EPISODE 12: FIRST DAY OF NEW LIFE
Kapak: Mine Tugay Ayak
Ertesi sabah...
08.12
Zehra'ya elimden geldiğince güzel bir kahvaltı hazırladım. Ne zaman uyanacağı hakkında fikrim yok. Dolaplardan birinde oolong çayı buluyorum ve hemen hazırlıyorum. Su kaynarken dişlerimi de fırçalamayı unutmuyorum. Zehra bunlara İzmir'e gittiğimizde başlayacağımı söylese de bugün içimden geldi yapmak... O sırada bakım seti aklıma geliyor. Öyle bir görevde vermişti... Hass*ktir yaa onu da İso'nun evde unuttum. O kadar da para vermiştim.
Zehra uyanıp elini yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa geliyor. Kahvaltıyı hazır görünce hafif bi gülümsediği gözümden kaçmıyor. O gülümseyince mutlu oluyorum nedense...
-Günaydın efendim.
+Günaydın kölem... Aferin sana beğendim kahvaltıyı.
-Çayı da unutmadım efendim aynı söylediğiniz gibi devam ediyorum.
+Dün seni fazla mı ezdim ben ya... Bi akıllanmışsın sen sevdim bak bunu...
Canım çıktı dün amk. Ama o acı sırasında nasıl b*şaldım ben de anlamadım. Sanırım Zehra'nın sayesinde kendimi daha fazla tanımaya başlıyorum.
Akşam uçağımız var gideceğiz buralardan. Zehra masaya oturup yemeye başlıyor. Ben de izin alarak karşısındaki sandalyeye oturuyor ve atıştırmaya başlıyorum. Güne güzel başladım sayıyorum kendimi. Düne göre Zehra bugün daha iyi davranıyor bana. Lise zamanlarımla ilgili sorular soruyor, derslerimi, hobilerimi vs. Bir an Zehra'yı kız arkadaşım sanmıyor değilim aslında. Benim hiç böyle uzun uzun sohbet ettiğim kız arkadaşım olmadı. Zehra... Sanırım aşık oluyorum.
Aşık olsam bile bunu asla söylemem zaten. Zehra gibi güzel ve başarılı bir kızın benim gibi ayak bağımlısı bir ezikle yan yana gelmesi bile çok absürt olurdu.
+He bu arada, senin işin hazır İzmir'de.
-Nerde çalışıcam efendim?
+Damla'nın daha önce çalıştığı bi kafe var orda komilik yapıcaksın.
Derin bir oh çekiyorum içten içe. Bana sanayide iş bulacaklar diye çok korkuyordum. Çalışma saatleri de gayet uygun görünüyor. Sabah 08.00 akşam 18.00. Bu ne amk gebericem bütün gün. Üstelik işten geldiğimde Zehra'ya hizmet etmem gerekicek.
Kahvaltıdan sonra Zehra odasına çekiliyor. Ben de birkaç saat evi toparladıktan sonra uçuş saatine kadar vakit geçiriyorum.
17.30
Son hazırlıklarımızı yapıp evden ayrılıyoruz. Kutsal yadigarı yanıma almayı unutmuyorum. Zehra kapıdan çıkarken beyaz spor ayakkabılarını giydirip birer öpücük konduruyorum. Zehra sağ ayağını kafamın üstüne koyup aniden bastırıyor.
+Bugün seni çok yormadım ama orda çok yorulucaksın haberin olsun.
Bu nazik tehditten sonra teşekkür edip ayağını kafamdan indirmesini bekliyorum. Ayakkabısının altını saçıma sildikten sonra arkasına bakmadan çıkıyor apartmandan.
19.45
Bir saati yolda, bir saati uçakta olmak üzere yorucu bir yolculuğun ardından nihayet Damla'nın bulunduğu eve vardık. İçimde heyecan ve korkuyu bir arada yaşıyorum. Zehra bütün valizleri eşşek gibi bana taşıttı yol boyunca, her tarafım ağrı içinde zaten.
İki katlı müstakil, bahçeli bir ev. Ulan ne hayatlar var bee... Kız kesin babadan zengin amk, bi de benim hayata bak. Gerçi artık bir hayatım yok. Zehra kapıyı çalıyor ve kapı açılıyor.
Damla; 21 yaşında kamu çalışanı, tahminen 1.77 boy ve 60 kilo. Siyah küt saçlar, göz rengi kehribar. Üstünde siyah abiye elbise, altında ince siyah külotlu çorap ve siyah stilettolar. Rüyada gibiyim. Sanırım bir yere gidecekken geldik.
Zehra ile merhabalaşmanın ardından bana dönüyor.
+Merhaba Emir ben... Zehra'nın liseden arkadaşı.
Zehra bana dönerek sinirli bir bakış atıyor. Sanırım ilk dakikadan sıçtım. Ama bunu daha önce hiç konuşmamıştık. Aklıma gelen ilk yalanı söyledim.
=Liseden mi? Ahaha ben hiç görmedim seni yaa... Hoş geldin.
-Siz... Bi'yere gidiyordunuz galiba.
=Evet yaa Kaan'larla takılıcaz bu gece bara gidiyorum.
Öhh amk. Ben nasıl bi ortama geldim dayı bu kız gece çatır çutur s*kişecek besbelli. Kaan kim amk kim bilir nerenin zengin z*ppelerinden...
+Biz geçelim canım yorulduk zaten.
=Tabi hayatım geçin ben sabaha karşı gelirim merak etmeyin yani.
Tek merak edeceğim şey Kaan'la hangi pozisyonu yapıyor olacağınız.
=He ayrıca bana siz demene gerek yok canım rahat olabilirsin.
Utandım. Benim gibi bir eziğin ne işi var burda amk ya ben evimi özledim. İso'yu... Ailemi özledim yaa.
Zehra'yla birlikte eve geçiyoruz. Dakika bir Zehra'dan emir geliyor ve önünde diz çöküyorum.
+Bak ezik burası İstanbul değil artık başka bi dünyadasın o yüzden arkadaşımmış gibi davransan iyi olur. Ayrıca benim karşımda her zaman ezik olacaksın ama dışarıya karşı alfa bir erkek imajı çizmen gerekiyor. Burada tanıdığım birkaç arkadaşım var ve arkadaşımın senin gibi bir ezik olduğunu bilmelerini istemiyorum. Anladın mı beni?
-A...Anladım efendim ama Damla eninde sonunda öğrenmez mi ne kadar saklayabiliriz hep yanımızda olucak?
+Öğrenirse garip karşılamaz korkma. Ama öğrenmesini istemiyorum hele ki şantajı öğrenmesini hiç istemiyorum belli etmiyceksin anladın mı?
-Evet efendim.
+Bence anlamış gibi görünmüyosun. Kapan ayaklarıma!
Yol boyunca giydiği terli beyaz çoraplarına kapanıyor ve anladığımı söyleyip özür diliyorum. Tabii ki yapmak istediği şeyi yapıyor ve kafamı ayaklarının altında defalarca eziyor.
+Hoşuna gittiğini biliyorum m*zoşist köle! Hatta pipin bile kalkmıştır utanmaz seni!
Cidden kalktı ama belli etmemeye çalışıyorum. Yerde yüz üstü yatıyorum ve Zehra kafamı defalarca tekmeliyor.
+Off... Dua et yol yorgunuyum yoksa sana neler yapardım.. Geç şuraya masaj yapıcaksın ayaklarıma!
İşaret ettiği kanepenin dibine çöküyorum. Zehra banyoda elini yüzünü yıkadıktan sonra kanepeye oturup ayaklarını kucağıma bırakıyor. Çoraplarını çıkarmaya dahi üşenmiş olmalı. Geçenki gibi beyaz terli çorapları ağzımla çıkarıyorum. İçimden de diyorum ulan güne ne güzel başlamıştık nasıl bitiriyoz amk. Ama olsun ayakları benim için ödül sayılır buna sevinmeliyim.
Ayaklarını ovmaya başlıyorum. Zehra telefonuyla ilgileniyor, göz ucuyla ara sıra bana baksa da geçen sefer olduğu kadar ilgili seyretmiyor. Benim için hem iyi hem de kötü bir durum. Sürekli beni izlerken utanıyorum... Bi türlü atamadım şu utangaçlığı sanki ilk defa dokunuyorum kutsal ayaklarına... Kötü olan ise beğenmediğini düşünüyorum içten içe.
Masaj boyunca tek kelime etmeden devam ediyoruz. Bir süre sonra ayağıyla beni iterek "Tamam, bu kadar yeterli yatağını göstericem takip et beni." diyerek kanepeden kalkıyor.
İki katlı son derece dağınık bir evdeyiz. Dağınık fakat öyle aşırı tozlu ve pis değil. Damla'nın son derece dışadönük ve renkli bir kişiliği olduğu evdeki eşya ve süslerden anlaşılıyor.
Koridorun sonunda küçük bir odayı gösteriyor Zehra. Yatağım hazırlanmamış bile... Gerçi köleyim ben ne bekliyorsam zaten...
Yatağımı hazırlayıp üstümü çıkarıp hemen yatağa giriyorum. Bugün yaşadıklarım film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor. Zehra'nın cezalarından çok Damla'nın aramızdaki ilişkiyi öğrenme ihtimalinden korkuyorum. Ayrıca İsmail'i de unutmadım. Yine onu bıçaklama hayaliyle uykuya dalıyorum.
...
Görüş alanım kapkaranlık... Zehra yüzümün tam üstüne oturdu. Nefes bile alamıyorum... Garip ama hiçbir şey söylemiyor... Sanırım çırılçıplak halde bir yatağın üstündeyiz. Zehra külotda giymemiş...
G*tünü biraz kaldırınca nefes almaya çalışıyorum fakat yarıda kesip tekrar oturuyor ve hafif bir sırıttığını duyabiliyorum... Ahh bu koku çok yoğun... Pipim çıldırmak üzere...
Nefes almak için g*tünü suratımdan kaldırmam lazım... Ellerimle g*tünden tutup yukarı çekmeye çalışırken kollarımı tutup yatağa doğru yatırıyor...
Bir anda suratıma osuruyor... Anlık titriyorum ve kokuyu içime çekiyorum... Zehra'nın bir şey söylememesi normal mi?... Ben ne yaşıyorum lan!... Suratım osuruk kokusuna bulandı...
Tekrar uzun bir osuruk geliyor. Osururken g*tüyle suratımı da iyice ezerek bana hava alacak bir yer bırakmıyor... Osurduktan sonra da kısa bir kahkaha atıyor... Ayaklarının saçıma değdiğini hissedebiliyorum...
Osuruğu aynı bana gönderdiği şişedeki gibi kokuyor. Ben nasıl doğru tahmin edemedim onu yaa. Enfes bir aromanın içindeyim şu an... Her osurukta pipim daha çok kabarıyor...
Ayakları ve g*tüyle ufak kafamı iyice sıkıştırıp tekrar uzun bir şekilde osuruyor. Bütün suratım osuruğa bulandı... Üçüncü osuruğa dayanamayıp titreyerek b*şalıyorum... Zehra gülerek "Ezik." diyor sadece...
Ve uyanıyorum... Ahh... Nası ya? Hepsi rüya mı? Allah kahretsin yaa... Kendimi tokatlıyorum ve cidden rüyaymış... Üstümdeki yorganı açtığımda ikinci şoku yaşıyorum... Demek uykumda b*şalmışım...