GECE

By remna4

359 49 644

Kendi ve kardeşinin geçimini sağlamak için kafes dövüşlerine giren kız ve hayatında yer alan mavi gözlü çocuk... More

1. BÖLÜM
2 . BÖLÜM
3. BÖLÜM
5. BÖLÜM
6. BÖLÜM

4 . BÖLÜM

29 5 47
By remna4

Modum tam olarak medyadaki şarkı:)

İyi okumalar , oy ve yorum atar mısınız ?

Yazım hataları varsa da kusura bakmayın lutfenn:)

☁️

" Ay abla ya , tuzlu olmuş sanki biraz ? "

Yemek masasında oturmuş , Zeynep ile yaptığı yemeği yiyorduk .

" En azından benden daha güzel yapıyorsun , boşver karnımız doyuyor en azından . "

" Sağ ol abla ya ! İnsan bir yalandan da olsa güzel olmuş der . "

Kaşığını önündeki tabağa bırakıp , kollarını önünde bağladı . Bu hâline büyük nir kahkaha attım .

" Ne var kızım ! Yalanmı söyleyeyim . "

" Of tamam ya . "

Yemek yemeğe devam ettiğinde bu hâllerine daha çok gülmüştüm . Bu tatlılık fazla ona . Yemek bitince herşeyi ona kitleyip , izdihama çekilmek için odama geçtim .

Düşünmem lazım ama hiç bir şey düşünmek istemiyorum . Nasıl bir şeyin içine düştüm ben ?

Poyraz Keskin ile annem olacak o kadının ne işi var ? Bunlar hangi noktada birleşiyor ve birleşmelerinin nedeni ne ?

Sanırım iyileşmeyi beklemeden Poyaraz ' a yazacağım çünkü dayanamıyorum . Merakıma yenik düşüyorum ve buda daha çok alevlenmemi sağlıyor . Poyraz fazla gizemli bir adam . Her şeyi ortada gibi duruyor faka asla öyle değil .

Mesela üç ismi var ; Poyraz Keskin Artı diye .

Gündelik hayatında Poyraz Artı ' yı kullanıyor , mavzerde ise Keskin ' i . Onu ve her şeyini tüm detaylarıyla öğrenmek istiyorum . İlk bastada annemle bağlantısını tabii . Kendimi odamdaki banyoya atıp soğuk suyun altına girdim . Soğuk su tüm hücrelerimi deşip kemiklerime kadar titrememe sebep olsada , sıcak sudan haz etmediğim için alışana kadar bekledim . Birde sıcak su açık yaralarıma şu an iyi gelmezdi . Sırtımı duşa kabine yaslayıp kafamı bacaklarıma gömdüm . Tüm bedenim titrerken , içim yangın yeriydi .

Suda boğulacakmış gibi hissettim . Sanki içimdeki ateş ile birleşecek ve duman olup beni bogacakmıs gibi . Önce burnumdan girip nefesimi kesip ardından tüm vücudumu sarıp sarmalayıp beni boğacak gibi..

Kafamdaki düşünceri bir kenara atıp , güzel ve ferahlatıcı duştan sonra bornozumla odama giriş yaptım . Komedinin üzerinde çalan telefonumu görüncede ilk önce oraya adımladım . Ekranda yazan kişiyi görünce yüzümde oluşan büyük tebessüme engel olamadım .

Sevgilim kişisi arıyor .

Hızlıca aramayı yanıtlayıp kulağıma götürdüm .

" Gece ' m , nasılsın ? "

" Ahh senin sesini duyunca daha iyi oldum . "

" Hm sevindim . "

" Sen nasılsın , nasıl geçti bir ayın ? İşleri yoluna koya bildin mi ? Nezaman geliyorsun buraya ? Seni özledim . "

Gür kahkahası kulağımı doldurdu . Attığı kahkaha istemsizce , kadife sesin sahibi olan Poyraz ' ı anımsattı . Sonradan yaptığımın farkına vararak büyük bir pişmanlık ile kafamı eğdim .

" Sevgilim , biraz yavaş konuş . Evinin aşağısıdayım , sana büyük bir süprizim var , umarım çabucak hazırlanıp aşağıda olursun . "

" Ne ?! Ah tamam hemen giyinip
iniyorum . "

Telefonu kapatır kapatmaz gardıroba koştum . Nezaman gelmişti hiç bilmiyorum . İşi için bir aylığına yurt dışına gitmesi gerekiuordu . Onu gerçekten çok özledim ve bu gecenin harika geçmesini istiyorum . Biraz şık olmak istediğim için elbise giymeye karar verdim .

Üzerime , gerdanında dekolte olan , siyah uzun kollu bir mini elbise geçirdim .

Gerdanımdaki boş kalan yerde görünecek şekilde yıldızlı bir kolye takip , makyaj masama oturdum .

Önce yüzümde ki yaraları kapattım . Kafamda oluşan derin yarayıda yara bandı ile örtmeye çalıştım . Güzel ve solgun tenimi yok edecek makyaj yapıp kendime geldim . Uzun süre sonra ilk defa kendimi bu kadar güzel hissediyorum . Vücumdaki yaralarıda kapatıp , elimdeki sargıyı yeniledim . Ayağıma da zarif bir topuklu geçirip mutfağa girdim .

Zeynep koltukta uzanmış telefonu ile ilgileniyordu . Mutfak temiz olduğuna göre bulaşıkları o halletmişti .

" Zeynep , Deniz geldi onunla dışarı çıkacağım . "

" Iyy o yavşak sevgilin mi ? "

" Ay Zeynep ! Düzgün konuş . "

" Tamam be ne dedim sanki . "

Bu tavırlarına göz devirip daha fazla muhattap olmamak için vestiyerde iletledim . Bir yandanda uyarılarımı yapmaya başlamıştım .

" Kapıyı kimseye açma sakın , eğer yine kötü olursa beni ara , geç gelirsem bekleme beni uyu , uyumadan öncede kapıyı kitlemeyi unutma . Kolidorun ışığınıda açık bırak . "

" Tamam ablaa ! "

İçerden bana bağırdığı da ben çoktan çantamı alıp kapının önüne gelmiştim . Kapıyı örtüp koşar adım asansöre bindim . Ayhh ! Çok beklettim onu . Pekte sabırlı bir insan değil de...
Asansörden çıktığımda , evin büyük siyah demir kapısının dışında olan arabasını gördüm . Ardından ise direksiyona ritim tutan parmakları ve sabırsızca saatine bakışı . Arabanın kapısını açıp gülümseyerek bindim . Beni gördüğünde onunda yüzünde geniş bir gülümseme oluştu . Uzanarak boynuna sıkı sıkı sarıldım .

" Çok özledim senii ! "

" Ben canım , bende . "

Oda sıkıca belimi sardığında , burnuma gelen kokusu dikkatimi çekti . Her zaman kullandığı kokusu yoktu üstünde . Ağır bir erkek parfümü ve araya karışmıs hafif şekerli koku.. bunu çokta üstelemeden , kollarımı gevşetip arkama yaslandım .

" Nasıl geçti bir ayın ? "

Arabayı çoktan hareket ettirip , nereye gideceğini bilmedeigim mekana doğru sürmüştü .

" Güzel ama sensiz yarım . "

Yüzümdeki gülümseme sanki dahada mümkünmüş gibi büyüdü . Ona karşı hissettiğim duygular çok farklı . Bazen beni seviyor gibi bazen ise nefret ediyor . Ama bana iyi geliyor . Yada sadece ben öyle düşünüp kafamafa paronayak düşünceler kuruyorum fakat hissettiğim şeyler bu .

Yüzünü inceledim biraz . Saçları özenle geriye doğru taranmış , sakalları hafiften çıkmıştı . Üzerindeki gri takım ne kadar şık olduğunun bir diğer kanıtıydı .

" Gözlerini alamadın sanırım . "

" Çok şık olmuşsun . " Gülümseyerek söylediğim şeye göz kırptı .

" Sana ayak uydurmaya çalışıyorum
işte . "

Yol boyunca sessizce nereye gideceğimizi bekledim . Sonunda araba büyük ve gösterişli bir restoranın önünde durdu . Resmen restoran dışardan bile ' ben elitim ' diye bağırıyordu . Vale , arabaya gelip ikimizinde inmesine yardım etti . Arabayı ona teslim ettikten sonra kol kola mekana giriş yaptık .

Ve evet , yanılmamışım . Mekanın dışı gibi içinden de zenginlik ve cafcaflık akıyordu . Hemen girişin sağında tuvalet ve dinlenme odası gibi bir şey vardı . Mekanın büyüklüğüne ağzım açık seyrede bilirdim tabi . Büyük yuvarlak masalarla dolu restoranda , çatal bıçak sesi ve konuşma dalgaları yükseliyordu .

Bende , kolumdaki adama ayak uydurarak yuvarlak masalardan birine oturdum . Tam karşıma da o yerleşti .

" Deniz bey hoş geldiniz . Ne arzu edersimiz ? "

Bayan bir garsonun bize selam verip , siparişlerimizi aldıktan sonra geldiği yere geri döndü . Bende aklımdaki soruları sormak için Deniz ' e baktım .

" Ne zaman döndün ? "

" Dün gece yarısı indim uçaktan . Sanada sürpriz yapmak için söylemedim . "

" Söyleseydin keşke , hava alanına seni almaya gelirdim . "

" Merak etme güzelim , ben gele bildim zaten . "

Ses tonundaki küçümsemeyi fark ettim fakat sesimi çıkarmadım . Ona barda yaşadığım olayı ve Poyrazi anlatma konusunda kararsızım . Yinede ondan bir şey saklamamak için yeniden ağzımı araladım . Tam o anda garson siparişleri masaya dizince ister istemez kapatmak zorunda kaldım . O yemeği yemeğe kalmışken bende söylemek için cesaretimi tekrar topladım .

" Deniz , aslında sana bir şey- "

Ben daha bir şey söyleyemeden yine bir engel çıktı . Çalan telefonunu alıp kulağına götürdü . Aradan geçen beş dakikadan sonra sessizce yemek yemeğe devam ettik .

" Kimmiş ? "

" Şirketten aradılar . Uzun zamandır burda olmadığım için bir kaç aksilik çıkmış . Yemekten sonra oraya geçeceğim . "

" Eğer acil ise sonra devam edelim yemeğe , istersen tabii . "

" Yemeğimizi bitirelim kalkarız . "

İçimde oluşan burukluğa engel olamadım . Hayır , bir şey hissetmemek gerekiyordu ama yinede.. onun için işi her şeyden önde gelir . Buna çoğunlukla ben dahil oluyorum . Yeni buluşmamıza rağmen ayrılıyorduk . Red edip benimle kalmasını isterdim açıkçası .

Ama madem o bu şekilde yapıyor , o zaman öyle olsun . Bana nasıl yaklaşıyorsa karşılığıda öyle olacak .

Yemek bitince ayaklanıp arabaya geçtik . Yapacağım şeyi düşündükçe yüzümdeki sinsi gülüşe engel olamadım . Bir elimin dirseğin cama yaslayıp , diğer elimi kucağımda sabitladim .

" Tatlım , beni az ilerdeki barda indirir misin ? "

Buna asla izin vermezdi . Deniz kıskanç biri ve onsuz - çalışmak dışında - bara gittiğimde çıldırtıyordu . Araba barın önünde durduğunda şaşkınlığımı gizleyemedim .

Ne demek şimdi bu ?

" Tabii bebeğim , iyi eğlenceler sana . "

Kocaman açılmış gözlerimi ona diktim . O ise hiç bir duygu belirtisi olmadan elindeki telefona bakıyordu . Ne oluyor ya ? Resmen , arabadan inmek istediğimi söyledim ve in dedi . Sinirle kapıyı açıp bir hışım geri çarptım . Bana camdan el sallyıp yola devam etti . Sinirle ayağımı yere vurdum .

Yok artık !

Ne yapacağım şimdi ? Resman sarhoş ve ne olduğu belirsiz bir sokağın ortasında , üstelik bir barın önünde birakip gitti .

Piç kurusu ! Senden ayrıldığım zamanda aynı duygusuzluğu göster !

Ne yapacağımı bilemez şekilde bardan içeri girdim . Beni sarmalayan yoğun içki ve sigara kokusu kusma dürtümü uyandırdı . Yinede geri adım atmayıp , barın tezgah kısmına ilerledim . Büyük sandalyelere oturup içki siparişi için barmeni çağırdım .

" Mavi shot lütfen . "

Önüme konulan küçük kadehlerden birini kafama diktim . Acı tat önce boğazımı yaksada sonradan ağzımda güzel bir his bırakıyordu . Tek dileğim ölene kadar içip sarhoş olmak . Ardından da iki gün içinde yaşadığım ne varsa unutmak . Derin bir nefes verip ikinci kadehide diktim .

Kadehler bittiğinde , çalan müziğe hafif hareketler ile eşlik ediyordum . Daha fazla dayanamayıp dans eden insanların arasına karıştım . Elimi havaya kaldırıp kafamı bir sağa bir sola salladım . Belime kadar inen kahvenin açık tonu rengindeki saçlarım yüzüme düşse de umursamadan dans etmeye devam ettim . Ciddi anlamda kafa dağıtıp unutmaya ihtiyacım vardı .

Aradan geçen yirmi dakikanın ardından yorgunlukla , bir masanın yanına geçtim . Ayakta zor durdugum için dirseğimle masadan destek alıyordum . Garsonun bıraktığı - ne olduğunu bilmediğim - içkiyi alıp bir yudum aldım . Boğazından aşağıya kayan tadın ne olduğunu anlamam uzun sürmedi . Beyaz şaraptı bu . Faka içinde buz vardi . Buz şarabı bozar . Yüzümü buruşturup , bardağı geri masaya koydum .

" Sanırım buzlu şarap sevmiyorsun . "

Gelen tanıdık ses ile kafamı kaldırdım . Karşılaştığım bir çift mavilik bu aralar fazla karşıma çıkıyordu .

" Ne işin var burda ? "

" Senin ne işin varsa benimde işim o "

Aman ne açıklayıcı oldu ! Yüksek sesten dolayı ikimizde bir birimize bağırarak konuşuyorduk . Ben her şeyi unutmak isterken bu tekrar karşıma çıktı . Yani bir bokum içindende çıkmasan ölürsün , demi ? Sinirle soluyup tekrar insanlara karıştım .

Bir süre sonra her şeyi yine kafamdan atıp tamamen dansa odaklandım . Boynunda hissettigim yakıcı bir nefes ile ne olduğunu anlamadan , yabancı eller belimi sardı . Ondan kurtulmak istedikçe elleri dahada baskı uyguluyordu .

" Rahat dur . "

Kulağımın dibinde konuşan tanıdık sesin nefesi , önce tenime sonrada tüm vücuduma işledi . Sanki ondan bir emir almışçasına hareket etmeyi kestim .

" Ne yapıyorsun ? "

Zorlukla bulduğum sesimle konuştum . Sarhoş olduğum için beynim çok fazla devereye giremiyordu ama ne olduğunu anlamayacak kadar kendimi kaybetmedim . Henüz..

" Seninle dans ediyorum . "

" Bu kadar yakınımda mı ? "

" Rakatsız mı oldun ? "

Evet demek istedim faka içimdeki bir şey buna engel oldu . Kafamı bir sağa bir sola sallayarak onu red ettim .

" Hayır.."

Ağzımdan çıkan fısıltı onu gülümsetmişti . Kulağımın dibinde tekrar hissettiğim nefesi ile ister istemez gözüm kapandı .

Hayır Gece , kendine gel ! Seni etkisi altına almasına izin veremezsin !

Fark ettiğim şey ile hızlıca onu itip , kafamı bir kaç kez sağa sola salladım . Arkamda bıraktığım kişiyi umursamadan , sendeleyerek sonunda çıkışı buldum . Başım feci dönüyordu . Ama bunu umursamadan yürümeye devam ettim .

Aniden ayaklarımın yerden kesilmesi ile ağzımdan ufak bir çığlık firar etti . Gözlerimi şokla açıp , olduğum duruma anlam vermeye çalıştım . Poyraz bir elini belime bir elinde dizime koyup beni kucağına almıştı .

" Hey ! Ne yaptığını zannediyorsun ?! "

" Bu hâlde seni eve tek gönderemem . Benimle geliyorsun . "

" Seninle bir yere gelemiyorum ! "

Bana alaycı bir gülümseme sunup , arabanın araka koltuğuna adeta fırlattı . Ne oluyor be ! İnsan biraz kibar olur öküz !

Tabii ki de bunları içimde tutamayıp sarhoşluğun verdiği aptal cesaretle konuştum .

" Ne hayvanımsı bir şeysin sen ya ! İnsan biraz kibar olur , kibar ! Öküz herif ! "

Bu hâllerime dahada gülümseyip arabayı sürmeye devam etti .

" Benim fikirlerimde önemli burda , tamam mı ? Gelmek istemiyorum dedim neyi anlamak istemiyorsun ki ? Hayatında sayılı kez gördüğün birini neden umursuyorsun ? "

Beni duymazdan gelip arabayı sürmeye devam etti . Fakat ben yine susmayıp içimde ne varsa dökmeye devam ettim .

" Eğer arabayı durdurmazsan , yenin ederim kendim atlarım aşağıya . "

Beni yine kâle almadı .

" Yaa ! "

Ani bağırışımla , az öncenin aksine tüm dikkati bana toplandı .

" Beni çıldırmak için mi varsın sen ?! "

" Biraz daha konuşup benim kafamı şişirirsen , hiç çekinmeden öperek sustururum seni . "

" Sevgilim var benim , sevgilim ! Sapık herif . "

Bu kelimemdem sonra bana histirik bir gülüş attı .
Söylediği edepsiz sözlere ve tavırlarına kınayıcı bakışlar attım . Sırtımı arkaya yaslayıp kollarımı göğsümde bağladım . Onun beni öpmesi istediğim son şey ! Sevgili diyince.. aklıma gelen Deniz ile bu sefer ben histirik bir gülüş attım .

Piç kurusu ! Beni ekip gitmişti . Bu günden sonra onunla bir ilişki kura bilecegimi düşünmüyorum !

Vücudumda nedensiz yere fazla dozda sinir vardı . Deniz aklıma geldikçe de bu artıyordu . Yanımdaki cama uzanıp sonuna kadar açtım . Gelen rüzgâr önce tenime çarpıp sonra saçlarımı uçuşturdu . Gözlerimi sıkıca örtüp derin bir nefes aldım .

Şimdi çok daha sakin ve rahat hissediyorum .

Temiz hava mayışmamı sağlamıştı . Koltukta dahada yayılıp uyumamak için , dikelip ön tarafa doğru bedenimi uzattım .

" Daha ne kadar sürecek yol ? "

" Az kaldı . "

Verdiği kısa cevaba göz devirip , yapacak bir şey olmadığı için tekrar arkama yaslandım . Yükselen telefon çalma müziğiyle dikkatim boynundaki çantaya gitti . İçindeki telefonu zor bela çıkarıp arayana baktım . Kimin aradigini , çift çift gördüğüm için seçememiştim . Çokta umursamadan açıp kulağıma götürdüm .

" Alo . "

" Heh şükür , alo abla . "

" Efendim canım . "

" Nerdesin ? "

" Eve geliyorum . Neden ? "

" Ya şey , gece gece canım cok fazla abur cubur çekti ya . E malum dışarı çıkmaya da üşendim ben , hazır sende dışardaykem bir koşu marketede uğrasan ? "

Sinirle tekrardan güldüm .

" Oldu paşam , başka ? "

" Ya Gece ! Lütfeenn . "

Tekrardan derin nefesler soluyup , bu kızın ne yaşadığını sorguladım .

" Tamam Zeynep , tamam . "

" Ya biriciksin , aşkım ablam ! "

Fazla uzatmadan telfonu kapatıp çantama koydum . Öne doğru baktığımda , Poyraz ' ın bir yandan beni dinleyip bir yandanda yola odaklandığını gördüm .

" Yakınlardaki marketkerden birinde durur musun ? "

" Neden ? "

" Sanane ."

Bu sefer sinirle soluyan o oldu . Tek eliyle burun kemerini sıkıp , gaza dahada asıldı .

" Durmayacağım . "

" Hey ! Hem beni zorla alı koyup hem de arzularıma çağrısız kalmazsın , sapık adam ! "

Bana alaycı bir gülüş sundu . Yüzüne yumuruğu geçirme isteği , çık aklımdan .

" Benmi sapığım ? Ne sapıklığı mı gördün sen ? "

" Hah , ne !? Az önce ' susmazsan seni öperek susutururum ' diyen kimdi
acaba ? "

" Sen ona sapıklık diyorsan.. "

Ağzında geveledigi şeyi duymamıştım . Ama çokta sorgulamadan sinirle arkama yaslandım . Aptal herif ! Her seferinde beni deli etmeyi beceriyor . Yorgunlukla kafamı koltuğa yasladım . Ayağımdaki topuklular iyice sıkmaya başlıyordu . Alışık olmadığım için canımı yakmaya başlamıştı bile . Eğilip , ikisinde bağcığını çözdüm . Önümdeki adamın kötü bakışlarına hâlâ maruz kalsamda umursamadım .

Üzerime çöken mayışma uykumu fazlasıyla getiriyordu . Açık cam artık rahtalatmak yerine sadece üşütüyordu . Uzanıp camı bu sefer kapattım .

Buz gibi havada camı açarsan , donarsın tabi Gece ?

Poyraz , sanki üşüdüğümü anlamış gibi , sağ ön koltukta duran ceketi üstüme fırlattı . Kibar olsa ölür zaten ! Yinede gururu bir kenara bırakıp , ceketi üstüme giydim .

Üşüyorum ama napiyim ?!

" Öküz . "

Sessizce söylediğim şeye gülmüştü . Kafamı tekrar koltuğa bıraktım . Aklıma düşen düşünceler ile düşünmek istemesem bile buna engel olamadım .

Poyraz ' ın , annem ile bağlantısı ne ? Keskin yüz hatları , yakışıklı suratı , pürüzsüz yüzü her kadını kendine çeke bilirdi . Fakat ondan aldığım enerji bambaşkaydı . Verdiği enerji insanı canlı ve diri tutardı . Ama bir o kadarda gergin bir aurası vardı tabii . Mavi gözleri insana bazen o kadar keskin bakıyor ki ne yapacağını şaşırıyorsun .

Lakabının hakkını veriyor adam .

En sonunda konuşmak için ağzını açtım .

" Annem ile olan bağlantın ne ? "

Bu soruyu beklemiyormuş gibi afallayarak bana baktı .

" Bunları sonra konuşuruz . "

Bu gün verdiğin kaçıncı nefestu bu ? Gözlerimi bir kez kapayıp açtım .

" Bak Poyraz , ben artık kafamdaki düşünceler ile baş edemiyorum . Bazen boğulacakmış gibi hissediyorum ki çoğu zaman öylede oluyor . Ben artık olan olayların gerisinde kalıp , tül bir perdenin arkasından izlemekten fazlasıyla sıkıldım . "

Beni dinlediğini biliyordum . Fakat gözleri bana inat yola odaklanmış bir kez dahi bana bakmamıştı .

" Bana açıkla , bana neler olduğunu söyle . Söyle ki bende bileyim . Söyle ki kafamdaki paranoyak düşüncelerden kurtulayım . Söyle ki bende o kadının daha ne kadar ileri gideceğini görmüş olayım . Söyle ki.. ondan neden bu kadar nefret ettiğini öğreneyim . "

Ona karşı tüm samimi ve içten cümlelerim ile konuşmuştum . Çünkü ben artık çok sıkıldım . Sürekli kafamı karıştırıp duruyor ve bu durum artık canımı sıkmaya başladı .

" Kafamı çok karıştırıyorsun . Önce beraber bir kavgaya karıştık . Hadi diyelim ki bu şans eseriydi , peki daha sonrasında olanlar ? Önce çalıştığım barı satın alman , sonra benim için bir adamı dövmen hemen ardından da dövüştüğüm illegal mekanın sahibi olaman . "

Yüzüne derince bakip , bir cevap bekler gibi odaklandım .

" Bunun benimle bir alakası olmadığını kendime hatırlatıyorkm sürekli ama.. şüphe etmeden de duramıyorum . "

Sonunda buz mavisi gözlerini , dikiz aynasından benim kahveler ile buluşturdu .

" Bu sorularının hepsine cevap vereceğim , merak etme . Ama şu an sarhoş ve fazla yorgunsun . Açık konuşmak gerekirse bende çok yorgum , bu yüzden sonra konuşalım . "

Bir bana birde yola bakarak bitirmişti cümlesini . Onuda anlamaya çalışıyordum ama bir yere kadar . Onun beyninde dönen tilkileri çok merak ediyordum . Ne tür şeyler düşündüğünü , nasıl planlar kurduğunu , merak ediyorum .

Onu daha fazla cevapsız bırakmayıp kafamı bir aşağıya bir yukarıya sallayıp onayladım .

Araba sonunda benim kaldığım evin önünde durmuştu . Artık kendimi o kadarda sarhoş hissetmiyordum . Yani en azından düzgün yürüyüp , konuşup , beynimi kullanacak kadar aklım başımdaydı .

E dahada bir şey kalmadığına göre , sarhoş değilim demektir .

Arabadan indiğimde , ön tarafta açık olan camdan içeri baktım . Her ne kadar istemesem de sanırım teşekkür etmem gerekiyordu . Ben onun gibi kaba ve medeniyet yoksunu olmadığım için tabii ki de edecektim .

" Teşekkür ederim . Her ne kadar markette durmasada . "

İğneleyici sesime göz devirdi .

" Uzatma daha fazla . "

" Odun.. "

Omuzumdaki ceketi çıkarıp verecekken beni durdurdu .

" Kalsın , daha sonra verirsin . " Her ne kadar istemesem de kafamı sallayarak onu onayladım . Fazla içtiğim için şimdiye kadar içki kokusu + parfüm sinmiştir üstüne . Daha sonra yıkayıp vermem daha iyi olur .

Arabaya iki kez elimle vurup doğruldum . Oda hareket ettiğinde , siteden içeri girip hiç vakit kaybetmeden eve girdim . Markete gitmemiştim ama olsun yarın beraber giderdik . Hem evin bir kaç ihtiyacı da var onları da halletmiş olurum . Uykusuzluktan neredeyse gözüm kapanıyordu . Sonunda evin kolidorunda adımlayarak odama girdim . Evde sadece kolidorun ışığı açık olduğuna göre Zeynep çoktan yatmıştı . Bende hemen üstümü değiştirip yatağa girdim .

Bırak duş almayı , makyajımı çıkarmaya bile üşeniyorum şu an . Üzerimdeki ceketide , sandalyenin üstüne asmıştım . Kokusu ceketindeydi . Sandalye yatağa yakın olduğu için kokusu burnuma kadar geldi . Derin bir nefes çekip , ne tür parfüm kullandığını çözmeye çalıştım .

Biraz ferah çok ufak ama rahatsız etmeyecek derecede tatlı ve.. karanfil ! Evet evet , bu koku kessinlikle karanfil ve kahve birleşimi bir koku . Karanfil baharatlar arasında kokusu en hoşuma gidendir .

Tesadüfe bak .

Gözlerimi daha fazla açık tutamadım . Uyku beni karanlık kollarına çekip esir etti .

..*..
*

" Ya ablaa ! Neden almadın istediklerimi ya ! "

Elimi şakaklarıma koyup hafif hafif ovaladım . Geceden kalma olduğum için başım ağrıyordu .

" Ya Zeynep , sarhoştum diyorum . Hem tek başıma da gelmedim yoksa alırdım sana . "

Zeynep oflayarak , benim oturduğum koltukta dibime oturdu . Kollarını göğsünde birleştirdiği de bu hâline göz devirdi .

Bir dirseğim koltuğun kenarına yaslı , kafamı da koltuğa yaslı olan elimin üstüne koymuştum . Dün gece uykumu saran kabuslar yüzünden kesik kesik uyumuştum ve bu dahada kötü olmamı sağladı . Zeynep ' in beni süzdüğünü göz ucuyla gördüm .

" La abla , sen iyi misin ? Modum düşük gibi . Doğru söyle o gereksiz sperm cöpü mü üzdü seni ? "

Deniz ' e taktiği lakaplara her seferinde hayran (!) kalmışımdır .

" Düzgün konuş Zeynep . "

" Hadi ya söyle ne oldu ? "

Derin bir nefes alıp geri verdim .

" Dün yemeğin ortasında şirketten acil bir telefon geldi ve deniz gitmek zorunda kaldı . Bana olan ilgisi düşmüş gibiydi sanki , bende bunu ölçmek için yol üzerinde olan barda indir beni dedim . "

Yüzüme devam et der gibi bakınca bu hâline kıkırdadım . Gören diyecek ne anlatıyorum sanki ? Öyle bir bakıyor ki , süt bekleyen kediler gibi .

" Eee ! Devam et . "

" İşte ondan sonra hiç tereddüt etmeden indirdi beni . Bende sinirlenince tabii bara girip zil zurna sarhoş oldum , en sonundada benim çalıştığım barın sahibi gördü beni . İşte eve bıraktı falan bu kadar . "

Zeynep , mavzerde dövüş yaptığımı elbette biliyordu . Ama şöyle bir sorun var ki , dövüştüğüm yerin illegal ve ne bok varsa orda olan bir mekan olduğunu bilmiyoru . Aynı zamanda sıradan bir kafes dövüşü hobim olduğunu sanıyor . Yani ufak tefek sorunlardan biri . Sonuçta ona yalan söylemiyorum , sadece eksik anlatıyorum bu kadar .

" Hiiii , piç kuruşuna bak sen ! "

Bu kızı ağzı niye bu kadar bozuk ?!

" Yahu düzgün konuş . "

" Ay düzgünümü kalmış bunun . Bak şuraya kalıbını basıyorum , "

İşaret parmağını yalayıp , önündeki orta sehhpaya sürdü . İster istemez yüzümü ekşittim . Iyy iğrenç !

" Bu adam yurt dışına iş için gitmedi ve seni aldatıyor . "

Aniden duyduğum şeyler ile tükürüğum boğazımda kaldı . Sertçe öldürdüğümde zor bela kendime gelip , nefes nefese Zeynep ' e baktım .

" Ola bilir mi öyle bir şey ? "

" Ah benim aptal ablam . "

Elini yavaşça kafama vurdu . Boğulduğum yetmiyor şimdide şiddet görüyorum !

" Ben sana o pislik adamla olduğun ilk günden beri diyorum ki , o çocuğu gözüm tut - ma - dı . "

Sondaki kelimeyi hecemeyerek söylemesi kaşlarımı çatmam neden oldu .

" Bu adam yavşağın teki . Anla artık şunu , anlaaaa ! "

Yüzüme karşı bağırınca bir hışım ayağa kalktım .

" Eeh yeter be ! "

Daha fazla dayanamayarak mutfaktan çıktım . Son defa duyduğum şey ise yine Zeynep ' e aitti .

" Bak gör , yanıma gelip haklı olduğumu söyliyceksin . "

Kapımı kapatıp kendimi yatağa attım . Yorganıda kafama kadar çekip , az önce konuşulanları düşünmeye başladım .

Harika ! Sanki kafamda tonlarca düşünce yokmuş gibi birde yenisi eklendi .

Mükemmel !

Daha fazla dayanamayarak , evdeki boğucu kasvetten kurtulmak adına okula erken gitmeye karar verdim . Hızlıca hazırlandıktan sonra evden çıktım .















Kestiikk -

Bölüm nasıldı ?

Arabadaki atışmaları peki ndjbdhdhshsh

Bölüm normalden biraz kısa oldu ama sonraki bölümlerde tekeri edeceğim:)

Her neyse , diğer bölümde olucak olan duyuruyu lütfen okuyun . Önemli..

Görüşmek üzere .

Continue Reading

You'll Also Like

SARKAÇ By Maral Atmaca

General Fiction

1.4M 93.1K 7
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...
2.9M 150K 17
Maça Kızı 8 serisinin devam bölümlerini içermektedir.
4.9M 232K 52
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Eli...
1.7M 17.4K 3
*Wattys 2018 Winner / Hidden Gems* CREATE YOUR OWN MR. RIGHT Weeks before Valentine's, seventeen-year-old Kate Lapuz goes through her first ever br...