İ𝗺𝗮𝗺 𝗕𝗲𝘆𝗰𝗶ğ𝗶𝗺 ~ᴛᴇx...

By GizemliKz427

570K 34.2K 13K

-Düzenlemeye alınacak. Yazım yanlışları ve mantık hatası vardır. Düzenleyip öyle Okuyabilirsiniz... O zamana... More

0.1
0.2
0.3
0.4
5.Bölüm
6. Bölüm
🤵🏻‍♂️Karakter tanıtımı👰🏻‍♀️
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14 Bölüm
15.Bölüm
16 Bölüm
17 Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20 Bölüm
21 Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24 Bölüm
💥 Geçmişten kesit 💥
25 Bölüm
27 Bölüm

26 Bölüm

5.2K 518 418
By GizemliKz427

Selamın aleyküm

İyi okumalar 💃🏻

Bismillahirrahmanirrahim 🌷

Sınır: 300 oy ve yorum

"Ya kolaydır, ya da imkansız."

1 Hafta sonra;

Seni görmediğim her gün karanlıktayım. Bir demir nasıl paslanıyorsa, bir elma nasıl çürüyorsa işte ben de öyleyim.
Bir hafta geçmiş bitmişti...
Bana yıllar geçmiş gibi gelen bir hafta. Yoğun bakımdan,normal odaya geçiş yaptık.  Bu demek oluyor ki Ecrin gün geçtikçe iyi gidiyordu.  Bir süre uyutulmaya devam edildi.
Teknikler yapıldı. 'Hayatı tehlikesi kalmadığını herşey Ecrin'in elinde ne zaman uyanırsa' dedi doktor.
Ona bir sarılışım vardı. Ecrin görseydi kıskanırdı. Ecrin aileside çok sevinmişlerdi. Hepsi bir ağızdan
'Ecrin inatçı kızdır biliyorduk bu mücadeleyi kazanacağını.' demişlerdi. Evet kazanmıştı. Bedenim ruhumla birlikte onun iyileşmesini bekliyordu.

Ben tüm bunları düşünürken  Ecrin'in katında odasına doğru ilerliyordum. Koridorda gördüğüm manzara ile kocaman gülümsedim. İki yaşlı çift. Fakat beni en çok gülümseten kocasına hayran hayran bakmasıydı. Adam ise karısının elini ve serumunu tutmuş yavaşca yürütüyordu.

"Bey, sen olmasan ben ne yaparım?"

"Hanım, asıl sen olmasan ben ne yapardım?"

"İyi ki varsın Cemal."

"Oy kurban olurum sana Kader."

Ben onları gülümseyerek izlerken beni fark eden, Cemal Amcaya gülümsedim.
Aynı Ben ve Ecrin'in yaşlı hali diye aklımdan geçirdim. Kendimi toparladım, Gözlemekle kalmadım kulak misafiride oldum. Yuh sana Asaf yuh gerçekten!.

"Geçmiş olsun. Şey kusura bakmayın ben öyle sizi görünce çok... Tatlısınız Allah ayırmasın."

Daha fazla saçmalamaya devam etmeden sustum. Cemal amca ve karısı Kader teyze benim bu salak halime güldüler.

"Sağol evlat. Geçmiş olsun senin için önemli biri galiba."

Elimdeki çiçek buketi göstererek konuşmuştu Cemal amca. Başımı salladım.

"Hemde çok önemli. Karım çiçekleri cok sever."

Onlar sormadan ben cevabı da vermiştim. İkisi aynı anda birbirlerine baktılar ve tebessüm etti.

"İyi aferin sana. Eh hadi hanım biz odamıza gidelim yorulmuşsundur."

Başını olumlu salladı. Bir iki adım ilerlemeden. Kader teyze arkasını döndü.

"Ah akıl kalmadı.Geçmiş olsun evladım. Allah sağlık sıhhat versin ikinize inşallah."
Aynı anda Amin dedikten sonra, yanda ki odasına getirdi Cemal amca.

Gülerek hastane odasının kapısını açtım.

Odaya adımladım, yatakta yatan güzeller güzeli karıma baktım. Bir hafta solmuş ve zayıflamıştı. Ona rağmen çok güzeldi. Kolunda serum, vücudun da kablolar, kafası sargılı ve sağ bacağı alçılı öyle yatıyordu. Onu böyle gördükçe ömrümden ömür alınıyor gibi hissediyordum. Bu düşünce gelince bana önce okkalı bir tokat atacak
'Yeter Eymen ağlama ben iyiyim' diyecek düşünüyorum, sonra morelim tekrar yerine geliyor mutlu oluyorum. Kafayı yemiştim sanırım.

Artık herşey Ecrin'in elindeydi, biliyordum uyanacaktı. Elimdeki çeşitli çiçeklerden oluşan buketi Ecrin'in burnuna yaklaştırdım önce.
Hastane kokusunu sevmediğini biliyordum ve ben bu koku onu rahatsız etmesin diye herşeyi yapardım.
Gerekirse hastane odasını çiçekler ile donatırdım. Birkaç saniye sonra buketi geri çekip ilerdeki sehpahın üzerinde bulunan vazodaki kuru çiçekleri çıkardım.
Yerine taze ve mis kokulu çiçekleri bıraktım. Karım çiçekleri severdi. Bir yerden okumuştum. Çiçek seven insanlar bu dünya da en ufak şeyden bile mutluluk duyarlardı.Tıpkı benim Ecrin'im gibi.

Elimdeki poşeti açıp içinden birkaç masal kitabı çıkarıp komidinin üzerine yerleştirdim.

Önceden getirmiş olduğum parfüm şişesini alıp kapağını açtıktan sonra odanın her tarafına sıkmaya başladım. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Her zaman ki gibi oda mis gibi kokuyordu. Elimdeki dalin şişesini gülerek, yatakta yatan güzel karıma onu çok rahatsız etmeden bir iki fıslatıp

parfümün kapağını kapatım.

Bütün görevlerimi yerinde getirdiğime göre artık karımı öpebilirdim. ,
Uyan Güzel'ime doğru eğilip alnına hafif bir buse kondurdum. Sakallarım baya uzadığı için onu rahatsız etmesinden korktuğumdan tüy kadar hafif öpmüştüm. Kokusunu içime çektikten
geri çekilip arkada kalan sandalyeyi çekip oturdum. Ellini yavaşca tuttum. Avuç içini kokladım öptüm.

"Bana Seni seviyorum demeni bile özledim, küsüp barışmamızı özledim, seni özledim…"

Dedim. Ve ağlamamak için kendimi zor tuttum. Doktor'un dedikleri aklıma geldi.
'Evet Ecrin Hanım hayatı tehlikeyi atlattı. Artık herşey Ecrin Hanım'ın uyanmasına bağlı. Geçmiş olsun'

Kendimi toparlayıp sandalyede dikleştim. Elime bir hikaye aldım.
Özellikle mutlu sonla biten hikayeler almıştım. Bizim hikayemizde mutlu sonla bitmesi için elimden ne geliyorsa yapacaktım. Gerekirse kendimi feda ederim. Sahi nasıl feda ederim bilmiyorum ama ederdim.

"Bu sefer ki Hikayemiz Uyan Güzel. Tıpkı senin gibi."

"Bir varmış, Bir yokmuş evvel zaman, içinde, kalbur saman içinde, Bir zamanlar güçlü hükümdarlığı ile bilinen bir kralın kızı dünyaya gelir. İlk doğum günü için düzenlenen kutlamaya birçok peri davet edilir. Perilerin hepsi küçük kız için sağlık, güzellik ve farklı yetenekler gibi armağanlar sunar. Bu sırada kralın düşmanı olan Malefiz adındaki cadı kutlamaya davetsiz olarak gelir. Hediyelerin tamamı verildikten sonra cadı küçük kızı lanetler. Buna göre kız, 16 yaşına bastığında çıkrık iğnesinin eline batması nedeniyle hayatını kaybedecektir. Bunu duyan kral ise ülkedeki bütün çıkrıkları toplatır ve kullanılmasını yasaklar."

Derin nefes verdim.

"Yalnızca gerçek sevginin gücü, prensesin bu uykudan uyanmasını sağlayacaktır. Yaklaşık 100 yıl sonra Prens Philip, Prenses Aurora'nın bulunduğu sarayı bulur. İçeri girdiğinde onu görür ve güzelliğinden etkilendiği için aşık olur. Yavaşça eğilerek onu öper ve prenses uykusundan uyanır. O sırada prens evlenme teklifi eder ve Uyuyan Güzel de kabul eder."

(Hikaye'nin tamamını yazıp sizi
sıkmak istemedim.)

Hikayeyi okuyup bıraktım masanın üzerine. Bu hikayede mutlu sonla bitti.

"Güzelim. Uyansan mı artık? Bu kral kaç kez öptü prensesini kalkmadın. Kalbim kırılıyor yoksa benim sevgime mi inanmıyorsun? Senin kızacağını bildiğim için Şaka yaptığımı belirteyim."

Tebessüm ettim. Benim sevgime sahte diyen olursa taş olur.

"Güzelim. Seni çok özledim"

Durdum derin nefes aldım, verdim.
Bu derin nefes, konuşmadan çok şeyi anlatır. Özlem duyusu gibi. Hasret duygusu insana hayatın değerlerini gösterir. Özleyince anlar insan var olduğunu, özleyince pişmanlıkların, hüzünlerin, kederlerin, sevmenin, aşık olmanın ne demek olduğunu öğrenir. Ben yeterince anlamıştım.

"Neyse böyle konuşmaya devam edersem ağlarım ve seni üzmüş olurum. Onun için susma hakkımı kullanıyorum. Bu arada unutmadan Mahalledeki herkesin sana selamları ve seni çok özlediklerini iletmemi istediler. Seni seven ne çok kişi varmış. Baya hayran kitlen var. Ama ben senin için faklıyım ve yakışıklıyım demi.
(Bir kahkaha attım)
Kocam fazla mı egolu? Demek isterdin.
Bende cevap olarak 'Karıma çekmişim' der sende trip atardın. Sen trip atınca çok ama çok tatlısın amma velakin arkanı yüzünü göstermediğinde sinir oluyorum."

Evet çok şirin oluyor. O güzel yüzünden mahrum kalınca hafif sinirleniyorum.
Mahallede ne olmuş bitmiş anlattığımı düşünürken bir şeyi atlattığı fark ettim.

"Hay aksi unuttum. Asiye teyzenin üst kattı boştu ya işte o eve yeni komşular taşındı."

Biraz soluklandım, ben uzun konuşmayı sevmezdim. Karım haricinde.
Aklıma gelen kötü fikirle gülümsedim. Ecrin'in kıskançlık duygusu ile hafif oynayacaktım. Sandalyeden kalkıp onu rahatsız etmeden yatağa oturdum. Yüzümü ona yaklaştırdım sır verircesine fısıltı ile konuşmaya başladım.

"Ben oradan geçerken yeni komşularla tanıştım. Üç tane genç ve senin kadar olmasada güzel kadınlar. İki tanesi üniversite öğrencisi bir tanesi müzik öğretmeni."

Allah'ım sen affet. Yalandan nefret ederdim. Birazcık yalan attıp Ecrin'ni sinir edecektim. Karımdan başkası bana haram olsun. Birde hiç bir kadın benim karım kadar güzel olamaz. Kalp ritimi birden fazla atmaya başlayınca gülümsedim. İşte bu sen yaparsın diye kendime gaz verdim. Biraz daha kıskandırsam. Ecrin uyanıp, beni döverdi. Önceden aklıma neden gelmediği için kendime kızdım. Oynuma devam etmek için.

"İsimleri neydi? Hı hatırladım. Defne, Yaprak ve Songül. Ama benim bir suçum yok ilk onlar benimle konuştu ben diyorum hanımlar çekilin benim karım'ın yanına gitmem lazım. Yok illa bir iltifat. Ya inanmadılar bile evli olduğuma. Allah'tan hamza baba geldi de kurtuldum. Yoks-"

Yalanları sıralarken. Cümlemi yarıda kesen şey yediğim tokat olmuştu.. Başım yana doğru tam tur döndü. Bana biri tokat attı ama baya sert bir tokattı. Şoka uğramıştım. Çenem kırldı diyebilirim.

"ALLAH SENİN BİLDİĞİ GİBİ YAPSIN EYMEN. HASTA KARIN BURADA CAN ÇEKİŞSİN SEN KARI KIZLA FLÖRT ET. YETMİYOR BİRDE BANA ANLATIYORSUN. YUH SANA GERÇEKTEN YUH!"

Ecrin'in sesini duymamla başımı ona çevirdim. Ecrin sinirli kaşlarını çatılı bir şekilde bana bakıyordu. Bana bağırmıştı ve tokat atmıştı. Acaba ben halüsinasyon falan mı görüyordum? Yok canım. Gözlerimi kapattım yavaşca açtığımda karşımda
halen sinirli bir kaplan misali Ecrin duruyordu. Güldüm evet sonunda bende delirdim.

"Ec-Ecrin sen uyan..dın gözlerin açık."

Onu görünce panikten ne dediğimi bilmiyordum.

"Nerem açık olacaktı. Lan sen bana cevap versene o üç yelloz kimdi sana
iltifat ediyor."

"Üç yelloz demen çok ayıp. Şimdi komşuları boşver de sen uyandın. İyi misin? Bir yerin ağrıyor mu? Dur sana diyeceğime doktoru çağırayım. ALLAH'IM ECRİNİ BANA BAĞIŞLADIN İÇİN ŞÜKÜRLER OLSUN."

İnanmakta güçlük çekiyordum. Söylediklerim işe yaramıştı. Allah'ıma binlerce şükür. Ayağa kalkıp göbek atacak o kadar mutluyum.

"EYMEN bana cevap ver! Yoksa ben bu haldeyken seni komalık yaparım."

"Yaparsın."

"Tabi yaparım! Beni aldat-"

Elimle hızla ağzını kapatıp cümlenin devamını getirmsine engel oldum. Beni vursun küfür etsin ama aldattın demesin. Ben bunu kaldıramazdım. Daha ona bakmaya kıyamazken birde ondan başkasına tövbe hâşâ. Allah gözümü kör etsin ki Ecrin'den başkasına bakarsam lâl olsun dilim.

"Yalvarırım öyle deme. Ben seni o kadar çok seviyorken. Senden başkası bana haram olsun. Ben seni kışkırtmak için dedim."

"Yani kimse taşınmadı."

"Taşındı ama"

Gözleri kısıldı. Yutkundum devam ettim. Yoksa can güvenliğim yoktu.

"AMA"

"Üç kadın değil."

"Eymen konuştukça batıyorsun. Şuan aklımda türlü türlü cinayet seneryoları geçiyor. Hangi ölüm makul diye düşünüyorum."

Derin bir yutkunmanın ardından cevapladım onu.

"Üç erkek."

Dediğim an önce şaşırıp sonra güldü.

"Ben şimdi seni üç erkekten mi kıskandım?"

"Biraz öyle oldu."

Vurduğu yeri elli ile okşadı.

"Eymen ben özür dil-"

Olumsuzca başımı salladım.
Sözleri yarı kalmıştı.

"Özür dileyecek biri varsa o da benim.
Özür dilerim karıcığım seni sinirlendirdiğim, seni üzdüğüm, seni
kurtaramadığım,sana yalan söylediğim ve daha nicesi için tek tek özür dilerim"

Onun kahverengi gözleri önce yüzümden gezinmiş ardından ela gözlerimle  buluştu. Gözlerinden bir damla akıp gitmesine izin vermeden öptüm. İnci taneleri yere düşmesine izin vermedim. Kocaman gülümsedi. Yüzlerimiz çok yakındı. İkimizde sessizdik gözlerimizdeki özlem hiç bitmeyecekti.

"Çok acıdı mı?"

İlk olarak neyden bahsettiğini anlamadım. Daha sonra kolumdan bahsedildiğini anlamam uzun sürmedi.

"Eh biraz! Elin baya ağırmış ha"

"Eymen fazla uzatma istersen. Senin yüzünden oldu. Hazır hastanedeyken seni öyle döverim... Gerisi takdir-i ilahi"

Gülümsedim. Psikopat bir karım var.
Dediğini yapardı o. Aklıma gelenle dudaklarımı büzdüm. Parmağımla yanağımı gösterdim.

"Öpersen geçer."

"Öpmem."

"Neden?"

"Sen bana yalan söyledin."

"Vallah senin uyanman için söylediğim küçük beyaz yalan. Ama yaradı bak uyandın."

"Yalan'ın beyazı,siyahı ve küçüğü büyüğü
olmaz hem kendin demiştin."

"Peki öpme."

Başımı eğdim. Şuan kendimi yaramazlık yapan küçük çocuk -olurya anneleri kızınca üzülür başını eğer ya- gibi hissediyordum.

"Eymen aç yavru kedi gibisin."

"Karım ne derse oyum."

"Lan ben sana niye kıyamıyorum ya!
Gel öpecem"

"Valla mı?"

"Valla gelsene!"

Yanağımı yaklaştırdım. Önce hafif tokat attı hissetmedim bile sonra uzunca öptü.

"Ecrin'im."

"Efendim kocam."

"Duru'm."

"Efendim kocacım."

"Ecri-"

İsmi bana huzur veriyordu tam ismini tekrar söylüyordum ki Ecrin eliyle ağzımı kapattı.

"Yeter ismimi mi ezberliyorsun?"

Cık diye ağzımdan boğuk bir ses çıkardım. Ardından elini tutup önce öpmüş ardından dudaklarımdan ayırmıştım.

"İsmin bana huzur veriyor. Her senin adını söylediğimde kalbimin ritmi hızlanıyor. Bir hafta sensizlik beni mahvetti."

"Yiaaa EYMEN."

"Eymen sana kurban olsun. Söyle.
Yok vazgeçtim Emret."

"Ne emretsem yaparsın yani"

Gözlerindeki yaramazlık anlaşılıyordu. Gülümsedim başımı olumlu salladım.

"Beni buradan çıkar bu bir Emirdir"

Ee karım isterse ben yapmaz mıyım? Yaparım ama bu dediği şeyi yapamazdım.

"Olmaz Güzelim. Canımı iste şimdi veririm ama doktor demeden çıkaramam."

Sıkıntıyla ofladı.

"Eymen bu oda portakal kokuyor. Yoksa benim kafada mı sorun var?"

Poşetteki boş parfüm şişesini ona gösterdim. Baktı öyle gülümsedi. Kalp diye birşey bırakmadı vicdansız.

"Yiaa Eymen ben kime ne iyilik ettim de seni bana yazdı kader?"

Alnından öpmeden önce uzunca güzel gözlerine baktım. Ona yaklaştım gözünü kapattı. Alnına öpücük kondurdum. Hafiften geriye çekildim.

"Asıl Ben seni hak edecek ne yaptım.  Kime ne iyilik yaptım da, yolum senin kalbine düştü?"

Ecrin'in kalp ritim aleti sesi yükselmeye başladı. Oda gülerek eliyle işaret etti.

"Bak kendi gözlerinle gördün. Kalbimin senin sözlerine dayanamadığını söylemiştim. Bak nasıl kalbim ritimi artı. Bana değil buna bak."

Tatlı isyanı güldürmüştü. Romantik Eymen Asaf açıldı bir kere susar mı?
Susmaz. Sesimi düzene sokmak için yalandan öksürdüm. Bunu anlayan Ecrin iki elliyle kulağını kapattı. Kapatmış gibi görünsede beni can kulaktan dinlediğine yemin edebilirim.

"Ben önlemimi alayım da"

"Ben sende tutuklu kaldım sevgilim."

İçimden ne geçtiyse söylemiştim ona.
Ecrin bana hayran hayran bakıyordu.
Elimle saçımı düzelttim. Yakışıklı, karizmatik ve Hanımcı değil Ecrinci olan bir Beyefendiyim. Tabi ki bana hayran hayran bakacaktı...

"Eymen Asaf."

"Efendim Güzelim."

Evet iltifat edecek bir şeyler söyleyecek kesin.

"Sen çok fazla Egolusun. Hele şu hareketlere havalara bak tipsiz."

Söyledikleri ile şaşırdım. Ben bunu beklemiyordum. Tipsiz mi dedi?
Dedi valla.

"Tipsiz?"
Başını olumlu salladı. Allah çarpar Allah.

"Şuan çok kırıldım."

Uzaklaştım kollarımı bağladım. Herşeyi deseydi. Ama tipsiz demek ne demek.

"Eymen küstün mü?"

"Küsmedim."

"Basbayağı küsmüşsün işte birde kadınlar gibi kollarını bağladın ya pes"

Ecrin'in dedikleri ile kendimi düzeltim.

"Haklısın fazla gaza geldim."

Kıkırdadı. Gülme zalımın kızı. Kalp mefta oldu. Maşallah nazarım değmesin ama çok güzel gülüyordu. Ecrin yana doğru kayınca bende ayağa kalktım. Rahatsız mı oldu acaba? Ecrin parmağı ile gel işareti yaptı. Tövbe estağfirullah yarabbim sen aklıma mukayyet ol. Yine gel işareti yaptı gözlerim irice açıldı.
Birde yetmez gibi fesat bir gülüş sundu.

"Ecrin ne demek istiyorsun açıkça söyle öyle el işareti yapma."

Gözlerini sinirle kapattı.

"Bu kadar saf bir kocam olması
şaka mıdır?"

Bu niyetini mi bozdu? Ceketimle önümü kapadım. Elimide çekmedim.

"Eymen bu hareketinle bir de bunu söylemen gerek. Ben seni bildiğin erkeklerden değilim de bayılayım."

Ecrin dediklerine katılarak.

"İyi dedin ama eksik dedin. Ha birde Ben Evliyim hanımefendi güzeller güzeli tatlı inatçı ve ultra kıskanç bir kadım var. Ölmek için çok gencim."

Ecrin başına vurdu. Hemen vurduğu yere öpücük kondurup eski yerime geçtim.

"Lan gelsene."

Dişlerin arasında sessizce tıkladığında. Küçük adımlarla yanına doğru gidiyordum. Asla korktuğum için değil. Katil olup mapushane düşmesin diye gidiyorum.

"Of Eymen of hemde kocaman OFF"

"Güzelim, Kocaya of denilmez."

"Denilir hemde bal gibi. Alt tarafı gel yanıma uyuyalım. Kokunu özledim. diyecektim de dur bir dakika
sen ne anladın?"

Sorduğu soru ile kendimden utandım lan.

"Benden çok güzel oyuncu olunur. Şuan test ettim ve karım tarafından onaylandı. Bende senin gibi düşünüyorum ama dedim canım karımı rahatsız
etmemek adına yanına gitmeyeyim."

Kıvrandıça batıyormuş gibi hissedip  Sustum.

"Rahatsız olmam düşünceli kocam benim."

Hemen diğer tarafına geçtim. Hemde uçarak. Oturdum ve ayakkabımı çıkarıp dikkatle uzandım. Onu incitecek bir şey yapmaktan korkuyordum.
Kollarımı açtım hemen başını göğsüme bıraktı. Yavaşça onu sarıp başına öpücük kondurdum. Ev yalnız hissetmediğin yerdir ve bir mekan değildir... Kişidir ev.
Benim Evim yurdum da Ecrindi.

"Eymen."

"Hmm." kendimden geçmiştim. Uykum geliyordu. Ama ben uyumak istemiyordum.

"Bizimkiler nasıl?"

"Hepsi senin uyanmanı bekliyor.
Merak etme hepsi iyi."

Başını yukarıya doğru kaldırdı. Bana baktı.

"Onlara haber ver o zaman."

Hayır şimdi veremem.

"Sonra versem bu huzurlu ortamı asla bulamam ve bozmak istemiyorum. Şimdi Hamza baba gelecek kızacak kızıma sırnaşma, Salih ayaklı
rüşvetçi oho"

Ecrin şaşırdı. Neden şaşırmıştı acaba yanlış bir şey mi dedim? Karımla biraz başbaşa zaman geçirmek istiyorum. Gayette makul bir istekti. Gülümsedi.

"Neden şaşırdın yanlış bir şey mi dedim?"

"Hayır yanlış bir şey demedin sen normalde babama Hamza amca dersin. Baba diyince, ona şaşırdım sana kızmıştı ya ondan" Tebessüm ettim. Ecrin hiç birşeyi bilmiyordu. Herşeyi tek tek harfi harfine sohbetimizi anlattım. Dediklerim ile daha neşelendi. Mutlu olmuştu aramız iyi olunca. Sümeyra anneyi hamile sanmam ağzımdan kaçırdım.

"Ne annemi hamile mi sandın. Kocacım ne safsın ya. Ve ben bu safa
çok aşığım." Yüzüm düşük bir şekilde onun dalgala geçişini dinliyordum. Son sözleri ile gözlerim parladı.

"Ne güzel dedin öyle." Gülümsedi. Başını çevirdi eline baktı.

"Eymen şimdi yapacağım şeyde panik yapmayacağına söz verir misin?"

Bana gülerek baktı. Kaşlarım çatıldı eğer Ecrin öyle diyorsa kesin panik yapacağım ya da korkacağım Bir şeydir.

"Ne yapacağını söylersen, söz veririm."

"Eymen Asaf, bana güvenir misin?
sen sözünü ver." Sinirlenince iki ismimide söylüyordu. El mecburu başımı salladım.

"Söz" kıkırdadı. Elindeki serumu tuttuğu gibi çıkardı. Gözlerim şokla büyüdü ne yapıyor?  Bu kız aklını mı kaçırdı?
Sıkıca bana sarıldı. Ben halen şokun etkisinden çıkamamıştım.

"Oh be şimdi sarabiliyorum."

"Ecrin ne yapıyorsun?"

"Hiç kocamı sarıyorum,sen ne yapıyorsun?"

"Ecrin dalganın sırası değil bunu neden yaptın. Başını çek hemşire çağırıyım"

"Olmaz merak etme benim hemşire arkadaşım ve yetmez gibi hemşire görümcem var tabi ki bu işlerin nasıl yapıldığını biliyorum. Korkmana
gerek yok."

"Olmaz benim için rahat etmez."

"Eymen lütfen bu huzur bulduğum yerden sorun çıkarma." Ecrin'in dedikleri ile el mecburu durdum. Başımı olumlu salladım.

"Ha şöyle Hanım'ın sözünü dinle." Söyledikleriyle kahaha attım. Başını uzunca kokladım öpücük kondurdum.

"Aaa Müezza'm nasıl? O bensiz mamada yemez doğrusu ben ve salihten başka kimseden yemez. Ben onu çok özledim."

Yutkundum. İşte zurnanın zırt dediği yerdeyim. Ne diyecektim. Gözlerimi kaçırdım, odanın her tarafına baktım.
Ecrin tedirgin olduğumu anlayınca kafasını kaldırdı. Başına ağrı girince 'ahh' inleyince panik oldum. Başını tekrar göğüseme bıraktı.

"Ecrin iyi misin? Doktoru çağırayım mı
Salak Eymen tabi ki çağır. Sana niye soruyorsam." Ecrin eliyle engelledi.

"Hayır aniden kalkınca ağrı girdi ondan. Beni boşver Müezza sordum cevap vermedim ona birşey mi oldu?"
Gözleri dolmuştu bile. Tekrar bir yutkunma gözlerinde ki yaşları
elimle sildim.

"Müezza iyi turp gibi hem baya
kiloda aldı"  Rahatladı gülümsedi daha sonra kaşları çatıldı.

"Eymen benden Müezza ilgili birşey gizlemiyor musun demi? İlk sorduğumda cevap vermedin gözlerini kaçırdın bir kaç kere yutkundun benden birşey gizliyorsun." Karımdan birşey gizlemek ne mümkün. Ona baktım gülümsedim.
Yanağını hafifçe sıkıp öptüm. Bu hareketlerim güldürdü. Hoşuna gitti.

"Karıcığım sen çok Sherlock Holmes kitaplarını okumuşsun galiba."

"Hı hı ben bütün serilerini okudum. Çok seviyorum aksiyon dedektif kitaplarını. Neyse evet konumuza dönelim"

"Nerden başlasam öncelikle dediğim gibi Müezza turp gibi kilo almış. Ama kilo almasının bir nedeni var."

"Oh be çok korktum ona birşey olmuş diye. Nedeni ne yoksa hasta mı
Portakal kafam benim."

"Hasta değil"

"Hasta değilse niye kilo almış. Bir kere Müezza'm çok yemek yemez."

"Aman Müezzacıklar olacak anlasana birde bana saf dersin."

"Müezzacıklar mı? Asaf Allah aşkına doğru dürüst söyle ben anlamıyorum."

"HA-Mİ-LE anlasana kadın hamile işte. Oh bee"  Ona baktım ağzı beş karış açıldı. Şaşkın ördek gibi bana bakıyordu. Ne tatlı görünüyor. Karıma şaşkın olmak bile yakışıyor. Karıma herşey yakışır.

"Ey-Eymen sen ci..ddi misin?"

"Hemde hiç olmadığım kadar" Ağlamaya başladı. Bu sefer ben şaşırdım.

"Güzelim,Neden ağlıyorsun?"

"BENİM KEDİM ANNE Mİ OLDU?" Burnunu çekti.

"Ağlama birtanem lütfen. Mutlu
olman lazım" Çeketimin cebinden mendil çıkardım. Ecrine uzattım. Elimden aldığı gibi sümkürdü. Bildiğiniz sümkürdü. Yani kadınlar normalde utanırlar. Bu düşünceyi düşündüğüm diye kendime kızdım. Kadınlardan banane benim karım hepsine on basar. Sümkürmesine kurban olurum.

"Güzelim,yeter ağlama gözlerinde yaş kalmadı."

"Ben ağlamayayım da kimler ağlasın.
Benim canım evladım hamile. Anne oluyor. Dur bir dakika nasıl hamile kaldı"

"Şey"
Gözleri kısıldı.

"Ney"

"Ya işte evden kaçmış. Sümeyra anne aradı ağlıyor Müezza yok diye. Sonra koşarak sizin eve gittim gerçekten yok. Mahalleyi gezdim sonra" Durdum nefes aldım verdim.

"Eee gezdin sonra ne?"

"İki apartman arası yer varya oraya bir bakayım dedim. Bakmaz olaydım Müezza ile başka kedi ile gördüm neyse işte Müezza diye bağırdım.Müezza'yı çağırdığım gibi geldi İşte öyle."

"Müezza tembel hayvandır. Mama kabını bile ben ayağına getiriyordum. Evden nasıl kaçmış halen anlayamıyorum"

"Demek ki anne olmak istemiş"

"Olabilir neyse aman benim minak kedim anne benden mutlusu yok" Gözlerim kapanmaya başlamıştı. Bir kaç gündür uykusuzdum. Hastanedeki koltuklarında yatamıyordum. Ecrin kokusu ile daha çok mayışmıştım. Allah'ım sen bu kokudan beni mahrum bırakma.

"Seni seviyorum sevgilim. İyi uykular, Rüyada beni görme dileğiyle" Dalmadan önce Ecrin dediklerine cevap vermek istesemde uyku daha fazla bastı.

Sevdiğimle mutlu uykular...

Huzur demek Ecrin demek...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

(Söz müezza'ya ait. Lütfen sinirlendirmeyelim hamile günah basın)

Yorum ve vote yapıldı mı?🔪😇>>>
(Tehdit değildir! Yanlış
anlaşılma olmasın ☺️)

Bölüm nasıldı?

Ecrin Duru - Eymen Asaf?
(Bol bol romantik sahne yazdım. Kimsede gelipte ayırmadı)

Müezza hamile 😻 Gururlu bir anne gibi hissediyorum.

Uyansın.. dediniz uyandı.

Benden size>>>🤍🍼🐣

Allah'a emanet olun.😺

Wattpad:GizemliKz427
İg : (gizemlikz.427)
Tik tok:(gizemlikz.427)

Takip edin kesit duyular oradan
paylaşım yapacam.











Continue Reading

You'll Also Like

35.6K 1.9K 38
Bir araba bana çarpar çarpmaz kendimi çok küçükken okuduğum webtoonda hizmetçi olarak buldum...
540K 26.8K 26
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. Kına yakmak kendini adamaktır ; Bir gelinlerle damatlara yakarlar ; kendilerini birbirlerine adasınlar diye. B...
3.5M 199K 36
Kız kardeşinin hatası yüzüden ceza alan ve ailesinden veto yiyen Rojbin, parasız pulsuz bilmediği bir şehre sürgün edilir. Tabi bu sürgüne ek deli do...