Herkes odasına uyumaya gidince yerinde duramadı şehzade. Duvarlar boğar gibi oldu kendini dışarıda buldu, nöbet tutan bir kaç alp dışında kimse yoktu merdivenlere çöküverdi. Uzun uzun düşünmeye başladı. Ne düşündüğünü kendide bilmiyordu tek bildiği şey artık geri dönüşün olmadığı. Arkadan bir el uzandı onun için tahmin etmesi zor değildi. Ağabeyi gelmişti. Sarayın merdivenlerinde iki şehzade oturuyordu.
- İmdi ne olacak diye düşünürsün değilmi gardaş. Pek düşünme eyi değildir. Ama elini kalbine koyarak na burası hâlâ onun için atıyorsa pes etmeyeceksin.
Ağabeyi elbette Alaeddini haklı bulmuyordu ama Alaeddinin içinde kurduğu mahkemede Goncayı haklı çıkartmak için çok uğraştığını biliyordu. Hayde çok geç vakite kalma içeri geç diyerek gitmişti. Gardaşına akıl verirdi de kendisi ne edecekti. Holofiradan ayrı kaldığı her bir an ona cehennem ateşi gibi gelirdi. Holofiranın kendini bir yere ait hissetmesi için elinden geleni yapardı. O demezdi lakin Orhan, holofiranın da kendisi kadar sevdasına sahip çıkacağını bilirdi tek tesellisi buydu.
Holofira Goncanın yanına oturmuş destek vermeye çalışıyordu konuşamıyordu. Gerçi konuşsa ne diyecekti ki "iyimisin" dese ne kadar komik olacağını bilirdi. O yüzden Goncanın bir delilik etmesini engellemek amacıyla susup yanında kalmayı tercih etti.
Gonca saatlerdir ağlıyordu. Başka ne yapabilirdi, o kadar çok öfkeliydi o kadar çok kırgındı ki ağlayarak bastırmaya çalışıyordu duygularını.
- Holofira ben bunları hak ettim mi? Ben o kadar kötü birisimiyim.
Holofira nihayet goncanın konuşmasıyla rahatlamıştı.
- Sen kötü değilsin sadece... çok iyisin diyebilmişti. Sen ailene karşı gelmekten çekindin haklısın da Alaeddin aynı şeyi yaparmıydı ailesine karşı gelebilirmiydi hiç düşündün mü bunu.
- Ben ne edecem peki. Bilmiyordu Holofira da bilmiyordu bunu.
- Bak Gonca sana şunu yap diyemem. Çünkü sevda sizin sevdanız sizin içinizde yaşadığınız ve aynı şey benim başıma gelse inan ne yapacağımı ben de bilmezdim. Ama özlüyorsan, konuşmak istiyorsan bekleme, suçluysan affını dile aşkta gerçekten gurur yok pes etmeyeceksin. Çünkü beklersen her şey için geç olabilir.
Holofira haklıydı aşkta gurur yoktu konuşsa ne kaybederdi en fazla Alaeddin zaten deştiği yüreğine bir kesik daha atardı.
Birden ayağa kalktı. Holofira da hemen şaşırarak kalktı. Konuşacam ama şimdi benim bu içimdeki korkuyu gidermem lazım. Diyerek ibriğe doğru yürüdü.
Abdestini alıp, güzelce baş örtüsünü takıp namaz kılmaya başladı. Holofira ise sadece goncayı izliyordu ne yani namaz mı kılacaktı. O kadar ağlamanın ardından namaz kılıp kendine mi gelecekti. Gonca anlamıştı ağlamanın içini ferahlatmayacağını kiminle konuşursa konuşsun içini tamamen dökemeyeceğinin farkına vardı. Ne söyleceğini bilsede Allah'a yöneldi.
✨️
Sabah olmuştu o uzun gecenin yorgunluğu ile kalktı yerinden Gonca. Erkenden kalkıp gidecekti. Karşısında saçını yapmakla meşgul olan holofirayı görünce hayırlı sabahlar holofira deyiverdi. Sana da Gonca daha iyi misin?
- Sağol iyiyim senide çok yordum dün her şey için sağol.
- O nası laf ben her zaman senin yanında olacağım. Ama hayde Bala hatunlar seni merak etmiştir. Mutfağa gidelim.
- Yok ben Osman beyden müsade isteyip hemen gitsem iyi olur.
- Ama bence bir Bala hatunlada görüş. Bala hatunun ikna edeceğini bildiği için böyle söylemişti holofira.
Beraber mutfağa gittiklerinde Malhun hatun hemen çağırdı.
- Kızlar hele geleseniz. Hayırlı sabahlarınız olsun hayde işimiz çoktur Osman bey bekler.
- Ne için bekler. Goncanın içini bir korku sardı. Eh gittiğimizde öğrenirsiniz kızım hayde yardım edin işimiz çabuk bitsin.
- Bala hatun dün gece için kusura bakmayın birden Alaeddin ö- bey, Alaeddin bey öyle konuşunca ben kendimi kaybettim.
- Bilirim kızım senin ettiğinde doğru değildi, bey huzurunda olacak iş değildir yaşananlar lakin ben seni anlarım. Bala bir an tereddüt etsede lafa girdi.
- Gonca hele bak kızım gayrı sizin bu işin oluru yoktur. Birbirinizi kırmak yerine konuşup anlaşın ben Alaeddinlede konuştum. Ben seni pek bir sevdim sakın yanlış anlama ama bazı şeyler yarım kalmalı. Gonca zaten Alaeddin her şeyi bitirdi diye düşünürdü.
- Haklısınız Bala hatun konuşucam bundan sonrada oğlunuzun karşısına çıkmam merak etmeyesiniz.
- Onlar bir bey böyle şeyler pek hoş karşılanmaz. Dün pazarda yaşananlarda geldi kulağımıza. Malhun hatun gayet açık konuşmuştu ve gonca onada hak verdi.
- Eh sofrayı hazırlayalım hayde. Bala hatun ben Osman beyden müsade isteyip gidecektim. Sizd- ben müsade etmem kızım o sofraya oturulup o aş yenecek. Çekinmesi gereken sen değilsin. Gonca mecbur, kalmaya karar verdi.
Herkes sofrada toplanırken Osman bey söze girdi.
- Evlatlar tacaeddin noyanın durmayacağını bilirdik roma ile anlaşma hedefleri vardır. Yemekten sonra divanda toplanılacak. Gonca kızım yakup beye haber ettim sende divana katılacaksın.
- Buyruk senindir beyim. Gonca ne olduğunu çok merak ediyordu. Alaeddin ile hiç göz göze gelmemişti konuşması gerekirdi her ne kadar öfkeli olsada yüreğine söz geçiremezdi.
Alaeddin ise konuşmak için yer gözlerdi bu divan işine gelecekti.
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Divan kurulmuştu Osman beyin içeri gelmesi ile herkes ayaklanmıştı.
- Divanda toplanma sebebimiz bellidir. Gözcülerden gelen haber ile hazırlıkları başlattık. Herkes merakla Osman beyin ağzından çıkan her kelamı dinlerken sonunda konuya girebildi.
- Tacaeddin Noyan, Romaya ordu için cephanelik yollar. O kervanı durdurmak gerekir.
- Götürecekleri güzergah bellimidir beyim. Orhanın sorusu biraz daha heyecana sebep olmuştu.
- Moğol işini gizliden yürütmez ağabey. Kimseden korkuları yoktur.
- Osman beyim ne etmemizi buyurursun? Goncanın sorusu Alaeddini şaşırttı elbette gelecek hâli yoktu.
- Güzergahı belirledik lakin bunun altından başka bir iş çıkabilir. Sarayda olmadığımızı kimse bilmeyecek gizli sığnaklardan çıkacakaz. Tacaeddin noyan Yakup beyin dediğine göre kervanı ikiye bölmüş birinin başına iş gelirse diğerini korumak için.
- Ben alplarla Karaçay civarındaki kervanı vuracam. Siz hatunlar ile Konya yolundan geleni alacaksınız. Siz yola çıkana kadar gedik deresi yakınlarına varmış olurlar.
- Beyim hatunların gelmesine gerek yoktur. Orhan sonunu hesap etmeyerek atılmıştı söze.
- Ağabeyim doğru söyler. Biz tezinden gider alırız.
- Ben ne dersem o şehzadeler. Her ihtimale karşı Yenişehirin güvenliği arttırıldı Bala hatun ve Malhun hatun buranın güvenliği ile ilgilenecek. Holofira teyzene kurulan bir oyun vardır kızım tekfurların moğol ile anlaşmaları var o kervanda. Sende Orhanlarla beraber gideceksin. Hayde bakalım gece çökende çıkılacak hazırlıklarınızı edin. Şehzadeler hiç istemesede mecbur kabul ettiler. Divandan çıktılar. Orhan arkasından gelen sesi duymazdan geldi ama kaçacak yeri yoktu.
- Orhan! Sana derim hiç duyarmı sonunda kolundan tuttuğu şehzadeye söylenmeye başladı. Bizim gelmemize gerek yok ha o elçim gelir ama ben gelemem öylemi. Bak Orhan ayağını denk al nökerlere bırakmam seni ben keserim.
- Hele bir dur holofira sen kimin ağabeyini kesersin. Korumacı bir edayla öne atıldı Alaeddin.
- Merak etme bu kıza dediklerini unutmadım senide yazdım bir kenara acele etme. Alaeddin goncayla konuşması gerektiğini bilirdi ağabeyine yönelip.
- Ağabey sence imdimi. Valla gardaş hele gel bir sarılıyım Allah korusun dönüşün ya da benim dönüşüm olmaz. Sen imdi konuş zaten başka vakit bulamazsın bu sefer işler eyice karışır. Hayde sana kolay gelsin. Gonca ve Holofira anlamaya çalışarak izliyordu şehzadeleri onlarsa sadece vedalaşıyordu başlarına gelecekleri az çok tahmin edebiliyorlardı. En sonunda Orhan başa gelen çekilir diyerek. Holofira hele sende gel başka yerde sohbetimize devam edelim onlar konuşacak. Orhan ve Holofira gittikten sonra başbaşa kaldılar iki inatçı keçi.
- Gonca hele bir konuşsak. Alaeddin ne diyeceğini bilmiyordu.
- Olur konuşmak gerek. Gonca arkasını dönüp gitmeye başladığında Alaeddinde yanındaki alpi gönderip onu takip etmeye başladı. Sarayın arka tarafına geldiklerinde. Ikiside susuyordu ne olmuştu onlara böyle bir hileci hatun dedik konu nerelere gelmişti. Gonca Bala hatunun dediklerini hatırlayınca konuşmaya başladı.
- Aslında böyle olmasını sende istemezdin bilirim lakin biz beceremedik. Alaeddin goncanın konuşmasına fırsat vermeden Gonca affet. Dedi Goncanın bütün kırgınlığı iki kelimeye sığarmıydı.
- Dün dediklerim için ben bir an öfkeme yenik düştüm. Affedesin ama ben konduramadım. Senin ağzından çıkacak her şeye razıydım. Ben sana bir hayat sığdırmıştım. Sonumuzu böyle hayal etmedim.
- Senin ettiğin her kelamı düşündüm Alaeddin hak etimmi diye ben gerçekten mecbur kaldım. Anam o gün pazarda sıkıştırıp sorduğunda söylemeseydim daha büyük sonuçlar ortaya çıkardı. Sende beni affet olur mu hakkınıda helal et çok borcum var benim sana. Koskoca şehzade ağlıyordu karşısında goncanın da farklı bir tarafı yoktu ondan ikisininde göz yaşı toprağa karışıyordu.
- Keşke gelip bana anlatsaydın belki her şey farklı olabilirdi. Kendini toparlayarak sen beni affetinmi onu de hele.
- Affettim... Hem sen sevmekten başka bir şey etmedin ki, sen çok güzel sevdin daha fazla gözyaşı akmasın diye gökyüzüne bakışlarını dikti bir süre sonra konuştu. Ya sen, sen affetinmi beni.
- Ben seni nasıl affederim bilemem Gonca lakin hakkım helaldir bana karşı bir borcunda yoktur bilesin. Benide anlamanı isterim bundan gayrı seni affedemem ama, başkasını da sevemem.
Sadece af dilerdi, goncaya nazlı derdi ama kendisi daha nazlıydı. Affetmek bu kadar zor olmamalıydı.
- Senin nefretin sevdana ağır basar medreseli. Ben herşeyi göze alarak geldim buraya sense hâlâ bitti dersin eyi öyle olsun ama bana karışmaya kalkmayasın o vazifeye bende gelecem bilesin şehzadenin konuşmasına fırsat vermeden gitmişti. Alaeddin ise sadece arkasından bakmayla yetindi goncaya kavuşmayı öyle çok isterdi ki lakin dikenlerinden korkardı. Ama bir gülü seviyorsa dikeninede katlanmak zorundaydı.
✨️
- Hatunlara gerek yok ha. Demek öyle şehzade Orhan ya ben anlamıyorum sen ne zaman bu kadar uzaklaştın. Şehzade holofiranın söylenmesinin bitmesini bekliyordu ama son duyduğu sabrını zorlamıştı.
- Ben mi uzaklaştım holofira yahu dinlemeden gördüğün şeyle çekip gittin kendimi açıklamama dahi izin vermezsin.
- Gördüğüm şey normal değildi çünkü Orhan sen o kızla-
- Ben o kızla diye bir şey yok Holofira benim için tek sen varsın, eğer biraz sevdamıza güvenirsen öyle bir şeyin aklımın ucundan dahi geçmediğini anlarsın. Elçim hatunun yardıma ihtiyacı vardı gerekeni ettik. Zor şeyler yaşardı öyle ağlayınca içimi sızlattı bend-
- Sende ne benim gözyaşıma dayanıyorsun ama değilmi ne de olsa alışıksın akıtmaya. Holofira sevdiğini kaybetme korkusu ile ne yapacağını şaşırmıştı.
- Ben senin tek bir gözyaşın için tüm cihanı yakarım tekfurun kızı. Ama dinlemeden iş etmeyeceksin. Ben inanırım biz kavuşacaz Holofira bizim sevdamızı kundaktaki bebeler bile duyacak. Ama boyun eğmeyecez hele bir şu badireleri atlatalım o vakit her şey düzelecek.
Holofira biraz daha rahatlamıştı ama Orhanın az önce gerek yok cümlesi hâlâ sinirini bozardı.
- Tamam inandım pes etmek yok. Ama gerek yok ne demek Orhan ya.
- Hay dilim kopaydı da söylemeseydim. Gel holofira gelde sinirini nökerlerle yatıştır. Pençelerini onlara batır. Ben o pençeleri başka birine batıracam sen bekle. Orhan aklına gelen şeyle konuştu. Hayde gidip şunlara bakalım bu sessizlik hayrı alamet değil daha yola çıkılacak. Holofira da merak etmişti ne konuştular diye.
Orhan bahçede oturan Alaeddini görünce yanına gitti.
- Gardaş konuştunmu hele anlat ne oldu ama yok hele dur eee bir tarafında kan falan da yok eyi bir şey olmamış sana eyisin eyi o vakit sakin konuştunuz he hayde anlat. Konuştuk ağabey değişen bir şey yoktur. Gayrı bizim sevdamız bitti.
- Ağzından çıkanı kulağın duysun Alaeddin yahu Fatma demedimi istemeye gitmişler deyu ya kabul etse o vakit ne edeceksin gardaş.
Alaeddin tamamen o konuyu unutmuştu sahi kabul edermiydi. Yok hileci hatun öyle şey etmezdi ya ederse dedi kendi kendine.
- Yahu ağabey ne dersin yok Gonca etmez öyle şey. Valla gardaş ben olacağa derim.
- Ağabey hadi ben affettim ya anam her şeyi bitir dedi. Bala anam kızı üzme deyu öyle dedi gardaş.
- Şehzadem Osman bey bekler. Gelen alple düşüncelerinden sıyrılıp ağabeyi ile babasının yanına gittiler. Odaya girdiklerinde Holofira ve Goncayı görmeyi tahmin etmemişlerdi bir tereddüte girdiler misafir olan onlarmıydı yoksa kendilerimi.
-Evlatlar hava karardı biraz sonra çıkacaz. Ben son kez uyarmak istedim sakın ola gaflete düşüpte vazifenizi yarıda koymayın bunun bedelini hepinize ödetirim haberiniz ola o kervanda nice masumun canının güvencesi vardır. Birbirinizi her şeye rağmen kollayın. Hayde bakalım Allah yardımcımız olsun.
İmdi her şeyi bir kenara bırakıp vazifelerini etmeleri gerekirdi. O sebeple ateşkes yapıldı dörtlü arasında. Elçim hatun gelmese holofira için her şey daha iyi olabilirdi ama yok sarayda kalsa bu sefer Malhun hatunun daha çok dikkatini çekerdi imdilik gözünün önünde durması iyiydi. Gizli çıkıştan sonra Osman beyle yollar ayrılmıştı.
Uzun bir gecenin sonunda kararlaştırdıkları bölgeye gelmişlerdi. Etrafa bakıldığında her şey normal görünüyordu.
-Alplar etrafı kolaçan edin. Orhan bey alplara buyruk verdikten sonra Alaeddine yöneldi.
- Alaeddin henüz burdan geçmemişler belli. Ama gelmeleri yakındır ağabey. Yola devrilmiş ağacın yanına geldiklerinde Gonca konuşmaya başladı. Bence beklemeyelim gidelim ansızın çökelim üstlerine lafını bitirdiğinde bir adım öne çıkacaktı ki Alaeddinin sesiyle irkildi.
- Dur Gonca! Tuzak var yerde temkinli olasınız.
- Sağolasınız Alaeddin bey. Gonca bir düşündü eğer Alaeddin durdurmasaydı yerdeki çukurda bulacaktı kendini.
Orhan ve Alaeddin bu işin kolay olmayacağını bilirdi. Alaeddin ağabeyine yönelip konuşmaya başladı. Ağabey madem tuzak kurulmuş o vakit peşlerinden geleceklerimizden haberleri var. Bu tuzakların devamında olmalı.
- Bilirim gardaş bilirim. Saldırı burada yapılacak daha sonr- Orhanın lafını bölen gelen gözcüydü.
- Şehzadem kervan gelir!
- Dediğim gibi saldirı burada yapılacak imdi herkes yerlerine. Herkes belirlenen yerlere giderken Alaeddinse sanki tuzağa biri yakalanmış gibi onu bozdu.
- Gardaş sen ne edersin. Böyle çok daha eyi ağabey. Dikkatleri dağılanda üstlerine çökecez dersin ha. Eyi gardaş çok eyi düşündün bunu.
- Hele bize bir bakın hatunlara dönüp tembih etmeye başladı iki kardeş, tüm sinirinizi bir kenara bırakacaksınız öyle üç dört tane nökerle girişmeye kalkmayın.
- Ağabeyim doğru söyler siz kendinizi savunun yeter.
- Siz Osman beyi işitmediniz herhalde vazife dördümüzün ortak vazifesi. Holofira gayet kendinden emin bir şekilde konuştu.
- Holofira doğru der hem Alaeddin bey senin anan bacıyanların başı değil miydi. Senin de hatun kişinin pusat tutmasını desteklemen gerekir. Gonca hatunla baş edemeyeceğini anlayan şehzade arkasını dönüp gitti.
Şehzadelerin ağızlarını kapattıktan sonra yerlerine gidip beklemeye başladılar. Çok geçmedi ki kervan göründü...
3. Bölüm sonu ✨️💕