iyi okumalar
antrenman bitmişti telefonum çaldı arayan annemdi
"efendim anne"
"kızım nerdesin sen?"
"anne antrenmana gidiyorum demiştim ya"
"tamam de haydi çabuk gel soykanlar gelicek"
"tamam anne geliyorum"
cerenle beraber arabaya bindik birde bunlar çıkmıştı ve benim üşengeçliğim tutmuştu üzerimi giymemiştim forma ve mini taytımla duruyordum
inşallah biri görmezdi beni cereni evine bırakıp konağa geçtik tanımadığım bir sürü araba vardı
"aytekin abi arabayı kapıya yaklaştırırmısın?"
"tamam kızım"
arabayı konağın girişine iyice yaklaştırmıştı üzerimdeki gri hırkayı çıkarıp belime bağladım çünkü odama giderken salondan gözükebilirdim
aytekin abi kapıyı açtı çantamı aldım içeri girdim hızlı adımlarla merdivene gittim
basamakları çıkarken bir bedene çarpmıştım hem çantam yere düşmüştü hemde belime gevşek olarak bağladığım hırka açılmıştı
şuan tanımadığım bir adama çarpmıştım üstüne mini taytla karşısında kalmıştım
o ise bana çatık kaşlarıyla bakıyordu bu adam kimdi?
"pardon dalmışım"
dedim çantamı ceketimi alıp hızlıca yukarı çıktım adamın cevap vermesini beklemeden
odama girdim kapıyı kilitledim taytı çıkarıp gri eşofman giydim gri hırkayıda üzerimi giyip fermuarı kapattım
kapı çalmaya başladı kilidi açtım sonrada kapıyı açtım elis vardı yanımızda çalışan aysun ablanın kızıydı benle yaşıttı
elis "duru, cemal ağam seni çağırıyor"
"tamam elis geliyorum"
telefonumu cebime katıp elisle birlikte aşağı indik o mutfağa geçti bende salona geçtim
herkes bana bakıyordu amcam bana bakıp konuştu
cemil "duru, kızım geç annenle yengenin yanına otur"
"tamam amca"
dedim gidip ikisinin arasına oturdum adını bilmediğim kadın konuştu
hatice "kızımızda pek güzelmiş maşallah"
"sağolun"
dedim gözlerim bir an onun gözleriyle kesişti babamın konuşmasıyla ona döndüm
cemal "kızım karar verdinmi?"
derin bir nefes aldım ve konuştum
"evet baba... berdeli kabul ediyorum"
dedim abimin ölmesini istemiyordum o hatayı yapmış olabilirdi ama o benim abim ölmesine göz yumamam
nasuh ağa "cemal ağa eğer müsaaden varsa yarı çıksınlar alışverişe 3 gün sonra düğünü edelim"
cemal "uygun biran önce olsun düğün"
dedi üç gün sonra düğünüm olacaktı
hatice "rüzgar oğlum sabah gideriz alışverişe sen götürürsün bizi"
gözlerime bakıp annesine döndü
rüzgar "tamam ana götürürüm"
dedi evleneceğim adam bu muydu!
&&&&&&&&&&
sabah alarmın çalmasıyla uyandım saat 8:30'du kafamı yastıktan kaldırdım alarmı kapattım.
tam geri yatacakken yengem geldi içeri sabah sabah offff.
sibel "kalk kız kalk kaynanan ve müstakbel kocan aşağıda alışverişe gideceksiniz!"
"ya yenge offfff!"
dedim ve kafamı yastığın altına koydum tabi yengem sağolsun yastığı alıp kıçıma vurdu.
"of yenge offffff!!!"
yengem gülerek odadan çıktı bende yataktan kalktım banyoya geçtim yüzümü yıkadım ve odama döndüm.
dolabımdan kıyafetlerimi ve ayakmabımı çıkardım. Saçlarımı hemen düzleştirdim üzerimi giyindim.
aynada kendime baktım bakmaz olsaydım göz altlarım berbattı dün gece çok ağlamıştım cerene olanları anlatmıştım.
göz altlarıma kapatıcı sürdüm rimel, eyeliner çektim, hafif allık sürdüm en son uygun bir ruj sürdüm ve bitirdim makyajımı.
ayakkabılarımı giydim çantama eşyalarımı koydum parfüm sıkıp aşağı indim.
içeri girmeden önce mutfağa gittim başım ağrıyordu ağrı kesici içtim.
çantamı sol elime aldım ve içeri girdim kahve içiyorlardı. Rüzgar bana baktı önüne döndü annesi hatice teyze konuştu.
hatice "günaydın kızım"
"günaydın, hoşgeldiniz kusura bakmayın yorgunluktan uyuya kalmışım"
hatice "ne kusuru e gelinimde geldiğine göre çıkalım dimi dünürüm"
zuhal "e haydi gidelim"
hepsi oturduğu yerden kalktı önden rüzgar çıktı sonra annemler en son ben ve benle aynı yaşta bir kız çıktık.
arabaya ilerliyorduk ona dönüp
"şey ismin ne?"
"cansu, senin?"
"duru"
"Hmm adın gibi güzelsin valla"
"teşekkürler sende güzelsin"
"teşekkürler yenge"
yenge demesiyle afalladım ama hemen toparladım.
"yenge sen öne abimin yanına bin"
dedi ve hiç beklemeden arkaya bindi. Bende mecbur öne bindim sonra yola çıktık.
bir süre sonra gelmiştik ilk gelinlik alacaktık mağazaya girdik annemlerin gösterdikleri bir kaç gelinliği denedim ve en son karar verdik.
ödemesi yapıldı ve aldık adamlar arabaya götürdü. Sonra kına için gelinlik baktık onun için kırmızı bir gelinlik seçtim.
bindallı giymek istemiyordum arabaya bindik kıyafet mağazasına gittik kıyafet baktık aldık sonra gecelik ve iç çamaşırı mağazasına girdik.
rüzgar ağa utanmadı geldi ve bana gecelikler seçti! Allahım!
kına ve düğün tacımı almak için başka bir mağazaya geçtik. Seçtim sonra gelin çiçeğim için bir mağazaya girdik.
beyefendi bizi yemeğe götürdü. Yemek yedik kahve içtik sonra alışverişe devam ettik kuyumcuya gittik altınları ve yüzükleri aldık.
rüzgar "salih usta şu taçları bir çıkarsana"
adama onaylayıp altın taçları getirdi bri sürü vardı. Rüzgar bana dönüp konuştu.
"seç bir tane"
"altın taçmı takıcam?"
"evet seç hadi"
rastgele birini seçtim onlarıda ödedi ve çıktık. Sonra alınacak diğer bir sürü gerekenleri aldık artık konağa gelmiştik saat 15:30'du.
adamlar bizimkileri indirdiler içeri koydular. İçeri giderken rüzgar seslendi.
rüzgar "duru biraz konuşalımm mı?"
"olur"
rüzgar anneme birşeyelr dedi ve yanıma geldi.
rüzgar "bin hadi arabaya"
"neden?"
rüzgar "arabaya bin"
arabaya bindim ve konuştum
"annenler burda"
rüzgar "onları berat alıcak"
yol boyu konuşmadık bir sahil kenarına gelmiştik. O arabadan inince bende indim arabanın kaportasına yaslandı, yanına gittim önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına ittirdim.
"neden geldik ve ne konuşacağız?"
rüzgar "şimdi yarın kınamız var. Kına ve düğün salonda yapılacak"
cebindeki kutuyu çıkardı ve yüzükleri parmağıma taktı. diğer yüzüğüde kendi parmağına taktı.
"neden hemen yapılıyor düğün ne var 1 hafta sonra olsaydı?"
rüzgar "farkındaysan berdel yapıldı ve böyle durumlarda düğün olabildiğince erken yapılıyor. Zaten ekstra 1 gün bekledik seni"
"zaten burda olsam nolacaktı yine aynı karar verildi"
rüzgar "cidden nerdeydin sen?"
"şehir dışına maça gitmiştik o yüzden"
rüzgar "ne maçı?"
"voleybol"
rüzgar "peki bir soru daha neden dün akşam geldiğinde o minicik bez parçasıyla niye geldin. Daha doğrusu dışarda gezdin!?"
bunu biraz sinirli sormuştu yüzümü ona çevirdim.
"çünkü o yorgunluğun üstüne biraz üşengeçliğim tuttu!"
rüzgar "bir daha o bez parçasıyla dışarı çıktığını görmeyeceğim"
"emrin olur ağam başka?"
rüzgar "davetiyeler bastırıldı hatta dağıtılıyor haberin olsun"
"1 gecede nasıl yaptırdın?"
rüzgar "dün değil önceki gün"
sinirimden alkışladım
"bravo nasıl emin olabildin benim kabul edeceğimden!?"
rüzgar "sen kabul etsende etmesende berdel zaten olacaktı"
"acaba bunlara sebep abiciğim nerde!"
ben bunu söyleyince rüzgarda sinirlendi.
rüzgar "o ikisinin yeri bulmam an meselesi!"
ona dönüp baktım sonra denize dönüp baktım abim onun yüzünden olmuştu 19 yaşımda düğün hazırlığı yapıyordum.
cebimdeki telefonumun çalmasıyla cebimden çıkardım.
ceren arıyordu açtım
"alo"
"kızım nerdesin sen ya antrenmana gelmiyormusun konağa geldim çıktı dediler!"
telefonu kulağımdan çekip saate baktım 5'di
"ben antrenmanı unuttum tamam sen git ben yetişmeye çalışırım"
"tamam görüşrüz"
"görüşürüz"
telefonu kapattım rüzgar döndüm.
"rüzgar beni hemen konağa götürür müsün?"
rüzgar "kötü birşey yok dimi?"
"hayır hayır antrenmana geç kalacağım"
arabaya bindik 10 dakika sonra konağa gelmiştik.
rüzgar "ben bırakırım seni git al eşyalarını"
"gerek yok aytekin abi götürür"
rüzgar "duru lütfen git eşyalarını al ben bırakıcam"
"tamam"
arabadan indim konağa girdim hızlıca odama çıktım. Çantamı hemen toparladım odamdan çıktım aşağı indim anneme çıkıyorum dedim.
arabaya bindim rüzgar elindeki sigarayı attı camını kapatıp arabayı çalıştırdı.
rüzgar "nerden gidiyoruz?"
"navigasyonu açayim ben"
telefonumdan navigasyonu açtım rüzgara verdim telefonu.
bir süre sonra gelmiştik
"teşekkürler"
"rica ederim"
arabadan indim ve salona girdim soyunma odasına gittim kızlar burdaydı hepsi
"ooo bune güzellik böyleee"
demişti
"ayyy teşekkürlerrrr bebişlerimm"
diyip öpücük atmıştım. Çantamı koydum kıyafetlerimi alıp giyindi.
dizliklerimi takıp ayakkabılarımı giydim. Kolluklarımı takıp saçımı topladım.
hepimiz odadan çıktık ceren ters ters bakıyordu bişe anlatmadım diye.
ona güldüm sahaya geçtik ve koşmaya başladık. 10 tur koşacaktık sol tarafta kızlar sağ tarafta erkekler koşuyorduk.
5 tur bitmişti en önde furkan vardı, yanında ben vardım.
"furkan yavaşmı koşsan öldük burda ya!"
"banane koşun allah allah"
dedi ve güldü
ceren "olum öldük ya yeter siz 1 adım atıyorsunuz biz 2!"
herkes gülmeye başladı şuan moralim yerine gelmişti.
nasıldı bölümmm lütfen fikirlerinizi yazın.