TEKRAR EDEN ŞARKI

birsuskunyazar

186 21 3

"Hayat radyoda tesadüfen denk geldiğiniz şarkıya benzer. Tekrar dinlemek istersiniz ama bunun için radyoyu ba... Еще

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
17
18
19
20

16

9 1 1
birsuskunyazar

(Rüzgar)

Babamın söyledikleriyle kalakalmıştım. Ben bunu Irmak'a nasıl söyleyebilirdim ki? Hem de tam bunları konuşmuşken. Bizim imtihanımız sanırım hayal kurmaktan ibaret.

-Rüzgar! Beni duymuyor musun? Bir şey mi olmuş?

-Irmak...

-Rüzgar beni korkutuyorsun. Poyraz'a veya Mithat abiye bir şey mi olmuş? Söylesene RÜZGAR!

-Annem... Babamla Poyraz'ı görmüş. Babam bizi eve çağırıyor.

-Nasıl  görmüş? Ya ben gerçekten artık inanamıyorum Rüzgar bunlar bizim başımıza nasıl geliyor? Bütün olumsuz şeyleri mi çekiyoruz biz?

-Öyle düşünme Irmak belki bu Allah'ın bize verdiği bir fırsattır. Biz bunu konuşmaya hiçbir zaman hazır olamayabilirdik. Şimdi ise artık bunu yapmamız gerekiyor. Bizim için en iyisi belki budur?

-Bilmiyorum Rüzgar. Tek bildiğim ne olursa olsun artık ben dayanamıyorum.

-Hadi gidelim de bir an önce bitsin bu iş.

-Tamam.

Direksiyona geçtiğimde ellerim titriyordu. Irmak'a fark ettirmesem de çok gergindim. Eminim ki o da çok gergin. Annem ne tepki verdi diye düşünmeden edemiyordum. Ama aklımdaki tek şey babamın ses tonundaki çaresizlikti. Peki ya Poyraz? Bir anda ailesini tanıyan bir çocuk. Benim öz oğluma bunları yaşatmaya hakkım var mıydı? Umarım en kısa zamanda her şey hallolur. Yoksa biz acı çekmeye devam edeceğiz. Bünyem sevdiğim kadından ve oğlumdan ayrılmaya yetmeyecek kadar yorgunken hem de. Kalbime ne çok vefa borcum var. 

Bütün yolu benim yerime araba götürmüştü sanki. Bu kadar az hızla ne çabuk geçmişti yol ama. Yol boyu hiç konuşmamışken şimdi birbirimize bakan gözlerimiz de ölüm sessizliğini tadıyordu. "Hazır mısın?" diyen bakışlar ardında güçlükle nefes alıyorduk. Yine hiç konuşmadan arabadan ağır hareketlerle indik. Kapıya geldiğimizde artık konuşmanın zamanı gelmişti:

-Hazır mısın benim güzeller güzeli karım?

-Hazırım. 

Zile bastım. Ellerim ve bütün vücudum titremeye devam ediyordu. Kapıyı Rana açtı. Kpıyı açıp bize nefret dolu bir bakış attı ve:

-Yazıklar olsun sana ki abi diye hitap ediyorum. Çok yazık. Değdi mi yaptıklarına he?

-Rana çekil bir de senle uğraşmayalım.

-Siz asıl benle uğraşacaksınız bundan sonra. Bu kadını sen hala bu eve getirebiliyorsan benim abim falan değilsin.

-Rana! İçeri al ikisini de.

-Anne ne demek iç-

-RANA İÇERİ AL!

Annem gelmişti arkadan ve bizi içeri aldırıyordu. Bu felaket habercisi demekti. Rana hızla kapıyı açıp içeri gitti. Annem de salona doğru girmişti. Biz de içeri girip ayakkabılarımızı çıkardık. 

(Irmak)

İçeri girdiğimizde aklımdaki tek düşüncem oğlumun nerede olduğuydu. Onu oldukça merak ediyordum. O otelden, arabadan geriye bu eski ev kalmıştı geriye demek. Ne kadar da acı. Babam yüzümden mahvolan hayatların hesabı şimdi bu evde sorulacaktı. Kalbim hızla çarparken Rüzgar elimi tuttu:

-Ne olursa olsun bu eller artık ayrılmayacak.

-Ayrılmayacak!

El ele tutarak salona gittik. Rana oturduğu yerden kalkarak daha da çok köpürmeye başlamıştı:

-Bir de el ele ha? Ben daha fazla bu iğrenç manzaraya dayanamıyorum. 

-RANA OTUR DEDİM SANA. BENİ İKİLETME!

Tam bunlar olurken arkadan bir ses geldi:

-Anne!

Arkamda biricik oğlum Poyraz vardı.

-Poyraz!

Oğlumla birbirimize sarıldık. Rüzgar hüzün dolu gözlerle bakıyordu bize.

-Baba!

Aslan oğlum benim!

Rüzgar neredeyse sevinçten ağlayacaktı. Oğlum ilk kez baba demişti ona. Ben de buna çok sevinsem de Sema hanımın bize olan nefret bakışlarıyla mahvoluyordum her saniye. Poyraz'dan sonra Mithat ağabey de girmişti salona. Bize bakamıyordu bile.

-Poyraz sen yan odada oturur musun biraz bize müsaade ver. Anne ve babanla bir şey konuşacağız!

-Anneciğim sen geç otur biz geleceğiz tamam mı?

-Tamam anne.

Poyraz yan odaya gittikten sonra Sema hanım ayağa kalktı. Rüzgar'a doğru yaklaşmaya başladı. Konuşmadan öfkesini kusuyordu bize. Aramızda azıcık mesafe vardı artık. Hiç beklemediğimiz bir anda  Rüzgar'a  tokat attı! Mithat abi de bu tokatla ayağa kalkmıştı. Sema hanım bana asla bakmıyordu. Tek hedefi Rüzgar gibiydi. Beni de ağır sözleriyle aşağılayacağını biliyordum.

-Sana o kadar güveniyordum ki. Sen beni yıllarca yatalak bırakan bu kadınla karşıma çıkmaya utanmadın mı? Hepimizin hayatını kararttı bu pislik. Baban yıllarca hapisteydi. Ya Rana? Gençliği kurudu kızcağızın. Sen hiçbirimizi düşünmedin mi?

-Anne ağır oluyor bizi bir kere dinlesen-

-Neyinizi dinleyelim he? Babanı hangi yalanlarla alet ettiniz Allah bilir. Gerçi yaptıysa bu pislik yapmıştır. Allah bilir hangi adamın oğlunu oğlum diye bağrına basıyorsundur Rüzgar bey?

-Sema hanım yeter! Bana olan ithamlarınız yeter artık. Ben ne yaptıysam kendim için değil herkes için yaptım. Eğer bunu yapmasaydım şu an hepimiz mezardaydık.  Ayrıca ben sizin kastettiğiniz gibi biri değilim. Siz beni ama hep o gözle gördünüz. Anlamak istediğiniz şekilde anladınız. Benim oğlumun babası Rüzgar ve başka hiç kimse olamaz. Benim kalbimde ondan başka kimseye yer yok. İnsan keşke anne ve babasını seçebilseydi. Emin olun seçebilseydim bunların hiçbirine izin vermezdim. Şimdi artık siz de bütün bunları kabul etmelisiniz. Poyraz sizin öz ve öz torununuz. Bu kadar.

-Ayak üstü ne de güzel senaryo yazabiliyorsun ama. Oğlumu ve kocamı kandırmışsın belli ki. Ama ben kanmam. 

-İster inanın ister inanmayın ama gerçek olan bu. Babamın tehditlerine boyun eğmek benim de isteyeceğim bir şey değil elbet. Ama sizinkiler bana artık sökmez.

-Sen hangi sıfatla bunları söylüyorsun?

-Rüzgar'ın karısı Irmak Ada Yılmaz olarak söylüyorum Sema hanım.

-NE! Rüzgar doğru mu söylüyor bu kız?

-Evet anne dediği her şey doğru. Irmak artık benim karım Poyraz da benim oğlum. Biz artık bir aileyiz. 

-Allah'ım benim kulaklarım ne işitiyor? Oğlum sen aptal mısın bu kız seni kandırdı. Seni parmağında oynatıyor.

-Ben Irmak'la evlenmek istedim anne. Onun anlattığı her şey doğru. Biz birbirimizi senin anlayamayacağın kadar çok seviyoruz. Benim hayatım da onların hayatından ibaret olacak. Babasının beni ve sizi kullanarak ettiği tehditlerle bütün bunları yaptı. Biz artık beraber oğlumuzu büyütmek istiyoruz. Ben artık baba olmak istiyorum. Güzel bir gelecek planlamak istiyorum. Bundan sonra her şeye rağmen mutlu olmak istiyorum. Bunu bana çok görme anne!

-İlla mutlu olmanın yolu bu kadından mı geçiyor Rüzgar? Eğer şu kapıdan onunla çıkarsan bir daha beni sakın arama. Artık baban dahi sizi koruyamaz.

-Sema yeter artık! Çok fazla ileri gidiyorsun.  Ben ikisine de inanıyorum ve evliliklerini de destekliyorum. Beni de mi gözden çıkaracaksın?

-Sen onları değil Meltem'i düşünüyorsundur! O kadına daha yakın olmak istediğin için onun kızını kabulleniyorsun!

-SEMA! Sen nasıl bunu demeye cüret edersin? Ben senden sonra başka bir kadına o gözle baktım mı Sema? Yazıklar olsun sana ki bunu düşünebiliyorsun.

-Bana başka çare mi bıraktırdınız hainler? Hepiniz aynısınız. Gerçi Rüzgar senin de oğlun değil ama sana benzemeyi nasıl başardı acaba? Keşke gerçek babası yaşasaydı seninle burada vakit öldürmeseydim Mithat. 

-Sen beni bir ölüyle kıyasladıysan benim için sen öldün demektir Sema!

-Anne baba lütfen sakin olun artık. Bu şekilde bir yere varamıyoruz. Birbirimizi anlamamakla çabalıyoruz. Özellikle sen anne. Sen bizi anlamak yerine yargılıyorsun. Bizi kendinden uzaklaştırdığının farkında mısın? Babam seni hep çok sevmişken değer vermişken sen hala nasıl bu kadar acımasızlaşabiliyorsun ki? Gerçekten çok ama çok üzücü böyle düşünmen. Ben sana şunu söyleyeyim ki ben artık Irmak ve Poyraz ile kendime bir yol çizeceğim. Benim annemin benim mutluluğumu istemesini isterdim ama olmadı. Sen kendi doğrularınla yaşamaya devam et anne. Çevrende bizden bir şey kalmaması için çabala dur. Ben doğrularımdan pişman değilim. Şimdi karım ve çocuğumla buradan gideceğim. 

-Gidin, hepiniz gidin. Zerrenizi dahi bu evde görmek istemiyorum. Annelik hakkım sana haram olsun Rüzgar! 

Rüzgar annesinin gözlerine anlamsızca bakmıştı. Paramparça olmuş bir kalbi bir dizi sevda bile toparlayamaz. Ben o paramparça oluşları iliklerime kadar hissetmiştim. Mithat abi bizden önce davranıp kapıyı hızla çarparak çıkmıştı. Rüzgar deliye dönmüşçesine Poyraz'ı içerideki odadan alıp kucağında getirdi ve bana seslendi:

-Irmak, karıcığım, hadi gerçek evimize gidelim...

Продолжить чтение

Вам также понравится

Marked by the Alpha zabellerain

Про оборотней

43.9M 1.3M 37
"You are mine," He murmured across my skin. He inhaled my scent deeply and kissed the mark he gave me. I shuddered as he lightly nipped it. "Danny, y...
မခွဲအတူ yoonnay177

Подростковая литература

215K 10.3K 57
ငယ်ငယ်ကတည်းက ရင့်ကျက်ပြီး အတန်းခေါင်းဆောင်အမြဲလုပ်ရတဲ့ ကောင်လေး ကျော်နေမင်း ခြူခြာလွန်းလို့ ကျော်နေမင်းက ပိုးဟပ်ဖြူလို့ နာမည်ပေးခံရတဲ့ ကောင်မလေး နေခြ...
4M 196K 101
✅ "We always long for the forbidden things." 𝐝𝐲𝐬𝐭𝐨𝐩𝐢𝐚𝐧 𝐧𝐨𝐯𝐞𝐥 ↯ ⚔︎ ʙᴏᴏᴋ ᴏɴᴇ ᴀɴᴅ ᴛᴡᴏ ᴄᴏᴍʙɪɴᴇᴅ ⚔︎ ...
The Class Prince I.J Hidee

Подростковая литература

13.1M 435K 40
When Desmond Mellow transfers to an elite all-boys high school, he immediately gets a bad impression of his new deskmate, Ivan Moonrich. Gorgeous, my...