Ülkü:çok,çok kötü bir şey oldu.
Dediğinde yüzündeki gerginliğin hepimiz farkındaydık.
Leya:ne oldu ülkü?
Ne olduğunu bende merak ediyordum ama ülkü konuşmamakta ısrarcıydı.
Ülkü:ben...bilmiyorum.
Derin bir nefes verdi.
Tuana:neyi bilmiyorsun?
Dediye sordum oflayarak.
Ülkü:nasıl söyleyeceğim bilmiyorum.
Leya:çok mu kötü bir şey.
Ülkü başını saladı ve gülümsedi.
Ülkü:değil.
Bu kızı hala anlamaya çalışıyor ama anlayamıyordum.
Sabahtan beri bir şeyler geveleyip duruyor ama bir türlü ağzındaki baklayı çıkartamıyordu.
Leya:eee?
Ülkü titrek bir nefes verdi. Bir eli yavaşça karnına giti.
Leya afalamış şekilde ülküye bakarken ben hiçbir şey anlamamıştım.
Leya:ne?
Dedi şaşkınca.
Bunlar benim bilmediğim bir dil mi konuşuyordu?
Ülkü başını saladı.
Leya:şaka yapıyorsun?
Dediğinde dudaklarından ufak bir kahka fırladı.
Ülkü:değil. Yapmıyorum.
Benim anlamadığım bir şeyler dönüyordu. Ne olduğunu ben dışında herkes anlamıştı ve ben hala onlara safça bakıyordum.
Tuana:bana söyleme zahmetinde bulunacak mısınız?
Dedim oflayarak.
Leya:aptal mısın tuana?
Dedi ciddi ciddi.
Tuana:türkçe ve ingilizce dışında bir dil bilmiyorum.
Dedim omzumu silkip.
Ülkü:ingilizce de bilmiyorsun.
Haklı.
Tuana:sus çaktırma.
Leya derin bir nefes verdi.
Leya:ülkünün eli nerde?
Tuana:karnında.
Leya:bir olaydan sonra karnında ne olur?
Bu ne biçim soru? Nerden biliyim ben.
Tuana:ne olur?
Diye bende ona sordum.
Leya:tuana sen annenin neresinde var oldun.
Tuana:karnında.
Dedim safça.
Hala hiçbir şey anlamamıştım.
Leya:eee?
Tuana:yani.
Bana cidden mi? Der gibi bakıyordu.
Ülkü:hamileyim gerize kalı.
Gözlerim kocaman açıldı.
Tuana:ne?
Dedim çığlık atar gibi ama benden başka birinin de çığlık sesi geldi.
İrkilerek kapının oraya baktım.
Çağan:ne?
Dedi afalamış vaziyete. Yüzünde dehşet verici bir ifade vardı.
Ülkü:abi?
Dedi yutkunarak.
Çağan:ne demek hamileyim?
Dedi bize yaklaşıp.
Çağan:kimden?
Diye sordu elerini kardeşinin omzuna koyup.
Çağan:umarım o arda denen sikik heriften değildir.
Ülküden cevap gelmeyince çağan başını elinin üstüne koydu.
Çağan:ay hayır!
Dedi ağlayacak kıvamda.
Çağan:evlendiğin yetmezmiş gibi bir de o heriften çocuk mu yaptın?
Ülkü şaşkınca abisine bakıyor cevap veremiyordu.
Çağan:çocuk yapacak başka bir adam bulamadın mı?
Bir an ciddi ciddi ağladığını düşündüm.
Ülkü:abi...
Çağan:cidden hamilesin?
Dedi yutkunup.
Ülkü başını saladı.
Çağan:sen gerçekten hamilesin!
Eli kardeşinin karnına gitti.
Çağan:cidden anne oluyorsun.
Yutkundu ve kardeşine gülümseyerek baktı.
Çağan:yeğnim ardadan olmamalıydı.
Sevindiğini biliyordum.
Duygularını beli etmiyordu belki de ama bakışları ortadaydı.
Üzülmüştu ama kardeşi için mutluydu.
Ülkü:abi kendine gel.
Çağan Derin bir nefes verdi.
Sevindiği beliydi ama bunu beli etmeyecekti.
Umursamıyor gibi yapacaktı.
Ne hissetiğini beli etmeyecekti.
Ve dediğim gibide oldu hemen umursamıyor gibi davranıyordu.
Ama biliyordum gece bunla ilgili uzun uzun konuşacaktı.
Çağan:neyse kendimdeyim ben. Eee adı Çağan olacak demi?
Bu çocuğun hızına yetişemiyordum.
Ülkü:hayır.
Dedi net bir ifade ile.
Çağan:en azından efe olur.
Dedi bir umut.
Ülkü:olmayacak.
Çağan kaşlarını çattı.
Çağan:besle büyüt sonra hain çıksın.
Dedi tirip atar gibi.
Tuana:çağan niye geldiğini sorabilir miyim aşkım?
Dedim kafamı omzuna doğru yatırıp.
Çağan:istediğin her şeyi sorabilirsin aşkım.
Dedi benim gibi hafiften kafasını omzuna yatırıp.
Ülkü abisine yandan bir bakış attı.
Tuana:sordum zaten bebeğim.
Çağan:bebeğin miyim gerçketen?
Dedi şımarık bir çocuk gibi.
Güldüm sadece.
Çağan:hamile olan tek kişinin kardeşim olmadığını söylemek için geldim.
Leya:başka kim hamile?
Hepimiz Çağana odaklandık.
Çağan:tuana hamile demeyi çok istedim ama arkadaş korunmaktan yana.
Derin bir nefes verip ona baktım bu bakış daha çok hasbin Allah der gibiydi.
Ülkü:demir mi hamile abi?
Çağan:yio Yağız hamileydi.
Dedi omzunu silkip.
Leya:çağan bazen su diye alkol içip içmediğini düşünüyorum biliyor musun?
Çağan:amman be! Ayran denen çift gözlü kedi hamile.
Gözlerimi kırpıştırdım.
Tuana:cidden mi?
Dedim gülümseyerek.
Tuana:kızım hamile mi?
Dedim şaşkın bir ifade ile.
Çağan:ne zamandan beri senin kızın bilmiyorum ama evet hamile.
Aslında bunu bekliyordum.
Onu kısırlaştırmamıştık ve bu aralar eve giren bir kedi vardı.
Kedi de ayran gibi bembeyaz tülüydü cam mavisi gözleri vardı çok güzeldi.
Uzun süredir açık kapıdan içeri geliyor ve ayranla oynuyordu.
Sahibini hiç görmemiştik o yüzden adını bilmiyorduk.
Ülkü:inanmıyorum!
Çağan:beraber doğurursunuz artık.
Ülkü:komik değil.
Çağan:eee kocan ne dedi bu duruma?
Kolunu kardeşinin omzuna yasladı.
Ülkü:haberi yok.
Çağan:artık var.
Dedi ve odadan çıktı.
Ülkü:abi sakın! Abi!
Diye bağırdı ama çağan sadece ıslık çaldı.
Ülkü:bunu yapmayacak değil mi?
Tuana:abini benden daha iyi tanıyorsun.
Dedim omzumu silkip.
Hiç vakit kay etmeden odadan çıktı bu olayı kaçıramayacağım için bende hemen arkasından gittim.
Ülkü:abi!
Diye bağırdı ama çağan sadece.
Çağan:dur güzelim sen.
Dedi ve ardaya yaklaştı.
Demir:ay kaos mu var?
Dedi koltuğa bağdaş kurup dikkatle çağanın yapacaklarını izlemeye başladı.
Çağan abime yaklaştı ve abim daha ne olduğunu anlamadan Çağan abime yumruk atmıştı.
Tuana:abi!
Dedim elimle ağzımı kapatıp.
Arda:bu ne içindi amına koyayım.
Dedi patlamış olan kaşını tutup.
Çağan:kardeşimi hamile bıraktığın için.
Demir:olaya gellll.
Pencereden kavga edenleri izleyen teyze gibiydi.
Arda:ne?
Dedi anlamayarak.
Arda:öyle bir şey yapmadım ki?
Demir ile göz göze geldiğimizde ikimizde kahka attık.
Çağan:doğruyu söyle çocuk başkasından mı?
Dedi ülküye abim afalamış ne olduğunu anlayamamıştı.
Ülkü:a-abi.
Dedi kekeleyerek.
Arda:ne çocuğu?
Birinin olaya el atması gerekiyordu ama şuan çok eğleniyordum ve izlemeye devam edecektim.
Çağan:kardeşimin karnındaki çocuk!
Arda:kardeşimin karnında çocuk mu var!
Çağan:senin değil benim kardeşimin karnında çocuk var!
Demir kahka atmaktan yere düşmüştü bile.
Abimin gözleri yumasından fırlayacak gibi olmuştu ve Çağan ciddi ciddi abimi dövecek gibiydi.
Arda:güzelim bu abin yine ne diyor?
Diye sordu yutkunarak.
Ülkü:arda.
Dedi derin bir nefesle.
Arda:söyle güzelim.
Tamamen bütün dikkatini ülküye vermişti.
Derin bir sesizlik oldu ve hepimiz onları dinledik.
Yağızın hiçbir şeyden haberi olmadığı için kulağındaki alaz ile onları izliyordu.
Ülkü:sana bir şey söyleyeceğim ama sakin olacaksın.
Dedi abimin elerini tutup.
Arda:tamam güzelim. Söyle sen.
Dedi oflayarak.
Ülkü:arda.
Dedi titrek bir nefes verip.
Arda:ülkü?
Ülkü son kez nefesini düzene sokup
Ülkü:ben hamileyim.
Dedi.
Arda sakin sakin birkaç saniye durdu.
Taki ülkünün ne dediğini kavrayana kadar.
Abim bütün evi titretecek kadar yüksek sesle çığlık attı. Atığı çığlıkla beraber Yağızın kulağındaki alaz ağlamaya başladı.
Arda:yemin et? Cidden hamile misin? Karnında bir bebek mi var? Baba mı oluyorum yani?
Ard arda sorduğu sorulara ülkü gülerek cevap verdi.
Bizim bütün varlığımızı unutmuş gibilerdi.
Ardadan tekrar sevinç nidaları döküldü.
Kapı çalınca daha fazla orda duramadım.
Kapıyı açtığımda bir kadın çıktı karşıma.
Yüzündeki tedirgin ifade beli oluyordu.
Tuana:buyrun?
Dedim gülümseyerek.
?:ben.
Dedi kadın ama o kadar telaşlıydı ki konuşamıyordu bile.
?:lavinya. Yani adım.
Kızın bu haleri cidden beni gülümsetti.
Kadın ismini söylediği an yine eve giren cam mavisi gözlü kedi kapıya çıktı.
Kadın rahatlar gibi nefes verip kediyi kucağına aldı.
Lavinya:ah oğlum. Yine mi çıktın sen?
Bu sayede kedinin sahibi olduğunu anladım.
Lavinya:merhaba. Oliver kedi uzun süredir dışarı çıkıp duruyordu nerye gittiğini bilmiyordum bugün fark ettim ki hergün buraya geliyormuş kusura bakmayın.
Kadına gülümsedim.
Tuana:sorun değil. Ha bu arada kediniz yani oliver kedim ayranı hamile bırakmış belki bilmek istersiniz. Aslında kedimle çok iyilerdi arada gelmesinde sorun olmaz ayranda sıkılmamış olur.
Dedim ayaklarımın altında gezinen kediye bakıp.
Lavinya:bu saatten sonra evde duracağını sanmam zaten. Eğer mümkünse doğacak kedilerden birini ben alabilir miyim?
Diye sordu hala çekingen bir tavırla.
Tuana:tabi neden olmasın?
Lavinya:teşekkürler. Şey isminizi öğrenebilir miyim?
Tuana:tuana naz tiryaki.
Dedim lavinyaya gülümseyip.
Benden birkaç yaş büyük duruyordu daha çok demirle yaşıttı.
Çok tatlı bir gülümsemesi vardı sarışın ve yeşil renkli gözlere sahipti.
Demir:bir kaç aya ak olacak her neyse kim o tuana?
Dedi yanıma gelip.
Demir kadını görünce gülümsedi.
Demir:birkaç aya çağan ile evleneceklerde, demir ben.
Dedi göz kırpıp.
Lavinya:lavinya.
Dedi kibarca demirin uzatığı eli tutup.
Demir:ismin...garipmiş. ama güzel. En az senin kadar.
Demire hayetle bir bakış attım.
Lavinya:Teşekkürler. Teyzemin zorla koyduğu bir isim.
Demir:hmm.
Gözlerini kızın üzerinden çekmiyordu her detayını ezberlemek ister gibi kızı izliyordu.
Lavinya:ben gitmsem iyi olacak.
Dedi rahatsız olmuş bir şekilde.
Demir:sanırım senin.
Dedi kediye bakıp.
Lavinya:evet. Umarım eve girip çıkması sorun olmamıştır.
Demir:hayır aksine daha iyi oldu sayesinde birkaç aya dört tane daha kedimiz Olacak.
Lavinya:çok iyi o zaman. Görüşürüz.
Demir:görüşür müyüz?
Diye sordu benim varlığımı unutmuş gibilerdi.
Lavinya:eğer istiyorsan.
Dedi daha genişçe gülümseyerek.
Demir:istememek ne mümkün. Görüşürüz.
Bir an bayılacak diye ödüm koptu Lavinya arkasını dönüp kedisiyle beraber gitti.
Bende demiri zorla içeri soktum eğer biraz daha dursaydı onu sapık zanederdi.
Demir:keşke numarasını alsaydım.
Dedi kapanmış olan kapıya bakıp.
Demir:çok güzeldi değil mi?
Dedi derin bir iç çekip.
Tuana:cidden güzeldi.
Demir:sen daha güzelsin gel.
Gülümseyerek demirin kollarının arasına girdim.
Onunla beraber içeri girdik.
Yağız:çağan sakin ol.
Çağan:nasıl sakin olayım ya orusbu çocuğu ciddi ciddi kardeşimi hamile bırakmış.