Masal : Berke kafa attıktan sonra hızlıca odadan çıktım ve asansör tarafına doğru koştum asansöre bindim ve en alt katın düğmesine bastım kapılar kapanırken Berk'i gördüm hızlı bir şekilde bana doğru geliyordu ama kapı kapanmak üzereydi ona el salladım ve tam o sırada kapı kapandı asansör durduğunda an dışarıya çıktım ve salonun olduğu tarafa doğru koşmaya başladım tam koşarken birine çarptım. Pardon
Rüzgar : Arkandan kovalayan mı var?
yavaş olsana !
Masal : Bana bak o sesini tonuna dikkat et dedim yüzüne bakmadan kafamı kaldırırken yüzüne bakmadan önce kolunu fark ettim kolu kanlar içindeydi dehşetle yüzüne baktım kolu boydan boya kesilmişti. Ne oldu koluna?
Rüzgar : Yok bir şey dedim sinirli bir şekilde
Masal : Nasıl Yok lan, bir şeyi ile kolunun hemen sarılması lazım hatta belki de dikiş atılması
Rüzgar : Akıl vermene gerek yok ben kendi işimi kendim hallederim dedim ve onu orada bırakıp köşeyi dönerek gittim
Masal : Arkadaş bu erkeklerin hepsi mi bu kadar dedim ama lafımı tamamlayamadım çünkü biri kolum tutuyordu ve burnundan soluma sesleri geliyordu tutan kişiyi tahmin etmek pek de zor olmadı tabii ki Berk di kolum biraz daha sıktığında tam onu dönecektim ki o hızlı bir şekilde kendine döndürdü beni Ne yaptığını sanıyorsun sen
Berk : Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun
Masal : Benim bir şey yaptığım yok her şeyi başlatan da yapan da sensin senin bu yaptığını ancak aşağılık karaktersiz zaval-cümlemi tamamlayamadan biraz daha beni kendine çekti yüzümü artık fazlasıyla öfkeli bakıyordu
Berk : Masal cümleleri saydıkça benim sinir katsayım daha da yükseliyordu onu biraz daha kendime çektim ve kolunu sıkmaya devam ettim tamamlasana hadi cümleni dedim, size iyi davranıyoruz diye sakın bizim kim olduğumuzu unutayım deme o laflarına dikkat et İnan bana benimle sabrımı sınırı var ve sen o sınırı zorlamaya başladın
Masal : Berk'in dediği cümleden sonra kaşlarımı çatdım ve kolumu elinden kurtarmaya çalıştım ama nafile, çok sıkı tutuyordu, senin mi sınırların zorlanmaya başladı bence asıl sen dikkat et dedim sapık gibi peşinde dolaşıyorsun
Abuk subuk laflar ediyorsun hatta beni taciz ediyorsun ve buna rağmen ben mi senin sınırlarını zorluyorum yaptıklarını dediğin kelimeleri azıcık düşünsene sen, birazcık zeka kırıntın varsa zaten sana dediğim laflarda haksız olmadığımı görürsün Berk yüzüme biraz daha sinirle bakmaya başladı ama bir an bir an dediklerimi düşündü ve bir adım geriledi
Tam bu sırada yukarıdan Tanem ve Batu inmeye başladı Tanem hemen yanıma geldi
Tanem : Ne oluyor burada ?
Batu : ne diye bağırıyorsun arkandan atlı kovalıyor gibi dedim ama Berk bana cevap vermedi Berk sana diyorum
Masal : Batu ya doğru döndüm, yok bir şey dedim ben konuşunca Berk kısa bir an yüzüme baktı ve özür dilerim dedi bunu demesini beklemiyordum kaşlarımı kaldırıp yüzüne baktım ama o bana bakmadan sırtını dönüp gitti bu sırada diğer taraftan da Poyraz'la Yaren geliyordu Batu hala Berkin arkasından bakıyordu poyraz'da Batu'nun baktığı tarafa baktı berk'i gördü tam seslenecekti ama Berk hızlı bir şekilde geldiği yoldan geri gitti
Yaren : iyi misin neler oldu ?
Masal : yok bir şey ya saçma sapan bir durum işte neyse ben Damlaya bakmaya gidiyorum hadi siz de gelin dedim kızlar beni başıydı onayladı yürümeye başlamadan önce son Bir kez Batu ve poyraz'a baktılar ve yürümeye başladık bir an aklıma Rüzgar geldi ve arkamı döndüm, Rüzgara bir baksanız iyi olur
Poyraz : Neden ne oldu Rüzgar'a ?
Masal : Ben de bilmiyorum Bir şey demedi ama kolu boydan boya kesilmişti
Batu : hadi gidip bir bakalım dedim ve poyraz'da yürümeye başladık kızlarda bahçeye doğru hareketlendiler
Yaren : Poyraz ve Batu Rüzgar'ın yanına doğru gittiler biz de dışarıya çıktık ama benim aklım hala odada yaşadığım o ana gidip geliyordu elim istemsiz bir şekilde dudaklarıma gitti sonra ne yaptım fark edip hemen elimi çektim yüzümün yanmaya başladı hissettim tam bu sırada kızlarda bana döndü
Tanem : ne oldu sana yüzün kıpkırmızı
Masal : Sen de mi hastalanmaya başladın
Yaren : Yok yok ben iyiyim sadece aklıma olmaması gereken bir şey geldi
Kızlar : olmaması gereken ?
Yaren : boş verin sadece saçmaladığım bir an aklıma geldi o kadar kızlar kaşlarını kaldırdı ama bir şey demeden yürümeye devam ettiler nasıl böyle bir saçmalığa izin verdim bilmiyorum dedim içimden bir an önce kendime gelmeliyim
Ve Poyraz telefonun yokluğunu fark etmeden önce kiminle mesajlaştığını ve mesajını yazdığını da öğrenmeliyim
Damla : gözlerim ağır ağır açılmaya başladı her yanım uyuşmuştu gözlerimi kapatıp gerildim yavaşça oturur pozisyona geldim gözlerimi oluştururken bana dikkatli bakan kuziyi gördüm
Sen hala burada mısın ?
Kuzey : Evet sakıncası mı var ?
Damla : Yok canım niye sakıncası olsun, dedim ben böyle deyince başına hafifçe salladı neyse şey çok uyudum ben, ne kadar zaman oldu. saat kaç ?
Kuzey : fazla olmadı ya yarım saat anca olmuştur.
Damla : iyiymiş dedim ve durdum Ne diyeceğimi bilmiyordum ne yapacağım da kuzeyde hiçbir şey söylemiyordu biraz yere bakıyor ardından parmakları ile oynuyordu Arda bana kaçamak bakışları atıyordu şu an biz niye böyle saçmalıyoruz ki düşündüm ve kafama yasladığım yastığı alıp kafasına birden fırlattım beklemediği için kafası geriye doğru savruldu fazlasıyla sert atmıştım
Kuzey : Ne yapıyorsun lan !
Damla : Sus hak ettin bunu sen
Kuzey : Pardon ne yaptım da hak ettim acaba
Damla : şey yaptın
Kuzey : Ne yaptım
Damla : Şey işte
Kuzey : Ney ?
Damla : şimdi saymakla uğraşamayacağım git başımdan hasta halimle bir de beni uğraştırıyorsun
Kuzey : Topulu malın mı burası da gidiyorum
Damla : senin tapulumalın mı sanki
Kuzey : kardeşimin evi değil mi tapulu malım sayılır
Damla : offff ben gidiyorum ozaman dedim ve yürümeye başladım çardaktan biraz uzaklaştım ama başım dönecek gibi hissettim ve durdum Bu sırada Kuzey de arkamdan geldi
Kuzey : iyi misin ne diye celallenip birden kalkıp gidiyorsun
Damla : sana ne be
Kuzey : bana söylemeyi bırak da çardağa yürü Ben böyle deyince birazcık mızmızlandı ama yine dediğimi dinleyip çardağa doğru yürüdü peşin sıra onunla birlikte ben de yürüdüm çardağın yanına vardığımızda başına ovuşturmaya başladı, başın mı ağrıyor ?
Damla : Yok bir şeyim iyiyim ben dedim ve oturdum O da hemen yanıma oturdu elinin tersiyle yanaklarıma dokundum kaşlarımı çatıp ona baktım Elif sonra alnıma dokundu galiba ateşin var mı diye bakıyordu ama sonra birden yanaklarımı kavrayıp dudaklarını alnıma bastırdı bu yaptığı hareket beni dumura uğratırken birkaç saniye kala kaldım aynı süre zarfında Kuzey de dudağını alnımdan çekti ve bana baktı o çekildikten sonra ben transtan birden çıkıp onu ittirip suratına sert bir yumruk indirdim
Kuzey : Lan ne yapıyorsun manyak !
Damla : Asıl sen ne yapıyorsun sapık diye bağırdım Kuzey yüzünü tutuyordu Bu sırada yanımızda elinde kupayla gelen Cansu vardı yanımıza geldi an kaşlarını çatmış ikimize bakıyordu
Cansu : Ne oluyor burada
Damla : Bu sapık öptü beni
Cansu : Neee
Kuzey : öpmedim ateşine bakıyordum
Damla : Öperek ateşe mi bakılır hayvan
Kuzey : Sen kime hayvan diyorsun
Damla : Senden başka hayvan olmadığına göre demek ki sana diyorum
Cansu : Tamam kesin oğlum sen de büyükanne misin ya alnından öpüp ateşi kontrol yapıyorsun, neyse Damla al sen şunu iç Sen de git yanağına bir buz falan koy kızarmış morarmasın
Kuzey : Manyak ya dedim ve çardaktan uzaklaşıp eve doğru yürüdüm
Damla : Öperek ateşe mi bakılır ya
Cansu : Bakılır aslında
Damla : Cansu!
Cansu : Tamam be demedim bir şey hadi iç de ıhlamurunu
Damla : Tamam dedim ve ıhlamuru elime alıp biraz üfleyip içmeye başladım yavaş yavaş bu sırada kızlar da toplu bir şekilde yanımıza doğru gelmeye başladı
Evet sevgili arkadaşlar çok uzun bir süreden sonra yeni bölümü yayınlıyorum yani elimden geldiğince uzun bir bölüm yazmaya çalıştım ama pek de uzun olmadı ama siz de daha fazla bekletmek istemedim hepinizi çok seviyorum yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum ☺️😊💞🍀🌸🌺🌼