Dört gün oldu ne ben Uraz'ı görüyordum. Ne de ondan haber alıyordum. Bu biraz beni korkutuyordu. Ama bi yanım da biz arkadaşız diyen birini niye düşünüm kii diyoo. Biraz da haklı aslında. Ne olursa olsun ben onu seviyorum. İçimde kötü bir his var.
Telefonum çaldı. Arayan Deniz'di."Alo kardeşim"sesi endişeliydi.
-Ne var kardeşim
-Kank Uraz'ı geçen gün kuzeni Göktuğ dövdürtmüş. Evde fena halde yatıyuş. Tek basına.
-Tamam kanka saol
Demek ki kaç gündür onu göremiyordum. Acaba onlara gitsem mi? Off off.
Zile bastım. On saniye sonra Uraz açtı. Yorgun bitkin kırgın görünüyordu. Bayaa da dayak yemişti. Canım çok acıdı.
"Gelsene" tamam anlamında başımı salladım.İçerisi loş ve serindi."İyi misin?" gözlerimin içine baktı. İyi değildi her halinden belliydi. İçimden ona sarılmak ağlamak istiyordum. Yapamazdım. Bana pişman gözlerle bakıyordu. "Bana öyle bakma" dedim. Yaklaştı ve bana sımsıkı sarıldı. "Özledim Güneş, sesini,kokunu,gözlerini,sözlerini,ben seni özledim Güneş. O gün sizde onu dövmemin sebebi " yapma be yapma bunu bana yapmaa! "Biz arkadaştık dimi Uraz, öyle demiştin." çıktım odadan mutfağa gittim. Ona ne kadar kızgın olsamda sevdiğimi öyle bırakamam. Ona bi çorba yaptım. Bir kase çorba koydum ve içeri gittim. Uyuyordu. Biraz ateşi vardı. Alnına bir öpücük kondurdum. Gözleri açıldı. "Hadi kalk sana çorba yaptım kalk da içirim" zar zor kalktı.
Çorbasını içirdim ve bir ilaç verdim. Uyuması gerekiyordu. Gece eve gittim. Morelim allak bullak olmuştu. Deniz'i aradım. Ama açmadı. Sonra Nida aklıma geldi. Onu aradım o açtı.
-Efendim canım
-Naber Nida
-iyi sen nasılsın?
-Aslında biraz kötüyüm.
-Niye canım anlatsana?
-Göktuğ Uraz'ı dövdürmüş. Bana da Deniz anlattı. Ona gittim. Perişan haldeydi. Bana sarıldı. Seni özledim dedi. Ama bede biz arkadaşız ya sen öyle dedin dedim. Biraz bozuldu. Sonra ona çorba yaptım sonra ilaç verdim. Şimdi eve geldim. Kötüyüm Nida çok kötüyüm. Seviyorum onu.
-Güneş bişe dimmi bu anlattıklarından ne anladım biliyo musun? oda seni seviyo kesin. Bak beni dinle benim altıncı hislerim kuvvetlidir.
-Neyse saol Nida Baybay.
3 gün sonra
Uraz ne kadar yanıma gelse de onu tersliyordum. Arkadaşız bi dimii(!)
Havalar soğumaya başlamıştı. Sonbahar gelmişti. Bugün de hava yağmurluydu. İnşallah yarın hava iyi olur çünkü benim doğum günüm. Off hava cok kötü. Yağmurlu. Kapı çalıyordu. Kapı deliğinden baktım Uraz'dı."Git Uraz gitt."
"Konuşmamız lazım çok acil hemde lütfen"
"Gittt"
Bi kaç dakika sonra aşağıdan sesler geliyordu. "Güneş Güneş" camdan baktım Uraz aşağıda yağmur'un altında sırılsıklam olmuş"Güneşşş"balkona çıktım. "Uraz manyak mısın?"
"Evet senin manyağınım." Herkes cama cıkmış Uraz'a bakıyordu."Beni dinle Güneş o gün sana arkadaşımsın dedim. Seni seviyordum ama senin beni sevip sevmediğinini bilmiyordum. Göktuğ'u dövdüm çünkü seni benden alırdı. Geçen ki kavgamızda bu yüzden di. Güneş ben seni özledim. Seni çoookk seviyorum. Kimsede bunu engelleyemez. Senin için dünyayı yakmaya bile hazırım bilesin. Ve şimdi Güneşim Kadınım Olur Musun?" evden koşarak çıktım. "Tabii olurum" bana sarıldı ve döndürdü beni. İkimizde sırılsıklam olduk. "Ve sen hatun, beni aşka inandırdın" dedi ve beni alnımdan öptü. "Ve sen adam, benim tek gerçeğim oldun"
Eve girdiğimizde sırılsıklam dık. İkimizde birbirimize baktık ve gülmeye başladık.
Saçlarımı kurutup üstümü değiştirdim. Uraz içeride oturuyordu. Yanına oturdum beni kendine çekti ve saçımı öptü. Asıl huzur buydu. Huzurumm URAZ olmuştu...
Yorumlamayı unutayın... Sizi seviyorumm....