göz ucuyla gördüm .
" La abla , sen iyi misin ? Modum düşük gibi . Doğru söyle o gereksiz sperm cöpü mü üzdü seni ? "
Deniz ' e taktiği lakaplara her seferinde hayran (!) kalmışımdır .
" Düzgün konuş Zeynep . "
" Hadi ya söyle ne oldu ? "
Derin bir nefes alıp geri verdim .
" Dün yemeğin ortasında şirketten acil bir telefon geldi ve deniz gitmek zorunda kaldı . Bana olan ilgisi düşmüş gibiydi sanki , bende bunu ölçmek için yol üzerinde olan barda indir beni dedim . "
Yüzüme devam et der gibi bakınca bu hâline kıkırdadım . Gören diyecek ne anlatıyorum sanki ? Öyle bir bakıyor ki , süt bekleyen kediler gibi .
" Eee ! Devam et . "
" İşte ondan sonra hiç tereddüt etmeden indirdi beni . Bende sinirlenince tabii bara girip zil zurna sarhoş oldum , en sonundada benim çalıştığım barın sahibi gördü beni . İşte eve bıraktı falan bu kadar . "
Zeynep , mavzerde dövüş yaptığımı elbette biliyordu . Ama şöyle bir sorun var ki , dövüştüğüm yerin illegal ve ne bok varsa orda olan bir mekan olduğunu bilmiyoru . Aynı zamanda sıradan bir kafes dövüşü hobim olduğunu sanıyor . Yani ufak tefek sorunlardan biri . Sonuçta ona yalan söylemiyorum , sadece eksik anlatıyorum bu kadar .
" Hiiii , piç kuruşuna bak sen ! "
Bu kızı ağzı niye bu kadar bozuk ?!
" Yahu düzgün konuş . "
" Ay düzgünümü kalmış bunun . Bak şuraya kalıbını basıyorum , "
İşaret parmağını yalayıp , önündeki orta sehhpaya sürdü . İster istemez yüzümü ekşittim . Iyy iğrenç !
" Bu adam yurt dışına iş için gitmedi ve seni aldatıyor . "
Aniden duyduğum şeyler ile tükürüğum boğazımda kaldı . Sertçe öldürdüğümde zor bela kendime gelip , nefes nefese Zeynep ' e baktım .
" Ola bilir mi öyle bir şey ? "
" Ah benim aptal ablam . "
Elini yavaşça kafama vurdu . Boğulduğum yetmiyor şimdide şiddet görüyorum !
" Ben sana o pislik adamla olduğun ilk günden beri diyorum ki , o çocuğu gözüm tut - ma - dı . "
Sondaki kelimeyi hecemeyerek söylemesi kaşlarımı çatmam neden oldu .
" Bu adam yavşağın teki . Anla artık şunu , anlaaaa ! "
Yüzüme karşı bağırınca bir hışım ayağa kalktım .
" Eeh yeter be ! "
Daha fazla dayanamayarak mutfaktan çıktım . Son defa duyduğum şey ise yine Zeynep ' e aitti .
" Bak gör , yanıma gelip haklı olduğumu söyliyceksin . "
Kapımı kapatıp kendimi yatağa attım . Yorganıda kafama kadar çekip , az önce konuşulanları düşünmeye başladım .
Harika ! Sanki kafamda tonlarca düşünce yokmuş gibi birde yenisi eklendi .
Mükemmel !
Daha fazla dayanamayarak , evdeki boğucu kasvetten kurtulmak adına okula erken gitmeye karar verdim . Hızlıca hazırlandıktan sonra evden çıktım .
Kestiikk -
Bölüm nasıldı ?
Arabadaki atışmaları peki ndjbdhdhshsh
Bölüm normalden biraz kısa oldu ama sonraki bölümlerde tekeri edeceğim:)
Her neyse , diğer bölümde olucak olan duyuruyu lütfen okuyun . Önemli..
Görüşmek üzere .