red ;; lia + lee know

By duestrade

2.2K 377 209

Kasanın kenarında duran sigara kutularına kaydı gözüm. İnceledim onları. Üzerinde bir sürü kendinden iğrendir... More

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9

final

95 17 4
By duestrade

Tam olarak çıkmaya başlayalı altıncı ayımızı doldurmuştuk ve bu süre zarfında aynı evde anlaşamadığımız konular olsa bile sakin davranmayı becerebilmiştik.

Stresli olmadığımız herhangi bir durumda sakin kalabildiğimiz için genellikle tartışmalarımız, karşılıklı iki üç cümlede bitiyordu.

Bu süre zarfında ikimizi gözlemlemek için çok sürem olmuştu ve neticesinde gerçekten Minho ile evlenmek için her konuda hazır olduğumu hissetmiştim. Zaten halihazırda altı buçuk ay kadar bir süre zarfında beraber yaşamaya alışmıştık bile. Hatta ilişkimizin ilk ayından sonra beraber uyumaya da başlamıştık.

Ben işime devam ederken Minho öğle aralarında ya beni alıp güzel bir yerlere götürüyordu ya da lezzetli hazır yemekler alıp hastaneye geliyordu. Özellikle hazır yemekler alıp beni beklediği zaman sırada bekleyen hastaların biraz uzağında dikiliyordu ki erkek hastalara özellikle de Jaemin'e göz kulak olabilsin.

Bunu yapmasına gerek olmadığını anlatsam da kıskanç kişiliği bana kulaklarını tıkıyordu.

Bugünü -altıncı ayımızı- kutlamak için bir plan yapmıştık. Bir hafta öncesinden tüm planı hazırlasak da üç gün öncesinde annemlerin geleceğini duyduğumuzda tüm planlarımız boşa gitmişti. Babam sevgili olduğumuzu bilmediği için gelmelerini erteleyememiştik ama her planı ilmek ilmek işlemesine rağmen Minho hiçbir şey dememiş hatta mutlulukla kabul etmişti.

Aileme olan sevgisi gerçekten içimi yumuşatıyordu.

Özellikle annemi çok sevdiğinden ve babamın dominant karakterinden tırstığından bahsediyordu bana. Tabii tek tırstığı kişinin babam olduğunu, başka hiçbir varlıktan korkmayacağını eklemeyi de unutmuyordu.

Annemler bu sabah erkenden yola çıkacaklarını belirttikleri için yola çıktıklarını tahmin ettiğimiz saatten iki saat sonrasına alarm kurmuştuk. Ben uyanmış ayılana kadar tavanı izliyor aynı zamanda da Minho'dan öncesi ve sonrası gibi bir milatı gözden geçiriyordum. Minho yanımda uyuyordu. Suratımı ona çevirdim bu sefer. Suratı bana dönüktü ve elini yanağına yasladığı için kayan yanağı ve şişen dudakları dikkatimi çekti.

Çok tatlı duruyordu.

Gözlerinin üzerine düşen saçlarını nazikçe kenara ittim ve uzanıp sakince alnından öptüm. O sırada gözlerini açtı ve birbirimize hala çok yakınken birbirimizin gözleri içine baktık. Bir süre sonra gülümsedi dudağının kenarıyla. "Bekliyorum beni ne zaman uyandıracaksın diye!"

Güldüm. "Uyanık mıydın?"

Kafa salladı sadece. Kolunu benim yastığıma doğru uzattı ve ben de başımı onun koluna yasladım. Bedenlerimiz hala birbirlerine dönükken ince kolumu onun kalın gövdesine sardım. O da eliyle nazikçe saçlarımı okşamaya başladı. Bu hareketi yaptığı anda gözlerimi kapattım.

"Seni eve bırakmamı ister misin, baban seni burada görürse pek hoşlanmayabilir?"

Başımı iki yana salladım. "Piknik yapacağız diye konuşmuştuk ya. Direkt ormanın konumunu atarız. Hem ben bugün söyleyeceğim zaten babama."

Gözlerini kocaman açtı ve sesini benimkisi gibi incelterek konuştu. "Bana nasıl haber vermezsin?"

Kendi annesine onun deyimiyle ne kadar dünyalar güzeli dünyalar tatlısı bir kız ile tanıştığından bahsedip telefonu bana çevirdiğinde aynı tepkiyi vermiştim. O bir erkek çocuğu olarak ailesine beni anlatmaktan asla çekinmiyordu. Ailesinin kaç yaşında olursa olsun destekleyecek bir yapıları vardı. Tabii Minho'nun dediğine göre; eğer bir kız kardeşi olsaydı asla Minho kadar rahat olamazdı.

Şaşırmadım.

Saçlarımı okşamayı bıraktı. "Hadi hazırlıkları yapalım, biz de çıkalım yola."

Kafa salladım. "Sen mutfağa geç, evi ben toparlayacağım. Üst raflardaki mutfak eşyaları için beni çağır, sandalyeye çıkıp kendini tehlikeye atma."

Gülümsedim. "Pekala."

O da bana karşılık gülümsedi. "İlk ben gidiyorum lavaboya!"

Başımı iki yana salladım. "Hayır, ilk ben!"

Güldü ve yatak başlığına yaslandı. "Pekala."

...

Herkes kahvaltısını bitirmişti ve hepimiz her eşyamızı çantalara doldurmuştuk bile. Özellikle Minho bize yardım ederken annemin bana gururla gülümserken attığı bakışlar gözümden kaçmamıştı. Sanki bir nevi "kaptın güzelim oğlanı" der gibiydi.

Babam dikkatle Minho'nun hareketlerini izliyor ciddiyetle ölçüyor gibiydi o sırada.

Hepimiz yerlerimize oturmuşken dakikalardır süren sessizliği Minho bozdu. "Efendim size bir şey açıklamam gerek."

Babam, Minho'dan duyduğu cümle üzerinde oturduğu yerde dikleşip ellerini birbirine kenetledi. "Evet?"

"Ben ve Jisu, yani biz, ciddi bir ilişki içerisindeyiz. Kızınızla evlenmek istiyorum."

Minho'nun evlilik konusunu ailesi yanında yokken açması üzerine şaşırmıştım. Öncelikle evlenme teklifini bana yapıp sonra babama sorması gerekmez miydi?

"Sevgili misiniz?"

Minho kafa sallayınca babam diğer bir soruyu sordu hemen. "Ne kadar süredir?"

Minho büyük bir ciddiyet ve kararlılıkla babamın gözleri içine bakıyor, tüm dürüstlüğü ve açıksözlülüğü ile soruları cevaplıyordu. "Bugün altıncı ayımız."

Babam tek kaşını kaldırdı bu sefer. "Kızım evet dedi mi?"

"Ona daha sormadım. Önce size sormak istedim çünkü Jisu ile zatem evli gib-"

Öksürdüm bu sefer. Eğer bu cümleye devam etseydi ikimiz de başlamadan biterdik muhtemelen. Babam kalkık duran tek kaşını indirmeden benim gözlerimin içine bakmaya başlamıştı bu sefer. "Baba, demek istediği şu ki; sevgili olunca zaten evlilik yolunda gibi olursun. Benim evet diyeceğimi düşündüğü için ilk senin onayını almak istemiş."

Babam kafa salladı. "Kızım evet derse şayet ben de onaylarım. Sen dürüst, işinde gücünde, yardımsever birisin benim tanıdığım kadarıyla."

Minho gülümsedi. "Teşekkür ederim, efendim."

Babam gülümseyerek Minho'nun omzunu sıvazladı. "Sen de o zaman oğlumuz sayılırsın artık."

...

Babamlar kalmaya geldiklerini söyleselerde onca kıyafete rağmen geri dönmüşlerdi. Annem, altıncı ayımızı kutlamamız için babamı geri dönmeye ikna edeceğini söylediğinde bunu yapmaması gerektiğini belki de onlarca kez söylemiştim ama beni dinlememişti.

Çantaları bagaja koyup annemlere el salladık son kez. Sonra da arabaya bindik Minho ve ben. Babamın bırakın beni sevgilimle farklı bir ilde bırakmayı, bir sevgilimin olduğunu öğrenmesi bile çok çok büyük bir olaydı.

Emniyet kemerlerimizi bağladık beraber. Minho birkaç kere anahtarı çevirdi ancak araba bir türlü çalışmadı. Ben ne olduğunu anlamayarak Minho'ya bakıyordum. "Ne yapacağız?"

"Hiç bilmiyorum güzelim, bir saniye bir daha deneyeceğim."

Anahtarı tekrar çevirdi ancak işe yaramadı. "Ay" dedim o an. "Kaldık burada!"

Başımı kendi tarafımdaki cama çevirmiş etrafta yardım edebilecek birini ararken başımı tekrar Minho'ya çevirdiğimde elindeki kutuya çarptı gözüm. İçinde duran tektaşa baktıktan sonra gözlerim Minho'nun gözleriyle buluştu.

"Benimle evlenir misin?"

Ben olayın şokundayken o sessizliğime karşılık belki de beğenmediğimi düşünmüş olacak ki açıklama yapmaya başladı bu sefer. "Biliyorum ormanın ortasında, diz çökmeden sana bunu söyledim ama inan bana daha iyi bir planım vardı bugün için. Sadece erteletmek durumunda kaldım. Güzel bir restorantta sana bu teklifi tekrar yapacağım ama seninle evlenme fikri için çok heyecanlıyım Jisu. İnan bana bekleyemedim."

Gülümsedim. "Evet."

Kutudan yüzüğü çıkarırken ellerinin birazcık titrediğini gördüm. Gülmeden edemedim, gözüme çok tatlı geldi o an. "Restorant gibi şeylere hiç gerek yok. İnan bana iptal bile ettirebilirsin."

Başını iki yana salladı. "Hayır, bu güzel bir evlenme teklifi olmadı."

Parmağıma taktığı yüzük ardından ellerimle onun ellerini sımsıkı sardım. "En samimi evlenme teklfii buydu inan, en güzeli de. Çünkü teklifi nerede yaptığından çok daha önemli bir şey var: teklifi kimin yaptığı."

Gülümsedi. "Seni çok seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum." dedim.

Ve dudaklarımız birbiriyle buluştu.

Continue Reading

You'll Also Like

883K 70.7K 14
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
158K 16.7K 53
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
98.6K 4K 32
Yabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl ol...
12.1M 589K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...