Yangın Külü/ Berdel✔️

By hayalitopya

1.4M 44.6K 4.6K

Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini... More

1♤Fırtınadan önce mutluluk
2♤Yangına doğru
3♤Öfke
4♤Yorgun ruh
5♤Düğün
6♤Sarhoş
7♤Hasta
8♤Çok
9♤Konuşacağız
10♤Özlemişim
11♤Misafirlik
12♤Dudaktan kalbe
13♤Kırmızı
14♤Sınırlarım yok
15♤Sanki
16♤İş günü
17♤Kırmızı güller
18♤Seninle iyi geceler
19♤Afitap
20♤Aşık olmak
21♤Huzur
22♤Aşk
23♤Sırılsıklam
24♤Evim sensin
25♤Acı
26♤Sensedim
27♤Beni bi öpsene
29♤Son aşk
30♤Teşekkür
31♤İyiki biz
32♤Müjde
33♤Gökyüzünde parlayan yıldız
34♤Kocaman bir aile
35♤Azgın ayı
36♤Doyumsuzluk
37♤Ait olduğum yer
38♤ Güzel ilk ve güzel son/Final

28♤Berdel bozulacak

32.2K 1K 99
By hayalitopya


"Sen beni bi öpsene"

Bu adamın her kelimesinde kalbim beni zorluyordu. Kendimi liseli aşıklar gibi hissediyordum

Kafamı göğsünden kaldırıp, yüzüne baktım. Gözlerimi kırpmadan yüzünü inceliyordum. O da aynı şekilde dikkat kesilmişti. Gözlerini gözlerimden çekmeden öylece bakıyordu

"Çok mu bekleyeceğim?" dedi kısık sesiyle

O an aklıma gelmişti. Bir zamanlar bana ne çok 'çok' derdi. Mesela çok seslisin, çok konuşuyorsun, çok yanlış yapıyorsun...

"Evet, çok beklersin" dedim çok kelimesinin üstüne bastırarak

Kaşları şaşkınlıktan havalanmıştı. Yüzünün aldığı hali görünce kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum. Şuan yanaklarını ısırmak geliyordu içimden. Kendini tutman lazım Kader

İç sesimi dinlemem gerekiyordu.

Sırıttığımı görmemesi için sırtımı ona taraf döndüm. Adam birden bire neyin içinde olduğunu anlayamamıştı. Ben bile ne yaptığımı anlayamamıştım.

Tekrar kollarını bana sardı, ve beni kendine taraf döndürdü. Parmak uçlarını yüzümde gezdirdi

"Ne oldu? Hafif trip kokusu var sanki"

"Trip falan yok" dedim dudağımı bir birine bastırarak

"İyi o zaman, hadi öpüşelim"

Kendimi tutamayıp gülmüştüm

Son zamanlarda hiç bu şekilde gülememiştim. Yüzümü güldüren tek şey olmuştu

"Çok-" sözümü yarıda kesmişti

"Ne ima etmeye çalışıyorsun? Açıkça söyle sonra işimize devam edelim hadi" dedi ve göz kırptı. Ve bunu yaparken pis pis sırıtıyordu

İçimde tutamayacaktım, şu sıralar aşırı çocuklaşmıştım. Bunu kabul ediyordum. Ve şuan içimden aşırı trip atmak, naz yapmak geliyordu. Sanki ben değişmiştim, ya da asıl benliğimi bulmuştum

"Hani ben çok sesliymişim, çok konuşuyormuşum" ben bunu söylerken ilk önce kaşları çatılmış, daha sonra yüzünde tebessüm oluşmuştu.

"Çok yanlış yapıyo-" lafımı tamamlayamadan dudağıma yapışmıştı

Aniden yaptığı haraket yüzünden gözlerim şaşkınlıktan büyümüştü. Dudaklarımı sarmıştı dudakları. Elleri yüzümü sarmıştı, parmak uçları yüzümü okşuyordu. Dudaklarımı ısırıp öpüyordu. Dudağımı hafif araladığımda dilide işin içine karışmıştı. Nasıl saniyeler içinde bu hale gelmiştik anlamamıştım. Ama artık alışmaya başlamıştım, Arhan'la her an her şey mümkün olabilirdi

Nefeslenmek için dudaklarını dudağımdan çekti. Dudakları bu defa tüm yüzümde gezdi. Yanaklarıma, gözlerime, boynuma hafif hafif öpücükler kondurdu. Burnunu burnuma sürttü. Geri çekilip gözlerimin içine baktı

"O zaman 'çok' kelimesinin olduğu listene bunuda ekle, çok seviyorum" dedi ve tekrar dudaklarıma kapandı

Çok seviyorum

Listedeki en iyi kelime

Dudakları dudaklarımdayken konuşmaya çalıştım

"Bende seni-" dudağımı ısırdığında lafım yarıda kesilmişti

"Çok seviyorum" diye bilmiştim sonunda

Son dediğim kelimeni duyunca haraketleri daha fazla hırçınlaşmıştı

Dudakları dudaklarımı talan ederken biranda altında bulmuştum kendimi. Üzerime çıkmış parlayan gözlerle yüzümü inceliyordu

"Sana duyduğum özlemi, aşkı bir bilsen..." dedi kısık sesiyle

"Beni yakıp kül ediyorsun hatun" dedi devamını getirerek

Ellerimi gömleğinden içeriye sokmuştum. Bu adam benide yolumdan çıkarıyordu

Sırtında, göğüslerinde ellerimi gezdirdim. Dilimi çıkarıp dudağımı yaladım. Bu yaptığım haraketle tekrar dudağıma kapanmıştı. Kollarımı boynuna doladım, öpüşüne karşılık verdim. Öperken bir yandanda gömleğinin düğmelerini çözüyordum.
O da benim tişörtümün eteklerinden çekiştirerek çıkarıyordu

"Bu gece seni tüketeceğim" demişti nefes nefese

"Yaparsın aşkım" demiştim gülerek. Tüm dengemi bozmuştu

Bu söylediğime o da hafifce kıkırdamıştı

Üstümüz artık çıplaktı. Bakışları üzerimde dolaşıyordu

Kollarımı onun bedenine sardım. Kendime daha fazla bastırdım

"Yangın var" dedi gülerken

"Beraber yanalım" dedim ve bu defa ben onun dudaklarına kapandım ve hoyratça öpmeye, ısırmaya başladım

Beraber yanalım...

Bu gece beraber alev aldık

~~~

Sabah uyandığımda müptelası olduğum koku burnuma dolmuştu. Kafam gösünde, dudaklarım göğsüne yapışık bir şekilde açmıştım gözlerimi. Arhan'ın nefesini saçlarımda hiss ediyordum. Kolları bana sarılıp, sımsıkı kendisine kenetlemişti

Parmak uçlarımı göğsünde gezdirdim. Kısa sürede ona bu kadar tutulacağımı hiç düşünmezdim. Bir zamanlar tanımadığım bu adam, şimdi hayatımı onsuz düşünemiyordum bile. Hayatımın her anında, her saniyesinde o vardı. Hem hayalimde, hem gerçeğimde bir tek o vardı

Arhan... benim hiçbir şeyimken, her şeyim olmuştu.

Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Yüzüne buseler kondurdum. Kafamı boynuna gömdüm, kokusunu içime çektim

Boynunu öpüp, ısırdım. Tekrar tekrar sulu öpücükler kondurdum. Sabah sabah azmıştım

Ve ne olduğunu anlamadan yine kendimi onun altında bulmuştum

"Karım yaramazlık peşinde"

Sırıttım

Ellerimi göğsüne götürüp sıktım. Taştı sanki bedeni.

Dudaklarıma gömülecekken parmaklarımı dudağına götürüp onu durdurdum

"Yeter artık sabah oldu, hem zaten dudaklarımın durumu iyi değil, biraz daha yersen iz kalacak"

"5 dakika daha" dedi çocuk gibi

"Olma-" lafımı tamamlayamadan dudağıma yapışmıştı

Bu adamı durdurmak mümkün değildi

Nefeslenmek için dudağımdan koptuğunda bu defa ben duramamıştım, sertçe kendime çekip dudaklarına kapanmıştım. Benide kendisine benzetmişti

Nihayet bir birimizden koptuğumuzda ben kalkıp banyoya gitmiştim. Ben duş alıp çıktıktan sonra Arhan banyoya gitmişti. Üzerimi giyinip hazırlandım. O sırada Arhan da banyodan çıkmıştı. O da hazırlandıktan sonra odadan çıkmıştık. Herkes sofra başında toplanmıştı.

Herkes toparlanmaya çalışıyordu. Sonuçta hayat kaldığı yerden devam ediyordu

Halide anne bir kaç gün önceki vaziyetinden iyiydi, en azından şimdi yemek yiyordu

Ama gözlerindeki acı hiçbir zaman gitmeyecekti

Kahvaltı yaptıktan sonra herkes kendi işine gitmişti. Bende Arhan'la beraber çıkmıştım konaktan. Sonuçta benimde bir işim vardı, ve artık geri dönmem lazımdı. Yeterince aksatmıştım, ama gitmem, işe geri dönmem gerekiyordu

Arhan'ın arabası hastanenin önünde durduğunda onun yanağından öpüp arabadan indim

Ve sonunda işime kısa bir aradan sonra geri dönmüştüm

Hastanede işler yığılıp kalmıştı. O yüzden günüm yoğun geçmişti. Hasta kontrolleri, dosyalar... öğlen yemek bile yiyememiştim

Havanın karardığını görünce şaşkına uğramıştım. Saatin nasıl geçtiğinden bile haberim olmamıştı

Arhan'a mesaj atıp abime uğrayacağımı bildirmiştim, gelip beni akşam konaktan almasını söylemiştim

Çıkış saatinde hazırlanıp hastaneden çıktım. Abi'mi merak ediyordum, hastaneden çıkar çıkmaz direkt konağa gittim

Annem beni görünce kocaman gülümseyerek gelip bana sarıldı

"Hoş geldin kızım" dedi annem

"Hoş buldum anne" dedim

Gözlerine baktım, kıpkırmızıydı. Çok ağlıyordu, bu gözlerinden belli oluyordu...

Abi'min yanına gittim. Öylece boş bakışlarla tavanı izliyordu. Beni görünce burukça tebessüm etti

Gidip yanında oturdum

Ellerimi tuttu, gözünden yaş akarken konuştu

"Meraketme Kader, bu olanlar benim yüzümden oldu, ama seni kurtaracağım" dedi

Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. Ne dediğini anlamamıştım

"O ne demek?" diye sordum

O sırada annem odaya girdi. Elindeki çay tepsisini getirip masaya bıraktı. Annemle beraber babaannemde geldi

Abi'm ne demek istemişti?

Beni neyden kurtaracaktı?

Annemlerin ardından babam ve dedem de gelmişti. Onlarda gelip koltukta oturdular

Abi'm ağzını açıp bana bir şeyler söyleyecekken İlayda pat diye odaya daldı

"Abla eniştem geldi" dedi. Ve onun ardından Arhan odaya girdi

Herkese 'iyi akşamlar' dedikten sonra geçip koltukta oturdu o da. Bense parlayan gözlerimle karşımdaki adama bakıyordum. Annemle sohbet ettiği için bakışları bende değildi. Ama aniden bakışlarını bana taraf yöneltti. Bakışları beni bulunca hafifce gülümseyip tekrar tüm dikkatini anneme verdi

Bende yüzümü abime taraf döndürdüm. Bakışları bir Arhan, bir benim aramda gidip geliyordu

"Kurtaracağım seni" dedi tekrar kısık sesiyle

"Neyden abi?" diye sordum

"Başına açtığım bu beladan"

Kaşlarımı çattım. Ne geçiyordu aklından?

"Abi, ne söylemek istiyorsun?"

Abi'm bakışlarını tüm herkesin üzerinde gezdirdi. Bakışları kısa bir süreliğine Arhan'ın üzerinde dolandı. Babama ve dedeme baktı uzun uzun. Bu adamların aklından ne geçiyordu?

Arhan'ın bakışlarıda bizdeydi. Abi'm tüm ev halkına yüzünü tutarak sert sesiyle konuştu

"Berdel bozulacak" dedi sert sesiyle

Berdel bozulacak?

Berdel dediği benim evliliğim miydi?

Bu kadar kolay mıydı peki her şeyi darmaduman etmek?

Arhan'ın kaşları çatılmıştı

Abi'm ne söylüyordu? Arhan'a baktım, kaşlarını çatmış abi'me bakıyordu

"Taraflardan biri öldü, o yüzden berdel bozuluyor. Sende artık azıcıkta olsa rahat edersin çiçeğim" dedi bana bakarak

Şaşkınlıktan konuşamıyordum bile. Bana Arhandan ayrılacağımı söylemişti...

Dilim tutulmuştu sanki. Söylediği kelimeler aklımda yankılanıyordu. Ne kolay karar veriyorlardı başkalarının hayatları hakkında. Dedem 'Evleneceksin' demişti, ve şimdi abim 'ayrılacaksın' diyordu. İkiside bu kararı alırken bana sormamışlardı...
Benim hayatımı yönetmeye çalışıyorlardı

Arhan ayağa kalktı. Kaşları çatılmıştı, sinirden tüm damarları belli oluyordu

"Ne diyorsun sen?" dedi. O da inanamamıştı bu laflara, aynı benim gibi

"Artık kız kardeşim üzülmesin istiyorum Arhan ağa, onu ilk başta istemediği bir adamla evlenmeye mecbur bırakırken hata yaptık. Ama artık bu hatanın devam etmesine müsade edemem"

Arhan'ın gözlerinden alev çıkıyordu
Bıkkınca nefes verdim. Ayağa kalktım. Abimin bakışları beni buldu. Acısı vardı diye kaba konuşmak istemiyordum, ama artık bi durmaları lazımdı. Başkasının hayatıyla ilgili kararlar vermeyi bırakmak zorundalar artık

Sorsan benim iyiliğim için der. Ailedeki herkes böyle... senin iyiliğin için. Her şeye iyiliğin için karar vererler ama düşünmezlerki o aldıkları kararlar aslında bize en çok zarar veren şey olurdu

Gözlerimi sımsıkı kapayıp açtım

"Abi" dedim.

Abim merakla yüzüme bakıyordu

"Ne zaman bırakacaksınız bunu?" herkese bakarak sormuştum

"Neyi?"

"Benim hayatım hakkında benden habersiz karar vermeyi"

"Çiçeğim işte bizde o hatayı düzeltmek için-"

"Hatayı düzelteyim derken yeni hata yapıyorsunuz ama" dedim sesimi yükselterek

Abimin kaşları havalanmıştı şaşkınlıktan

"Abicim-" dedi. Lafını yarıda kestim

"Sakın senin iyiliğin için falan gibi klişe laflar kullanma. Yeter bi kerede yapmayın, benim iyiliğim için dediğiniz şeyleri yapmayın, bırakın ben kendim hata olsa bile, kendim yapayım. Sizin benim hakkımda karar vermenizden bıktım. Ben çocuk değilim"

"Kader sen bu adamla benim yüzümden evlendin"

"Bu adam dediğin şahıs benim kocam, ve ismi var Arhan"

Arhan'ın yanına gidip elinden tuttum. Arhan öylece donup kalmıştı. Gözleri gözlerimin ta derinlerine kilitlenmişti

"Ben Kader Karadağlı'yım abi, tekrardan Doğan olmak gibi bi düşüncem yok. Berdel falan bozulamaz çünkü artık ortadaki ilişki berdelden ibaret değil, siz berdeli bozsanız bile ben yine kocamla evlenirim. Lütfen artık benim hayatımla ilgili kararları bırakın ben vereyim"

Arhan'a baktım. Burada çok fazla bile kalmıştık, artık gitmemiz gerekiyordu

"Senin söyleyeceğin bir şey yoksa çıkalım mı?" dedim

Arhan sorduğum soruyla sanki kendisine gelmişti

Bakışlarını tekrar tüm ev halkına taraf yöneltti

"Bence hatun'um her şeyi çok güzel anlattı, benim fazla konuşmama gerek yok. O ne dediyse doğrudur. Başkalarının hayatlarıyla değil, kendi hayatınızla ilgilenin. Kararlarınızı kendi üzerinizde uygulayın. Kader hep benim kaderim olacak, sizin o boktan berdeliniz umurumda bile değil. Bozarsanız bozun, zaten berdelin bir önemi yok. Kader benim karım, bu hep böyle kalacak"

Arhan'ın bakışları tekrar beni buldu. Gülümseyerek yüzüne baktım. Kader onun kaderiydi..

Arhan elimden daha sıkı tuttu

"Bence her şey gayet açıklayıcı oldu, iyi geceler" dedi ve beraber oradan ayrıldık

Arabaya binip kendi konağımıza geri döndük. Herkes kendi odasına çekilmişti. Bizde odamıza gittik

Arhan banyoya gidip duş aldı. Arhan çıktıktan sonra bende banyoya girmiştim. Duş alıp rahatlamaya, üstümdeki huzursuzluktan, öfkeden kurtulmama ihtiyacım vardı

Banyodan çıktıktan sonra kurutma makinesiyle saçlarımı kuruladım

Arhan sırtüstü yatakta uzanmıştı. Bende yanına gidip uzandım. Kollarını bana sardı. Başımı göğsünün üzerine koydum. Saçlarımı öptü. Bu artık bizim günlük rutin işimize dönmüştü

"Senin başın hep benim göğsümde olsun hatun, kollarım hep sana sarılı olsun. Dudaklarım hep böyle saçlarının üzerinde olsun. Kokun hep burnumda olsun..."

Elleri sırtımı okşuyordu

"Hep mi?"

"Hep"

"Bıkacaksın benden"

"Allah'ın benim kaderime yazdığı senden, bana sunduğu cennetten bıkar mıyım hiç ben?"

32 diş sırıtıyordum. Tüm huzursuzluğumu, öfkemi alıp götürmüştü

"Çok seviyorum seni ağa'm" dedim cilveli sesimle

"Ağa'n şimdi senin dudağını ısıracak bu ses tonuyla konuştuğun için" dedi ve öylede yaptı. Dudağımı ağzının içine alarak ısırdı, sonrada öptü

Kenara çekilerek gözlerimin içine baktı. Bense sadece bir öpüşüyle bile kendimden geçmiştim. Elleri tişörtümün eteğine gitti. İşte yine başlıyorduk...

~~~

Bölüm sonu

Umarım beğenmişsinizdir<3

Yorum yapmayı unutmayın lütfen, düşünceleriniz benim için çok önemli♡



Continue Reading

You'll Also Like

2.1K 153 2
TDK anlamıyla aynı soydan olan ve aralarında bir kan bağı bulunan insanların tümüne aile deniyor. Olması gereken ya da oldurulması gereken aile kavra...
887 139 9
Hata yapmanın bedelini ödemek zordur ama daha zor olanı bir başkasının hatasının bedelini ödemek... Servet Saygınoğlu... Ne idi...
624K 25.8K 44
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
Siyah By Crazy_Skye

General Fiction

152K 4.7K 34
Aşk, zıt kutupları birbirine çeken evrenin bir kanunudur. Bilge'nin iyilik parıltılarının serpiştirildiği ruhuna karşı Mete'nin siyaha bürünmüş hayat...